16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 20 N SAN 2011 ÇARŞAMBA 4 HABERLER YSK’nin vetosunun ardından itirazlarını yapan adaylar, kurulun nihai kararını bekleme kararı aldı BDP beklemeye geçti HUKUKÇULAR AYŞE SAYIN / MAHMUT ORAL ‘YSK yanlışını düzeltebilir’ Prof. Dr. Ülkü Azrak, “Kurulun kendisine itiraz edilmesi mümkün ve o yol açıktır. Bir yanlışlık yapılmışsa düzeltilmesi elbette istenilebilir” dedi. LHAN TAŞÇI ANKARA Prof. Ülkü Azrak, bağımsız milletvekili adaylarının memnu haklarının iadesine ilişkin karar almadıkları gerekçesiyle adaylıklarını iptal eden Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) mahkemelerden kararı alan adaylar yönünden “yanlışını” düzeltebileceğini vurguladı. Prof. Dr. Ersan Şen de “Burada yasaları değiştirelim, anayasayı değiştirelim demek 12 Haziran’da yapılacak seçim için hukuken mümkün değil” dedi. Prof. Dr. Ülkü Azrak, adaylık başvuruları iptal edilenlerin, memnu haklarının iadesine ilişkin kararı dosyalarına koymaları durumunda Yüksek Seçim Kurulu’nun kararını yeniden değerlendirebileceğini vurguladı. Azrak, “Belgeler dosyaya konulduğu zaman Yüksek Seçim Kurulu’nun itiraz karşısında iptal kararını kaldırıp yeni bir karar vermesi icap eder. Çünkü kararını doğru olmayan bir gerekçeye dayandıramaz” dedi. Prof. Azrak, YSK’nin kararına karşı itiraz edilemeyeceği yönündeki görüşüne ilişkin ise “YSK kararına itiraz edilmeyeceği kurulun üzerinde bir makam olmadığı anlamındadır. Ama kendisine itiraz edilmesi mümkün ve o yol açıktır. Bir yanlışlık yapılmışsa düzeltilmesi elbette istenilebilir” değerlendirmesini yaptı. YSK’nin gerekçesinde belirttiği memnu hakları adayların mahkemelerden alacağını anlatan Azrak şunları söyledi: “Mahkeme diyorsa ki memnu hakların iadesi müessesi yok, kaldırılmışsa ceza hukukunda lehte olan hükümlerin uygulanacağı prensibi vardır. Her zaman lehe olan hüküm uygulanır. Ertuğrul Kürkçü’ye haksızlık yapılmış. Onun mahkum olduğu ve sonrası dönemde memnu hakların iadesi mümkündü. Lehe olan da o hüküm. Kararın o günkü duruma göre verilmesi icap eder, bugünkü duruma göre değil.” Prof. Dr. Ersan Şen, anayasanın 76. maddesinin tartışabileceğini ancak bunun Meclis’in görevi olduğuna işaret ederek şu değerlendirmeyi yaptı: “Net olan şu; eğer bir kişi hakkında mahkumiyet kararı alınmış, bu karar kesinleşmişse; bu karara konu suçların ne olduğunu netleştirmek gerek. Taksirli suçlar dışında bir yıl ve üzerinde hapisle mahkum edilenler bunun dışında da rüşvet, dolandırıcılık, devlete karşı suçlar, terör gibi uzun bir liste var bu suçların şüphelisi ya da sanığı değil, bu suçlardan mahkum edilenler affa uğramış olsa bile milletvekili yeterliliğine sahip olamadığı ve bunların adaylık başvurusunun yapılacak inceleme neticesinde YSK tarafından reddedileceği belirtilmiştir. Burada yasaları değiştirelim, anayasayı değiştirelim demek 12 Haziran’da yapılacak seçim için hukuken mümkün değil.” ANKARA DİYARBAKIR YSK’nin, eski mahkumiyetleri nedeniyle, BDP destekli 7 bağımsız milletvekilinin adaylığını “memnu hakların iadesine ilişkin belge sunmadıkları” gerekçesiyle iptal etmesi üzerine, BDP, bağımsız adaylarını “seçimden çekme” konusunda, YSK’ye yaptıkları itirazların sonucunu bekleme kararı aldı. Eski BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, YSK’nin “nihai” kararını bekleyeceklerini ve “çekilme” kararını buna göre netleştireceklerini bildirdi. KCK davasını izlemek için Diyarbakır’da bulunan BDP’li bağımsızlar da durum değerlendirmesi yaptı. YSK’nin iptal gerekçesinde, söz konusu milletvekillerinin “memnu hakların iadesi belgesi sunmamalarını” göstermesi üzerine BDP yönetimi ve bağımsızlar ilçe seçim kurulları ve YSK’ye dün itibarıyla itirazlara başladılar. BDP’li bağımsızlarla ilgili “belge” sorununun ise mahkemelerin 2005 yılında değiştiri KÜRKÇÜ VE YILDIZ KARARI LÇE SEÇ M KURULU’NA LETT YSK’nin “memnu hakların kararı” olmadığı gerekçesiyle Mersin’den bağımsız milletvekili adaylığını “veto” ettiği aktivist yazar Ertuğrul Kürkçü’nün, önceki gün 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nden kararı aldığı ortaya çıktı. Kürkçü’nün “yasaklı hakkı” olmadığı için başvuru sırasında bu kararı YSK’ye sunmadığı dün itibarıyla, Mersin İlçe Seçim Kurulu’na bu kararı len TCK’nin 53. maddesiyle “memnu hak” kalmadığı, dolayısıyla böyle bir karar alma yetkileri bulunmadığına ilişkin kararlarından kaynaklandığı ortaya çıktı. Eski BDP Genel Başkanı Demirtaş, Meclis’in toplanıp seçim tarihinin ertelenmesi talebini yinelerken “BDP’nin seçime girmediği yerde, hiçbir partinin seçime giremeyeceğini” söyledi. ilettiği bildirildi. Hakkâri bağımsız milletvekili adayı Salih Yıldız da itiraz dilekçesini ve memnu haklarını kullanma belgesini Hakkâri İl Seçim Kurulu’na iletti. Diyarbakır’da gazetecilere adliyeden aldığı sicil kaydını gösteren Gültan Kışanak, 2007 yılında başvuru yaparken YSK’ye ilettiği belgeyle bugünkü belge arasında hiçbir fark olmadığını kaydetti. Dendi ki, ‘CMK’de böyle bir düzenleme yok, memnu hakları iade etme gibi bir yetkimiz yok.’ Biz bununla ilgili belgeleri YSK’ye başvuru dosyasına ekledik. Türkiye’de memnu hakların iadesi belgesi artık verilmiyor. Olmayan, yasalarda bulunmayan bir kararı adaylar nereden getirecekler. Alamaz isek demek ki YSK kararında direnecek ve bu, sıkıntılı durumun devam etmesi demek.” BDP’nin hukuk işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve parti avukatı Meral Daniş Beştaş, YSK’nin “memnu hakların iadesi belgesi” sunulmadı gerekçesinin gerçeği yansıtmadığını belirterek Zana ve Dicle için alınan kararı bizzat kendisinin gördüğünü ve YSK’ye de iletildiğini söyledi. Abdullah Öcalan’ın avukatlarının cuma günü İmralı’ya gitmesi bekleniyor. İmralı’ya gidecek isimler arasında DTK eşbaşkanı ve bağımsız Van adayı Aysel Tuğluk da bulunuyor. Yaşananlarla ilgili Öcalan’ın tavrının da önemli olduğu belirtiliyor. Bretton Woods 2011: Parayla Saadet Olmaz New Hampshire’ın Bretton Woods kasabasında, 1944’te ünlü Bretton Woods Konferansı’nın yapıldığı Mount Washington Oteli’nde 811 Nisan günlerinde, yaklaşık 400 ekonomist, Merkez Bankası bankacısı bir araya geldi. Katılanlar arasında, Larry Summers, Gordon Brown, Kenneth Rogoff, Robert Skidelsky, Joseph Stiglitz, Paul Volcker, Martin Wolf gibi ekonomi dünyasının yakından tanıdığı isimlerin de bulunduğu toplantıyı, George Soros’un 50 milyon dolar yatırarak kurduğu Institute for New Economic Thinking (Yeni Ekonomik Düşünce Enstitüsü) düzenlemişti. Toplantı mali krizde iflas eden neoliberalizme bir alternatif oluşturmayı amaçlıyordu. Toplantıda konuşanlar, mali piyasaların yeterince denetlenmediğinden yakınmışlar, spekülatif sermaye hareketlerinin denetlenebilmesinin yollarını, olasılıklarını ve zorluklarını konuşmuşlar, ABD Doları’nın yerini alabilecek bir uluslararası para birimi olasılığı üzerinde düşünülmüş. Avrupa hükümetlerinin kemer sıkma politikaları eleştirilmiş, yarattığı siyasi risklere değinilmiş, devlet ekonomi ilişkisi, devletin rolü, devlet müdahalesinin gerekliliği, önemi vurgulanarak ele alınmış. İlk Bretton Woods’un arkasında bir uluslararası işbirliği ortamı (siz ABD hegemonyası diye okuyunuz) varken bugün böyle bir ortamın yokluğu da vurgulanmış. Ancak bu toplantıdaki bu tartışmalarda, benim okuduklarımdan görebildiğim kadarıyla, hemen hiçbir somut öneri gündeme gelmemiş. Toplantıda dile getirilen en ilginç düşüncelerden biri, Soros’un, “Mali kriz insanların, ekonomik modellerin varsaydığı kadar rasyonel varlıklar olmadığını ortaya koydu” saptamasıymış. Yani, adam dünyanın en ünlü yatırımcılarından biri, hatta kendini Keynes, Popper düzeyinde bir düşünür olarak görüyor ama, insanların pek o kadar da rasyonel varlıklar olmadığını, ancak kavrayabilmiş. Dünyayı yeniden düzenlemeye kalkanların düşünce düzeyine bakar mısınız? Korkmamak elde değil... Özetle, toplantının amacının yeni mali krizleri önleyecek bir model üretmek olduğu düşünüldüğünde dağ fare doğurmuş. Belki de bu yüzden katılanlardan biri, “benim aklıma Karl Marx’ın, olayların tarihte birincisinde trajedi ikincisinde komedi olarak tekrarlandığına ilişkin sözleri geliyor” diyormuş. Keynes, Bretton Woods’a ilk davet edildiğinde “bu kadar insan bir araya gelirse devasa bir maymun kafesi oluşur, buradan bir şey çıkmaz” diyerek pek gelmek istememiş. Belki bu anekdotu da ikinci kez komedi olarak tekrarlanma bağlamında anabiliriz... Toplantıda başka ilginçlikler de varmış. Örneğin, İngiltere Mali Piyasaları Düzenleme Kurulu Başkanı Lord Turner konuşmasında, “Mutluluk Ekonomisi”nin siyasi kararlar açısından anlamı üzerinde durmuş. Araştırmalara göre, insanların gelirleri yıllık 20 bin doların üzerine çıkınca, artık ek gelir ve tüketim mutluluk düzeylerinde ek bir artışa yol açmıyormuş. Zengin ülkelerde insanlar haz peşinde “koşu bandı üzerindeymişçesine” bir yere gidemeden koşturup duruyorlarmış. Diğer taraftan, insanların geliri artınca mutluluk düzeyleri artmasa bile gelirleri düşünce, hatta işsiz kalınca mutluluk düzeyleri hızla düşüyormuş. Turner, bu bulgulardan hareketle, hükümetlerin ekonomik büyüme üzerinde değil, ekonomik istikrarı sağlamak, işsizliğin artmasını engellemek üzerinde yoğunlaşmaları gerektiğini savunuyormuş (Cassidy, New Yorker, 12.04.011) Sizi bilmem ama “dünya” çapında “ünlü” Prof. ekonomistler, 50 milyon dolarlık derneklerde toplanıp sonra “insanlar aslında rasyonel davranmaz”, “parayla saadet olmaz”, “önemli olan istikrar” filan gibi bayağılıkları marifet gibi geveleyip duruyorlar. Bu işte bir iş olmalı diye düşünürken son aylarda gözüme takılan, ama bir türlü ciddiye alasım gelmeyen bir şeyleri anımsadım. Bir süredir, liberal entelijansiya, tüm sığlığıyla, özellikle de ekonominin tam anlamıyla tepe taklak gittiği İngiltere’de kafayı mutluluk düzeyine taktı. Ekonomik ve maddi koşulların dışında mutluluk formülleri üretmeye çalışıyorlar: Daha fazla arkadaş edinin, birbirinize daha sık sarılın filan gibi, insanın midesini kaldıran cıvıklıklar... Mutluluk İçin Eylem başlıklı bir kampanya bile var... Kapitalizm, krizini öteleyecek tüketim düzeyini koruyabilmek için temel gereksinimleri karşılanmış insanlara, malları haz ve statü nesnesi olarak satmaya, imajlarla insanları mal manyağı yapmaya, bu tüketim hummasını da krediyle desteklemeye dayanan bir model üretmişti. Bu model bitti. İnsanlar öğretilmiş mutlulukları taşıyan yapı çözülmeye başlayınca da bir kaybetme duygusuyla melankoliye kapılmaya başladılar... Belli ki durum göründüğünden daha vahim. ‘Mahkeme vermiyor’ YSK kaynaklarından akşam saatlerinde gelen “Memnu hakların iadesine ilişkin belgeyi geti renler seçimlere girebilir” açıklamasını değerlendiren Demirtaş, şöyle konuştu: “YSK’nin kendi kararını gözden geçirme niyeti önemlidir. Önemsiz bir gelişme değil ama şunun anlaşılması lazım; veto edilen arkadaşlarımızdan biri hariç hiçbirinin hukuki sıkıntısı yok. Türkiye’de memnu hakların iadesi müessesesi yeni kanunla artık yok. Aday arkadaşlarımız memnu hakların iadesi kararını almak için mahkemeye başvuracaklar. Fakat 1 ay önce Zana ile Dicle mahkemeye başvurdu. Dağ fare doğurmuş Fotoğraflar: VEDAT ARIK / AA BDP önlemini almış BDP’nin her olasılığa karşı tedbirini aldığı anlaşıldı. Leyla Zana ve Hatip Dicle’nin yerine, bağımsız adaylık başvuruları YSK tarafından da onaylanan BDP Diyarbakır il örgütünün saymanıyken adaylık için istifa eden Aldulhaluk Katar ile Diyarbakır Barosu’na kayıtlı avukat Abdulkadir Güleç’in, BDP tarafından desteklenecek yeni adaylar olduğu belirtildi. Selahattin Demirtaş, KCKTM davasını izlemek üzere geldiği adliye binası önünde yaptığı açıklamada, “Birileri adım adım Türkiye’yi savaşa sürüklemek istiyor. Birileri, derin devlet de değil, Ankara’da yurtdışı bağlantılarıyla birlikte Türkiye’yi adım adım yeniden bir savaşa sürüklemenin hesaplarını yapıyor. (...) Barışa karşı kurulmuş bir komplodur. Herkes sesini yükseltmelidir. AKP hükümeti bu olanların tek siyasi sorumlusudur. Demokrasiden dem vurup 9 yıldır kendi rantını düşünen başaktördür. Darbelerle hesaplaşıyoruz diyerek en büyük darbeci hale gelmiştir” diye konuştu. Birçok merkez savaş alanı gibi Haber Merkezi YSK’nin BDP tarafından desteklenen 7 bağımsız adayın seçimlere katılmasını veto kararı sonrasında bölgede tansiyon bir anda yükseldi. YSK’nin kararını Diyarbakır, Van, Mersin ve stanbul’da veto eden gruplar polisle çatıştı, molotofkokteyli attı. Yüzlerce kişi gözaltına alındı. YSK’nin veto kararının açıklanmasının ardından Diyarbakır BDP l Binası önünde toplanan grup AKP il binasına doğru yürüyüşe geçmek istedi. Gösteriye izin vermeyen polis göstericileri dağıtmak için gaz bombası ve basınçlı su kullandı. KCK davasının görüldüğü Diyarbakır Adliyesi önünde de toplanan gruplar molotofkokteyli ve taşlarla polise saldırdı. Polis yüzlerce gaz bombası atarak göstericilere müdahale etti. Diyarbakır’daki izinsiz gösteriler sırasında 100 kişi gözaltına alındı, 15’i polis yaklaşık 30 kişi hafif şekilde yaralandı. Van’da eylemcilere polis mü NAMAZ KAÇ REKAT? Van’da, göstericilerin Hz. Ömer Camisi’ne saklandığı bilgisine ulaşan polis, camiden çıkan kişilerin kıyafetlerini ve ellerini kontrol etti. Şüpheli gördüğü kişilere öğle namazının kaç rekat olduğunu sordu. Yanlış cevap veren ve kıyafetlerinden, ellerindeki izlerden olaylara karıştığı belirlenen 10 kişi gözaltına alındı. dahale etti. Müdahale sırasında polis Van Bağımsız Milletvekili Adayı Aysel Tuğluk ve Van Belediye Başkanı Bekir Kaya’yı da darp etti. Van’daki olaylarda ise 12’si polis 20 kişi yaralandı, 102 gösterici gözaltına alındı. stanbul’da Taksim Meydanı’nda toplanan bir grup da Abdullah Öcalan lehine sloganlar atarak, yaklaşık bir buçuk saat oturma eylemi yaptı. Eylemin ardından grubun bazı üyeleri çeşitli iş merkezleri, otobüs durakları ve araçlara taş ve molo ‘Parayla saadet olmaz’mış tof attı. Polis eylemcileri tezyikli su ve gazla dağıtmaya çalışırken ortalık savaş alanına döndü. Aksaray’a yürüyüşe geçen göstericiler Saraçhane altgeçidinde karşı yönde seyreden CHP seçim minibüsüne de taşlarla saldırdı. Grup Aksaray’daki “sivil itaatsizlik” çadırında oturma eylemi yaptı. Burada gruptan bir kişi meydanda bir direğe tırmanarak Türk bayrağını indirdi. Birkaç dakika sonra bayrak tekrar yerine çekildi. stanbul’da 44 kişi gözaltına alındı. YSK oybirliğiyle aldığı adaylık iptaline ilişkin kararın gerekçesini açıkladı ‘ tirazlar değerlendirilecek’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), aralarında Leyla Zana, Hatip Dicle, Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel’in de bulunduğu 12 kişinin milletvekilliği adaylıklarının iptaline ilişkin oybirliğiyle aldığı gerekçe belli oldu. YSK, iptal kararını, Dicle ve Zana’nın 2008’de, Kışanak’ın 1992 yılından, Ertuğrul Kürkçü’nün ise, 1975’ten kalma hapis cezasıyla ilgili memnu haklarının iadesine ilişkin bir karar iletmedikleri gerekçesine dayandırdı. Kurul yetkilileri, belgelerin tamamlanması durumunda aday olunabileceğini belirtirken YSK Başkanı Ali Em akşam saatlerinde yaptığı açıklamada “Bunları değerlendireceğiz. Yasadan doğan itiraz süresi var” dedi. YSK’nin ilgili il seçim kurullarına gönderdiği kararda, 12 Haziran’da yapılacak seçimde bağımsız adayların başvurularında dilekçelerine eklemeleri gereken belgeler ve yerine getirmeleri gereken konuların YSK genelgesiyle açıklandığı belirtildi. Kararda, Dicle ve Zana’nın, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 9 Mart 2007 tarihli ilamları ile “silahlı örgüte üye olma” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırıldıkları bildirildi. Siirt seçim YSK; iptal kararını, memnu haklarının iadesine ilişkin bir karar iletmedikleri gerekçesine dayandırdı. çevresinden Kışanak’ın (Özer), İzmir DGM’nin 18 Şubat 1992 tarihli ilamı ile “hükümet emrine karşı gelmek” suçundan 1 yıl 4 ay 15 gün hapis ve 55 bin lira ağır para cezasıyla cezalandırıldığının belirlendiği ifade edildi. Sebahat Tuncel’in 1 yıl 6 ay hapis ve 91 TL adli para cezasıyla cezalandırıldığını, kararın 3 Temmuz 2007’de kesinleştiğinin ve bu tarihten itibaren başlayan deneme süresinin henüz bitmediğinin anlaşıldığı kaydedildi. Kararda, anayasa ve yasa uyarınca, bu kişilerin adaylık koşullarını taşımadıklarından bağımsız milletvekili adaylıklarının iptaline oybirliğiyle karar verildiği bildirildi. Kararda, Mersin seçim çevresinden Ertuğrul Kürkçü’nün İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 3 Numaralı Askeri Mahkemesi’nin 8 Nisan 1975 tarihli ilamıyla “devlet kuvvetleri aleyhine işlenen suçları” içeren 146/1 ve 1803 sa ‘Yeni baraj’ BDP, ESP, EHP, EMEP, Sosyalist Parti, SDP, Sosyalist Gelecek, 78’liler Girişimi ve HD Ankara Şubesi, YSK’nin bağımsız adaylar ile ilgili kararını YSK önünde protesto etti. ESP Ankara l Başkanı Fadime Çelebi, “Yüzde 10 seçim barajı ile yetinmeyen devlet, bağımsız adaylık başvurularını 7 bin 734 liraya çıkardı. Ezilenler bu barajları dayanışma ile aşmanın yollarını buldu. Ancak devlet şimdi YSK barajını buldu” dedi. Gruptan bazı kişiler, eylemi görüntülemek isteyen iki polise taş attı ve sopayla vurdu. Hafif yaralanan polisler, meslektaşlarının yardımıyla gruptan uzaklaştırıldı. (Fotoğraf: AA) yılı Af Kanunu uyarınca 30 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırıldığının belirlendiği ifade edildi. YSK’nin oybirliğiyle aldığı kararda, Mehmet Hatip Dicle, Gültan Kışanak, Leyla Zana, Ertuğrul Kürkçü ile İsa Gürbüz, Çiçek Otlu, Mehmet Salih Yıldız, Nezir Sincar, Harun Özcan ve Abdullah Kızılay’ın “seçilmeye engel mahkumiyetleri olduğu ve başvuru tarihi itibarıyla memnu haklarının iadesine ilişkin bir karar ibraz etmediklerinden adaylıklarının iptal edildiği” bildirildi. Em: Veto değil, iptal YSK kaynaklarının adaylıkları iptal edilen kişilerin eksik belgelerini tamamlamaları durumunda seçime girebileceklerini açıklamalarının ardından, dün akşam saatlerinde Ali Em, bir gazetecinin, belgelerin tamamlanması durumunda yeniden aday olabilme konusu ile ilgili olarak “Bunları değerlendireceğiz. Bağımsız adayların itirazları olur mu, olmaz mı bütün bunları değerlendireceğiz” yanıtını verdi. Bir soru üzerine Em, “Kararımız veto değil iptal kararı, siyasi bir karar vermedik. Gerekçelerimizde hepsi var. YSK bağımsız bir kurum” şeklinde konuştu. Karar ihbar üzerine alınmış İstanbul Haber Servisi YSK’nin, 12 adayın adaylıklarını iptal kararının İstanbul’da yaşayan bir kişinin ihbarı üzerine yapılan inceleme sonucunda aldığı ortaya çıktı. Leyla Zana ve Hatip Dicle’nin avukatı Cabbar Leygara, İstanbul’da yaşayan bir kişinin YSK’ye BDP’nin desteklediği adayların daha önce mahkumiyetleri bulunduğunu ve aday olamayacaklarını ileri sürerek haklarında inceleme yapılmasını içinde dilekçe ile başvuruda bulunduğu, YSK’nin de başvuru üzerine BDP adayları üzerinde inceleme yaptığını öğrendiklerini söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle