25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 N SAN 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 İSTANBUL/ANTALYA (Cumhuriyet) Taksim’de bir grup, tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın polis tarafından el konulan “İmamın Ordusu” adlı kitap taslağını okuyarak uygulamayı protesto etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Antalya’da katıldığı Şık ile dayanışma etkinliğinin ardından Şık’a kart postal gönderdi. İstanbul’da internet üzerinden bir araya gelerek Taksim Meydanı’nda toplanan grup Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Şık’ın toplatılan kitap taslağından bölümleri sesli olarak okudu. Grup “Okumak özgürlüktür” etkinliği kapsamında gerçekleştirdiği eylemle polisin kitap taslağına el koymasını kınadı. Kitap taslağını internet üzerinden yaklaşık 100 bin kişinin indirdiği öğrenildi. Antalya’da katıldığı dayanışma etkinliğinde açıklama yapan Kılıçdaroğlu da “İstediğimiz bir şey var; özgürlüğü sokaktaki yurttaş ruhunda hissetsin” dedi. El konulan ‘ mamın Ordusu’ Taksim’de okundu BAKAN DA ND RD Kitabı internetten indirerek okuduğunu açıklayan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün “Sorunun, kitabın kendisinden kaynaklandığını zannetmiyorum. Kitabın öncesindeki bağlantılarla ilgili sorun olduğu anlaşılıyor” dedi. Sivaslı Sanayici ve İşadamları Derneği’nin toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Ergün, “İmamın Ordusu” kitap taslağını indirip hızlı bir okumayla gözden geçirdiğini söyledi. Ergün “Başka kitaplardan birçok alıntılarla dolu. Ama kitap üzerinden yapılan tartışmanın mecrası doğru değil. Kitabın öncesindeki bağlantılarla ilgili sorun olduğu anlaşılıyor. Dolayısıyla kitap üzerinden tartışma yapmak bizi bir sonuca götürmez” dedi. Ergün, “Kitabı internetten indirirken herhangi bir tedirginlik duydunuz mu?” sorusunun yöneltilmesi üzerine de “Hayır. Niye tedirginlik duyayım” dedi. Bu kararın yanlış yorumlandığını savunan Ergün, “Kim gizli faaliyet yaparım diye düşünürse yanılıyor veya her şeyi yasaklarım diye düşünüyorsa onlar da yanılıyor. Yüzyıl böyle bir yüzyıl değil” diye konuştu. ‘Balbay ve Özkan aramızda’ COŞKUN YAMAN BALIKESİR Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği, Eğitimİş Balıkesir şubeleri ile Balıkesir Çağdaş Eğitim Vakfı’nın düzenlediği “Balbay ve Özkan aramızda” başlıklı söyleşi ve imza günü, Salih Tozan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Etkinliğe daha önce katılacağı açıklanan ünlü sanatçı Yıldız Kenter, iş yoğunluğu nedeniyle Balıkesir’e gelemedi ancak Mustafa Balbay’ın mektubunu sinevizyon aracılığıyla okudu. Balbay’ın Ayvalık’ta yaşayan kız kardeşi Fidan Çavdar etkinliğe eşiyle katılırken, gördüğü yoğun ilgiyle duygusal anlar yaşadı. Meriç Velidedeoğlu’nun yönettiği söyleşiye Orhan Bursalı, Can Ataklı ve Öner Yağcı katıldı. Konuşmaların ardından gazeteciler, Balbay ve Özkan’ın kitaplarını imzaladı. Etkinliğe yoğun ilgi gösteren Balıkesirliler uzun imza kuyrukları oluşturdu. ABD’li yargıç Laughrey Türkiye’de yargı sistemine ilişkin tartışmaları Cumhuriyet’e değerlendirdi 4/B’li sağlıkçıya müjde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, 4/B statüsünde çalıştırılan sözleşmeli personelin “Hizmet Sözleşmesi”nde çeşitli düzenlemeler yapılarak, Bütçe Yasası kapsamında Maliye Bakanlığı’ndan gerekli vizenin alındığı bildirildi. Buna göre, söz konusu personelin; yurtdışında geçici süreli görevlendirilmesine, giyim yardımı ve aile yardımı ödeneğinden yararlandırılmasına ve her 8 saatlik fazla çalışma süresi için bir gün izin kullanmasına imkân sağlandığı bildirildi. ‘Bizde kitap yazan tutuklanmaz’ BAHADIR SEL M D LEK ‘Başkan yok’ dedi... ISPARTA (AA) İçişleri Bakanlığı Mülkiye Başmüfettişi Atilla Şahin, kendisini makam odasında olmasına karşın Isparta Belediye Başkanı’yla görüştürmediği gerekçesiyle Belediye Özel Kalem Müdürü İ. Veli Kayacan’ı açığa aldı. Belediye başkanının talimatını yerine getirdiğini belirten Kayacan, “Şaşkınım” dedi. ANKARA Ergenekon operasyonu çerçevesinde yürütülen uygulamalar Türkiye’deki yargı sistemini ciddi anlamda tartışmaya açarken çeşitli toplantılara katılmak üzere Türkiye’ye gelen ABD’li federal yargıç Nanette Laughrey, önemli mesajlar verdi. Türkiye’deki basın özgürlüğünün ABD’den ileri olduğunu savunan İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ı, “ABD’de hiçbir gazeteci, kitap ya da makale yazdığı için tutuklanmaz” sözleriyle tekzip etti. Türkiye’deki yargı sistemine ilişkin ilk izleniminiz ne oldu? Türkiye’deki tutukluluk sürelerinin uzunluğu, 15 yıla kadar uzayabiliyor? Her ülke, kendi sorunlarını çözmenin yolunu bulmalıdır. Ben bu konuda ABD’de edindiğim bazı deneyimlerimi söyleyebilirim. ABD’de benim ele aldığım davalar bir ya da bir buçuk yılda tamamlanıyor. ABD’de bir davanın duruşması 120 gün içinde yapılmak zorunda. Biz, “gecikmiş adalet adalet değildir” diyoruz. Bu bizim deneyimimiz şöyle ki; gerçekten davaların sonucunun çabuk alınması, özellikle insanların özgürlüğünü çabuk kazanması açısından bizim için önemli. Tutukluluk süreleri... Ayrıca bizim sistemimiz, suçlu ya da suçsuz kararı öncesinde salıverilmiş olmalarını öngörür. Bazen, konu temyizde olduğu zaman salıverilmiş olmalarının devam etmesi öngörülür. Sonuçta ‘AD L DEĞ L’ Anayasa değişikliğinin ardından, güçler ayrılığı ilkesinin zedelenmiş olduğu yönünde görüşler var. Güçler ayrılığı ABD yönetiminin temel prensibidir. Biz, federal hükümetle, jüriler ve yargıçlar arasındaki, federal yargılama, yürütme ve yasama güçleri ayırmış durumdayız. Ben, dünyaya baktığım zaman gücün tek bir elde yoğunlaşmasının önemli olduğunu düşünüyoum. Güç tek bir kişide toplanmamalı. İnsanoğlu, bütün gücü elinde toplarsa adil olamaz. biz, insanların özgürlüğüne etki etmeden davaların sonuçlandırılmasına çalışmaktayız. Bu her zaman olmuyor. Bazen insanları, davaları sonuçlanana kadar cezaevinde tuttuğumuz da oluyor. Bazı gazeteciler Türkiye’de tutuklu, Türkiye’de gerçek anlamda ifade özgürlüğünün olduğunu düşünüyor musunuz? Doğru olup olmadığı kararını vermeksizin, insanların özgürce konuşmalarından ötürü cezalandırılmamaları prensibine ve ifade özgürlüğüne değer vermekteyim. Bu bizim geleneğimiz. Biz gerçeği böyle buluyoruz Amerika’da. Sonuçta biz gazeteciyi, kitap ya da makale yazdığı için cezalandırmayız. ABD yönetimi Türkiye’deki ifade özgürlüğünden kaygı duyduğunu belirten bir açıklama yapmıştı. Buna katılıyor musunuz? Ben burada ABD diplomasisi ya da dış politikası hakkında sözcülük yapmak için bulunmuyorum. Sadece bir yargıç olarak geldim ve Türkiye’deki yargı sistemine katkı olabilecek deneyimlerimi paylaşıyorum. ABD’de gazetecilikten tutuklu var mı? Elbette, herkesin davasını bilmiyorum. Ama ben iyi okuyan bir insanım. Gazete okuruyum ve gelişmelerden haberdar olurum. Bir gazetecinin; eğer ki içkili araba kullanmaktan tutuklanmamışsa, Amerika’nın herhangi bir yerinde tutuklanmış olması birinci sayfa haberi olurdu. Ben Amerika’nın modern tarihinde böyle bir şey duymadım. Bundan sonrasına ilişkin nasıl bir öngörünüz var? Değişim heyecanı ve ben bu değişimin Türkiye’yi hangi yöne çekeceğine bakıyorum. Türkiye’de halkın tüm kesimlerinin bir araya gelebileceği ve hukukun üstünlüğü, davaların hukuk zemininde olması, politik ve insanların arka planına oturmaması yönündeki temel prensipler üzerinde mutabakat sağlaması için çok fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu yönün Türkiye’yi ileri götüreceğini umuyorum. Ancak, Türk halkının yargı sistemi bağlamında Türkiye’nin gidişatına ilişkin kaygısı olduğu yönünde kanı oluştu bende. Başbakanlık’ta liseli eylemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Liseli Genç Umut” grubuna üye 3 kişi, öğle saatlerinde Başbakanlık merkez binasına geldi. Başbakanlık’ın demirlerine kendilerini zincirleyen eylemcilere, Başbakanlık korumaları ve trafik polisleri anında müdahale etti. Öğrenciler yaka paça gözaltına alındı. CUMARTES ANNELER ‘Devlet hesaplaşmalı’ Missouri eyaletinin doğu ve batı bölgesinde federal yargıç olarak görev yapan Laughrey stanbul ve Ankara’da katıldığı programların ardından, Türkiye’deki yargı sistemine ilişkin gelişmeler konusunda sorularımızı yanıtladı. smail Beşikçi için imza kampanyası İstanbul Haber Servisi Sosyolog yazar İsmail Beşikçi’ye yazdığı bir yazıdan dolayı verilen 15 aylık hapis cezasına karşı imza kampanyası başlatıldı. “Eğer İsmail Beşikçi’nin söz konusu yazısı suç ise, yazısının altına imzamızı atarak aynı suçu işlediğimizi bildiriyoruz” cümlesiyle başlayan imza kampanyasına destek verenlerin sayısı 1300’ü geçti. Yazar Beşikçi’ye yazdığı bir yazıdan dolayı verilen 15 aylık hapis cezasına karşı “www.ismailbesikciyedestek.com” adlı internet sitesi üzerinden imza kampanyası başlatıldı. İnternet sitesinde yer alan açıklamada Beşikçi’nin, Çağımızda Hukuk ve Toplum adlı dergisinin, Kış2010 tarihli sayısında yayımlanan “Ulusların Kendi Geleceğini 12 Eylül denklemi Başsavcılık yaklaşık 7 aydır, darbecilerinin yargılanıp yargılanmayacağı denklemini çözmeye çalışıyor. Yetkililer ‘ ş üzerimize kaldı’ diyor dan, darbeyle ilgili AL CAN ULUDAĞ yüzlerce suç duyuANKARA Anayarusu yapıldı. Türkisanın geçici 15. madye’nin dört bir yadesinin kaldırılmasıyla nından savcılıklara 12 Eylül’den “hesap verilen dilekçelerde, sorulacağı” tezini işbaşta dönemin Geleyen iktidar partisi, nelkurmay Başkanı yargıyı krize soktu. Kenan Evren, DeAnayasa değişikliğinin niz Kuvvetleri Koardından Kenan Evmutanı Nejat Tümer ren ve arkadaşları hakve Hava Kuvvetleri kında başlatılan soruşKomutanı Tahsin turmanın üzerinden Şahinkaya olmak yaklaşık 7 ay geçti. üzere bazı askeri ve Özel Yetkili Cumhuemniyet yetkilileririyet Başsavcı Vekilline yönelik suçlamaği’nin görevsizlik kalar yöneltildi. Darrarından sonra dosya, benin merkezinin hâlâ yeni bir savcıya Ankara olması neKenan Evren gönderilemedi. Ankara deniyle de Özel YetCumhuriyet Başsavcıkili Cumhuriyet Başlığı yetkilileri ise “Bu iş savcı Vekilliği soruşturma başlattı. Suç üzerimize kaldı” yorumunu yaptılar. duyurularını inceleyen dönemin Özel 12 Eylül’de anayasa değişikliğinin Yetkili Başsavcı Vekili Hamza Keleş, referandumda kabul edilmesinin ardın dosyayla ilgili 6 Kasım’da görevsizlik kararı verdi. Keleş, Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği’nin, yasa gereği 1 Mayıs 1984 tarihinden önceki suçlar hakkında işlem yapamayacağını öne sürdü. Görevsizlik kararının ardından hükümet, söylemlerinde geri adım attı. Dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Yargılanır ya da yargılanmaz diyemem” açıklamasını yaptı. İstanbul Haber Servisi Cumartesi Anneleri, kayıpların ve faillerin bulunması için 314’üncü kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Kaybolan yakınlarının fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri 1 Nisan 1996’da Edirne’den İstanbul’a giderken kaybedilen Türkiye Sosyalist İşçi Partisi’nin eski Edirne İl Başkanı Talat Türkoğlu’nun davasının Ergenekon davası ile birleştirilmesini isteyerek, “Evlatlarımızı devlet eliyle yok edenlere dokunun” dedi. Talat Türkoğlu’nun kardeşi Münübe Türkoğlu ise “Devletin geçmişiyle hesaplaşması bu kadar zor mu?” diye sordu. İHD adına basın açıklaması yapan sanatçı Nur Sürer de itirafçı Kasım Açık’ın Türkoğlu’nun polis, asker ve itirafçılardan oluşan bir ekip tarafından öldürülerek Meriç Nehri’ne atıldığını söylediğini anımsattı. Sabah muhabiri yaralandı İstanbul Haber Servisi Maslak’ta bir kargo şirketine ait minibüs ile karşı istikametten gelen otomobil çarpıştı. Kaza sırasında otomobilin sürücüsü araçta sıkışırken minibüsün sürücüsü hafif yaralandı. Olay yerine giden Sabah muhabiri Mustafa Kaya, yaralanan minibüs sürücüsünün polis aracında ifade verirken açık bagaj kapısından fotoğrafını çekmek istedi. Trafik polisi, bağaj kapağını sert bir şekilde kapatmaya çalıştığı sırada Kaya, kafasından yaralandı. Tayin Hakkı ve Kürtler” başlıklı yazısı nedeniyle 15 ay hapis cezası aldığı anımsatılarak “Ne yazık ki ülkemizde düşünceyi açıklamak hâlâ suç. Hâlâ milyonlarca insanın kullandığı anadili yok sayılıyor. Hâlâ KCK davasında Kürtçe olduğu düşünülen bilinmeyen dil ibaresi kullanılarak bir dilin varlığı inkâr edilmeye çalışılıyor. Eğer Beşikçi’nin söz konusu yazısı suç ise yazısının altına imzamızı atarak aynı suçu işlediğimizi bildiriyoruz” denildi. Dosya incelemede Bu arada dosya, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı’na gönderildi. Başsavcılık şimdi dosyayı kapsamlı şekilde yeniden değerlendiriyor ve en doğru sonuca ulaşmak için yoğun çaba harcıyor. Başsavcılık yetkilileri, dosya üzerindeki müzakerelerin sürdüğünü belirtirken “Bir an önce karar vermek zorundayız. Çünkü bu iş üzerimize kaldı” görüşünü dile getirdi. İnceleme sonucunda, eğer 12 Eylül darbecilerinin yargılanabileceğine karar verilirse dosya büyük olasılıkla genel yetkili bir savcıya gönderilecek. İnceleme sonunda takipsizlik kararı da verebilir. Baron basına kızdı İstanbul Haber Servisi İstanbul’da 250 kilo eroinin ele geçirildiği çetenin 4 milyon lirayı bulan 15 lüks arabası emniyet otoparkına çekildi. Çete liderinin villasından çıkan 1 milyon 500 bin liraya da el konuldu. Çete lideri V.D, emniyet müdürlüğü çıkışında gazetecilerin, “Otomobilleri uyuşturucu parasıyla mı aldınız” sorusuna, “Buradaki tüm araçlar kiralık, hiçbiri benim değil. Bunu şova çevirmeyin” diyerek çıkıştı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle