19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MAYIS 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Türkiye’nin her yanında yapılan sayısız operasyon, ‘Türkiye’de OHAL mi var’ sorusunu gündeme getirdi 7 2000’den fazla gözaltı MAHMUT ORAL DİYARBAKIR BDP ve DTK’nin 24 Mart’ta Diyarbakır’dan başlatıp bölge kentlerine ve bazı batı illerine yaydığı “Demokratik Çözüm Çadırı” adı altındaki oturma eylemlerine hükümetin yanıtı, tam anlamıyla gözaltı furyası oldu. Aralarında BDP’li seçilmişler ile yöneticilerin de bulunduğu 2 binden fazla kişi gözaltına alındı. 24 Mart: Operasyonlar 24 Mart’tan itibaren yoğunlaşmaya başladı. BDP’nin gençlik yapılanması olan DYG üyesi 5 kişi, olaylara karıştıkları iddiasıyla Van’da gözaltına alındı. Diyarbakır’da kalp, astım ve romatizma hastası olan 65 yaşındaki BDP üyesi bir kadın, terör örgütü PKK’ye adam kazandırdığı iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu. 28 Mart: Şırnak’ın Silopi ilçesinde gözaltına alınan 11 kişiden BDP üyesi 10 kişi örgüte üye oldukları iddiasıyla tutuklandı. 1 Nisan: Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde BDP’li Belediye Meclis Üyesi Hülya Demir’in evi örgütsel propaganda malzemesi bulunduğu iddiasıyla yapılan ihbarla basıldı. 5 Nisan: Van’da gözaltına alınan 10 kişiden 6’sı tutuklandı. Şanlıur BDP ve DTK’nin anadilde eğitim, KCK tutuklularının serbest bırakılması, askeri ve siyasi operasyonların durdurulması ve yüzde 10’luk seçim barajının kaldırılması talepleriyle 24 Mart’ta başlattığı ‘Demokratik Çözüm Çadırı’ adı altındaki oturma eylemlerinin faturası ağır oldu. Son 1.5 ayda yapılan operasyonlarda çok sayıda çocuk ve kadın da gözaltına alındı. fa’da 5 kişiden 3’ü örgüt üyesi oldukları iddiasıyla tutuklandı. 6 Nisan: BDP Ergani ilçe binası gece saat 01.00’de basıldı. İlçe başkanı Halil Yaman gözaltına alındı. Şırnak’ın İdil ilçesinde gece saat 02.00’de BDP ilçe yöneticisi Adil Yalçın’ın evine baskın düzenlendi ve örgütsel faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Hakkâri’de 12, kent merkezine bağlı Bay köyünde ise 13 kişi gözaltına alındı. DYG üyesi olduğu belirlenen 7 kişi tutuklandı. Hatay Hassa ilçesinde PKK’lilerin öldürülmesi üzerine düzenlenen protesto eylemlerinde Bismil’de 11, Şırnak’ta 2 kişi Cizre’de 12 kişi gözaltına alındı. Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde ülkücü olduğu belirtilen bir grubun saldırısına uğrayan 3 öğrenci tedavi olmak için gittikleri hastane çıkışında, arkadaşları 5 öğrenci de okullarında gözaltına alındı. Mardin’de Azadiya Welat gazetesi çalışanı 3 çocuk annesi Yasemin Yılmaz sabaha karşı gözaltına alındı. Şırnak’ta BDP üyesi Adil Yalçın PKK mensubu olduğu gerekçesiyle tutuklandı. 8 Nisan: Van’ın Bahçesaray ilçesinde bir kişiyi tehdit ettikleri iddiasıyla gözaltına alınan 2 BDP ilçe yöneticisi tutuklandı. BDP Muradiye eski ilçe başkanı Osman Başak’ın evi basıldı. Azadiya Welat gazetesi Batman Bürosu’na düzenlenen baskında gözaltına alınan DİHA Batman muhabiri Erdoğan Altan, DİHA Diyarbakır Bölge Bürosu Temsilcisi Kadri Kaya tutuklandı. 15 Nisan: Bismil Belediye Başkanı Cemile Eminoğlu, Diyarbakır’da gözaltına alındı. Bingöl’de BDP Gençlik Meclisi üyesi Muhammed Bazzencir tutuklandı. 17 Nisan: Cizre’de KCK davasında yargılananlara destek olmak için yapılan yürüyüş sonrasında çıkan olaylarda BDP Silopi İlçe Başkanı Bahattin Alkış, Şırnak İl Genel Meclis üyesi Hasan Atak ve çoğu parti yöneticisi olan 26 kişi gözaltına alındı. Tekman’da 2 BDP ilçe yöneticisi gözaltına alındı. 18 Nisan: Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Özgür Yurttaş Derneği basıldı ve 12 kişi gözaltına alındı. YSK’nin veto kararının ardından çıkan olaylarda ise Diyarbakır’da 2, Cizre’de 24 BDP’li gözaltına alındı. 18 Nisan: YSK protestolarında Diyarbakır’da en az 120 kişi gözaltına alındı. Van’da 80, Hakkâri’de en az 52, Kızıltepe’de 5, Siirt’te 5, Nusaybin’de ise 5 kişi daha emniyete götürüldü. Nevruz kutlamalarında yasadışı slogan attıkları belirtilen 6 kişi gözaltına alındı. 20 Nisan: PKK’ye yönelik operasyonların protesto edilmesi sırasındaki olaylarda bölge genelinde 500 kadar kişi gözaltına alındı. 24 Nisan: Hakkâri’deki KCK operasyonu kapsamında gece birçok ev ve eylem çadırına baskın düzenlendi. Baskınlarda BDP İl Başkanvekili Orhan Koparan, Belediye Başkanvekili Nurullah Çiftçi, Mer kez İlçe Başkanı Kenan Kaya, eski BDP Merkez İlçe Başkanı Fahri Kurt’un da aralarında bulunduğu 35 kişiyi gözaltına aldı. Batman’da 14, Diyarbakır’da 8 kişi tutuklandı. 26 Nisan: Çadır baskınları başladı. Kamu güvenliğini tehdit ettiği belirtilen çadırlar, 22 kentte eşzamanlı olarak basıldı ve yüzlerce kişi gözaltına alındı. Gaziantep’te BDP Şehitkamil İlçe Başkanı Davut Dalsav, BDP merkez Şahinbey İlçe Yöneticisi Salih İnce ile Adem Uygun, Sultan Amaç, Enver Bozkurt, Halil Yıldırım, Emin Kavak, Halil Kaplan Iğdır’da BDP yöneticisi Abdurrahman Aliç ve eski BDP Halfeti Belde Örgütü Başkanı Ömer Sefa gözaltına alındı. Mardin Belediye Meclis Üyesi Güneş İpek ile Mahmut Aktay, ifadesi alınmak üzere gözaltına alındı. 29 Nisan: BDP’nin gençlik yapılanması DYG’ye yönelik Mardin ve ilçelerinde 5’i çocuk 16 kişi gözaltına alındı. İstanbul, Ankara, Mardin, Diyarbakır, Siirt ve Van’da da DYG operasyonlarında 50’den fazla kişi gözaltına alındı. İzmir’de BDP’nin sivil itaatsizlik eylemleri kapsamında Çankaya’da kurduğu çadıra düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 41 kişi serbest bırakıldı. Seçim Barajında Rekor Türkiye’de! Herkes iktidar partisinin ABD’de olduğu gibi 12 Haziran’da sandıktan iki partili bir sistemin oluşması için elinden geleni yaptığını bilmelidir. Erdoğan’ın bu nedenle MHP’ye yönelttiği salvoların, Bahçeli ve arkadaşlarını yüzde 10’luk barajın altına itmeyi amaçladığı biliniyor. Seçim sistemimize 12 Eylül darbe döneminin armağanı olan böylesine yüksek bir baraj düzenini değiştirmeye yanaşmayan AKP kadar ne yazık ki CHP de bu antidemokratik engelin vebalini taşıyor. Bu nedenle Sayın Kılıçdaroğlu’nun, partisi iktidar olursa barajı indirme vaatlerini bir tür günah çıkartma olarak değerlendirmekten geri duramıyorum. Dün bu konu üstünde kendisi ile konuştuğum değerli arkadaşım Erol Tuncer, “Hiçbir ülkede bizimki kadar yüksek bir baraj uygulaması yoktur” dedi ve Rusya’nın seçimlerde yüzde 7’lik bir baraj kullandığını, ikinci sırayı aldığını söyleyerek şu bilgileri iletti: Almanya, Belçika, Estonya, Gürcistan, Macaristan, Moldova, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da yüzde 5’lik barajla milletvekilleri seçiliyor. Avusturya, Bulgaristan, İtalya, İsveç ve Norveç’te yüzde 4 olan barajlı seçim, İspanya, Romanya, Yunanistan ve Ukrayna’da yüzde 3’e, Danimarka’da 2’ye düşüyor. İsveç, Finlandiya, İrlanda ve İzlandalı seçmenler için baraj sorunu yok. Yüzde 10’luk baraj yüzünden yüksek düzeyde seçmen oyunun parlamentoda temsil olanağı bulunmadığı ülkemizde, milli iradenin tam olarak TBMM’ye yansıdığını söylemek elbette inandırıcı olamaz. Nitekim 2002 seçimlerinde, baraj altında kalan oy oranı yüzde 45.3’e kadar çıkmış, dolayısı ile her iki seçmenden birisinin oyu temsilcisiz kalmıştır. Yüksek barajı savunanların sığındığı yönetimde istikrarın faturası temsilde adalet ilkesini boşlukta bırakmıyor mu? Bu sorunun cevabını tam ve inandırıcı olarak yanıtlayabilmek için seçimden birinci sırayı alarak çıkan partinin TBMM’de oy oranlarının çok üzerinde sandalye sağladığına dikkat etmek yeterlidir. Tuncer, haklı olarak bunun adeta bir sandalye vurgunu olduğunu söylüyor. Sözlerini de ANAP’ın 1987 seçimlerinde oyların yüzde 36.3’ünü alarak 292 milletvekilliği kazandığını, 2002’de AKP’nin yüzde 34.3 oyla 550 sandalyeden 363’üne sahip olduğunu, öylelikle 31.7’lik fazla koltuk kazandığını ileri sürüyor. Her iki sonucun, söz konusu partiler için, seçmenlerin üçte birinin desteğiyle, TBMM’deki sandalyelerin üçte ikisinin elde edilmiş olduğunu anlatıyor. “2002’de baraj yüzde 5 olarak sandığa gidilseydi ne sonuç alınırdı” diyorum. O zaman AKP’nin 266, CHP’nin 117, DYP’nin 44, MHP’nin 34, bugün adı bile geçmeyen Genç Parti’nin 28 ve DEHAP’ın 53 milletvekilliği alacağını Anavatan’ın da 8 sandalyesi bulunacağı yanıtı alıyorum. Bugünkü sistem, DEHAP’ın yerini almış olan BDP’nin yüzde 10’luk barajı aşamayacağı için adaylarını “bağımsızlar” adı ile yarışa sokmak gibi zorunlu bir hülleye başvurmasına yol açmış oluyor. Bu nedenle de o adaylar arasında partinin eşbaşkanı olanların bile, bu kimliklerini bırakmış görünmeleri kime ne kazandırıyor ki? Sayın Erdoğan’ın yakasına seçim barajı en yüksek ülkenin Başbakanı madalyasını takmaktan başka? Okmeydanı’nda Grup Yorum üyelerinin de aralarında bulunduğu 46 kişi gözaltına alındı ZM R OPERASYONU Eşzamanlı baskınlar İstanbul Haber Servisi Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın talebi ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla Okmeydanı’nda yasadışı DHKPC örgütüne yönelik 3 ayrı adrese eşzamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda aralarında Grup Yorum üyelerinin de bulunduğu 46 kişi gözaltına alındı. Grup Yorum üyelerinden 2’si dün gece savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı. Grup Yorum’un üyelerinden İnan Altun, “Operasyonun ardında 12 Haziran seçimlerinden önce muhaliflere gözdağı vermek yatıyor” dedi. Avukat Taylan Tanay da Grup Yorum’un konserlerine on binlerce kişinin katılmasının AKP’yi rahatsız ettiğini söyledi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nden alınan kararla terörle mücadele şube müdürlüğüne bağlı polisler, Okmeydanı’nda bulunan İdil Kültür Merkezi, Gençlik Federasyonu Derneği ve Haklar ve Özgürlükler Derneği’nin bulunduğu adreslere gece saat 02.00 sıralarında eşzamanlı operasyon düzenledi. Çevik kuvvet ve terörle mücadele polislerinin katıldığı operasyonda kültür merkezi ve derneklerin kapılarının açılmaması üzerine içeri gaz bombası atılarak koçbaşıyla çelik kapılar kırıldı. Bu sırada İdil Kültür Merkezi’nde bulunan Grup Yorum üyelerinden Ali Aracı, Ali Papur ve Caner Bozkurt’la birlikte 9 kişi gözaltına alındı. Gençlik Federasyonu Derneği ile Haklar ve Özgürlükler Derneği’nde sabah saat 10.00’a kadar aramalarını sürdüren polisler bilgisayar harddiskleriyle birlikte broşür ve bildirileri çuvallara koyarak sivil araçlarla emniyete götürdü. Burada da gözaltına alınan 37 kişi sorgulanmak üzere Vatan Caddesi’ndeki terörle mücadele şubesine götürüldü. Gözaltına alınanların polis araçlarına bindirilirken “Haklıyız kazanacağız” sloganları atarak gözaltılara tepki gösterdiği görüldü. Operasyonda gözaltına alınanların avukatlarından Taylan Tanay, arama yapılan yerlerden İdil Kültür Merkezi’nin basılmasının özel bir anlamı olduğunu belirterek “Arama kararında Grup Yorum elemanlarına yönelik herhangi bir karar yok. Grup Yorum’un çalışmalarını sürdürdüğü bu yerin tek gerekçesi bazı kimselerin burada bulunma ihtimali. Grup Yorum’un on binlerce kişiyi bir araya toplayarak verdiği konserler AKP iktidarını rahatsız etmiştir. Bu açıkça muhalefeti sindirme operasyonudur” dedi. Grup Yorum elemanlarından İnan Altun ise İdil Kültür Merkezi’nden 9 kişinin gözaltına alındığını vurgulayarak “Son derece başarılı güçlü konserlerin ardından AKP’nin bir hazımsızlığı söz konusu. Bunun devamında da gözdağı verilmek isteniyor. Bu operasyonlar bizi yıldıramaz. Bizler bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu. Grup Yorum üyelerinden Cihan Keşkek ise “Bizlerin 30 binleri, 100 binleri toplaması AKP’yi rahatsız etti. Türkülerden korktular. Bizler sosyalizm türkülerinin bayrağını taşıyoruz. Onlarsa karanlığın bayrağını taşıyorlar” dedi. Gözaltına alınan Grup Yorum üyelerinden Ali Aracı ve Caner Bozkurt dün gece savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı. Bilirkişi raporu Urla’yı akladı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Seçime giden Türkiye’de, muhaliflere yönelik dalga dalga operasyonlar düzenlenirken son olarak başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere çok sayıda kentte yolsuzluk iddialarıyla belediyelere baskın yapıldı. İzmir’de 7’si belediye çalışanı olmak üzere 17 kişi tutuklanmıştı. Operasyonlar İzmir’i ayağa kaldırmış binlerce İzmirli, Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na destek için meydanlara çıkmıştı. Operasyona türkülerle tepki gösterdiler Operasyona tepki göstermek amacıyla dün öğle saatlerinde yaklaşık 100 kişilik Halk Cephesi üyesi bir grup, “Bağımsız Türkiye düşümüzü büyütmemizi, 1 Mayıslarda alanları yüz binlerle doldurmamızı engelleyemeyeceksiniz”, “Baskılar, gözaltılar bizi yıldıramaz” pankartlarıyla Okmeydanı sokaklarında yürüyüş yaptı. Halk Cepheliler yürüyüş sırasında sık sık “Katil polis, mahalleden defol”,“Türküler susmaz, halaylar sürer” sloganları attı. Okmeydanı Mahmut Şevketpaşa Mahallesi Sağlık Ocağı önüne gelindiğinde basın açıklamasını okuyan Necat Dernek, “Büyük suçları, halkın yanında doğruları anlatan halktan yana sanatçılık yapmaktır. Büyük suçları parasız eğitim istemektir. Sanıyorlar ki devrimciler bitecek, yok olacak. Ama yanılıyorlar. Yapılanlar karşısında geri adım atmayacak, bağımsız Türkiye düşünü hayal olmaktan çıkaracağız” dedi. Açıklamanın ardından Grup Yorum ve Grup Yorum Korosu, gözaltıları türkülerle protesto etti. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) AMASYA’DAK YOLSUZLUK DD ASI ‘ halede fesat yok’ Urla ilçesindeki meydan projesinin yapımındaki savlarla ilgili açılan dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu, zanlılardan Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu’nu akladı. Urla Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Karaosmanoğlu’nun da aralarında bulunduğu 17 kişi, yasaya uygunluğu tartışılan Urla Meydan Projesi, zimmete para geçirme iddiası, URİT firmasının muhasebe bürosunda çıkan ve şaibeli olduğu iddia edilen yangınla ilgili olarak gözaltına alınmıştı. Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu, Urla Belediye Başkanvekili Bülent Nart ile eski Bornova Belediye Başkanı Sırrı Aydoğan’ın da aralarında bulunduğu 37 sanık hakkında 5 yıldan 50 yıla dek ağır hapis cezası istemiyle açılan davaya, dün İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkemeye sunulan ek bilirkişi raporunda, Selçuk Karosmanoğlu’nun meydan projesi ihalesine fesat karıştırmadığı, çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmadığı, URİT’in proje değişikliği kapsamında yüklenici firmaya fazladan ödendiği iddia edilen 252 bin liranın zimmet suçu oluşturmadığı düşüncesine varıldığı vurgulandı. ‘Yardım parasıyla vurgun yapıldı’ MEHMET MENEKŞE ‘Özgürlükler ve haklar ihlal ediliyor’ İstanbul Haber Servisi İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, her gün birilerinin gözaltına alındığını ve tutuklandığını belirterek “Özellikle Kürtler olmak üzere muhaliflere yönelik baskılar yoğunlaştı. Adı konulmamış bir OHAL rejimi söz konusu. Gösteri hakkı yok farz edilerek ‘yürüdün, slogan attın, marş söyledin’ gibi gerekçelerle kişiler tutuklanıyor” dedi. Türkdoğan şöyle devam etti: “OHAL ilan edildi de bizim mi haberimiz yok? Bu yaşananlar, özel yetkili mahkemeler sisteminin, siyasi iktidara ne kadar bağlı çalıştığını gösteriyor. Emniyet istediği operasyonu yapıyor, hazırladığı fezlekeyi savcının önüne koyuyor, savcının gözaltı kararının ardından mahkeme de tutuklama kararı veriyor. Bu çok vahim bir durum. (...) İktidar bu duruma göz yumarsa, bu kendinize muhalefet olan herkesi susturma operasyonu anlamına gelir.” Tutuklamaların adil bir seçime de engel olduğuna dikkat çeken Türkdoğan, YSK’nin de seçim güvenliğine ilişkin açıklama yapması, gerektiğini vurguladı. BDP’li gençlerin avukatı Sinan Zincir de BDP’nin seçim komisyonlarından gençlerin tutuklandığını belirterek, tutuklamaların BDP’nin çalışmalarını engellemeye yönelik olduğunu düşündüğünü kaydetti. Karayılan yazarlığa soyundu Yurt Haberleri Servisi Terör örgütü PKK’nin Kandil’deki lideri Murat Karayılan kitap yazdı. Karayılan’ın yazdığı “Bir Savaşın Anatomisi” adlı kitapta, PKK ile ilgili bilgilerin yanı sıra PKK’nin Jirki aşireti üyelerini kurşuna dizdiği, bu olaydan sonra Jirki aşiretinin devlet safına geçtiği bilgisi de yer alıyor. Kitabın tanıtımı Fırat Haber Ajansı’nda yapıldı. 500 sayfalık kitapta, bölgede görev yapmış, büyük operasyonlara komuta etmiş Osman Pamukoğlu ve Vahap Özkan gibi isimlerin kendi kitaplarındaki anlatımlarına da yanıt veriliyor. Kitabında BingölElazığ karayolunda terhis olan 33 silahsız askerin kurşuna dizilmesi olayını da anlatan Karayılan, saldırı talimatının dönemin bölge sorumlusu Şemdin Sakık tarafından verildiğini belirtilirken silahsız askerlerin kurşuna dizilmesi eleştiriliyor ve Sakık çetecilikle suçluyor. AMASYA Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’nda bir milyon TL civarında yolsuzluk yapıldığı iddia edildi. Yolsuzluğa karıştığı ileri sürülen Mehmet Savun emekliliğini isterken Nurten Simsar’ın da istifa ettiği belirtildi. Kaymakam Serdar Kartal, İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş çağırdığını, sorumlular hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. Gümüşhacıköy Sosyal Yardımlaşma Fonu’nda sözleşmeli eleman olarak çalışan Savun ve Simsar’ın yardım yapılmış gibi gösterip gıyaben ödeme yaptıkları, gitmedikleri halde köylere gitmiş gibi gösterip yüksek miktarda harcırah aldıkları, 1 milyon TL civarında yolsuzluk yaptıkları iddia edildi. Yolsuzluğun ortaya çıkmasına ise iki yurttaşın şikâyeti neden oldu. Yardım istemek amacıyla Savun’a gelen iki kadın, sözlü tacize maruz kalınca durumu kaymakama ilettiler. Kaymakam Kartal da inceleme başlattı. Yolsuzluğun bu inceleme sırasında ortaya çıktığı belirtildi. Nurten Simsar’ın Kaymakamlık Özel Kalem Müdürü Adnan Simsar’ın eşi olduğu, Adnan Simsar’ın da Özel İdare Müdürü Mehmet Tokatlı’nın öz kardeşi olduğu, başkasına evlatlık verildiği için soyadının farklı olduğu öğrenildi. KCK davasında kriz sürüyor DİYARBAKIR 152 sanıklı KCK Türkiye Meclisi davasının Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasına avukatlar katılmadı. Mahkeme heyeti, avukat ataması için Diyarbakır Barosu’na yazı yazılmasına, bu talebi reddeden tutukluların avukatsız yargılanmaları yönünde karar verdi. Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ise “Salt bir şekli zorunluluğu tamamlamak adına barodan istenen avukat talebini karşılamayacaklarını” söyledi. Murat Karayılan C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle