17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 HAZ RAN 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 Dış basın Türkiye’deki seçimleri yorumlarken çözüm bekleyen Kürt sorununa ve ekonomik sıkıntılara dikkat çekti ‘Erdoğan: Yeni Sultan’ ABD seçimleri alkışladı ELÇ N POYRAZLAR WASHINGTON ABD yönetimi Türkiye’deki genel seçimlerle ilgili “Türk halkını adil ve özgür seçimlerden ötürü alkışladıkları” açıklamasını yaptı. ABD Dışişleri Bakanlığı ayrıca Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahalede bulunması konusunda “karar Türkiye’nindir” mesajı verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner günlük basın toplantısında yeni hükümetle ikili ve çok taraflı konular üzerinde çalışmaya hazır olduklarını söyledi. Toner, “İyi bir dost, ortak ve müttefik” olan Türkiye’nin adil ve şeffaf seçimler yaptığını gördüklerini belirtti. Toner, Suriye’ye askeri müdahaleye ilişkin soru üzerine de her türlü seçeneğin masada olduğunu belirterek “Ancak bu Türk hükümetinin meselesi. Türkiye’nin gerçek bir mülteci sorunu var ve yardıma hazırız” dedi. Dış Haberler Servisi Dünya, Türkiye’deki seçim sonuçlarına ilişkin haberleri ön sıralardan verdi. Dış basında Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP’nin üçüncü kez seçimi kazanmasına ilişkin haberlerde “Erdoğan: Yeni Sultan” başlıkları dikkat çekti. Haberlerde özellikle AKP’nin yeterli sandalye sayısına ulaşamadığı için yeni anayasa yaparken “uzlaşma” arayışına gireceği vurgulandı. İngiliz yayın kuruluşu BBC, Erdoğan’ın “Milletimiz bu yeni anayasayı uzlaşmayla, istişareyle, müzakereyle yapma mesajını bize verdi” sözlerine yer verdi. Haberde Erdoğan’ın “İstanbul kadar Saraybosna kazanmıştır; İzmir kadar Beyrut kazanmıştır...” sözleri de hatırlatılarak “Erdoğan, Türkiye’nin Ortadoğu bölgesinde ve Müslüman dünyada Batı’nın sesi olmak istediğini ima etti” de Erdoğan ve AKP’nin elde ettiği başarıyı “yeni Sultan,” Le verirken, Arnavutluk’ta BaşbakanMetropolFigaro “Büyük Vezir” ifadeleriyleFransız Liberation gazetesi gazetesi sonucu “Sultanın üçüncü başarısı” başlığıyla okurlarına yayımlanan duyurdu. Yapılan haberlerde Erdoğan’ın balkon konuşması da geniş yer buldu. nildi. Erdoğan’ı “Türk tarihinin en başarılı Başbakan’ı” olarak niteleyen İngiliz gazetesi Guardian, AKP’nin sandalye sayısının 330’un altında kalmasının Erdoğan’ı “Putin stili” bir yönetimi istemekle suçlayan muhalifler için “iyi haber” olduğunu yazdı. Buna karşın “AKP’yi zorlu bir üçüncü dönem bekliyor” yorumunu da yapan gazete, “fazla ısınan” ekonomi, dış politika ve Kürt sorununa dikkat çekti. Financial Times’ın haberindeyse “2007’deki yüzde 47’nin de önüne geçen bu kesin zafer, Başbakan’ın Türk siyasetindeki ağırlığının teyidi oldu” denildi. “Popülist söylemleri, otoriter tavırları ve muhafazakâr değerleri şehirli entelektüelleri ve liberalleri endişelendirse de Erdoğan, şehirlerdeki fakir bölgelerde, köylerde ve yükselen orta sınıfın gözünde hâlâ bir kahraman olarak görülüyor” ifadelerinin kullanıldığı haberde, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi canlandırmayı başardığı”nın da altı çizildi. CNN International televizyonunun İstanbul’dan canlı bağlandığı muhabiri Ivan Watson, Erdoğan’ın seçimleri bir kez daha kazanarak tek başına iktidar olduğunu, ancak “tam istediği kadar büyük bir zafer elde edemediğini” belirtti. Los Angeles Times AKP’nin “dindar yoksullar ve Müslüman orta sınıftan destek dalgası” ile üçüncü bir dönem elde ettiğini yazdı. ABD’nin çok satan gazetesi Wall Street Journal, “ezici zafer” olarak nitelediği seçim sonucunun Başbakan Erdoğan’ın “Türk siyasetindeki rakipsiz konumu”nu teyit edeceğini belirttiği haberinde, Erdoğan’ın yeni anayasa arzusu için “Bu, İslamın toplumdaki uygun rolü konusunda derin biçimde ayrışmış bir millet için potansiyel olarak bölücü bir hedef” değerlendirmesine yer verdi. Fransız Liberation gazetesi “Erdoğan, Yeni Sultan” başlığıyla verdiği haberde, AKP’nin tek başına anayasayı değiştirme gücüne sahip olamamasından dolayı “zafer değil, başarı” değerlendirmesinde bulundu. “Erdoğan büyük galip” diyen Le Parisien ise “ezici bir zafer” elde eden Erdoğan için “Şimdiden kendini Türkiye Cumhurbaşkanı olarak görüyor” diye yazdı. Le Figaro da “Erdoğan: Büyük Vezir” başlığıyla verdiği haberinde, kendisini “Müslüman demokrat” olarak sunduğu yazılan Erdoğan için “Reform iştahı, sanki kendisini terk etti ve otokratik eğilimleri kaygılandırıyor” yorumları yapıldı. Arnavutluk’ta yayımlanan Metropol gazetesi de seçim sonuçlarını “Sultanın üçüncü başarısı” başlığıyla duyurdu. Macaristan, Kosova, Çin, Japonya, İtalya, İsveç, Kazakistan, Alman, Rus ve İspanyol basınında geniş yer buldu. Lübnan’daki Es Safir gazetesi, sonuçları birinci sayfasından “Bu Beyrut ve Şam’ın da zaferidir” başlığıyla duyurdu. Türkiye Sultanını Seçti “İsterse diktatör olsun ablacığım! Yeter ki bize hizmet etsin. Erdoğan hizmet ediyor. Yollar, havaalanları, hastaneler, sağlık hizmetleri.. saymakla bitmez. Ben Erzurumluyum. Erzurum’a döndüğümde, memleketi tanıyamadım. Bütün Anadolu değişti. Varsın diktatör olsun! Ne var? Benim de, çevremin de oyu AKP’ye!” Yurdum insanının “demokratik duyarlılığı” işte bu kadar! Ekranlarda seçim sonuçları ilan edilirken beynimde ilk yankılanan sözler bunlar; “Erzurum İstanbullusu” bir şoförün bana yaptığı bu beyanlar oldu: “İsterse diktatör olsun! Ne mahsuru var ki?” diye konuşan Erzurumlu şoför: “Ben aldığım hizmete bakarım!” demişti. Daha sonra gözüm Erzurum’da AKP’nin aldığı sonuçlara ilişti: Yüzde 70 oy aldı bu ilimizde AKP… Halkımız “demokratik lider” değil, sultan istiyor! Sultan seçme prosedürünü “demokrasi” belliyor. Dış basın nitekim bu nedenle “Türkiye yeni sultanını seçti” dedi… Ve Erdoğan bu kez balkona tam bir “sultan” edasıyla çıktı. Yanında, bundan önceki “balkon koreografilerinden” farklı olarak “Hanım Sultan” Emine Erdoğan da vardı. Zeynep Oral’ın evinde dostlarla beraber seçim sonuçlarını izlerken; “A Emine Hanım da balkonda!” dedim kendimi alamayarak: “Bu yeni. Daha önce balkonda hiç Emine Hanım’ı görmüş müydük?” Nurdan ve Özcan Arca da hemen akabinde; “E bu Başkanlık pozu!” diye eklediler; “ABD’de başkanlar eşleriyle birlikte görünüyorlar ya, bu da Erdoğan’ın Başkanlık yolundaki ilk görüntüsü!” Barack ve Michelle Obama çiftini göz önüne getirip, Erdoğan’lara baktığımda ne var ki ben bir “Başkan”dan çok.. bir “Hünkâr” portresiyle karşılaştım. “Muhteşem Yüzyıl” dizisindeki gibi çünkü, resmin orta yerinde ağırlıklı olarak “Hünkâr” bulunmaktaydı. Emine Hanım fiziken orada olmasına karşın; varlığıyla, geri planda kalmıştı. Erdoğan’ın ağzından çıkan laflar üstelik, tam bir “cihan padişahına” yakışacak laflardı. “İstanbul, İzmir, Ankara, Diyarbakır kadar Saraybosna.. Beyrut… Şam.. Ramallah.. Nablus.. Cenin.. Batı Şeria… Kudüs.. Gazze.. kazanmıştır” diye konuşuyordu Erdoğan; “Türkiye kadar Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar, Avrupa kazanmıştır..” dedikten sonra da bilfiil “merhametli, adil, âlicenap” bir hünkâra yakışır biçimde; “74 milyonun her bir ferdinin yaşam tarzı, inancı, değerleri, bizim üzerimizde mübarek bir emanettir” diye ekliyordu… “Devleti şahane” döneminde olduğu gibi tıpkı… Osmanlı’da da; “farklı inanç ve yaşam tarzları” böyle, sultanın emaneti altında “ihsanına” kalmamış mıydı? Rakipsiz... srail’in filo temennisi Dış Haberler Servisi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Türkiye’deki genel seçim sonuçlarıyla ilgili, “Türkiye’deki demokratik seçimlerden dolayı mutlu olmalıyız. Çünkü bölgemizde buna rastlamak zor” dedi. İsrailTürkiye ilişkilerin kötüye gittiğinin altını çizen Netanyahu, “Umarım ilişkilerimiz daha iyiye gider. Kötüye giden ilişkiler asla İsrail’in bir seçimi olmadı” ifadesini kullandı. İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon da yeni Türk hükümetinin, Gazze’ye yeni filo gönderilmesini engelleyeceğini umduklarını söyledi. Ayalon, İsrail devlet radyosuna yaptığı açıklamada, “Türk hükümetinin provokatör bir filoyu cesaretlendirmemesini istediğimiz açıktır. Bu seçim yeni bir sayfa açmak için bir fırsattır. Bu bize bağlı değil, Türklere bağlıdır” dedi. Emine Hanım ilk defa balkonda! Müslüman demokrat ran’dan iki zıt tepki Haber Merkezi İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, önceki gün yapılan seçimlerdeki başarısından dolayı Başbakan Tayyip Erdoğan’a kutlama mesajı gönderdi. İran basını ise Suriye politikası nedeniyle Türkiye’ye adeta ateş püskürdü. Suriyeli kaynakların, ülkedeki olayların ardında Türkiye’nin bulunduğu yönündeki iddialarına yer veren devlet televizyonu Press TV, Cizrüş Şuğur kasabasında ele geçirilen isyancılara ait silahların Hatay’dan sokulduğunu öne sürdü. Yarı resmi Fars Haber Ajansı ise ABD’nin Suriye’de isyanı yönlendirmek için TürkiyeSuriye sınırına üs kurduğunu ve Türkiye’ye “talimat” verdiğini iddia etti. Ajansın haberinde ikili oynamakla suçlanan Ankara’nın, “Esad’ı destekler gibi görünüp silahlı çetelere kucak açtığı” öne sürüldü. Batı basını AKP’nin “Müslüman orta sınıftan destekle” üçüncü bir dönem elde ettiği yorumunu yaptı. (Fotoğraf: AFP) Dış Haberler Servisi İspanyol El Pais gazetesi, “Erdoğan iktidarını güçlendirdi ancak anayasa için pakt yapması gerekecek” görüşünü dile getirdiği haber analizinde şu ifadeleri kullandı: “Türk seçimleri, herkesin kazandığı bir oyun oldu... Ancak kazanan özellikle, Erdoğan gibi olağanüstü bir lidere mutlak güç vermeyi reddeden Türk demokrasisi oldu.” El Pais gazetesinde yayımlanan bir başka yazıda da “Erdoğan, İslamın ve demokrasinin birlikte olabileceğini gösterdi mutlak güç vermeyen demokrasi kazandı Erdoğan’a ve Türkiye’yi genç Araplar için bir referans yaptı” yorumunda bulunuldu. El Pais ayrıca, “Kürt açılımında verilen sözlerin yerine getirilememesinden dolayı, Kürtlerin Erdoğan’a sırt çevirdiklerini” yazdı. İtalyan La Stampa gazetesi Erdoğan’ın seçimleri kazandığını, “ancak bunun tam da istediği gibi olmadığı” yorumunu yaparken İsveç basınında da Erdoğan’ın, “Türk siyasetinden askerin izini silmeyi” hedeflediği değerlendirmesi dikkat çekti. ‘Beyrut ve Şam’ın da zaferi’ ‘Haklar’ bir gecede ‘emanet’ oldu Bir “hukuk devletinde” yasa güvencesi altında olması gereken “haklarımızın” bir gecede böylece, “emanete” dönüşmüş olduğunu gördük. “Emanet” sözcüğünün karşılığına lügatta bakın… “Birine geçici olarak bırakılan, teslim alınan kişice korunması gereken şey” oluyor “emanet”. Bundan böyle “haklarımız”, Türkiye’nin yeni sultanına “emanet”tir! Erdoğan bu “emaneti”(!) korumak bağlamında; “Bize oy verenlerin de, vermeyenlerin de yaşam tarzını, inanç ve değerlerini, onurumuz, namusumuz, şerefimiz olarak göreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın!” sözü veriyor. “Balkon”dan yapılan bu vaat sonra, “kucaklayıcı konuşma” kontenjanından düzenin “teminatı” sayılıyor… T.C. DENİZLİ 1 . SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN İLAN DOSYA NO: 2010/37 Satış İzalei şuyu sureti ile satılmasına karar verilen Yukarışamlı köyü 892 parsel sayılı 6013 M2 miktarlı tarla vasıflı taşınmaz 45.772,50 TL bedelle, Aynı yer 894 parselde kayıtlı 6786 M2 miktarlı tarla vasıflı taşınmaz 50,895,00 TL bedelle, Aynı yer 896 parselde kayıtlı 262 M2 miktarlı tarla vasıflı taşınmaz 1,965,00 TL bedelle Denizli Yeni adliye binası izalei şuyu 101 nolu satış salonunda satışları yapılacaktır. Satış peşin para iledir. Alıcı isterse bir kez ve 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. KDV, damga resmi ve tapu alım harcı alıcıya aittir. Satım harcı, tellaliye satış bedelinden tahsil edilir. Satışa katılmak isteyenlerin muhammen bedelin %20’si nakit ya da milli bir banka teminat mektubunu ibraz ettikleri takdirde ihaleye katılabilecekleri, Satışa katılanların şartnameyi aynen kabul etmiş sayılacakları, 1 BİRİNCİ SATIŞ’ın 26.09.2011 günü saat 10.20 10.30 arasında 892 parsel sayılı taşınmazın, 10.4010.50 arasında 894 parsel sayılı taşınmazın, 11.0011.10 arasında 896 parsel sayılı taşınmazın satışlarının yapılmasına, Birinci satış gününde verilen fiyat muhammen bedelin %60’ını ve masrafları bulmadığı veya müşteri çıkmadığı takdirde, 2 İKİNCİ SATIŞIN Aynı yer ve aynı saatlerde olmak üzere muhammen bedelin %40’ını ve masraflarını geçmek şartıyla 05.10.2011 günü ihale edilecektir. 3 Daha fazla bilgi almak isteyenlerin aşağıdaki tarihten itibaren dosyamızdaki artırma şartnamesini bulabilecekleri ve müracaatları, Satışa katılmak isteyenlerin satış gün ve saatinde satış mahallinde hazır bulunmaları daha fazla bilgi isteyenler satış müdürlüğümüzün 2010/37 Satış dosyasından bilgi edinmeleri ilan olunur. 26.05.2011 (Basın: 38166) T.C. ÇORLU 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2004 1543 Bir borçtan dolayı hacizli bulunan, Tapu Kaydı: Tekirdağ ili, Çorlu ilçesi, Muhittin Mahallesi, 1044 ada, 4 parselde kayıtlı bulunan 549 m2 arsa üzerindeki 5 kat 14 nolu 10/140 arsa paylı mesken vasfındaki taşınmaz. Özellikleri: Ana bina, bodrum+zemin kat, 5 normal+çatı dubleksli bir binadır. Yaklaşık 12 yıllıktır. Merkezi konumda ulaşımı rahat, her türlü altyapısı vardır. Ana binaya doğalgaz bağlanmıştır. Satışa konu 5. kat 14 nolu mesken dubleks olup, 190 m2’dir. Alt katta giriş holü, salon, 2 oda, mutfak, banyo, WC, 2 balkon üst katta 2 oda, hol, açık mutfak, banyo ve teras bulunmaktadır. Dış kapı çelik kapıdır. Pencere doğramaları PVC’dir. Duvarlar alçı saten badana boyadır. Salon da kısmen özel dekoratif kâğıt kaplıdır. Ebeveyn odası banyoludur. Isınma doğalgaz müstakil kombili, kaloriferlidir. Islak zeminler hol, zeminleri seramik döşelidir. Banyo, WC, duvarları fayans kaplıdır. Banyosunda seramik lavabo ve çok fonksiyonlu dolapları olup, küveti jakuzilidir. Mutfak tezgâhı kaliteli anti bakteriyal mermerit olup, çok fonksiyonlu ankastre ürünler monteli, davlumbazlı dolapları mevcut olup, bakımlı ve yenidir. Mutfak duvarları fayans kaplıdır. Mesken şehir ve cadde manzaralıdır. Dubleks bağlantısını sağlayan merdivenler granit ve mermer kaplamalı olup, korkulukları ferforje demirdendir. Şehir manzaralı terası vardır. Teras kısmen pergule ile örtülmüştür. Konut içinde kartonpiyer ve kemer süslemeleri ve diğer işçilikler ve kullanılan malzemeler özellikli ve birinci kalitedir. İmar Durumu: Taşınmaz 15.1 etap 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ayrık nizam, 6 katlı ticari alanda kalmaktadır. Değeri: 165.000,00 TL Satış Saati: 10.40 10.50 Açık arttırma suretiyle satılarak paraya çevrilecektir. Satış Şartları: 1 Satış 15.07.2011 Cuma günü yukarıda yazılı saatler arasında Çorlu 1. İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetinin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şarti ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 25.07.2011 Pazartesi günü yukarıda yazılı saatler arasında Çorlu 1. İcra Müdürlüğü’nde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse taşınmaz en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetinin %20’si nispetinde pey akçesi (Türk Lirası veya devlet tahvili dışındaki döviz kabul edilmeyecektir.) veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, tapu satım harcı satış bedelinden ödenecek, damga resmi, tahliye ve teslim masrafları ile KDV, tapu alım harcı alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça’paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve iflas Kanunu’nun 133. Maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları. 7 İİK 127. maddesi gereğince adresi tapuda kayıtlı olmayan ilgililer ile tebligat yapılamayanlara ilanen tebliğ yerine kâim olacağı ilan olunur. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 38732) alkon konuşması’nın diğer adı Mussolini Demokratik düzenlerde bu şekilde “balkon konuşmaları” olmaz. “Balkondan” çünkü ya krallar ya da faşist diktatörler konuşur. “Zoraki Kral/King’s Speech” filmini gördüyseniz eğer; VI. George’un “Buckingham Sarayı” balkonundan yaptığı konuşmayı hatırlarsınız… Faşizmin anavatanı İtalya’da “balkon konuşması/discorso del balcone” dendiğinde, akıllara sadece Mussolini gelir. İtalyan faşizminin lideri, bugün dahi Roma’da “Palazzo Venezia/Venedik Sarayı” balkonundan yaptığı tarihi konuşmalarla hatırlanır. Ve retorik dozunu kaçıran siyasetçiye her daim ironik manada“Yoksa bu bir balkon konuşması mı?” türü alaylı dokundurmalar yapılır… Erdoğan’ın 12 Haziran akşamı bol dini motif ve vurgular da kullanarak yaptığı “balkon konuşması”; “Başkanlık sistemi” adı altında “Sultanlık sistemine” geçişin, tarihi kilometre taşını işaretleyen ilk büyük konuşmadır bana göre. Bu konuşmayı gelecek kuşaklar, büyük olasılıkla “tarihe geçen” bir konuşma olarak hatırlayacaklar. “Güçlü liderden” hoşlanan ve demokratik hakların tam ne olduğunu keşfetmemiş bu ülkede; CHP gibi kendisini yenilemeye çalışan bir muhalefet partisinin bu kadar kısa sürede, seçmen kitlesini genişletmesi ve oy oranlarını yüzde 20 sınırından yüzde 26’lara taşıması; bu arada hiç küçümsenmemesi gereken bir başarı. Kılıçdaroğlu’nun yaptığı kısa, öz konuşmada verdiği mesajlar bu açıdan, fevkalade takdire şayan… Sultanlık sistemine giden koşuda, CHP şimdi çok büyük bir zaman yarışıyla karşı karşıya. Yerim kalmadığı için ona da gelecek yazıda değineceğim. ‘B T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NDEN İLAN ESAS NO: 2010/133 Esas Davacı SÖZDEMIR TEKSTİL BOYA APRE SANAYİ TİC. AŞ tarafından aleyhine açılan iflas (İflasın Ertelenmesi) davası nedeniyle; Davanın KABULÜNE, 434160 sicil nolu, Merkez Mah. Cemal Ulusoy Cad. Şehit Yunus Çaça sk. No: 6/l k: l Yenibosna/İST. adresinde faaliyetinde bulunan Sözdemir Tekstil Boya Apre Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin iflasının 12/06/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere İFLASININ 1 YIL SURE İLE ERTELENMESİNE, verilen tedbir kararlarının devamına karar verilmiştir, duyurulur. 07/06/2011 (Basın: 39020) Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. İsa Solakoğlu C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle