18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 10 DIŞ HABERLER KAVŞAK ÖZGEN ACAR CUMHURİYET 15 ŞUBAT 2011 SALI [email protected] Cumhurbaşkanı Gül’ün ziyareti sırasında binlerce kişi sokağa çıktı ve yer yer çatışmalar yaşandı Mısır’ın Pusulası Türkiye mi? “Tahrirsimgesi Alanı”ndaki gösterilerin “ayakkabı tabanı” idi. “Go home (evine git)” diyemedikleri için 30 yıllık diktatöre böylece “defol” deniliyordu. Hüsnü Mübarek bu tekme ile şutlandı. Peki, şimdi ne olacak? Göstericilerin, son söylemleri olan “Mısır’da güneş daha iyi doğacak… Temiz havayı içine çek, artık özgürlüğü algıla..” biçimindeki iyimserlikleri gerçekleşebilecek mi? Ya da muhalif önderlerden eski Uluslararası Atom Enerjisi Örgütü’nün Başkanı Muhamed el Baradey’in Nev York Times gazetesine yazdığı şu özet alıntıdaki öngörülere ulaşılabilecek mi? “(…) Gençliğimde siyasal görüşlerimizi ancak fısıldayarak, o da güvendiğimiz arkadaşlara söyleyebilirdik. Korku ve baskı ortamında yaşadık. Şimdi kargaşa ya da din devleti, İsrail ile kırılgan ilişkiler ve Batı düşmanlığı mı gelecek? Yeni bir Mısır şafağındayız. Özgür, demokratik bir toplum olarak ‘yurtta barış, komşular ile barış’ ilkesini uygulayan, bölgeye istikrar getiren Mısır’ın yeniden doğuşu Arap toplumuna, Müslüman kültürüne, Ortadoğu’ya önemli katkı sağlayacaktır. Geçmişin baskıcı gölgesi dışında, korkacağımız başka bir şey yok!” Baradey, Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinden kopya İran muhalefeti sokakta Dış Haberler Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İran ziyaretinin ikinci gününde İranlı muhalifler sokaklardaydı. Muhalefetin dün için yaptığı Tunus ve Mısır halkıyla dayanışma gösterisi çağrısına, yönetimin getirdiği yasağa rağmen binlerce kişi katıldı. Başkent Tahran’da muhaliflerin başlattığı yürüyüşü dağıtmak için güvenlik güçlerinin göz yaşartıcı gaz ve boya kullandığı bildirildi. Görgü tanıkları, Mısır ve Tunus’taki halk ayaklanmalarından esinlenerek yapılan eylemde göstericilerin sadece yürüdüğünü, slogan atmadıklarını, ancak güvenlik güçlerinin İmam Hüseyin Meydanı yakınlarındaki göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz sıktığını duyurdular. Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan bazı görgü tanıkları da, göstericilerle güvenlik güçleri arasında çatışma çıktığını söylediler. Bazı görgü tanıkları Azadi ve İnkilab caddelerinde toplanan yüzlerce göstericinin “Diktatöre ölüm”, “Allahuekber” diye bağırarak Azadi Meydanı’na doğru ilerlediğini, ancak polisin gösGül Ahmedinejad’la buluştu. (REUTERS) menin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Ortadoğu ve İslam dünyasında çok önemli, köklü değişimler yaşandığını belirterek “Bunları da değerlendirdik. Bütün bu gördüğümüz olup bitenlerden arzumuz şu ki her ülkenin güçlü, halklarının onurlu ve daha mutlu bir şekilde çıkması ve bu süreçlerin kısa sürmesi” dedi. Gül, “Halkların arzularını dikkate almak gerekir. Bazen yönetimlerin yapamadığını halk zorluyor. Bölgede gördüğümüz şeyler budur. Liderler önderlik yapamadığına, halk yapıyor” diye konuştu. Yol ayrımı uygulamasına denk düşer. Laik Türk Cumhuriyeti’ni karşısına alan bu dinsel örgütlenme Hitler’in Yahudi düşmanlığını benimseyip onun gibi örgütlenerek serpilmiştir. Müslüman Kardeşler’in kamplarda gençleri eğitme yöntemini Fethullah Gülen Ege kıyılarındaki kamplarda kullanmıştır. Örgüt dört düşmanını yayınlarında şöyle açıklamıştı: Hıristiyanlık, komünizm, Atatürk’ün laikliği ve Yahudi düşmanlığı! Bir Amerikan gazetesindeki karikatür Mısır’ın önündeki ikilemi çok iyi anlatıyor. Yunanca “kratos (iktidargüç)” demektir. Mısır piramidindeki gövde, yani iktidarın üzerinde, yıkılan Yunanca “auto (kendi yönetim)” sözcüğü “diktayı” yansıtıyor. Gençler taşıdıkları “dem” sözcüğü ile Yunanca “demos (halk)” yönetimini, demokrasiyi getirmeye çalışırken Müslüman Kardeşler de yerine “theo (tanrısal yönetim)” olan “teokrasiyi” koymak istiyorlar. ABD’den açık destek ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Tahran’da gösteri düzenleyen muhaliflere açık destek verdi. Clinton, İranlıların da özgürlüğü hak ettiğini belirterek Başkan Barack Obama yönetiminin, “Tahran’da gösteri düzenleyenlerin isteklerini oldukça açıkça ve doğrudan desteklediğini” belirtti. Clinton, İran yönetiminin Mısır’daki protestocuları desteklerken kendi ülkesinde baskı yaptığını ileri sürdü. tericilerin yolunu kestiğini bildirdiler. İranlı muhalif lider Mir Hüseyin Musavi’nin internet sitesi, Musavi ve karısı Zehra’nın güvelik güçlerince engellendikleri için Tahran’daki yürüyüşe katılamadığını bildirdi. Gösteri yasağına rağmen ülkenin orta kesimlerindeki İsfahan kentinde de yüzlerce kişinin toplandığı bildirildi. ‘Önemli değişimler yaşıyoruz’ Cumhurbaşkanı Gül, dün İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile Tahran’da bir araya geldi. Gül, görüş ‘Yeni bir 1989’la karşı karşıyayız’ ASLI KAYABAL İşte bu yol ayrımında dünya basınında “Mısır Türkiye’yi örnek almalı” öğütleri öne çıkıyor! Hangi Türkiye’yi? Atatürk’ün laik, İsmet İnönü’nün demokratik, askerlerin iktidarda olduğu ara dönemleri mi yoksa Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’sini mi? Ekmek silah olursa 5 Şubat “laiklik” ilkesinin kabulünün 74. yıldönümü idi. çekerek Batı dünyasına ve İsrail’e; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “laiklik” bağlamında da “Müslüman verdiği demeçte “laiklik elzemdir” kültürüne” saygı ile de içe güvence dedikten sonra bu ilkeyi şöyle veriyor. sulandırmadı mı? Hükümetin feshinden sonra “Özgürlüklerin önünü tıkayan, Savunma Bakanı Mareşal insan hak ve özgürlüklerinin önüne Muhamed Hussein Tantavi nöbeti set çeken, yasakçı bir zihniyetle ele devir aldı. Diplomatik “kriptolarda”, alınması, çağdaş, özgürlükçü, “Mübarek’in finosu” denilen Tantavi, demokratik bir Türkiye’yi öngören “geçiş döneminin en güçlü, kurnaz, anayasamızın ruhuna ters düzenin nasıl çalıştığını bilen, düşecektir.” deneyimli” kişisi diye tanımlanıyor. Tunus’ta, Mısır’da yüz binlerce Kabinede iken “her türlü ekonomik insan, ekmek, özgürlük, demokrasi ve siyasal değişimlere, merkezi peşinde alanlara dökülüyor, polis hükümetin gücünü eritir sözleri ile engellemiyor. Türkiye’de ise bir avuç karşı çıkışı” ile tanındığına da dikkat genç yerlerde yatırılıp dövülüyor, çekiliyor. Genelkurmay Başkanı gazlarla zehirleniyor, torba yasasına Sami Hafiz Enan ise “ilerici ve dış karşı çıkıp hak arayanlara her türlü dünyayı daha iyi anlayan” bir kişi şiddet uygulanıyor. Bu mu Mısır’a olarak tanımlanıyor. örnek olacak Türkiye… Mısır gerçeğini ve ülkedeki Bakın İngiliz Guardian toplumsal yapılanmayı daha iyi gazetesinde Gareth Jenkins ne anlamak için yasaklanmış yazıyor? “Müslüman Kardeşler” olgusunu “Türkiye askeri bir tür otoriter bilmek gerekir. Baradey ile işbirliğine yönetimden, sivil bir otoriter yanaşıp ayaklanmayı destekleyen, yönetime geçiyor. Son yıllarda ciddi hükümette görev isteyen Müslüman bir siyasi zulme, basın üzerinde Kardeşler’in önderi Muhammed baskıya ve insanların neyle Badi de geçici yöneticilerle pazarlığı suçlandıklarını bilmeden içeriye atıldıkları bir ortama şahit oluyoruz. sürdürüyor. Polis bir iç baskı aygıtı olarak kullanılıyor. Türkiye, Mısır’a model Müslüman Kardeşler’in kuruluşu, ülke olmaktan çok, giderek Mısır’a Türkiye’de halifeliğin kaldırılmasına, benzeyen bir ülke haline geliyor.” Atatürk’ün laiklik ilkesini Lampedusa’ya gelen göçmenlerin sayısı 4 bini aştı. (Fotoğraf: EPA) MİLANO Kuzey Afrika’daki siyasi gelişmeler sonucunda Tunus’tan kaçarak Sicilya Adası’nda Lampedusa’ya akın eden kaçak göçmenlerin sayısı 4 bini aşarken, soruna çözüm aranıyor. Tunus hükümeti, İtalya İçişleri Bakanı Roberto Maroni’nin önceki gün açıkladığı, göçmen akınına engel olmak amacıyla İtalyan askerlerinin devreye girmesi önerisini reddederek, sorunu çözmek için işbirliği yapabileceklerini bildirdi. Maroni dün yaptığı açıklamada ise Akdeniz’de göçmen stratejisine bir yön vermek için Avrupa Konseyi’ne acil bir zirve toplanmasını önerirken, Berlin Duvarı’nın çöküşüne gönderme yaparak “Yeni bir 1989’la karşı karşıyayız” diye konuştu. Çoğunluğu gençlerden oluşan Tunuslu kaçak göçmenler, İtalyan hükümetinden kendilerini sınır dışı etmemesini istediler ve Tunus’ta açlık ve işsizliğin hüküm sürdüğüne dikkat çekerek Avrupa’dan yardım beklediklerini duyurdular. Lampedusa Belediye Baskanı Bernardino de Rubeis, son birkaç gündür Lampedusa’ya gelen kaçak göçmenlerin sağlık kontrolünden geçirildiğini, ancak adadaki göçmen barındırma merkezlerinin çok sayıda mülteciyi konuk edecek kapasiteye sahip olmadığını bildirdi. Hükümet ortağı Kuzey Birliği partisinin Piemonte bölge yöneticisi Roberto Cota ise Lampedusa’ya gelen Tunusluların hepsinin siyasi mülteci olmadığını, siyasi mülteci olmayanların sınır dışı edilmesi gerektiğini söyledi. TC.ADANA SULH HUKUK MAHKEMELERİ 3. SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No. 2010/35 Adana İli Sarıçam İlçesi ÇİRİŞGEDİĞİ Köyünde tapunun 273381418456482495521522647 ve 378 parsellerde de kayıtlı taşınmazlar şuyu kararına istinaden aşağıdaki şekilde satılacaktır. 1SAT1Ş KONUSU: Adana ili Sarıçam İlçesi Çirişgediği Köyünde Tapunun Parsel 273’te kayıtlı 2.900 M2’lik Tarla, taşınmaz köy sınırları içerisinde Kumdere mevkinde köy asfaltına 700 metre mesafede köye 2 km mesafede üzerinde kendiliğinden bitme 35 yaşları arasında Çam ağaçları 78 yaşları arasında zeytin ağaçları mevcut 3. sınıf Tarla olup, kıraç olarak kullanılmakta üzerinde kuru tarım yapılabilir taşınmaz, Taşınmazın mahalli rayiçlere ve kullanım şekli göz önüne alındığında 1 M2’sinin 0,75 TL olduğu taşınmazın tamamı 2.175,00 TL Muhammen bedel üzerinden aşağıdaki şartlarda satılacaktır. SATIŞ SAATİ: 09.00 ila 09.15 arasında 2SATIŞ KONUSU: Adana ili Sarıçam ilçesi Çirişgediği Köyünde tapunun Parsel 381’de kayıtlı 11.450 m2’lik Tarla, köy sınırları içerisinde köye 2 km mesafede olup Ayranıcı mevkinde 2. sınıf tarım arazisi olup kıraç olarak kullanılmakta üzerinde kuru şartlarda tarım yapılabilir. Taşınmazın mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre 1 m2’sinin 1,75 TL değerinde olduğu taşınmazın tamamı 20.037,50 TL Muhammen bedel üzerinden aşağıdaki şartlarda satılacaktır. SATIŞ SAATİ: 09.30 ila 09.45 arasında 3SATIŞ KONUSU: Adana İli Sarıçam İlçesi Çirişgediği köyünde tapunun 418 Parselde kayıtlı 10.400.00 m2’lik Tarla, köy sınırlarında köye 2 km mesafede 2. sınıf tarla kıraç tarla olup kuru şartlarda üzerinde tarım yapılabilir, üzerinde 1 adet çam ağacı mevcuttur. Taşınmazın mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre 1 m2’sinin 1.75 TL değerinde olduğu taşınmazın tamamı 18.200,00 TL Muhammen bedel üzerinden aşağıdaki şartlarda satılacaktır. SATIŞ SAATİ: 10.00 ila 10.15 arasında 4SATIŞ KONUSU: Adana İli Sarıçam içesi Çirişgediği köyünde tapunun Parsel 456’da kayıtlı 24.400,00 M2’1ik tarla köy sınırları içerisinde Kumdere mevkinde 2. sınıf tarım arazisi kıraç tarla olup üzerinde kuru şartlarda tarım yapılabilir taşınmaza ulaşımı tarla yolundan yapılmakta taşınmazın mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre 1 m2’sinin 2.50 TL değerinde olduğu taşınmazın tamamı 61.000,00 TL Muhammen bedel üzerinden aşağıdaki şartlarda satılacaktır. SATIŞ SAATİ: 10.30 ila 10.45 arasında 5SATIŞ KONUSU: Adana İli Sarıçam İlçesi Çirişgediği köyünde tapunun Parsel 482’de kayıtlı 10.200,00 M2’lik tarla, köy sınırları içerisinde bulunmakta Kumdere mevkinde 2. sınıf tarım arazisi kıraç olup kuru şartlarda tarım yapılmakta taşınmaz kısmen meyilli ulaşımı tarla yolu ile yapılmakta olup parsel üzerinde 1.578 M2’lik kısmı üzerinde BOTAŞ DAİMİ İRTİFAK HAKKI VARDIR taşınmazın mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre 1 m2’sinin 1.75 TL değerinde olduğu taşınmazın tamamı 17.850,00 TL değerinde olduğu bu muhammen bedel üzeriden aşağıdaki şartlarda satılacaktır. SATIŞ SAAİTİ: 11.00 ila 11.15 arasında 6SATIŞ KONUSU: Adana İli Sarıçam ilçesi Çirişgediği köyünde tapunun Parsel 495’te kayıtlı 22.750,00 M2’lik Tarla, köy sınırları içerisinde Kumdere mevkinde 2. sınıf tarım arazisi kıraç toprak olup kuru şartlarda tarım yapılabilir taşınmaz kısmen meyilli ulaşımı tarla yolundan yapılmakta olup taşınmazın mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre 1 m2’sinin 1.75TL değerinde olduğu taşınmazın tamamı 39.812,50 TL Muhammen bedel üzerinden aşağıdaki şartlarda satılacaktır. SATIŞ SAATİ: 11.30 ila 11.45 arasında 7SATIŞ KONUSU: Adana İli Sarıçam İlçesi Çirişgediği köyünde tapunun Parsel 521’de kayıtlı 8.300,00 M2’lik taşınmaz halen tarla olarak kullanılmakta köy sınırları içerisinde bulunmakta Kumdere mevikinde meyilli 2. sınıf tarım arazisi olup kuru şartlarda tarım yapılabilir köy yolundan ulaşımı yapılmakta taşınmazın mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre 1 m2’sinin 1.75 TL değerinde olduğu taşınmazın tamamı 14.525,00 TL Muhammen bedel üzerinden aşağıdaki şartlarda satılacaktır. SATIŞ SAATİ: 13.00 ila 13.15 arasında 8 SATIŞ KONUSU: Adana İli Sarıçam ilçesi Girişgediği köyünde tapunun Parsel 522’de kayıtlı 2.000,00 M2’lik taşınmaz halen tarla olarak kullanılmakta Kumdere mevkinde meyilli tarla yolundan ulaşım sağlanmakta 2. sınıf tarım arazisidir. Köy sınırları içerisinde bulunmakta kuru şartlarda tarım yapılabilir durumu da ulaşımı köy yolundan yapılmakta taşınmazın mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre 1 m2’sinin 1.75 TL değerinde olduğu taşınmazın tamamı 3.500,00 TL Muhammen bedel üzerinden aşağıdaki şartlaarda satılacaktır. SATIŞ SAATİ: 13.30 ila 13.45 arasında 9SATIŞ KONUSU: Adana İli Sarıçam İlçesi Çirişgediği köyünde tapunun Parsel 647’de kayıtlı 5.688,00 M2’lik taşınmaz kargir ev olarak görülmekte ise de ev harap olduğundan ekonomik değerinin olmadığı arsa olarak bulunmakta, arsa batıdoğu istikametinde meyilli sınırı dere ve yar batısı sınırında asfalt yol bulunmakta arsa üzerine kuru şartlarda ekim yapıldığı bu arsanın mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına 1 m2’sinin 3.00 TL değerinde olduğu taşınmazın tamamı 17.064,00 TL değerinde olduğu bu Muhammen bedel üzerinden aşağıdaki şartlarda satılacaktır. SATIŞ SAATİ: 14.00 ila 14.15 Arasında 10SATIŞ KONUSU: Adana İli Sarıçam İlçesi Çirişgediği köyünde tapunun 378 Parselde kayıtlı 8.850,00 m2’lik 2 sınıf tarım arazisi olup kuru şartlarda tarım yapılmakta taşınmaz köye 2 km mesafede doğusunda kuru dere güney ve kuzeyi tarla mevcut taşınmaza asfalt yoldan gidilmekte ayrıca üzerinde 1 adet zeytin ağacı mevcuttur, taşınmazın mahalli rayiçlere ve alım satım fiyatlarına göre 1 m2’sini 1.75 TL’den 15.487,50 TL Muhammen bedel üzerinden aşağıdaki şartlarda satılacaktır. SATIŞ SAATİ: 14.30 ila 14.45 Satış Şartları: 1Satış 18/04/2011 PAZARTESİ günü Yukarıda yazılı olduğu şekilde Adana Adliye binasının 5. katında 408 nolu PVC’den yapılmış odada açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 28/04/2011 PERŞEMBE günü Adliye binası 5 kattaa 408 nolu odalardan birinde aynı saatlerde de ikinci arttırmaya çıkartılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadarki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %’20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma Değer Vergisi, ihale pulu, tapu harcı ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 2464 Sayılı kanunun 68. maddesi gereğince Tellaliye harcı satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddiaların dayanağı belgeler ile ONBEŞ gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır, aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacak bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/35 Sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İc.İf.K 126 İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 9889) Danışmanlık, Sazanlık Değildir! Ama başlıklı son ilgili “Bir Danışman!yazımınKimin?” çevrelerde tepki çekip saldırılara uğrayacağını biliyordum! 16 Mayıs 2006’da Gülen’in “misyonerlerini” Vatikan’da eğittirdiğini, bu olgunun Dışişleri Bakanlığı ile MİT kayıtlarında belgelendiğini yazmıştım. O yazıda bu eğitimden geçen bir TV muhabirinin de bulunduğuna değinmiş, ancak adını açıklamamıştım. Açıklamaya niyetim de yoktu! Ama son yazımda açıklamak gerekti. Çünkü o kişi Başbakan’a “Basın Danışmanı” atanmıştı. Lütfullah Göktaş’ın 2006 tarihli yazımdan yaklaşık bir yıl önce Radikal gazetesindeki bir yazısının ilk bölümünü almış, yazısının sürdüğünü anlatmak için de (…) diye bir not düşmüştüm. İşte bu notu görmeyen sazanlar internet sitelerinde “baltayı taşa vurduğumu” belirten yayınlar yaptılar. Unutmasınlar ki o yazının ve Göktaş’tan “dostumuz” diyen Zaman gazetesinden Gülen’in resmi sitesinin alıntısının tümü elimin altındaydı. Dolayısıyla yazarın “Sanal Papa” yazısını köşeme alırken “Vatikan’a bu yazıyı okuyamadan gelip gitmiş Başbakan Erdoğan’ı da şimdilik mazur görüyorum. Ama Dışişleri Bakanı Abdullah Gül uyumamalı” cümlesine özellikle dikkati çekmiştim! Gül’e “uyuma” diyebilen Göktaş hangi göreve getirildi? “Mazur gördüğü” Başbakan’a “basın danışmanı” oldu. Vatikan eğitiminden sonra 46 Kasım 2008’de Roma’da “Dinler Arası Diyalog” bağlamında “KatolikMüslüman Forumunun İlk Çalıştayına” kimin danışmanı olarak katılmıştı? Bir kez daha anımsatalım: “Toplantıya Türkiye’den bir ayağı Vaşington’da olan, ‘Siyaset Ekonomi ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı’nın (SETA) müdürü katılmıştı. Ayrıca katılımcılar listesinde ‘MüslümanHıristiyan İlişkileri Uzmanı’ olarak ‘danışman’ sıfatlı olarak Göktaş’ın da adı vardı! Kimin ‘danışmanı’ olduğu belirtilmemekle birlikte, kimin danışmanı olduğu anlaşılmıyor mu?” O zaman Başbakan’ın danışmanı değildi! İşte bu atama işin püf noktası değil mi? Bakalım bundan sonra kim kimi “mazur” görecek, kim GülenErdoğanArınçVatikan arasında eşgüdümü sağlayacak? Elmek: [email protected] Belgegeçer: 0312. 442 79 90 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle