25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 10 HABERLER CUMHURİYET 5 HAZİRAN 2011 PAZAR DEMİRTAŞ’LA SÖZLEŞME İDDİASI (Fotoğraflar: VEDAT ARIK/AA) Başbakana dava açacağım KIVANÇ EL / CAN HACIOĞLU CHP’liler, “Soyumuzda Mustafa Kemal, cesaretimizde Deniz Gezmiş, ruhumuzda CHP”, “Ampulle aydınlanmayan tek gençliğiz” yazılı dövizleri taşıdı. Çok sayıda eylemci Kılıçdaroğlu’nun resmi ile “Türkiye rahat bir nefes alacak” yazısının yer aldığı tişörtler giydi. Kılıçdaroğlu’nun konuşması duyma engelliler için işaret dili ile çevrildi. Yüz binler meydanda daroğlu, Başbakan Kemal” sloganları ile karşılandı. Eşi Sevim Kılıçdaroğlu ile kalabalığı selamlayan CHP Genel Başkanı beyaz güvercinler uçurdu. Engelli yurttaşlar, işçiler, aydınlar, Kılıçdaroğlu’na çiçek verdi. İstanbul’un 85 milletvekili adayı tek tek takdim edildi. Milletvekilleri ellerinde 81 ilin adının yazılı olduğu bayraklar açarak halkı selamladı. Kalabalığın “Başbakan Kemal” sloganları atması üzerine Kılıçdaroğlu, “Siz kararınızı vermişsiniz. 12 Haziran’da Recep Bey’i yolcu edeceğiz. Söz mü? Kemal’in sakinliği Recep’in öfkesini yenecek. Benim yüreğimde insan sevgisi var. Ne yaparsa yapsın, ne kadar öfkeli olursa olsun, ben insanımı seviyorum, projelerimizi anlatacağız, bu ülkeyi aydınlığa kavuşturacağız” diye konuştu. ÖZLEM GÜVEMLİ/HÜLYA KESKİN CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün İstanbul Kazlıçeşme’de düzenlenen mitingde yüz binlerce kişiye seslendi. Kılıçdaroğlu başbakanın Adana’da yaptığı konuşmada kendisini İsrail’i desteklemekle suçlamasını eleştirerek “Kendisi BOP’un eşbaşkanı değil miydi? Milletin hafızası mı silindi? Amerika’da Büyük Yahudi ödülünü alan o değil miydi? Ne oldu da kaplan kesiliyorsun? Dişlerini sökeceğim onun” dedi. Kılıçdaroğlu, başbakanın öfkesinin Hopa’yı savaş alanına çevirdiğine dikkat çekerek The Economist dergisine gösterdiği tepkiyi “Recep Bey Türkiye’deki medyayı bıraktı yurtdışındaki gazetelere bile ateş püskürüyor” sözleri ile değerlendirdi. Kılıçdaroğlu kürsüye meşaleler ve konfetiler eşliğinde çıktı ve “Gençliğin gururu Kılıç ‘Siz kararınızı vermişsiniz’ Irak’ta yüz binlece Müslüman kadına tecavüz edilirken başbakanın ABD askerlerine başarılar dilediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Erdoğan’ın maskesini indireceğim. Sözde vatansevermiş... Hadi canım sen de. Mavi Marmara gemisini gönderirken niye bırakmadın milletvekillerin de gemiye binsin. Çünkü senin vekillerinin canı tatlı” diye konuştu Erdoğan’ın Adana’da İntibak Yasası çıkarma sözü verdiğini dile getiren Kılıçdaroğlu “Ben söylüyorum ya beni takip edecek. Bana yetişemezsin, aklın ermez. İntibak Yasası nedir diye sorsanız istibdat diyecek, baskı diyecektir. Sana doğru yolu göstereceğim bu ülke nasıl yönetilir göstereceğim” dedi. Türkiye’de medyanın özgür olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu “Recep Bey Türkiye’deki medyayı bıraktı, yurtdışındaki gazetelere bile ateş püskürüyor. Düşünün, Economist dergisi ‘CHP’ye oy verin’ demiş, vay sen misin bunu söyleyen. Recep Bey sen meraklanma halkın iradesine engel vuramazsın. CHP’nin oyu yükselişte, senin oyun düşüşte” dedi. “Recep Bey emeklinin halinden anlar mı?” diye soran Kılıçdaroğlu şu konuya dikkat çekti: “2004’te Recep Bey bir gazeteciyle röportaj yapıyor. ‘Aldığım emekli aylığı ile geçinemiyorum, o yüzden şirket kurdum’ diyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir başbakan, başbakanlık koltuğunda otururken şirket kurdu. 910 milyar emekli aylığı alıyorsun, maaş alıyorsun, ikisini topluyorsun 1015 milyar eder, Recep Bey bu parayla geçinemiyor. Emekli 500600 lira ile nasıl geçiniyor diye kendine sordun mu?” ‘Emekli maaşıyla geçinemedi’ NOTLAR MİYASE İLKNUR Bekle bizi İstanbul... stanbullu CHP’liler yıllardır Kazlıçeşme’de miting yapamamanın ezikliğini yaşardı. Bu koca alanı dolduramama endişesi ağır basar her seferinde ya ilçelerde nokta mitingi yapar ya da Çağlayan Meydanı’nda yapılan mitinglerle avunmak zorunda kalırdı. AKP ve BDP’lilerin Kazlıçeşme mitinglerini izlerken içten içe imrenirdi. Dün nihayet o meydanda miting yapmak onlara da nasip oldu. Hem de ne miting… Sabahın erken saatlerinden itibaren CHP’liler sel olup aktı Kazlıçeşme’ye. Miting saatine saatler kala meydan hıncahınç dolmuştu. Sonradan gelenler çevredeki tepelere, caminin kubbelerine, Erikli Baba cemevinin çatısına, direklere tırmanarak mitingi izlemek zorunda kaldı. O nedenle mitingi kürsüden yöneten Ertuğrul Gülseven sık sık “Kubbelere çıkan arkadaşlarım lütfen oradan inin, her an orası çökebilir” şeklinde anons yapmak zorunda kaldı. Alanda gençlerin ve çocukların sayısı inanılmazdı. CHP’nin gençleri daha önceleri nerelerdeymiş? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mitinge 2.5 saat geç geldi. Bu süre zarfında CHP’ye destek için gelen “sanatçı müsveddeleri” kürsüde söyledikleri, şarkılar, türküler ve marşlarla kalabalığı coşturdu. Bu arada sanatçılardan gerek Selda gerekse Edip Akbayram, şarkılarını seslendirmeden önce Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Sanatçı müsveddesi” sözüne göndermede bulunarak kibar bir şekilde protestolarını dile getirdi. “Ben bir sanatçı müsveddesi olarak CHP’nin yanındayım” diyen sanatçıları yüz binlerce CHP’li alkışlarıyla destekledi. Cahit Berkay, Selda, Edip Akbayram, Onur Akın, Belkıs Akkale, Bendeniz, Tolga Sağ, Nilüfer Sarıtaş, Ender Balkır, Kemal Kılıçdaroğlu gelinceye kadar sırasıyla kürsüye çıkıp eserlerini seslendirdi. Onur Akın, CHP için bestelediği “Bir ıslık da sen çal” adlı marşı yüzbinlerin ıslığı eşliğinde söyledi. Mitingte Kılıçdaroğlu gelmeden önce Ukrayna, Litvanya, Estonya ve Avusturya’dan davet edilen sosyal demokrat gençler kürsüye çıkarak kalabalığı selamladı. Kılıçdaroğlu ailesi de bir eksikle tam kadro mitingdeydi. Eşi Sevim Kılıçdaroğlu, kızı Zeynep Kılıçdaroğlu, Kore’den geçen hafta gelen Kerem Kılıçdaroğlu da mitingi izleyenler arasındaydı. Eşinden bir saat önce miting alanına gelen Sevim Kılıçdaroğlu, sık sık partililere “genel başkanınız nerde kaldı gelmiyor mu?” diye sordu. Sevim Kılıçdaroğlu, “Bugün torunumuz Damla’nın, yarın da oğlumuz Kerem’in doğum günü ama malesef mitingler nedeniyle yanlarında olamayacağız” dedi. Mitingte Nusret Gümüşel isimli CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na benzeyen bir yurttaş alanda ilgi odağı oldu. İ ‘Hedef 1923 ruhu’ CHP lideri Kılıçdaroğlu eşi Sevim Kılıçdaroğlu ile kalabalığı selamladı. Kılıçdaroğlu, “Temeli 1923 olmayanın hedefi 2023 olamaz” yazılı pankartı görünce “Bizim ülke yönetimindeki hedefimiz, 1923 ruhunu yakalamaktır” dedi. ‘Ben bir sanatçı müsveddesi’ İstanbul’un sorunları çözülmedi Kılıçdaroğlu, İstanbul’u 1520 yıldır aynı zihniyetin yönettiğini belirterek “İstanbul’un deprem, trafik sorunu çözüldü mü? Ancak İstanbul’un rant sorunu çözülmüş görünüyor. Birileri malı götürüyor. İstanbul’da rantın paylaşılmasını hakça yapacağız. O rant birilerinin değil, İstanbullunundur” dedi. Sağlıklı demokrasilerde liderlerin televizyonlarda tartıştığını, halkın ona göre karar verdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, başbakana yaptığı çağrıyı anımsattı. Kılıçdaroğlu “Arkamdan bir sürü laf ediyorsun, gıybet yapıyorsun. Ya arkadaş gel konuşalım. Sen sor ben cevap vereyim, ben sorayım sen cevap ver” dedi. “Taksi paran bizden. Korkma çık Kemal’in karşısına” pankartını da “Ben taksi parasından vazgeçtim, uçak parası vermeye de razıyım” sözleri ile değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki 12 milyon 715 bin yoksul bulunduğunu vurgulayarak Aile Sigortası ile hiçbir ailede çocukların yatağa aç girmeyeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, sözlerini “Recep Bey de unutmasın. Benim kitabımda yandaş yok, sadece ve sadece vatandaş var. Ayrım yapmıyoruz. Ülkeyi bölmüyoruz. İnanca, kimliğe saygılıyız. Düşünceye saygılıyız. Halkın iktidarında kimse inancından, kimliğinden, düşüncesinden ötürü mahkum olmayacak, tutuklanmayacak. Özgür bir Türkiye olacak” diyerek tamamladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, miting öncesi Erdoğan’ın Economist dergisinin haberi ile ilgili yaptığı açıklamalara değindi. Tekin, “Hopa’da eşkıya yok, eşkıya varsa Ankara’nın tam merkezinde. Böyle bir şey olur mu? Sen Ali kıran baş kesen misin?” dedi.Tekin, Kartal’dan kalkacak teknelere İDO’nun engel çıkardığını, partilileri miting alanına taşıyan otobüslerin de trafik polisleri tarafından keyfi olarak durdurulup işlem yapıldığını öne sürdü. İDO iddiayı yalanladı. ESKİŞEHİR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin BDP ile 5 maddelik sözleşme yaptığını iddia eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a dava açacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu, AKP ile sözleşme yaptıklarını söyleyen BDP lideri Selahattin Demirtaş’a “Sayın Demirtaş, AKP ile yapılan sözleşmelerini seçim sonrasını beklemeden açıklasın” çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, uçakta güncel konularla ilgili soruları yanıtladı. Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet’e yaptığı açıklamalar şöyle: Demirtaş açıklasın: Başbakan, bizim BDP ile beş maddelik sözleşme imzaladığımızı söylemiş. Hayatımda bu kadar kuyruklu yalan görmedim. Bütün telefonlarımız dinleniyor, başbakansın, devletin bütün istihbaratı senin elinde, madem var o zaman anlaşmayı açıkla. Niye yalan söylüyorsun? Bu sözler için de dava açacağım. Buradan Sayın Selahattin Demirtaş’a çağrı yapıyorum. AKP ile yaptıkları sözleşmeyi seçimden önce açıklasın. Görelim bakalım nedir? Böyle giderse Erdoğan’ın mal varlığından epey para alacağım. O varlıklı, zaten ona dokunmaz. Hopa’da Erdoğan’ın mı burnu kanadı?: (Başbakan Erdoğan’ın Hopa olaylarından dolayı kendisine geçmiş olsun demediği eleştirisinin anımsatılması üzerine) Hopa’da yaşamını yitiren öğretmenin kardeşini telefonla aradım. Başsağlığı dileklerimi ilettim. Yaralı polis için arkadaşları görevlendirdim. Erdoğan’ın burnu mu kanadı, onu arayayım? Bir kişi hayatını kaybetti, ona söylediği sözler bir insanlık dramıdır. Talimat kendisinden: (Hopa’da gösterilere katılanlar hakkında terörle mücadele yasası kapsamında işlem yapılması konusunda) Bu manidardır. Özel yetkili mahkemelerin başsavcısı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Kendisi talimat verir, onun gereği yapılır. Dinlemeler önce, Recep Tayyip Erdoğan’a servis edilir. Onun uygun gördüğü dinlemeler ve kasetler yayımlanır. Sonra bunların hepsi servis ediliyor ve yayımlanıyor. Suçu işleyen bizzat Erdoğan’dır. Ama özel yetkili başsavcı olduğu için onun hakkında işlem yapılmıyor. Parası mülkü var: Başbakan’ın oğlu ABD’de ev alabilir, başka yerde de alabilirler. 21 gün askerlik yaptıklarını biliyoruz ama o mal varlığına nasıl ulaştıklarını bilmiyoruz. Ne kadar vergi ödediklerini açıklasınlar? Eminim ABD’ye ödedikleri vergi Türkiye’den fazla. OHAL durumu var: Zaten Türkiye’de ilan edilmemiş bir OHAL var. OHAL koşullarını yaşıyoruz. Çiftçisi, işçisi, kadını, üniversite öğrencisi, iktidara karşı çıkıyorsa hepsi özel yetkili mahkemelerde soluğu alıyor. Kenan Evren dönemindeki baskıcı yasalar bu iktidar döneminde devam ediyor. İşadamları mal varlıklarını kaybedebilir: İşadamı İnan Kıraç’a da baskı var. Böyle bir yapı olabilir mi? Bunun adı özgürlük olabilir mi? İşadamları ister cesur olsunlar, ister olmasınlar. AKP iktidarında sermaye transferine dikkat etsinler. Var olan mal varlıklarını kaybedebilirler. Çünkü AKP onun yasal zeminini de hazırladı. DİYANET İŞLERİ BAŞKANIYLA GÖRÜŞTÜ karşılaştı. Görmez, Kılıçdaroğlu’na, “Bir lider Hz. Peygamber’e gitmiş. ‘Bana ne tavsiye edersiniz’ diye sormuş. Sevgili peygamberimiz, ‘Sakın öfkelenmeyin’ demiş. Siz de öfkelenmeyin” tavsiyesinde bulundu. Diyanet İşleri Başkanı’nın tavsiyesine teşekkür eden Kılıçdaroğlu, uçakta kendisine eşlik eden gazetecilere de “Sayın başkanın sözleri anlamlıydı. Sevgili peygamberimiz, bir lidere verilecek en güzel yanıtı vermiş. Hepimizin ders çıkarması lazım. Ama sinirlenen ben değilim ki... Sayın başbakan, kendi kendine sinirleniyor” yorumunu yaptı. Eskişehir’e hareketinden önce Kılıçdaroğlu,Ankara VIP Salonu’nda Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile ‘İDO ve polis engeli’ KAZLIÇEŞME’DEN İZLENİMLER ŞÜKRAN SONER ‘Genel başkanınız gelmiyor mu?’ HP’nin Kazlıçeşme’deki ilk mitinginde öngörülenin üstündeki kalabalıklara, mitinge kadınlarkızlar bir de sanatçı müsvetteleri damgalarını vurdu. Başbakanın Hopa eylemcisini kınamak isterken “kadın mı kız mıydı bilemedim” sözüne karşılık, kadın mı kız mı oldukları ayırımına, sorgulanmasına karşı çıkan çoğunluğu genç kadın, üniforma gibi sözleşmeden giydikleri kot pantalonları kırmızı beyaz bluzları, ellerinde sürekli salladıkları bayrakları ile kimlik özgürlük savaşımını ilan eder havadaydı. Sahne alan çok sayıdaki sanatçının her biri ise öncelikle başbakanın sanatçı müsvettesi ilan ettiklerinden olduklarının altını çizmeyi unutmadı. Renk, coşku benzerliğine karşın, Cumhuriyet Mitingleri’nden farklı, CHP’nin seçmeni olarak ilan edilen beyaz Türkler çoğunluklu değildi. Kılıçdaroğlu’nun lider kimliği, CHP’nin yeni seçim sloganları, programlarındaki öncelikleri, örgütlerin yeni çalışma düzeni, bir biçimde yoksul İstanbulluya ulaşmış ağırlık dengelerini fazlası ile değiştirmişti. Kalabalıkları kimi yerlerde fazlası ile zorlaya C CHP İlk Kazlıçeşme Sınavında Puan Topladı rak meydanı turlamaya çalışırken televizyon ekranı tanışlığından yolumu kesenler kendilerini ifade etmeye çalışanlar, işçi kökenliler İstanbul varoşlarında yapılmış söyleşilerden tanış çıkanlardı. MannUzel direnişlerinden, işten atılmalardan yakın tanıdık, birkaç işçi emeklisi aralarında imece usulu topladıkları paralarla aylardır kendi bölgelerinde aralıksız seçim kampanyası sürdürdüklerini, geleceğe dönük olarak eğitimler için hazırlık yaptıklarını anlatıyordu. Uzun soluklu yeni bir hareketin, siyasal toplumsal arayışların, kıpırdanışın işaretlerini veriyorlardı ..“Soyumuzda M. Kemal, cesaretimizde D. Gezmiş, ruhumuzda CHP” türünden alışık olmadığımız pankartlar da vardı. Başbakan Erdoğan’ın aynı yerdeki son iki seçim mitingi ni de izlemiş olarak daha az kalabalıkla çabuk dağılan son mitinginin nerede ise iki katı bir kalabalığın olduğunu gözlemlemiş olsam da CHP’lilerin Kazlıçeşmeyi pek sevmediklerini söylemeliyim. Taşımalı katılım için ideal yerde, tecrit, olumsuz koşullarda çok fazla sıkıntı çektiler. Büyük otobüsler yerine imece usulu minibüs ağırlıklı geldiklerinden meydana ulaşmaları saatler sürmüş, amatörlükle çok da erken gelmişlerdi. Üstüne üstük katılımcılar için parti örgütlülüğünde hazırlanmış havaya göre dağıtılan eşantiyon koruma araçları, bol yiyecekli paketler olmadığından, ayakta çok uzun saatler, bir tek su simide talim ederek kaldılar.. Çok büyük ağırlıkla her yaştan kadınçocuk ortalama bir yarım gün ayakta, bir tür miting işkencesi yaşadı. Doğrusu hem aç hem çok yorgun uzun dönüş yollarında bile hâlâ slogan atabiliyor olmaları bir o kadar ilginçti. Bir şeyleri özgür iradeleri ile değiştirmek zorunda kalma kararlılığını yeni vermiş olmanın kimliği, sıradan CHP seçmeninden farklı bir portrenin resmi gibiydi. Benim için sendikal, sol siyasal örgütlülüklerden, sokak eylemlerinden çok tanıdık olsalar bile. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle