20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 HAZ RAN 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Erdoğan’ı protesto eden gruba müdahale eden polisin attığı gaz bombası bir kişinin ölümüne yol açtı 5 yayımlamasına gerek yok... Mağdur olan askerdir...” Ben de Kılıçdaroğlu gibi düşünüyorum... Asker kışlasında otursun, tepki falan vermesin. Seçimlere 11 gün kaldı... AKP 9 yılın yorgunluğu içinde... Elbet sandıktan birinci parti olarak çıkabilir... Burada önemli olan AKP’nin 315 milletvekilinin çok altına düştüğü kaygısı apaçık ortada... Bakın 12 Eylül’ün hesabını sormak için 95 yaşındaki Kenan Evren’le 87 yaşındaki Tahsin Şahinkaya’yı Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ifadeye çağırdı. Darbecilerden geç de olsa hesap sorulmasına kimsenin bir diyeceği olmamalı... Seçim ve Asker... Balyoz davasında önceki gün Hava Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı’nın tutuklanması elbet seçim gündemine bomba gibi düştü... Haberi akşam saatlerinde öğrendiğimde kendi kendime şu soruyu sordum: “Son üç yıldır sık sık askeri vesayet, darbe girişimi gibi konularla kilitlenen gündem seçimlere 12 gün kala yeniden mi belirlenmek isteniyor?” 2007’deki 27 Nisan emuhtırası genel seçimlerde AKP’nin ekmeğine yağ sürmüş, oylarını en az 10 puan arttırmıştı... AKP o dönem mağdurdu bu dönem ise mağrur! Benim altını sık sık çizdiğim “hukuk devleti” kavramını yineliyorum: Siyasete, siyasal konulara askerlerin müdahil olması, iktidarları yönlendirmek istemesi, darbe girişimleri, darbeler; Türkiye’nin yakın tarihinin bir gerçeğidir. Hiç kimse bunları desteklemez... Bu türden yasadışı işlere bulaşanlar yargı önünde elbet hesap vermelidir... Buna “ben demokrasiden ve özgürlüklerden yanayım” diyen herkes destek vermelidir. Ancak herkes için hukuk güvencesinin de, adil yargılanma hakkının da aynı biçimde işlemesi gerekir. Silivri ve KCK davalarında adil yargılama ilkesine aykırılıklar olduğu gerçeği görmezden gelinmemeli. Türkiye’de tutuklamanın çok sorunlu bir uygulama olduğunu hukukçular tartışıyor... Bu bir gerçek! Mademki tutuklama için “kaçma kuşkusu” ya da “kanıtları karartma kuşkusu” gösteren somut olgular aranıyor, mahkemenin kararında bunların neler olduğunun açıklanması gerekmez mi? Eğer açıklanmazsa yargının kararı yine boşlukta kalacak, tartışmaya açık olacaktır. Yazımı yazdığım saatlerde CHP lideri Diyarbakır’a inmişti... Oradaki gelişmeleri haber sayfalarımızda okuyacaksınız... Kılıçdaroğlu, Orgeneral Balanlı’nın tutuklanmasının hemen ardından önemli bir açıklama yaptı:“Askerin bildiri Hopa savaş alanı Erdoğan’ın Hopa mitingi öncesi protesto gösterisi düzenleyen gruba polisin müdahalesi ilçeyi karıştırdı. Polisin tazyikli su ve biber gazı ile müdahalesi sonucu bir gösterici hayatını kaybederken bir gösterici de ağır yaralandı. Atılan gaz bombaları nedeniyle esnaf kepenk kapatırken olaylar Erdoğan’ın mitingi sonrasında da devam etti. ÖMER ŞAN HOPA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Artvin’in Hopa ilçesindeki mitingi öncesinde çıkan olaylarda bir kişi öldü, biri ağır onlarca kişi yaralandı. İlçede esnaf kepenk açmadı. Başbakan’ın Hopa mitinginin yapılacağı Cumhuriyet Meydanı’nı gören bir binaya büyük bir CHP bayrağı, yanındaki binaya ise “AKP Hopa’dan defol! Gençlik Muhalefeti” yazılı büyük bir pankart asan protestocular, mitingin yapılacağı meydana gelerek tulumlar eşliğinde horon oynayıp türküler söylemeye başladı. Aralarında Ezilenlerin Sosyalist Platformu, CHP, ÖDP, TKP, Halkevleri ve Gençlik Muhalefeti üyelerinin de bulunduğu grup, protesto eylemini sürdürürken Cumhuriyet Meydanı üzerinde 3 polis helikopteri alçaktan uçuş yaptı. Protestocu grubun polis önlemleri ile helikopterlerin alanın üzerinde uçmasını protesto ederek “yuh” çekmesi ve alanda, HES projelerini protesto ederek “Su haktır, satılamaz” pankartı açmasının ardından polis, protestoculara müdahale etti. Polis müdahalesine direnen gruba panzerlerle tazyikli su ve biber gazı sıkıldı. Protestocu grubun polise karşılık vermesi ve kaldırım taşlarını sökerek polislere atması sonucu ilçe bir anda savaş alanına dönerken polisler ve göstericilerden çok sayıda kişi yaralan dı. Olaylar sırasında polisin sıktığı biber gazından etkilenerek kalp krizi geçiren emekli öğretmen Metin Lokumcu yaşamını yitirdi. Lokumcu’nun ÖDP ve Halkevi üyesi olduğu öğrenildi. Lokumcu’nun polis şiddeti sonucu kaburgası kırıldığı için nefes alamayarak öldüğünü öne süren arkadaşları otopsi istedi. Bir süre de ara sokaklarda devam eden olaylar sırasında atılan taşlarla polis araçlarının yanı sıra AKP’nin seçim otobüsleri ve partililere ait çok sayıda aracın camları kırıldı. İlçede miting öncesinde birçok esnaf kepenk açmazken, olaylar sonrasında da açık kalan işyerleri kepenklerini kapattı. 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan 2007 emuhtırası... 12 Mart’ın ve 12 Eylül’ün işkencecilerinden nasıl hesap sorulacak? Gözaltında işkencede öldürülenler? Kars’ta, Ankara’da DAL’da, İzmir’de, İstanbul’da, Diyarbakır’da işkence tezgâhlarından geçirenler, zindanlarda öldürenlerden nasıl hesap sorulacak? Evren ve Şahinkaya darbenin simge adları... Ama insanlar “Seçimlere günler kala bunun gündeme gelmesinde bir siyası hesap mı var acaba?” diye düşünmeden edemiyor. 90’lı yıllardaki faili meçhul cinayetleri işleyenler ne olacak? 12 Eylül öncesi İnciraltı katliamını gerçekleştirenler ne olacak? Seçimlere 11 gün kala AKP sıkışmış... Bunların tümü masal! Bir kez daha yazayım: “AKP artık mağdur değil, mağrur!” Bu ülkede basılmamış kitabından ötürü gazeteci Ahmet Şık içeride... Nedim Şener içeride... Mustafa Balbay 818 gündür, Tuncay Özkan daha fazla yine içeride... Tuncay ve Balbay, 94 gündür hücrelerinde sadece dört duvarla konuşuyor... Bakın TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner’in başına gelenlere... Ümit Hanım, pornocu ilan edildi bu ülkenin Başbakan Yardımcısı tarafından... Bu mudur çağdaşlık ve uygarlık? Bu mudur çağ atlayan Türkiye? İzmir’i faşist, ırkçı, etnik milliyetçi, Akdeniz ve Ege kıyılarını aynı çizgide görenler, ne demokrasinin ne de özgürlüklerin ne olduğunun ayrımında... Benim içimi acıtan da bu zaten! Bir kişi yoğun bakımda Miting sırasında ara cadde ve sokaklarda toplanan protestocular, sloganlar atarak protesto eylemlerini sürdürürken mitingin dağılması sırasında da olaylar çıktı. Polis ekipleri protestocu grubu püskürtmek için havaya uyarı ateşi açtı. Gösteriler sırasında biber gazı kapsülü yüzüne gelen 24 yaşındaki Sonay Kotil adlı kadın Hopa Devlet Hastanesi’nde yoğun bakıma alındı. Olaylarda yaşamını yitiren Metin Lokumcu’nun cenazesi otopsi için Trabzon’a gönderilirken İçişleri Bakanlığı, olaylarla ilgili inceleme başlattı. Bakanlık, olaylarla iki mülkiye başmüfettişi ile bir jandarma ve bir emniyet müfettişini görevlendirdi. Metin Lokumcu stanbul ve Ankara da karıştı SELDA GÜNEYSU/ ŞULE KÖKTÜRK Koruma polisi otobüsten düştü Hopa mitingi sonrası başına taş isabet eden bir koruma polisi yaralandı. Mitingin ardından Başbakan’ın kullandığı AKP’nin seçim otobüsü hızla giderken açık olan arka kapısından bir koruma polisi yolun ortasına düştü. Atılan taşlar nedeniyle dengesini yitirdiği öne sürülen koruma, Rize Devlet Hastanesi’nde beyin kanaması teşhisiyle ameliyat edildi. Kılıçdaroğlu: Rüzgâr eken fırtına biçer Hopa’da yaşanan olayları değerlendiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın toplumu gerdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Toplumu germenin faturası böyle ödeniyor. Rüzgâr eken fırtına biçer” diye konuştu. ANKARA / İSTANBUL Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Hopa mitingi öncesinde yaşanan olaylar Ankara ve İstanbul’u karıştırdı. Başkentte Sakarya Caddesi üzerinde bir araya gelen bin kişilik grup “Boyun eğme” yazılı pankartı açıp “Metin Lokumcu ölümsüzdür” şeklinde sloganlar atarak AKP İl Başkanlığı’na doğru yürüyüşe geçti. Başkanlık önüne siyah çelenk koymak isteyen grubun geniş güvenlik önlemlerine tepki göstermesiyle birlikte polisle grup arasında taşlı sopalı çatışma çıktı. Polisin müdahalesi üzerine gruptakiler Güvenpark’a doğru yürüyüşe geçti. Çatışma burada da devam etti. Polisin gruptakileri yaka paça araçlara aldığı gözlendi. Çatışma sonrasında KESK ve Halkevleri üyesi pek çok kişi yaralandı. KESK Yönetim Kurulu üyele rinin de aralarında olduğu 100’e yakın kişi gözaltına alındı. 5 polis aracı da tahrip edildi. İstanbul’da Galatasaray Lisesi önünde toplanan ve aralarında ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, Bağımsız milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder’in de bulunduğu grup, slogan atarak Taksim Meydanı’na yürüdü. Burada basın açıklamasının yapıldığı sırada, gruptan bazı kişiler, bir otelin dış bölümüne asılmış Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın resminin bulunduğu afişi indirdi. Göstericiler, meydanda önlem amacıyla bekleyen Çevik Kuvvet ekiplerine de taş, sopa, cam şişe ve mısır koçanı atmaya başladı. Polis ekipleri de göstericilere tazyikli suyla müdahale etti. Olaylarda iki kişi gözaltına alındı. Tekrar Galatasaray’a yürüyen grup ise açıklama yaptıktan sonra dağıldı. İzmir, Bursa ve Giresun’da düzenlenen protestolar ise olaysız sona erdi. Fotoğraflar: ŞULE KÖKTÜRK / AA SELAHATT N DEM RTAŞ’TAN BAŞBAKAN’A SERT ELEŞT R ‘Erdoğan bizim için Ergenekon’un başı’ HAKKÂRİ (Cumhuriyet) BDP’nin eski eşbaşkanı, Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun desteklediği bağımsız miletvekili adayı Selahattin Demirtaş, Erdoğan’a, “Sen çevrendeki bir grup AKP’li için dünya nimeti olabilirsin. Ama bizim için Ergenekon’un başısın” dedi. Demirtaş, BDP Hakkâri İl Başkanlığı’nca Merzan Mahallesi’ndeki toprak sahada yaklaşık 15 bin kişinin katılımıyla düzenlenen “seçim şenliğine” katıldı. Burada konuşan Demirtaş, AKP hükümeti ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ı sert dille eleştirdi. Demirtaş, “Bizim üstümüze gelmediniz mi? Meclis’te, meydanlarda her taraftan katliam, baskı politikası, tutuklama politikası hep birlikte yapmadınız mı? CHP, MHP buna destek vermedi mi? Derin devlet, kontrgerilla şiddetini, bu topraklarda yaşatan destek veren bu zihniyet değil midir? AKP’nin Ergenekon’u gece, ev baskınlarıyla meydanlarda gençlere, kadınlara, çocuklara operasyonlar yapmıyorlar mı” diye konuştu. AKP’ye eleştirilerini sürdüren Demirtaş açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sen çevrendeki bir grup AKP’li için dünya nimeti olabilirsin. Ama bizim için Erkenekon’un, bizim için derin devletin başısın. Önünde bir fırsat var. Aksi takdirde bu topraklarda göreceğin değer işte Hakkâri Meydanı’nda gördüğün değer kadardır. ‘BDP midir nedir ? Onun bir başkanı mı var nedir’ diyor. Burada Hakkârililere de; ‘Ya tek dil, tek milleti kabul edersiniz ya da gidersiniz’ dedin Hakkârililere söylemedi mi bunu? Biz; ‘İki dilli yaşam’ dedik. Başbakan bize hakaret etmedi mi?” ‘Eli taşlı eşkıya Hopa’ya inmiş’ Başbakan Erdoğan’ın mitingi öncesi AKP’yi protesto eden Trabzonsporlu taraftarlar polisle çatıştı. Taraftarların tepkilerine yanıt veren Erdoğan ise Hopa’da yaşanan olayları sert bir dille eleştirdi AHMET ŞEF K TRABZON Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hopa mitinginin ardından Trabzon’da da protestolarla karşılandı. Erdoğan, Hopa’daki olayları eleştirerek, “Eşkıya Hopa’ya inmiş” dedi. Trabzonspor’un şampiyonluğunun engellendiğini ve bunda Erdoğan’ın da etkisinin bulunduğunu düşünden Trabzonspor taraftarı günlerdir Futbol Federasyonu, Fenerbahçe ve Erdoğan alehine protesto gösterisi yapı yordu. Erdoğan’ın mitingin yapacağı Atapark Meydanı’a giden çok sayıda Trabzonspor taraftarı, “Fenerli Başbakan istemiyoruz”, “Hırsız Fener” gibi sloganlar attı. Miting alanının çeşitli noktalarında taraftarla polis arasında gerginlik yaşandı. Polis, zaman zaman taraftarlara copladı. Olaylar nedeniyle Erdoğan, uzun süre kürsüye çıkamadı. Miting alanına girmek isteyen ancak polis tarafından engellenen taraftarlar Erdoğan’ın bez afişlerini yırttı. Polisin sonucu 3 taraftar yaralandı. Taraftar bunun ardından Haluk Ulusoy tesisleri önünde yolu tarafiğe kapattı. Miting sonrasında da Trabzon meydan bölgesinde AKP’nin seçim bürolarını hedef alan taraftarlar flama ve bayrakları yırttı. Bu sırada taraftarla partililer arasında arbede çıkarken, olaylara müdahale eden polis çok sayıda taraftarı gözaltına aldı. Trabzon’da büyük bir kalabalığa hitap eden Erdoğan, Hopa’daki olayları ise sert bir dille eleştirerek, “Ben eşkıyanın Hopa’ya indiğini bilmiyordum. Eli taşlı eşkıya oraya inmiş’’ dedi. Taraftarların tepkilerine de yanıt veren Erdoğan, “Bir karton asmışlar ‘biz Fenerbahçeli başbakan istemeyiz’ diye. Benim damadım Trabzonsporlu, eşim Beşiktaşlı. Şimdi ben eşimi mi boşayacağım? Bunu bile siyasi istismar malzemesi yapıyorlar. Ben Rizeliyim. O kadar kudretli idiysem Rize niye Süper Lig’e çıkamadı?’’ dedi. Seçimler yaklaşırken birilerinin ‘Trabzonspor kaybetsin’ diye ellerini ovuşturduğunu ileri süren Başbakan, “Hiç kimse benimle Trabzon ve Trabzonspor’un arasına giremez” diye konuştu. PKK’den Erdoğan’a boykot çağrısı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) BDP’yi “PKK’ye sırtını dayamakla” suçlayarak, Kürt sorununun çözümü önünde engel olarak gördüğünü açıklayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü Diyarbakır mitingi öncesi kentte gerginlik arttı. AKP’nin bölge teşkilatları mitingin kalabalık olması için seferber olurken terör örgütü PKK’nin denetimindeki “Kürdistan Demokratik Halk İnisiyatifi”, halkı mitinge katılmamaya çağırdı. Çağrıda, “AKP’ye oy veren, mitingine giden her bireyin eli Kürt halkının kanına bulaşmış olacaktır” ifadesi dikkat çekti. Erdoğan’ın İstanbul ve Ankara’nın ardından bir “çılgın proje”yi de Diyarbakır’da açıklayacağı belirtiliyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle