18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 2 MART 2011 ÇARŞAMBA 14 EKONOMİ Vergide nceleme Objektif Olmalı eride bıraktığımız iki yıl içerisinde vergi incelemeleri üzerindeki siyaset etkisi ve incelemelerin siyasi gerekçelerle yapılması sıkça tartışma konusu oldu. Bu çerçevede, özellikle bir medya grubu üzerinde yoğun olarak gerçekleştirilen vergi incelemeleri oldukça fazla gündeme geldi ve eleştirildi. Son günlerde, Danıştay tarafından verilen kararlarda tartışılan bu inceleme raporlarının hatalı olduğunun saptandığı gözlemlendi. Süreçte, vergi incelemeleri üzerindeki siyasi etkinin azaltılması yönünde gerekli düzenlemelerin yapılması ve bu iradenin ortaya konması gerektiği geniş kesimler tarafından ifade edildi. Ancak, geçen yaz aylarında çıkarılan 6009 sayılı Kanun ile ne yazık ki siyasi iradenin vergi incelemeleri üzerindeki etkisini arttıracak düzenlemelerin altyapısı oluşturuldu. Geçen aylarda çıkarılan yönetmelikler ile bu etkiyi yazılı metinler üzerinde daha da sağlamlaştıran düzenlemeler yapıldı. Yapılan bu düzenlemeleri şu şekilde özetleyebiliriz: Çevreci, ucuz ve kalıcı... Sabancı Üniversitesi’nden iki bilim insanının geliştirdiği nano antibakteriyel hijyen malzemesi ‘Antimic’i şimdiden 20 şirket kendi üretiminde kullanmak istiyor Uluslararası patent başvurusu yapılan ve ‘Antimic’ adı verilen ürünü diğerlerinden ayıran en önemli özellik insan sağlığını tehlikeye sokacak ağır metal ve toksik kimyasallar içermeyen, su bazlı ve uygulandığı yüzeyde kalıcılığı olan antimikrobiyal bir madde olması. abancı Üniversitesi’nde iki öğretim üyesi, öğrencilerden oluşan bir ekiple birlikte 5 yıl üzerinde çalışarak nano antibakteriyel hijyen malzemesi geliştirdi. Uluslararası patent başvurusu yapılan ve Antimic adı verilen ürünü diğerlerinden ayıran en önemli özellik insan sağlığını tehlikeye sokacak ağır metal ve toksik kimyasallar içermeyen, su bazlı ve uygulandığı yüzeyde kalıcılığı olan antimikrobiyal bir madde olması. Su bazlı olduğu için maliyeti de diğer ürünlerden çok daha düşük olan Antimic’in 7 ürün çeşidi ile satışa sunulacağı belirtildi. Yeni teknolojinin yaratıcıları SÜ Mühendislik ve Doğa bilimleri Fabünyesinde kurulan teknoloji ticarileştirme ve transfer şirketi İnovent. İnovent Genel Müdürü Serhat Görgün de toplantıda yaptığı konuşmada ürünü 3 alanda ticarileştirdiklerini söyledi. Görgün, “Bunlardan biri tüketiciye doğrudan ulaşan raf ürünleri. Antimic’den üretilen banyo, mutfak ve yüzey temizleyicileri, ıslak mendiller... İkinci alan temizlik sektörü, hastane, okul ve benzeri kurumlara bayiler aracılığı ile verilecek olan ticari ürünler. Üçüncü alan ise ürününe antibakteriyel özellik kazandırmak isteyen üreticiler. Onlara da ara malı olarak Antimic’i ulaştırmış olacağız. Şu ana kadar 20 şirketten teklif geldi. Bunlar Türkiye’nin en büyük 500 firması arasında” dedi. Antimic’i satışa sunacak şirketin adı ise Nanotego. İnovent’in bu şirkette üçte bir hissesi bulunuyor. Diğer hisseler ise buluşu yapan iki bilim insanına ve 2 öğrencisine ait. Şirketin Genel müdürü Burak Kunday ise Antimic’in Tuzla’da iş ortakları Ekokim şirketinde üretileceğini belirtti. G 2 Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu oluşturuldu 6009 sayılı yasada vergi inceleme elemanları tarafından düzenlenen raporların, işleme konulmadan önce, en az 3 kişiden oluşturulacak rapor değerlendirme komisyonu tarafından vergi kanunları ile bunlara ilişkin kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ, sirküler ve özelgelere uygunluğu yönünden değerlendirileceği ifade edilmektedir. İncelemeyi yapanla bu komisyon arasında uyuşmazlık oluşması ya da Maliye Bakanlığı’nca belirlenen tutarları aşan tarhiyat önerisi içeren vergi inceleme raporları Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu tarafından değerlendirilecektir. Nihai olarak bu komisyonun görüşü doğrultusunda rapor oluşturulacaktır. Burada ne sorun var diye düşünülebilir. Buradaki sorun bu komisyon üyelerinin atanma şeklinden kaynaklanmaktadır. Çünkü bu üyeler bakan tarafından belirlenmektedir. Bu durum da bizlere inceleme birimleri üzerinde siyasi otoritenin arttığını açık olarak göstermektedir. Tersten okursak; özellikle yüksek tutarlı tarhiyat önerisi içeren vergi inceleme raporlarının, üyeleri bakan tarafından atanan bir komisyon tarafından değerlendirilmeye tabi tutulması, vergi inceleme elemanlarının yaptıkları tespitlerin siyasi gerekçelerle ortadan kaldırılabileceği anlamına da gelmektedir. Özerk vergi idaresi, özerk birimlerce yürütülen vergi incelemeleri tartışmaları bir taraftan yürütüledursun Maliye Bakanlığı’nın ve dolayısıyla siyasetin vergi incelemeleri üzerindeki etkisi gün geçtikçe artmaktadır. Modern vergi sistemlerinin temeli modern vergi incelemelerine dayanır. Öznel kriterlerle yürütülen vergi incelemeleri ülkemiz vergi sisteminin modernleşmesinin önündeki en önemli engellerden biridir. S 1 Vergi nceleme ve Denetim Koordinasyon Kurulu oluşturuldu Çok başlı vergi inceleme yapısı bulunan ülkemizde bir koordinasyon kurulu oluşturulması zorunluluktu. Ancak, bu kurulun başkanlık görevinin Maliye Bakanı’na verilmesi vergi incelemeleri üzerindeki siyasi etkinin artacağı anlamına gelmektedir. Çünkü bu Kurul’un görevleri arasında “incelemeye tabi tutulacak sektörler, konular ile mükellefleri tespit etmek, inceleme ve denetim birimlerinin uygulayacakları yıllık planı hazırlamak” vardır. Umarım incelenecek mükellefleri belirlerken Maliye Bakanımız objektif kriterleri göz önünde bulundurur. kültesi’nde malzeme mühendisleri Prof. Dr. Yusuf Menceloğlu ve Yard. Doç. Dr. Alpay Taralp. Kanada’da doğup büyüyen Ottowa Üniversitesi’nde kimya ve biyokimya okuyan ve 10 yıldan beri de SÜ’de çalışan Taralp, yeni ürünün tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında bir insanın bir günde ortalama 250 bin bakteri ile temas ettiğini anlatarak “İstanbul’un ne kadar mikroplu olduğunu öğrenmek istedik ve bir çalışma yaptık. Ardından, örneğin kapı kolunda saptadığımız ortalama 1157 bakteri sayısını ürettiğimiz Antimic ile 155’e düşürdük. Cep telefonunda 440 olan bakteri sayısı ise 12’lere indi...” dedi. 3 alanda ticarileştirildi Bilim insanları tarafından geliştirilen malzemenin ticari ürüne dönüştürülmesinde ise devreye giren şirket yine Sabancı Üniversitesi 1000 kadın ortaklı, bağımsız dergi ‘Rengârenk Kırmızı’ Gazeteci Seda Kaya Güler aynı zamanda cesur bir girişimci. Geçen yıl Goldman Sachs’ın Özyeğin Üniversitesi ile birlikte yürüttüğü 10.000 Kadın Girişimci Sertifika Programı’na katıldı ve ilk dönem mezunlarından oldu. Ardından projesini gerçekleştirmeye koyuldu. Kendini “10’lu yaşlarda gazeteci olmaya karar verdim. 20’li yaşlarda gazetecilik yüksekokulunu bitirdim. 30’lu yaşlarda Duygu Asena’nın Kadınca dergisi ile medyaya girdim. 40’lı yaşlarda 800 bin tirajlı Melodi’yi, 100 bin satan Sofra’yı, ilklere imza atan Gelin, Mimoza ve Bebeğim dergilerini çıkardım. Şimdi sırada kendi işim var...” diye tanımlıyor. Seda’nın yeni işi küçük ekibiyle birlikte yeni çıkartmaya başladığı bir kadın dergisi ‘Rengârenk Kırmızı’. Güler’in sermaye oluşturmak için izlediği yol da hayli ilginç. Dergi kamuoyuna KAGİDER’in çalışmalarını yürüttüğü Kadın Gelişim Merkezi Biz.’de bir basın toplantısı ile tanıtıldı. Seda Güler, “Kadın dayanışmasının özel bir yansımasını sunan Rengârenk Kırmızı’nın yayınlanması için Kırmızı Süreli Yayınlar adı altında bir AŞ kurduk. Şirkete 1000 kadın 1000’er lira vererek ortak olacak. Şimdiye kadar aralarında TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, TÜSİAD Çalışma Grubu Başkanı Nur Ger, KAGİDER’in Kurucu Başkanı Meltem Kurtsan, eski başkanı Gülseren Onanç’ın yanı sıra iş, akademi, yazar ve gazetecilik yaşamında önemli yerlere gelmiş 300’den fazla kadın dostumuz ortak oldu bile” derken derginin ilkelerini, “Kimseye tepeden bakmayacak, anlamaya çalışacak ve her kesime eşit mesafede duracak. Üslubu kadınca olacak. Sorunlara kadın bakış açısıyla yaklaşacak” diye tanımlıyor. Gurbetçi işçiler isteğe bağlı SSK’li sayılacak Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurtdışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4/a bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50’nci maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile diğer şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz. Torba kanun öncesi bu durumdaki işçilerin isteğe bağlı sigorta primleri 4/b yani BağKur kapsamında sayılmakta iken torba kanunla yapılan bu kapsamda yurtdışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri 4/a bendi kapsamında sigortalılık sayılacak. KAG DER Başkanı Dilek Bil, KAG DER’in Seda Güler’e gazetecilikten girişimciliğe giden yolda mentorluk ve kuluçka desteği verdiğini söyledi. BULGAR STAN DOĞUMLUYUM, TÜRK YE’DE NE ZAMAN EMEKL OLURUM? 20.06.1956 Bulgaristan doğumluyum. İşe giriş tarihim 1 Kasım 1992. Yaştan ne zaman emekli olabilirim? Mehmet Mutlu 15 yıl, 3600 gün ve 55 yaşla 24.5.201123.5.2014 tarihi aralığında emekli olabilirsiniz. 3600 gün sayısını tamamlamanız halinde ayrıca 59 yaşınızda da emeklilik hakkınız vardır. Bulgaristan borçlanması ile gün sayınızı tamamlamanız mümkündür. Bunun için SGK müdürlüğüne başvurup Bulgaristan borçlanması hakkında bilgi alabilirsiniz. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. Muhasebeciler mesleki sorunlarına destek istedi Ekonomi Servisi İstanbullu muhasebeci, mali müşavirler 1 Mart Muhasebe Günü nedeniyle Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda düzenlenen törende yakalarına siyah kurdeleler takarak mesleki sorunlarına dikkat çekti. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, buruk bir kutlama içinde olduklarını belirterek meslekte ciddi sorun yaşandığını ifade etti ve Maliye ve bürokrasisini, katkı vermeye çağırdı. Arıkan, şöyle devam etti: “Muhasebe, finansal raporlama ve denetim gibi ekonomide önemli bir görevi yerine getiren meslek mensupları olarak, isteklerimiz çok basit ve yalındır. ‘Kamu alacaklarının yapılandırılması ve matrah arttırımı’ sonuçlarının önemsendiği bir süreçte, meslek mensuplarımızın katkısı önemsenmelidir.” Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Mehmet Koç da açıklamasında “Maliyenin angaryalarını yapma hamallığı istemiyoruz. Kariyerimize uygun daha iyi koşullarda çalışmak ve yaşamak istiyoruz” dedi. Beş yıldır Meclis’te bekleyen Türk Ticaret Kanunu ve üç yıl bekleyen borçlar kanunu tasarıları başta ana muhalefet CHP olmak üzere tüm partilerin uzlaşısı ile yasalaştı... 1 Temmuz 2012 yılında yürürlüğe girecek olan Yeni Ticaret Yasası 1535 maddeden, Türk Borçlar Kanunu ise 649 maddeden oluşmakta. Yasa birçok konuda yenilikler getiriyor. Örneğin anonim şirket (AŞ) kurabilmek için artık beş kişiye ihtiyaç duyulmayacak. Limitet şirket kurmak için de tek kişi yeterli olacak. Ticari sicil elektronik ortamda kayıt altına alınıyor. Şirketler, yönetim ve denetim kurulu toplantılarını sanal ortamda yapabilecekler. Anonim şirketlerde denetim yapılıp ilgililer yeterince bilgilendirilemiyordu. Yasayla bunun yerine ‘bağımsız dış denetim’ getirildi. Yasada, yeni Türk Ticaret Kanunu yürürlüğe girmeden önce kurulmuş olsalar bile ticari ilişkilerden kaynaklanan itilaflar yönünden yeni kanun hükümlerinin uygulanması öngörülüyor. Yasayla anonim ve limitet şirketlerle sermayesi paylara bölünmüş anonim şirkette komandite ortaklar, yeni yasayla web sayfası yapmak zorundalar. Zorunluluk getiren yasa maddesi aynen şöyle: MADDE 1502. – (1) Her sermaye şirketi bir web sitesi oluşturmaya ve sitenin belirli bir bölümünü, şirketin kanunen yapması gereken ilanlarına, pay sahipleri ve ortakları açısından önem taşıyan açıklamalarına, yönetim kurulu ve Ticaret Kanunu ve Web Sayfası Zorunluluğu... genel kurul toplantılarının hazırlıkları ve yapılmasıyla ilgili, ortaklara sunulması gereken belgelerin açıklanmasına, bu kurullara ilişkin davetlerin yapılmasına, oy verme, şeffaflık ve kamuyu aydınlatma yönünden zorunlu ve bilgi toplumu bağlamında yararlı görülen hizmet ve bilgilerin sunulmasına, bilgi almaya yönelik sorulara, verilen bilgiye ve benzeri diğer işlemlerle bu kanunda ve diğer kanunlarda pay sahiplerinin veya ortakların aydınlatılmasının öngörüldüğü konulara tahsis etmek zorundadır. Ayrıca, finansal tabloları, bunların dipnotları, yıllık rapor, yönetim kurulunun kurumsal yönetim ilkelerine ne oranda uyulduğuna ilişkin yıllık değerleme açıklaması, denetçinin, özel denetçinin, işlem denetçilerinin raporları ve yetkili kurul ve bakanlıkların istedikleri pay sahiplerinin ve sermaye piyasasını ilgilendiren konulara ilişkin olarak şirketin cevap ve bildirimleri ve diğer ilgili hususlar şirketin web sitesinde yayımlanır. Bu hükümdeki yükümlülüğe uymama, kanuna aykırılığın ve yönetim kurulunun görevini yerine getirmemesinin bütün sonuçlarını doğurur. Ceza hükümleri saklıdır. Finansal tabloları ile her türlü rapor üç yıl sitede kalır. Web sitesi içeriğinde olması gerekenler özetle şunlar: Şirketin kanunen yapması gereken ilanlar, pay sahipleri ve ortakları açısından önem taşıyan açıklamalar, yönetim kurulu toplantılarının yapılması ile ilgili gerekli belgelerin açıklanması, bu kurullara ilişkin davetlerin yapılması, oy verme, şeffaflık ve kamuyu aydınlatma yönünden zorunlu ve yararlı görülen hizmet ve bilgilerin sunulması, pay sahiplerinin veya ortakların aydınlatılmasının öngörüldüğü diğer konular. Finansal tablolar, bunların dipnotları, yıllık rapor, yönetim kurulunun kurumsal yönetim ilkelerine ne oranda uyulduğuna ilişkin yıllık değerleme açıklaması, denetçilerin raporları ve yetkili kurul ve bakanlıkların istedikleri pay sahiplerinin ve sermaye piyasasını ilgilendiren konulara ilişkin olarak şirketin bildirimleri olarak yer alıyor. Ticari sır niteliği taşıyan bilgiler paylaşım dışı kalacak. Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 3 ay içinde internet sitesini (web sayfası) oluşturmayan veya “bilgi toplumu’’ hizmetlerine özgülemeyen şirket yöneticilerine verilecek ceza maddesi ise şöyle: MADDE 562. l) 1502’nci maddede öngörülen web sitesini bu kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde oluşturmayan veya web sitesi mevcut ise aynı süre içinde gerekli tahsisi yapmayan anonim şirket yönetim kurulu üyeleri, limitet şirket müdürleri ve sermayesi paylara bölünmüş anonim şirkette komandite ortaklar altı aya kadar hapis ve yüz günden üç yüz güne kadar adli para cezasıyla ve aynı madde uyarınca web sitesine konulması gereken içeriği usulüne uygun bir şekilde koymayan bu bentte sayılan failler üç aya kadar hapis ve yüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılırlar. Türkiye’de yaklaşık yüz bin anonim, bir milyon da limitet şirketin olduğu varsayılıyor. TÜBİSAD Yeni Türk Ticaret Yasası’nı özetle, “Gelecekte dijital Türkiye’nin oluşturulması için çok önemli bir dönüm noktasıdır, bilişim sektörüne yeni bir hareket getirecek, bilişim ve bilgi teknolojileri sektöründe pazar en az yüzde 25 büyüyecektir” sözleriyle değerlendiriyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle