25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 2 MART 2011 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Eski başbakanlardan SP Genel Başkanı’nın cenaze törenine yüz binlerce kişi katıldı Erbakan uğurlandı Türk siyasi yaşamının önemli aktörlerinden eski başbakanlardan, Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan (85) dün on binlerce kişinin katıldığı cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı. Necmettin Erbakan için 3 bin camide sela okutuldu. TARKAN TEMUR C HAN ORUÇOĞLU Orwell 2011 Kitaplar hep yerinde durur. Siz değişirsiniz. Çevreniz, içinde yaşadığınız dünya değişir. Kitabı yazıp bitiren, harflerin, kelimelerin, cümlelerin içine kendi görüşlerini açık seçik yerleştiren yazar çekip gitmiştir ve artık kendisine ait olmayan o kitap başka anlamlar, başka okumalar için değişimin içinde hep yeniden yazılıyor gibi olur. George Orwell’in ‘Bin Dokuz Yüz Seksen Dört’ü bu türün en parlak örneklerinden birisidir. Sevgili kardeşim Celal Üster pırıl pırıl çevirisini bana ince bir espriyle, “Şubat 1984, pardon 2011” notuyla imzalayıp verdi. Can Yayınları da tam zamanında yayımladı bana sorarsanız bu kitabı. Büyük Birader’in her köşeden bizi izlediği, “teleekran”ların hem dinlediği hem dinlettiği zamanlarda değil miyiz? Her şeyin tersine çevrildiği kavramların altüst edildiği zamanlardayız, pek şaşkınız. Ne yapacağımızı, olayları nasıl yorumlayacağımızı bilemiyoruz. Pusulayı yitirmişiz. Nerede unuttuk hiç mi hiç hatırlamıyoruz. Bazen yüreğimizde bir kıpırtı bize bir şeyler söyler gibidir, bir ses bize unuttuğumuz zamanlardan bir şeyler anlatıyor, ama ne anlatıyor bilmiyoruz. Kuzey Afrika’yı boydan boya saran isyan dalgası hepimize “işte, sonunda, nihayet, gördünüz mü, biz unuttuk ama halklar unutmamış, diktatörler bir bir yıkılıyor” umudunu vermedi mi? Verdi. Ama pusulayı yitirmişiz ya, geri çekilip olup bitene serinkanlılıkla, içinde boğulmadan bakmayı da unutmuşuz. Diktatörler yerlerini yenilerine bırakırken, halkların haklı isyanlarının gözümüzün önünde nasıl harcanıp gittiğine pek dikkat etmemişiz. Hâlâ da o devrim romantizminin içinde yüreğimiz “sevinçli bir telaş içindedir”. Peki durumu kavrayabildik mi? Hayır, henüz değil. Şimdilik halkların haklı isyanlarının belki devrime evrilebileceğini ve isyanları kendi kurgularına göre yönlendirmeye çoktan başlamış emperyalistlerin bu kez başaramayabileceğini düşünüyoruz. Böyle bir ihtimal var mı? Şimdilik yok. George Orwell’in Büyük Birader’i tüm ağırlığıyla üzerimize çökmüş gibidir. Teleekranlar dünyanın bütün Winston’larını, yani bizleri yeni düzenin sloganlarına alıştırıyor. Tersine çevrilmiş kavramlar beynimizin içinde dönüp duruyor. Ve işte, karşınızda emperyalizmin desteklediği devrimler! Burada birbiriyle kapışan emperyalist güçlerin zaafları yok, devrimci güçlerin yararlanabileceği fırsatlar söz konusu değil. Gelişmeler 1 milyon insanı canından ederek Irak’a “demokrasi” götürenlerin kurgusuna dönüşüyor. Şimdi de Kuzey Afrika’ya “demokrasi” götürüyorlar. Yine halkların diktatörlere karşı uyanışını, haklı isyanını kullanıyorlar. Diktatör gidiyor yerine bir başkası, emperyalizmin Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Planı’na uygun birileri geliyor. Peki hiç mi umut yok. Vardır. Bazen hesaplar tutmayabilir. İsyanlar, emperyalistlerin kurguları ne kadar mükemmel olursa olsun istedikleri gibi sonuçlanmayabilir. İsyancılar kavramları ters yüz edenlerle kapışmayı göze alabilirlerse, kendilerini Büyük Birader’e boyun eğmeye çağıran düşünce polislerini, O’Brien’leri, Charrington’ları açığa çıkartabilir, onlara karşı durabilirlerse, değişen dünyanın içinde yoksullukta cisimleşen ve genişleyen sınıfın pusulasını bulup yeniden kullanabilirlerse, işler tersine dönebilir. Bu zayıf bir ihtimaldir, ama ihtimaldir. İhtimaller iyidir. Devrimler ihtimallerin, rastlantıların içinde gizlenmiştir her zaman. Necmettin Erbakan dün sabah Ankara’da Hacı Bayramı Veli Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra stanbul’a getirilerek Fatih Camisi’nde kılınan öğle namazının ardından Merkez Efendi’de aile mezarlığında toprağa verildi. kadaşları ve eski milletvekilleri de aynı uçakla İstanbul’a geldi. Fatih Erbakan törende yaptığı konuşmada, babası Erbakan’ın amacının “ slam birliği kurmak” olduğunu söyledi. Cenaze töreninde kalabalık, “ şte ordu işte komutan”, “Hocamız şehit, biz de şahidiz” sloganları attı, “Hocam izindeyiz” yazılı pankartlar taşındı. Necmettin Erbakan’ın cenazesi devletin zirvesini İstanbul’da Fatih Camisi’nde bir araya getirdi. Erbakan’ın cenazesi, Anadolujet’ten kiralanan özel uçakla dün saat 09.10’da İstanbul’a getirildi. Cenaze, uçaktan inen yol cular ve Erbakan’ın aile fertleri tarafından tekbirler eşliğinde cenaze arabasına taşındı. Cenaze daha sonra Fatih Camisi’ne götürülmek üzere Atatürk Havalimanı A Kapısı’ndan çıkartıldı. Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, kızları Zeynep Baykoç ve Elif Erbakan Altınöz, damatları Mehmet Altınöz, Faruk Baykoç, yakın çalışma ar tobüslerle getirildiler Atatürk Havalimanı’ndan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü’ne ait cenaze nakil aracına konulan Erbakan’ın cenazesi, küçük bir konvoy eşliğinde trafiğe kapatılan sahil yolu güzergâhından Fatih Camisi’ne getirildi. Bu arada çeşitli kentlerden otobüslerle binlerce yurttaşın cenazeye getirilmesi dikkat çekti. Fatih Camisi’ne ulaştırılan Erbakan’ın naaşı, izdiham nedeniyle bir süre cenaze nakil aracında O bekletildikten sonra gerekli düzenin sağlanması üzerine araçtan çıkartılarak omuzlara alındı. Erbakan’ın naaşının 10.10’da camiye getirilmesiyle protokol girişinde de izdiham yaşandı. Erbakan’ın cenazesine dokunmak isteyen yurttaşlar ile cenaze görevlileri arasında sık sık arbede yaşandı. Sela verilirken kalabalığı uyaran bir görevli, slogan atılmaması uyarısında bulundu. Erbakan’ın kızı Elif Erbakan Altınöz, eşi Mehmet Altınöz’le, kızı Zeynep Erbakan Baykoç eşi Faruk Baykoç’la, oğlu Fatih Erbakan da eşi Beyza Erbakan ile birlikte musalla taşına konulan cenazenin başında bekledi. Cenazenin Merkez Efendi Aile Mezarlığı’na götürülüşü sırasında bazı vatandaşlar namazlarını kubbelerin etrafında kıldı. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR, AP, AFP, Reuters, AA) Gül ve Erdoğan birlikte saf tuttu SP Genel Başkanvekili Mustafa Kamalak da partisi adına taziyeleri kabul etti. Cenaze töreninde, 2003 yılındaki Kuranıkerim’i Güzel Okuma Yarışması’nda birinci olan Ahmet Karalı, Kuran okudu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da saf tuttuğu cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez kıldırdı. Görmez, Erbakan için cemaatten helallik istedi, ardından Fatiha suresi okundu. sı Necmettin Erbakan’ın amacının “İslam birliği kurmak” olduğunu söyleyen Fatih Erbakan “Bizler ailesi olarak şahidiz ki kendisi hem Türkiye’deki, hem tüm dünyadaki Müslümanlara İslamın sadece namaz kılmaktan, oruç tutmaktan ve hacca gitmekten ibaret olmadığını, İslamın bütün bunlarla birlikte asıl olarak Allah yolunda cihat etmek olduğunu ve tüm insanlığın saadeti, İslam birliğini kurmak için çalışmak olduğunu bizlere ve tüm dünya Müslümanlarına öğretti. Kendisi de son nefesine kadar bu uğurda canıyla ve malıyla mücadele etti” dedi. slam Birliği Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan törende kısa bir konuşma yaptı. Baba Yüz binler yürüdü Oğlu Fatih Erbakan’ın konuşmasının ardından Necmettin Erbakan’ın cenazesi, on binlerce seveninin arasında Fatih Camisi’nden Merkez Efendi Mezarlığı’na doğru yola çıkarıldı. Başbakan Erdoğan’ın da omuz verdiği Erbakan’ın cenazesi, yoğun kalabalık nedeni ile güçlükle cenaze aracına konulabildi. Tekbir sesleri eşliğinde uğurlanan Erbakan’ın cenaze aracı yoğun kalabalık nedeniyle güçlükle ilerleyebildi. Cenaze öncelikle Erbakan’ın babasının evi önünden geçirilerek, “helallik” alındı. Cenaze kortejiyle yürüyen ve cenaze aracına yetişerek Erbakan’ın naaşına dokunmak isteyen on binlerce kişi izdihama neden oldu. Korteje katılanlar, “İşte ordu işte komutan”, “Hocamız şehit, biz de şahidiz” sloganları attı, “Hocam izindeyiz” ve “Türkiye Müslümanları sana çok şey borçlu, hakkını helal et” yazılı pankartlar taşıdı. “Mücahit Erbakan” yazılı atkı takan vatandaşlar, Erbakan’ın fotoğraflarını taşıdı. Erbakan’ın cenazesi Fevzi Paşa Caddesi, Akdeniz Caddesi, Vatan Caddesi ve Topkapı üzerinden Zeytinburnu Merkez Efendi Mezarlığı’na götürülerek defnedildi. AA Meclis’te saygı duruşu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul’da toprağa verilen SP Genel Başkanı Necmettin Erbakan için TBMM Genel Kurulu’nda “özel oturum” yapıldı ve saygı duruşunda bulunuldu. TBMM Genel Kurulu’nda hükümet adına Devlet Bakanı Mehmet Aydın’ın Erbakan’ın ölümü nedeniyle yaptığı konuşmada, “Onun çabaları sonucu Anadolu’nun muhafazakâr, mütedeyyin ahalisinin çok önemli bir kesimi siyaseti daha ciddiye almakta ve siyasete katılım konusunda daha canlı hale gelmiş, bu sivil siyasete hem genişlik hem de derinlik kazandırmıştır” dedi. Aydın’ın ardından BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, CHP İstanbul Milletvekili Ali Topuz ve AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç birer konuşma yaptı. Türk Silahlı Kuvvetleri çelenk gönderdi. Cenazeye katılanlar pankart açtılar. Cenazeye katılanlar gözyaşları içinde Erbakan’ı son yolculuğuna uğurladılar. Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, Fatih Camisi’nde yaptığı konuşmada babasının amacının slam birliğini kurmak olduğunu söyledi. SP il binalarında Erbakan için Kuran okundu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle