17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 10 L L SEÇ ME DOĞRU 2011 11 HAZ RAN 2011 CUMARTES En güçlü olduğu bölgede CHP, iktidar partisi AKP ile kıyasıya mücadelede Yurttaş yönetimden umutsuz S BEL BAHÇETEPE C HAN ORUÇOĞLU İstanbul’un TBMM’ye 30 milletvekili gönderecek birinci seçim bölgesinde kıyasıya bir seçim yarışı sürüyor. Genel seçimlerde adaylar değil, partiler yarışacak. Tuzla, Kadıköy, Beykoz, Pendik, Maltepe, Kartal, Ataşehir, Çekmeköy, Adalar, Sancaktepe (Sarıgazi), Üsküdar, Ümraniye, Şile ve Sultanbeyli’yi içine alan bölgede seçim CHP ile AKP arasında geçecek. Ya rışta, kaset skandallarını geride bırakan ve artık unutulmaya başlanan MHP’de var. 3. bölgeden 1. bölgeye kaydırılan bağımsız adaylardan Sebahat Tuncel’in seçilmesine kesin gözüyle bakılırken, Ahmet Tuncay Özkan’ın ise Meclis’i zorlayacağı belirtiliyor. Seçime saatler kala İstanbul 1. bölgede yarış ünlüler arasında devam ediyor. AKP’den Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Egemen Bağış, CHP’den Gürsel Tekin, Osman Taney Korutürk ve Şafak oy oranları arasında Pavey ile farklılık belirgin şeMHP’nin birinci ÖLGE 1. B kilde kendini göstersıra adayı Korgese de önceki seçimlerde AKP’ye oy verneral Engin Alan, Bülent Didinmez, Kadir Boy yarışıyor. miş bazı yurttaşların ya kararsız olduğu ya Birinci bölge için yaptığımız gezide seç da AKP’ye oy vermeyeceklerini söylemenler, 2007 ile 2011’deki seçim süreci diklerini gözlemliyoruz. Bazı seçmenler, ni kıyaslayarak, yeni CHP’nin Kemal Kı AKP’nin yarattığı korku toplumunu çok iyi lıçdaroğlu ile birlikte parlak bir süreç ya yansıtıyor. Seçime ilişkin soru sorduğuşadığına dikkat çekiyorlar. Konuştuğu muzda yanıtlamaktan kaçınıyor ve korku muz çok sayıda yurttaş AKP’ye adeta dolu gözlerle yanımızdan uzaklaşıyor. Se“artık yeter” diyor. Sahil ve E5 üstünden çim bölgelerinde görevli CHP’liler ile ko UL 34 STANB nuştuğumuzda ise bir önceki dönemde belli mahallelere giremediklerini bu seçimde ise ev ev dolaştıklarının altını çiziyorlar. CHP’liler, “Bizlerin ve yurttaşların en büyük korkusu oyların güvenliği. 10 milyon oyun akıbeti belli değil. Biz sandık başında güvenlik önlemi alacağız. Ama oyları teslim ettikten sonrası meçhul. Bilgisayarlarda oynanan oyunların önüne geçilmeli” diyorlar. Tuzla’da CHP ile MHP’nin bu seçimlerde oylarını beklenenin üzerinde arttıracağı tahmin ediliyor. CHP bölgede üstün BAĞIMSIZLAR MERAK KONUSU Meclis’e girmek için 70 bin oyun yeterli olacağı birinci bölgede bağımsız adaylar arasında Sabahat Tuncel’in ciddi oranda oy alacağı gözleniyor. Sebahat Tuncel’in Maltepe, Kartal, Ataşehir ve Sancaktepe’de oldukça güçlü olduğu ve yaklaşık 100 binin üzerinde oy alacağı ifade ediliyor. Tuncel’in yanında Tuncay Özkan Meclis’i zorlayacak bağımsız adayların başında geldiği belirtilirken, Avrupa Alevi Konfederasyonu Genel Başkanı Turgut Öker ve gazeteci İbrahim Çiçek isminden de bölgelerinde sıkça söz ediliyor. Pendik ve Kartal Pendik’in bu seçimlerde AKPCHP çekişmesine sahne olacağı ancak MHP’nin de oy oranında artış yaşanacağı tahmin ediliyor. CHP Pendik İlçe Başkanı Halit Temiz, CHP’nin yerel seçimlerde oy oranını arttırdığını belirterek, yüzde 35’in üzerinde oy beklediklerini söyledi. Temiz, sahil kesiminde CHP’nin güçlü Halit Temiz olduğunu, E5 üzerinde ise AKP ile MHP’nin daha etkili olduğunu kaydediyor. 2009 yerel seçimlerinde CHP’nin birinci parti olduğu ilçede yine CHP’nin yüksek oranda oy alması bekleniyor. Kartal’da CHP ve AKP çekişmesinin yaşanacağı, MHP’nin de etkisini nispeten arttırdığı ve 50 bin seçmenin oyunu almak istediği dillendiriliyor. Kadıköy, Maltepe ve bağımsızlar 2009 yerel seçimlerinde CHP’ye geçen Maltepe’de CHP’nin yine birinci parti çıkacağı görülüyor. Gülsuyu ve Zümrütevler gibi E5 üzerinde kalan bölgelerde CHP’nin etkisi azalırken buralarda bağımsız milletvekili Sebahat Tuncel ve İbrahim Çiçek’e ilginin arttığı görülüyor. Kadıköy’den yerel seçimlerde ayrılan Ataşehir’de başarılı bir belediyecilik yaptığı belirtilen Battal İlgezdi CHP’ye ilgiyi arttırırken, Ataşehir’de Ferhatpaşa Mahallesi’nin AKP ağırlıklı seçmeninin bulunduğu ilçede yüzde 3 olan CHP’nin oy oranının yüzde 25’lere çıktığı belirtiliyor. İlçedeki SP seçmeninin AKP’den kopacağı, bölgedeki bazı anket çalışmalarında CHP’nin birinci parti çıkacağını gösteriyor. CHP’nin en yüksek oyla belediye başkanı seçtiği ilçede, yurttaşlar CHP’den daha çok hizmet bekliyor. “Biz başkanımızı en çok oyla bir kez daha iktidara getirdik. Daha çok, daha iyi hizmet de yine bizim hakkımız” değerlendirmesi yapıyorlar. CHP en güçlü olduğu ilçede, Cumhuriyet Güçbirliği adayı Tuncay Özkan’ın da ciddi oranda oy alacağı gözleniyor. Üsküdar nefes nefese Birinci seçim bölgesinde AKP’nin en güçlü olduğu yerler arasında Üsküdar gösterilse de, 12 Haziran’da en büyük çekişme burada yaşanacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın evinin de bulunduğu bölgeye AKP özel önem gösteriyor. Muhafazakâr seçmenin yoğun olarak yaşadığı Üsküdar’da CHP, 2009 yerel seçimlerinde ciddi oranda oy almış. Üsküdarlı yurttaşların en büyük derdi ise Üsküdar Meydanı’nın uzun süredir şantiye halinde olması. Özellikle mesai saati bitimlerinde yoğun kargaşaya neden olan meydanın bir an önce bitirilmesi seçmenin en büyük beklentisi. Üsküdar’da Saadet Parti ve HAS Partide oy alma hesapları yaparken, sahil kesiminde MHP’nin oylarını arttıracağı belirtiliyor. Başbakan Erdoğan’ın güvendiği ilçelerin başında gelen Ümraniye’de AKP yarışı önde götürürken, yaklaşık 1 milyonluk nüfusuyla İstanbul’un en kalabalık ilçelerinden biri olan Ümraniye’de CHP’nin yüzde 3035 oranında oy alabileceği, SP’nin ise özellikle Ümraniye’de önemli oranda AKP’den oy alabileceği gözleniyor. AKP ile CHP’nin yarıştığı Beykoz’da 3, köprü projesi seçmeni kaygılandırdığı için AKP’nin oy oranında ciddi düşüşe neden olacağı, bu durumdan CHP ve MHP’nin yararlanması bekleniyor. Sultanbeyli, yerel seçimlerde AKP’nin ciddi oy aldığı bölgelerden biri olarak göze çarpıyor. Kalabalık nüfusu ve çarpık yapılaşma ile öne çıkan Sultaybeyli’de Saadet Partisi’de oldukça güçlü durumda. AKP’yi SP dışında CHP zorlayacak. İstanbul’un yeni ilçelerinden Sancaktepede Sultanbeyli’ye benzerlik gösteriyor. Sancaktepe’de Sabahat Tuncel ismi oldukça kuvvetli gözüküyor. AKP Recep Tayyip Erdoğan, Egemen Bağış, dris Güllüce, Erol Kaya, Mihrimah Belma Satır, Mustafa Ataş, Muhammed Çetin, smet Uçma, Gürsoy Erol, Alev Dedegil, Mehmet Domaç, Osman Boyraz, Oktay Saral, Metin Külünk, Ahmet Berat Çonkar, Muhammet Bilal Macit, Meltem Gürler, Özlem Öztekin Vural, Alican Taşcı, Serkan Bayram, Fahri Yasin Sener, Bilal Topçu, Hakkı Sanlı, Derviş Yücel, Aysegül Esra Atık, Faruk Bilal Sener, Mehmet Fatih Bulaç, Erkan Hacısalihoğlu, Esra Hatipoğlu, Hayri Köse. CHP Gürsel Tekin, Osman Taney Korutürk, Mehmet Akif Hamzaçebi, Ayşe Eser Danışoğlu, Şafak Pavey, hsan Özkes, Fatma Nur Serter, Mahmut Tanal, Müslim Sarı, Celal Dinçer, Kadir Gökmen Öğüt, Yakup Akkaya, Ayten Kayalıoglu, Hasan Basri Özbek, Hüsnü Süslü, Hasan Uzunyayla, Osman Yazıcı Yüksek, Hilal Dokuzcan, hsan Güliz Kaptan, Hakan Erdemir, Mehtap Düzova, Ali Koç, Aras Arslan, Bahar Özay, Derya Şentürk, Emrah Köksal, Ali Yıldız, Murat Günel, Reşat Şahin Öztürk, Merih Türe MHP Engin Alan, Bülent Didinmez, Durmuşali Torlak, Hayrettin Nuhoğlu, Kadir Boy, Fuat Fettahoğlu, Bahar Argın, Mehmet Korutürk, Baybora Cihan Kahveci, Vedat Bayram, Alper Kaan Boran, Zekeriya Gündoğdu, Bahattin Furuncuoğlu, Bülent Buz, Adil Erkoç, Hasan Ali Karasar, Kemal Kurt, Umur Arıkan, Emine Saadet Karlıbel, Cavit Gül, Cengiz Gökçe, Levent Akçay, Zeycan Güzelsoy, Şenol Yöndemir, Sabri Şenel, Arif Tevetoğlu, Turgay Özcan, Sedat Rıfat Doyum, Faruk Ülker, brahim Halil Atlıoğlu ZLEN MLER N LGÜN CERRAHOĞLU Kadıköy’ün, “BeşiktaşAda” iskelesi üzerinde “Denizyıldızı” restoran… Cuma akşamı saat 8 sularına doğru… Birinci bölgede yaptığım ilk “nabız turundan” Avrupa yakasına dönerken, güzel manzaralı bu restorana da uğruyorum. Günbatımında Sarayburnu ve Haydarpaşa ayaklar altında… Terasta iki hanım içkilerini yudumluyor… Seçimle ilgili bazı sorularım olduğunu söyleyip, izin alarak yanlarına oturuyorum. Seçim senaryolarından söz ediyoruz... Klasik bir seçim sohbeti yapıyoruz… “AKP, CHP kaç alır? MHP barajı geçer mi? Siz hangi partiye oy vereceksiniz? Niye” vs gibi her gün, her yerde yapılan ve Türkiye “sivil vesayet” ülkesi halini alana dek… doğal sayılan konuşmalar bunlar… Beşon dakika sonra ensemde siyah takımlı şefe benzeyen bir adam bitiyor: “Bir dakika” diyor otoriter bir havayla; “Benimle biraz içeri gelir misiniz?” Neden?” diyorum… Kendisinden “izin almadan”, caferestoran masalarında “seçim çalışması yapılamaz”“siyaset konuşulamazmış!” “Sizden niye izin alayım? Siz kim oluyorsunuz? Ben müşterilerle konuşuyorum” diye üsteleyince… Şef kılıklı adam “Ben buranın sahibiyim!” diyor: “Restoranımda böyle şey istemiyorum!” Otuz yıllık gazeteciyim. Çok ülkede gazetecilik yaptım. Bir seçim kampanyası ortamında, demokrasiyle yönetilen hiçbir ülkede, böyle bir olayla karşılaşmadım. Restoran sahibi/garson... sivil polis edasıyla alenen.. masaları dinliyor. Masalarda nelerin konuşulup, nelerin konuşulmayacağına karar verebiliyor. Araya girip kendisinde böyle bir “müdahalede bulunmak hakkı” görüyor/görebiliyor… ‘UMUTL ARIMIZDAN KORKUYORUZ’ Tıp öğrencisi kız da arkadan hemen “Çıkmadık candan ümit kesilmez” diye lafın ötesini getiriyor: “Bu defa geçen seçime göre daha ümitliyiz. Kılıçdaroğlu Baykal’dan daha aktif davranıyor ve daha çok halkın içinde olduğu izlenimi veriyor…” İstanbul’un kalbinde, hava bu denli ağırlaştıysa, varın siz bu seçimlerin hangi özgür ortamda cereyan ettiğine karar verin… AKP’ye bir ‘karşı dönüş’ var! Kadıköy’e ilk defa, 3 Haziran Cuma akşamüstü iş dönüşü saatlerinde geçtim. KabataşKadıköy hattında Stephane Hessel’in Avrupa’yı sallayan “Öfkelenin!” kitabını okumakta olan bir yolcuyla sohbet ettim. Osmanbey’de tekstil işinde çalıştığını söyleyen vapur arkadaşım; “Umutlarımdan korkuyorum!” diye söze girdi: “Ancak Türkiye’nin dört bir yanından gelen müşterilerim var!” diyerek ekledi: “AKP’ye karşı bir ‘karşı dönüş’ gözlemliyorum. Bu gerçi bir ‘ilkesel karşı dönüş’ değil; insanlar çıkarları etkilendiği için dönüyor: CHP’den yüzde 25 üstü sonuç bekliyorum. MHP’nin barajı geçeceğini, AKP için 330 sınırının mümkün olduğunu, 367’nin hayal olduğunu düşünüyorum!” ‘Tekli değil, çoklu fikir olsun!’ İskele Meydanı’nda daha sonra dondurma yi Deniz. Arkadaşlar. Rastgele yan yana gelmemişler… 44 yaşında, “kapalı” olan Aysen; “367” milletvekili ummasa da; AKP’den okkalı bir zafer bekliyor. 42 yaşındaki “açık” kankası Deniz… Buna birdenbire, “Sen daha çok beklersin! Bu millet artık AKP ile bu işin gitmeyeceğinin farkında!” diye patlıyor: “Ya siz ne bekliyorsunuz?” dediğimde, Deniz Hanım; “Ben koalisyon istiyorum!” yanıtını veriyor: “BDP’nin bile çok milletvekili çıkarmasını istiyorum. İstiyorum ki çoklu fikir olsun. Tek fikir olmasın! Çoksesli Meclis istiyorum…” Aysen’le Deniz’in yanından ayrılırken, iki kadın arkadaş tansiyonu yükselen tartışmalarına devam ediyor! icraatlarını” öven Selfet’e; “Metrobüstü, tramvaydı, duble yoldu... bunlar hikâye!” diye karşı çıkan CHP seçmeni diğer kızlar: “İşsizliğe çözüm bulunmadıkça, bu ülkenin geleceği yoktur!” itirazıyla tepki veriyorlar. “Beltur”dan da uzaklaşırken; kentin ufkunda artık birbirine karışan gökdelen ve minare hatları gibi; seçmen kalıplarının da karmaşıklaştığını düşünüyorum. Başkalaşan ve karmaşıklaşan İstanbul’un silüeti gibi tıpkı, seçmenler de saflıklarını yitirip, karmaşıklaşıyor... Bu bir “olgunlaşma” mı? İşte onu bilemiyorum. Bir şeyler değiştirme arzusu var FenerbahçeCaddebostan sonrası Fikirtepe, Hasanpaşa pazarı ve Ataşehir’i dolaşıyorum. İnsanlar konuşmaya çekiniyor. AKP’liler bile; tecihlerini “adsoyadı vererek” açıklamaya korkuyor. Ama “nabız sohbetleri” bir ortalığa saçıldı mı; tutkulu tartışmaların önü alınamıyor. Fikirtepe’nin BDP, CHP, AKP kahvelerinde bunun çok örneğine rastladım. Çoğunluk kahvesinde azınlıkta kalan görüş, bir süre durumu suskunlukla idare etse de, sonunda patlıyor. “Seçim toto” uzmanları; 1. bölge sandalyelerinin AKPCHP arasında yarı yarıya bölüşüleceğinden dem vuruyorlar. Seçmen nabzı almanın bu denli sancılı olduğu, bu baş döndürücü değişim ortamında, genel eğilimlerden bahsetmeyi ben kendi adıma daha gerçekçi buluyorum: Birinci parti AKP inişte, CHP yükselişte; MHP barajı geçecek.. gibi… Çok kişinin paylaştığı bu tespitin dinamiğini; Ataşehir çarşısında dükkân sahibi Necdet Özer, “Bu millet herkesi deniyor” diyerek açıklıyor; “Halkın bu kez Kılıçdaroğlu kartını denemek istediği kanısındayım. İşçi, esnaf, köylü memnun değil. AKP’de bir yıpranma var. İnsanlar bıktı. Bir şeyler değiştirmek istiyorlar.” “Bir şeyler değiştirme arzusunun” sandığa hangi oranda yansıyacağını yarın gece birlikte göreceğiz! ‘Zıt kutup’ seçmen sendromu yen türbanlı iki üniversite öğrencisi genç kıza yöneliyorum… Kızların seçim senaryosu da çok değişik değil: AKP’ye oy vermelerine rağmen; CHP’de yükselme, AKP’de düşüş bekliyorlar. “O oraya bu sert uslupla geldi!” dedikleri Başbakan’ın hot zotunu sevmiyorlar. “O zaman niye hâlâ bu partiye oy veriyorsunuz?” dediğimde: “Biz de bir tıkanmışlık yaşıyoruz. Ama diğer partilere oy verirsek, ‘türban özgürlüğümüzden’ olmaktan korkuyoruz!” diyorlar… Kızların yanından ayrılıp; bankta oturan biri kapalı; diğeri açık iki kadına yaklaşıyorum. “Kapalı” olanın adı Aysen. “Açık” olanınki Cuma, pazar, haftabaşı salı günü; 1. bölgeye üç kez gittim… 2007’de kendi siyasi görüşleriyle “kapalı devre” yaşamaya meyilli seçmen gruplarının, bu kez… AysenDeniz örneğindeki gibi zıt fikirlere sahip çıkmakla beraber daha yan yana ve daha çok iç içe yaşadıklarını gördüm… Pazar sabahı Fenerbahçe otobüs durağında rastladığım “aileden CHP’li” Yeşim örneğin bana “aileden AKP’li” erkek arkadaşından bahsetti. Yeşim ve arkadaşı; ayrı partilere oy veriyor, dünya görüşleri örtüşmüyor ama beraber çıkabiliyorlar! Caddebostan Beltur kahvesinde karşılaştığım; Selfet, Derya, Dilara ve İhsan da… aynı masa etrafında zıt tercihleri savunuyorlar. “AKP ‘Kılıçdaroğlu’nun pozitif mesajı bana ulaşıyor’ Bu entelektüel seçmenin ardından 19 yaşında ilk defa oy kullanacak tıp öğrencisi bir çiftle konuşuyorum. Onlara da, Kılıçdaroğlu’nu soruyorum: “Kılıçdaroğlu’nun verdiği pozitif mesajı ben alıyorum” diye konuşan erkek öğrenci: “Ama toplumda bu mesajın geniş kitlelere ulaştığından şüphem var!” diye devam ediyor. “Neden? CHP liderinin iletişim stratejisinde mi bir eksiklik var?” dediğimde ise… “Hayır” diyor: “Sorun bizim insanımızdan kaynaklanıyor. İnsanımız, oportünist düşünüyor!” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle