Katalog

10 ŞUBAT 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, Süheyl Batum’un TSK’ye yönelik sözleri üzerine başlayan tartışmaları bitirdi POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 5 ‘O defter kapandı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un “kâğıttan kaplan” sözleriyle büyüyen tartışmaya “O defter kapanmıştır” diyerek nokta koydu. Kılıçdaroğlu, 2008’de gerçekleştirilen Tarım Kurultayı sırasında CHP’nin Şanlıurfa’ya ziyaretinde seçim otobüsü üzerinde başını üst geçide çarparak hayatını kaybeden eski Gençlik Kolları Genel Sekreteri Ersin Çıldır adına genel merkez binasında düzenlenen salonun açılışını yaptı. Kılıçdaroğlu, daha sonra MYK’ye başkanlık yaptı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Bir Yürek Sızısı... Bir yürek sızısıdır bu... Acıdır, hüzündür... Zamanın akışında, yaşamın alacakaranlığında. Kurulan pusular ve ölüm mangaları... Umutların yitip gitmesi sizce nedir, ne anlamı vardır? Beyinlerinize işlenen o vahşet görüntüleri... Akşamın sokaklara çöktüğü saatlerde kafalara sıkılan kurşun. Kimileri kuytu bir köşede, kimileri kaçırılarak öldürüldü... Kimileri sokak ortasında... Beyaz bir geceyi düşünün. O hüznü, acıyı, umutsuzluğu. Darmadağın olmuş düşleri. Gözlerden akan bir damla yaşı. Ölümün korkusunu... Kayıp çocuklar ve Cumartesi Anneleri’ni... Ne olur biraz düşünün! Televizyon ekranlarında ne diyor “kelle avcısı” hiç sıkılıp utanmadan: “Kontrhizbullah’ı ben kurdum...” JİTEM’i de kurduğunu o söylemişti. Tartışmayı izliyorum. İyi JİTEM, kötü JİTEM... Hiç çekinmiyor konuşurken, yüzü kızarmıyor. 70 milyona sesleniyor.... Karşısında bir emekli astsubay, bir eski korucu... Onları azarlamaktan çekinmiyor, işine gelmeyen bir soru yöneltildiğinde. Mehmet Ali Birand araya giriyor ama nafile, o bildiğini okuyor. Musa Anter, Uğur Mumcu, Mehmet Sincar... Necip Hablemitoğlu, Hrant Dink... Gözlerimi yumup yüzlerce faili meçhul cinayeti hatırlamaya çalışıyorum. Cevat Yurdakul’un fotoğrafına bakıyorum... Orhan Yavuz’u sisler arasında yürürken görüyorum Erzurum sokaklarında. Bedrettin Cömert, Vedat Aydın,Turan Dursun... Abdi İpekçi, Doğan Öz, Kemal Türkler, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Gonca Kuriş, Gün Sazak, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok dağılan maviliklerin içinde kayboluyor. Hepsinin adını yazmam olanaksız. Hepsi içimde derin bir acı. Televizyona bakıyorum yeniden... “Kelle avcısı” durmadan konuşuyor, her soruya yanıt veriyor ama Eşref Bitlis’in uçak kazasındaki gizemli ölümü gündeme gelince kıvırıyor. Bu vatan toprağı salt onun. Sanki tapulu malı... O biliyor her şeyi aslında ama anlatmıyor... Haklılığını kanıtlamak için fırçalıyor iki konuşmacıyı hiç durmadan. Düşünmeye başlıyorum... Ben, siz, hepimiz sığıntıyız bu topraklarda “kelle avcısı”na göre... Bir “korku tüneli”nden geçiyorum... Tüylerim diken diken oluyor, bir yaşamı düşünüyorum, insanları, kurulan o hain pusuları, Uğur Mumcu’nun, Hrant Dink’in, Musa Anter’in neden öldürüldüğünü artık biliyorum... Gaffar Okkan Diyarbakır’ın en işlek caddesinde nasıl olur da korumalarıyla birlikte suikasta uğramıştı!.. Anlıyorum! Gözlerimi yumarak dinliyorum kelle avcısını. Tartışmayı izlerken karabaruttan patlayan güllerin kokusu doluyor odaya. Garip bir zamanın içindeyim. Sessizliğin sesi çoğalıyor birden... Bunalıyorum... Bunalıyorum... Cumartesi Anneleri’nin çığlıkları, şehit ailelerinin gözyaşları... Bunlar bizim insanımız, ölenler bizim kardeşlerimiz, çocuklarımız... Silahla, bombayla, boğma teliyle, pusularla, domuz bağıyla... Onlar, yüzlerce ölüm! Kadere boyun eğmiş bir toplum... Sessiz... Unutkan... Ve tepkisiz... Araları çizgili sözcüklerle işlenmiş bir hayat... Acıları yaşayan bizler... Ölümleri seyreden yine bizler... Hepimiz suçluyuz, hepimiz! Avuçlarımızda ısıttığımız aşklarımız, yarım kalan sevdalarımız, o çocukluk düşlerimiz... Yalan mıydı bunlar? Özlemlerimiz, sevecenliğimiz nereye gitti? Oğlunun kemiklerini arayan babaların yanan yürekleri alev alev oluyor benim ülkemde. Gözaltında ölümler, mayınlarla bacakları kopan, parçalanarak ölen çocuklar... Kimsesizler mezarlığında kimler yatıyor? Kim, kimden hesap soracak? Kaybolan çocuklar ve Cumartesi Anneleri... Kemal Türkler’in kızı Nilgün Soydan kimden hesap soracak? Doğan Öz’ü kızı Bengi Heval içindeki acıyı nasıl dindirecek? Umutların tükendiği yerde duruyor yitirdiğimiz insanların çocukları, eşleri, torunları. Acılar yumağının içinde bir sessizlik tıpkı kelimelerin suskunluğu gibi... “Kelle avcısı” konuşuyor, bildiğini okuyor, vatanını ne denli çok sevdiğini söylüyor... Bir yürek sızısı, bir acı ve gözyaşı... Gözlerimi yumuyorum! İçimdeki fırtına dinmiyor. Korkuyorum! Batum: Kötü bir sonuç çıkacağını sanmam ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, hakkında TCK 301. maddeden açılan soruşturmadan “kötü bir sonuç beklemediğini” söyledi. MYK sonrası gazetecilere açıklama yapan Batum, “MYK’de istifa gündeme geldi mi” sorusu üzerine, “Gelmedi. Zaten gelmesi için de neden yok” dedi. 301. maddeden hakkında soruşturma açılmasıyla ilgili soru üzerine de Batum, “Yargılama aşaması gelirse orada görürsünüz. AİHM kararları var. Yargının kötü bir karar vereceğini sanmıyorum” yanıtını verdi. MYK toplatısı öncesinde bazı genel başkan yardımcılarının Batum’un sözleri ile ilgili rahatsızlıklarını Kılıçdaroğlu’na ilettikleri öğrenildi. MYK sonrası açıklama yapan CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil de “Şehide kelle diyen Başbakan’ın sözlerini unutmayalım. Çifte standardı unutmayalım” diye konuştu. tartsınlar, öyle konuşsunlar.” Kılıçdaroğlu, Arınç hakkında savcıların harekete geçmediğini de dile getirerek “Bir Başbakan’a çifte standart yakışmaz. Başbakan, Sayın Batum’la ilgili suç duyurusunda bulunabilir, ama aynı hukuk kuralını kendi bakanın içinde yapacaksın. Senin orduna hakaret ediyor, ses çıkarıyor musun? Kılın kıpırdamıyor. Belki memnun oluyorsun. Şimdi de ordunun kahramanlığına soyunmuş. Kim inanır ona? Kimse inanmaz” dedi. “kâğıttan kaplan” sözleriyle tartışma yaratan Batum’un istifasının gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin soru üzerine, “O defter kapandı, tartışmaları noktaladık” dedi. “Bunu nasıl anlamamız gerekiyor” sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, “Zamanla göreceksiniz” yanıtı verdi. Kılıçdaroğlu, Batum’un “Bir daha orduyu eleştirmem” açıklamalarının anımsatılmasına karşılık “Saygı göstereceğiz. Siyaset deneyim işidir. O deneyimden herkes kendi yaşamından dersler çıkaracaktır” dedi. Kılıçdaroğlu, Bülent Arınç’ın, “Bu orduyla mı savaşa gidecektik” sözlerine “Ben orduyu değil, içindeki birkaç subayı işaret etmiştim” diyerek açıklık getirdiğinin belirtilmesine karşılık da şunları söyledi: “Bunlar, bir gün söylediklerini ertesi gün yalanlamayı büyük bir maharetle yapabiliyorlar. ‘İyi ki bu orduyla savaşa girmemişiz’ cümlesinden, birkaç subay mı yoksa bütün bir ordu mu anlaşılıyor? Önce söyledikleri söze baksınlar, ordu ne anlama gelir? Ölçsünler, ORTADOĞU AÇILIMI İnce’den İyimaya’ya CHP lideri Irak’a gidecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ortadoğu ve Arap ülkeleri basınının Ankara temsilcileriyle CHP Genel Merkezi’nde kahvaltıda bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, Tunus ve Mısır’da başlayan “demokratik dönüşüm hareketleri”ne dışarıdan dolaylı ve doğrudan müdahale etmek yerine bu ülkeler için özgürlük ve demokrasiyi daha sesli dile getirmek gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Ortadoğu ile ilişkilerinde yeni ve gerçekçi politikalara ihtiyacı olduğunu belirterek “Halkların kardeşliğinin Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da politikalara ve hukuk sistemlerine de yansımasının zamanı gelmiştir. Ortadoğu aydınlarını kapsayan derin ve kalıcı bir işbirliğine ihtiyaç vardır” dedi. Karadeniz İşbirliği Teşkilatı gibi Doğu Akdeniz’de bir işbirliği teşkilatı kurmayı öneren Kılıçdaroğlu, “Ortadoğu aydınları ve gençleri ile kucaklaşmalıyız. Arap aydınını, Arap sivil toplum kuruluşlarını, Arap medyasını, Arap kamuoyunu ihmal etmemeliyiz” çağrısında bulundu. ‘Darbecilerin avukatısınız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, AKP’li Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya’nın, 1980 darbesini yapan Kenan Evren’in avukatlığını yaptığını belirterek, “Kimmiş postal yalayıcısı onu göstereceğim. Sizi gidi darbe şakşakçıları sizi. Sizi gidi darbe tüccarları sizi. Siz darbecilerin avukatısınız” dedi. İyimaya, Evren’in avukatlığını yaptığını kabul etti. Meclis’te konuşan İnce, “Size bir belge göstereceğim” diyerek İyimaya’nın Evren’in avukatlığını yaptığını açıkladı, İnce, “Evren ile açılışlara gittiniz, Köşk’te birlikte yemek yediniz, maaşına zam yaptınız. Bizim arkadaşlarımız işkence görürken İyimaya, Evren’in avukatıymış. Sizi gidi Ergenekoncular sizi” dedi. İyimaya, Evren’in avukatlığını yaptığını kabul etti ancak Evren’in gönderdiği parayı kabul etmediğini söyledi. ‘TSK hiçbir şeyden etkilenmez’ Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Servet Yörük, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Nazim Altıntaş ile birlikte Siirt’teki birliklerde denetleme ve incelemelerde bulundu. Orgeneral Ceylanoğlu, ilk olarak Vali Musa Çolak’ı ziyaret etti. Vali Çolak ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek Ceylanoğlu’na bayrak motifli Siirt battaniyesi hediye etti. Orgeneral Ceylanoğlu valilikten çıkarken bir gazetecinin CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’un sözlerinin ardından TSK’yle ilgili yaşanan tartışmaları anımsatması üzerine “Türk Silahlı Kuvvetleri hiçbir şeyden etkilenmez, vatan hariç” dedi. (Fotoğraf: AA) [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 MERSİN’DEKİ FİİLİ DURUM RESMİYET KAZANIYOR Savcılık soruşturma izni istedi Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı, Batum’un sözlerinin, TCK’nin 301. maddesi kapsamına girdiği gerekçesiyle Adalet Bakanlığı’na başvuru yaptı ZONGULDAK (Cumhuriyet) Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi uyarınca soruşturma başlatılması için Adalet Bakanlığı’ndan izin istedi. Savcılık, Batum’un ifadelerinin, “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni veya TBMM’yi, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişinin, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması, devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişilere de aynı cezanın uygulanması” hükmünün yer aldığı TCK 301. maddesi kapsamına girdiğini belirtti. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, TBMM’de gazetecilere yaptığı açıklamada, Batum’un sözlerinin TCK 301. maddeye göre suç oluşturduğunu, resen takip edilmesi gerektiğini söyledi. Bozdağ, “TSK’nin de açıklama yapmaktan öte ayrıca da şikâyette bulunması gerekir. Şikâyette bulunacaklarını tahmin ediyorum” dedi. Bozdağ, “CHP’deki demokrasi ve insan hakları anlayışının seviyesi Batum’un seviyesidir. Ben Türkiye’nin seçkin üniversitelerinde görgüsü ve bilgisi sıfırın altında seyreden bir akademisyenin nasıl çalıştığını da merak ediyorum” diye konuştu. Laik yapıya saygı Türkiye’nin bölge ülkeleriyle ilişkilerini karşılıklı çıkarlar, dostluk ve kalıcı barış anlayışıyla geliştirmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu: “Ancak CHP yönetiminde bu ilişkilerin Türkiye’nin laik devlet yapısına saygı gösterilmesi ve topraklarında terör örgütlerinin yerleşmesine izin verilmemesi gibi konularda gösterilecek ortak duyarlılıkla gelişebileceği de bilinmelidir.” Kılıçdaroğlu, gazetecilerle sohbetinde Ortadoğu ülkelerine geziler yapmayı planladığını ve bu gezilere Irak’la başlayacağını söyledi. CHP liderinin, “Biz kimseye ağabeylik yapmayız. Çünkü hepimiz eşit ülkeleriz. Halklarımız var. Birbirimizi dinleriz, fikirlerimiz aynı olmasa bile dinleriz. Ama ağabeylik de yakışmaz, bu Arap ve İslam dünyasına saygısızlıktır” dediği kaydedildi. İlköğretimde türbana ‘eğitim hakkı’ kılıfı rekçeleriyle M.G’nin bir başka okula gönderilmesine karar verdi. Akdeniz MERSİN Akdeniz İlçe Öğrenci İlçe Öğrenci Davranışları DeğerlenDavranışları Değerlendirme Kurulu, dirme Kurulu ise okulun kararına karderslere türbanla girmek isteyen 8. sı şı çıktı. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü nıf öğrencisi M.G’nin eğitim öğreti Şube Müdürü Kamil Durdu ve okul minin okulunda devam etmesi gerek müdürleri Hasan Öztürk ile Seydihan tiği yönünde görüş belirtti. Gürler’den oluşan kurul tarafından İl Sakarya İlköğretim Okulu 8. sınıf Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul idaöğrencisi M.G, geçtiğimiz ekim ayın resine gönderilen karar yazısında, da ailesinin de desteğiyle derslere tür anayasanın eğitim hakkını düzenleyen banla girmeye ça42. maddesine gönlıştı. M.G’nin bu giderme yapılarak şu rişimleri bir süre soifadelere yer verileçtiğimiz öğrenim nuçsuz kaldı, ancak di: “Öğrencinin döneminde derse daha sonra Milli eğitimöğretimini Eğitim Müdürlüğü türbanla giren 8. sınıf sağlıklı bir şekilde okul idaresine sürdürebilmesi, öğrencisi M.G’nin “Okula alın ancak iradesi dışında durumunu tutanak tutun” tagerçekleşen bu değerlendiren İlçe limatı verdi. Bir olaylardan olumÖğrenci Davranışları süre tutanakla okusuz etkilenmemesi Değerlendirme Kurulu, la alınan ve rehberiçin eğitimine okulik servisinde öğlunda devam etanayasayı dayanak retmen gözetiminde mesine, yönetici göstererek derslere tutulmak istenen öğretmen ve rehbundan sonra da M.G, dönem içeriber öğretmenlerce türbanla girebilmesinin sinde fiili durum yarehberlik çalışmaönünü açtı. ratmayı başardı ve sı yapılarak öğderslere türbanlı şerencinin ikna edilkilde katıldı. meye çalışılmasına M.G’nin derslere türbanla girmesi karar verilmiştir.” ni engelleyemeyen okul idaresi, öğİlçe Öğrenci Davranışları Değerrencinin durumunu Okul Öğrenci lendirme Kurulu’nun bu kararıyla ilkDavranışları Değerlendirme Kuru öğretimde türbanın resmileştiğini salu’nda ele aldı. Kurul, “kılık kıyafet vunan Sakarya İlköğretim Okulu’nda yönetmeliğini ihlal” ile “öğretmen ve görevli bir eğitimci, ikinci dönemde idarecilerin verdiği ödev ve görev M.G’nin türbanlı olarak derslere daha leri yapmamakta ısrar etmek” ge rahat girebileceğini söyledi. ABİDİN YAĞMUR G ANKARA VALİLİĞİ DİYANET’İN VERDİĞİ GÖRÜŞÜ DAYANAK YAPIP DAVA AÇTI ‘Arıtman da gitmeli’ Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin CHP milletvekili Canan Arıtman’ın, “Arap kadınları gibi olmak istemiyoruz” açıklamasını anımsatarak Arap kadınlarının aşağılandığını ifade etmesi üzerine de “Yanlış bir söylem, doğru bulmuyorum. Canan Hanım’ın Arap kadınlarını tanıması lazım. Canan hanım da oraya gitmeli” dedi. Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin Ortadoğu’da temsilciliği olmadığını belirterek “Temsilcilik yok ama daha yakın temas içinde olmak isteriz” dediği bildirildi. Ulema, cemevi kapattıracak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Valiliği, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan alınan “görüşle”, cemevinin ibadethane sayılamayacağı, bu hükmün dernek tüzüğünden çıkarılmadığı gerekçesiyle Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği’nin kapatılması için dava açtı. Alevilik Araştırma Merkezi Başkanı avukat Ali Yıldırım ile Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanı avukat Fevzi Gümüş, dün konuyla ilgili ortak bir açıklama yaptı. Açıklamaya göre, Ankara Valiliği, dernek tüzüğündeki “Alevi inancının ibadet merkezi olan cemevlerini yapmak” ifadesini incelenmesi için İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık, Dernekler Daire Başkanlığı da, “cemevlerinin ibadethane sayılıp sayılmayacağı konusunda görüş istemek üzere” yetkili kılınmamasına karşın Diyanet İşleri Başkanlığı’na bu konuda görüş sordu. Diyanet “İslamın bir alt yorumu olan Aleviliğin İslamın ortak ibadet yerleri olan ‘cami ve mescit’ler dışında ayrı bir ibadet yerinin olmayacağı” görüşünü İçişleri Bakanlığı’na iletti. Bakanlık da Ankara Valiliği’ne başvurarak Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği’nin tüzüğündeki ifadenin çıkarılmasını istedi. Dernek ise ifadeyi çıkarmayacağını valiliğe bildirdi. Ankara Valiliği, bunun üzerine, derneğin kapatılması istemiyle savcılığa başvurdu. Davanın ilk duruşması, bugün Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek. Yıldırım ve Gümüş, konuyla ilgili olarak şu değerlendirmede bulundu: “Yeryüzünde tüm evrensel hukuk kuralları, insan hakları sözleşmeleri, inanç ve düşünce özgürlüğü belgeleri insanların neye ve nasıl inanacağına ilişkin hakkı o inanç mensuplarına tanıyor, DİB’e, AKP hükümetine, ulemaya değil. Alevi toplumunun hiç kimseden bir ihsan beklentisi yoktur” C MY B C MY B