16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 30 N SAN 2011 CUMARTES 4 haberlerinde doğrudan izlemek olanağını bulamadık. O sırada TRT Kenan Evren’in Bakırköy Akıl ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ni ziyaretini haber değeri olarak daha üstün görmüştü. Buckingham Sarayı’nı ve Kraliyet ailesini ise Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın 1967 tarihli İngiltere ve İskoçya gezisini izlerken gördüğümde, çocukluğundan başlayarak, son İngiliz hanedanının aşk ve evlilik masallarının bir kısmına vakıftım. Yirminci yüzyılda, gerçi Tudor’lar geride kalmıştı, ama İngiliz Sarayı’nda siyaset ile hazin aşk öykülerinin iç içe girdiği olaylar hâlâ yaşanmaktaydı. Nitekim 1936’da tahta geçen ve kral olur olmaz ilk resmi gezisini Türkiye’ye yapıp Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk tarafından ağarlanan VIII. Edward, dul Bayan Simpson’a aşkı yüzünden Türkiye ziyaretinden kısa süre sonra tahttan feragat etmişti. Bayan Simpson VIII. Edvard ile VIII. Edward olmadan önce tanıştığında evliydi, daha sonra kral olan prens kendisine âşık olup, tahta da çıktıktan sonra, Mr. Simpson’dan boşandı. Kral, Bayan Simpson ile evlenmek istedi, ama Kraliyet ailesi, Anglikan kilisesi ve hükümet bu evliliği onaylamadılar. Kral da sonunda tahttan ayrılarak sevdiği kadınla gitti. Kimi tarihçiler tahttan ayrılma olayının ardında Kral’ın Nazilere ve Hitler’e yakınlığının etkisi olduğunu ileri sürerler. Nitekim 1937 sonbaharında, Berlin’i ziyaret ettiğinde artık yalnızca Windsor Dükü unvanına sahip olan sabık Kral coşkuyla karşılanmış ve Hitler tarafından kabul edilmiştir. Windsor’ların talihsiz aşklar zinciri, Prenses Margaret ile sürmüştür. Güzel bir prenses olan Margaret de amcası gibi, dul birine, İkinci Dünya Savaşı kahramanı pilot Towsend’e tutulmuş, ama ailenin muhalefeti yüzünden evlenememiş, bu hazin aşktan çok sonra, Yüzbaşı Towsend’in 1959’da evlenmesinin ardından “Mahzun Prenses” 1960’ta, sosyete fotoğrafçısı Anthony Armstrong ile nikâhlanmış, ama onunla da uzun süre mutlu kalamamıştı. Margaret 2001’de, 71 yaşında mahzun ve asi bir kadın olarak öldü. William’ın annesi Diana’nın öyküsünü herkes biliyor; halkın bağrına bastığı bu prensesi, kocası ve Windsor’lar pek sevemediler. O da mutluluğu sevgililerinde aradı. Görülüyor ki Tudor’larınki gibi olmasa da, Windsor’ların yaşamları da peri masallarını sevenlere konu olacak, mutsuz aşklarla dolu. HABERLER Kılıçdaroğlu, ‘Deniz Feneri ve YGS soruşturmalarının peşini bırakmayacağız’ dedi Windsor Hanedanı’nın Aşkları ve Evlilikleri İngiliz Kraliyet Hanedanı Windsor’ların genç prensi William dün Kate Middleton ile evlendi. İlginçtir, düğünü tüm dünyada 2 milyardan fazla insanın televizyon ekranlarından izlemesine karşın, inanılması güç gibi görünse bile, İngiltere’de nüfusun yüzde 70’i konuyla ilgilenmediğini söylemiş. Hemen belirtelim ki anketin alanı İskoçya ve İrlanda’yı da kapsıyor ve bilindiği gibi, Krallık oranın insanları için fazla bir anlam taşımıyor, hatta belki de tam tersine, biraz olumsuz çağrışımlar yapıyor. Bununla birlikte, bunun istisnasıyla 1997 yılı Eylül ayında, Dublin’de karşılaştım. Artık hazin evliliği ve ölümünün öyküsünü herkesin bildiği, William’ın annesi Lady Diana’nın ölüm törenleri sırasında, İrlanda’nın başkenti Dublin’in en şık otelinde kalıyorduk. Halkının gönlünde taht kuran Prenses Di’nin ölümünün sokaktaki İngilizi derinden sarsmasında şaşılacak bir yön yoktu. Ama İngilizlere de pek sıcak bakmayan İrlanda’ya geçtiğimizde, yeni ölmüş olan Prenses Diana’nın anısına gösterilen ilgi karşısında şaşırıp kalmıştım. Şaşkınlığım, bir sabah kahvaltıdan odama dönüşümde bulduğum notla daha da arttı. Notta, o gün öğlen iki saat süreyle bütün hizmetlerin, tüm personelin Prenses Diana anısına yapılacak törene katılmaları dolayısıyla, duracağı üzülerek bildiriliyor ve bu aksama için özür dileniyordu. Bilmiyorum, İrlandalılar, Diana’yı tahtın bir kurbanı olarak görüyor ve bu niteliği dolasıyla kendileriyle kader yoldaşı mı addediyorlardı? Aslında benim yaşımdakilerin bir bölümü, William’ın babaannesi, Diana’nın kayınvalidesi Elizabeth’in 1947 yılında Westminster Abbey’deki düğün törenini de anımsarlar. O töreni, sinemada filmden önce gösterilen haberlerde, (şimdiki çocuklara tahayyül etmesi güç bile gelse o zaman televizyon yoktu) siyah beyaz olarak izlemiştik. Prenses Diana’nın sonu kötü biten evliliğiniyse bundan otuz yıl öncesinin siyah beyaz tek kanallı TRT’nin İki savcıya mesaj ERDAL ÖZCAN TEKİRDAĞ Partisinin Tekirdağ mitinginde yurttaşlara seslenen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri ve YGS savcılarının iktidar tarafından baskı altında tutulduklarını belirtirken savcıları da gizliliği ihlal etmek ve dava açmamakla suçladı. Partisinin düzenlediği miting için dün Tekirdağ’a giden Kemal Kılıçdaroğlu, Gençlik Merkezi ve Belediye Konservatuvarı’nın açılışına da katıldı. Kılıçdaroğlu, Cengiz Topel Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada iktidara yüklendi. Kılıçdaroğlu, “Deniz Feneri’ni unutmayacağız. Buradan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’na sesleniyorum; YGS’de bu kadar hızlı davrandın. Gittin, soruşturmanın gizliliğini de ihlal ettin. Şimdi sana bir görev düşüyor. İktidarın güdümünde değilsen Deniz Feneri davasını süratle aç. Niye bekliyor bu dava? Baskı kuruyorlar savcıların üzerinde, ‘davayı açmayın’ diye” dedi. Kılıçdaroğlu YGS’de şifre iddialarına değinerek 1 milyon 700 bin öğrencinin umutlarının söndürüldüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu “Adam önce inkâr etti, sonra ‘sehven oldu’, sonra ‘şifre var, ne yapalım?’ diyor. Bunu söyleyen Öğrencilere ceza yağdı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’daki izinsiz gösteride terör örgütü propagandasını yaptıkları iddiasıyla Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Dicle Üniversitesi öğrencileri Benazir Gezici, Meral Yaşa, Nesibe Günaylı, Hilal Altun, Esin Günay, Bahattin Ekmen, Faruk Güneyli ve Erdal Dündar’a 6 ile 13 yıl arasında değişen hapis cezası verildi. İddianamede, 8 sanığın, terör örgütü PKK’nin çağrıları doğrultusunda hareket ettikleri ileri sürülmüştü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Çankaya’da, 12 Eylül 2010’daki halkoylaması öncesinde otobüs durağı ve bilboardlara sprey boyayla, “Üniversite Hayır Diyor Kollektif Net” yazdığı ileri sürülen 4 kişi hakkında, “Seçim Kanunu’na muhalefet ettikleri” gerekçesiyle dava açıldı. İddianamede, sanıkların 1’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Dokuz Eylül Üniversitesi’nin açılış töreninde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “cumhuriyet yıkıcıları kürsüye çıkıyor” sözleriyle hakaret ettiği gerekçesiyle para cezasına çarptırılan üniversite öğrencisi Özgür Senger için, internet üzerinden 1 liralık sembolik katılımla ceza toplamı olan 7 bin 80 lira toplandı. Senger, cezaya yaptığı itirazın sonucunu beklediğini bildirdi. Kemal Kılıçdaroğlu Tekirdağ’da miting düzenledi. (Fotoğraf: AA) adamın koltuğunda oturması ahlaki midir? Ona arka çıkıyorlar, ‘Sen koltuğunda otur’ diyorlar. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun ailelerine sesleniyorum, çocuklarımızın geleceğini söndüren insanların şifresini bozun. O insanları sandığa gömelim” diye konuştu. Savcılık kararı açıklanmadan gidip savcılıktan bilgi alınıp sonra da sınav sonuçlarının açıklandığının altını çizen Kılıçdaroğlu, “Ondan sonra da sınav sonuçlarını açıkladı. Yasalara göre soruşturmalar gizlidir ve açıklama yapıyorlar, ‘Hepsini öğrendik, kopya çekilmemiş’ diyorlar. Nereden öğrendin? Ankara başsavcısına sesleniyorum, soruşturma gizliyse nasıl hükümete bilgi verdin, o şifreli sınavı yapan insana nasıl bilgi verdin? Sen iktidarın borazanlığını mı yapacaksın yoksa bu ülkenin cumhuriyet savcılığını mı?” diye konuştu. Kılıçdaroğlu CNN Türk’te katıldığı programda da Deniz Feneri soruşturması ile ilgili olarak “Savcılara ‘seçime kadar bu davayı açmayın’ baskısı yapılıyor” dedi. Yolsuzluk dosyaları ile ilgili bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, bir yolsuzluk soruşturması ile ilgili Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın valiliğe imzalı bir “Soruşturmayı durdurun” yazısı gönderdiğini söyledi. Spreye hapis istendi Para internetten toplandı KART MERN S’ SORDU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Nüfus ve Vatandaşlık İdaresi sorumluluğunda bulunan ve seçmen kütüklerine esas alınan, nüfus kayıt ve kimlik bilgilerini içeren MERNİS kayıtlarının birkaç ay evvel yandığı ya da yakıldığını belirterek kamuoyuna tatminkâr bir açıklama yapılmadığını söyledi. “Yanan ya da yakılan bu kayıtların yerine Konya Valiliği bünyesinde bulunan yedek kayıtların kullanılmaya başlanıldığı”na dikkat çeken Kart, “Bu kayıtların gerçekliği veya yeterliliği konusunda ise ciddi kuşkular vardır” ifadelerini kullandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle