18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBAT 2011 SALI HABERLER POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA CUMHURİYET SAYFA 5 Balyoz’da tutuklanan 30 general ve amiralin önemli bir bölümü YAŞ’ta terfi edecekti TSK’de taşlar oynadı BARKIN ŞIK Darbelere de Hukuksuzluğa da Karşıyım... Balyoz planı bir savaş oyunu mudur yoksa bir darbe planı mıdır? Yaşamım boyunca askeri darbelere karşı çıktım... 12 Mart ve 12 Eylül’de darbelerin Türkiye’yi nereye götürdüğünü gördüm. 27 Mayıs darbesi ardından yapılan seçimler ve Adalet Partisi’nin tek başına iktidara gelişi... Süleyman Demirel’li yıllar... 12 Mart darbesinde Bülent Ecevit’le birlikte Adana’daydım... Ecevit, 12 Mart’a karşı tavır aldı, CHP Genel Sekreterliği’nden istifa etti, yerine Şeref Bakşık geldi. 1973 ve 1977 seçimlerinde CHP’nin oyu yükseldi... 1980 darbesi, 1982 Anayasası ve 1983 seçimleri... Emekli Orgeneral Turgut Sunalp’in partisi ancak üçüncü parti oldu, Turgut Özal’ın ANAP’ı tek başına iktidar olurken Necdet Calp’in Halkçı Parti’si ikinci oldu. Yıllardır bu köşede şunları yazıyorum: “En kötü demokratik rejim en iyi askeri rejimden iyidir!” Bakın, Mısır’da Hüsnü Mübarek görevi orduya devretti. Şimdi soruyorum: “Mısır’da halk devrimi mi oldu yoksa sessiz bir darbe mi?” Konumuz elbet Balyoz planı... Böyle bir planın olduğu, sanıklar tarafından da kabul ediliyor... Bu konuda Sedat Ergin derinliğine bir çalışma yaptı, iddianameyi didik didik okudu. Yine soruyorum: “57 Mart 2003 tarihli ‘Plan Semineri’ demokratik rejimlerde ‘Bu harp oyunu’ydu diye görmezden gelinir mi?” Gelinmez... Çünkü bu oyun değildir. Böyle bir oyun olmaz... 2 Kasım 2002’de seçimler yapıldı, AKP tek başına iktidara geldi. Beş ay sonra ise yüksek rütbeli subaylar oturup senaryolar hazırlıyorlar. Tarihe tanıklık etmiş bir gazeteci olarak ben bunun bir “senaryo olduğuna” inanmam. Demek ki TSK içinde darbesever komutanlar var. Komutanlar geçmişteki darbelerden hiç ders almamışlar. 12 Mart ve 12 Eylül, teğmenleri, üsteğmenleri yedi... Onların birbirleriyle iletişim kurduğu siteler var. Şimdilerde 68’liler 60’lı yaşlarda, 78’liler ise 50’li yaşlarda. Neler yazıyorlar bir bakın, olayın önemini anlarsınız... Balyoz’a şöyle bir baktığınızda ilginç şeylerin olduğuna da tanık oluyoruz. Nedir bu? Balyoz dosyasıyla oynanmış... Can Dündar da değindi bu konuya; birinci bölümü “Kâğıttan Kaplan”, ikinci bölümü “Kaplandan Kâğıt” olarak yazdı. Can Dündar yazısında şöyle diyordu: “....Bazı marifetli eller devreye girmiş, belgelere müdahale edilmiş, o tarihte var olmayan şirketler, kurulu gösterilmiş, yurtdışındaki isimler orada gibi kaydedilmiş, bazı tarihler yer değiştirilmiş. Yani fırsat bu fırsat denilerek dosya şişirilmiş. Olayla ilgisiz bazı isimler sanık sandalyesine buyur edilmiş.” Olayın can alıcı noktası bu... İyi saatte olsunlar devreye giriyor, Üsteğmen Çelebi’nin (Ergenekon davasında yargılanıyor) cep telefonuna bir dakika içinde yükleme yapılıyor... Bitmedi! Kamuoyu bu planı unutunca kafalar karıştı... Yargıçların görev yerleri değiştirildi, bir başka deyişle yargı siyasallaştırıldı... Dosyadaki bariz oynamalar konusunda sanıklar ve kamuoyu aydınlatılmadan 163 emekli komutan ve muvazzaf subayın tutuklanması bence doğru değil. Balyoz davası çok titiz incelenmeli, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki darbeciler ayıklanmalıydı. Bugün TSK’ye karşı yoğun bir yıpratma kampanyasının başlatılması, tarikat şeyhlerinin televizyonlarında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tümünün hedef alınması, benim içimi acıtıyor. Can Dündar’ın değindiği gibi, şimdi başka bir “harp oyunu” sahneye kondu... Kayıtlara müdahale eden, medyaya belge sızdıran, yargıçları başka yerlere atayan, sahte belge üreten bir grup, kapalı kapılar ardında yeni senaryolar yazıyor. Deniz Kurmay Albay Ali Tatar’ın intiharında susanlar, cenaze törenine bile gitmeyenler, Beşiktaş Adliyesi önünde “Türkiye laiktir laik kalacak” diye gösteri yapanlara sesleniyorum: “Ali Tatar intihar ettiğinde neredeydiniz?” Gerçekten abartılı tutuklamalar oldu Balyoz’da... Kurunun yanında yaş yanmamalı. Eğer demokrasiden, adaletten söz ediyorsak! Hem askeri hem de sivil vesayete karşı çıkıyorsak... ANKARA Balyoz davası kapsamında tutuklanan 30 general ve amiralin içinden önemli bir bölümünün terfisi önümüzdeki Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında görüşülecekti. 2007 yılında birinci sıradan korgeneral rütbesine yükselen ve bu sene orgeneral olmasına kesin gözüyle bakılan 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Korkut Özarslan da terfi şansını yitirdi. Özarslan terfi etseydi, 2015 yılında Kara Kuvvetleri Komutanı olacak, 2017 yılında ise Genelkurmay Başkanlığı koltuğunu Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel’den teslim alacaktı. Başbakan Tayyip Erdoğan, Elazığ Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası’na göre, haklarında açılan dava kapsamında tutuklananlar daha sonra salıverilseler dahi terfi edemiyor. Bu nedenle Balyoz davasında tutuklanan komutanlar 2011’de terfi şansını kaybetti. Erdoğan’ın Elazığ depremindeki çalışmaları nedeniyle sarılarak teşekkür ettiği, 2011’de orgeneral, 2017’de de genelkurmay başkanı olmasına kesin gözüyle bakılan Korgeneral Korkut Özarslan da bu isimler arasında. depremindeki halka yardımları nedeniyle Korgeneral Özarslan’a sarılarak teşekkür etmişti. 30 general ve amirale terfi sırası gelen albaylar da eklenince, Balyoz davası nedeniyle askeri kariyeri değişen isimler daha da artacak. Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası’na göre, haklarında açılan dava kapsamında tutuklananlar, daha sonra salıverilseler dahi terfi edemiyorlar. Bu yüzden bu seneki şurada terfi sırasında bulunan 10 ismin bu şansını yitirdiği değerlendiriliyor. Korgeneral Nejat Bek, Korgeneral Korkut Özarslan, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Tümgeneral Abdullah Dalay, Tümgeneral Salim Erkal Bektaş, Tümgeneral Ahmet Yavuz, Tümgeneral İhsan Balabanlı, Tuğamiral Ahmet Türkmen, Tuğgeneral Kasım Erdem ve Tuğgeneral Ali Aydın 2011’de terfi sırasında bulunuyordu. Bu isimler arasında yer alan Korgeneral Özarslan, Genelkurmay Başkanlığı şansını yitirdi. Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner, 2013 yılında koltuğunu Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel’e teslim edecek. Özel, 4 yıl Genelkurmay Başkanlığı görevinde bulunarak bu koltuktan 2017 yılında ayrılacak. Özarslan ter ‘Yeter ki halk aydınlansın’ Saat 09.00 sıralarında adliyeye gelen ilk sanık olan Doğan, adliye bahçesinde “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla karşılandı. Doğan, adliyeye girerken yaptığı açıklamada, “‘Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkar karanlık aydınlığa’, ben yanayım, yeter ki bir mum olayım halkımızın aydınlanmasına” dedi. (Fotoğraf: AA) İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında haklarında tutuklama kararı çıkarılan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Tümgeneral Ali Karababa’nın da aralarında bulunduğu 25 sanık dün cezaevine gönderildi. Üçüncü kez cezaevine giren Orgeneral Doğan, davanın gelecek oturumunda savunma yapmayacaklarını belirtti. Orgeneral Doğan, Muhabere Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Nejat Bek, Tümgeneral Hasan Fehmi Canan, emekli Albaylar Ümit Özcan, Halil Yıldız, emekli Binbaşı Refik Hakan Tufan ve emekli Binbaşı Gökhan Üstündağ’ın da aralarında bulunduğu sanıklar dün teslim oldu. 12 Şubat Cumartesi günü, İstanbul nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yol tutuklamaları yapılan muvazzaf subaylar da dün adliyeye getirildi. Bu isimler, tutuklama kararı İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yüzlerine okunduktan sonra yeniden cezaevine götürüldü. GATA’da tedavi gören Orgeneral Erin Saygun ve emekli tümgeneral Recep Rıfkı Duruay’ın da aralarında bulunduğu 8 sanık henüz teslim olmadı. Mahkeme, duruşmada olan bazı isimler hakkında yakalama kararı çıkarırken, bazı sanıklar hakkında ise duruşmada olmadıkları halde tutuklama kararı verdi. Bu isimlerden biri de emekli Albay Ümit Özcan. Kalp hastası olan Özcan, tutuklama kararının verildiği son oturumun öğleden sondaki bölümünde katılmadı ve hastaneye Doğan 3. kez tutuklu ‘KAÇACAK OLSAM TÜRKİYE’YE DÖNMEZDİM’ Muvazzaf sanık Soner Polat, mahkemede verdiği ifadede, “İddia makamı lehte delilleri toplamadan dijital verilere dayanarak iddianame hazırlamıştır. Dijital verilerin değiştirilmesi mümkündür. İddianamede sanıklar dahi karıştırılmıştır. Bu çelişkiler ortadayken tutuklama kararı verilmesi mahkemenin tarafsızlığı konusunda kuşku oluşturmuştur” dedi. Diğer sanıklar da bütün duruşmalara katılmalarına rağmen kaçma ve delil karartma ihtimali gerekçesiyle tutuklanmalarının mahkemenin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü savundu. Emekli Albay Harun Özdemir, yurtdışında olduğunu ve kararı öğrenince Türkiye’ye döndüğünü belirterek, “Kaçma düşüncem olsa dönmezdim” diye konuştu. fi etseydi, en kıdemli orgeneral olarak önce Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nı 2015 yılında Orgeneral Bekir Kalyoncu’dan teslim alacak, iki yıl bu koltukta oturduktan sonra ise Genelkurmay Başkanı olabilecekti. Türkiye’de bir davanın kesin hükmü ortalama 4 5 yılda ortaya çıkıyor. Kesin hüküm verilinceye kadar bu generallerin terfi şansı bulunmuyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in görev yapacağı 2013 yılına kadar terfiler Balyoz davasından etkilenecek. 2011 yılı ağustos ayı şurasından sonraki 2012 ve 2013 yıllarına da Balyoz davasının damga vurması bekleniyor. 2008 yılında terfi eden ve 4 yıllık rütbe bekleme süresi 2012 yılında dolacak olan general ve amiraller arasında şu isimler var: “Korgeneral Yurdaer Olcan, Koramiral Kadir Sağdıç, Tümgeneral Hasan Fehmi Canan, Tümgeneral Bekir Memiş, Tümamiral Cem Gürdeniz, Tuğgeneral Gökhan Gökay, Tuğgeneral Ömer Mimiroğlu, Tuğamiral Turgay Erdağ, Tuğamiral Fatih Ilgar, Tuğamiral Cem Aziz Çakmak, Tuğamiral Levent Erkek.” 2009 yılında terfi eden Tümamiral Ali Semih Çetin, Tümgeneral Nurettin Işık, Tümamiral Soner Polat, Tuğgeneral Hakan Akkoç, Tuğamiral Levent Görgeç’in önünde ise bir dahaki Yüksek Askeri Şura için 3 yıl bulunuyor. Dava bu tarihe kadar sonuçlanmazsa bu isimler de terfi edemeyecek. Üç general tam muammada Ağustos 2010 şura toplantısında terfi eden ve son olarak Balyoz davasında tutuklanan üç generalin durumu ise tam bir belirsizliğe girdi. Tümgeneral Gürbüz Kaya, Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, terfi kararlarını Askeri Yüksek İdari Mahkemesi (AYİM) onaylamasına karşın hükümet tarafından açığa alınmışlardı. AYİM, bu üç general hakkında çıkan “yakalama müzekkeresini”, tutuklama kararı olarak saymamıştı. Ancak, şimdi generallerin tutuklanarak cezaevine konmaları nedeniyle AYİM kapısı tüm general ve amiraller için kapalı bulunuyor. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 gitti. Mahkeme ise Özcan hakkında duruşmada bulunduğunu varsayarak tutuklama kararı verdi. Özcan dün teslim oldu. Dün sabah adliyeye gelen ilk isim olan Çetin Doğan, gazetecilere yaptığı açıklamada “Daha evvel çürük olduğunu belirttiğimiz 11 numaralı CD, karşımıza 1 numaralı CD diye geçiyor. Herhalde Gölcük’te bir kireç ocağı var. Onun içine daldırıp çıkardılar ve aklandı” dedi. Doğan, Gölcük’te donanmada belge bulunması konusunda da silahlı kuvvetlerde, alt düzeyde, işi bilmeyenlerin kullanıldığını savunarak, “Kayseri’deki komplo gibi adamlar bulmuşlar. Konduğu yer de herkesin bildiği yer. Kozmik oda değil. Evrak çöplüğü” dedi. Soruşturmada görevli bazı hakim ve savcılar aleyhinde tazminat davası açtıklarını söyleyen Doğan, “Hâkim ve savcılar bir zırha bürünmüşler. Vicdanlı hâkimler, tarikatın üyesi, maşası olmayan hakim ler birer birer atılmış, tayin olmuş, yerlerindeki hâkimler bunu yapıyor” diye konuştu. Tutuklama kararına itiraz edeceklerini belirten Doğan, şöyle devam etti: “Aldığımız cevaba göre, sözün, adaletin bittiği yerdir diyerek artık avukatlarımızın cüppelerini çıkarmalarını isteyeceğiz. Biz de savunma yapmayacağız. Manifesto hazırlayacağım. Bu davayla ilgili ne çirkinlikler olduğunu ortaya koyacağım.” BAKAN ERGİN, KOŞANER’LE GÖRÜŞTÜ İDDİASI Açığa alınabilirler Balyoz davası kapsamında tutuklanan general ve amiraller ile daha düşük rütbedeki subaylar, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından açığa alınabilir. Bu takdir hükümette bulunuyor. Açığa alma işlemi gerçekleşirse, komutanların baktığı makamlar için vekâleten görevlendirme yapılacak. Balyoz davası, somut olarak Türk Silahlı Kuvvetleri komuta yapısında etkili değişiklikler yaşanmasına neden olacak. Komutanlar açığa alınırlarsa maaşlarında üçte bir oranında kesinti yapılacak. Tutuklamalara itiraz edildi Öte yandan, 20 muvazzaf ve emekli subay, dün İstanbul 11. Ağır Mahkemesi’ne başvurarak tutuklama kararlarına itiraz etti. Sanık avukatı Hasan Gürbüz, tutuklama kararı veren İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini reddetti. Gürbüz, mahkemenin sanık ve avukatlarına söz hakkı vermeden tutuklama kararı vererek tarafsızlığını yitirdiğini belirtti. Çiçek: HSYK açıklama yapsın müyle dışındayız” yaANKARA (Cumnıtını verdi. huriyet Bürosu) HüBalyoz davası hâkimkümet Sözcüsü Cemil lerinin değişmesinin arÇiçek, mahkeme hedından tutuklamaların yetinin değiştirilmesigerçekleştiği eleştirilenin ardından Balyoz rinin anımsatılması üzedavasında tutuklama rine Çiçek, “Mahkeme kararlarının çıktığının başkanları zannediyoanımsatılması üzerine rum oybirliği ile de“HSYK bir açıklama ğişti. Eğer bir konu yapsın uygun görüoybirliği ile karara yorsa” dedi. bağlanıyorsa çok farkBaşbakan Tayyip lı yerlerden gelenler Erdoğan’ın, dün topaçısından ortada delanan Bakanlar KuruBakan Çiçek, Balğişmeyi gerektirecek lu toplantısı öncesi Adalet Bakanı Sadulyoz davası hâkimleri bir durum var demektir. Kamuoyunda böylah Ergin ile görüştünin değişmesinin arğü öğrenildi. Toplandından tutuklamaların le bir tereddüt varsa ortadan kaldırmak da tının başlamasından kıgerçekleştiği eleştiriHSYK’nin görevidir. sa bir süre sonra Ergin, lerine “Kamuoyunda Buradan da bir çağrı elindeki dosylarla birlikte Başbakanlık’tan böyle bir tereddüt var yapmış olun ki bu konuda kamuoyunda bir ayrıldı. Kulislerde Ersa ortadan kaldırmak tereddüt kalmasın, gin’in Genelkurmay da HSYK’nin görevi HSYK bir açıklama Başkanı ile bir araya dir” yanıtını verdi. yapsın uygun görügeldiği ileri sürüldü. yorsa” açıklamasını Ancak bu bilgi tarafyaptı. larca doğrulanmadı. 2 Mart’ta KKTC’de düzenleneceği Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Bakan Çiçek, bir gazetecinin, söylenen miting ile ilgili bir soru üze“Balyoz davasıyla ilgili, savunma rine Çiçek, “Bu mitingin yapılıp yaavukatlarının çekilebileceği ifade pılmaması bizim iznimize ya da onaediliyor. Bu ne anlama geliyor, siz na yımıza bağlı değildir. Biz sadece sıl yorumluyorsunuz” sorusuna “Bu orada Türkiye aleyhtarı, Türkitartışmalarla ilgili yapılabilecek hu ye’nin hak etmediği bazı haksız suçkuki usul ve esaslar, Ceza Muhake lamalara karşı bir tavır ortaya koymesi Kanunu’nda belli. Yapılabile duk, koyuyoruz” diye konuşu. Eylem cek iş, bu karara karşı bir başka öncesinde yüz yüze bir temasın söz komahkemede tutukluluğa itirazdır. nusu olup olmadığı yönündeki bir soZaten bunun yapılabileceği anlaşılı ruya ise Çiçek, “Yarın (bugün) bir yor. Biz, bu yargısal faaliyetin tü programımız var” karşılığını verdi. BALYOZ SANIKLARININ AVUKATLARI BULUŞTU YÜKSEK ASKERİ ŞÛRA’YA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI ‘Belgelere bakmadan karar verdiler’ İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında tutuklanan sanıkların avukatları dün akşam İstanbul Barosu’nda Başkan Prof. Dr. Ümit Kocasakal’la bir araya gelerek savunmadan vazgeçip geçmemeyi tartıştı. İstanbul Barosu’nun Beyoğlu’ndaki merkezinde 1.5 saat süren toplantıya 60 avukat katıldı. Avukatlar bugünkü çalışmaların ardından savunma yapıp yapmama konusunda karar verecek. Avukatlar adına açıklama yapan emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın avukatı Celal Ülgen, avukatların büyük çoğunluğunun “Mahkeme bizi dinlemiyor. Tarafsız olmayan mahkemeye meşruiyet kazandırmak, bu hukuksuzluğun piyonu olmak istemiyoruz” diyerek savunma yapmayacaklarını belirttiklerini, bazı avukatların da savunmadan vazgeçmek istemediklerini ifade etti. Gölcük Donanma Komutanlığı’ndaki aramaya kaynak olan ihbar mektubunun bir örneğini, arama kararını ve arama tutanaklarının verilmesini istediklerini ifade eden Ülgen, “Mahkeme tutuklama kararını verirken soruşturma savcılarından Gölcük Donanma Komutanlığı’ndaki arama kararı ve tutanaklarının istenmesine karar vermiş. Demekki mahkeme, klasörlerini incelerken, arama kararına bakmamış, kanıtların yasal olup olmadığını incelememiş. Nasıl olur da bu mahkeme, bunlara bakmadan, yeni kanıt olarak kabul eder ve tutuklama kararı verir?” dedi. Amirallerin dosyalarını albay hazırlayacak BARKIN ŞIK ANKARA Yüksek Askeri Şura’daki terfi kararı hükümet tarafından onaylanmayarak açığa alınan ve son olarak Balyoz davasında tutuklanan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tuğgeneral Abdullah Gavremoğlu’nun yerine bir albay vekâlet ediyor. Albay Yalçın Baylan, önümüzdeki Yüksek Askeri Şura’da görüşülecek amiral dosyalarını hazırlayarak TSK tarihinde bir ilke imza atacak. Normalde bu görevi bir tümamiral yerine getiriyor. Albay Baylan, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in deniz yaverliğini de yapmıştı. Tutuklama ve gözaltılarla sar sılan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda, toplam 53 bin 900 personel görev yapıyor. Albay Baylan vekâleten getirildiği görevle 5 bin 400 subay, 12 bin 900 astsubay, 2 bin 500 uzman erbaş, 23 bin erbaş/er, 3 bin 500 devlet memuru ve 6 bin 600 işçinin personel başkanı oldu. Askeri kaynaklar, tümamiral kadrosunda yürütülen Deniz Kuvvetleri Personel Başkanlığı görevini bir albayın üstlenmesinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarihinde bir ilk olduğuna işaret ediyor. Ağustos ayında yapılacak Yüksek Askeri Şura toplantısına Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan girecek personel dosyalarını Albay Baylan hazırlayacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle