15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HAZİRAN 2011 PAZAR DIŞ HABERLER CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 ‘El Kaide’nin beyni öldürüldü’ ‘Salih, Suudi Arabistan’da’ Usame bin Ladin’in yerine geçerek örgütün lideri olacağı iddia edilen İlyas Kaşmiri’nin ABD’nin düzenlediği hava saldırısında öldüğü ileri sürüldü Dış Haberler Servisi El Kaide’nin “askeri beyni” olarak tanımlanan Pakistanlı militan İlyas Kaşmiri’nin ABD’nin düzenlediği hava saldırısında öldüğü öne sürüldü. El Kaide örgütüne yakınlığıyla bilinen Harkatül Cihan elİslami isimli örgütün sözcüsü, yerel medyaya gönderdiği bir yazılı açıklamada, liderleri İlyas Kaşmiri’nin, ABD’nin Pakistan’ın kuzeybatısındaki Güney Veziristan bölgesinde dün sabaha karşı insansız uçaklarla gerçekleştirdiği hava saldırısında öldürüldüğünü duyurdu. Bir Pakistanlı istihbarat yetkilisi Kaşmiri’nin saldırıda ölen dokuz militan arasında olduğunu doğrularken ABD ve Pakistanlı yetkililerden resmi bir doğrulama gelmedi. Terörle mücadele yetkilileri tarafından El Kaide’nin “askeri beyni” olarak tanımlanan Kaşmiri, çok sayıda saldırıdan sorumlu tutuluyordu. 47 yaşındaki Kaşmiri’nin ismi, ABD özel güçlerinin operasyonuyla geçtiğimiz ay öldürülen El Kaide lideri Usame bin Ladin’in yerine geçmesi olası isimler arasında da geçiyordu. ABD’nin “en çok arananlar” listesinde 5. sırada bulunan Kaşmiri’nin başına 5 milyon dolar da ödül konmuştu. Kaşmiri’nin üç sene önce Hindistan’ın Mumbai kentindeki saldırılarla da ilişkisi olduğu düşünülüyordu. Örgütün ABD ve Avrupa’da saldırılar düzenlemeyi planladığından şüpheleniliyordu. Dış Haberler Servisi Başkanlık Sarayı’na önceki gün yapılan saldırıda yaralanan Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in tedavi için Suudi Arabistan’da olduğu öne sürüldü. El Arabiya televizyonunun haberini yalanlayan hükümet yetkilileri, Salih’in başkent Sana’da bir askeri hastanede tedavi gördüğünü kaydetti. Resmi haber ajansı Saba ise, başbakanın ve saldırıda yaralanan diğer dört üst düzey yetkilinin tedavi için Suudi Arabistan’da olduğunu duyurdu. ‘Economist’ Çetesinin İşleri Vay canına! “Çetenin kolları” dallanıp budaklanmış, buralardan Londra’ya uzanmış, “Economist” dergisi içlerine dek dalmış! “Sanal muhtıradan” medet ummaktan vazgeçen çete mensupları, bu defa ne yapıp edip Avrupa kıtasını kat etmişler. Manş Boğazı’nı da aşıp, “Economist” üzerinden “Türkiye’nin demokratik güçlerine karşı” taarruza geçmişler… Artık bu nasıl bir çeteyse? Silivri’ye tıkıyorsun, Londra’dan çıkıyor! İki gündür bu garip komplo öykülerini dinliyoruz. Başbakan hemen, “Hesap başka!” diye bir çıkış yaptı ve “Meğer, CHP’nin yeni genel başkanı, sadece ulusalcı bir proje değil, uluslararası bir projeymiş. Biz, CHP’nin yeni genel başkanını, Türkiye’deki çetelerin projesi biliyorduk, meğer sadece onların değil, küresel çetelerin projesiymiş” diye bileti kesti. Baş propagandacı Egemen Bağış durur mu? O da anında Twitter’dan salvoya geçip; “Economist’teki zırva yazının siparişi dışarıdan değil Türkiye’den verilmiştir, şüpheniz olmasın” buyurdu. Malum bizde “kişi kendinden bilir işi!” diye bir laf vardır… Bu deyimin hakkını veren zatı muhteremler; etraflarından yalnız kendi zihin dünyalarına koşut eylemler beklediklerinden; böyle kolaylıkla ters köşeye oturabilir... “Demokrasi için CHP’ye oy verin!” yazısı için böyle büyük komplo tuzakları arayanlara “Economist” nitekim şipşak; “Biz bunu hep yaparız! Vaktiyle Obama’yı da önermiştik, Merkel’i de…” yanıtını verdi. Doğru. “Economist” gerçekten de bunu hep yapıyor. Ama daha önce yaptığı bu tarz “tercih önerilerine” RTE kadar celallenip, küplere binen ve de komplo teorilerine sarılan tek bir hükümet başkanı çıktı: O da TC Başbakanı’nın sağdıcı Berlusconi’ydi. Berlusconi’nin “Economist” dergisiyle, kan davasına dönüşen tarihi bir ihtilafı var. İtalyan Başbakanı’nın ağır yara bere alarak çıktığı bu ihtilafın kaynağı, Çizme’de bugün artık “Sultan!” lakabıyla anılan işadamını 2. kez işbaşına getiren on yıl öncesinin seçimlerine uzanıyor. Medyayı denetim altına alan lider sıfatıyla Avrupa demokrasi tarihinde talihsiz bir “ilke imza atan” Berlusconi için, dönüm noktası sayılan o 2001 seçimleri arifesinde “Economist” dergisi; “Silvio Berlusconi Neden İtalya’yı yönetmeye uygun biri değil/Why Silvio Berlusconi is unfit to lead Italy” kapağı ile çıkmıştı. Berlusconi’nin yargıdaki davalarından, vergi cennetlerindeki bağlantılarına ve mafyayla ilişkilerine dek her türlü karanlık işine yer verilen dosyada İtalyan seçmenlere bu profildeki bir adaya oy vermemeleri “telkin edilmişti”. Seçim sonuçları, o “telkinden” etkilenmedi. Ama “Economist”in Berlusconi için kullandığı “İtalya’yı yönetmeye uygun biri değil!” teşhisi ömür billah İtalyan politikacıyı takip etti ve her vesileyle hatırlatılan bir damga oldu. Berlusconi, ülke içinde ve dışında itibar zedeleyen bu damgaya karşı önce bunlar “bizim solcu takımınınkomünistlerin komplosudur!” atağıyla savunmaya geçti. Bununla yetinmedi, dergiye dava açtı. Yedi yıl devam eden dava, “Economist”in zaferiyle sona erdi. 2008’in Eylülü’nde zaferi, okurlarına; “Mister Berlusconi’nin hakkımızda ileri sürdüğü tüm ithamlar, mahkeme tarafından reddedilmiş ve Bay Berlusconi davanın masraflarını üstlenmek zorunda kalmıştır” diyerek duyuran dergi; Çizme Başbakanı’na meydan okumaya devam ediyor. Berlusconi’yi “uygun değil/unfit” etiketiyle sınıflayan derginin o dönemdeki Genel Yayın Müdürü Bill Emmott, İtalya’da ün kazandı ve “Economist”ten ayrıldıktan sonra, Çizme gazetelerine köşe yazarı olarak transfer edildi. İtalya hakkında yazdığı kitaplarla geniş ilgi toplayan Emmott, bugün dahi katıldığı toplantılarda; “Berlusconi’ye ‘uygunsuz/unfit’ lakabını koyan adam” olarak takdim ediliyor. “Economist”in; Berlusconi ile bilek güreşi, Emmott’ın dergiden ayrılmasıyla sona ermedi. “Economist”, “unfit” fetvası verdiği 2001’den beri, Berlusconi ile istikrarlı biçimde uğraşıyor. 2006’da “Yeter!/Basta!” diyerek İtalyanlara “artık bu adama oy vermeyin!” çağrısı yapan yayın organı; kadın kız skandallarının su yüzüne çıktığı ve Bayan Berlusconi Veronica Lario’nun boşanma davası açtığı 2009’da da; “Artık allahaısmarladık zamanı geldi/Time to say ‘addio’!” başlığı ile haber oldu… “BerlusconiEconomist” karşılaşmasından çıkarılacak çok ders var… Bunlardan birincisi; (çete/sol vs…) “komplo” diyerek bu prestijli dergiye sataşmaya hiç gelmiyor. Dergi muhatabına misliyle yükleniyor. İki; “Economist” vetosu, sandıkta hemen netice vermese de, itibar yıpranmasında etkili oluyor. Aslına bakarsanız biraz bu tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar hikâyesi… “Economist”te böyle bir yazının çıkması gerçekte, bir siyasi liderin uluslararası kredisinin bizatihi düşüşe geçişinin işareti sayılıyor. “Economist” bu üslupla bir yazı yazdı mı, gözü içeriye değil dışarıya yöneltmek gerekiyor. Ama bu ayrı bir yazı konusu. lma bahçesinde çay içiyordu’ Saldırıyı doğrulayan istihbarat yetkilisi militanların saldırı sırasında elma bahçesinde toplantı yapmakta olduklarını söyledi. İngiliz yayın kuruluşu BBC de internet sitesindeki haberinde, görgü tanıklarının hava saldırıları sırasında Kaşmiri’nin elma bahçesinde çay içtiğini aktardıklarını yazdı. Pakistan istihbarat yetkilileri Eylül 2009’da Kaşmiri’nin öldürüldüğünü açıklamış ancak daha sonra bu bilginin yanlış olduğu anlaşılmıştı. ‘E İlyas Kaşmiri ABD’nin “en çok arananlar” listesinde 5. sırada bulunuyordu. ‘Apaçi’ler Libya’da Dış Haberler Servisi Libya’da Muammer Kaddafi yönetimine karşı operasyonlarını sürdüren NATO güçleri, dün ilk kez helikopter saldırısı düzenledi. İngiliz ve Fransız helikopterleriyle düzenlenen saldırılarda Apaçi helikopterleri de kullanıldı. Alçaktan uçabilen Apaçi helikopterlerinin devreye girmesi, hükümet güçlerine yönelik baskının arttığı anlamına geliyor. Ünlü yoga gurusu ölüm orucunda indistan’ın en ünlü Hyoga gurusu Swami Ramdev (yanda), Hint hükümetini yolsuzlukla mücadele için harekete geçirmek amacıyla dün başkent Yeni Delhi’de “ölüm orucuna” başladı. Ramdev, Başbakan Manmohan Singh’in açlık grevini durdurması çağrılarını da reddetti. Okuma yazma bilmeyen bir annebabanın oğlu olarak dünyaya gelen, bugünse günde 30 milyon kişinin izlediği bir televizyon programının sunucusu olan ve dünya çapında yılda 40 milyon dolar gelir getiren bir yoga imparatorluğunu yöneten ‘Sarı saçlım, mavi gözlüm yanımda kal’ Denktaş’tan eşine ilk not SİBEL BAHÇETEPE Mübarek’in bakanına 30 yıl Ramdev’e ölüm orucunun ilk gününde binlerce takipçisi başkentte kurulan çadırda destek verdi (üstte). Ramdev, hükümet ödünsüz bir yolsuzlukla mücadele kanununu meclisten geçirinceye ve Hintlilerin yabancı bankalardaki yasadışı gelirlerinin ülkeye iade edilmesini sağlayacak bir ekip oluşturuluncaya kadar açlık grevini sürdürmeye kararlı olduğunu söylüyor. Yolsuzluğa karışan yetkililerin idama çarptırılmaları da Ramdev’in talepleri arasında. (Fotoğraflar: AFP) Dış Haberler Servisi Mısır’da, devrik Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek zamanında görev yapan eski Maliye Bakanı Yusuf Butros Gali, yolsuzluktan gıyabında suçlu bulunarak 30 yıl hapse mahkum edildi. Mahkeme ayrıca, Gali’nin 30 milyon Mısır Pound’unu (yaklaşık 8 milyon TL) geri ödemesini istedi. Buna ek olarak da 30 milyon Mısır Poundu para cezası verdi. ‘Deve EKBER KARABAĞ fiyatı’ İran’ı böldü TAHRAN Şeriat kuralları ile yönetilen İran’da, yargı, deve fiyatlarındaki artışı gerekçe göstererek kan parasını iki katına çıkardı. Yargının kararına karşı olan Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, konuyu dini lidere taşıyacak.Şii fıkıhının esas alındığı İran ceza kanununda, Müslüman bir kişinin kasıt taşımadan öldürülmesinde “kan parası” olarak mağdurun ailesine yüz sağlıklı devenin değeri ödeniyor. Yargı, deve fiyatlarındaki artışı gerekçe göstererek geçen yıl 450 milyon İran riyali yani yaklaşık 68 bin lira olan kan parasını yüzde yüz arttırarak bu yıl 900 milyon riyale (136 bin liraya) yükseltti. Hükümet ise karara tepkili ve bu orandaki artışın ciddi ekonomik sıkıntılar getireceğini bildiriyor. Yeni uygulamayı 6 Haziran’da yürürlüğe geçirecek yargının kararının önüne geçmek için Ahmedinejad hükümeti, son dönemde yaşadığı siyasi krizle arasının açık olduğu dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in kapısını çalmayı planlıyor. LEFKOŞA Kalp ritim bozukluğuna bağlı olarak beyne giden damarlarda tıkanıklık sonucu sol tarafı felç olan ve Lefkoşa’deki Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavisi devam eden KKTC kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın durumunun her geçen gün iyiye gittiği, solunum cihazından ayrıldığı, şuurunun açık olduğu, fizik tedavisine başladığı belirtildi. Denktaş’ın 10 gündür kaldığı yoğun bakım ünitesinde ilk tepkiyi yazıyla 63 yıllık eşi Aydın Denktaş’a gösteren Denktaş, “Sarı saçlım, mavi gözlüm yanımda kal” dedi. Denktaş’ın tedavi gördüğü hastanenin başhekim yardımcısı Prof. Dr. Erkan Kaptanoğlu, Denktaş’ın yakında yoğun bakımdan çıkabileceği müjdesini verdi. Denktaş’ın ailesi de tedavi süresince hastanede bulunuyor. Aydın Denktaş eşinin yazı yazabildiğini belirterek “İlk notunda da bana ‘Münir Bey’in kızı geldi. Sarı saçlım, mavi gözlüm, yanımda kal’ yazmıştı” ifadelerini kullandı. Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş da babasının kendisine “Ben belki kalkamam. Devlete sahip çıkın. Türkiye ile iyi geçinin” dediğini söyledi. ‘Yönetmeye layık değil!’ Kredi kaybı işareti C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle