Katalog

11 HAZ RAN 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 Andy Warhol’un 39. İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ Mick Jagger Joan Collins Andy Warhol memleketi Pittsburgh’taki resmi müzesinden gelen film ve video manzaraları, sanatçının polaroid şöhretler karmasının tatlı hayali eşliğinde Galerist’in üç mekânına serpiştirildi. Sergiye emeği geçen ABD’li müze yöneticisi ve küratörler için etkinliğin mesajı net: ‘Vaav! Bakın ve izleyin…’ şte ‘Moskova Solistleri’ Kültür Servisi Bu yıl 39.’su düzenlenen İstanbul Müzik Festivali, Rus kimliğinin müzikteki en başarılı temsilcilerinden “Moskova Solistleri”ni ağırlıyor. Topluluğun kurucusu, günümüzün en önemli viyolacıları arasında yer alan Yuri Bashmet ve dünyanın önemli piyanistlerinden, Brahms ve Liszt kayıtları ile Caecilia ve Diapason d’Or ödüllerini kazanan Elisabeth Leonskaja’nın vereceği konser, bu akşam saat 20.00’de Aya İrini Müzesi’nde. Türkiye İş Bankası sponsorluğunda gerçekleştirilecek konserde, “dünyanın en iyi oda orkestralarından biri” olarak tanımlanan “Moskova Solistleri”, Mozart’ın gençlik dönemi yapıtlarından “Jeunehomme” alt başlıklı piyano konçertosunun yanı sıra, Stravinsky’nin az bilinen Apollon Musagète adlı bale müziği ile Çaykovski’nin Floransa günlerine ait “Floransa Anısı” adlı serenadıyla dinleyicileri müzikal bir yolculuğa çıkaracak. ‘Vaav! Bakın ve izleyin...’ EVR M ALTUĞ Galerist İstanbul’daki üç mekânını popart akımının önderlerinden Andy Warhol’a ayırdı Galerist, Tepebaşı, Galatasaray ve Akaretler’deki galerileri ve yakında İstanbul Hasköy’de konuşlandıracağı iddia olunan dev mekânı ile Türkiye’nin “zincir” sanat mekânı olma yolunda hızlı adımlar atıyor. Kuruluş bu düzlemde, ancak müzeler ve kültür kurumlarından beklenebilecek bir gayri ticari sorumlulukla, bu üç mekânı, popart akımının önderlerinden Andy Warhol’a ayırdı. Andy Warhol bienali de denebilecek “Warhol Hareket Halinde” isimli sergide, 29 Haziran’daki Sotheby’s Londra müzayedesinde 1980 tarihli Debbie Harry tuval resmi yaklaşık 4 milyon 500 bin pound’a satışa çıkacak sanatçının, Polaroid Big Shot makinesiyle çektiği Sylvester Stallone, Jane Fonda ve Mick Jagger ile Joan Collins, Liza Minnelli, Grace Jones gibi pop kültür ikonlarına ait fotoğrafları görülebiliyor. Tabii bunlara kendi otoportreleri de dahil. Etkinlikte asıl olarak sergiye de ismini veren “hareketli” Warhol tarihinin önemli bir kısmını oluşturan 16 milimetrelik film ve video yapıtları mevcut. “Chelsea’li Kızlar”, “Ek ran Testleri”, “Empire”, “Andy Warhol’un 15 Dakikası” gibi eserlerin ilk defa İstanbul’a geldiği sergi için Galerist’le işbirliğine giden Andy Warhol Müzesi, Amerika’nın Pennsylvania eyaletine bağlı Pittsburgh kentinde bulunuyor ve aynı zamanda bu kent, sanatçının da doğum yeri. Ayrıca, kariyerine Carnegie Enstitüsü’nün sağladığı ücretsiz sanat derslerini alarak başlayan Warhol’un müzesi de, yine enstitünün desteğiyle, dünyanın dört yanından sanatseverleri kendisine çekmeyi başarıyor. Sergiyi düzenleyen müze yöneticilerinden Eric Shiner ve müzenin film ve video küratörü Geralyn Huxley’le Andy Warhol’u ve sergiyi konuştuk. İmaja aşırı yüklenilen, yüklendikçe içi boşaltılan bir çağda İstanbul’a özel bir Andy Warhol sergisi ile gelmenizdeki maksadınız neydi? ERIC SHINER: İmaja aşırı yüklenildiğinden Warhol da haberdardı. Gerek görsel, gerekse işitsel yönde yaşanan bu aşırı yüklenme neredeyse 40 yıl önce onun ilgisine mazhar oldu. Bir imaj, ardından hemen üretilen bir yenisi, ardından bir tanesi daha… Bu SHINER: Tabii, İstanbul’daki sanat ortamında film ve videonun yoğun kullanılan araçlar haline geldiğinin de ayırdındayız. Bu nedenle Warhol’un film ve video medyumunu nasıl kullandığı ve yorumladığının, Türkiye’deki sanatçıların üretimini daha da geniş bir perspektife taşıyacağını umuyoruz. Polaroidlerle film ve videoları bir arada sunmanızın mantığı neydi? HUXLEY: Hemen hepsinin kamera ile kaydedilerek, şöhretin sözde parıltısını ve ünlülerin türlü hallerini yansıtmaları Shiner nedeniyle bir araya getirilmexley ve Eric Geralyn Hu lerini uygun bulduk. Buradaki polaroidlerin hiçbiri orijinal değil, tanun zamanlaması bizce müsait, rafımızca çoğaltılmış röprodüksiyon çünkü İstanbul’un güncel sanat bağ kopyalar. Çünkü orijinaller yok olalamında tıpkı 1980’lerin New bilecek denli nazikler. York’unu andırır bir üretim ve ener Andy Warhol’un türlü alanji patlaması yaşadığına inanıyoruz. larda aşırı markalaştırılmış olmaBu bizi çok cezbediyor. sına yönelik özeleştiriniz var mı? Film ve videoların özellikle serHUXLEY: Andy zaten ‘En iyi sagilenmesindeki niyetiniz neydi? nat, iştir’ diyen bir kişilik. Kendi adı GERALYN HUXLEY: Çünkü üzerinden kurduğu ‘girişimcilik’ ruburadaki film ve videolar üzerinden hu, şirketi ve markasıyla da bunun bir Andy’nin normalde karşılaşmadığı sonucu oldu. Biz bugün Warhol olmız yönleri ile baş başa kalabiliyoruz. gusunun anlaşılmış olmasından hoş nut olduğumuz kadar, müze olarak, Andy’nin yalnızca bir ‘Marilyn Monroe’ tablosu yaratıcısı olmadığını da kitlelere anlatmak durumundayız. Herkesin her şeyi kuralsızca ‘indirdiği’ çağımızda, Warhol’un mirasının telif hakkı veya izleyicileri tarafından sempatiyle kopyalanma riskine karşı tavrınız nedir? SHINER: İnterneti titizlikle gözlüyor ve gıyabımızda yüklenmiş izinsiz içerikleri mümkün mertebe kaldırtıyoruz. Anımsarsanız, Andy popüler kültürden pek çok imgeyi bu unsurları göz önüne almaksızın kullanan biriydi. İçinde bulunduğumuz durum da bu bakımdan pek ironik. Bugün biz onun yaptıklarını korumakla mükellefiz. Bu sergiyi Andy’ye gönderme ile, 15 dakika yerine 15 saniye içinde nasıl tarif edersiniz? SHINER: Vow / Vaav.. (Tıpkı Andy’nin yaptığı gibi…) HUXLEY: Benim tercihim ‘Bakın ve izleyin’ olurdu. (Sergi 9 Temmuz’a dek Galerist’in Galatasaray, Tepebaşı ve Akaretler galerilerinde. Tel: 0 212 327 27 19) ngiltere’de film yasağı Kültür Servisi Tom Six’in yönettiği “The Human Centipede” (İnsan Kırkayak) adlı korku filminin ikincisinin gösterimi İngiltere’de yasaklandı. İngiltere Film Sınıflandırma Kurumu DVD için çekilen filme 18 yaş sertifikası vermeyi reddetti ve dağıtımına ya da yüklenmesine yasak getirdi. Kurum, filmde cinsel tahrik ve cinsel şiddet ile acı, sapıklık ve cinsel haz arasında bağ kurulduğunu ve bu bağa çok güçlü bir odaklanmanın söz konusu olduğunu belirtti. Uygarlıklar Müzesi kuruluyor ANKARA (AA) Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eski Taş Çağı’ndan itibaren Anadolu’da yer alan tüm medeniyetlerden izlerle Türkiye’nin kültürel birikiminin sergileneceği “Türkiye Uygarlıklar Müzesi”ni, Ulus’taki Atatürk Kültür Merkezi’nin bulunduğu arazide 2 yıl içinde hayata geçirmeyi planladığını açıkladı. ‘Ekşi’ festival Kültür Servisi Türkiye’nin ilk sözlük platformu Ekşi Sözlük, eğlenceyi bu kez açık alana taşıyor. 25 Haziran’da Park Orman’da gerçekleştirilecek etkinlikte, MFÖ ve Multitap de sahne alacak. Etkinlik, sözlük yazarları ve bir davetlileri için ücretsiz olacak. ÇEVB R’DEN AÇIKLAMA Fotoğraf: FAT H ERDOĞDU Çevirmene tacize kınama Kültür Servisi Çevirmenler Birliği (ÇEVBİR), Chuck Palahniuk’un “Ölüm Pornosu” kitabının çevirmeni Funda Uncu’nun geçen günlerde ifade vermek üzere gittiği Bodrum İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde sözlü tacize uğraması olayını kınadı. Açıklamada, “Meslektaşımızın keyfi davranışlara maruz kalması, aşağılayıcı sözlerle mesleki ve cinsel kimliğinin hedef alınması tam bir skandaldır. Funda Uncu’nun maruz kaldığı bu kötü muameleyi şiddetle kınıyor, yasaları uygulamakla yükümlü görevlileri insan onuruna saygılı davranmaya ve hükümeti duyarlı olmaya davet ediyoruz” denildi. Osmanlı’dan günümüze Kültür Servisi Kaya Çeliköz’ün Osmanlı döneminden günümüze yaşamı konu alan resimleri Yayla Kültür Merkezi’nde segileniyor. 10 Temmuz’a kadar açık olan sergide toplam 35 resim yer alıyor. Galata’da spanyol rüzgârı Kültür Servisi Cervantes Enstitüsü, 18 Haziran İspanyolca Günü’nü 44 ülkede bulunan 78 merkezinde kültürel etkinliklerle kutlayacak. 18 Haziran’da saat 11.00’de Galata Meydanı’nda başlayacak kutlamada Latin dansları gösterisi, Manuel Reina’nın flamenko gösterisi ve çeşitli atölye etkinlikleri gerçekleştirilecek. 85 ülkede yaklaşık 20 milyon kişi tarafından izlenen Anadolu Ateşi önceki gece Turkcell Kuruçeşme Arena’da izleyicilerle buluştu. Mustafa Erdoğan’ın genel sanat yönetmenliğini üstlendiği Anadolu Ateşi, izleyicileri Anadolu’ya özgü kültürler arasında rengârenk kostümleri ve danslarıyla bir yolculuğa çıkardı. Boğaz’da Anadolu Ateşi Aspendos’ta ‘Carmen’le açılış 18. Aspendos Opera ve Bale Festivali başladı S BEL ÇORBACIOĞLU ANTALYA 18. Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali bu yıl İstanbul Devlet Opera ve Balesi ile yurtdışından konuk sanatçıların sahnelediği “Carmen Operası”yla başladı. Önceki gün Aspendos Antik Tiyatro’da sahnelenen Bizet’nin ünlü eserini, çoğunluğunu turistlerin oluşturduğu kalabalık bir seyirci kitlesi izledi. Temsilden önce festivalin açılış konuşmasını yapan Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen, festivalin evrensel bir ifade dili yarattığına inandığını söyledi. Açılış konuşmasının ardından antik tiyatronun seyirciyi sarmalayan akustiğinde sahnelenen operanın orkestra şefliğini Attilio Tomasello yaparken, Sanja Anastasia “Carmen”i, Jaroslav Dvorsky “Don Jose”yi canlandırdı. Büyük alkış alan “Escamillo”ya Tamer Peker hayat verirken, Evren Ekşi “Micaela”, Gökhan Ürben “Zuniga”, Sevim Zerenaoğlu “Frasquita” ve Nesrin Gönüldağ ise “Mercedes” rolünü üstlendi. 18 yıldır sanatı ve tarihi buluşturan Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali, 2 Temmuz’a kadar sürecek. Toplam sekiz etkinliği sanatseverlerle buluşturacak festivale, dünyaca ünlü şef Zubin Mehta’nın yöneteceği ve Daniel Barenboim’in solist olarak eşlik edeceği Viyana Filarmoni Orkestrası da konuk olacak. C MY B C MY B