22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 14 MART 2011 PAZARTES [email protected] 12 Siz konuşun, GVZ Free Talk yazsın Sestek tarafından geliştirilerek kullanıma sunulan GVZ FreeTalk, mikrofon aracılığıyla tüm konuşmaları yazıya dökebiliyor ve bilgisayarların sesle kumanda edilebilmesini sağlıyor. GVZ FreeTalk, Türkçe kullanıma yönelik özel geliştirilmiş bir ürün olduğu için Türkçe kelimeleri tanıyor ve konuşmaların metne hatasız aktarılmasını sağlıyor. Artık insanlar yalnızca konuşarak epostalarını yazabiliyor. GVZ FreeTalk, Twitter’da da kullanılabiliyor. GVZ FreeTalk www.sestek.com.tr’den online olarak satın alınabiliyor. EKONOMİ Gözlüksüz 3 boyutlu oyun Nintendo’nun yeni taşınabilir devrimsel el konsolu 3DS, 25 Mart’ta Avrupa ile aynı zamanda Türkiye’de satışa sunuluyor. Gözlüksüz 3 boyutlu oyun oynama imkânı sunan cihaz, 3 boyutlu fotoğraf çekme, internete bağlanma gibi özellikleriyle oyunseverlerin el konsolu deneyimlerini farklılaştırıyor. Nintendo 3 boyutlu (3D) görüntü almayı sağlayan 3.53 inç boyutunda 800x240 piksel çözünürlüklü ekran bulunuyor. Üzerinde bulunan stereo kameralar, kullanıcıların 3D fotoğraf çekmesini ve 3D ekranda görüntülemesini sağlıyor. Nintendo 3DS’in Türkiye’deki beklenen satış fiyatı KDV dahil 750800 TL civarında olacak. Japonya: Hem Yıkım Hem Fırsat... Japonya’da yaşanan felaketin dünya ekonomisi üstündeki etkileri elbette büyük olacak. Küresel kriz öncesinde de durgunluk yaşayan Japonya ekonomisi daha belini doğrultmamışken bu felaketle yeni bir daralma yılı yaşayacak. Japonya’nın 2010 yılı milli geliri 5.4 trilyon dolar olarak tahmin ediliyor. Bu, dünyanın ürettiği mal ve hizmetin (74.5 trilyon dolar) yüzde 7’si demektir . Dünyanın dördüncü büyük ekonomik gücü Japonya, neredeyse ABD’nin üçte biri büyüklüğünde. Bu cesamette bir ekonominin aldığı hasarın tüm dünyada etkisi hissedilecektir. Bu etki, başlangıçta dünya ekonomisini daraltıcı yönde olacaktır. Devamında ise Japonya’nın yaralarının sarılması hem durgunluk içindeki Japonya için hem de dünya ekonomisi için göreli büyüme fırsatı yaratabilir. Böylece küresel ekonomi, ilk elde Japon felaketi ile sarsılırken, oluşan hasarın onarımına başlandığında, biraz olsun belini doğrultma fırsatını bulabilecektir. Kapitalizmin krizini aşmada bazen böyle bir “düzeltme” rolünü bir sıcak savaş üstlenirken bu kez depremtsunami felaketi mi savaşın rolünü üstlendi diye sormadan edemiyor insan… Japonya, küresel kriz patlamadan önce durgunluğa girmişti. 2000’lerin başlarında büyüme hızı yıllık yüzde 11.5 dolayına inmişti. Japonlar harcamıyor, ekonomi, ihracatı patlasa da iç talep kasılması nedeniyle yeterince büyüyemiyordu. 2007 yılında yüzde 2.4 büyüyen Japon ekonomisi 2008’i yüzde 1.2, 2009’u da yüzde 5.2 daralma ile geçirdi ve küresel krizden en olumsuz etkilenen ülkeler arasında yer aldı. 2009’daki dibe vuruşun ardından 2010’da yüzde 3 büyüdüğü tahmin edilen Japonya’da son felaket kaçınılmaz olarak 2011’de bir daralma ve dünya ekonomi hasılasında bir azalma yaratacak. 126 milyonluk nüfusu ile dünyanın en kalabalık 10. ülkesi olan Japonya’da istihdam 66 milyon dolayında. Bir sanayi devi olan Japonya’da sanayi istihdamının payı yüzde 26 ve hizmet sektörünün payı da yüzde 70. Uzun zamandır durgunluk yaşayan Japonya’da işsizlik yüzde 5. Japonya, başta petrol olmak üzere enerji ve hammadde ithalatçısı. Günde 5 milyon varil petrol ithal eden Japonya, dünyanın en büyük üçüncü ithalatçısı. Nitekim, felaket sonrası yaşanabilecek talep daralması öngörüsüyle, dünya petrol fiyatları, varili 114 dolara kadar geriledi. Ortadoğu kazanının kaynamasıyla yükselen petrol fiyatlarına fren, tsunamiden gelmiş oldu. Japonya, “merkez ülkeler” içinde Almanya ile birlikte cari fazla veren bir dev. Her yıl ortalama 150160 milyar dolar döviz fazlası var. Bunda en önemli etken ihracatı. Japonya, küresel krizden, “toksik kâğıtlara” bulaşmaktan çok, ihracatı azaldığı için etkilendi. 2008 ihracatı 2009’da yüzde 24 düştü ve 674 milyar dolara indi. 2010’da 765 milyar dolar ihracat yapan Japonlar 581 milyar dolar da ithalat yaptı ve dış ticaretleri 184 milyar dolar fazla verdi. İhracatta Çin, ABD ve komşu Asya ülkeleri, en büyük pazarları. Enerji ve hammadde ithalatçısı olan Japonya’nın daralmasının, dünya emtia fiyatlarını düşürmesi beklenebilir. İthalattaki düşüşün, Japonya’ya mal satan Çin, ABD ve petrol üreticilerini olumsuz etkilemesi muhtemel. Dünya finans kapitalinin Japonya’da 2.5 trilyon dolara yakın “dış kredi”si, 200 milyar dolar da doğrudan yabancı sermaye yatırımı, dolayısıyla riski var. Japonların dış yatırımları ise 720 milyar dolar dolayında. Yumurtaları Japon sepetinde olanların, felaketten sonra keyfi mutlaka kaçmıştır. Bunun dünya borsalarına etkisi, büyük düşüşler biçiminde başladı ve sürecek. Sigorta şirketlerinin de keyfi kaçacak. Japonya, uzun süredir yaşadığı durgunluğu aşmak için devlet harcamalarına ağırlık vermişti. 2010’da 1.6 trilyon dolarlık kamu gelirine karşılık 2.2 trilyon dolar harcama yapıldı ve bütçe açığı 600 milyar doları buldu. Açık, kamu borçlanmasını hızlandırdı. Halen kamu borç stoku, milli gelirinin yüzde 226’sına ulaşan Japonya, felaketin yaralarını sarmak için şimdi daha çok kamu harcamasına ve borçlanmaya gidecek. Türkiye’nin Japonya felaketinden etkilenmesi dolaylı olacağa benzer. Japonya’dan ithalatımız yüzde 1.6 (3.2 milyar dolar), ihracat da 270 milyon dolar (binde 2) dolayında. Yani dış ticaret, büyük hacimlerde değil. Felaketin, dünya petrol ve diğer emtia fiyatlarını düşürmesi, Türkiye gibi ülkelere yarar. Buna karşılık felaketin dünya ekonomisini başlangıçta küçültücü etkisinden Türkiye de olumsuz etkilenir. Sıcak para, Japon devlet kâğıtlarına yelken açarsa Türkiye olumsuz etkilenir. Felaketin esasta Türkiye’ye verdiği ders ise bir deprem bölgesinde nükleer santral inşa niyetinin hâlâ akılcı olup olmadığıdır. AKP iktidarı bu dersi alacak sağduyuya sizce sahip midir? KOBİ’ye yatırım yoksa büyüme de yok Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen: Bilişim pazarı için en büyük fırsat KOB ve girişimcilere yapılacak yatırım. Genç nüfusa sağlanacak bilişim olanakları da bu büyümeyi destekleyecek. de bu kadar etkin olmalarına karşın, BT yatırımları çok düşük ve bilişim hizmetlerinden çok sınırlı oranda yararlanabiliyorlar. KOBİ’lerin bilişim yatırımları içindeki payı Türkiye’de yüzde 15; Romanya’nın (yüzde 45) bile çok gerisindeyiz. KOBİ’lerin yüzde 90’ında özel olarak bilişimle görevli çalışan bile bulunmuyor” diye konuştu. Türkiye’nin GSYİH büyüklüğü itibarıyla BRIC ülkelerine yaklaşmasına karşın BT ve yazılımda arasındaki farkın giderek açıldığına işaret eden Özmen, bu konuda KOBİ’lerin büyük önem taşıdığını aktardı. Türkiye’de bilişimin milli gelire oranının çok daha düşük düzeylerde olduğunu vurgulayan Özmen, “Dünyada bu oran yüzde 3.1, Avrupa Birliği’nde yüzde 2.2 iken, Türkiye yüzde 1.1’lik bir orana sahip. Ana sektörlerdeki BT yatırımlarına baktığımızda da Türkiye’nin sektörel bazda da kat etmesi gereken önemli mesafeler olduğunu görüyoruz. Tüm bu rakamların yukarı doğru çıkması ve payların artması için KOBİ’lerin çok önemli olduğunu düşünüyoruz” açıklamasında bulundu. icrosoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, Türkiye’de bilgi teknolojileri yatırımlarının yüzde 80’inin donanıma, yüzde 20’sininse yazılıma yapıldığını belirterek yazılımın, vücudun beyni olarak düşünüldüğünde Türkiye’nin bu alanda geride olduğunu söyledi. Özmen, KOBİ’lerin toplam katma değerin yüzde 29’unu oluşturduğunu ve istihdamın da yüzde 77’sini sağladığını belirterek “KOBİ’ler ekonomi M Pazar büyümeli Özmen, Türkiye’de rekabetten söz ederken BT pazarının küçüklüğünden yakınarak “Pazarın büyümesi herkesin yararına olacak bir şey. Aynı zamanda pazarı büyütmek bizim görevimiz de. Bilişimde rekabetin yönü ve biçimi de değişti. CocaCola ve Pepsi rekabeti gibi bir rekabet yok. Artık bizim sektörde her konuda rekabet ve rakip var. Biz rekabetten memnunuz, yeter ki pazar büyüsün” görüşünü dile getirdi. Sosyal medyanın ilk adayı Facebook üzerinde ‘CHP’den milletvekili aday adaylığımı destekleyen 1000 kişi bulurum’ başlıklı grup kuran eski gazeteci Özcan Altunkaya, kısa bir süre içinde 3 bin kişiye ulaştı ve CHP milletvekili aday adaylığını yine Facebook üzerinden açıkladı. Milletvekili olmak için sadece paranın ve gücün yeterli olmadığını, çalışmanın ve proje üretmenin, kalın bir cepten daha önemli olduğunu göstermek istediğini anlatan Altunkaya, “Artık bir şeyler söyleme zamanı geldi. Sürece bir şekilde dahil olmak gerekiyor. Çevremde yüzlerce, binlerce insan ülke sorunları için kafa yoruyor, çözüm üretiyor. Ancak insanlar bu çözümlerini hayata geçirmekten çekiniyorlar. Nasıl olsa, bizi kimse umursamaz, nasıl olsa TBMM kapısı bize kapalı diyerek sürece katılmıyor. Ben bunu denemek istiyorum” dedi. 1977 Artvin doğumlu olan Altunkaya, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. nternet sansürü A HM’de Yasadışı olduğuna Sites’ın kapatılması ve hükmedilen içeriğin Yaman Akdeniz bulunduğu sayfaların tarafından last.fm’in engellenmesi yerine tüm engellenmesi ile ilgili platformu kapatma başvuruyu incelemeye yolunun tercih edildiği aldı. AİHM hükümete Türkiye’de, iki örnek bu başvurularla ilgili mahkeme kararı Avrupa cevap vermek için 09 İnsan Hakları Haziran 2011’e A HM Türkiye’den kadar süre Mahkemesi’ne internet sansürü tanıdı. Kitle (AİHM) taşındı. nedeniyle yapılan örgütlerinin de AİHM iki başvuruyu kabul müdahil olma Türkiye’den etti. Mahkemeden süreci başladı. internet sansürü Bu olumlu karar başvurularla nedeniyle çıkması durumunda, ilgili görüşlerin yapılan iki erişimi engellenen 24 Nisan başvuruyu kabul etti. 2011’e kadar 10 bine yakın Mahkemenin AİHM’ye internet sitesi incelemesi bakımından emsal gönderilmesi sonucunda gerekiyor. olacak. olumlu karar Akdeniz, çıkması durumunda, Strasbourg erişimi engellenen 10 Mahkemesi’nin internet bine yakın internet sitesi sansürleri ile ilgili bakımından emsal incelemeye aldığı bu iki olacak. Avrupa İnsan başvurunun sadece Hakları Mahkemesi, Türkiye açısından değil Ahmet Yıldırım aynı zamanda Avrupa Konseyi’ne üye bütün tarafından, Alternatif Bilişim Derneği ülkeler açısından önem aracılığıyla Google taşıdığını vurguladı. şletmelerin arabası Avea’dan Avea, kurumsal müşterilerine yönelik ürün, hizmet ve çözümlerini AveaBiz çatısı altında sunacak. AveaBiz, Intercity işbirliğinde düzenlediği ‘Türkiye’de İşletmelerin Arabası Bizden’ kampanyasıyla, belirli bir fatura taahhüdü veren müşterilerine 3 yıla kadar kiralık araç tahsis edecek. AveaBiz, numarasını AveaBiz’e taşıyan ve 1 yıl taahhüt veren müşterilere, 54 liraya şirket içi 5 bin dakika, Avealılarla 5 bin dakika ve diğer yönlerle 3 bin dakika görüşme süresi sunulacak. Avealılara ofis deneyimini mobil sağlayan aveamail.com servisi, ‘internet siteniz, kurumsal SMS teklifleri ile Jet Modem ve data kampanyaları AveaBiz kapsamında devam edecek. ‘Buğday, et ve süt stoklamalıyız’ Ekonomi Servisi Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, dünyada kuraklık nedeniye gıda stoklarının azaldığını belirterek Türkiye’nin bu yıldan itibaren ‘buğday’, ‘et’, ‘süt’, ‘şeker’ gibi stratejik ürünlerde stoklama yapması gerektiğini söyledi. Yetkin, Türkiye’nin, nüfus artış hızına göre özellikle buğday üretimini her yıl 1 milyon ton arttırması, dolayısıyla bu yıl 2 milyon tonu stok olmak üzere en az 21.5 milyon ton buğday üretilmesi gerektiğini ifade etti. Yetkin “Sürekli doğruları söylemeye çalışan bir kuruluş olduk, ama ne acıdır ki Tarım Altına yatırım arttı İSTANBUL (AA) Dünya Altın Konseyi Türkiye Başkanı Cihan Göksel, Türkiye’de altın tüketiminde yatırıma olan talebin öne geçtiğini belirterek, takıda özellikle 22 ve 18 ayar gibi yüksek karatlı altının daha çok talep gördüğünü bildirdi. Göksel, Türkiye’de gram altın satışlarının arttığını işaret ederek “Büyüklerimiz çeyrek veya cumhuriyet, gençler ise daha çok gram altın almayı tercih ediyor” dedi. Türkiye’de geçen yıl altın talebinin 114.6 ton olduğunu belirten Göksel, 74.1 ton olan altın takı tüketiminin 2009’a Bakanı Mehdi Eker, göre bir düşüş göstermesine 10, 11 aydır anlatmaya karşın yüzde 20 değer çalıştığımız bu doğruları artışı sağladığını, içine sindiremedi. yatırım talebinin ise yüzde 27.3 Alınganlık gösterdi. Sayın artışla 40.5 ton olduğunu bakan benimle bir yıldır anlattı. konuşmuyor. Bu nasıl demokrasi?” dedi. Seçimler için partilere 218 milyon TL yardım ANKARA (AA) Siyasi partilere genel seçimler nedeniyle 18 Mart’a kadar 218 milyon 200 bin 741 TL seçim yardımı yapılacak. Siyasi Partiler Kanunu uyarınca genel seçimlerde barajı aşarak Hazine yardımına hak kazanan AKP, CHP ve MHP, bu yardımdan yararlanacak. 3 partiye 110 Ocak tarihleri arasında 109 milyon 100 bin 370 lira Hazine yardımında bulunulmuştu. Ancak, Partiler Kanunu’na göre, genel seçim yıllarında partilere yapılan devlet yardımı, partilerin bütçeye göre hak ettikleri tutarın 3 katı olarak ödeniyor. Bu çerçevede ocak ayında 62.1 milyon lira yardım yapılan AKP, seçim nedeniyle 124 milyon 363 bin 143 lira daha Hazine yardımı alacak. Böylece AKP’nin bu yılki devlet yardımı tutarı 186 milyon 544 bin 715 liraya yükselecek. Seçim yardımıyla birlikte CHP’ye 2011 yılı içinde verilen Hazine yardımı miktarı da 83 milyon 608 bin 383 liraya çıkacak. MHP’nin bu yılki Hazine yardımı ise 57 milyon 148 bin 12 lira olacak. Boydak ve Karacan TOBB’ye girdi Ekonomi Servisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) 12 Haziran 2011 tarihinde yapılması planlanan 24. dönem milletvekili genel seçiminde AKP’den milletvekili aday adayı olmak üzere TOBB Yönetim Kurulu’ndaki görevlerinden ayrılan Nejat Koçer ve Hüseyin Üzülmez’in yerine, temsil ettikleri konseyin birinci yedek üyeleri olan Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak ile Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Harun Karacan getirildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle