24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ŞUBAT 2011 ÇARŞAMBA EKONOMİ Ekonomi Servisi TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO), Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ’deki yüzde 80 oranındaki kamu hissesinin blok satış yoluyla özelleştirilmesi ihalesi sonucunda devrine izin veren Rekabet Kurulu kararıyla satışa onay veren Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı. MMO Başkanı Ali Ekber Çakar, gerekçelerini açıklarken doğrudan ve dolaylı bağlantılar gözetildiğinde ihaleyi kazanan MMEKA’nın (Mehmet Kazancı) ve MMEKA’nın yakın ilişkisi bulunan AKSA Enerji’nin (Kazancı Grubu) elektrik ve doğalgaz dağıtım faaliyetleri açısından yatay ve dikey bütünleşme yoluyla tekelleşmeye elverişli hâkimiyetlerinin söz konusu CUMHURİYET SAYFA [email protected] 13 Başkent Doğalgaz’ın devir ve satış işlemine iptal davası MMO, Başkent Doğalgaz’ın özelleştirilmesine yönelik yapılan ihale sonucunda devrine izin veren Rekabet Kurulu kararıyla satışa onay veren ÖYK kararının yürütmesinin durdurulması ve iptalini talep etti. olduğunu kaydetti. Çakar, “Devrin yapılacağı MEKAMMEKA, İstanbul AYEDAŞ ihalesini; İşKaya ve MMEKA Ortaklığı, Boğaziçi ve Gediz Elektrik ihalelerini; AKSA Elektrik ise Trakya Elektrik Dağıtım AŞ ihalesini kazanmıştır. Ayrıca AKSA Enerji Çoruh, Fırat ve Van Gölü Elektrik Dağıtım AŞ ihalelerini de kazanmış ve 20 ayrı doğalgaz dağıtım lisansını elinde bulundurmaktadır. Ankara ili dağıtım bölgesi açısından tekel niteliğinde olan doğalgaz dağıtım hizmetinin rekabete elverişli olup olmadığı ve doğrudan doğruya hâkim durum yaratılıp yaratılmadığı yönünde bir değerlendirmeye dayanmaksızın verilen izin işlemi, usule ve yasaya aykırıdır” dedi. EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Sanayi Üretiminde Hızlı Artış Ulusal ekonomiye ilişkin son veriler 2010’un son çeyreğinde ekonomik aktivitenin ivmelenerek hızlandığını gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre sanayi üretimi aralık ayında, geçen senenin eşdeğer dönemine görece yüzde 16.8 oranında artış gösterdi. Mevsimsel etkilerden arındırıldığında büyüme hızının yüzde 17.4’e değin yükseldiğini görüyoruz. İmalat sanayiine baktığımızda ise, sektördeki yıllık büyümenin yüzde 19.5’e ulaşmakta olduğu hesaplanmakta. Söz konusu hızlı büyüme performansının düşük baz etkisi, canlı iç talep, uluslararası konjonktürün olumlu katkısı ve benzeri bir dizi açıklayıcı öğesi var kuşkusuz. Ancak bunlar arasında bir diğer önemli gelişme daha var ki, ulusal ekonominin içine sürüklenmekte olduğu dengesizliğin ve sanayi üretiminde var olan yapısal çarpıklıkların derinleşmesi bakımından bizleri kaygıya sevk ediyor. Nitekim geçen hafta sonu açıklanan bir diğer veri de ulusal ekonominin dış dengelerine ilişkin idi. TC Merkez Bankası verilerine göre Türkiye’nin 2010 yılındaki birikimli dış açığı (cari işlemler açığı) yeni bir rekor kırarak 48.5 milyar dolara ulaşmıştı. Bu rakam dış açığın Türkiye’nin 2010 yılı milli gelirinin yüzde 6.5’ine ulaşacağını göstermekte. Cari işlemler açığının yarattığı sorunların aslında açığın rakamsal büyüklüğünden değil, açığın bizzat finanse ediliş biçiminden kaynaklanmakta olduğunu bu köşede sık sık dile getirmekteyiz: Türkiye’nin dış açıkları giderek daha yoğun biçimde spekülatif nitelikli ve kısa dönemli finansman kalemleriyle karşılanmaktadır. Cari açığın finanse ediliş biçiminin ‘kalitesizliği’ ulusal ekonomide önemli bir istikrarsızlık tehdidi oluşturmaktadır. Ancak, cari işlemler dengesinde yaşanan bu istikrarsızlık olgusu sadece ileriye dönük bir tehdit unsuru ile sınırlı değildir. Cari açığın boyutları, ulusal ekonominin içine sürüklendiği dışa bağımlılık tehdidini derinleştirmekte ve Türk sanayisini yurtdışından ara malı ithalatının tahribatına karşı savunmasız kılmaktadır. Ulusal sanayi, artık yurtdışından ithalat yapabildiği ölçüde üretim yapabilen; ithalat olanakları kısıtlandığında ise daralan, bağımlı bir yapı görünümündedir. TÜİK’in imalat sanayii üretim ve ithalatına ilişkin verileri bu saptamayı net bir şekilde dile getirmektedir. Aşağıdaki şekilde krizin baş gösterdiği 2008’den başlayarak imalat sanayiinde üretim endeksi ve ithalat miktarları çizilmiştir. Sanayi üretimindeki dalgalanmaların ithalat hacmine olan duyarlılığı açık olarak izlenebilmektedir. İthalatta finansman sorunlarının yaşandığı “Temmuz 2008 Ocak 2009” arasında imalat sanayii üretimi yüzde 50’ye varan bir çöküşe sürüklenmiş; ithalatın genişlediği bu yılın ağustos ayından itibaren de sanayi üretimi ivmelenmiştir. DOĞUŞALARKO Bir yılda 100 gençten sadece 4’ü iş bulurken 100 kişiden 13’ü ailesinin yanında bedava çalışıyor Kiev Terminali bu yıl bitecek DENİZ BERKTAY Bu tablo işsize ümit vermiyor Ekonomi Servisi İşsizlik oranı 2010’un son çeyreğinde de düşüşünü sürdürdü ve geçen yılın aynı dönemine göre 2.1 puan gerileyerek yüzde 11’e indi. Ancak son veriler de işsizliğin kemikleşmiş yapısının devam ettiğine işaret etti. Türkiye genelinde işsiz sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre 459 bin kişi azalsa da 2 milyon 811 bin kişi hâlâ iş bulmuş değil. Her beş gençten biri işsiz olmayı sürdürürken istihdam edilen yüz kişiden 62’si ücretli, maaşlı veya yevmiyeli, 25’i kendi hesabına çalışan veya işveren, 13’ü de ücretsiz aile işçilerinden oluşuyor. TÜİK’ten yapılan açıklamaya göre tarım dışı işsizlik oranı aynı dönemde yüzde 13.7 oldu. Genç nüfusta işsizlik oranı ise Kasım 2009’daki yüzde 24.4’ten yüzde 20.8’e geriledi. Bu orana göre geçen bir yıl süresince her 100 işsiz gençten sadece dördü iş bulabildi. Ücretli olarak çalışanların yüzde 88.4’ü sürekli bir işte istihdam ediliyor. İstihdam edilenlerin yüzde 24.9’u tarım, yüzde 20.4’ü sanayi, yüzde 6.7’si inşaat, yüzde 48’i ise hizmetler sektöründe yer alıyor. Mevsim etkilerinden arındırılmış verilere göre tarım dışı işgücü 2010’da üçüncü çeyrekten dördüncü çeyreğe 75 bin artarak 19 milyon 910 bine, tarım dışı istihdamsa 235 bin artarak 17 milyon 130 bine yükseldi. Bunun sonucunda tarım dışı işsiz sayısı 159 bin azalırken işsizlik oranı da yüzde 14.8’den 14’e geriledi. KİEV Ukrayna’nın Euro2012 Futbol Şampiyonası’na ev sahipliğine hazırlığı çerçevesindeki en önemli projelerden biri olan ve DoğuşAlarkoYDA Ortaklığı tarafından yürütülen Kiev Borispol Havaalanı’nın D Terminali inşaatı, bu yılın son çeyreğinde ya da en geç önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde tamamlanıyor. Doğuş Ukrayna Genel Müdürü Burak Talu’nun verdiği bilgilere göre aynı anda 11 uçağı barındırabilecek terminalin genel alanı 100 bin metrekare olacak ve son model teknoloji ile donatılacak. Uçuş güvenliğini sağlamak üzere çağdaş güvenlik teknolojisinden yararlanılacak. Toplam 450 milyon dolara mal olması beklenen terminalin inşasında halen yüzde 80’i Ukraynalı, yüzde 20’si Türk 1.400 kişi çalışıyor. Yaz döneminde de 600 kişi daha istihdam edilecek. DoğuşAlarkoYDA Ortaklığı ihaleyi 2008 yılı eylül ayında kazanmıştı. İnşaatta kısmi olarak Japon Uluslararası İşbirliği Bankası’nın (JBIC) 180 milyon dolarlık kredisinden yararlanıldı. İş Bankası kârını yüzde 17 arttırdı Ekonomi Servisi Kredi faiz oranlarındaki gerilemeye karşın 5.4 milyar TL konsolide net faiz geliri elde eden İş Bankası’nın konsolide net kârı bir önceki yıla göre yüzde 17 artış göstererek 3 milyar 232 milyon TL seviyesine çıktı. Özkaynaklarını 19 milyar TL’ye çıkaran banka, 88 milyar TL’lik mevduat hacmi ile özel bankalar arasındaki lider konumunu sürdürdü. Sektörün en çok Türk parası kredi veren bankası olan İş Bankası’nın konsolide Türk parası kredileri 45 milyar TL’ye, konsolide yabancı para kredileri ise 24 milyar TL’ye ulaşarak toplamda 69 milyar TL oldu. Bankanın 2009 sonunda 1093 olan şube sayısı dönem sonunda 1142’ye yükseldi, 2009 sonunda 22 bin 473 olan çalışan sayısıysa 2010 sonu itibarıyla 23 bin 944 oldu. İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince “İş Bankası, sağlam mali bünyesinin verdiği güçle sağlıklı ve kârlı büyümesini yurtiçinde ve yakın coğrafyada artan bir hızla sürdürme yönündeki kararlılığını bundan sonraki dönemlerde de Ersin sergileyecekÖzince tir” dedi. Erkan Akdemir Yeni fikirler kuluçkaya yatacak ŞEHRİBAN KIRAÇ lantıyla tanıtıldı. Merkezle ilgili şu bilgiler verildi:  Avea tarafından girişimcilerin fikirlerini olgunBARSELONA Avea mobil iletişim ve IT alanın laştırıp başarılı iş fırsatlarına dönüştürebilmeleri için geda faaliyet gösteren girişimci şirketlerin yaratıcı fikir rekli ofis ortamı hazırlanacak ve ihtiyaç duyulan kolerini desteklemek amacıyla ‘Kuluçka Merkezi’ kur nularda danışmanlık hizmeti verilecek. du. Ümraniye’de kurulu ve bu yılki bütçesi 35 milyon  Projeye başvuracak şirketlerin bilişim iletişim sekdolar olan Avea ArGe Merkezi’nin bir parçası olarak törlerinde faaliyet göstermesi gerekiyor. İlk yıl için 5 hayat bulan ‘Kuluçka Merkeana alanda girişimci alınacak zi’nde girişimci firmalara ayakve en az 5 proje desteklenecek. Avea, yaratıcı ta kalmayı öğrenene kadar ofis,  Proje dünyanın dört bir fikirlere destek için ortak kullanımı olan tarafında faaliyet gösteren gifaks, telefon, internet, rişimci Türk şirketlerine açık kurduğu Kuluçka fotokopi imkânı, toplanolacak. Zaman için de finanMerkezi ile firmalara tı odası, kafe, ticari ve sal destek sağlanacak. ‘Kudestek sunacak, projeler teknik eğitim, danışmanlık luçka Merkezi’ başvuruları geliştirilecek. hizmetleri sunulacak. Test imyıl boyunca yapılabilecek. kânı da bulacak olan şirketlere Başvurular mart ve eylül olayakta kalmayı öğrenene kadar Avea destek olacak. mak üzere yılda iki kez değerlendirilecek. Başvurular Avea Kuluçka Merkezi Türk Telekom Grubu Üst Yö www.avealambs.com adresinden yapılacak. Ortaya neticisi (CEO) Hakam Kanafani, Avea Genel Müdü çıkan ürünler Avea Showroom’da sergilenecek. rü Erkan Akdemir, Türk Telekom Genel Müdürü Gök Yeni projelerin Oger Telecom’dan yurtdışında kulhan Bozkurt ve Avea ArGe Direktörü Egemen Kur lanma fırsatları çıkacak. Fikir şirketten çıktığında tadoğlu’nun katılımıyla Barselona’da düzenlenen top mamen şirkete ait olacak. Kaynak: TÜİK. Sanayinin dışa bağımlı yapısının yaratmakta olduğu en şiddetli tahribat, ulusal sanayide dikey ve yatay ara malı girdi/çıktı teknolojik bağlantılarının kopartılması ve sanayinin ekonominin diğer kesimleriyle olan ekonomik etkileşiminin engellenmesidir. Dolayısıyla, cari açığa neden olan ithalat bağımlılığı sadece ileriye dönük bir istikrar konusundan ibaret değil, doğrudan doğruya güncel bir sanayileşme stratejisi sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Bu konuyu geçen haftaki yazımızda da işlemiş ve şu değerlendirmelerde bulunmuş idik: “Yüksek teknolojili, dinamik, ancak görece küçük üretim merkezlerinin, ekonominin geri kalan geleneksel kesimleriyle çok kısıtlı girdi çıktı bağlantılarının bulunması, ulusal ekonomilerde ikili bir yapı yaratmakta ve bölgesel eşitsizliklerin ve sosyal dışlanmışlığın ana nedeni olmaktadır. Sanayi Strateji Belgesi, içini doldurmadan bir fetiş haline getirdiği rekabet gücü ve AB’ye üyelik kavramlarıyla Türkiye’nin orta uzun dönem geleceğini Belindia yapısına uyarlama tehlikesi içermektedir.” Türkiye’nin sanayileşme stratejisi sorununun ne basit bir kur dengesi hesabı; ne de “15 günde bir torba yasa” telaşıyla yerli ve küresel sermaye çevrelerine sunulacak bir ev ödevi mantığıyla çözülemeyeceği çok açıktır. ‘KARSAN’IN ARKASINDAYIZ’ Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Karsan firmasının New York için hazırladığı taksi projesine ilişkin, “Kim ne yapıyorsa yapsın şunu bilin ki; bu otomobil New York’a girmiştir” dedi. Karsan’ın Bursa’daki fabrikasını ziyaret eden ve incelemelerde bulunan Çağlayan, projeye karşı Amerika’da verilen protesto ilanlarına değinerek, “Böyle bir süreçte rakiplerin birbirini teknolojik yönde eleştirmeleri gerekirken başka şekilde engellemelerin, ben, prim yapmayacağını ifade etmek istiyorum. Karsan’ın arkasındayız” diye konuştu. THY HİSSE SATIŞINA HAZIRLANIYOR İngiliz Financial Times gazetesi, Türkiye’nin daha fazla Türk Hava Yolları hissesi satmaya hazırlandığını yazdı. Habere göre hisse satışı için yetki isteyen kurumlar tekliflerini Özelleştirme İdaresi’ne bildirecek. Özelleştirme İdaresi’nin elinde halen yüzde 49 pay bulunduruyor. Bu hisselerin piyasa değeri yaklaşık 1.6 milyar dolar. Satış blok mu, yoksa ikincil halka arz mı olsun diye bakılıyor. THY’de yabancı payı şu an yüzde 30. Öte yandan Mısır’a sefer düzenleyen havayolu şirketleri protestolar nedeniyle uçuşlarını iptal etmek zorunda kaldı. THY bilgi merkezi kayıtlarına göre; THY’nin Kahire ile İstanbul arasında 5 Şubat ile 17 Şubat tarihleri arasında yapılması planlanmış 24 seferi karşılıklı olarak iptal edildi. [email protected] B İLGİ TOPLUMUNA DOĞRU / ÖZLEM YÜZAK Dünyada önemli paradigma değişiklikleri yaşanıyor. Öncelikle küresel ekonomik eksen önemli bir değişim geçiriyor. Merkez giderek Batı’dan Doğu’ya doğru kayıyor. Gücün kendine özgü dinamiği de değişiyor. Eskiden yukarıdan aşağıya doğru hareket eden güç artık yatay ya da aşağıdan yukarıya doğru bir seyir izliyor. Arap ülkelerinde yaşanan halk isyanları bunun önemli göstergesi. Bunlar geçtiğimiz haftalarda Davos’un ana gündem maddesini oluşturan konulardı. Sung Jookim Güney Koreli başarılı bir iş kadını. Kadınların Davos’u olarak tanımlanan Küresel Kadın Zirvesi’nin tanıtımı için geldiği İstanbul’da yaptığı konuşmasında bu paradigma değişikliklerine bir yenisini daha ekledi. Artık dünya yavaş yavaş ataerkil liderlikten anaerkil liderliğe doğru geçmeye başladı. “Ben bunu kadına karşı ayırımcılığın en yoğun olduğu Kore’de bile yakından görüyorum” diyen Kim Kadınlar Çözümlere Köprü Olabilir mi? sözlerini şöyle açtı: “Erkek egemen toplumlarda liderlik daima dikey ve üstast komuta zinciri şeklinde olmuştur. Küresel değişmeler, internetin yaşamın her alanına girmesi, her şeyin açık olması liderlik tarzını da dikeyden yataya doğru değiştirdi. Bugün iş yaşamına bakdığınızda eski dönemin liderlerini göremezsiniz, açık ofisler ve karşılıklı dialoğun önemsendiği bir yapı içinde. Kadınların daha fazla duygusal zekâya sahip olma avantajları iş yapma biçimlerini de şekillendiriyor.” Tüm bu gelişmeler ışığında Kim şu soruyu ortaya atıyor: Kadınlar çözümlere körpü olabilir mi? Aslında tüm bunlar mayıs ayı başında gerçekleştirilecek 21. Küresel Kadın Zirvesi’nde masaya yatırılacak. Zirveye ev sahipliği yapan kent ise bu kez İstanbul. Zirve kadın dayanışmasının en önemli uluslararası platformlarından biri. Bundan 21 yıl önce Kanada’da bir grup kadın tarafından oluşturuldu. Zirvenin Başkanı Irene Natividad “Bir ülkede kadını konumunun güçlendirilmesi için gerekli değişimi başlatacak üçlü sacayağı devlet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıdır. Bizim platformda daima bu üçlü yer aldı” derken geçen yıl olduğu gibi bu yıl da dünyanın her köşesinden 1000’e yakın katılımcının ağırlanacağını belirtti. 2011 zirvesinin hedefleri arasında dünya ekonomilerini iyileştirmek, yeşil bir gelecek yaratmak, yeni bir liderlik anlayışı yerleştirmek, teknolojiyi herkes için erişilebilir kılmak ve evrensel barışı inşa etmek bulunuyor. Zirvenin önemli bir özelliği katılımcıların kalabalık heyetlerle geliyor olmaları. Natividad, Çin’in 72, Vietnam ve Kore’nin 50’şer kişilik, Filipin ve Bangladeş’in 15’er kişilik heyetlerle katılacağını belirtiyor. Batı ve Doğu Avrupa’dan, Türk cumhuriyetlerinden kadın ve erkek iş insanları, siyasetçiler ve STK temsilcileri zirvenin katılımcıları arasında. Devrimi isyancılar değil, sıradan genç kadın ve erkekler yapıyor Mısırlı muhalif gazeteci yazar Naval el Saadavi, ABD’den yayın yapan “Demokrasi Şimdi” radyosu yayıncısı Amy Goodman’la telefon söyleşisinde ayaklanmayı özetliyor: “ABD ve İsrail bizi İslamcılarla korkutup Mübarek’e mecbur etmeye çalışıyor. Bu devrimin İslamla ilgisi yok, genç kadın ve erkeklerin yoksulluk ve yolsuzluğa karşı ayaklanması bu. Yaşım 80 ve yarım yüzyıldır bu rejiminin acısını çekiyorum.” Saadavi isyanda kadınların rolü konusunda ise şunları söylüyor: “Kadınlar ve kızlar sokaklarda erkeklerin yanında. Onlar ve biz adalet, özgürlük ve eşitlik, yeni bir anayasa, kadınerkek, MüslümanHıristiyan ayrımcılığına son, sistemi ve bizi yönetenleri değiştirmek ve gerçek demokrasi istiyoruz. Kadınlar ve erkekler bunu haykırıyor.” Bütçe bu yıl ocak ayında 1 milyar TL fazla verdi Ekonomi Servisi Geçen yılın Ocak ayında 3.1 milyar TL açık veren Bütçe bu yılın Ocak ayında 1 milyar 5 milyon TL fazla verdi. Ocak’ta bütçe gelirleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20.4 oranında artarak 23.5 milyar TL, bütçe giderleri ise binde 7 oranında azalarak 22.5 milyar TL olarak gerçekleşti. Ocak ayında vergi gelirleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14.2 oranında artarak 19.8 milyar TL’ye ulaşırken, faiz hariç bütçe giderleri yüzde 12.9 oranında artışla 18.7 milyar TL oldu. Son 21 yıllık süreçte, Ocak ayı itibarıyla bütçe ikinci kez fazla veriyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle