22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 11 MAYIS 2011 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Müdürün öğrencilere cemaat diye seslendiği, kızların erkeklere 75 santimden fazla yaklaşmasını yasakladığı öne sürüldü SEDAT KURT DEN ZL EğitimSen Çivril Şube Başkanı Cengiz Topel Kaplan’ın, Çivril Lisesi Müdürü A.A’nın öğrencilerine “cemaat” diye seslendiğini ve Fethullah Gülen’in kitaplarını dağıttığını söyledi. Kaplan, okulda erkek öğrencilerin kız öğrencilere 75 santimden fazla yaklaşmasının yasak olduğunu da öne sürdü. A.A ise konuya ilişkin soruları, “Devlet memuruyum bu konuda açıklama ve yorum yapamam” diye yanıtladı. Kaplan, A.A’nın, Çivril İmam Hatip Lisesi’nden müdür olarak atanmasından sonra Çivril Lisesi’nde ilginç gelişmelerin yaşandığını ileri sürdü. Müdürün başarılı olanlara Fethullah Gülen’in değerlendirmesinin bulunduğu “Duru Türkçe” kitabını, kendi imzasını atarak verdiği savlandı. Kaplan, A.A’nın kız öğrencilerle erkekleri 75 santimden fazla yaklaştırmadığını da öne sürerek “ Müdür A.A’nın konuşmalarının sonunda öğrencilere ‘amin’ dedirttiğini öğrendik. Müdür A.A okulda din görevlisi gibi davranıyor. Ayrıca, okul aile birliği, ‘katkı payı’ adı altında bağış topluyor. Katkı payı vermeyen öğrenciye de psikolojik baskı 45 santim yasağı 75 oldu uygulanıyor. Çivril Lisesi’ndeki gelişmeleri kaygıyla izliyoruz” dedi. Okul müdürü A.A. ise iddialarla ilgili açıklama yapmadı. Olayın benzeri Mersin’deki Nevit Kodallı Anadolu Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’nde yaşanmıştı. Veliler, müdür İbrahim Tol’un, kız ve erkek öğrencilerin birbirlerine 45 santimetreden daha fazla yaklaşmamalarını istediğini söylemiş, okul önünde toplanarak uygulamayı protesto etmişti. Öğrenciler yemekhanelerinin bile ayrıldığını, yurt binasına erkeklerin sağ, kızların sol taraftan alındığını belirtmişti. Kargaların Güldüğü İngiliz Bakan Çanakkale Belediye Başkanı’na Gelibolu’da savaşmış babasından söz etmiş. Belediye Başkanı’nın yanıtı ya da karşı sorusu, konuşmayı aktaran TV kanalının “Bu da söylenir mi” imasıyla verdiği habere bakarsanız havayı buz gibi soğutmuş. Ne demiş Çanakkale Belediye Başkanı? “Babanız neden gelmişti ki buraya” diye sormuş sadece. İyi de etmiş. Arada bir sormak gerekir. Onlara soracaksınız, ama asıl anlaması gereken başkalarıdır. Çünkü gelenler zaten neden geldiklerini, neden gelmeye devam ettiklerini, Libya’yı neden bombaladıklarını, Mısır’da isyana neden ve nasıl müdahil olduklarını, Suriye için neler planladıklarını, neden halkları kendi isyanlarıyla baş başa bırakmadıklarını biliyorlar. Sorunun sorulması gerekenler, “ABD, dünyanın gidişatına ayak uyduramayanları temizleyecek” diye düşünenlerdir. Emperyalizm denilince “yok artık, bu çağda mı!” diyenlerin aklı genellikle faşizm ve onun türlü çeşitli biçimleri konusunda da karışıktır. Baskıcı yönetimleri, dikta heveslerini, basın üzerindeki tepinmeleri, adım adım, alıştıra alıştıra kurulan yeni düzeni genellikle geçiştirme, görmezden gelme eğilimindedirler. Genel gidişin iyiye doğru olmadığı konusunda onları zinhar ikna edemezsiniz. O kadar ki, “başına gelsin de gör” diyesiniz gelir. Gelmesin tabii, şaka niyetine söylüyoruz. Aynı iyimserliği muhafazakârlık konusunda da saptayabilirsiniz. Uzun bir zamandır, muhafazakârlık onlar için bir “özgürlükler” sorunundan ibarettir. Din özgürlüğü, dini ritüellerin, inanca bağlı kılık kıyafetin özgürlüğü gibi masum isteklerin peşine düşerler, ama nerede duracaklarını doğrusu bilemezler. Özgürlük sorununun felsefi özü de birdenbire ortadan kaybolur. Bu arkadaşlar genel olarak muhafazakârlığın, dinin, özgürlükler karşısındaki köklü, ilkesel tutumunu hiç ama hiç hatırlamak istemezler. Bu bakış açısı da dünyayı çağdaş bir şekilde yorumlama çabası içindeki paradigmaları, büyük anlatıları onların gözünde zamanı geçmiş boş laflar haline getirmiştir. Ne deseniz boşuna... Kimileri bazı gerçekleri kafalarına taş düşmeyince anlamaz. Ne zaman anlayacaklar peki? Şimdilik üç konunun önceliği var. Öncelikli olan, bu arkadaşlara baskı ve zorbalığın hız kazandığını, giderek normal karşılanacağı günlere doğru hızlı bir gidiş içinde olduğumuzu zaman yitirmeden kanıtlamaktır. İkinci önemli konu, küreselleşme şekerine bulanmış emperyalist eylemin sürdüğünü ve ivme kazandığını örneklerle göstermektir. Üçüncüsü ise hepsinden önemli ve hepsini kapsamak üzere muhafazakârlıkla yapılacak entelektüel bir meydan savaşının dışında kalırlarsa ya da tarih açısından kaçınılmaz olan bu hesaplaşmada muhafazakârlık saflarında yer alırlarsa, kendilerine tarih boyunca çok uzun bir ömür geçirmiş olan kargaların da güleceğini, kargaların gülmesinin hiç de hayra alamet olmayacağını, alınacaklarını, güceneceklerini bilsek bile anlatmaktır. Nihayet bu değerlendirme, zamanımızın politik savaşlarını kimin kazanacağı ya da kimin kazananların safında yer alacağı ile ilgili değildir. Ama insanlığın tarih boyunca geçici zaferler dışında alt edemediği barbarlığın, dünyayı yok etme konusunda fena halde inatlaştığı günümüzde, insanın kendisi ile ilgili bir vicdan muhasebesidir. Kısacası bu saptama, kapitalizmin bilinçsizce ve her türlü yöntemle yok etmeye niyetli olduğu dünyamızda yalnızca insanlar için değil, aynı zamanda yavaş yavaş dünyayla birlikte ömürlerini tamamlamaya hazırlanan kargalar ve onları güldürenler içindir. ÖSYM, idare mahkemesinde verdiği savunmada, ‘sehven’ diyerek itiraf ettiği şifre için bu kez ‘yok’ dedi ‘yanlış çalışan sistemi’ suçladı. Avukat Şağban isyan etti: Müdahale olmadan bir sistem nasıl yanlış çalışır? ‘Şifresiz’ savunma Konyalı bir öğrenci adına dava açan avukat Ahmet Gürol Şağban, ÖSYM’nin savunması üzerine “ÖSYM Yönetim Kurulu üyelerinin itiraf ettiği kurgulama hadisesinin doğru olmadığı ifade ediliyor. O zaman ÖSYM Başkanı ve Yönetim Kurulu mu bize yanlış bilgi verdiler yoksa savunmayı yapan avukat arkadaşlar mı?” diye sordu. AL CAN ULUDAĞ ddia: eposta’yı Hukukçuların kura heyecanı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Ahmet Kahraman, adli yargı için 1100, idari yargı için de 100 yeni hâkim ve savcı alınacağını bildirdi. Meslek öncesi eğitim sürelerini başarıyla tamamlayıp mesleğe kabullerine karar verilen 10. dönem adli yargı hâkim ve savcı adayları ile 6. dönem idari yargı hâkim adaylarının görev yerleri bilgisayar kurasıyla belirlendi. LYS başvurularının son günü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) ek başvuru süresi bugün sona erecek. Başvuruların sona ermesine karşın YGS puanlarına itiraz başvuruları 27 Mayıs’a kadar sürecek. ÖSYM, bugünden sonra itiraz eden ve puanı yükseltilerek LYS’ye başvuran adaylarla ilgili ne gibi bir işlem uygulanacağına dair resmi bir açıklama yapmadı. ANKARA ÖSYM, YGS’deki şifreli kopya iddiaları üzerine sınavın iptali istemiyle açılan davada mahkemeye verdiği savunmada, daha önce “Sehven oldu” diyerek kabul ettiği şifreyi bu kez reddetti; sorunun nedeni olarak “sistemin yanlış çalışmasını” gösterdi. ÖSYM’nin savunmasında, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada sınavın iptalini gerektirecek bir olumsuzluk tespit edilmediğini açıkladığını” iddia etmesi ise kafaları karıştırdı. Çünkü “şüpheli” konumunda bulunan ÖSYM’ye bilgi verilmesi “soruşturmanın gizliliğinin ihlali” anlamına geliyor. Diğer yandan ÖSYM’nin verdiği bilginin doğru olması halinde ise savcılığın soruşturmada takipsizlik kararı vereceği olasılığını güçlendiriyor. Konyalı bir öğrenci adına davayı açan avukat Ahmet Gürol Şağban, dün Ankara 7. İdare Mahkemesi’ne giderek ÖSYM’nin 17 sayfalık savunmasını aldı. Şağban, ÖSYM Başkanı Ali Demir’in itiraf ettiği “şifrenin” yalanlandığını kaydetti. Şağban, “Savunmada ‘Şifre yok’ deniliyor. Ama bunun adı ne, onu ortaya koymuyorlar. Şifre yok Milliyet gazetesi yazarı Abbas Güçlü diyorlar, sistem yanlış dünkü yazısında YGS’deki skandallara bir çalışmış deniyor. Yine örnek daha verdi. Güçlü’nün yazısı şöyle: ÖSYM Yönetim Kurulu “Sınavda 400’lü puanlar alan H.N’nin, ceüyelerinin itiraf ettiği vap kartında hiçbir seçeneğin işaretli olkurgulama hadisesinin maması. Yani bomboş bir cevap kâğıdı doğru olmadığı ifade edigözüküyor. H.N. bu cevap kartına göliyor. O zaman ÖSYM re, sadece sınava girip çıktı ve hiçBaşkanı ve Yönetim Kurubir soruyu cevaplamadı. Oysa lu mu bize yanlış bilgi verpuan kartında 6 puan türünde de çok iyi puanlar aldığı diler yoksa savunmayı yapan dikkati çekiyor...” avukat arkadaşlar mı? Artık skandaldan da öte bir rezalet yaşıyoruz. Bu işin cılkı çıkmıştır” dedi. Şağban, ÖSYM’nin savunmasını aldıktan sonra buna karşı bir cevap dilekçesi hazırlayarak akşam saatlerinde mahkemeye sundu. Şağban, dilekçesinde ÖSYM’nin buradaki savunmasında kendisiyle çeliştiğini belirterek, “Davalı idare niçin bir yandan kabul etmediği şifrenin, dışarıya sızmasının imkansız olduğundan bahsetmektedir” diye sordu. bakan yolladı Eski ÖSYM Başkanı Yarımağan: Türkiye’de bazı talepler böyle çüzülüyor, ÖSYM’de de böyle çözülür diye düşünüyorlar. KIVANÇ EL ‘ şin cılkı çıktı’ kâğıda 420 puan Boş Öğretmene tokat davası İstanbul Haber Servisi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı provalarında İstiklal Marşı okunurken konuştuğu gerekçesiyle bir kız öğrenciyi darp ettiği öne sürülen öğretmen hakkında 1.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Ü.E’nin, “memuriyet nüfuzunu suiistimal suretiyle etkili eylem” suçundan 6 ay ile 1.5 yıl arasında hapsi istendi. Bülent Arınç’tan laiklik çıkışı BİTLİS (Cumhuriyet) Bitlis’in Güroymak ilçesinde halka seslenen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ilçeden bahsederken, buranın eski adı olan ‘Norşin’i kullanması dikkat çekti. Arınç, “Bölgenin kalkınması için sizlerin talepleri olacaktır. Bunu yerine getireceğiz. Bizi kadeş yapan Müslümanlıktır, laiklik değil” dedi. nceleme var, rapor yok Şağban, ÖSYM’nin bir aya yaklaşık bir süredir şifreyle ilgili hiçbir açıklama yapmadığına dikkat çekerek iddiaların incelendiğinden bahseden ÖSYM’nin savunmasına ek olarak rapor sunmadığını kaydetti. Şağban, ÖSYM’nin savunmasının bir bölümünde ise “Başsavcılığınyürüttüğü soruşturmaya atıf yapıldığını ve sınavın iptalini gerektirecek bir olumsuzluk tespit edilmediğinin açıklandığını” beyan ettiğini bildirdi. Kendilerine savcılığın soruşturmasının neticelendiğine ilişkin bir bilginin ulaşmadığını ifade eden Şağban, “Kaldı ki savcılık soruşturmanın halen devam ettiğini açıklamıştır. Davalı idare madem savcılığın bir olumsuzluk tespit edemediğini belirtmektedir, buna ilişkin takipsizlik kararı nerededir?” diye sordu. Öte yandan Ankara 7. İdare Mahkemesi davayla ilgili bir ara karar vererek başsavcılığın yürüttüğü soruşturma evrakıyla bir bilirkişi raporu varsa o bilirkişi raporunu talep etti. Mahkeme tebligatın memur eliyle yapılmasına karar verdi. ‘Cemevleri ibadethane olacak’ İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, seçim çalışmaları kapsamında CHP İstanbul 1. Bölge milletvekili adaylarıyla Sultangazi ve Çekmeköy’de ziyaretlerde bulundu. Tekin, cemevlerine ilişkin bir soru üzerine, “CHP döneminde, cemevleri ibadethane olacaktır ve devlet güvencesinde olacaktır” diye konuştu. TGC, basına saldırıyı kınadı İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), 6 Mayıs Cuma akşamı Edirne’de Güneydoğu Avrupa Gazeteciler Derneği Başkanı Bülent Ayan, Sabah gazetesi muhabiri Murat Savaş ve Edirne gazetesi muhabiri Birol Çakan’a yapılan saldırıyı kınadı. TGC’den yapılan yazılı açıklamada “Sorumluların acil olarak yargıya teslim edilmesini istiyoruz” ifadelerine yer verildi. Avukat A. Gürol Şağban ANKARA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği ÖSYM’ye “özel yerleştirme ricası”na ilişkin eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, “Beni tanırlardı. Böyle taleplerle gelemezlerdi. Gelirse de şaşırmamak lazım. Bana gelseydi yırtar atardım” dedi. Kılıçdaroğlu’nun hangi tarihte ve hangi sınavla ilgili olduğunu açıklamadığı mailin bir bakan tarafından ÖSYM’ye iletildiği ileri sürülüyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “sürprizler olabilir” açıklamasının ardından CHP liderinin “Sürprizlerden birisini biliyorum” sözleriyle devam eden tartışmada savcılık açıklama yapmazken CHP lideri, “Polis, ÖSYM’nin bir bilgisayarında, bu hükümet döneminde geçmişte yapılan bir sınavda, bir adayla ilgili olarak ‘İsmi geçen kişiyi iyi bir yere yerleştirin’ anlamına gelen bir mail bulmuş. Hakkında talepte bulunulan kişi bir yere yerleştirildi mi yerleştirilmedi mi onu henüz bilmiyoruz. Ancak ilginç verilere ulaşıldığı bilgisi geldi bana” açıklamasını yaptı. Söz konusu mailin bir bakan tarafından ÖSYM’ye iletildiği ileri sürülüyor. Türkiye’de bazı işlerin bu şekildeki taleplerle yürüdüğünü de belirten Yarımağan, “Bazı talepler böyle çözülüyor. ÖSYM’de de böyle çözülüyor diye düşünüyorlar” diye konuştu. Hükümet kanadından bir mail veya talep gelseydi de yadırgamayacağını belirten Yarımağan, “Umarım işlem yapılmamıştır. Ben yapılacağını sanmıyorum” dedi. BARTHOLOMEOS VE ATEŞYAN CHP’den azınlık ziyareti İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk ve Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil, Fener Rum Patriği Bartholomeos ve Türkiye Ermenileri Patrik Vekili Aram Ateşyan’ı ziyaret etti. Görüşmenin ardından açıklama yapan Korutürk, Patrik Bartholomeos’a projelerini anlattıklarını belirterek, “Bizim projelerimiz, herkese olduğu gibi azınlıklara da açık” dedi. Patriğin ilettiği sorunları da dinlediklerini belirten Korutürk “Görüşmemizde Ruhban Okulu gündeme geldi. Ruhban Okulu konusunda hükümetin bir çalışması varmış. Eğitim birliği içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın da kontrolü altında bu konuda bir çalışma yürüyormuş. Bunu biz de takip edeceğiz.” Gül gibi demokrasi Rektör atamalarında en çok oyu alan adayları görmezden geldi, atadığı 100 rektörden 49’unun türbana özgürlük bildirgesinde imzası var KIVANÇ EL ANKARA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, önceki gün gerçekleştirdiği 14 rektör atamasıyla göreve geldiği günden bu yana toplam 100 rektör atamış oldu. Son atamalarında 14 üniversitede sadece 5 ismin seçim sırasına dikkat eden Gül, üniversitedeki seçim sonuçlarını görmezden gelme tavrını sürdürdü. AKP’nin üniversitelerdeki seçimleri dikkate almadığı için sürekli eleştirdiği eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, görevi süresince atadığı 119 rektör atamasının 95’inde seçimlerde en yüksek oyu alan adayları atamış, 7 yıllık görev süresi boyunca yalnızca 24 rektör atamasında bunun dışına çıkmıştı. Cumhurbaşkanı Gül ise seçim yapılan 69 üniversitenin 30’unda en yüksek oy alan adayları eleyerek ikinci ya da üçüncü sırada oy alan adayları tercih etti. Gül’ün kurucu rektörlerle birlikte atamasını yaptığı 100 rektörün 49’unun ise türbana özgürlük bildirisinde imzası bulunuyor. Sezer, 9 Eylül Üniversitesi seçimlerinde en yüksek oyu alan adayı YÖK’ün elemesi üzerine listeyi iade etmişti. Cumhurbaşkanı Gül ise göreve geldiği tarihten bu yana 31’i kurucu olmak üzere 100 rektör ataması gerçekleştirdi. Üniversitelerde seçimle rektör adaylarının belirlendiği 69 üni versitenin 39’unda en yüksek oyu alan adayı rektör olarak atayan Gül, 30 üniversitede öğretim üyelerinin tercihlerini dikkate almayarak 2 ya da 3. sıradaki adayları seçti. Bildiri tesadüfü YÖK’ün belirlediği listelerde ve Cumhurbaşkanı Gül’ün atamalarında “Türbana Özgürlük Bildirisi”ne imza atan isimlerin tercih edilmesi de dikkat çekiyor. Gül’ün atadığı 100 rektörden 49’unun bildiride imzası bulunuyor. Ayrıca bildiride imzası bulunan birçok isim de YÖK’e üye yapıldı. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in de bildiride imzası bulunuyor. ‘Projelerimizi anlattık’ Daha sonra Türkiye Ermenileri Patrik Vekili Ateşyan’ı ziyaret eden CHP heyeti adına bir açıklama yapan Korutürk, CHP’nin yeni yaklaşımları hakkındaki merakını giderdiklerini söyleyerek, “Aile sigortası, tarım projelerimiz ve ekonomik projelerimizden bahsettik” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle