Katalog

14 MART 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER Maraş’ta gerginlik Dış Haberler Servisi KKTC’de yasaklı Maraş bölgesine izinsiz giren 4 Avrupalı parlamenterle Kıbrıslı bir rahibin de aralarında bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı. Avrupalı vekiller eski Polonya Cumhurbaşkanı Lech Walesa’nın oğlu Jaroslaw Leszek Walesa’nın da aralarında bulunduğu 9 kişi serbest bırakılırken alıkonulan 2 Kıbrıslı Rumdan biri de daha sonra kefaletle bırakıldı. KKTC makamları, Rum kesiminden Loannis Matsis’in, Avrupa Parlamentosu’ndan vekilleri, evini göstermek gerekçesiyle birinci dereceden askeri yasak bölge olan Maraş’a geçirdiğini duyurdular. Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi gözaltıları kınadı. 11 Japonya’da deprem felaketinin ardından bir nükleer patlama daha yaşanabileceği bildirildi İkinci patlama korkusu Dış Haberler Servisi Japonya’da deprem ve tsunami felaketinin ardından önceki gün bir nükleer santralda meydana gelen patlamada 1 kişi öldü, 11 kişi yaralandı. Ülkenin kuzeydoğusundaki Fukuşima nükleer elektrik santralının başka bir ünitesinde ikinci bir patlama olabileceği uyarısı yapıldı ve acil durum ilan edildi. Depremin merkezine yakın Miyagi bölgesinde 10 binden fazla ölü olabileceği bildiriliyor. Japonya hükümet sözcüsü Yukio Edano, deprem ve tsunaminin en fazla yıkıma yol açtığı ülkenin kuzeydoğusundaki Fukuşima santralının 3 No’lu ünitesinde soğutma problemi yaşandığını, hidrojen patlaması olabileceğini duyurdu. Edano, “Fukuşima’daki 3 reaktörden birinde, reaktör çekirdeğinde kısmi erime ve buna bağlı olarak radyasyon kaçağı oluşma sürecinin başlamış olması kuvvetle muhtemel” diye konuştu. Japonya Başbakanı Naoto Kan da Fukuşima nükleer santralında durumun ciddiyetini koruduğunu söyledi. Kan, “Japonya 2. Dünya Savaşı’ndan beri en ciddi krizini yaşıyor” dedi. Yetkililer, santraldaki patlamanın büyüklüğünün, 1 ile 7 arasındaki Uluslararası Nükleer ve Radyolojik Durum Ölçeği’ne göre, 4 olduğunu duyurdu. Çernobil nükleer santralında meydana gelen ve 4 bin kişinin ölümüne yol açan patlamanın büyüklüğü söz konusu ölçeğe göre 7 olarak kabul ediliyor. Nükleer santralın 30 km. yarıçapını kapsayan alandaki yaklaşık 170 bin kişi bölgeden tahliye edilirken, hükümet, şimdiye kadar çevreye yayılan radyoaktivitenin halk sağlığını tehdit edecek düzeyde olmadığında ısrar ediyor. Japonya’nın İbaraki bölgesinde bulunan Tokai 2 No’lu nükleer Arapların Önünde Üç Seçenek Var Arap ülkelerinin önlerinde üç alternatif yol bulunmaktadır. Birçoğu zaten bu yollardan biri üzerinde yıllardır yürüyor. Fas’tan Körfez’e geniş bir bölgeye yayılmış Arap ülkeleri “İslam, Batı kapitalizmi, petrol ve diktatörler arasında sıkışmış durumdalar.” Petrolü bulunmayanlar da petrolü olan Araplardan etkileniyor. Arapların İngiltere, Fransa, İtalya ve ABD “etki alanı içinde” bugüne kadar gelmiş olmaları, onların Batı kapitalizmi ile olan derin bağlarını oluşturur. Arap eliti bir iki istisna dışında, İngiliz, Fransız ve Amerikan kültürünün ve yaşam tarzının ayrılmaz bir parçasıdır. Üst sınıfların bir bölümünün evlerinde Fransızca ya da İngilizce konuştukları bilinen bir gerçektir. Yaygın bir orta sınıfı bulunmadığı için “elit ve zengin üst katmanlar ile sokaktaki Arap arasında büyük farklar vardır.” Toplum, ikili bir yapı içindedir. Demokrasinin olmaması, onu hazırlayacak toplumsal örgütlenmelerin en baştan sınırlandırılması veya yasaklanması, kısırdöngüleri daha da arttırmıştır. 5 yerleşimci öldürüldü Dış Haberler Servisi Batı Şeria’nın Nablus kenti yakınındaki Yahudi yerleşimlerinden Itamar’da aynı aileden 5 Yahudi önceki gün öldürüldü. Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmadı. İsrail olayın ardından Yahudi yerleşimlerinden bazılarında yüzlerce yeni konut yapımını onayladı. Filistin yönetimi saldırıyı kınarken yeni yerleşim birimleri inşasına onay verilmesine tepki gösterdi. Üç Yoldan Hangisi? Japonya, depremde ölenlerin yasını tutuyor. Deprem ve tsunaminin vurduğu ülkenin kuzeydoğusunda yangınlar sürüyor. (REUTERS) santralında soğutma sistemi pompasının durduğu bildirildi. Santral yekilileri ise şu an için bir tehlike olmadığını bildirdi. ‘Miyagi’de 10 bin ölü’ Depremin merkez üssüne en yakın yerleşim birimi Miyagi bölgesinde 10 binden fazla kişinin öldüğü öne sürüldü. Devlet televizyonu NHK’nin bir haberine göre, Miyagi’de 10 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği sanılıyor. NHK haberini, yerel polis müdürüne Bahreyn’de polis operasyonu Dış Haberler Servisi Bahreyn’de polis, yönetim karşıtı protestocuların başkent Manama’daki İnci Meydanı’nda kurduğu kampı kuşattı ve Manama’daki en büyük ticaret bölgesine giden karayolunu kapatmaya çalışan göstericilere göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerle müdahale etti. Polisin, muhaliflere geçen ayın ortalarında düzenlediği baskından beri en büyük operasyonu gerçekleştirdiği bildiriliyor. dayandırdı. Japonya tarihinin en büyük depreminin yol açtığı tsunaminin vurduğu ülkenin kuzeydoğu kıyılarında 200 ceset daha bulunduğu duyuruldu. Deprem ve tsunami felaketinde ölenlerin sayısının 1000’i aştığı bildiriliyor. Japon ordusu kurtarma çalışmalarında görevlendirdiği asker sayısını iki katına çıkardı. Çalışmalarda artık 100 bin asker görev yapacak. Japonya Meteoroloji Ajansı ise geçen cuma günü meydana gelen ve tsunami felaketine de yol açan depremin büyüklüğünü 9.0 olarak düzeltti. Meteo roloji Ajansı, daha önce depremin büyüklüğünü 8.8 olarak açıklamıştı. Türklerden haber var Türkiye’nin Tokyo Büyükelçisi Sermet Atacanlı, deprem ve tsunami bölgesinde yaşayan Türk vatandaşlarından dolaylı olarak haber aldıklarını, “o haberlerin kendilerine umut verdiğini” söyledi. Japonya genelinde yaklaşık 300 bin kişinin tahliye edildiği, 5.5 milyon kişinin ise elektrikten yoksun olduğu bildiriliyor. KT DAR SAFLARINDA ÇATLAK S NYAL YEMEN’DE HAFTA SONUNDA 8 K Ş ÖLDÜ ‘Kaddaficiler birbirine girdi’ Dış Haberler Servisi Libya’nın batısında muhaliflerin denetiminde kalan tek kent olan Misrata’da, Libya lideri Muammer Kaddafi’ye bağlı güçlerin birbiriyle çatıştığı öne sürüldü. Görgü tanıkları, çatışmaların Kaddafi’nin kente gönderdiği güçlerin Misrata’ya saldırmayı reddetmesi üzerine önceki gün çıktığını duyurdular. Kent sakinleri de kentin güneyinde, Kaddafi güçlerinin üslendiği bir askeri havaalanından şiddetli çatışma sesleri geldiğini söylediler. Başkent Trablusgarp’taki bir hükümet yetkilisiyse Misrata ile ilgili iddiaları reddederek bunların dedikodu olduğunu belirtti. Ülkenin doğusundaki Brega kentinin ise Kaddafi’ye bağlı güçlerin eline geçtiği bildirildi. İsyancıların, rejime bağlı güçlerin bombardımanından sonra kentten çekilmeye başladığı öğrenildi. Polis göstericilere ateş açtı Dış Haberler Servisi Yemen’in başkenti Sana’da dün polisin yönetim karşıtı gösteri yapanlara gerçek mermilerle ateş açtığı, 1 göstericinin öldüğü bildirildi. Hastane kaynakları, polisin, 32 yıldır iktidarda bulunan Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in istifa etmesini isteyen göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz kullandığını, polisin müdahalesinde 19 kişinin de yaralandığını duyurdular. Önceki gün çeşitli kentlerde polisin göstericilere müdahalesi sonucu ölenlerin sayısı da 7’ye çıktı. Doktorlar tarafından dün yapılan açıklamada, Aden kentinde 2’si başından vurulmuş olarak hastaneye kaldırılan 4 kişinin öldüğü belirtildi. Ülkenin diğer kentlerindeki gösterilerde de biri 12 yaşında çocuk 3 kişi ölmüş, yüzlerce kişi yaralanmıştı. Arapların (ve devletlerinin) önündeki seçenekleri görelim: 1) Yavaş yavaş köktendinci bir toplum ve devlet yapısı içinde eskiden olduğu gibi yürümek. Zaten birçoğu halen bu zemindedir. Ayrıca birçok Arap ülkesinde, bu seçeneğin altyapısı büyük ölçüde vardır. Kabilelerden, yaşanmakta olan feodal ve totaliter yönetim geleneklerine kadar “işleri İslamcı yaşam tarzı içinde yürütmek“ çok olağandır. Fakir kesimleri inanç yolu ile denetim altında tutmak, Zengin yönetim kadrolarını soyutlayarak “egemenliğe, imana bağlı” dayanaklar sağlamak bu sayede imkân dahiline girer. Sonunda bir İslam cumhuriyeti oluverirler. Ancak bu konuda önlerindeki en büyük engel Avrupa ve ABD’dir. Her ikisi de radikal İslamın gelişmesinden hoşlanmazlar. Bunun yerine “Ilımlı İslam ve dışa açık toplumsal yapı” tercih edilir. Küresel denetim altına alınabilenler en makbul İslam ülkeleridir. Batı kendi açısından çok haklıdır; İslam cumhuriyeti demek ekonomi dahil yaşam tarzının dini esaslar çerçevesinde yürütülmesi anlamını taşır. Bu da Batı kapitalizminin küresel felsefesiyle taban tabana zıt bir gelişme olarak değerlendirilir. Türkiye’de bunun örneğini Refah Partisi vermiştir. Necmettin Erbakan bu nedenle Batı’nın karşı çıktığı bir siyasi figürdü. Mısır’da “Müslüman Kardeşler” iktidara gelirse Kahire’nin Batı ve İsrail ile ilişkileri değişecektir. Ortadoğu’da Batı açısından dengelerin değişmesi söz konusu olacaktır. Batı bu olasılığı 1979 sonrası İran’da; 1991 sonrası Cezayir’de yaşadı. Afganistan’da halen yaşamakta. Ve demokrasi seçeneği 2) İkinci olasılık Mısır ve Tunus’tan başlayarak, “gerçekten demokratik gelişmelerin oluşmasıdır”. Oldukça zayıf bir olasılık. Hele Batı Avrupa tipi bir katılımcı demokrasinin gerçekleşme şansı hiç bulunmuyor. Çünkü bunun altyapısı yok. Bir an için bu olasılığın yeşermeye başladığını düşünelim; Mısır böyle bir örgütlü ve katılımcı demokrasiye geçmeye başlarsa ister istemez “halkçı, toplumcu ve sosyal devleti amaçlayan bir politika yürütmeye başlayacaktır.” En azından, eşyanın tabiatı gereği böyle olması söz konusudur. Böyle bir politika ne Amerika’yı ne de Avrupa’yı memnun eder. Mısır Arap dünyasının ağırlıklı ülkesidir. Böyle bir gelişme diğer Arap ülkelerine de yayılmaya başlar. İran’da 1952’de seçimle gelen demokrat Musaddık’ı devirip Şah’ı iktidara getirenler; Türkiye’de 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbeleri ile 1961 Anayasası‘nı ortadan kaldıran küresel güçler, Mısır’da böyle bir değişime karşı çıkacaklardır. Aslında Mısır’da, gerçek anlamda köklü bir demokratikleşme hareketinin başlaması, bütün Ortadoğu ülkelerinin yararınadır. Buna Türkiye de dahildir. 3) Ve üçüncü olasılık; üçüncü yol ise ileride bölünmüş ve bu yolla küçültülmüş Arap ülkelerinin “serbest piyasa ekonomisi ve özelleştirmelerle” tamamen denetim altına alınmalarıdır. Bu modelin kısmen benzeri olan bir durum, bölünen Yugoslavya’nın Müslüman ülkelerinde ve Arnavutluk’ta kısmen yaşanmaya başladı. Üçüncü olasılık, ABD, AB ve hatta Çin, Rusya, Japonya ve Hindistan gibi küresel büyükler için en uygun çözümdür. Büyüklerin dev firmaları bu coğrafyada, tamamen egemen duruma gelebileceklerdir. Arap ülkelerindeki halk ayaklanmalarının gerisindeki ve derinlerindeki patlama ve çatışmalarda yukarıda anılan üç temel faktörün kavgası yaşanıyor. Örgütlü ve örgütsüz İslami çevreler bir İslam devleti kurmak istiyorlar; çoğu mevcut düzenini sürdürmek için direniyor. Avrupa’ya yakınlaşmak (ve benzemek) isteyen demokratik ve ulusalcı çevreler Batı tipi bir yapılanma hedefinin peşindeler. Küresel güçler ve onların Arap ülkelerindeki uzantıları ise “gönüllü bölünmeyi ve tamamen dış dinamiklere açık hale gelmeyi” sağlama amacını güdüyorlar. Bu üç faktörden bir ortalama çıkar mı? Bunu şimdiden kestirmek zor. Batı, “Batı’yı değil de Türkiye’yi Araplara örnek gösterirken” galiba böyle bir ortalamanın peşinde. TC FETHİYE 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA SURETİYLE SATIŞ İLANI Dosya No: 2009/2074 Satılmasına karar verilen taşınmazların cinsi, kıymeti, evsafı: TAŞINMAZLAR: 1 Muğla ili, Fethiye ilçesi, Günlükbaşı Mahallesi, Erenbeli mevkiinde (Kazım Karabekir Cad. ile 1220 sokak arasındaki site) kain 2516 ada 1 parselinde kayıtlı 19342 m2 miktarındaki taşınmazda, kat mülkiyetli, 1/95 arsa paylı, (32) bağımsız bölüm numaralı dubleks mesken. Taşınmaz üzerinde, betonarme, ahşap çatılı, kiremit çatı örtülü, 2 katlı, 39 bloklu 95 bağımsız bölümlü ve müşterek havuzu olan bir site mevcuttur. 32 nolu bağımsız bölüm; 3 bağımsız bölümlü blokta olup, dış doğramaları plastik, balkon kapıları ve pencereleri ferforje demir korkuluklu,zemin katta açık mutfaklı salon, salon, wc, normal katta 2 oda+banyowc bulunan, dış cephesi tamam, daire iç cephesi kaba sıvada, taban kaplamaları yapılmamış, çatı arası kullanımı olmayan 53m2 taban alanlı, kapı numarası 41/CB olan natamam bir meskendir. Taşınmaz Çatalarık Mahallesindeki köprünün 110 m kuzeyinde, derenin doğusunda kalmaktadır. Taşınmaz, toplu konut alanında kalmakta olup, toplamda parsel alanının %50’sine, ana yollardan 10 m. ara yollardan 5 m. çekilerek, 6.50 m. yüksekliğinde yapı yapılabileceği, yapılaşmada imar planı hükümlerinin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. 2 Muğla ili, Fethiye ilçesi, Seki beldesi, Akpınar Mevkiinde kain 2751 parsel sayılı 409.50 m2. miktarlı taşınmazda 269/538 hisse. Taşınmaz üzerinde bitişik tek bloklu bir bina mevcut olup, borçluya ait olan kısım 2 katlı,diğer bölüm 3 katlı olup, borçluya ait kısım: betonarme, dışarıdan merdivenli, ahşap çatılı, kiremit çatı örtülü, merdiveni mermer kaplamalı, dış doğarmaları demir, zemin kat pencereleri demir korkuluklu, 84 m2.taban alanlı, ahşap tavanlı, merdiven ve balkon korkulukları demir olan bir meskendir. Taşınmazdaki borçlunun kullanımında olan kısımda 4 yaşında 2 adet dut ağacı, 5 yaşında 1 adet erik ağacı mevcuttur. Gayrimenkulün çevresi tel örgü ile çevrilidir. Taşınmaz köy meydanına 200 m., ana caddeye 30 m., Orman işletme Şefliği binasına 100 m. mesafededir. Taşınmaz, ayrık nizam 2 kata müsaadeli konut alanında kalmakta olup, tabanda parsel alanının %20’sine toplamda ise %40’ına, yoldan 5 m. komşulardan 3 m. çekerek 6.50 m. yüksekliğinde yapı yapılabileceği anlaşılmaktadır. TAŞINMAZLARIN SATIŞA ESAS DEĞERİ: 1 Muğla ili, Fethiye ilçesi, Günlükbaşı Mahallesi, Erenbeli Mevkiinde (Kazım Karabekir Cad.ile 1220 sokak arasındaki site) kain 2516 ada 1 parselinde kayıtlı 19342 m2 miktarındaki taşınmazda, kat mülkiyetli, 1/95 arsa paylı, (32) bağımsız bölüm numaralı dubleks mesken: 55.000.00 TL. 2 Muğla ili, Fethiye ilçesi, Seki beldesi, Akpınar Mevkiinde kain 2751 parsel sayılı 409.50 m2. miktarlı taşınmazda 269/538 hisse: 70.875.00 TL. SATIŞ ŞARTLARI: 1. NOLU TAŞINMAZIN 1. SATIŞI: 22.04.2011 Cuma günü Saat: 11.30’dan 11.40’a kadar. 2. NOLU TAŞINMAZIN 1. SATIŞI: 22.04.2011 Cuma günü Saat: 11.45’ten 11.55’e kadar. FETHİYE 2. İcra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla artırma 10 gün daha uzatılarak 10. gün olan 02.05.2011 Pazartesi günü aynı yer ve aynı saatlerde ikinci Artırmaya çıkarılacaktır, ikinci artırmada ise rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve tahmin edilen kıymetin %40’ını ve satış masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen,değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. K.D.Vergisi, Damga Resmi, Tapu Alım Harcı ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler, Tellaliye Harcı ve Tapu Satım Harcı satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu ‘gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde haklan tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışı iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi’almak isteyenlerin 2009/2074 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 02.03.2011 (İİK. m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 16434) ANDIRIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN İLAN SAYI: 2011/104 Davacı BotaşBoru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. vekili Av. Selçuk Çığşar tarafından davalılar Ali Kök ve müşterekleri aleyhine açılan Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Mülkiyet Hakkının Tescili davasının tensip ara kararı gereğince; Davacı BotaşBoru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. vekili Av. Selçuk Çığşar tarafından Andırın ilçesi, Geben köyü 3474 parsel sayılı taşınmazın 1323,84 m2’lik bölümünün mülkiyet hakkının kamulaştırılması talep edilmiş olup tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltme davası açılabileceği, açılacak davada husumetin BotaşBoru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.’ye (Bilkent Plaza Al2 Bl. Bilkent/Ankara) yöneltilmesinin gerektiği, 30 gün içerisinde idari yargıda iptal davası açtığınızı ve yürütmeyi durdurma kararı aldığınızı belgelendirmediğiniz takdirde, kamulaştırma işlemi kesinleşecek olup, mahkememizce tespit edilen bedel üzerinden mülkiyet hakkı Botaş adına tapuya tescil edilecektir. Mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli adınıza T.C. Ziraat BankasıAndırın şubesine yatırılacaktır. Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi, tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir. Yukarıda dosya numarası yazılı bulunan dava dosyasının duruşması 25/04/2011 günü saat 09.35’e bırakılmış olup belirtilen gün ve saatte bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekil ile temsil ettirmeniz gerektiği, bulunmadığınız veya kendinizi bir vekil ile temsil ettirmediğiniz takdirde yargılamanın yokluğunuzda yapılacağı ve karar verileceği hususu duruşma günü yerine kaim olmak üzere ihtar olunur. İlgililerine 2942 Sayılı Kanun’un 10. maddesi gereğince ilan olunur. 26/02/2011 (Basın: 16816) C MY B C MY B