17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 14 HAZ RAN 2011 SALI 6 HABERLER TBMM Başkanlığı için Bülent Arınç, Cemil Çiçek ve Nimet Çubukçu’nun isimleri konuşuluyor Erdoğan’ın kabinesi YALÇIN: KASET S YASET ETK L OLMUŞ ERDEM GÜL AKP: Zor Dönem AKP yazarları çevresinde, AKP’nin en önemli başarısının yeni bir sivil anayasa yapmak olacağı düşüncesi yaygın. Hatta bazılarında “AKP, BDP ile uzlaşarak bile bu anayasayı yapabilir ve yapacaktır..” gibi müthiş iyimser ve siyasal gerçeklerden kopuk yorumlar uçuşuyor! Bu bakış ne kadar doğrudur? Bunun için AKP’nin yaşadığımız seçim stratejisine bakmak gerekir. Bu strateji, MHP’yi baraj dışına iterek, milliyetçi oyları AKP’de toplamayı ve 367 ve üzeri milletvekili çıkarmayı öngörüyordu... Erdoğan’ın en son olarak Öcalan için “yağlı urganı” sepetinden çıkarıp milliyetçi seçmene göstermesinin amacı da buydu. Strateji veya bir politik uygulama, bir bütünlük, bir fikir tutarlılığı arz eder... Erdoğan bu süreci sonuna kadar sebatla izledi ama MHP üzerine kurduğu seçim stratejisi çöktü!(*) AKP, BDP ile bir anayasa yapabilir mi? Bana bu, zorun da ötesinde olanaksız gözüküyor! AKP bir yılı aşkın zamandır Kürt meselesinde politika değişikliği yaptı ve milliyetçi bir dil edindi! Öncelikle bunu görelim. Bu süreç KCK operasyonu ile başladı! MHP’lilere yönelik “benden iyi milliyetçi bulamazsın” politikası ile sürdü... Şimdi bu süreç bitti mi? Hiç sanmıyorum.. AKP Kürtlerden alabileceğinin sınırlarına varalı çok oldu, bu nedenle MHP’yi yemeye yönelmişti! Bence önümüzdeki dört yıl boyunca, AKP, MHP’yi yiyip bitirme politikasını sürdürecektir! Bu demektir ki, sadece BDP ile uzlaşmalı bir anayasa yapması zordur! 4 yıl sonra yeniden seçimler var. Bu süreç içinde izleyeceği politika, ya MHP’yi baraj altında bırakacaktır ya da MHP’yi güçlendirecektir!(**) Yeni anayasa vb. büyük seçmen kitlesinin umurunda değildir! Yeni anayasayı gerçekleştirmemesi, AKP’ye oy yitirtmez. Ama seçmeninin tepkisini çekmeyecek, uzlaşmayla yapılacak ve kendisine karşı kullanılmayacak bir anayasa isteyebilir AKP... Bu nedenle de mutlaka yeni bir anayasa için dayatmayabilir. Kayıp kazanç hanelerine bakacak ve öyle yürüyecektir! AKP’nin ordu ile ilişkisine gelince... AKP’nin milliyetçi aksanlı ve MHP’yi bitirmeye yönelik bu politikası ve Ortadoğu’da sıcak durum, iktidarın ordu ile daha sıcak bir birlikteliğini zorunlu kılabilir. Bir ay önce burada yazdım ki, Balyoz davası bir şekilde bitirilebilir... Çünkü bu davalar AKP ile ordu arasında büyük bir gerilim kaynağıdır. AKP bu gerilimle yaşayamaz.. Ya davayı hızla bitirecektir, ya da şüphesiz bir affın içine de sokulabilir Silivri! AKP hapishaneleri doldurup taşırmış durumdadır! İnşa edeceği onlarca hapishane bile, “suç işleme” ve tutuklama süratine yaklaşamıyordur! Yani bir af gündeme gelebilir ileride... Ama esas olarak AKP ordudan, AKP’nin bir yan kurumu oluşturma gayretindedir! Subaylar da insandır, aralarında AKP’ye biat edecekler çıkacaktır... Onlar yükseltilecekler ve amaç ordu içinde eğitimde artık FetocuAKP’ci subay eğitimi dönemini başlatmaktır. Belki de başladı bile! O zaman, tıpkı iktidara bağlı HSYK ile adaletin işinin önemli ölçüde bitirilmesi gibi, ordunun da işi bitirilmiş olacaktır! Kocatepe Camii’nde cuma namazları kılan Genelkurmay mensupları ve ordu komutanlarını, her kademeden subayı göreceğiz! Şimdilik hedef budur, iktidar gücüyle boyun eğdirmek... Balyoz davasında uyduruk CD’lerle yeni tutuklamalar, bu kararın sürdüğünün göstergesidir! İktidar ortakları arasında bu konuda bir karar birliği var gibi! Peki AKP bu dönemi istikrarlı geçirebilir mi, çünkü bütün bunların gerçekleşmesinin sihirli kilidi, istikrardır! İstikrar ise büyük bir olasılıkla önümüzdeki 4 yılın adı olmayacak gibi gözüküyor! Görünen nedeni, Kürt Meselesi ve Ekonomidir. Bunlara Ortadoğu’yu da katabiliriz... Çünkü AKP Ortadoğu’da “oyun kurucu” konumunu yitirdi... Ağabeyleri bu rolü devraldı! AKP’nin “sıfır sorun” politikası çökmüştür ve artık kendileri ABD ve Batı’nın Ortadoğu’da “sıfır sorun” poliitikalarının bir aleti, uygulayıcısı pozisyonuna hızla gelmektedir! Bu konularla devam, seçim sonrası analizlerine! (*) Nazlı Ilıcak, Mithat Sancar, Avni Özgürel gibi iktidar çevresindeki yazarların, önceki gece Can Dündar’ın programında “Biz de Öcalan’ı idam etme sözlerine bir anlam veremedik” sözlerini anlamak zordu! (**) MHP’nin de en büyük kozu Türk milliyetçiliğidir. Bazıları sanıyor ki, MHP büyük ve yeni politikalar geliştirmezse yok olur.. Hayır, Türkiye gibi ülkelerde bu tür misyonların yeri her zaman vardır. MHP “Türk milliyetçiliği”nden ve anayasadan taviz vermeyerek, gücünü koruyabilir. Ayrıca PKK’nin teröre başvurması ve ayrılığı körüklemesi de MHP’yi diri tutar... Bahçeli yeni ‘A takımı’ belirleyecek AYŞE SAYIN ANKARA Genel seçimde yüzde 1’lik oy kaybına uğramasına rağmen yüzde 10 seçim barajını aşan MHP’nin ilk gündem maddesini, “kaset skandalı” nedeniyle görevlerinden istifa eden 9 Başkanlık Divanı üyesi yerine, yenilerini belirlemek oluşturacak. Parlamentoda 18 sandalyesini kaybeden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin en kısa sürede partisinin MYK’sini toplayıp yeni “A takımını” oluşturması bekleniyor. Seçimlerde özellikle güçlü olduğu konumundaki Mersin, Hatay, Adana, Osmaniye, Bursa’da önemli oy kaybına uğrayan MHP, İzmir ve İstanbul’da da istediği sonucu alamazken geçen seçimlerde milletvekili çıkardığı birçok ilde de milletvekili çıkaramayınca, 2007 seçimlerinde 71 milletvekiliyle girdiği parlamentoda 53 sandalyeye geriledi. Kaset komplosu nedeniyle parti yöneticisi de olan 9 milletvekili adayını istifa ettiren, istifa etmeyen İstanbul 3. bölge adayı olan ve seçilen İhsan Barutçu’yu da ihraç eden MHP’nin milletvekili sayısı 52 olacak. İstifa eden 9 isimden milletvekili seçilen 8 ismin yerine, alttaki adaylar kaydırılacak ancak Barutçu partiden ihraç edildiği için MHP listesinden seçilmesine rağmen “bağımsız” milletvekili olacak. Kaset skandalı nedeniyle istifa etmek zorunda kalan eski Genel Başkan Yardımcısı Metin Çobanoğlu’nun aday olduğu Kırşehir’de MHP milletvekili çıkaramadığı için herhangi bir kaydırma yapılmayacak. İstifa eden parti yöneticilerinin kasetlerini yayımlayan ya da yayınlamakla tehdit eden “farklı ülkücülük” adlı internet sitesinin, “Asıl ameliyat 13 Haziran sonrası olacak” diye tehdit ettiği MHP lideri Bahçeli’nin “olağanüstü kongre kararı” alması beklenmiyor. MHP yönetimi, kasım ayı itibarıyla zaten MHP’nin “kongre süreci”nin başlayacağına dikkat çekiyor. Ancak, MYK üyesi Mansur Yavaş’ın da aralarında bulunduğu muhaliflerin tavrı bekleniyor. MHP’de genel sekreterlik dahil, halen Başkanlık Divanı’nda 9 üyelik boş bulunuyor. Bahçeli’nin seçim sonuçlarını masaya yatırdıktan sonra parti vitrinini yenileyeceği belirtiliyor. Seçim sonuçlarını partisi açısından değerlendiren MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP’nin bunca “saldırıya rağmen” hâlâ ayakta olduğunu ve seçimi yüzde 1’lik oy kaybıyla atlattığına dikkat çekti. Yalçın; Akdeniz, Ege’deki oy kaybı ve özellikle İzmir’de 2 milletvekilliği kaybetmesi için ise “Belli ki, kaset siyaseti kısmen belli kesimlerde etkili olmuş. Ama ben bunu başarısızlık olarak saymıyorum, başarısızlık baraj altıdır” dedi. BAHÇEL : ALÇAKÇA SALDIRILARA RAĞMEN ‘Millet MHP’yi sahiplendi’ ANKARA (ANKA) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisine yönelik alçakça saldırılar, tahrikler ve tertiplerin demokrasinin beyaz sayfasına kara bir leke olarak geçtiğini, partisini baraj altında bırakmaya dönük kirli bir kampanyanın, merkezinde AKP’nin bulunduğu geniş bir ittifak tarafından tüm gücüyle icra edildiğini belirterek “Buna rağmen Türk milleti, Milliyetçi Hareket Partisi’ni sahiplenmiş ve yalnız bırakmamıştır” dedi. Seçim sonuçlarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yapan Bahçeli şunları söyledi: “Milletvekilliği genel seçimi arifesinde sahnelenen oyunlar ve senaryolar birçok açıdan düşündürücü ve tartışmaya açık bir durumu da ortaya çıkarmıştır. Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi’ne dönük alçakça saldırılar, tahrikler ve tertipler demokrasimizin beyaz sayfasına kara bir leke olarak geçmiştir. Partimizi baraj altında bırakmaya dönük kirli bir kampanya, merkezinde AKP’nin bulunduğu geniş bir ittifak tarafından tüm gücüyle icra edilmiştir. MHP’nin temsil edilmediği bir Meclis yapısının hayat bulması ve gerçekleşmesi için insaf, vicdan, hayâ, hukuk ve ahlakdışı her türlü yola başvurulmuştur. Hatta Yüksek Seçim Kurulu’nun, partimizin ihraç ettiği bazı milletvekili adayları ile ilgili yanlı tutumu ve işi yokuşa süren tavrı son derece yakışıksız olmuş ve oynanan oyunların bir parçası olduğu şüphesini güçlendirmiştir.” ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin seçimde aldığı yüzde 50 oranındaki oy oranının ardından TBMM Başkanlığı ve yeni kabineye getireceği isimlerle, olası bir başkanlık ya da Cumhurbaşkanlığı sonrası için siyaseti de şekillendirecek. Erdoğan’ın yeni kabine yapılandırmasında 4’e çıkardığı başbakan yardımcılıkları için tercih edeceği isimlerle, kendisinden sonra parti ve hükümetin kimlerle yürütüleceğinin de mesajını verecek. Seçimin ardından gözler Erdoğan’ın TBMM Başkanı olarak kimi tercih edeceği ve kabinede kimlere yer vereceğine çevrildi. Erdoğan’ın yol haritasındaki ilk takvimi TBMM Başkanlığı seçimi oluşturuyor. AKP içinde TBMM Başkanlığı için seçim sürecinden bu yana üç etkili isim konuşuluyor. Başbakan yardımcıları Bülent Arınç, Cemil Çiçek ile Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Meclis Başkanlığı için en şanslı isimler olarak gösteriliyor. Arınç, AKP’nin ilk iktidara geldiği 2002 seçimlerinden sonra partinin “ErdoğanGülArınç üçlüsü” içindeki konumuyla Meclis Başkanı seçilmişti. Arınç’ın parti tüzüğü gereği Erdoğan’la birlikte son kez milletvekili seçilen 73 AKP’li arasında yer alıyor olması da son döneminde bir kez daha TBMM Başkanlığı yapmak isteyeceği şeklinde yorumlanıyor. Arınç için “Jübilesini başkan olarak yapmak istiyor” değerlendirmeleri yapılıyor. Son dönem milletvekili seçilen bir başka etkili isim Cemil Çiçek’e de Meclis Başkanlığı için yüksek şans tanınıyor. AKP hükümetlerinin tamamında da kabinede bulunan Çiçek’in bu dönem, farklı bir göreve getirileceği belirtiliyor. Parti içinde Çiçek için bulunabilecek en iyi formülün TBMM Başkanlığı olduğu ifade ediliyor. Çiçek’in de TBMM Başkanlığı’na sıcak baktığı biliniyor. 2007’de olası cumhurbaşkanı adayları arasında da ismi sayılan Çubukçu’nun ismi bir süredir TBMM Başkanlığı için geçiyor. Erdoğan’ın, AKP’nin kadın milletvekili sayısının 45’e çıkmasından hareketle AKP’N N BAKAN AŞISI TUTTU FIRAT KOZOK ANKARA AKP’nin seçim öncesinde bazı bakanların seçim bölgelerini değiştirmesi, partinin oylarının artmasında etkili oldu. Başbakan Yardımcısı ve Bülent Arınç’ın Manisa’dan kaydırıldığı Bursa’da partinin oyları yüzde 2.1 artarken Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın İstanbul’dan, Eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın Erzincan’dan kaydırıldığı İzmir’de partinin oyları yaklaşık yüzde 6.4 oranında yükseldi. Antalya’dan Karabük’e transfer edilen TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ile birlikte bu kentteki oy oranları yüzde 3.3 artarken, eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay da Kırıkkale’deki oyları 4 puan yükseltti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu partinin Konya’daki oylarını 2002’den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 69.6’ya çıkardı. 2007’de İstanbul’dan seçilen Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın liste başı olduğu kentte partinin oyları yaklaşık yüzde 15 artış gösterdi. Ankara’dan Mersin’e kaydırılan Bakan Zafer Çağlayan’ın da bu kentteki oyları yüzde 5 düzeyinde yükseldi. Bursa yerine Şanlıurfa adayı olan Devlet Bakanı Faruk Çelik ile birlikte partinin oyları yüzde 5.1 düzeyinde yükseldi. Van’dan Gaziantep’e kaydırılan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ile birlikte partinin kentteki oyları 2.6 düzeyinde artış gösterdi. Seçim bölgesi değişen bakanlar içerisinde en başarısız isim ise Maliye Bakanı Mehmet Şimşek oldu. Gaziantep yerine bu kentten aday gösterilen Şimşek, partinin oylarını artırmadı. Tersine yaklaşık yüzde 9.5 oranında geriledi. Nimet Çubukçu Bülent Arınç Cemil Çiçek edeceğinin, gelecek açısından en önemli mesajlar olması bekleniyor. Başbakan yardımcılarının yanı sıra bu kez eski isimlerden kimleri alacağı, ilk kez milletvekili olacaklardan kimlerin kabineye gireceği gibi kriterler de Erdoğan sonrası kimleri işaret edip etmeyeceğinin şifrelerini oluşturacak. Erdoğan’ın başkan ya da cumhurbaşkanı olması durumunda parti içinde hâlâ Abdullah Gül’ün yeniden partinin başına geçebileceğine ilişkin formüller de tamamen gündem dışında tutulmuyor. Ancak bu formülün dışında AKP listelerinden ilk kez milletvekili seçilen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olası bir liderlik arayışında en güçlü birkaç isimden biri olarak gösteriliyor. TBMM Başkanlığı için bir kadın milletvekili tercih etmesi durumunda Çubukçu’nun şansının daha da artacağı ifade ediliyor. ört başbakan yardımcısı Erdoğan’ın yeni kabineyi oluştururken tercih edeceği isimler ise olası bir başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı durumunda kendisinden sonraki hükümet için vereceği işaretleri göstermesi açısından önemli bulunuyor. Yeni kabine yapılandırmasıyla halen üç olan başbakan yardımcılığı dörde çıkarıldı. Erdoğan’ın dört başbakan yardımcısı için kimleri tercih D Yeni kabine Erdoğan’ın yeni kabinesinde Davutoğlu dışında Ali Babacan, Sadullah Ergin, Egemen Bağış, Recep Akdağ, Binali Yıldırım, Ertuğrul Günay, Nihat Ergün, Taner Yıldız, Zafer Çağlayan’ın yerlerini koruyacağı, Ömer Çelik, Suat Kılıç, Fatma Şahin, Muammer Güler, Mustafa Elitaş, Hakan Şükür başta olmak üzere yeni isimlerin de kabineye girebilecekleri belirtiliyor. Hükümetin kurulmasıyla birlikte imar rantına hücum başlayacak AKP’de talan hazırlığı MURAT KIŞLALI ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK), AKP’nin yeni dönemde büyük bir imar rantına hazırlandığını ortaya koydu. Söz konusu KHK’de yapılan düzenlemelerle Meclis gündemindeki yasa tasarı ve önerilerine göre, AKP doğal sit alanlarını, ormanları, meraları, üniversite kampuslarını ve askeri alanları yapılaşmaya açacak. AKP’nin, 2011’in başından bu yana, Meclis’e yolladığı ve bir bölümünü yeni KHK’ye de soktuğu bazı rant düzenlemeleri şunlar: Doğal sitler kaldırılıyor: TBMM Çevre Komisyonu’nda ocak ayında görüşülen tabiatı koruma tasarısına göre önceden belirlenmiş tüm doğal sit alanları iptal edilecek, yeni doğal sitleri hükümete bağlı ku rullar belirleyecek. Bu arada da pek çok doğal sit alanı yapılaşmaya ve ticarileşmeye açılacak. Bu sürecin yasal dayanağına ilişkin hüküm, “korunan alanların tespiti” ifadesiyle yeni KHK’de Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı’nın görevleri arasına eklendi. Kampuslar talan edilecek: AKP’li Suat Kılıç ve arkadaşlarının yasa önerisine göre üniversitelere, kendilerine eğitim amacıyla tahsis edilen taşınmazları “ihtiyaç bulunmadığı veya tahsis amacında kullanılmadığı” gerekçesiyle kiralayıp 49 yıllığına devredebilecek. Askeri bölgeler de hedefte: Oluşturulacak Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı “kamu yatırımları, milli güvenliğe dair tesisler, askeri yasak bölgeler, genel sığınak alanları, özel güvenlik bölgeleri, enerji ve telekomünikasyon tesisleri”ndeki plan değişikliği yetkisini belediyelerden devralacak. İl gili düzenleme yeni bakanlığın KHK’sine eklendi. Meralar turizmcilere verilecek: AKP’li Nusret Bayraktar ve arkadaşlarının Meclis’e sunduğu İmar Yasası’nda değişiklik yapan yasa önerisiyle mera, yaylak ve kışlaklar köylülerden alınarak turizm yatırımcılarına verilebilecek. Orman talanına davetiye: Hükümetin Meclis’e gönderdiği tasarıda da Orman Yasası’nda yapılan değişiklikle ağaç kesme suçunda 10 yıla kadar olan hapis cezası 250 TL’lik para cezasına kadar düşürülecek. Bu ceza pek çok ağacın satış fiyatının bile altında kalacarak orman talanına neden olacak. Meralar enerjiye de açılacak: Mera yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, mera, yaylak ve kışlaklar, petrol iletim, elektrik ve doğalgaz piyasası faaliyetleri ile jeotermal kaynaklı teknolojik seralara açılacak. Yıldırım: zmir’de artık çift kale maç oynanacak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) AKP’nin İzmir milletvekili adayları Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, dün düzenledikleri basın toplantısında seçim sonuçlarını değerlendirdi. AKP’nin 3 dönem üst üste iktidar olarak tarihe geçtiğini kaydeden Yıldırım, “Türkiye ortalamasına göre üç kattan fazla bir artış İzmir’de gerçekleşmiş gözüküyor. İzmir artık tek kale değil çift kale olmuştur. Bundan sonra maç çift kale oynanacaktır” dedi. Yerel seçimler için, “Galiba gelecek maçın galibi belli” diyen Günay ise “Seçim sonuçları bizi katiyyen şımartmıyor. Barış kazansın, kardeşlik kazansın” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle