23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 15 MAYIS 2011 PAZAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr 14 EKONOMİ KamuSen’e göre memur, maaşının yüzde 77’sini gıda ve barınmaya harcıyor. Geriye sadece 346 lira kalıyor Memur geçinemiyor Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için maaşından geriye sadece 346 TL kalıyor. Maaşın yüzde 45’i gıdaya, yüzde 32’si de kiraya gidiyor. MUSTAFA ÇAKIR Gönül Ferahlatıcı Bir Söyleşi Öyle söyleşiler, görüşmeler, edinilen izlenimler vardır ki sonunda insan kendini rahatlamış hisseder, umuda kapılır. Geçenlerde bir taksi sürücüsüyle yaptığım konuşma beni yüreklendirdi; ülkemin üstünü kaplayan kara kara bulutların dağılacağı, ülkemin bir gün aydınlığa kavuşacağı duygusuna, iyimserliğine kapıldım. Hemen her sabah gideceğim yer için taksiye biner, işyerine yaklaştığımda taksiden iner bir süre yürürüm. Bu nedenle semtin taksi durağının sürücüleriyle arkadaşızdır. Bazen durakta taksi olmayabilir, telefonda yönlendirici ile aramızda ses aşinalığı olduğundan “Bizde yok yoldan çevireyim” ya da “Bekleyen yabancı plakalı araba var” der ve gönderir. Gönderirken de yabancı sürücülere “Beyaz saçlı, elinde büyük çanta bulunur, kapının önünde bekler” şeklinde beni tanımlar. Bazılarına da hoca olduğumu söyler. Takside sürücünün yanında oturduğumdan söyleşinin başlaması kolaylaşır. Ya sürücü laf açar, ya ben. Ardından çoğu kez sohbet koyulaşır. Geçenlerde yine bizim taksi durağına göre yabancı plakalı bir arabaya bindim; sözü sürücü açtı: “Hoca imişsiniz”, “Evet” diyerek, “Devlet memuru Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanı olarak göreve başladım. 1965 yılından bu yana da bazen yarı zamanlı, bazen tam zamanlı hocalık yapıyorum. Emekli oldum ama, bir teklif geldiğinde de yarı zamanlı olarak derse giriyorum” şeklinde lafı uzattım. “İyi öğrenciler yetiştirememişsiniz, memleketin hali ortada” diye eleştiride bulundu. Kendimi “Düzenli derslere girdim, epeyi kitap yazdım, araştırma yaptım. Bunların beşi altısı hâlâ okunuyor; aralarında on dördüncü, dokuzuncu, sekizinci baskısı yapılanlar var. Kitapsız takımından değilim” diyerek övünmeyle karışık savunmaya çalıştım. “Ama memlekette öğrencilerinizden hizmet edeni var mı” diye sorgulamasını sürdürdü. “Memleket satılıyor, ülkede ulusal tesis kalmadı, yabancılar mülk ediniyorlar, siteler kuruyorlar, koloniler oluşturuyorlar, bu sitelerde Türkleri dahi çalıştırmıyorlar; ülke parselleniyor, üretim yok, tüketici toplum olduk; üretim tesisi kurulmuyor, hep AVM yapılıyor; şu Şişli, Etiler, Levent, Maslak, İstinye’ye kadar uzanan bölgede ona yakın AVM var, hâlâ da yapılıyor; buralarda yabancı markalar pazarlanıyor, yerli malı, yerli marka ya hiç yok ya da çok az, dış borçlarımız 700 milyar doları buldu; üretim yok, iş yok, işsizlik yaygın, borçlar nasıl ödenecek” diye yakınırken benden onaylayıcı bir ses çıkmadığı düşüncesine kapılarak biraz da kızgın bir şekilde bana dönerek, “Ne o hoca, sen de mi bu düzenden yararlandın, hiç sesin çıkmıyor” diye çıkıştı. “Durumum iyi, yararlanmış olabilirim ama düşüncelerine, görüşlerine katılıyorum, bunları bir sade vatandaştan dinlemek de beni mutlu ediyor” dedim. Sürücüye şunu anlatmaya çalıştım. Benim gibi davrananlar Türkiye’nin ekonomik, politik, toplumsal düzenini eleştiriyor; kalkınmış, özgür, bağımsız aydınlanmış bir Türkiye istiyor. Bu amaçla eleştiriler yapılıyor, öneriler getiriliyor. Yetersiz olabilir, etkili bir çaba gösterilmediği de söylenebilir. Ancak iç ve dış çıkar odakları, emperyalizmin yerli uzantıları, onların sesyayarları bu düzenden yararlanan cemaatler, kendileri açısından tehlikeli gördükleri önerilerin, eleştirilerin duyulmasını, yayılmasını istemediklerinden bir tür sansür uyguluyorlar, bu kişileri dışlıyorlar. Öte yandan geniş kitlelerle iletişim kurmak, onları gerçekten çıkarlarının savunulduğuna inandırmak olanağı da son derece sınırlı kalıyor. Bir yandan dışlanmak, öte yandan iletişim kuramamak, gerçekten ikilem yaratıyor. Bizim sorunumuz bu. Taksiden inerken sürücüye dönüp “Bizi vatandaş yerine koyup görüşlerimizi dikkate almıyorlar. Savunduğumuz görüşler kendi destekçileri sandıkları kitleler arasında yaygınlaşırsa daha etkili olur” dedim. Ardından kendisi gibi vatandaşların çoğalması halinde, bu ülkenin geleceğinin parlak olacağı ümidimi ekledim. Vatandaşlarımızda bir kıpırdama var. Bu uyanış sandığa nasıl yansıyacak? Göreceğiz. YOKSULLUK KIRSAL KES MDE Z RVEDE Ekonomi Servisi Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkan Yardımcısı Ali Çetin, tüketicilerin borcunun milli gelire oranının yüzde 16.88’e tırmanarak tarihi bir rekor kırdığını belirtti. Çetin, yaptığı açıklamada, Merkez Bankası haftalık verilerine göre 6 Mayıs 2011 tarihi itibarıyla tüketici kredileri borcunun 141 milyar 336 milyona, kredi kartı aya göre yüzde 0.59 oranında arttı. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı nisan ayında 1.199.08 lira olarak belirlendi. 4 kişilik bir ailenin günlük gıda harcaması 23.44 TL oldu. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 703.32 TL olarak hesaplandı. Nisan ayında ortalama 1.545.04 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının yüzde 45.52’sini oluşturdu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde bulunan konut gideri ise nisan ayı maaşının yüzde 32.09’una denk geldi. Buna göre bir memur, borçlarının ise 45 milyar 251 milyona çıktığını, böylece tüketici borcunun 186 milyar 642 milyona dayandığını belirterek, TÜİK’in yayımladığı 2010 yılı milli gelirinin ise 1 trilyon 105 milyar olduğunu, böylece tüketicilerin borcunun milli gelire oranının yüzde 16,88’e tırmanarak tarihi bir rekor kırdığını ifade etti. Yoksulluk oranının kırsal kesimde dayanılmaz noktalara ulaşortalama maaşının yüzde 77.61’ini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kaldı. Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının yüzde 22.39’u ile yetindi. ANKARA Geçim sıkıntısı çeken memur, aldığı maaşıyla ay sonunu zor getiriyor. Memur maaşının yüzde 45’ini gıdaya, yüzde 32’sini de kiraya veriyor. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için maaşından geriye sadece 346 TL kalıyor. Türkiye KamuSen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı nisan ayına ait asgari geçim endeksi sonuçlarına göre, tek kişinin yoksulluk sınırı 1.520,79 TL. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı ise 3.041,34 TL. Açlık sınırı da 1.160 lira 64 kuruş olarak hesaplandı. Dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı bir önceki ‘Memur karın tokluğuna çalışıyor’ Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Nisan 2011 maaşından geriye sadece 346 TL’si kaldı. Türkiye KamuSen Genel Baş tığına işaret eden Çetin, 2009 yıAKP’N N ESER lında kırsal kesimin yoksulluk oranının yüzde 38.69 olduğunu, TÜİK verilerine göre, ülke nüfusunun buna karşılık 2010 yılında trilbinde 48’inin yani 339 bin kişinin açlıktan ölyoner sayısına 5 bin 600 kişime sınırında olduğunu belirten Çetin, açıklanin daha katıldığını bildirdi. masında şu görüşleri dile getirdi: “12 milyon 751 Çetin, OECD’nin, Türbin kişi ise yoksulluk sınırının altında yaşıyor. kiye’de açlık sınırında Türkiye ortalaması böyle iken kent ve kırsal ayyaşayan çocuk sayısının rımına indiğimizde yoksulluk kırsalda yüzde yüzde 24.6 olduğunu 38.69 ile dayanılmaz boyutlardadır. Kırsal keaçıkladığını da kaysimde her üç kişiden biri yoksulluk sınırının aldetti. tında yaşamaktadır. Bu olağanüstü yoksullukta AKP’nin tarım, hayvancılık ve akaryakıt politikanı İsmail Koncuk, kaları başrol oynamıştır. AKP iktidara geldiğinailelerin içinde bulunden bu yana bilinçli bir şekilde ülke tarımını, hayduğu zor koşullara vancılığını yok etmiştir. Bu tablo AKP’nin eseridikkat çekerek, “Aylık dir. Tütün, pamuk, şeker pancarı, buğday ve di3 bin 50 lira geliri olğer tarım ürünlerinin ekimleri azaltılmış, fabrimayan aile yoksulkalar satılmış, bunun yerine özellikle başta dur” dedi. Koncuk, şöyABD olmak üzere tarım ürünlerinde net ithale devam etti: latçı bir konuma gelinmiştir. Bu AKP’yi ikti“Ortalama 1550 lira dara taşıyan dış etki odaklarına ödenen bir maaş alan bir memurun minnet diyetidir. Aynı biçimde akaryakıtta gıda ve kira harcamalasürekli artan ÖTVKDV vergileri ile marından sonra geriye 346 lira zot çiftçi tarafından kullanılamaz hale gelkalıyor ki bu rakam insanca miş, traktörler kapı önlerinde çürüyaşamaya yetecek düzeyde demeye terk edilmiştir. Gübre fiyatları ğildir. Memurlarımız gıdaya ve el yakar olmuş, hibrit tohumkiraya yani karın tokluğuna çaluklarla çiftçi yine yabancı gılışmaktadırlar.” da şirketlerine teslim edilmiştir.” ÇET N: BU TABLO Çiftçi 12 milyar TL destek istiyor Ekonomi Servisi Türkiye Ziraat Oda gübreye yapılan zammın yüzde 4050’ye ları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bay ulaştığını kaydeden Bayraktar, şunları söyraktar, “Türkiye’de tarımsal destekleme ledi: “Sanayiciler, üreticinin sırtından paiçin ayrılan bütçenin yetersizliğine işaret ra kazanıyorlar. Devlet mazot ve gübre ederek milli gelirden tarımsal destekle desteğini arttırmalı. Ayrıca ekonomik bir me için 2009’da yüzde 0.45, 2010’da hayvancılık için 1 litre süt satıldığında 1.5 litre yem alınabilmesi gerekir. Sütte kriyüzde 0.51, 2011’de ise yüzde 0.49 pay zin sinyalleri geldi. Gerekli tedayrıldı. Tarım Kanunu uyarınca birlerin alınmaması halinde yetarıma ayrılan desteğin ni bir süt hayvanı katliamı GSMH’nin yüzde 1’inden az ürkiye kaçınılmaz olacak.” olmaması gerekir. Bu yıl için Ziraat Odaları Türkiye Ziraatçılar Derneği 6 milyar lira olarak ayrılan Birliği Başkanı (TZD) Genel Başkanı İbradesteğin, kanun uyarınca him Yetkin de Türk çiftçisi12 milyar lira olması gereBayraktar, tarımsal nin içinde bulunduğu durum kiyordu. Hükümetten bunu destekleme için ayrılan göz önüne alınınca Çiftçiler talep ediyoruz” dedi. bütçenin yetersizliğine Günü’nün Türkiye’de neşe Dünya Çiftçiler Günü nedikkat çekerek ve coşkuyla kutlanabilmesinin deniyle basın toplantısı düzor olduğunu söyledi. zenleyen Bayraktar, küresel önlem alınmasını Yetkin “Tarım sektörü 1.2 sermayenin artık silahtan gıdaistedi. büyüdü. Son 3 yıldır aşamalı ya yöneldiğini, bunun da gıda fiolarak tarımsal büyümenin düşyatlarında spekülasyona neden oltüğü görülüyor. Çiftçinin sulama duğunu belirterek Mısır ve Tunus’ta yaşanan olaylarda gıda fiyatlarındaki artışın elektrik borcu 2.5 milyar lirayı geçti. Yetkilileri buradan uyarıyorum, çiftçi buönemli rol oynadığını söyledi. Türk çiftçisinin dünyanın en pahalı güne kadar dayandı, ancak artık sınıra mazotunu kullandığını, gübre sanayicileri geldi. Çiftçiyi bu kadar sıkarsanız Nasnin de tam gübrenin kullanım döneminde reddin Hoca’nın ‘Tam açlığa alışıyordu, ölgübreye zam yapmaya başladığını, 2 ayda dü’ hikâyesi gerçekleşir” diye konuştu. T şten atılmalar protesto edildi Ontex Tekstil ve PTT’de taşeron işçi olarak çalışırken, çeşitli nedenlerle işten atılan işçiler seslerini duyurabilmek için stiklal Caddesi’nde yürüyüş yaptı. Galatasaray Lisesi önünde toplanan işçiler, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni”, “Taşeron işçisi köle değildir” sloganları atarak, aynı gruba ait Burger King’in önüne kadar yürüdüler. Burada açıklama yapan işçiler, toplu iş sözleşmesi sürecinin tamamlanmasının ardından, bu süreçte öne çıkan 16 işçinin hukuksuz bir biçimde işten çıkartıldığını ileri sürerek, “ şten çıkartılan arkadaşlarımız, fabrikanın önünde çadır kurarak direnişe geçtiler. Şu anda hem fabrika içerisinde hem de fabrika önünde direniş çadırında mücadelemiz devam ediyor” dediler. Eyleme Emeğe Ezgi grubu da marşlarıyla destek verdi. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU) Sabancı’nın faaliyet kârı 1 milyar TL’yi aştı Ekonomi Servisi Sabancı Holding’in 31 Mart 2011 itibarıyla üç aylık konsolide mali tablolarında satışları, 2010 yılının aynı dönemine göre yüzde 10 artarak 5 milyar 392 milyon liraya ulaştı. Holdingin faaliyet kârı 1 milyar 88 milyon lira olurken, net kârı 401 milyon lira olarak gerçekleşti. Finans dışı sektör satışları ise yüzde 30 büyüdü. Sabancı Holding’in toplam varlıkları 31 Mart 2011 tarihinde 131 milyar 84 milyon liraya ulaştı, ana ortaklığa ait özkaynakları ise 13 milyar 21 milyon lira olarak gerçekleşti. Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul, “Faaliyet gösterdiğimiz sektörlerden perakende yüzde 185, enerji yüzde 364, lastik, takviye ve otomotiv yüzde 120 ve çimento yüzde 9 oranında faaliyet kârlarını arttırdı” dedi. 13 milyar lirayı geçen özkaynakların Sabancı Topluluğu’nun büyümesini, güçlü mali yapısını işaret ettiğini belirten Kurtul, Sabancı Topluluğu olarak, 2011 yılında 2 milyar dolar yatırım yapmayı hedeflediklerini anlattı. ET THALATINA YÜZDE 60 VERG Ekonomi Servisi Bu yılın mart ayında yüzde 45’e çıkarılan et ithalatındaki gümrük vergisi, bugünden itibaren yüzde 60’a yükseltildi. Yerli besiciler, karkas kg maliyetinin 14 lira civarında olduğunu belirtiyor. İthal et ve kasaplık hayvanların maliyetinin düşük olması nedeniyle yerli besici hayvanını satmakta zorlanıyordu. Besiciler, ithal ette gümrük vergisinin düşük tutulması nedeniyle, et ithal edenlerin haksız kazanç sağladığını, ucuza ithal ettikleri eti yine yüksek fiyatlara sattığına dikkat çekiyordu. Şişecam’dan 154 milyon TL kâr Ekonomi Servisi Şişecam Topluluğu, 2011 yılı ilk çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18 artışla toplam 1 milyar 92 milyon TL’lik konsolide satış geliri elde etti. Şirketin üç aylık finansal sonuçlarına göre topluluğun net kârı yüzde 45 oranında artışla 154 milyon TL’ye ulaştı. Şişecam, Ocak–Mart 2011 döneminde toplam cam üretiminde yüzde 31, soda üretiminde de yüzde 17 oranında artışla, yurtiçi ve yurtdışındaki kuruluşlarında toplam 942 bin ton cam, 464 bin ton soda üretimi gerçekleştirdi. Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Genel Müdür Prof. Dr. Ahmet Kırman, “Cari yılın ilk üç ayında, bir önceki üç aylık dönemdeki satış hacmini koruduk. Mevsimsel nedenlere de bağlı olarak, yılın ilk üç aylık dönemleri, satışlarımızın genelde diğer dönemlere kıyasla daha düşük seyrettiği dönemlerdir, bu nedenle mart sonunda, 2010 yılı son üç ayı seviyesine yakın tutarda bir satış gerçekleştirilmiş olmasını önemsiyoruz” dedi. KAÇKAR’DAN SAHTE BAL ALARMI Ekonomi ServisiKaçkar’ların dünyaca meşhur organik balını üreten arıcılar sahtecilerden şikâyetçi. Zor doğa şartlarına rağmen üretilen sertifikalı organik balın piyasada çok sayıda taklidi bulunmasından yakınan arıcılar, bakanlığın sıkı denetim yapmasını istiyor. Organik bal üretmek için survivor hayatı yaşadıklarını ifade eden Kaçkar Bal firmasının sahibi Remzi Özbay, 10 TL’lik balın 100 TL etiketle “Kaçkar Balı” diye satıldığını vurguladı. TURKCELL’E 1.2 M LYAR L RALIK HT YAT HAC Z ŞOKU Ekonomi Servisi Başkent Doğalgaz için 1.2 milyar dolarlık ödemeyi yapamayan Mehmet Emin Karamehmet şimdi de ihtiyati haciz kararı ile sarsıldı. Beşiktaş Vergi Dairesi Müdürlüğü Çukurova Holding AŞ hakkında 1 milyar 249 milyon 925 bin liralık ihtiyati haciz kararı uygulaması başlattı. Söz konusu operasyon Turkcell’in Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na yaptığı açıklama ile ortaya çıktı. Söz konusu vergi cezasının 2002 yılında el konulan Pamukbank’tan kaynaklandığı öğrenildi. Karamehmet, Başkent Doğalgaz için gerekli olan finansmanı bulamayınca bankacılık çevrelerinde söz konusu vergi cezası gündeme gelmişti. Bankaların Maliye’nin kestiği vergi cezasını öğrendikten sonra gruba kredi açmakta tereddüt yaşadığı dolayısıyla Karamehmet’in ödemeyi yapamadığı anlaşılmıştı. Karamehmet ve ortağı Mehmet Kazancı, ödemeyi yapamayınca 96 milyon dolarlık teminatları da Özelleştirme İdaresi’ne irad kaydedildi. Maliye uzmanları, grubun kamuoyunda “torba yasa” olarak bilinen kamu alacaklarını yeniden yapılandıran 6111 Sayılı Yasa’dan yararlanabileceğini bildirdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle