Katalog

HATAY’DA MEZUN YET SEV NC Hatay ipek dokumacılığı kursunda üç ay boyunca eğitim gören 20 kursiyer sertifikalarını 6 Haziran tarihinde düzenlenen törenle aldı. Yeşilpınar Belediye tesislerinde gerçekleşen törene Yeşilpınar Belediye Başkanı Malik Kılıç, Türkiye İş Bankası Adana Bölge Müdür Yardımcısı Cem Şimşek, Türkiye İş Bankası Hatay Şube Müdürü Mehmet Zeki Kaşıkara, Harbiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yunus Öztürk, Hatay Dernekler Platformu Federasyonu Başkanı Mahmut Sönmez ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları katıldı. Proje kapsamında işbirliği yapılan Yeşilpınar Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ali Kılıç ve eğitim koordinatörü Refik Büyükaşık törenin açılış konuşmasını yaparak üç aylık eğitim sürecini ve kursiyerlerin göstermiş olduğu çabayı aktardı. Ardından Türkiye İş Bankası Hatay Şube Müdürü Mehmet Zeki Kaşıkara kursiyerleri, “Bir Usta Bin Usta” sosyal sorumluluk projesi için oluşturdukları özel mikro kredi konusunda bilgilendirdi. Tören sonunda kursiyerlerin sertifikaları dağıtıldı. Toplu fotoğraf çekimi ardından kursiyerlerin kurs dönemi boyunca yapmış oldukları çalışmaların sergilendiği alan gezildi. Bir gelenek yaşasın diye H atay’daki eğitimlerle ilgili Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Filiz Tiryakioğlu şunları söyledi: 2011 yıllı proje illeri seçildikten sonra kurs tarihleri belirlendi ve bölge insanına böyle bir projenin gerçekleştirileceği duyuruldu. Duyuru yapıldıktan sonra başvurular toplanmaya başlandı. Başvuru yapan kişiler arasından daha önceden bu işle ilgilenmiş, el sanatına istekli ve bu işi devam Dolayısıyla üç aylık süre ettirebileceği düşünülen pek içerisinde ipek 20 kursiyer seçildi. dokumacılığına dair dokumacılığının Ön planda tutulan teorik bilginin yanı sıra temelleri sağlıklı bir kıstas kişinin tezgâh parçalarının nasıl şekilde aktarıldı. yalnızca 3 ay eğitim süresince sökülüp takıldığından sıfırdan Kursiyerlerin değil daha sonraki tezgâh kurmaya kadar pek çok ilgisi yoğun zamanlarda da bu pratik bilginin verildiği Büyük bir istek ve sanatla eğitimlerde, 20 kursiyer üç özveri ile çalışan ilgilenebilecek ay boyunca eğitim kursiyerlerin ilgisi olmasıydı. beklenenden daha fazla gördü. oldu. Çoğunluğun bu mesleği 3 aylık dönemde devam ettirmek istemesi bizi neler öğretildi: fazlasıyla mutlu etti. Kursun ilk iki haftasında ipek İpek dokumacılığının gelişmesinin dokumacılığı hakkında teorik bölge ekonomisine katkı bilgiler aktarıldı. Bu teorik bilgiler kapsamında ipek dokumacığına dair birçok ayrıntı öğretildi. Bunun yanısıra tezgah ve parçaları tanıtılıp, tezgahı sıfırdan kurup sökme işlemi gösterildi. Bu aşamalardan sonra, çözgü tezgahına yerleştirilen işlerin dokuma aşamasına geçildi. Şal, örtü ve kumaş çözgüsünün kursiyerlere önemli incelikleri anlatıldı. sağlayacağını vurgulayan Filiz Tiryakioğlu; “Unutulmaya yüz tutmuş birçok el sanatı gibi ipek dokumacılığı sanatının da, değişik proje ve desteklerle ayakta tutulması ve gelecek nesillere geliştirilerek aktarılması gerekiyor. Ürünlerin kalitesi ile doğallığının korunması, bu sanatın yaşaması, aile ve bölge ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır”dedi. Öğrenmenin yaşı yok... Bu bir ilandır Anadolu Sigorta’nın geleneksel meslekleri yaşatmak ve ekonomik bir değer yaratmak amacıyla yürüttüğü projenin, Hatay’daki etabında kursa katılanlar arasında 50 yaşını aşanlar da hayatının baharında olanlar da var. Kursiyerlerden 1952 doğumlu Gülseren Büyükaşık. Antakya’nın Yeşilpınar beldesinde yaşıyor. Büyükaşık, “Neden bu eğitime katıldınız?” sorusunu, “Bu kursa katılma amacım, el sanatını öğrenmek ve ev ekonomisine katkı sağlamaktı” şeklinde yanıtlıyor. Büyükaşık eğitim süresinde öğrendiklerini ise şu şekilde özetledi: “İpek dokumacılığının temel bilgilerini el dokuma tezgahlarında ipek kumaş, şal, örtü tarzı ürün dokumayı öğrendim. Ayrıca kursun ilk haftalarında ipek dokumacılığı ile ilgili geniş teorik bilgiler de edindik. Eğitmenimizin konusuna hakim olması ve maddi anlamda kaynak bulabiliyor olmamız, daha hızlı gelişmemizi sağladı”. Proje hakkındaki görüşlerini “Bu kursun açılmasına ve bana da yer verildiğine çok sevindim. Kursun kendim ve diğer kursiyer arkadaşlarım için yararlı olacağını düşünüyorum” sözleriyle anlatan Büyükaşık, eğitim sonrasında da bu sanatla ilgili kendisini geliştirmeyi sürdüreceğini dile getiriyor. Öğrenmek yeni bir ufuk açtı Diğer bir kursiyer olan 1988 doğumlu Yasemin ise Harbiye Mahallesi’nde ikamet ediyor. Eğitime katılma sebebini “Daha önce ipek dokumacılığı işinde genel hatlarıyla bilgi sahibiydim. Kendimi pratik anlamda daha da geliştirmek için bu kursa katıldım” cümleleriyle açıklayan Yasemin Eğitim süresince dokuma tezgahının ayrıntılarını, çözgü Yüzyıllık gelenek: Hatay‘da ipekçilik 1900’lü yıllardan önce, Hatay’ın pek çok köyünde çiftçiler kozacılık yapar, ipek böceği beslerdi. pekçilik yoksul olan halkın gelir kaynaklarından birisiydi. Özellikle eski adı Yakto olan Gümüşgöze beldesinde hemen hemen her evde baharın gelişiyle beraber ipek böcekleri beslenirdi. Yetiştirilen kozalar, ipek dokuma işi yapan ailelere satılırdı. O dönemde özellikle Suriye’nin de Osmanlı sınırları için de olması dolayısıyla gerek Hatay’da gerekse Suriye’de yaşayan halk iç içe ticaret yapmaktaydı. Hatta Hatay’da üretilen pek çok ürün Suriye’ye götürülür ve oradaki pazarlarda satılırdı. Pek çok el sanatında olduğu gibi, ipekçilikte de Hataylı aileler, işin büyük ustaları olan Ermeniler’den bu el sanatını öğrenmiştir. Şimdiki adlarıyla Gümüşgöze, Samandağ ve Harbiye’de çok zor şartlarda da olsa üretilen kozalar alıp, yöresel ipek kumaşlar, çarşaflık kumaşlar, başa bayanların bağladığı yöresel dokuma, yaşlı kadınların bele fistan üzerine bağladıkları bel kuşağı gibi işler yapılmaktaydı. Hatay’ın anavatana katılmasıyla beraber bu el sanatını yöre halkı devam ettirmiştir. 1950’lerden sonra evlerde bir iki tane el tezgahıyla, bin bir emekle dokunan bu ipek ürünler özel siparişlerle büyükşehirlerdeki talepleri karşılamaktaydı. Özellikle stanbul’da Kapalıçarşı’da birkaç kişiyle bağlantı kurarak ürünlerin satışı sağlanıyordu. Son 20 yılda Türkiye de yavaş yavaş bir marka haline gelen Hatay ipekçiliği, ismini iyi bir şekilde duyurmuştur. Şu anki hedef Türkiye’de yavaş yavaş hak ettiği yeri bulmaya başlayan bu gözde el sanatının, ilerleyen süreçte Avrupa’da ve dünyada pek çok ülkede iyi bir pazar yakalayabilmesidir. hazırlama ve taharının önünde dokuma yapmayı öğrendi. Yasemin “bu Kurs; ipek dokumacılığını öğrenmem açısından çok yararlı oldu. Katılan arkadaşlar arasında yaptığımız konuşmalarda, herkes bu kurstan memnun olduğunu ve sonrasında mesleğe devam etmek istediğini söylüyor. pek dokumacılığında kendimi gelistirerek bu mesleğin ustalarından biri olmayı hedefliyorum”. dedi YEREL ZENG NL KLER GEL ŞS N Suphi Koku; Antakya 1988 doğumlu, Gümüşgöze Beldesi’nde ikamet ediyor. Suphi Koku “Ekonomimizin sanayileşmesi, insanlarımızın sanayi üretimine ve hizmet sektörüne yönelmesi sonucunda yerel zenginliklerimiz olan geleneklerimize ilgide düşüş oldu. Bu tür projelerle yerel mesleklere destek verilmesi sayesinde, hem unutulmaya yüz tutmuş el sanatları yaşayacak hem de genç ve işsiz nüfus için yeni bir geçim kaynağı oluşturulacak. Kendi adıma öğreneceğim sanatın, ekonomik olarak bana yardımcı olacağına inandığım ve manevi olarak yerel sanatımızın devam etmesi gerektiğini düşündüğüm için bu kursa katıldım.” dedi Suphi Koku’nun eğitim sonrasındaki planları ise diğer kursiyerlerden biraz daha farklı. Suphi bu el sanatını ilk aşamada kendi evinde imkanları çerçevesinde devam ettirmeyi düşünüyor. Sonrasında işini büyütmeyi, bir dükkan açıp yaptığı ürünleri satmayı istiyor. Bu çerçevede daha şimdiden işini büyütme yollarını araştıran Suphi proje kapsamında sağlanan kredi imkanını büyük bir fırsat olarak görüyor. C MY B C MY B