19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MAYIS 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA SAĞLIK 9 Çocuklarınızın tüm aşılarını yaptırın ve kronik hastalıklar konusunda ‘uyanık’ olun Sağlıklı nesil sizin elinizde ŞULE KÖKTÜRK Umudun adı çocuklarımızın bizi en çok üzen yanı sık sık ortaya çıkan ve birdenbire “nasıl oldu bu” düşünceleriyle bizi şaşkına çeviriveren hastalıkları. Çocuğuna çok iyi baktığını, bütün beslenme kurallarına uyduğunu, onu çok hijyenik ortamlarda yetiştirdiğini düşünen ebeveynin bile kaçamadığı hastalıklar... Birçoğu aşırı endişelenilmemesi gereken hastalıklar olsa da, kronik özellik taşıyan hastalıklar konusunda ailelerin çok “uyanık” olması gerekiyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, çocuklarımızın geleceğine yatırım için onları hastalıklardan korumamız gerektiğini belirterek bunun en önemli iki yolunun “Ulusal Aşı Programı”na alınmış tüm aşıların yaptırılması ve kronik hastalıklara dikkat edilmesi olduğunu vurguladı. Kasapçopur, “Çocukları korumak, onların bütün hayatlarını etkileyecek. Çocuklar hepimizin umudu, onların sağlıklı bir çocukluk sürmeleri ve çocukluk döneminde etkilenecekleri süreğen (kronik) hastalıklardan korunması, bu hastalıklara doğru tanının konulması, doğru, iyi, etkin sağlık hizmetinin verilmesi çok önemli” diyor. Prof. Dr. Kasapçopur, çocukların tüm yaşamını etkileyecek kronik hastalıkları “duyarlı hava yolu hastalığı” bir başka deyişle “alerjik akciğer hastalıkları”, “çocukluk çağı romatizmaları” ve “diyabet” olarak sıralıyor. Alerjik akciğer hastalıkları Kasapçopur Kötü yaşam koşulları, sigara ve sık tekrarlayan enfeksiyonlar nedeniyle ortaya çıkan alerjik akciğer hastalıklarının görülme nedenleri arasında “hijyen teorisi” yani çocuğun aşırı hijyen ortamında büyümesi gösterilse de henüz kanıtlanmış değil. Hastalığın en önemli belirtileri yineleyen öksürükler, yineleyen nefes alma sıkıntıları, yineleyen akciğer enfeksiyonları, yineleyen burun akıntıları, tedaviye karşın düzelmeyen solunum sistemine ait bulgular olarak sıralanıyor. Bu belirtileri gösteren çocukların mutlaka bir hekime gösterilmesi ve çocuk hekiminin yönlendirmesi ile bir çocuk alerji uzmanına muayene ettirilmesi gerekiyor. Uygulanan çeşitli tedavi yöntemleri ile etkin ve yeterli tedavi edilmesi durumunda hastalık iz bırakmadan geçebiliyor ancak yeterince tedavi edilmemesi durumunda ileriki yıllara yansıyan çok ciddi akciğer hastalıkları gelişebiliyor. Zehir protestosu EğitimSen 2 No’lu Şube Başkanı Çerkez Aydemir, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Beşevler ve Tandoğan’daki yerleşkelerinde çalışan personelin ‘öğle yemeğinden zehirlenmesi’ nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, özelleştirme ve taşeronlaştırma ile halkın sağlığının tehlikeye atıldığını kaydetti. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı yemekhanesinin önünde toplanan EğitimSen üyeleri, çeşitli hastanelerden alınan gıda zehirlenmesi raporlarını basın mensuplarına gösterdi. Çerkez Aydemir, yaklaşık bin çalışanın öğle yemeği sonrasında zehirlenerek çeşitli hastanelere başvurduğunu söyledi. ((Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM Çocukluk çağı romatizmaları Düşme, vurma, çarpma, yıpranma gibi travmalar, vücudun eklem ve bağ dokularının normalden gevşek olması, kalça çıkığı, ailesel Akdeniz ateşi, mikroplar ve bağışıklık sistemine ait bozukluklar hastalığın en önemli nedenleri arasında gösteriliyor. Yaygın kanının aksine nem ve soğuk romatizma nedenleri arasında yer almıyor. Çocukluk çağı romatizması, özellikle çocuklar yürümeye başladıktan sonra ergenlik çağına kadar her yaşta karşılaşılabilen, ağrılarla birlikte eklem şişlikleri ile ortaya çıkan bir grup kronik hastalık. Özellikle, tekrarlayan karın ağrılarına eşlik eden eklem ağrıları ile ortaya çıkan, eşlik eden ateş nöbetleri ile seyreden “Ailesel Akdeniz Ateşi” konusunda dikkatli olmak gerekiyor. Ömür boyu kullanılan etkin bir ilaç ile yaşam sorunsuz sürerken tedavide gecikilirse böbrek yetersizliği gibi ciddi yan etkilere yol açabiliyor. Özellikle okul çağındaki çocuklarda yüzde 40’lara varan oranlarda görülen boğazda yerleşen Beta enfeksiyonu akut eklem romatizmasının en önemli nedeni olarak gösteriliyor. Etkin tedavi edilmezse, hem eklem romatizması hem kalp romatizmasına, genç erişkin kişilerde de çok görülen edinsel kalp hastalığına yol açıyor. Süreklilik gösteren eklem ağrılarında mutlaka bir hekime başvurulması gerekiyor. Bakanlığın referansı ABD Sağlıkta dönüşüm programının “Sağlık Reformunun Doğru Yapılması” başlıklı kitabın çevirisiyle başladığı belirtildi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanan sağlıkta dönüşüm programının referansının, Türkçeye çevrilen “Sağlık Reformunun Doğru Yapılması” başlıklı kitap olduğu belirtildi. Kitapta, sağlık reformuna karşı tavır sergileyenler “düşman” olarak nitelendiriliyor. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdener Özer ve oda genel sekreteri Ceyhun Balcı, dün düzenledikleri basın toplantısında, kitabın çevirisinde baş editörlüğü Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yaptığını söylediler. Bakanlığa bağlı Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü’nce basılan ve ABD’li bilim insanlarının imzasını taşıyan kitapta, reforma taraf olunması için etik dışı öneriler sıralanıyor. AKP iktidarının hekimlere yönelik düşmanca söylemler geliştirdiğine dikkat çeken Özer, “Biz artık iktidar temsilcilerinin söylediği sözlerin ardındaki niyeti okuma dönemi yaşıyoruz. ‘Tuzu kuru doktorlar’ gibi her söz bizleri kamuoyunda kötü insanlar olarak gösteriyor. Bunun sonucu her gün bir arkadaşımız şiddet görüyor. Kitapta projenin halka kabullendirilmesi için verilen taktikler, bizim bugün uğradığımız haksızlıklarla bire bir örtüşüyor. Demek ki bilimsel olduğu söylenen bu kitap hükümetin sağlıkta dönüşüm programında da kılavuz olarak kullanılmış” dedi. Balcı da, özellikle kitaptaki “Güç Kaynaklarının Dostları Güçlendirmek ve Düşmanları Zayıflatmak İçin Dağıtılması” başlığına dikkat çekerek, “İş artık dostdüşman meselesine getirilmiş. Bu düşündürücü bir durum” diye konuştu. şılama toplumun geneline yapılmalı Kasapçopur çocuk hekimliğinde en önemli konunun aşılar olduğunu belirterek “Ulusal Aşı Takvimi”ne uyulması durumunda, aşılarla önlenen hastalıklarda sıkıntı yaşanmayacağını vurguluyor. Ancak Kasapçopur, “aşılamanın toplumun geneline değil de, toplumda seçilmiş kesimlere yapılması durumunda enfeksiyon riskinin daha çok artacağına” da dikkat çekiyor. Difteri ve çocuk felcinin aşılamalar ile yok edildiğine, tüberküloz ve Hepatit B hastalıklarının ise oldukça azaltıldığına işaret eden Kasapçopur, “Hepatit B’yi çok görürdük eskiden, Hepatit B’ye bağlı karaciğer hastalığı ve siroz çok görülürdü. Aşılama ile çok azaldı. Bu hastalıkların yok edilmesi aile hekimliği uygulamasından önceki dönemde sağlık ocakları hekimlerinin yaptığı aşılamanın büyük başarısıdır. Koruyucu hekimlik hizmetlerinin aile hekimliği uygulamasında çok ciddi sekteye uğrayacağını tahmin ediyoruz” diye konuşuyor. Kasapçopur, çocukluk çağının en önemli hastalıklarından biri olan kızamığın çok sayıda çocuğun hayatına mal olması nedeniyle şiirlere dahi konu olduğunu anımsatarak hekimşair Ceyhun Atuf Kansu’nun, kızamık hastalığının bir köyden 23 çocuğun yaşamını yitirmesine neden olmasının ardından “Kızamık Ağıdı”nı yazdığını anlatıyor. A Fast food diyabeti arttırdı Bademcik Çocukluk çağı diyabeti son yıllarda beslenme alışkanlıklarının değişmesi ve fast food beslenme alışkanlığının yaygınlaşmasıyla birlikte çok sık karşılaşılan bir hastalık haline geldi. Bir çocuğun çok sağlıklı bir yaşam sürerken çok su içmeye, çok yemek yemeye ve çok idrara çıkmaya başlaması diyabetin en önemli göstergeleri arasında yer alıyor. Ailelerin bu tür bulgularla karşılaşması durumunda hemen hekime başvurması gerekiyor. Ailelerin herhangi bir şey fark etmemesi ve erkenden başvurmaması nedeniyle, hekimler çocuk diyabetlileri genellikle koma halinde görüyor ve koma halinde hastaneye başvuran çocuk kaybedilebiliyor. Tanısı oldukça kolay konan diyabetin tedavisi ise sürekli insülin kullanmak. ameliyatı ne zaman yapılmalı Prof. Dr. Kasapçopur, solunum yolu enfeksiyonları arasında yerini alan bademcik iltihabına virüslerin ya da bakterilerin neden olabileceğini ifade ederek “Etkin bir antibiyotik tedavisi çok önemli” diyor. Kasapçopur, “Ne zaman ameliyata karar verilmeli” sorusunun yanıtlarını ise şöyle sıralıyor: Çocuğun 1 yılda 6 kez ve fazla ateşli enfeksiyon geçirmesi. Nefes alıp vermeyi engelleyen çok iri bademcikler. Çocuklarda tekrarlayan ateş, bademcik iltihapları, beze şişlikleri ve ağız içinde yaralarla kombine PFAPA sendromu. ? KONUŞMA BOZUKLUĞU Sosyal ilişkilerde sorun yaratıyor İstanbul Haber Servisi Nörolojik hastalıklar, kafa travması, gelişme problemleri, kekemelik gibi nedenlerle ortaya çıkan konuşma bozukluğu, sosyal ilişkilerde sorunlara, kişilik bozukluklarına, sinirlilik gibi çok sayıda ruhsal soruna neden olabilir. Dil ve konuşma terapisti Aslı Altınsoy, konuşma bozukluklarını özetle şöyle sıraladı: Nörolojik nedenler: Beyin damar hastalıkları, beyin kanamaları, beyin tümörleri, kafa travması, enfeksiyon hastalıkları gibi nedenlerle oluşur. Beyin felci: Beyin felci kişilerde görülen dil ve konuşma sorunları konuşma öncesi becerilerin gelişiminde sorunlar, iletişim, gelişimsel dil ve konuşma sorunlarıdır. Gecikmiş dil ve konuşma: Çocuğun konuşması yaşından beklenenden çok geri ya da konuşma gelişimi açısından beklenenden yavaşsa, bu sorun gecikmiş dil ve konuşma olarak adlandırılır. Sesletim bozuklukları: Artikülasyon sorunları çocuğun belirli sesleri üretmekte güçlük çekmesi, sesleri yanlış üretmesinden kaynaklanır. Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEM R Sağlık Bakanlığı Türkiye’de 12 adet kas hastalıkları merkezi kurma kararı aldı. Türkiye’de 100 bin kadar kas hastası olduğunu, bunların büyük çoğunluğunun (yüzde 90) genetik kaynaklı olduğunu ve bu hastalıklarla ilgili önemli çalışma ve denemelerin olduğunu ancak henüz tedavi olanaklarının bulunmadığını önceki yazılarımda birçok kez yineledim. Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’ne üye olan, olmayan hemen tüm hasta ve yakınları doğaldır ki tedavi konusunda sabırsızlanıyorlar. Bu da elbette anlaşılır bir şey. En sevgili varlıklarında onları ileri derecede kaygılandıran ilerleyici bir hastalığa tanıklık ediyorlar. Medyada zaman zaman bilgisiz ve sorumsuzca yapılan umut verici yayınlar bu sabırsızlığı ciddi bir ajitasyon düzeyine çıkarabiliyor. Hasta ve yakınları bu yayınlardan tedavi olanaklarının çok yakında olduğu ancak Kas Hastalıkları Merkezleri Kuruluyor buna ulaşmak için yeterli çaba gösterilmediği izlenimini ediniyorlar. Bundan etkilenen Sağlık Bakanlığı ilgili uzmanları toplayarak onlarla birlikte yukarıda sözünü ettiğim 12 merkezin kurulması kararını aldı. Bu merkezlerin yerleri ve kadroları saptandı ve bir yönerge hazırlandı. 26 Mayıs tarihlerinde Antalya’da bu merkezlerde görev yapacak hekim psikolog, sosyal hizmet uzmanı, sağlık personeli, sekreter ve idareciler için bir eğitim programı gerçekleştirildi. (Kas Hastalıkları Tedavisinde Standart Uygulamalar Eğitimi) Bu eğitim programında bu alanda uzmanlık kazanmış kişiler yer aldılar. Ben de Türkiye Kas Hastalıkları Derneği Başkanı ve bu alanda emek vermiş bir uzman olarak onlar arasında idim. Bu toplantıda Sağlık Bakanlığı’ndan Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Sencer Tepe ile birlikte Dr. Figen Gürsoy, Dr. Kemal İncirkuş, Ramazan Çakıroğlu, proje grubundan Yasemin Ülken ve psikolog Emine Dal hazır bulundular. Yönerge geniş bir şekilde eleştirilerek tartışıldı, yapılan öneriler kaydedildi. Kuşkusuz nöromüsküler hastalıklar için olumlu bir yenilik ve gelişme bu. Doğru tanı doğru tedavi ve bakım (care, management) doğrultusunda önemli bir adım. Bu merkezlerin önümüzdeki aylar ve yıllarda ileri ülkelerde gıpta ederek izlediğimiz mükemmel merkezler (center of excellence) olarak gelişmesi beklenir. AÜ’den önemli proje Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi sağlık konulu yayınları mercek altına alıyor. Çok önemli bir proje bu. Gazete, televizyon ve internette [email protected] C MY B C MY B yayımlanan sağlık konulu yayınların taranması amaçlanıyor. Bunun için medya profesyonelleri, sağlık uzmanları, bilim insanları ve ilgili çeşitli kurum ve kuruluş temsilcileri ile görüşmeler ve işbirliği yapılacak. Ben bu defa Cumhuriyet gazetesinde sağlık yazarlığı yapan bir bilim adamı olarak Anadolu Üniversitesi tarafından düzenlenen çalıştaya davet edildim ve orada Anadolu Ajansı, Sağlık ve Tarım Bakanlıkları, Türk Tabipleri Birliği, RTÜK temsilcileri ve gazetelerde sağlık sayfası yazarları ile birlikte oldum. Fakültemizin mezunlarından bu konuda kitaplar sahibi Dr. Mustafa Sütlaş da orada idi. İletişim Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Erkan Yüksel bu projenin yürütücüsü. Sağlıkla ilgili haber ve yayınların çok defa bilgisiz ve sorumsuzca yapıldığı ve büyük zararlara, yanılgılara yol açtığı ülkemizde övgüye değer bir girişim ve proje bu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle