Katalog

8 SAYFA CUMHURİYET HABERLERİN DEVAMI İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara S S B B B B B B B B B B S 14 12 14 15 16 15 16 12 12 11 12 13 10 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S S S B B B S B B S B S B 10 9 6 20 19 18 12 13 9 11 3 2 2 Oslo K Helsinki K Stockholm K Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih B Berlin Y Budapeşte B Madrid B Viyana B 4 6 6 12 12 10 10 7 8 8 8 14 7 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam B PB PB B Y PB A Y K PB K B A 15 15 18 18 10 2 11 9 8 5 2 20 16 Ülkemizin kuzeydoğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Rize ve Artvin çevrelerinin yağışlı, diğer yerlerin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Yağışlar Rize çevrelerinde yağmur, Artvin çevrelerinde kar şeklinde görülecek. İç ve doğu bölgelerde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer sis olayı görüleceği tahmin ediliyor. 3 ARALIK 2011 CUMARTESİ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 3 Aralık GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ABD Başkan Yardımcısı Biden, ‘İHA’lar için İsrail ile aranızı düzeltin’ dedi ? Baştarafı 1. Sayfada kimileri iktidarların yanlışlarını düzeltmeye, kimileri sorunlara yön vermeye özen gösterdi. Çankaya’daki AKP’li ise güncel olayları yansıtan haberleri; bir konu, bir sorun üzerinde medyadaki yorumları, değerlendirmeleri dikkatle izliyor ve... …siyasal alanda ve medyada oluşan havayı gözeterek; örneğin Dersim arşivlerinin açılması ağırlık kazanıyorsa “arşivler açılmalı” buyuruyor. Bir iki yıldır uzun tutukluluk sürelerinin cezaya dönüştüğü hukuk, medya, siyasal çevrelerde tartışılıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’yi uzun tutukluluk süreleri nedeniyle tazminat vermeye mahkum ediyor... Yaklaşık iki yıldır Türkiye’de duymayanın kalmadığı saptamalar, Çankaya’daki AKP’linin nihayet dün dikkatini çekmiş olacak ki; uzun tutukluluk süresinin cezaya dönüşmesinden “çok rahatsız” olduğunu açıklıyor... ??? Uygulanan hukuk sistemi gereği, örneğin Ergenekon davalarının bir değil, iki değil, belki sekiz on yıl süreceği üç yıldır tartışılıyor, vurgulanıyor. Bir türlü kopamadığı partisi yetkililerinin, örneğin Adalet Bakanı’nın yargı sürecinin kısaltılması için çalışmalar başladığından söz etmesi üzerine Çankaya’daki dün “yargı süratlendirilmeli” diye açıklama yapıyor. Gerekti mi ulusal iradenin simgesi olmakla övünüyor. Ulusal iradenin seçip parlamentoya gönderdiği tutuklu milletvekillerinin bir an önce tahliye edilmesini sağlayacak yasal gereksinmeleri hükümetine dayatmak ve bu çirkinlikten ülkeyi kurtarmak gerektiğini söyleyemiyor... Uzun tutukluluğun cezaya dönüştüğünden ve kısa zamanda hukuksal açıdan bu sakıncanın kaldırılması gerektiğinden Başbakanına söz ettiğini içeren bir habere, Çankaya açıklamasına rastladınız mı? Elbette hayır! Yıllardır tartışılan; ikiüç yıl önce kamuoyunda, medyada, hukuk ve siyasal çevrelerde kabul gören görüşleri, Çankaya’daki AKP’li iki üç yıl sonra taze bir konuymuş gibi, benimseyen, yapılması gerekenleri emreden açıklamalarıyla topluma şirin görünme çabasındadır amma… …velakin; idareimaslahatçılık öylesine sanata dönüştü ki ülkemizde, güncel sıkıntılara yıllar sonra ortak görüntü vermeye çalışan “yukarıdaki” AKP’linin, idareimaslahata uygun davranışlarını açığa çıkarana da rastlanmıyor. ??? Son günlerde medyada, hatta partisindeki eleştirileri dikkate alarak şike yasasının üzerine atladı. Futbol otoriteleriyle görüştü. Meclis’teki dört partinin yasayı değiştirme girişimini izledi ve sonra yasa çıkıp da her renkten; kimi sarıkırmızı, siyahbeyaz, kimi sarılacivert renklere kurban yorum ve yazılarıyla tanınan spor yazarlarından esinlendi. Cezaları indiren yasanın bir çeşit af yasası olduğu görüşünü benimsedi, yasayı içine sindiremediğini ilan etti. Ne zaman? Basında Ergenekon soruşturmasındaki şüphelilere yargısız infaz yazılarıyla ünlenen bir AKP milletvekilinin (Şamil Tayyar’ın) eleştirisel mektubu ve… AKP Genel Merkezi adına Hüseyin Çelik’in, Başbakan Yardımcısı “ağabeyi” Bülent Arınç’ın yasayı sindiremediklerini açıklamaları üzerine… …yasayı incelemeye aldığını söyledi. Oysa yasa üç partinin yanı sıra AKP grubunun oylarıyla geçti Meclis’ten. Eleştirileri arkasına, dört partiyi karşısına alarak, şike yasasını Meclis’e göndereceğinden söz ediliyor. İyi güzel de kırk yılda bir aklının yatmadığı bir yasayı Meclis’e iade olasılığı gerçekleşirse... …bugüne dek toplumdaki tepkileri dikkate alarak hükümetin hangi yasasını yeniden görüşülmek ve düzeltilmek gerekçesiyle TBMM’ye iade ettin diye sormazlar mı insana? Sorarlar! Varsın sorsunlar. Gerçeği söyle, uyar, eleştir. Duyulmaz ne çanı ne de kayası kalmayan Çankaya’da! Vurdumduymazlık egemen! Ermenistan şartı GülBiden görüşmesinde Görüşmede Irak, terörle mücadele, Arap Baharı ve bu bağlamda Suriye’deki gelişmeler, Kıbrıs ve İsrail konuları ve Ermeni sorunu ele alındı. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, ülkesinin Irak’tan çekilme sürecinde Türkiye’nin PKK konusundaki kaygılarına ilişkin güvence verdi. Askerlerinin Irak’tan çekilmesi sonrasında ABD silahlarının terör örgütüne geçmemesi için gerekli önlemleri alacaklarını söyleyen Biden, Türkiye’ye etkin desteklerini sürdüreceklerini de dile getirdi. Biden resmi bir ziyaret çerçevesinde önceki akşam geç saatlerde geldiği Ankara’da dün ilk olarak TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile kahvaltıda bir araya geldi. Biden daha sonra Anıtkabir’i ziyaret etti. Çankaya Köşkü’ne çıkarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşen Biden, burada 1.5 saat kaldı. Sıcak geçtiği belirtilen görüşmede Biden Gül’e, Türkiye’nin son dönemdeki bölgesel gelişmelere ilişkin tutumu nedeniyle iltifat etti. Görüşmede Biden, Arap Baharı bağlamında Türkiye’nin örnek bir ülke olduğuna işaret etti. Ülkesinin özellikle Suriye konusunda Türkiye ile aynı tutum içinde olduğunu vurgulayan Biden, Ankara’nın yürüttüğü politikadan övgüyle söz etti. Gül ve Biden’ın ele aldığı en önemli başlıklardan bir tanesi de terörle mücadele oldu. Anıtkabir’e ziyaret Biden, sabah saatlerinde ziyaret ettiği Anıtkabir’de, özel deftere şunları yazdı: “Günümüzde dünyanın dört bir köşesinden insanlar yönetimlerinde daha çok pay sahibi olabilmek için mücadele verirken, Atatürk’ün Türkiye’nin gelişiminde demokrasiye yaptığı vurgudan ilham alabilirler.” ‘Önlemler alınacak’ ABD Başkan Yardımcısı, askerin çekilmesi sonrasında güvenlik boşluğu doğmasına izin vermeyeceklerini, Irak’ta bırakacakları silahların terör örgütünün eline geçmemesi için gerekli önlemleri alacaklarını dile getirdi. Biden, “Irak’ta istikrarın bozulmaması için, Irak ordusunun eğitimi dahil her türlü önlemi alıyoruz” görüşünü iletti. Gül de terörle mücadelede insansız hava araçları konusuna değindi ve PKK’ye karşı mücadelede bu desteğin önemli olduğunu dile getirdi. Gül’ün insansız hava araçları konusunu gündeme taşıması üzerine Biden, Türkiye İsrail ilişkilerine ve Ermenistan ile imzalanan ancak daha sonra askıya alınan protokollere dikkati çekti. İnsansız hava araçlarının ve Türkiye’nin talep ettiği diğer silahların bir bölümünün Kongre onayına gereksinim duyduğuna işaret eden Biden, Kongre’deki Musevi ve Ermeni lobisinin etkisine dikkati çekerek Ankara’nın İsrail ile ilişkilerini düzeltmesini istedi. Biden Ankara’ya, “İsrail ile ilişkileriniz düzelmezse, Ermenistan ile imzaladığınız protokoller uygulamaya geçmezse bu araç ve gereçleri almanız kolay olmaz” mesajı verdi. Gül de İsrail’in Mavi Marmara baskınına ilişkin Türkiye’nin beklentilerini karşılamağını dile getirdi. İstanbul programı Görüşmenin ardından Biden, Air Force Two uçağı ile İstanbul’a gitti. Biden’ın bugün Küresel Girişimcilik Zirvesi’ne katılması ve Fener Rum Patriği Bartholomeos ile bir araya gelmesi planlanıyor. Biden’ın yine bugün Kısıklı’daki evinde dinlenen Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmesi planlandı. Ziyaretin ucu açık bırakıldı. ‘Hukukumuz var’ Görüşmenin ardından Gül, Biden’ı ABD Senatosu Dışilişkiler Komitesi Başkanlığı döneminden beri tanıdığını ifade etti. “Hukukumuz olduğu için görüşme biraz uzun sürdü” dedi. Biden’ın Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile yaptığı görüşmede ise ana gündem maddesi yeni anayasa yapımı konusu oldu. Davutoğlu: TMKF, terörle mücadelede gayri resmi çok taraflı bir platform ‘Gayri resmi’ başkan olduk AYŞE SAYIN Astsubay çatışarak faciayı önledi Topkapı Sarayı’nın girişinde nöbet tutan biri asker 2 kişiyi yaraladıktan sonra öldürülen Libya uyruklu Samir Selam Ali’nin “Burayı Norveç’e çevireceğim. Norveç’teki gibi katliam yapacağım” dediği bildirildi. Saldırı sırasında saraydan sorumlu komutan Astsubay Levent Torğut’un yaklaşık 30 dakika saldırgan ile çatışarak oyalamasının olası bir faciayı önlediği belirlendi. Torğut’un kapıya en yakın ağacı kendisine siper ederek 30 dakika boyunca çatıştığı, mermisi bitmesine karşın özel harekât timleri gelinceye kadar saldırganı oyalayarak yaklaşık 300 turisti olası bir saldırıdan koruduğu belirtildi. ORSAM’dan Suriye’ye yönelik politikalar konusunda uyarı gibi rapor: Yaptırımlar Türkiye’yi de vurur BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Düşünce Kuruluşu ORSAM (Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi) Suriye’ye yönelik Arap Birliği’nin ve Türkiye’nin açıkladığı yaptırımlardan dolayı Beşşar Esad’ın iktidarı bırakmayacağı değerlendirmesini yaptı. ORSAM, yaptırımların sadece Suriye ekonomisi üzerinde değil, Türkiye ve diğer Arap ekonomileri üzerinde de olumsuz sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu. Müslüman Kardeşler’in Esad muhalifleri içindeki gü ? Esad, yaptırımlardan dolayı iktidarı bırakmaz ? Demokratik ve seküler bir Suriye için çalışılmalı ? Ankara, rejim yanlıları ile de temasını geliştirmeli cü göz önüne alındığında ORSAM’ın, “Demokratik ve seküler bir Suriye için çalışılmalı” yönündeki görüşü ise dikkat çekti. ORSAM’ın, “Türkiye ve Arap Birliği’nin Suriye’ye Yaptırım Kararları ve Olası Sonuçları” başlıklı raporunda öne çıkan başlıklar şöyle: ? Yaptırım kararının yalnızca Suriye üzerinde değil, Arap ülkeleri ve Türkiye ekonomisi üzerinde de olumsuz sonuçlara yol açacağı düşünülmektedir. Türkiye örneğinden hareket edecek olursak son on yılda hızlı bir gelişme gösteren ve 2.6 milyar doların üstüne çıkan ticaret hacminin ve Türkiye’den Suriye’ye gerçekleştirilen yatırımların da durması beklenmelidir. ? Suriye’deki halkın yaptırım lardan etkilenmeyeceği yönündeki açıklamaya karşın, tedbirler Suriye halkını da etkileyecektir. ? Sorunun askeri bir müdahaleye ve iç savaşa varmadan çözülebilmesi için bölge ülkelerinin demokratik ve seküler bir Suriye konusunda ortak çalışma yürüterek, Suriye muhalefetini gerçekten tüm kesimleri kapsayacak şekilde örgütlemesi gerekmektedir. Aksi takdirde, Suriye toplumunun belirli bir bölümüne dayanan muhalefetin rejimi devirmekle birlikte ülkeye istikrar getirmesi mümkün olamayacaktır. ANKARA Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 22 Eylül 2011’de Türkiye ile ABD’nin “eşbaşkanlığında” açılışı yapılan “Terörizmle Mücadele Küresel Forumu”nun (TMKF), “Yeni, gayri resmi ve çok taraflı bir terörle mücadele platformu” olduğunu ifade etti. Platformun eşbaşkanı ABD ile birlikte Türkiye oldu. Davutoğlu, TMKF’nin başta “geçiş süreci” yaşayan Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki yeni oluşumlarda etkin rol alacağını açıkladı. MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz’ın TMKF’nin kuruluşu ve amaçlarına ilişkin soru önergesini yanıtlayan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, resmi açılışı 22 Eylül’de yapılan ve Türkiye ile ABD’nin eşbaşkanlığını üstlendiği TMKF’nin, ABD, Almanya, AB, Çin, Cezayir ve Fas’ın da bulunduğu 30 ülkenin kurucu üyesi olduğunu bildirdi. Davutoğlu, TMKF çatısı altında iki tematik, 3 de bölgesel çalışma grubu kurulduğunu ifade etti. Davutoğlu, “Tematik çalışma grupları, ceza adaleti/hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi ve şiddete varan aşırıcılıkla mücadele, bölgesel çalışma grupları ise Afrika Boynuzu/Yemen, Sahel ve Güneydoğu Asya’da terörle mücadele yeterliliklerinin güçlendirilmesine yöneliktir. Türkiye, AB ile birlikte Afrika Boynuzu/Yemen Çalışma Grubu’nun da eşbaşkanlığını üstlenmiştir” bilgisine yer verdi. “Belediyedeki denetimler taciz boyutuna ulaştı. Şartlanıyorlar ve öyle geliyorlar. Yasalar İzmir’de farklı uygulanıyor. Varsa suçumuz, başta benim kellemi alsınlar. Yoksa işkence bitsin...” İzmir’e 12 Haziran genel seçimlerinden kısa bir süre önce de operasyon düzenlenmiş, yine onlarca kişi gözaltına alınmıştı. Daha onlarla ilgili iddianame hazırlanmadan yeni bir operasyona girişilmesi, her şey bir yana hukuka olan güveni sıfırlıyor. Operasyonu yap, damgayı vur, gözdağını ver; dava arkadan gelsin! ??? Arkadaşımız Hakan Dirik’in 29 Kasım Salı günü yayımlanan haberine göre, operasyonu yürüten ve karar veren emniyet müdürü, savcı, hâkim trafiği her şeyi anlatıyor. Birinci operasyonu yürüten savcı kısa bir süre sonra Yargıtay üyeliğine seçiliyor. Onun yerine atanan özel savcılarla istenilen operasyonun yapılamayacağı endişesinden midir nedir, görevden alınıyorlar. Yerlerine iki yeni savcı atanıyor. Bu işlem operasyonun başlatıldığı 22 Kasım’dan bir gün önce yapılıyor. Benzer değişiklik emniyette de yaşanıyor. Emniyet ve savcı ayağı tamamlanmış olan operasyonda tutuklamaları da Erzincan Cumhuriyet Savcılığı sırasında İlhan Cihaner hakkında tutuklama kararı veren hâkim gerçekleştiriyor. Sormak gerekir; bütün bunlar tesadüf mü? Bu tablodan sonra kim bağımsız yargıdan söz edebilir? Hükümetin damıta damıta öz kadroları içinden seçtiği Adalet Bakanlığı Müsteşarı bile, kamuoyuna açıklanmayan nedenlerle “Ben artık yokum” diyerek çekiliyorsa bu ülkede adil yargılanma hakkı kalmış mıdır? Bir belediye bütün denetim ve Danıştay mekanizmaları dışlanarak polis baskını ile “denetleniyorsa” hukuk devletinden bahsedilebilir mi? Özel yetkili mahkemelerin kendilerine ayrıca özel yetkiler verdiğini, neredeyse kendi kanunlarını kendilerinin belirlediğini yeri geldikçe bu sütunlarda, yaşadıklarımızdan örnekler de vererek vurguluyoruz. Operasyonun ardından günlerce özel yetkili haber üretme merkezlerinin yazacağı haberleri bekledim. Ortaya daha önce Danıştay denetiminden geçmiş ve soruşturmaya gerek olmadığına karar verilmiş dosyalarla, sanatçı konserleri, kumanya paketleri gibi temelsiz 35 haber çıktı. Kocaoğlu’nun dediği gibi yargıdan kaçan yok ama, ortada yargı yok! ??? AKP’nin kendisini “mutlak iktidar” ilan ettiği günlerden beri başkent kulislerinde şu konuşulur: AKP ne yapıp edip, her yöntemi deneyip Çankaya, Antalya ve İzmir’i bir bütün olarak almak istiyor. Buna ulaşmadan kendisini başarılı saymayacak. Son operasyonlar AKP’nin bu yolda akla gelengelmeyen her yönteme başvuracağını gösteriyor. Sürecin ne kadar hukuksuz seyrettiği açıkça ortada. Bağımsız yargı diye bir şey varsa, o da şu: Yargı, hukuktan bağımsızlığını ilan etmiş! İzmir bunu yutar mı? Bence yutmaz. Büyükşehriyle, ilçeleriyle bütün belediye başkanlarının, birbirleriyle ve yurttaşlarıyla oluşturacağı dayanışma bu oyunları bozar. Yol Göstericimiz: Mustafa Kemal Daver DARENDE Emekli DiplomatYazar ? Baştarafı 2. Sayfada Ortadoğu dizaynında rol Davutoğlu, TMFK’nin “Arap baharı” yaşanan ülkelerinde hukuk/adalet sistemi/insan haklarına dayalı “sistem iyileştirmelerinde” etkin rol alacağının da mesajını verdi. Türkiye’de de PKK’nin Kuzey Irak’taki varlığının sona erdirilmesinde TMKF’den yararlanılacağını kaydeden Davutoğlu, bu oluşumun gerekçesini de Türkiye’nin sadece PKK’nin değil, El Kaide gibi farklı ideolojik unsurlar içeren terör örgütünün de hedefi olmasına bağladı. Bağnazlığın doruk noktasına ulaştığı günümüzde karşıdevrimci güçler ve onlarla birlikte olan “yeni mandacılar” Cumhuriyetin kazanımlarını hiçe sayarak hedeflerine doğru hızla ilerliyorlar. Uygarlığın, aydınlanmanın simgesi Mustafa Kemal’e tutkun, onun devrimlerine yürekten bağlı bir dost, babasının Kurtuluş Savaşı’yla ilgili anısını şöyle anlatmıştı: “Babam Hatay’ın bağımsızlığı için Fransızlara karşı savaşırken yokluk nedeniyle tüm Kuvayı Milliyeciler gibi un değirmenlerine girip un kırıntılarını yalayarak açlığını giderirmiş.” Ulusumuz, tek yol göstericisinin Mustafa Kemal olduğunu anladığı gün kurtuluşa adım atmış olacak. Yaşamını özgürlüğe, demokrasiye adayan, direncin anıtı, aydınlanma devriminin bilgesi Server Tanilli’yi yitirmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. C MY B C MY B