16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 20 N SAN 2011 ÇARŞAMBA 6 HABERLER ÖDP lideri Alper Taş, YSK’nin partisine yönelik kararını ‘demokrasi güçlerine seçim darbesi’ diye niteledi ‘Hakkımız gasp edildi’ ‘Demokrasi ayıbı ortadan kaldırılmalı’ Haber Merkezi YSK’nin kararına ilişkin değerlendirme yapan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, “Bu demokrasi ayıbını ortadan kaldırmak için her türlü siyasi uzlaşı sağlanmalı ve hukuki yol aranmalıdır” dedi. Kararın seçmen üzerinde şok etkisi yaptığını vurgulayan Sarıgül, Kanun ile hukukun aynı şeyler olmadığı artık görülmelidir. Kanunları ‘hukuk’ yapma görevi ise Seçim Kurulu’nun değil siyasetçilerin görevidir” dedi. ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, 41 ildeki aday listesinin tamamının askerlik belgesi eksikliği nedeniyle veto edilmesine “YSK askerlik şubesi değildir” diye tepki gösterdi. Taş, “ÖDP ve BDP adaylarının seçimlere katılma hakkının gasp edildiğini, demokrasi güçlerine seçim darbesi yapıldığını” söyledi. YSK’nin kararından sonra yazılı bir açıklama yapan Alper Taş, “kararın hukuki değil siyasi olduğunu, 12 Haziran seçiminin meşruiyetinin bugünden tartışmalı hale geldiğini” bildirdi. Taş, “Yüzde 10 seçim barajıyla, antidemokratik seçim yasaları yetmiyormuş gibi hukuku bir kılıç gibi elinde tutanlar şimdi de partimizin ve BDP adaylarının seçimlere katılma hakkını gasp etmektedir. Kadın adaylardan askerlik belgesi kontrolüne kadar varan trajikomik taleplere maruz kalan ÖDP’nin ya da 1973 mahkumiyeti, 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefeti bahane olarak kullanılan BDP adaylarının durumu bu dayatmanın hukuki değil, kasıtlı bir siyasal tercih, demokrasi güçlerine yönelik bir seçim darbesi olduğunu gösteriyor” dedi. Demokrasi lerlerken! Önümüzdeki seçimlerin olağan koşullarda yapılamayacağı anlaşılıyor. Yasaların, tarihin gösterdiği ilerleme hedefine göre değil, tersine yorumlandığı durumlarda gözle görülür bir sıkışma yaşanır. Böyle zamanlarda insanların doğal olarak kullandıkları kavramları sorgulamaları da kaçınılmaz ve iyi olur. Haydi bir kere daha şu ünü büyük “demokrasi” kavramını sorgulayalım. Yüksek Seçim Kurulu BDP ve ESP tarafından desteklenen 12 bağımsız adayın adaylıklarını eski mahkumiyeterini, sabıka kayıtlarını gerekçe göstererek iptal etti. Aynı gün Başbakan Erdoğan, “Artık Kürt sorunu yoktur” diyerek konuyu “çözdüğünü” ilan etti. YSK aynı kararında Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin de seçime giremeyeceğine karar verdi. Başbakan, haklarında hiçbir mahkumiyet bulunmayan aday Silivri “mahkumlarını” suçlu ilan etti. Gazetemiz yazarı ressam Bedri Baykam ünlü heykeltıraş Mehmet Aksoy‘un yarım kalmış eseri ‘İnsanlık Anıtı’nı yıkma girişimini kınama toplantısından çıkarken bıçaklandı. Aynı gün gazeteci Nedim Şener gizli bilgileri açıklamak suçlamasıyla Bakırköy Adliyesi’nde yargılandı. İlginçti, açıkladığı iddia edilen belge şimdi tutuklu bulunan eski emniyet müdürü Hanefi Avcı‘yla ilgiliydi ve Nedim aynı zamanda Hanefi Avcı‘nın yazdığı “Haliçteki Simonlar” kitabına katkı yapmakla da suçlanıyordu. “Demokrasi” inanılması güç bir kavramdır. Yok kavramdır, hiç kavramdır, varlığına sürekli inanmanız istenen ve hayatın her anının inkâr ettiği bir kavramdır. Var gibi görünmesinin nedeni serbest piyasanın “emiri mutlak” olarak anayasalara, yasalara, beyinlere, hafızalara kazınmış olmasındandır. Kanun dairesindedir her şey. Ve o kanunlar sürekli daraltılır, dar yorumlanmaları için elden gelen yapılır, genlerdeki ideoloji hizmete sokulur. Geri geri giderken ileri gidildiğinin iddia edilmesini, bu iddianın geniş kitlelerce kabul görmesini nasıl açıklayabiliriz? Yanıtını kendi içinde taşıyan bir sorudur bu soru. Serbest piyasanın koşullarına, kurallarına, hafızalara ve bu hafızaların başındaki ideolojik, politik, sivil ve asker inzibatlara bakacaksınız. Bu düşünce inzibatının, zabıtasının etki alanı geniş, marifeti çoktur. Kavramları altüst etmede biriciktir. O kavramlardan birisi de ülkemizde de iğfal edilmiş olan devrim kavramıdır. Sovyetler Birliği yaşanan tarihin dışına çıkarıldıktan sonra ne çok “devrim” yaşadı dünyamız. Bir dizi “renkli” devrim gördük. Hiçbiri de serbest piyasayı sorgulamadı. Şimdi “Arap devrimlerini” izliyoruz. Sorgulanan yalnızca o ülkelerin liderleridir; sistemleri, düzenleri değil. Oysa biz devrim denilince sistemlerin, düzenlerin sorgulanması gerekir diye biliyorduk. Öyle değilmiş! İktidarların ve kuşkusuz o iktidarların sahiplendiği her türlü zenginliğin el değiştirmesinden başka bir şey yok bu demokrasiyi hedeflediği iddia edilen sahte devrimlerde. Gerçekten devrim için, köklü bir değişiklik için meydana çıkan halk kısa sürede devre dışı bırakılıyor, “devrimin” gerçek sahipleri sivil ve asker inzibatlarıyla birlikte duruma hâkim oluveriyorlar. Diyelim ki demokrasi seçimden ve o seçimle oluşacak Meslis’ten ibarettir, o zaman o seçimin demokratik olmasına, Meclis’in çoğulcu olmasına özen göstermek gerekmez mi? Kürtler Meclis’te siyaset yapmak istiyor, siz kapıyı kapatıyorsunuz. Neden? Bunun nedeni “Kürt sorunu diye bir şey olmadığının” ilanı ve icadı olabilir mi? Sizin “ileri demokrasiniz” her geçen gün serbest piyasaya kökten itiraz eden solu devre dışı bırakmak için elinden geleni yapıyor. TKP’liler sınav rezaletlerini protesto eden gençlerle birlikte oldukları için gazetelerde kışkırtıcı ilan ediliyor. Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin seçime girmesi engelleniyor. İnsanlık anıtını yıkmak için harekete geçtiler, bu akıl dışı işi kınayanlar arasında yer alan, çaba gösteren ünlü ressamı bıçakladılar. Ve ülkede yaşanan bu akıl tutulmasına itiraz eden gazeteciler tutuklu. Yüzlercesi yargılanıyor. Şimdi siz bu seçimlerle “ileri demokrasiye” geçileceğini, seçimden sonra demokratik bir anayasa yapılacağını söyleyenlere ne dersiniz? Bir şey der misiniz? ‘YSK askerlik şubesi değildir’ ÖDP adaylarının “memnu hakların iadesi” ve “askerlik belgesi eksikliğinden” veto yediğine dikkat çeken Taş, “12 Eylül faşist darbesi sonrasında yargılanan, cezaevlerinde yatan 20 arkadaşımızın ise adaylıkları daha önce düşürülmüştür. YSK, seçimle rin özgürce gerçekleştirilmesinden sorumludur. Askerlik şubesi değildir. Kaldı ki askerlik belgelerinin tamamlanması için yasal olarak 12 Haziran’a kadar süre vardır” açıklamasını yaptı. Alper Taş, sözlerini “Yüzde 10 seçim barajı yetmiyormuş gibi türlü bürokratik engellerle, sözde hukuksal süreçlerle keyfi bir tutum içerisinde ‘astığım astık kestiğim kestik’ tavrı gösterilmektedir. Bu karar, Kürt sorununda ‘şiddete dayalı çözümün’, öte yandan da sosyalistlere yönelik sindirme, yasadışı ilan etme çabasının bir parçasıdır. YSK, aldığı kararı düzeltmelidir” diye sürdürdü. Alper Taş, seçimlere ilişkin tavırlarını da 23 Nisan’daki Parti Meclisi toplantısında belirleyeceklerini sözlerine ekledi. MHP lideri Bahçeli, YSK kararının herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğini savundu ‘Yargıya saygı duyulsun’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP lideri Devlet Bahçeli, YSK’nin 7’si BDP’li, 12 bağımsız milletvekilinin adaylığını iptal etmesini “herkes yargı kararına saygı duysun” sözleriyle olumlarken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM’nin olağanüstü toplanması önerisine de karşı çıktı. Devlet Bahçeli, Anadolu Gösteri Merkezi’nde 12 Haziran milletvekili genel seçiminde MHP’nin göstereceği adayları tanıtım toplantısının ardından, BDP’li bağımsız milletvekili adaylarının YSK tarafından veto edilmesini ve CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun çağrısını değerlendirdi. YSK’nin bağımsız milletvekili adaylıklarının hangi gerekçelere dayalı olarak iptal ettiğini açıklamadan “istismarcı” çevrelerin kamuoyunu ayağa kaldırdığını savunan Bahçeli, televizyonlarda belli isimlerin yargıyı ve seçimleri sorgulayan bakış açısıyla, PKK yandaşlığına soyunan üslup kullandığını ileri sürdü. Bahçeli, MHP’nin eski Adana Milletvekili Ali Halaman’ın 2007 seçimlerindeki adaylığının da YSK tarafından iptal edildiğine dikkat çekerek “O tarihte YSK, bugünkü maddeleri esas alarak Halaman’ın adaylığını reddetmiştir. O zaman bu demokrasi havarileri nerelerdeydi? İleri demokrasi taraftarları nerelerdeydi? O zaman niçin ses çıkarmadılar” diye konuştu. Bahçeli’nin sözünü ettiği Halaman’ı MHP, Adana’dan yeniden milletvekili adayı gösterdi, ancak YSK adaylığını bu kez uygun buldu. Konunun şimdi istismar edilircesine ülke gündemine getirildiğini ve seçimleri tehdit edecek boyutlara taşındığını kaydeden Bahçeli, “MHP olarak her tarafta yargıya saygı duyulması gerektiğini söylüyoruz. Şimdi de yargıya yine saygı duyulmalıdır. Alınan karar herkes tarafından kabul edilmelidir” diye konuştu. Bahçeli, yasalara uygun adaylar belirlemek ve yasalara uygun seçim çalışmaları sürdürmenin her partinin görevi olduğunu da belirterek CHP seçim merkezine saldırı İstanbul Haber Servisi Beyoğlu’nda Fatih Sultan Caddesi’ndeki CHP’nin 2. Bölge Seçim Koordinasyon Merkezi önüne giden yüzleri maskeli kişiler, molotofkokteyllerini attıktan sonra olay yerinden kaçtı. Saldırıda binanın bazı camları kırılırken asılı bulunan bez afişlerin yandığını gören partililer, alevleri söndürdü. Polis ekipleri kaçan saldırganları yakalamak için çalışma başlattı. Aynı saatlerde Beyoğlu Piyalepaşa Caddesi’ndeki bir markete de yüzleri maskeli kişiler tarafından molotofkokteyli atıldı. AB eleştirdi bakanlar dinledi Ç MEN TURUNÇ BATURALP Yumrukçuya YSK’den yeşil ışık SAMSUN (Cumhuriyet) YSK, 7’si BDP’li 12 bağımsız milletvekilinin adaylıklarını veto ederken geçen yıl Samsun’da Ahmet Türk’ü yumruklayan İsmail Çelik’in bağımsız adaylığını kabul etti. Çelik, 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmış, cezası paraya çevrilmişti. Baran Tursun davası A HM’ye gidiyor Haber Merkezi İzmir’de polisin “dur ihtarına” uymayan 20 yaşındaki Baran Tursun’un ölümüne sebep olan ve 25 yılla yargılanan polis memuru O. E. A, 2 yıl hapse mahkum edildi. Tursun ailesi, konuyu Yargıtay’a taşıdı. Ama üst mahkemenin kararı da değişmedi. Baba Mehmet Tursun, “Aslında benim niyetim AİHM’ye götürmek değil ama öyle bir adaletsizlik ki içim sızlayarak götüreceğim” dedi. Devlet Bahçeli, Anadolu Gösteri Merkezi’nde 12 Haziran milletvekili genel seçiminde MHP’nin gösterdiği adayların tanıtım toplantısına katıldı. MHP liderinin AKP hükümetinin politikalarını sert bir dille eleştirdiği konuşması partililerden büyük alkış aldı. Çağdaş Gemik davasında polise 16 yıl ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya’da “dur” ihtarına uymadığı iddiasıyla 18 yaşındaki Çağdaş Gemik’i tabancayla öldürdüğü gerekçesiyle 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan polis memuru Mehmet Ergin hakkındaki kararın Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından bozulmasının ardından yeniden başlayan yargılamada mahkeme, kararında direnerek sanığa aynı cezayı verdi. Baba Haşim Gemik, “Davamızın peşini asla bırakmayacağız” dedi. “Her konuda Türkiye’yi bölmeye yönelik bir olayın tahrikçisi, provokatörü ve mağduru pozisyonuna düşerek ülkeyi karıştırmaya kimsenin hakkı yoktur. Buna da kimse müsaade etmez” görüşünü savundu. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, BDP’lilerin önünü açmak için TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırmasına da tepki göstererek şunları söyledi: “AKP ile CHP uzun zamandır PKK’nin siyasallaştırılması ve ileri demokrasi konularında Türkiye’nin bölünme eşiğine doğru gidişinde çok yönlü bir ağız birliği içindeler. İleride koalisyon da kurabilirler. Şimdi de Meclis’i toplayıp ikisinin sayısı ile her şeyi yapabilirler. Kendilerinin takdirine bırakıyoruz. MHP olarak bu oyunlara Türkiye’nin düşmesine rıza gösteremeyiz.” BRÜKSEL AB Komisyonu’nun Genişleme ve Komşuluk İlişkilerinden Sorumlu Üyesi Stefan Füle Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın da bulunduğu basın toplantısında Türkiye’nin demokrasi zafiyetlerini sıraladı. ABTürkiye ilişkilerinin masaya yatırıldığı Ortaklık Konseyi Toplantısı’nda taraflar müzakare sürecinin yavaşlığından şikâyet etti. Türkiye’ye yönelik eleştirilerini dört ana başlıkta toplayan Füle, seçimlerden sonra göreve gelecek yeni iktidarın yeni bir anayasanın hazırlığı sürecinde şeffaf olmasını istedi. Füle, Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğünün sağlanması için yetkililerin elinden geleni yapmasını istedi ve tutuklanan gazeteciler için duydukları kaygıyı toplantı sırasında bakanlara ilettiklerini açıkladı. Müzakere sürecine ivme kazandırılmasını isteyen Füle, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’a limanlarının açmasını sağlayacak ek protokole uyması gerektiğini dile getirdi. Sürecin siyasi nedenlerle yavaşladığını ileri süren Davutoğlu ise AB Türkiye ilişkilerinin sağlam bir altyapıya kavuşturulmasını belirtti. Vize serbestisi konusunda Türkiye’nin üzerine düşenleri yerine getirdiği halde karşılarında vize sorununu çözüme ulaştıracak AB tarafından yetkilendirilmiş bir muhatap bulamadıklarını söyledi. Son 10 aydır hiçbir başlık alamayan Türkiye ile aynı anda müzakerelere başlayan Hırvatistan ise iki başlığı daha geçici olarak kapatarak geçici olarak kapattığı başlık sayısını 30’a çıkardı. ABD’L D PLOMAT PHILIP GORDON’DAN UYARI YSK’N N KARARI DIŞ BASINDA YANKI BULDU ABD: Kapsayıcı olun Komisyon: zliyoruz ELÇ N POYRAZLAR Beyoğlu’nda vahşet İSTANBUL (AA) Beyoğlu’nda tartıştığı kişilerle kavga eden genç, boynundan bıçaklanarak öldürüldü. Ağır yaralanan Mehmet Çelik (21) kurtarılamadı. Biri polis iki zanlının sorgusu sürüyor. Görgü tanıkları ve maktul Mehmet Çelik’in yanında bulunan amcasının oğlu Mehmet Çelik’in ifadesine göre, cinayetin “yan bakma” tartışmasından kaynaklandığı iddia edildi. WASHINGTON Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 12 bağımsız adayı veto etmesiyle ilgili ABD’den “kapsayıcı siyasi sürecin önemine” vurgu geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya’dan Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon, düzenlediği basın toplantısında YSK’nin kararıyla ilgili haberleri gördüğünü belirterek “Genel olarak söyleyebileceğim, kapsayıcı bir siyasi sürece sahip olmak ve insanların siyasi nedenlerle dışlandığı izlenimini yaratmamak kritik önem taşıyor” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İnsan Hakları Raporu’nda Türkiye’deki basın özgürlüğüne yönelik eleştirilerin sorulması üzerine Gordon, raporda yer alan değerlendirmelerin arkasında durduklarını ifade etti. Raporun Türkiye’de görülen eğilimler konusunda açık olduğunu söyleyen Gordon, “Türkiye ve diğer pek çok ülke ile ifade özgürlüğünün ve bağımsız basının kritik öneminin pek çok şekilde ve pek çok yerde altını çizdik” dedi. Türkiye’deki gazetecilerin Ergenekon davası çerçevesinde tutuklandığı ve ABD’nin bu dava hakkında bilgisi olup olmadığının sorulması üzerine Gordon, “Önemli olan hukukun üstünlüğü, şeffalık, kapsayıcılık gibi ilkelere saygı gösterilmesi” diye konuştu. Haber Merkezi YSK’nin BDP’nin desteklediği 12 milletvekili adayını ve ÖDP’nin 41 ildeki adaylarını veto etmesi dış basında ve Avrupa Komisyonu’nda da yankı buldu. Reuters ajansı haberinde Kürt partisinin seçimlerden çekilme tehditinde bulunduğunu vurguadı, Associated Prees ise eski BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarına yer verdi. Haberde Kürt politikacıların iktidar partisinin güneydoğudaki geleneksel kalelerine girmesini önlemeye çalıştığı bilgisine de yer verildi. YSK’nin kararında eski hükümlerin rol oynadığına dikkat çekildi. DPA, veto edilenler arasında Leyla Zana’nın da bulunduğuna dikkat çekerek Zana’nın PKK üyesi olduğu için hüküm giydiği ancak daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’nin Zana’nın ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiği için tazminat ödemesine hükmettiğini yazdı. Avrupa Komisyonu açıklamasında “Alınan bu kararın hukuki ve siyasi boyutlarını yakından takip ediyoruz” ifadesi kullanıldı. TürkiyeAB Ortaklık Konseyi’nin 49’uncu toplantısında Avrupa Komisyonu’nu temsil eden genişlemeden sorumlu üye Stefan Füle’nin sözcüsü Natasha Butler vetonun Türkiye’de demokrasi açısından “kaygı uyandırdığını” belirtti. KCK davasında sanık avukatları çekildi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Terör örgütü PKK’nin şehir yapılanması KCK ile ilgili Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya katılan 8 sanık, mahkemeye Kürtçe savunmaları içeren dilekçelerini verdi. Mahkeme, dilekçede kullanılan dili “Türkçe dışında bir dil” olarak kayıtlara geçti. Mahkemenin dilekçeleri kabul etmemesi ise salonda gerginliğe neden oldu. Sanıt avukatları savunma hakkının kısıtlandığını savundu. Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, yaptıkları tüm taleplerin adeta “duvara çarparak” geri döndüğünü belirterek “Bu nedenle sanık avukatları olarak duruşma salonunu terk etme kararı aldık” dedi. Mahkeme duruşmaya verilen aranın ardından tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle