16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 3 N SAN 2011 PAZAR 4 gezileriyle devam eden Onur Öymen, kitaplı (kitapları altıyı geçti) doktoralı, unvan ve mevki değil, misyon peşinde bir politikacıdır. Eğitimci aileden gelen Öymenlerin hemen hepsi, kitaplı politikacılar oldular. Örneğin Onur Öymen’in amca oğlu ve büyüğü olan Altan Öymen de, tıpkı babası Hıfzırrahman Raşit Öymen gibi, kitaplı bir politikacıdır. Politikada parti genel başkanlığı ve bakanlık dahil her zirveye tırmanmış olan Altan Öymen’in de mevki ve unvandan çok misyon peşinde olmasının en iyi kanıtı da, siyasete kaybedenin yanında, yenilgi sonrasında 1950 seçimleri ertesi CHP’ye kayıt olarak başlamış olmasıdır. Birbirlerinin alanlarına taşmaya çok eğilimli olan gazetecilik ile siyasetçiliği, aynı anda, ama birbirine de karıştırmadan büyük ustalıkla yürüten Altan Öymen’in gençlere seslenirken, sıkça şu öğütte bulunduğuna çok tanık oldum: Bir siyasi partiye girin ve politika yapın! Altan Öymen’in yaşamıyla tutarlı bu öğüdü gençler ne kadar tuttular bilemem. Bizde insanlar, politika ile çok fazla ilgili görünürler, gerçekten de öyle midir, işte ondan emin değilim. Her şeyin abartıldığı, sebep sonuç ilişkisinin yadsındığı, olayın anlatma aşamasına gelmeden daha algılama anında efsaneleştiği bir ortamda politika yapmak çok güç. Bu yüzden bizde, başka bazı dillerde de olduğu gibi, politikacı lafı küçümsemeyi de içerir. Baksanıza devrimci Lenin bile politikanın çetrefilliğinden söz ederken şunu söyler: Politika yapmak beyaz elbiseyle Nova Prospekt’te gezmeye benzemez, gırtlağına kadar çamura bulanırsın. Pek yanlış olmasa gerek. Son zamanlarda politika alanında kendilerinden çokça söz ettiren iki değerli dostum, Süheyl Batum ile Enver Aysever’e, salt adaylıklarını önlemek amacıyla yapıştırılmaya çalışılan ve aslı astarı olmadığını bildiğim yakıştırmalara bakınca, duyulan toplumsal alerjinin nedenini de anlıyorum. Sevgili, bu iki parlak dostun durumunu, adaylık sırası konusunda dertleri olmadığını bildiğimden yazdım. Yoksa bu satırlar “politikasız politika yazısı” oluşturmazlardı. HABERLER Kılıçdaroğlu’ndan Başbakan’ın ‘ustalık dönemimiz’ sözlerine YGS ile gönderme Politik Olmayan Politika Yazısı Sevgili, Bu yıl bahar ayini zamanı ile politikacıların en kızıştığı süreç, aday adayları çekişmesi aynı döneme rastladı. Bir anlamda esas seçim bu. Doğal da, adayı olduğun partiye göre, listede seçilecek bir yere kuruldun mu, sonrası daha kolay. Politikacının yaşamı sürekli devinim, sürekli mücadele. Ne zaman şöyle rahat bir nefes alırlar, temiz havayı ciğerlerine çekerler bilmem. Genel kanı o bir tutam nefeste bile politika olduğudur ki, her zaman da doğru değildir. Oldukça (“çok” değil, gerçek anlamında kullanıyorum “oldukça”yı) tanımak olanağını bulduğum Necdet Uğur’u, çok çekişmeli bir seçim döneminin en kritik günlerinden birinde, tiyatroda gördüğüm zaman suratımdan şaşkınlığımı anlamış ve şu yanıtı vermişti: Bunlar olmadan politika da olmaz ve çekilmez. Ondan çok şey öğrendim, hep rahmetle anarım. Belirtmem gerekir ki, Necdet Bey çok kendine özgü bir politikacıydı, genel kuralı yansıtmazdı. Mine Sirmen, hep politikacıların yaşamını dayanılmaz bulduğunu, karılarına (eşlerine demediğine göre, o da cinsiyet ayrımı yapıyor galiba) çok üzüldüğünü söyler. Kocasının siyasi yaşamındaki önemli dayanaklarından biri olan ve milletvekili eşi yükünü her zaman diplomat zarafetiyle taşıyan Nedret Öymen ile her karşılaşmasının ardından aynı görüşünü yineler. Nedret Hanım’ın eşi Onur’un siyasete atılma kararını tam olarak ne zaman verdiğini bilmem. Ama Galatasaray Lisesi’nin şimdi üniversite olan ilkokul binasının önündeki rıhtımda, altmış yıl önce bir bahar akşamı tıfıl ilkokul son sınıf öğrencisi olarak volta atarken, söylediği şu tümce aklımdan hiç çıkmaz: Ne yapmalı da memleketi bu geri halden kurtarmalı? Daha sonra memleketi tanıma hamlelerine liseyi bitirir bitirmez, aziz dostu Bülent Tanör ile başladığı yurt ‘Gördük ustalık döneminizi’ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “YGS’de gizli kapaklı formüllerle birileri avantaj sağladı. şte ustalık dönemi bu” dedi. KIVANÇ EL ANTALYA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “12 Haziran’da ustalık dönemimize başlayacağız” sözlerine YGS’yi hatırlatarak yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Sevsinler senin ustalık dönemini. YGS’de gizli kapaklı formüllerle birileri avantaj sağladı. İşte ustalık dönemi bu. Öyle bir formül üretiyorlar ki belli kişiler giriyor” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ni ziyaret ederek esnafla bir araya geldi. 12 yıldır hiçbir genel başkanın odalarını ziyaret etmediğini ifade eden Birlik Başkanı Abdullah Sevimçok, AVM’leri eleştirerek “Onlar çağdaş bizler de çağdışı esnaf olarak görülür olduk” dedi. Esnaf, “Çakma vekil istemiyoruz. Antalyalı olsun” taleplerini de Kılıçdaroğlu’na iletti. Kılıçdaroğlu bu taleplere, “Biz de böyle isteriz” yanıtını verdi. Antalya’da bulunan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, temaslarının ardından partinin eski Genel Başkanı Deniz Baykal ile bir araya geldi. (AA) ‘Onların ustalığını gördük’ CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın “Önce çıraktık, kalfa ol duk, şimdi ustalık döneminde iktidar olacağız” yönündeki söylemleri ile ilgili olarak Kılıçdaroğlu, “Efendim bizimki çıraklık dönemiydi. Sonra kalfalık şimdi ustalık dönemi. Sevsinler senin ustalık dönemini. Bugün bütün gazetelerin manşetinde YGS var. Çocuklarımız sınava girdi. Gizli kapaklı formüllerle birileri avantaj sağladı” dedi. Çocukların haklarının yendiğini ifade ederek “İşte ustalık dönemleri bu. Öyle bir formül üretiyorlar ki belli kişiler girecek. Soruları dağıtmaya gerek yok, gireceksiniz en düşükten en yükseğe göre yapın, işaretlediğiniz de doğru çıkacak. Hiç kafanızı yormaya gerek yok. Bunların ustalık dönemi bu. Ben merak ediyorum, siyasi iktidar bu YGS sınavı ile ilgili nasıl bir tepki verecek. O sınava giren benim, sizlerin çocukları. Bizim çocuklarımız. Biz çocuklarımızı niye dershaneye gönderdik, dünyanın para sını verdik. Boğazımızdan kestik, çocuklarımız okusun diye. Ne oldu? Birilerine söyleyeceksiniz şu formülle işaretle diye. Ondan sonra da sizin haklarınız ellerinizden alınmış olacak” diye konuştu. Esnafa seslenen CHP lideri, CHP’nin esnafla arasında eskiden mesafe olduğunu kaydederek “Esnaf emekli olup çalışınca maaşından yüzde 15 destek primi kesiliyor. CHP iktidarında buna son vereceğiz. Kira bedelinden alınan stopaja da son vereceğiz” dedi. AVM’ler nedeniyle esnafın mağdur olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Batı’daki kural neyse bizde de olsun. Neden esnafı yok edelim? AVM yasasını çıkaracağız” diye konuştu. Kılıçdaroğlu aile sigortasının ilk olarak yoksullara daha sonra da esnafa katkı sağlayacağını ifade ederek, “O 600 lira yoksulun yoksulluğunu giderecek. Onurlu Türkiye’yi ayağa kaldıracak bir bedeldir. Yoksul yoksulluğunu gidermek istiyoruz. Bütün esnaftan destek bekliyorum. Bu bir zincir projedir” dedi. Kılıçdaroğlu iktidara geldiklerinde ilk 4 ayda siyasi ahlak yasasını çıkarıp aile sigortasını getireceklerini kaydederek “1 yıl içinde yoksulluk envanteri çıkarılacak. Artık insanların yoksulluğu siyasete malzeme olmayacak. Basılmamış kitaplar toplanmayacak, herkes istediğini istediği gibi eleştirebilecek” diye konuştu. Hükümete KHK çıkarma yetkisi veren yasa tasarısı Plan Bütçe Komisyonu’ndan geçti TBMM’de ‘süper yetki’ kavgası Cemil Çiçek, tasarıyı “1971’den bu yana eski hükümetlerin de KHK çıkarma yetkisi istediklerini” belirterek savundu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümete 6 ay süreyle kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarma yetkisi veren tasarı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Hükümetin TBMM’den “süper yetki” istediği tasarının TBMM Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Mustafa Açıkalın’ın “umreden daveti” üzerine rötarlı yapılan görüşmelerinde, “Meclis’in yasama yetkisi Erdoğan’a veriliyor” tartışması yaşandı. Muhalefetin eleştirilerine karşı Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, tasarıyı “1971’den bu yana eski hükümetlerin de KHK çıkarma yetkisi istediklerini” belirterek savundu. Komisyon Başkanı Açıkalın’ın umre için Suudi Arabistan’da olduğu dönemde imzasıyla toplantı günü belirlendiği gerekçesiyle çıkan tartışma, dünkü toplantıda da sürdü. Açıkalın, toplantı öncesi “19. dönemden beri hangi komisyonlar hangi usulle imza atıyorsa aynı usulle imza atılmıştır” açıklamasını yaptı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, toplantının yapılamayacağını, söyleyince Vural ile Çiçek arasında tartışma çıktı. CHP İzmir Milletvekili Harun Öztürk, “Yangından mal mı kaçırıyorsunuz” diye sordu. Tartışmalar üzerine toplantıya ara verildi. CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk “Sahtekârlıklarını örtmek için ara veriyorlar. Başkan önce imzasını DEV SAĞLIK Ş ÖRGÜTLÜYOR Taşerona karşı miting MUSTAFA ÇAKIR Komisyon Başkanı Açıkalın’ın Suudi Arabistan’da olduğu dönemde toplantı günü belirlendiği gerekçesiyle çıkan tartışma, dün de sürdü. (AA) açıklasın, umreden mi göndermiş?” diye tepki gösterdi. Çiçek savundu Aranın ardından tasarıyı savunan Çiçek, KHK uygulaması hukuka girdiğinden beri bu yetkiyi kullandıklarını belirterek “Yetki yasaları ve ona dayalı yapılan iş ve işlemler parlamentoyu askıya almak olarak algılanıyorsa 1971’den beri görev yapmış hemen her hükümet döneminde ya yetki almak ya da yetki uzatmak suretiyle düzenleme yapılmıştır” dedi Çiçek’in konuşmasının ardından da gerginliğin sürmesi üzerine kameralar salondan çıkarıldı. CHP’li Mustafa Özyürek, “Görüşmelerin muhalefetten kaçırılması için kameraların çıkarıldığı” eleştirisinde bulundu. MHP’li Emin Haluk Ayhan ve Mehmet Gü nal, kameraları çıkaran TBMM Basın Bürosu görevlisine, “Emniyet görevlisi misin?” diye tepki gösterdi. Görüşmeler sırasında tasarının TBMM Anayasa Komisyonu’nda da görüşülmesi gerekliliği üzerinde tartışma yaşandı. MHP’li Vural Anayasa Komisyonu’nun görüşü alınmadan süreci yürütmenin anayasa ihlali olacağını öne sürerek, çalışmaların ertelenmesini istedi. ‘Anayasa Komisyonu görüşmeli’ Vural, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ile görüştüğünü bildirerek “Bir değerlendirme yapacağını ifade etti. Dolayısıyla Sayın Şahin’in görevini yapabilmesi için komisyon toplantısına ara verin” dedi. Komisyon Başkanvekili Recai Berber, “Tali komisyonu beklemek gibi bir şey olmaz” dedi. ERDOĞAN’IN ‘MOLA’ AÇIKLAMASI Tekin: Gidişi olur dönüşü olmaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Bu dönemden sonra, bir dönem mola vereceğiz, sonrasında devam edeceğiz” sözlerini değerlendirirken “Benden hatırlatması, başbakanın gidişi olur dönüşü olmaz” dedi. Erdoğan’ın “Kılıçdaroğlu ve avanesi benim oran verdiğimden bahsediyor. Ben yıldızları hiçbir zaman saymadım. Ne kadar oy alırız Allah kerim” dediğini anımsatan Tekin, “Olabilir, ama her şeyin bir ilki vardır. 12 Haziran’ı beklesin. Sandıktan çıkacak halkın yumruğu ona yıldızları saydıracak” dedi. Tekin şunları söyledi: “Halkın yumruğuyla yıldızları sayacak olan başbakanı biz de emekliye sevk edip tatile göndereceğiz. Öyle dinlenip dönerim diye düşünmesin, AKP emeklilere kamuda çalışmayı yasaklamıştı, biz de tatilini uzatacağız. Ama molada yargı yakasına yapışır mı yapışmaz mı bilemem. İyi düşünsün.” 6. çadır Avcılar’da CHP stanbul 3. bölge milletvekili aday adayı Dr. Hüseyin Özkahraman, “Benim seçim bürolarım sokaklardır” sloganıyla sürdürdüğü tanıtım kampanyası kapsamında dün 6. “seçim çadırını” Avcılar’da açtı. Gazeteciyazar Merdan Yanardağ ve şair Mehmet Gümüş de Özkahraman’a destek verdi. Avcılar’daki Marmara Caddesi’nde seçim çadırını açan Özkahraman “Halkla daha çok iç içe olabilmek, CHP’nin başarılı projelerini onlara anlatabilmek için sokaklarda olmayı tercih ettik. 3. bölgenin tümünde her gün benzer çalışmalar yapıyoruz” dedi. ANKARA DİSK’e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası’nın (Dev Sağlıkİş) çağrısıyla yaklaşık 30’a yakın sendika, meslek ve sivil toplum örgütü, “güvencesiz, taşeron çalıştırmaya” karşı, “Yaşamları parçalanırken kaderleri birleşenler güvenceli iş, insanca yaşam için” sloganıyla bugün Ankara’da miting yapacak. Dev Sağlıkİş Başkanı Arzu Çerkezoğlu, sağlık alanında taşeronlaşmanın yüzde 6070’lere ulaştığını, yaklaşık 150 bin insanın kadrosuz, taşeron şirketlerde çalıştırıldığını, devlet ve üniversite hastanelerinin her birinde bu rakamın binleri bulduğunu belirtti. Dev Sağlıkİş’in çağrısıyla gerçekleştirilecek mitinge katılacak sendikalar arasında Birleşik Metalİş, Petrolİş, Havaİş, SES, Nakliyatİş, Tek Gıdaİş, HaberSen, Limterİş, Belediyeİş, SineSen, TÜMTİS, Dev MadenSen, Deriİş, Sosyalİş, Basınİş, EnerjiSen, BTS, ESM, EğitimSen, SporSen de yer alıyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) de mitinge destek veriyor. Mitinge Türkİş’e bağlı 7 sendika da katılıyor. Miting öncesinde saat 11.00’de Dikimevi’nde toplanacak olan çalışanlar buradan Kolej Meydanı’na yürüyecek. Miting meydanda saat 12.30’da başlayacak. Dev Sağlıkİş Başkanı Arzu Çerkezoğlu, mitingin temel ekseninin “güvencesizlik” olduğunu söyledi. Mitingin sadece “güvencesizliği” temel alması nedeniyle aynı zamanda bir ilk de olacağını dile getiren Çerkezoğlu, herkese güvenceli çalışmanın yanı sıra ulaşım, eğitim ve barınmanın da parasız olmasını istediklerini belirtti. Çerkezoğlu, “Biz artık bu sürecin sona ermesini istiyoruz. Güvenceli, kadrolu çalışma istiyoruz” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle