17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 14 İstanbul Y Edirne Y Kocaeli Y Çanakkale Y İzmir PB Manisa PB Denizli B Zonguldak Y Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y Ankara PB 25 27 26 26 29 30 28 23 23 24 23 23 24 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB Y Y B Y Y Y PB PB Y Y Y Y 25 23 21 26 30 29 28 28 25 26 20 20 16 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra PB AmsterdamPB Brüksel PB Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin Y BudapeştePB Madrid B Viyana Y 19 17 18 22 20 23 23 24 21 25 29 29 23 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Y Y Y Y Y Y A A A Y Y B A 26 24 24 28 23 20 35 38 25 28 25 33 29 Ülkemiz geneli parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın kuzey ve doğusu, Batı Karadeniz kıyıları, Orta ve Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Göller yöresi, Orta ve Doğu Akdeniz, Doğu Anadolu Bölgesi ile Adıyaman, Gaziantep, Diyarbakır ve Batman çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Yağışların: Doğu Anadolu’nun kuzeyi, Doğu Karadeniz, Doğu Akdeniz ile Sivas, Kayseri, Niğde ve Nevşehir çevrelerinde lokal olarak kuvvetli olması bekleniyor. 14 HAZ RAN 2011 SALI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Haziran GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Parasız eğitim talepleri nedeniyle tutuklu olan öğrenciler için eylem başlatıldı Baştarafı 1. Sayfada olduğunu” açıklıyor. Ne olacağını ise dünden itibaren ilim irfan sahipleri irdelemeye başladılar bile. Önce seçim gününü gazete başlıklarının nasıl yorumladığına bir göz atalım: Sandığın büyük ustası (Radikal), Rekorla ‘bi daha’ (Vatan), Türkiye onu seviyor (Haber Türk), Zafer (Star), Zor günlere doğru (Aydınlık), AKP ezdi geçti (Taraf), Usta’ya evet (Akit), AKP ezdi geçti (Posta), Ustanın zaferi (Yeni Şafak) ve AKP ve liderine yalakalıktan uzak tek başlık: Üçüncü AKP dönemi (Cumhuriyet). İki parti lideri oylarını arttırdıklarını söylüyor: AKP beş, CHP üç buçuk milyon! 50 milyon seçmen oy kullandı ise AKP’ye iki seçmenden birinin, CHP’ye dört seçmenden birinin oy verdiği gibi bir sonuç ortaya çıkıyor. İki parti seçmen sayısının bu seçimde 10 milyon arttığını hesaba katmıyor. Şayet partilerin seçimde aldıkları sonucu milletvekili sayısına göre değil de aldıkları oy yüzdesini irdeleyerek yorumlamak gerekirse gerçek şu: AKP, oyunu yüzde 47’den yüzde 50’ye çıkardı. Yüzde 3 arttırdı! Seçimi yitirmediğini kanıtlamak için CHP Genel Başkanı’nın, partinin 12 Eylül’den bu yana oylarını bu seçimde yükselttiğini vurgulamasına karşın… gerçek söylediği kadar parlak değil: 2007’de yüzde 21.3, 2011’de yüzde 26. Sonuç: Yüzde 5! Kuşku yok seçimi kazanmanın nedenlerini araştırmayacak AKP! Sorun yüzde 30 temel hedefi bile tutturamayan CHP’de. Seçimi yitirmenin nedenlerini gerçekçi bir gözle araştırmak zorunda. Milliyet’teki habere göre Genel Başkan MYK’de başarısız örgütten hesap soracakmış. Olumsuz sonucu yalnız örgütün iyi çalışmadığına bağlayarak kimi gerçeklerin üstünü örtmeye çalışmamak gerek... Parti meclisi kimi üyelerinin ülkenin temel konularında birbirine zıt görüşler açıklamalarını, örneğin bu seçimde de yüzde 2 oy alabildiği Diyarbakır’da “kardeşiniz” diye etnik kökeninden kaynaklanan söylemlerin işe yaramadığını görmek zorunda. Tünelin ucundaki ışığı gösteriyor CHP Genel Başkanı: 4 yıl sonra iktidar! Dört yıl sonra, 2015’te bugünkü yüzde 26 oyu, en az yüzde 45’e çıkaracağını veya AKP’nin bugünkü yüzdesi 50’yi yakalayacağını “müjdeliyor”. Yani? Dört yılda yüzde 26 oyu ikiye katlayacağını! Herhalde: CHP, “yeni” CHP ve “yepyeni” bir CHP ile! AKP Genel Başkanı balkon konuşmasında yeni anayasa için parlamentoda ortak anlayış arayacağını, seçim “açıklamalarında bazı katkıları” olduğu için “Kemal Bey’in kapısını çalacağını” söyledi. Örneğin yeni anayasada, BDP doğrultusunda yerel yönetimlere özgürlük konusunu ve Türkiye vatandaşlığı gibi vaatleri anımsatabilir CHP’ye! Ne mi istiyorum? İlk söylemlere bakarak parti liderlerinin gerçeklerle yüzleşmelerini! 2025 gündür kimilerinin yerli yersiz yorumlarına neden olan bir konuyla ilgili açıklama yapmak zorundayım. Şimdi okuyacağınız konu, “Sayın İnan Kıraç’la bizim aramızdaki BAHİS’le” ilgili. Önce olayın gerçek akışını, sonucunu ve doğruları bir kez daha açıklamalıyım... Geçen ayın 25 ve 28’inci günleri Güncel’de iki yazım yayımlandı. Daha sonraki günlerde Sayın Kıraç yazılı açıklamasında; daha önce değerli bir yazarımızla seçim üzerinde görüş alışverişinde bulunup ne üzerine bahse girdiğini ve girmediğini bilemediğim konuşmasının sonunda bizimle konuştuğunu belirtti. Oysa gerçek şu: 2528 Mayıs’ta Güncel’de yazdığım gibi: 12 Haziran’da CHP’nin birinci parti olacağı konusunda bizimle bahse giren Sayın İnan Kıraç’ın karşısında Genel Yayın Müdürümüz İbrahim Yıldız ile benden başka kimse yoktu. Sayın Kıraç, “12 Haziran’da CHP 1. parti olacak. Sizinle bahse girerim” dedi. Bahsi yitirirsek mütevazı bütçemizin olanağı çerçevesinde kendisini ancak yemeğe davet edebileceğimizi söyledik ve ama “Ya siz bahsi kaybederseniz bize ne vereceksiniz” diye sordum Sayın Kıraç’a. İki kez, altını çizerek “Ne isterseniz, ne isterseniz!” dedi. CHP, ikinci parti oldu. Şimdi pek çok kişi bahsi yitiren Sayın Kıraç’tan “ne isteyeceğimi” yazmamı bekliyor. İşte yazıyorum: Erişmek olanağı bulamadığım ilkokul arkadaşım Sayın Rahmi Koç’a, kız kardeşi ilkokul sınıf ve sıra arkadaşım Sayın Semahat Arsel’e selam ve sevgilerimi ulaştırmasını istiyorum Sayın Kıraç’tan. O kadar! AKP baskısına tepki Gençlik Federasyonu, 15 aydır tutuklu bulunan Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer’in 22 Haziran’daki duruşmasına kadar Beşiktaş Adliyesi önünde oturma eylemi yapacak. İstanbul Haber Servisi Gençlik Federasyonu üyeleri, parasız eğitim istedikleri için 15 aydır tutuklu bulunan Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer’in 22 Haziran’da görülecek duruşmasına kadar Beşiktaş Adliyesi önünde oturma eylemi başlattı. Beşiktaş Adliyesi önünde toplanan grup, “Ferhat ve Berna serbest bırakılsın”, “Parasız eğitim istemek suç değildir” sloganları attı. Grup adına açıklama yapan Cemray Baş, eylem kapsamında her gün saat 10.00’dan 17.00’ye kadar oturma eylemi yapacaklarını söyledi. Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz’ın parasız eğitim istedikleri için 15 aydır tutuklu bulunduklarını ifade eden Baş, “Demokrasi kelimesini dilinden düşürmeyen AKP iktidarına karşı alanlara çıkan emekli öğretmen Metin Lokumcu polis tarafından katledildi. Bu ülkede harç parasını ödemek için insanlar inşaatlarda çalışırken ölüyor, hapishanelerde tecrit işkencesiyle katlediliyor. AKP’nin, kendisi gibi düşenmeyenlere yönelik baskısı artarak devam ediyor” dedi. Gençlik Federasyonu, Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer’in 22 Haziran 2011 tarihinde İstanbul Beşiktaş Özel Yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmasına kadar eylemlerine devam edecek. Bundan Sonra... Seçim sonuçları sürpriz olmadı. AKP’nin oylarının düşeceğini ve CHP’nin yeni rüzgârının yüzde 30’ları bulacağını düşünenler için sürpriz olabilir, ama benim için değil. Türkiye’de solun geçmişte ideolojik bir tabanı ve gençlik örgütlenmesi olduğu zamanlarda bile tek başına iktidar olması söz konusu değilken şimdi böyle bir şey beklemek zaten bir hayal bana göre. Eğer AKP’nin karşısına bir rakip çıkacaksa onun merkez sağda bir parti olması gerekirdi. Merkez sağ diye bir şey kalmadığı için de onun yerini CHP’nin ya da MHP’nin doldurması beklenemez. Türkiye’de seçmen sanılanın aksine işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, demokrasi söylemine fazla ilgi göstermiyor. Gerçeklikten çok duygusallığı ve hayalleri seviyor. Bu da anlaşılır bir şey. Çünkü bizim gibi ülkelerde gerçekleri duymak bir işimize yaramıyor. CHP’nin seçim sonucunda başarısız olduğunu düşünenlere de katılmıyorum. Bana göre olması gerekenin üstünde oy aldı. Seçim yasaklarından hemen önce bile hâlâ TOKİ evlerinde yolsuzluk yapıldığının altını çizen bir partinin bu oyu alması başarı sayılmalı. Bütün hayatını bir ev alabilmek için geçiren insanların ülkesinde evini alanlara ve almayı hayal edenlere bunun altında başka nedenler yattığını söylemeye çalışmak bence anlamlı değil. Seçimleri en çok etkileyen şeylerden biri elbette parti teşkilatları. Yerel yönetimleri elinde bulunduranın bu konuda hep bir adım önde olacağı, teşkilatlanmayı çok ciddiye alanların, ev ev kapı kapı dolaşan kadın ve gençlik örgütleriyle çalışanların da mutlaka oy arttıracağına kuşku yok. Muhalefetin seçim çalışmalarını neredeyse tümüyle Başbakan’ın söylemleri üzerine kurması da bana göre büyük bir hataydı. Seçimden hemen önce The Economist gibi dergilerin altını çizdiği şey, iktidarın yine AKP’ye geçeceği, ama en azından daha güçlü bir muhalefetin iyi olacağı yönündeydi. Bu olmadı, ama en azından bir hezimet de yaşanmadı ve bazılarının beklediği gibi MHP de baraj altında kalmadı. Ayrıca bağımsızlar ve çok farklı görüşlere sahip isimler de Meclis’e girdi. Türkiye’nin sorunu AKP’nin yeniden ve güçlü biçimde iktidar olmasından çok karşıtlıklar üzerinden siyaset anlayışında yatıyor bence. Başbakan’ın beklenen balkon konuşmasında beklenen mesajları verdiğini duyduk. Bu mesajlar gerçeğe dönüşürse birçok şey daha iyiye gidebilir ve eleştirilen pek çok konu da çözülebilir. Ama bunlar sözde kalır ve karşılığını da bulamazsa yine sen, ben çekişmesi devam edip gider. ANADOLU KARTALI TATB KATI Suudiler ilk kez katılıyor BARKIN ŞIK ANKARA Şeriat ile yönetilen Suudi Arabistan’ın Hava Kuvvetleri, bir ilke imza atarak Konya’da dün başlayan Anadolu Kartalı tatbikatına katıldı. “One Minute” ve “Mavi Marmara” krizleri nedeniyle ilişkilerin askıya alındığı İsrail ise bu yılki uluslararası tatbikatta yine yok. Türkiye, Suriye ile gerçekleştirdiği ortak tatbikatların ardından bu ülke ile ikili askeri işbirliği anlaşması imzalamıştı. Suudi Arabistan ordusu ile Türkiye’nin benzer bir anlaşmayı hayata geçirip geçirmeyeceği merakla bekleniyor. 13 24 Haziran tarihleri arasında 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığı’nda düzenlenen tatbikata, ev sahibi Türkiye’nin yanı sıra Suudi Arabistan, ABD, İspanya ve Ürdün hava kuvvetlerine bağlı savaş jetleri katılıyor. Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın 100’üncü kuruluş yıldönümünün kutlanması nedeniyle, tatbikata çok daha fazla ülkenin katılması bekleniyordu. Sığınmacıların sayısı artıyor Suriye’de yaşanan olaylardan kaçarak Yayladağı ve Altınözü ilçesinde oluşturulan dört geçici çadır kentte konaklayan Suriyeli sayısı 6 bin 817’ye yükseldi. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, önceki günden bu yana Türkiye’ye giren yaklaşık 1000 Suriye vatandaşının, kimlik ve sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Altınözü ilçesinde Boynudoğru köyünde kurulan dördüncü geçici çadır kente yerleştirildiğini açıkladı. Altınözü’nde kurulan geçici çadırkentin yakınlarında yaşayan yurttaşların, Suriye’den gelenlere gıda, giysi, küçük ev aletleri ve mutfak eşyası yardımında bulundukları da görüldü. Askeri ilişkiler artacak Türkiye, ülkesindeki muhaliflere karşı operasyon düzenleyen Suriye ordusu ile de düzenlediği ortak tatbikatın ardından bu ülke ile ikili askeri işbirliği anlaşması imzalamıştı. Suudi Arabistan ordusunun Konya’daki tatbikata katılmasının ardından bu ülkeyle de ikili askeri işbirliği faaliyetlerinin artacağı değerlendiriliyor. 2001 yılından bu yana düzenlenen tatbikata İsrail ile ikili ilişkilerin gerildiği 2009 yılına kadar Batılı ülkelerin ilgisi daha fazlaydı. ‘ANONYMOUS’ OPEROSYONUNDA 32 GÖZALTI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 22 Ağustos’ta yürürlüğe girecek internet filtresine karşı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) sitesine “siber saldırı” düzenleyen Anonymous adlı grubun 32 üyesi gözaltına alındı. 6 şüpheli ise serbest bırakıldı. TİB yurtiçinden sitesine saldıran kişilerin IP adreslerini belirleyerek suç duyurusunda bulundu. Savcılığın talimatıyla önceki gün 11 ilde 32 kişi gözaltına alındı. Ankara’ya getirilen şüphelilerden 8’i, 18 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle çocuk şubesine götürüldü. Bir şüpheli ise avukat olduğu için işlemleri İstanbul’da yapıldı. Bugün adliyeye sevk edilmeleri beklenen şüphelilerden bazılarının birbirlerini tanıdığı ve organize hareket ettikleri ileri sürüldü. Şüpheliler hakkında Türk Ceza Yasası’nda düzenlenen “Bilişim sistemine girme” ve “Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme” başlıklı maddeler kapsamında işlem yapıldığı ve 5 yıla kadar hapis cezası alabilecekleri öğrenildi. Nüfus memurları tepkili ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Büro MemurSen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü personelinin seçimler için üç ay boyunca hafta sonları da çalışmasına karşın sadece bir ay için ek ödeme yapıldığını söyledi. Yazgan, “Demokrasi adına üç ay boyunca özveri ile çalışan Nüfus ve Vatandaşlık personeline bir aylık ek ödeme verilmesi adil değildir. Personele en az 3 aylık ek ödeme verilmelidir. Konuyu yargıya taşıyacağız” açıklamasını yaptı. Balyoz davasında duruşma salonuna yerleştirilen mikrofonlara tepki gösterildi: Savunma hakkı kısıtlanıyor HAT CE TUNCER On Numara’da 1 kişiye 179 bin ANKARA (AA) On Numara’da 10 bilen bir kişi, 179 bin 356 lira kazandı. Numaraların; 4, 6, 7, 9, 12, 13, 14, 16, 21, 23, 24, 36, 37, 49, 50, 58, 62, 66, 68, 70, 72 ve 78 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler 1220 lira 60’ar kuruş, 8 bilenler 76 lira 70’er kuruş, 7 bilenler 13 lira 85’er kuruş, 6 bilenler 2’şer lira ve hiçbir numarayı bilemeyenler 1 lira 90’ar kuruş kazandı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen Balyoz davası’nın 30. duruşması yapıldı. Duruşmaya 162 tutuklu sanıktan, aralarında MHP milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan’ın da bulunduğu 149 sanık katıldı. Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen, tavandan salona doğru sarkan mikrofonlar için, “Savunma hakkına el atılmıştır. Bu mikrofonların ivedi olarak kaldırılmasını talep ediyorum” diye konuştu. Sanık avukatlarından Metin Çetinbaş ise “Bu savunma hakkının kısıtlanmasıdır” dedi. Başkan Ömer Diken, duruşma sırasında sanıkların, yakınlarının ve avukatların mahkeme düzenini bozucu davranışlarda bulunduklarına dikkat çekerek “Sadece güvenlik önlemi amaçlı olarak mikrofonlar ta kılmıştı” diye konuştu. Emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın avukatı Hasan Fehmi Demir de “Tepemizdeki mikrofonlar ifade özgürlüğümüzün kısıtlandığı kuşkusunu yaratıyor” dedi. Diken, “Duruşma salonundaki mikrofonlar mevcut sistemi kuvvetlendirmek amacıyla ilave önlemlerdir. Savunmayı kısıtlamak amaçlı değildir” diyerek mikrofonların kaldırılmayacağını ifade etti. Bu karar üzerine bazı sanık avukatları salondan ayrıldı. ‘Vicdan azabı çekilecek’ Daha sonra emekli Albay Mümtaz Can’ın savunmasına geçildi. Can, darbe planı yapıldığı iddia edilen 2003 tarihli İstanbul 1. Ordu Plan Semineri’ne kendisine verilen emir gereği katıldığını, sunum yapmadığını söyledi. Can savunmasında “Bu ülke, subayına yapıştırdığı terö rist yaftasının vicdan azabını çekecektir” diye konuştu. Emekli Tuğgeneral Faruk Oktay Memioğlu savunmasında suçlanmalarına neden olan CD’de 200’ün üzerinde sahkekarlık olduğunu ortaya konulduğunu savundu. Duruşmada söz alan Çetin Doğan da dava konusu olan 57 Mart 2003 tarihindeki semineri kendisinin sevk ve idare ettiğini hesabını vermeye hazır olduğunu belirtti. Duruşma arasında tutuklu sanık emekli tümgeneral Recep Rıfkı Durusoy’un eşi ile duruşmayı izleyen bir başka kadın arkadaşı arasında tartışma çıktı. Sanık Durusoy’un isteği üzerine, Durusoy’un yakınları tarafından kadından alınan “izleyici kartı” görevliler tarafından alınarak sahibine verildi. Hakkında yakalama emri bulunan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Say gun’un sağlık durumunun araştırılmasına ilişkin müzekkeresine İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden gönderilen yazıda “Saygun’un tedavi gördüğü hastanede ilgililerle görüşüldüğü, hastalığının taşıdığı yüksek risk nedeniyle hastanede tedavisinin devamının uygun olduğunun öğrenildiği” belirtildi. ‘Benim oyum nerede’ ADANA (Cumhuriyet) Adana’da seçimlere bağımsız olarak giren Hakan Bülent Yardımcı’nın oy kullandığı sandıktan kendisine oy çıkmadı. Yardımcı, merkez Seyhan İlçesi Çobanoğlu Ticaret Lisesi’ndeki 1023 nuramalı sandıkta kendisinin yanı sıra eşi, oğlu, gelini, kayınbiraderi, iki kızının oy kullandığını, bu sandıkta 25 ‘kemik’ oyu olduğunu savundu. Yardımcı, “En kuvvetli olduğum sandıkta bana sıfır oy çıkması inanılır gibi değil. Ailem, yaşadığım apartmandaki bana oy sözü veren komşularım bu sandıkta oy kullandı. Hadi diyelim ailem, komşularım oy vermedi, benim oyum nerede?” dedi. ‘Zirve’ belgesi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkemeye gönderilen yazıda ise Zirve Yayınevi katliamına ilişkin soruşturma sırasında şüpheli Salim Gökçe’de bulunan bir harddisk içerisindeki belgede “Tolon karşı devrimi engelleyecekti, Çetin Doğan ve Fevzi Türkeli engelledi” ifadelerinin bulunduğu kaydedilerek “Belgenin dava ile ilgili olabileceği değerlendirilerek mahkemenize gönderilmiştir” denildi. ‘Ucube’nin yıkımı yeniden başladı KARS (AA) Kars’taki “İnsanlık Anıtı”nın kaldırılması işini alan taşeron firma Eryaman Karot’un işçilerinin paralarını alamadıkları gerekçesiyle işi durdurmasının ardından, yüklenici firma Avşin İnşaat yıkım işini üstlendi. İlgili firma anıtın geriye kalan yüzde 30’luk kısmını kaldırmaya başladı.Yıkım çalışmaları 9 Haziran’da durdurulmuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle