25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ŞUBAT 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Afla çıktı, yine cinayet işledi KONYA (Cumhuriyet) Konya’da otomobili tehlikeli kullandığı gerekçesiyle tartıştığı gencin babasını silahla vurarak öldüren Erdal B. 15 yıl hapse çarptırıldı. Erdal B’nin daha önce de komşusunu öldürmekten hüküm giydiği ancak afla serbest kaldığı öğrenildi. 3 Arzu’yu da koruyamadık Sokak ortasında öldürülen Arzu Yıldırım 33 yaşındaydı. AYDINLANMA EMRE KONGAR Bebeği doğurup sifonu çekti GAZİANTEP (Cumhuriyet) Gaziantep’te kimliği henüz belirlenemeyen bir kadın, 67 aylık olduğu sanılan erkek bebeğini hastanenin tuvaletinde doğurdu, üzerine sifonu çekti ve daha sonra da kaçtı. Hastanede yapılan incelemenin ardından cenin plastik bir kavanoza konularak Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. İstanbul Haber Servisi Eski eşinin tehditleri karşısında korunma talebi “boşandığı” için reddedilen ve eski eşi tarafından öldürülen Ayşe Paşalı’ın ardından, İstanbul’da da Arzu Yıldırım isimli bir kadın, suç duyurusunda bulunduktan 2 gün sonra eski sevgilisi tarafından öldürüldü. Ümraniye’de dün saat 09.30 sıralarında bir otomobilden inen Yıldırım yürümeye başladı. Aynı araçtan inen bir erkek, Yıldırım’ın peşine takıldı. Kaçmaya başlayan Yıldırım fazla uzaklaşamadan peşindeki kişi ateş etmeye başladı. Vücuduna 8 kurşun isabet eden Yıldırım kaldırıldığı hastanede öldü. Kaçan saldırganı arayan polis olay yerinde 14 boş kovan buldu. Yıldırım’ın olaydan iki gün önce Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak birlikte yaşadığı ancak bir süre önce ayrıldığı Mustafa Metin Ç. hakkında suç duruyurusunda bulunduğu ortaya çıktı. Yıldırım’ın dilekçesinde, “Benim, ailemin ve çocuklarımın başına herhangi birşey gelmesinden Mustafa Metin Ç. ve ailesi sorumludur” yazdığı öğrenildi. Yıldırım’ın ayrıca Ç.’nin kendisini dövdüğünü ileri sürerek aralıkta savcılığa şikâyette bulunduğu kaydedildi. Yüzü gözü yara bere içindeki fotoğrafları zihinlere kazınan Ayşe Paşalı ise kendisine şiddet uyguladığı için eşinden ayrılmış, eşinin tehditleri sürdüğü için koruma talebinde bulunmuştu. “Boşandığı” için bu talebi reddedilen Ayşe Paşalı, eski eşi tarafından 11 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü. Cameron da Ulus Devlete Geri Dönerken: İslam ve Liberalizm Eğilim önce Almanya’da başladı: Avrupa’daki en büyük Türkİslam nüfusunun yaşadığı Almanya, ‘Alman kültürü’nün egemen olduğu bir kampanya başlattı. Hem ülke içindeki Alman kültürünün güçlendirilmesini gündeme getirdi, hem de dışardan gelecek yabancıların bu kültürle yoğrulmaları için ek önlemler aldı. Tabii Alman kültürünün en önemli öğesi Almanca olduğu için, dil ön plana çıktı. Fransa ve İtalya olaya daha çok radikal, siyasal, dogmatik İslam kültürünün ve bu kültüre dayalı olan İslami yaşam biçiminin kadına tesettür uygulaması üzerinde yoğunlaştı. Kadın eşitliği ve özgürlüğü adına, çarşaf, burka gibi kadını tam örten, tesettüre birtakım yasaklar getirildi. Fransa’nın ulusal kültürünü korumak için Fransızca konusunda aldığı koruyucu önlemler zaten biliniyor. Şimdi kervana İngiltere de katıldı: BBC Türkçe’nin internet sitesinde 7 Şubat 2011 tarihinde yayımlanan habere göre, İngiltere Başbakanı David Cameron hafta sonunda Münih’te bir güvenlik konferansında İngiltere’de çokkültürlülüğün başarısız olduğunu söylemiş. Habere göre devlete dayalı çokkültürlülüğü eleştiren Cameron, İngiltere’de farklı kültürlerin birbirlerinden kopuk yaşamlar sürmesinin teşvik edilir hale geldiğini savunmuş. İnsanların her tür aşırılığa yönelmesini önlemek için İngiltere’nin daha güçlü bir ulusal kimliğe ihtiyaç duyduğunu vurgulamış. David Cameron, aşırılık yanlısı İslamcılığı teşvik eden gruplara karşı daha sert bir tutum takınacaklarının altını çizmiş. Cameron, ayrıca ülkenin değerlerine saygı göstermeyen Müslüman gruplara sağlanan mali kaynakların kesileceğini ifade etmiş. “İşin doğrusu, son yıllardaki pasif hoşgörüye değil, çok daha aktif, güçlü (adaleli) bir liberalizme ihtiyacımız var” diyerek bütün bunları “ulus devlet bağlamında, liberal yaşam biçimini korumak ve güçlendirmek uğruna yapacağını” açıklamış. Kendi katı ideolojik dünyalarında yaşayanlar, izledikleri stratejilere, bu stratejilere uygun olarak yaptıkları davranışlara karşı oluşan tepkileri pek algılayamazlar. Aynı duyarsızlık, kendi küçük çıkarlarının küçük dünyalarına hapsolmuş küçük insanlar için de söz konusudur. Oysa her eylem bir tepki yaratır. İzlenen her yayılma veya egemenlik kurma stratejisi karşı stratejileri doğurur. İşte tam bu noktada, radikal, siyasal, dogmatik İslamın demokrasiyi, çokkültürlülüğü kendi yayılması, kendi egemenliği için kullanması stratejisine geliyoruz: Radikal, siyasal, dogmatik İslam, kendi yaşam tarzını, kendi kültürünü, demokratik hak ve özgürlüklerden yararlanarak, çokkültürlülük adına dayatmaya başlayınca, buna karşı tepkilerin doğmaması olanaksızdı. Nitekim şimdi Avrupa açıkça bu noktaya gelmiş görünüyor: Demokrasi, kendi yaşam biçimini ve kendi kültürünü, radikal, siyasal, dogmatik İslama karşı koruma stratejisini geliştiriyor. Cameron’un “çokkültürlülüğün iflasını”, üstelik “liberalizm adına” ilan etmesi bundan kaynaklanıyor. Geçen yazımda ele aldığım, Türkiye gezisinde yaptığı konuşmada, hem Avrupa Birliği’nin hem de Türkiye’nin ortak değerleri olarak “laikliği” vurgulaması da aynı stratejinin bir parçası gibi görünüyor. Özellikle demokrasi istekleriyle başlayan İran devriminin radikal, siyasal, dogmatik bir İslami rejime dönüşmesi bu yeni stratejinin oluşması için ilk işaret fişeği olmuştu. Avrupa’da radikal, siyasal, dogmatik İslamın sistematik gelişmesi ve büyümesi bu işaret fişeğini güçlendirdi. El Kaide’nin terör saldırıları ise olayın ne kadar vahim olduğu konusunda bütün dünyayı uyardı. Bizim cahil ve çıkarcı politikacılarımız acaba bütün bu gelişmelerin farkında mı? Yoksa kendi küçük çıkarlarıyla ördükleri küçük dünyalarında, küçük hesaplarla uğraşmaktan dolayı bütün bunlardan habersiz mi? Haberleri olsa, çapları, bunları algılayacak ve bu yeni gelişmelere uyum sağlayacak nitelikte mi? Ufuklarını biraz genişletmeleri için, Türkiye’ye Avrupa Birliği’nin kapılarını kapatan Merkel ile Sarkozy’ye ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin bir parçası olmasına inanan, bunun için çalışan Cameron’a daha yakından bakmalarını öneririm: Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinde birbirine zıt görüşleri savunan bu liderlerin üçünün birden, hem ulus devlete geri dönüşü, hem çokkültürlülüğün iflasını, hem radikal, siyasal, dogmatik İslam tehlikesini, hem de laikliği vurgulamaları acaba bir rastlantı mı! [email protected]; www.kongar.org Cinsel suçlara ilişkin cezaları arttıran tasarıda testosteron azaltıcı tedavi önerisi yer aldı Tecavüzcü hadım edilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, cinsel suçlara ilişkin cezaları arttıran bir yasa önerisiyle çocuklara karşı cinsel suç işleyenlere testosteron azaltıcı tedavi önerdi. Yasa önerisine göre, cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişinin alacağı ceza 27 yıldan 510 yıla çıkarılıyor. Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle işlenmesi durumunda verilecek ceza 1018 yıla çıkarılıyor. Her yılbaşında Taksim Meydanı’nda yaşanan cinsel taciz gibi olaylar, cinsel saldırı olarak değerlendiriliyor. ‘Taciz’ olayları için 15 yıla kadar hapis istenebilecek. Çocuğu istismar eden kişiye verilen ceza da 38 yıldan 612 yıla çıkartılıyor ve fıkraya “fiilin sarkıntılık düzeyinde kalması halinde verilecek ceza üçte birine kadar indirilebilir” ifadesi ekleniyor. Bu değişiklikle, 14 yaşındaki B.Ç. adlı kız çocuğuna “cinsel saldırıda” bulunduğu gerekçesiyle 13 yıl hapis cezası alan ancak cezası Yargıtay tarafından bozulan Vakit yazarı Hüseyin Üzmez’e 6 ile 12 yıl arasında bir ceza verilebilecek. Teklife göre, cinsel saldırı suçlarına maruz kalanların ruh sağlığı bozulmuş kabul edilecek. Bu sayede tecavüz mağdurlarının adli tıpta defalarca muayene olmaları gerek kalmayacak. Tasarıda çocuklara yönelik birden fazla tecavüz eylemini gerçekleştirenlerin testosteron hormonları ilaçla azaltılması ve tecavüzcülerin hadım edilmesi öngörülüyor. Öneri, zorla evlendirmeye 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini, zorla evlendirilenin intihar etmesi halinde bu cezanın 10 yıla kadar arttırılmasını öngörüyor. Minibüs dereye uçtu: 12 yaralı KASTAMONU (Cumhuriyet) Kastamonu ile Daday ilçesi arasında yolcu taşımacılığı yapan Hilmi Ergin yönetimindeki minibüs, Kasaba köyü mevkisinde sürücüsünün kalp krizi geçirmesi sonucu yol kenarındaki kanala düştü. Kazada, minibüs yolcularından Müşerref Kebelioğlu (49) olay yerinde öldü. 12 yolcu da yaralandı. Lonca renklendi İstanbul Haber Servisi Fatih Belediyesi ve Terraco Türkiye işbirliği ile çoğunluklu müzisyen Roman yurttaşların yaşadığı İstanbul’un en eski mahallelerinden Lonca Mahallesi’nin çehresi değişiyor. “Terraco tarihi renklendiriyor” adlı proje ile 350 tarihi ev ve bina canlı renklere boyanacak. Projenin ilk ayağı Kundakçı Sokak’taki binaların boyanmasına başlandı. Etkinlikte Ahırkapı Roman Orkestrası konser verdi. Erdek’te deniz 40 metre çekildi BALIKESİR (Cumhuriyet) Balıkesir’in Erdek ilçesinde deniz 40 metre kadar çekilince ilçe halkı “Acaba deprem mi olacak ?” endişesine kapıldı. Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ise “Bölge yakınında son günlerde oldukça fazla deprem aktivitesi görülülüyor. Bu çekilmenin deprem ile bağlantısının olup olmadığı ölçümler sonunda değerlendirilmeli” dedi. 186 kişiyi bir kuş yolundan etti VAN (Cumhuriyet) Van’dan İstanbul’a giden SunExpress Hava Yolları’na ait uçak, 174 yolcu ve 12 mürettebatıyla havalandıktan bir süre sonra motoruna kuş girmesi sonucu Ferit Melen Havaalanı’na acil iniş yaptı. Uçakta bulunan yolcuların, Antalya’dan gelen başka bir uçakla İstanbul’a gönderileceği, arızalı uçağın ise teknik ekip tarafından bakıma alındığı belirtildi. YÖK’ün horozu hediye edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, sabah erken öten ve tüm Bilkent Mahallesi’ni rahatsız eden Çin horozunu Facebook’taki 2011’inci takipçisine hediye etti. Özcan, Bilal Toprak adlı kişiyi hediye için YÖK’e beklediğini duyurdu. Banka aracı soyuldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Özel bir bankaya ait araç Çankaya’da ATM cihazlarına para dağıtırken Söğütözü’nde soyuldu. Görevliler, ATM cihazına para yerleştirmek için inince kimliği belirsiz kişiler zırhlı arabadan 50 bin lira çalarak kaçtılar. Haydarpaşa Garı İTÜ’ye emanet İstanbul Haber Servisi Haydarpaşa Gar Binası ve yakın çevresinin korunması, kültürel ve tarihsel değerinin yaşatılması ve kent hayatına daha etkin katılımının sağlanması amacıyla TCDD’nin talebiyle İTÜ Rektörlüğü’nce görevlendirilen Danışma Kurulu ilk toplantısını gerçekleştirdi. Proje Yürütücüsü ve Technobee Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Attila Dikbaş, “hasar tespit analizi”nin 3 hafta içinde sonuçlanacağını belirtti. Toplantıya, TCDD 1. Bölge Müdürü Hasan Gedikli, Ulaştırma Bakanlığı Müşaviri Adnan Ekinci, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Dikbaş ile danışma kurulu üyeleri katıldı. Şans Topu çekildi 1, 4, 9, 23, 28, +11 C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle