Katalog

Sayı 43 [email protected] Seçmenlerine boy gösterdi Geçtiğimiz hafta “Başbakan ameliyatla cüce oldu” manşetiyle duyurduğumuz Houston Hastanesi'ndeki ameliyattan sonra Türkiye'ye dönen Başbakan Erdoğan, ayağının tozuyla seçmenlerine boy gösterdi. “İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün” sloganıyla seçmenin karşısına çıkan Erdoğan, “Kılıçdaroğlu'nun boyu uzun aklı kısa” dedi. Geçen haftalarda eski bir görgü kitabından sunduğum alıntılar kimi okurlarıma, kendi deyimleriyle “pek eğlenceli” gelmiş. Zaman zaman bu tür örneklere yer vermemi istiyorlar. Öyle olsun. İşte bir örnek daha: Kitabın adı “Vilyem Şekspiyer”. Cenap Şahabettin yazmış. 1934 yılında Kanaat Kütüphanesi yayımlamış. Büyük boy, resimli, 196 sayfalık bir kitap bu; on bölüme ayrılmış. Bölümlerin başlıkları şöyle: Hayatı, Şekspiyer’in Ahlâkı, Şekspiyer’in Fikirleri, Şekspiyer ve Kadınlar, Şekspiyer ve Aşk, Şekspiyer’in Sanatı, Şekspiyer’in Âsârı, Antuvan ve Kleopatra, İntikat, Hatime. Bu son bölüm Abdülhak Hâmid’e adanmış. Cenap Şahabettin, Shakespeare’in doğumunu anlatan şu satırlarla giriyor kitaba: “İngilterenin Aven deresi İrlanda denizine dökülmek için kara ağaçlar arasında aheste ve sakit akıyor; guruba doğru pembeleşen yeşil sularında dallar ve sazlarla beraber Stratfort beldesinin beyzi ve tulânî pençereleri ve mızrak biçimli parmaklıkları mün’akis yaşar; akisler arasında birer canlı kar yığını halinde sessiz kayan beyaz koğular vardır. “İşte bu güzel akar suyun kenarına yaslanan Stratfort şehrinin Henley sokağında 1564 senesi nisanının yirmi üçüncü günü ‘Vilyem Şekspiyer’ Vilyem Şekspiyer dünyaya geldi.” Ölümü de şöyle anlatılıyor: “San’at âlemine şiir seylâbi içinde otuz kadar hiç unutulmayacak şehkâr yuvarlandıktan sonra dimağı haklı bir ‘tekaüt’ ihtiyacı hissediyordu. Şimdi hailelerini bir yana atmış, ‘Niyuples’in bahçesinde çiçek ve meyva yetiştirmekle meşguldu. Meskatiresinde ilk dut ağacı diken Şekspiyer olmuştu ve şair belki lâyemut facıalarından ziyade bu fanî fidanla müftehirdi. Daha ellisinde var yoktu. “Üç sene kuşlar ve nebatlar arasında mes’ut değilse bile müsterih yaşadı. Artık hissetmeğe başlamıştı ki hayatı sendeliyordu, 1616 senesi martında öyle hastalandı ki vasiyetnamesini hazırlamağa mecbur oldu. “23 nisanda tam, tam elli iki yaşını bitireceği gün vefat etti. Biliyoruz ki yevmi vefatı gibi yevmi velâdeti de nisanın yirmi üçüne müsadiftir. O gün en büyük adamını kaybeden yalnız İngiltere değildi: Şekspiyer ile belki ayni saatte ‘Servantes’ te İspanyada teslimi ruh ediyordu...” TAR HTE HERHANG B R GÜN... En az 3 çocuğu olanlar için; İstanbul en az 3 kent olacak! 8 MAYIS: “Yalakalıkta Sınır Tanımayan Kazateciler” olarak haberi duyunca arkadaşlarla çok güldük! Kemal Kılıçdaroğlu beyefendi tutmuş Cumartesi günü Ortaköy’de bir otelde karikatürcülere yemek vermiş!.. Adamlar muhalif olduklarını sanıyorlar ya, hemen koşmuşlar muhalefet partisi liderinin yemeğine! İçlerinde adınısanını hiç duymadıklarım var, herhalde muhalefetten bir daha bedava yemek bulamayız diye bu tipler de araya karışmışlar. Kemal bey nerden bilecek kim karikatürcü, kim değil?.. Karikatürcüye yemek vermesi bile onun ne denli acemi biri olduğunu gösteriyor. Karikatürcü dediğin adama yemek değil su verilmez su!.. Ona dava açılır, mahkemelerde süründürülür, gözü korkutulur ki, bir daha siyasi karikatür çizmesin! Hem bunlar nankör adamlardır ha! Tutar yemek verirsin, yarınöbür gün kazara iktidar olsan, bize yemek verdi filan demezler tutar gene seni eleştirirler valla!.. 9 MAYIS: “Kasetler eskisi gibi satmıyor” diyen şarkıcılar ortalığı saran kasetleri izliyorlar mı acaba?.. Hangisi böyle bir yatak kaseti yaptı da satmadı? Ondan sonra şikâyet et. Yap sen de böyle gizli kameralı klipler bak nasıl satıyor kasetin, CD’in kardeşim!.. Bazıları bu sektörü “Okyanus Ötesi Kasetçilik” idare ediyor diyorlar. Artık ne olsa hemen suyun ötesini göstermek âdet oldu ya! Hem ayrıca boğulacaksan bir kaşık suda değil, okyanus ötesinde boğul ki fiyakan yerinde olsun kardeşim! 11 MAYIS: Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı İstanbul’da yapıldı ya, yüzde 42 niyetliler hemen başladılar “Bak işte bu konferans bize çok yakıştı” demeye. Oysa yüceler yücesi, kasetler üstü Başbakanımız bu konferansta; “En az gelişmiş ülkelere yılda 200 milyon dolar göndereceğiz” dedi. Bazı kötü niyetli, Ak Parti iktidarında yeterince gelişmemiş vatandaşların bu paradan pay kapmak için bu ülkelere yerleşebileceği söyleniyor. Eh bu da onların az gelişmişliği olsa gerek! 12 MAYIS: Yatırım uzmanı Başbakanımızda projeler bitmiyor. Onu dişçide görüp Kanal projesinin üstüne kanal tedavisi yaptıracağını zannedenler yanıldı. Yüce insan, bu kez de; İstanbul’un her iki yakasına birer kent daha kurulacağını açıkladı. İki yakaya iki ayrı kent. İstanbul böylece en az üç kent olacak. İki yakası değil üç yakası bir araya gelecek! Yani en az üç çocuğu olanların böylece yaşayabileceği en az 3 İstanbul yaratacak Başbakanımız. Muhteşem! Bu ülkede artık “Bundan başka İstanbul yok” diyen ancak muhalefet partisi lideri olur! Çünkü bundan başka iki İstanbul daha olacak. Görünen o ki; Ak Parti seçimden sonra İstanbul’a 30 hükmen galip gelecek!.. MÜMTAZ ARIKAN  kentsel değişim, cepsel dönüşüm...  istanbul uyusun, uyusun da büyüsün!..  dip/rem  imar ve iskan ve isyan...  gerekkondu...  sızıntı sesleri ovalara yayılır!..  ölümlü dna...  izinsiz kahraman...  kısık ateşte savaş!  kınamalı bir hasta...  o şimdi ali asker!..  ufak bir dua ettim!.. din altı...  su altı kaberası...  siyasette yer çekim gücü...  bale kızı...  bir dahaki Beşiktaş Bursa maçı, taşsız ilde oynansın! C HAN DEM RC C MY B C MY B