16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 12 HAZ RAN 2011 PAZAR [email protected] 12 EKONOMİ TÜDEF, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu’nda keyfi uygulamaların sürdüğünü belirterek tüketiciyi uyardı: Paranızı kaptırmayın Ekonomi Servisi Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkan Yardımcısı Ali Çetin, Danıştay’ın Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesinti oranının yüzde 10’dan 15’e çıkarılmasına geçit veren düzenlemenin izin verdiği 28 Ekim 2010 tarihinden önce imzalanmış sabit faizli sözleşmeler için KKDF artışının yürütmesini durdurduğunu belirtti. Çetin, “Tüketiciler fazladan kesilen yüzde 5 KKDF tutarının iadesini bankalardan istemelidir” dedi. Çetin yaptığı yazılı açıklamada, Bakanlar Kurulu kararına istinaden, daha önce KKDF oranı değişikliği ile ilgili olarak kredinin kullanım tarihine bakılmaksızın tüketici kredilerinde belirlenen oranın yüzde 15’e çıkarıldığını hatırlatarak, bunun üzerine bankaların, 28 Ekim 2010 tarihinden önce imzalanmış sözleşmelerin bu tarihten sonraki taksit ödemelerine de bu artışı yansıttığını belirtti. Çizmeyi Aşmak Seçim yasakları gereği, iç siyasetle ilgili ya da siyasal tercihleri etkilemeye yönelik ekonomi konulu bir yazı yayımlanamayacağından, çizmeyi aşarak, müzik konusunda görüşlerimi yazmaya çalışacağım. Müzik konusunda bilgi ve kültürü yetersiz, kulağı sağır denecek kadar zayıf, yeteneksiz birinin yazı yazmaya kalkışması, gerçekten çizmeyi aşmaktır. Nasıl nitelendirilirse nitelendirilsin, seçim yasağının da ardına sığınarak çizmeyi aşacağım. Müzik gerçekten yaşama değer katmakta, yaşam kalitesini yükseltmektedir. Müzik zaman zaman duygulandırır, zaman zaman cesaretlendirir; savaşım gücünü, hatta düşünme yetisini arttırır. Müzik, etkileri nedeniyle bir tedavi aracı olarak da kullanılmaktadır. Sesin olumlu etkisi olduğu gibi, bazen kulağa hoş gelmeyen sesler insanı delirtebilir. Ses bir işkence aleti olarak da kullanılabilir. Bu nedenle müzik konusunda bir ayrım yapmak gerekir. İyi bir TV izleyicisi değilim, ancak önde gelen TV kanallarının sürekli, ciddi bir müzik programı, hatta yayını olmadığını biliyorum. Hemen herkes yaşamda müziğin yerini vurguluyor. Atatürk’ten esinlenerek “Yaşam musikidir” diyor, ama müziğe gereken özeni ve önemi de vermiyor. Bu eksikliği uzun yıllar TRT gidermiş, bir okul gibi toplumsal görev yapmıştır. Ancak TRT’nin son yıllarda bu işlevini de giderek yitirmekte olduğunu gözlüyoruz. Gerçi TRT, TV’deki müzik kanalı Radyo III, Radyo IV, TRT Nağme ile ağırlıklı müzik yayını yapıyor, ama yayın ve programların da dengeli ve kaliteli olması gerekiyor. Bu ülkede arabesk, pop, hafif Türk müziği dinleyicileri olduğu gibi, klasik Batı, klasik Türk müziği dinleyicileri de yaygın olmasa da vardır. İzleyebildiğim kadarıyla klasik Batı müziği, klasik Türk müziği yayınları göreceli olarak azalmaktadır. Yakın bir geçmişe kadar Hasan Eylen, Hasan Esen, Mustafa Erses yönetiminde klasik Türk müziği konserleri TRT’nin TV kanallarında yayımlanır ve bu konserler belli aralıklarla da yinelenirdi. Son zamanlarda bu tür klasik Türk müziği konserleri programlarda yer almıyor, ya süreleri kısaltıldı veya saatleri değiştirildi, izlenemiyor. Yine geçmişte TRT yayınlarında müzik terimleri, makamlar konusunda dinleyicilere bilgi verilir, hatta bu konuda vatandaşın bilgisi de ölçülürdü. “Perde, taksim, fasıl” gibi günlük dilimizde de kullanılan; fakat müzikte farklı anlamları olan terimler halkımıza sorulur; halkımızın insanı gülümseten aslında yeise düşürecek yanıtları da yayımlanırdı, yine de izleyicilere terimler öğretilirdi. Bir süre önce ses sanatçısı Neşe Dursun’un bestekârların da tanıtıldığı müzik programı yayımlanıyordu. Bu programa da herhalde son verildi. Bu tür programlar geliştirilebilir, bestekârlarımız eserleri ile birlikte tanıtılabilir. Yalnız romantik dönem olarak nitelendirilen yakın dönemin bestekârları değil, klasik Türk müziğinin gelişmesine katkıda bulunan büyük ustalara da yer verilebilir. Sanıyorum Itri, Hammamizade İsmail Dede Efendi, Hacı Arif Bey, Şevki Bey halkımızın bir bölümünün tanıdığı isimler. Ancak Tanburi Mustafa Çavuş, Eyyubi Mehmet Çelebi, Dellâlzade İsmail Efendi, Zekâi Dede, Hacı Şakir Ağa, Hüseyin Fahrettin Dede, Dilhayat Kalfa gibi önemli isimler pek tanınmıyor. Bu bestekârlar da tanıtılabilir. Bazı yöneticilerde klasik Batı müziğine olan alerjiyi en azından duyumsuyorum. Hiç olmazsa klasik Türk müziğine gereken özen gösterilsin, önem verilsin. TRT’yi eleştiriyoruz, ama yine de TRT bu alanda yayın yapan tek kurum. Diğer kanallar her alanda olduğu gibi müzik programları yayınında da hemen hemen yoklar. Okullara bilgisayar dağıtmakla övünülüyor. Okullarda uygulamalı müzik derslerine ağırlık verilse, çocuklarımıza bir müzik aleti çalma becerisi kazandırılsa bence yaşam kalitesinin yükseltilmesine, bilgisayar dağıtmaktan daha fazla katkıda bulunulur. Amaç üretim gücü olan robot değil, insan yetiştirmek olmalıdır. Atatürk’ün müzik konusundaki görüşünü yineleyelim: “Hayatta musiki lazım değildir; çünkü hayat musikidir. Musiki ile alakası olmayan mahlukat (yaratık) insan değildir. Eğer mevzubahis hayat insan hayatı ise musiki behemehal (kesinlikle) vardır. Musikisiz hayat zaten olmaz.” Benim müzik konusunda yazı yazmam, yorum yapmam gerçekten çizmeyi aşmaktır. Gerçek sanatçıların bu konularda ısrarlı ve dirençli olmaları gerekir. Halkımız bir de yoz müziğe esir düşmemelidir. Danıştay, KKDF kesinti oranının yüzde 10’dan 15’e çıkarılmasına geçit veren düzenlemede, 28 Ekim 2010’dan önce imzalanmış sabit faizli sözleşmelerde artışın yürütmesini durdurdu. TÜDEF Genel Başkan Yardımcısı Ali Çetin, bankaların tüketici mahkemelerine giderek itiraz ettiğini ve uygulamada karara uymadığını belirterek “Tüketiciler fazladan kesilen yüzde 5 KKDF tutarının iadesini bankalardan istemelidir” dedi. Çetin, TÜDEF’in bu konudaki hukuki hatanın düzeltilmesi için yargı yoluna gittiğini ve Danıştay’a işlemin iptali yönünde dava açtıklarını anımsattı. hukuku öğrenmelidirler” dedi. TÜDEF’in daha önce konu ile ilgili açıklamalarında, 28 Ekim 2010 tarihinden önce imzalanmış tüketici kredi sözleşmeleri için yapılan uygulamaların yasadışı olduğunu vurguladığını ve tüketicileri bankaların çağrısına uymamaya davet ederek ödemeleri itirazı kayıtla yapmalarını, ayrıca konuyu Tüketici Sorunları Hakem Heyetlerine götürmelerini istediklerini söyleyen Çetin, şu bilgileri verdi: “Danıştay TÜDEF’in savunduğu görüşleri aynen kabul et AKP bürokratlarına hukuk dersi Ali Çetin, Danıştay 10. Dairesi’nin 2010/14697 E. sayılı kararı ile 28 Ekim 2010 tarihinden önce imzalanmış sabit faizli sözleşmeler için KKDF artışının yürütmesini durdurduğunu belirtti. Çetin, “AKP bürokratları artık miş ve yürütmenin durdurulmasını aynı gerekçelere bağlamıştır.” Danıştay 10. Dairesi’nin kararında; 4077 sayılı yasanın 10. Şu anda birçok bankanın sabit faizli tüketici maddesi gereği, “taraflar kredilerindeki KDDF artışını reddedip iade edilmesini arasında akdedilen sözisteyen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararlarının leşmede öngörülen tüketici aleyhine bozulması için tüketici mahkemelerine kredi şartları, sözleşgittiklerini belirten Çetin, bu mahkemelerin Danıştay kararı me süresi içerisindoğrultusunda karar alması ve bankaların yargı kararına aykırı de tüketici aleyhine taleplerini reddetmesini beklediklerini söyledi. Bankalarca değiştirilemeyecetüketicilerin hesaplarından otomatik olarak kesilen KKDF ği, ödeme tarihleri, artışlarının faizi ile birlikte iade edilmesi gerektiğini söyleyen anapara, faiz, fon Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maliye Bakanlığı Gelir ve diğer masrafİdaresi Başkanlığı her bir tüketicinin tek tek müracaatına ların ayrı ayrı begerek kalmaksızın konuyu yargı kararı doğrultusunda lirtildiği ödeme düzelten bir genel yazı yayımlamalıdır. Tüketiciler planının tüketiciye fazladan kesilen yüzde 5 KKDF tutarının iadesini verileceği” belirtilebankalardan istemelidir. Bankalarca iade edilmemesi rek kredinin kullanılhalinde ilçelerindeki Tüketici Sorunları Hakem dığı tarihte geçerli olan Heyetleri’ne başvurarak şimdiye kadar fazladan KKDF kesintisi oranını kesilen yüzde 5 KKDF tutarının iadesi ile bundan uygulamak suretiyle KKDF sonra kesilecek tutarların iptali ve fon tutarını kesintisi tahakkuku ettirildiği, artış öncesi yüzde 10 düzeyine çeken yeni bu şekilde kredinin kullanıldığı taödeme planının kendilerine verilmesi rihteki faiz tahakkukunun kesinhakkında karar almalarını leşmiş olduğu belirtilmektedir. talep etmelidir.” TÜKET C Ş MD NE YAPMALI? 6 bin 600 kişi daha milyonerler kulübüne girdi ANKARA (ANKA) Türk bankacılık sisteminde 2011 yılı Nisan ayı itibarıyla 628 milyar 713.2 milyon TL’ye ulaşan mevduatın yüzde 46.2’sinin milyoner hesaplarında tutulduğu belirlendi. Yurtiçi ve yurtdışı yerleşiklerden oluşan 38 bin 83 milyoner mudi hesabında, toplam 290 milyar 477 milyon TL bulunuyor. Son bir yılda milyonerlerin hesabında tutulan mevduat 58 milyar 811.1 milyon TL artarken milyoner mudi sayısındaki artış 6 bin 602 kişiye ulaştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre, Türkiye’nin toplam mevduatı 628 milyar 713.2 milyon TL. Toplam mevduatın 609 milyar 944.5 milyon TL’sinin yurtiçi yerleşiklere, 18 milyar 768.6 milyon TL’sinin ise yurtdışı yerleşiklere ait olduğu öğrenildi. Nisan itibarıyla, yurtiçi yerleşiklere ait mevduat hesaplarının yüzde 46’sını 1 milyon TL’nin üzerindeki hesaplar oluşturdu. Yurtiçinde yerleşiklerin hesaplarında tuttuğu para son bir yılda yüzde 26.7 artışla 280.2 milyar TL olurken 1 milyon TL üzeri hesaba sahip olan mudi sayısı ise 36 bin 858 oldu. Esem Spor küllerinden doğuyor Ekonomik krizle birlikte fabrikalarını kapatarak küçülmeye giden firma, eski günlerine dönmenin planlarını yapıyor Türkiye’yi Adidas’la tanıştıran ve bir kuşağın ayağından düşürmediği yerli spor ayakkabı markası Esem Spor, perakendeye hızlı dönüş yaptı. Firma, şimdi gündemine aldığı açılışlarla 5 yılda en büyük 3 oyuncudan biri olmayı hedefliyor. MURAT GÜLDEREN Fiskobirlik’e TMO’dan destek Ekonomi Servisi Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Fiskobirlik’in üreticilere olan borcunu ödemesi için kaynak yaratmak üzere, stoklarındaki fındıktan 50 bin tonunu, sadece yağlık olarak değerlendirilmek üzere kilosu 1.10 liradan Fiskobirlik’e satacak. Toprak Mahsulleri Ofisi Stoklarındaki Fındıklardan Yağlık Olarak Kullanılmak Üzere Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine Satış Yapılmasına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karara göre, TMO, stoklarındaki fındığın 50 bin tona kadarki miktarını yağlık olarak ayırıp, kilosu 1,10 lira bedelle, aylık 2 bin 500 tonluk partiler halinde, yalnızca yağ imalatında kullanılmak üzere, her partiye ait ürün bedelinin peşin ödenmesi şartıyla Fiskobirlik’e satmakla görevlendirildi. Satılan fındıklara ilişkin yağ imalatından elde edilecek ürünler, sadece kabuk, yağ ve küspe olarak satılmak üzere değerlendirilecek. Fındık küspesi, yalnızca yem sanayisinde kullanılmak üzere yem sektörüne satılacak. Fiskobirlik, bu faaliyetten elde edeceği geliri, öncelikle üretici borçlarının ödemesinde kullanacak. Ayakkabı Dünyası’na verdiği lisansörlükle kendi markasıyla konfor ayakkabı ve terlik ürettiren Esem Spor’un 15 mağazası var. Firma, iki yıla kadar kendi ismiyle açacağı 10 mağaza sonrası franchise vermeye başlayacak. Türkiye’ye Adidas’ı ilk getiren ve dönemin en güçlü yerli ayakkabı markalarından biri olan ancak 2001 krizinde yaşadığı mali sıkıntılar nedeniyle küçülmeye giden Esem Spor, yeniden perakendeye girerek eski günlerine kavuşmayı planlıyor. Hem kendilerinin işlettiği hem de franchise ile büyüyecek bir mağazalaşma sistemine başlayan Esem Spor iki yıl içinde 10 mağaza açacak. Esem Spor Genel Müdürü Barbaros Akyıldız şu bilgileri verdi: “Borsaya açık olan tek ayakkabı firmasıyız. Marka bilinirliğimiz yüksek olmasına karşın uzun süredir pazarda olmadığımız için ilk etapta markayı ürünle destekleme kararı verdik. Şu anda Slazenger ve KangaROOS lisansörlüğünü devam ettiriyoruz. Yeni yapılanmayla birlikte bilinirliği yüksek, uluslararası markaları distribütörlük sistemiyle bünyemize katmaya devam edeceğiz. Ciromuzu 2009’a göre yüzde 51 artışla 11.5 milyon TL’ye yükselttik. He deflerimizi, gerek markalarımızın büyümesi gerekse perakendede yeni projelerle daha da büyütüyoruz. Ayakkabıların ve çantaların bir kısmı yerli üretim, bir kısmı ithal olacak. Çok katlı mağazalar, zincir ve bağımsız spor mağazalarıyla tüketicilerle buluşacağız. 2011 yılı için 20 milyon TL ciro hedefliyoruz. Amacımız 2015 yılında yeniden pazarın en önemli üç oyuncusundan biri olmak.” iddialıyız’ ‘KangaROOS ile 1980’li yıllarda Amerika’dan başlayarak tüm dünyada popüler olan, dünyanın ilk cepli ayakkabısı KangaROOS’u Türkiye’ye getirdiklerini anlatan Akyıldız şöyle devam etti: “Tüketicinin beğeni ve istekleri doğrultusunda, markanın uluslararası koleksiyonundan Türkiye pazarı için uygun olanları belirledik. KangaROOS ile bu noktada çok iddialıyız. Ürünümüz ilk aşamada toplamda 300’ü aşkın satış noktasında tüketicinin beğenisine sunuldu.” Facebook, Twitter’ın tahtına göz dikti Facebook, sosyalleşme sitesindeki arkadaşların gerçek zamanlı faaliyetlerini belirten Twitter sistemini test etmeye başladı. Bazı gözlemciler, Facebook’taki bu yeni fonksiyonun, kullanıcılarına azami 140 karakterlik mesajlarla, ne yaptıklarını, ne düşündüklerini, ne gördüklerini ve belge, fotoğraf ve videolara link verebilmelerini sağlayan Twitter için bir tehdit olabileceğinin altını çiziyorlar. TO sosyal sorumlulukta dünyanın en iyi odası İstanbul Ticaret Odası (İTO), İl Özel İdaresi, Milli Eğitim Müdürlüğü ve İŞKUR İstanbul İl Müdürlüğü ile yürüttüğü Özel İdare Mesleki Eğitim Kursları (ÖZİMEK) Projesi ile “7. Dünya Odalar Yarışması”nın “En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk” kategorisinde dünyanın en iyi odası seçildi. Ödül, Mexico City’de gerçekleştirilen törende, proje sunumunu yapan İTO Başkanı Murat Yalçıntaş’a verildi. TEB’E ULUSLARARASI ÖDÜL TEB Yatırım Menkul Değerler, 2010 yılında sergilediği başarılı performansla 2011 Thomson Reuters Extel Awards tarafından Türk hisse senetleri araştırma faaliyetleri alanında birinciliğe değer bulundu. TÜRK TELEKOM’A FARKINDALIK ÖDÜLÜ Türk Telekom, Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE) tarafından “İç Denetim Farkındalık” ödülüne layık görüldü. Yapılan açıklamada, şirketin, uluslararası bağımsız denetim firması Deloitte tarafından yürütülen denetimden başarıyla geçerek, iç denetim faaliyetlerini uluslararası standartlara göre yürüttüğünü tescil ettirdiği belirtildi. Ş’TEN 1 M LYAR TL’L K HRAÇ İş Bankası, 1 milyar lira nominal değerli bono ve tahvil ihracı gerçekleştirdi. Bankanın 177 gün vadeli, 700 milyon lira nominal değerli banka bonosunun 6 bin 217’si bireysel, 33’ü kurumsal olmak üzere 6 bin 250 yatırımcıya ulaştı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle