19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 ARALIK 2011 CUMARTESİ [email protected] 12 DIŞ HABERLER Muhalif lider Galyun, Türkiye’nin Suriye Devlet Başkanı’na iltica için yardım önerdiğini söyledi HANGİ DEMOKRASİ GELİYOR? Esad’a kaçış teklifi Dış Haberler Servisi Suriyeli muhalif örgüt Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) Başkanı Burhan Galyun, Türkiye’nin, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a, kendisine güvenli bir yer bulmak için yardım önerdiğini söyledi. Galyun, “Esad’a, çeşitli iltica teklifleri yapıldı. Arap Birliği ve Türkiye, güvenli bir yer bulmayı önerdiler. Açık ki devam etmek istiyor ve inanıyorum ki olgun değil ve gerçeği kavramıyor. Hayal görüyor” dedi. İran modelinin Arap dünyasında yenilgiye uğradığını da belirten Galyun, “Bütün İslami hareketler şimdi Türk modelini kopyalamak istiyor” diye konuştu. Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Burhan Galyun, Arap Birliği ve Türkiye’nin, Beşşar Esad’a güvenli bir yer bulmak için yardımcı olmak istediğini söyledi. Galyun, bütün İslamcı hareketler için Türkiye’nin model haline geldiğini de belirtti. Amerikan Wall Street Journal gazetesine konuşan Galyun, Suriye’de bir tampon bölge oluşturulması ve sivillerin korunması konusunda Türkiye ile görüşeceklerini söyleyerek, “Hangi mekanizmaların daha geçerli olduğunu ve hangilerinin Suriye halkına en iyi şekilde hizmet edebileceğini görmek amacıyla tüm taraflarla, yani Arap Birliği, Batılı ülkeler ve Türkiye ile görüşmeler yapacacağız” dedi. Suriye’nin diğer Arap ülkelerinden farklı olduğunu, Suriye’de “İslamcı tekel” yaratılması konusunda gerçek bir korkunun olmadığını savunan SUK lideri, İran türü bir İslamcı devletin Arap dünyasında yenilgiye uğradığını vurguladı ve İslami hareketlerin artık Türkiye’yi örnek aldıklarını söyledi. Galyun, ABD’nin Suriye’deki rolüyle ilgili bir soruya da “Amerikalılar olup bitenlerden çok uzak değiller. Batılı, Avrupalı, Arap ve Türk kamuoyunu oluşturmaya katkıda bulunuyorlar. Bu iyi bir strateji” karşılığını verdi. SUK lideri, iktidara gelmeleri halinde İran’la askeri ilişkilere son vereceklerini, Hizbullah ve Hamas gibi örgütlere silah sevkiyatını durduracaklarını da söyledi. İngiliz yayın kurumu BBC ise Türk makamlarının, Suriye içindeki gruplara tümden bir iç savaş başlatmamaları için baskı yaptığını duyurdu. SUK ve Özgür Suriye Ordusu’nun birlikte hareket etme kararını Türkiye’de aldıklarını belirten BBC’nin haberinde, “Türkiye, çoğu kadrosunu ordudan firar eden eski askerlerin oluşturduğu SUK’un yalnızca sivilleri korumak için silah kullanacağına dair söz verdiğini bildiriyor” denildi. Arap Baharı kafaları karıştırdı lerde İslamcı partilerin iktidara gelmelerine dikkat çekerek bunun BRÜKSEL Avrupa’nın baş Avrupa’da kaygı uyandırıp uyankentinde bürokrasi ve seçilmişler dırmadığı sorusuna yanıt bulmason aylarda Arap Baharı’yla yatıp ya çalışıyorlar. kalkıyorlar. Zihinler bulanmış. Buna karşılık Avrupa bürokraArap ülkelerinde laik ya da yarı sisi ve parlamenterleri temkinli bir laik diktatörlükler birer birer dev yaklaşım içinde. Anlaşılan bekrildikten sonra ortaya güçlü İs leyip sonuçları görmekten yanalar. lamcı partilerin çıkması telaş ya Ancak bir AP yetkilisinin şu sözratıyor. Burada ağızlardan “Arap leri çok dikkat çekici: dünyasına demokrasi geliyor” “Onlarca yıldır baskı, yolsözleri eksik olmuyor, ama hangi suzluk, otokrasi içinde yaşayan demokrasi ya da nasıl demokrasi rejimler geçen yıl bu zamanlar soruları yanıt bulamıyor. Tunus’taki Bin Ali’yle birlikte Avrupa Parlamentosu’nun (AP) yıkılmaya başladı. Mucize ger“Arap Baharı Sonrası Avrupa çekleşmişti. Tunus’tan bölgeye Akdeniz İlişkileri” konulu semi demokrasi, özgürlük yayılıyornerine Arap ve Akdenize kıyısı olan du. Şu anda ayakta bir tek BeşAvrupa ülkeleri, İsrail ve Türki şar Esad rejimi kaldı. Arap Baye’den 105 gazeteci çağrılı. Dört harı pek çok açıdan siz gazeteoturum halinde süren seminer cilerin devrimidir. Otokrat zaman zaman ateşli tartışrejimlerin yıkılması Akmalara da sahne oluyor. deniz havzasında işbirKonuştuğum pek çok liği sağlanmasını ko? Arap gazeteci arasında, seBaharı, Brüksel’de laylaştırdı. Bundan minerin önemli ilgi sonra Avrupa Degazetecilerin noktalarından birini mokrasi Vakfı (Euoluşturan genç bir katılımıyla tartışıldı. rupean EndowLibyalı gazeteci ve ment for Democİslamcı partilerin Lübnanlı bir kadın racy) bölgedeki siyükselişi endişe televizyoncunun sözvil toplum kuruleri etkileyici. Libyayaratırken Arap luşlarına gereken lı gazeteci diyor ki: destek ve yardımı ülkelerinin geleceği “Daha düne kadar sağlayacaktır. Arap konusundaki Kaddafi’nin devrileBaharı aynı zamanceğini söyleyenlere desorulara yanıt da Akdeniz’in yenili gözüyle bakılırdı. Bu den doğuşu anlamıbulunamıyor. bir mucize. Ne kadar na da geliyor.” mutluyuz, anlatamam.” Bir Mısırlı gazetecinin Ona, bir diktatörün siyaset sunumu ise ciddi biçimde ilsahnesinden silinmesinin memgi odağı oluyor: nunluk verici olduğunu, ancak öl“Devrim yaşayan ülkelerde dürülme biçimine bakıldığında Lib İslamcı partiler seçimleri kazaya halkında zerre kadar hukukun üs nıyor. O zaman bu ülkelerin getünlüğüne saygı ve demokrasi kül leceği nasıl olacak? AB daha öntüründen nasiplenme olmadığının ce o ülkelerde diktatörlüklerle açıkça anlaşıldığını söylediğimde işbirliği yaptı. Bugün aynı haşu tepkiyle karşılaşıyorum: “Sizler de hep bu konuya ta taları tekrar etmeyeceği garankılıyor işin esasını görmek iste tisi var mı?” Gazzeli bir gazetecinin şu sözmiyorsunuz.” leri de salonda bir hayli yankı buBunu duyan Lübnanlı televizluyor: yoncu alaylı bir gülümsemeyle di“Arap Baharı’na fazlasıyla yor ki: yük bindiriyorsunuz. Bu ülke“Arkadaşımız yakın geleceklerde yıllardır süren yoksulluk, te başlarına geleceklerden habersiz görünüyor.” Besbelli Lib işsizlik ve insani haysiyet soya’da ülkenin bölünmesi ve İs runları bu kalkışmalara yol lamcıların siyasette egemen olması açtı. Siz Batılılar lütfen artık olasılığına dikkat çekmek istiyor. bizlere tepeden bakmaktan Zaten pek çok Arap gazeteci de vazgeçin. Oryantalist bakış sözde Arap Baharı yaşanan ülke açılarınıza son verin.” LEYLA TAVŞANOĞLU Konsolosluğu kapattı Haber Merkezi Suriye, Gaziantep’teki konsolosluğunun faaliyetlerini durdurdu. Gaziantep’te 2005’in Nisan ayında hizmet vermeye başlayan ve ilk kez bir ülkenin İstanbul ve Ankara’nın dışında Anadolu’da üçüncü bir şehirde açtığı konsolosluk olma özelliği taşıyan Suriye’nin Gaziantep Konsolosluğu’nun faaliyetlerinin durdurulduğu bildirildi. Geçen haftalarda güvenlik önlemlerinin arttırıldığı konsolosluk kapısına “yeni bir bildiriye kadar kapalı olacaktır” yazısı asıldı ancak resmi bir açıklama yapılmadı. Suriye’den cevap Başkent Şam’da, Devlet Başkanı Beşşar Esad yanlısı gösterilere katılım yoğun oluyor. Suriye resmi haber ajansı Sana, Suriye hükümeti yetkililerine dayanarak, Türkiye’nin açıkladığı yaptırım kararlarına misilleme olarak, Suriye hükümetinin iki ülke arasındaki serbest ticaret anlaşması kapsamındaki tüm çalışmaları askıya aldığını duyurdu. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay ise uluslararası toplumu “Suriye halkını korumak için acil ve etkili önlemler almaya” çağırdı. Suriye’deki durumun “iç savaş” olarak tanımlanabileceğini söyleyen Pillay, ölenlerin 4 bini aştığını, bunlardan 307’sinin çocuk olduğunu, 14 bin kişinin de gözaltında bulunduğunu duyurdu. Suriye’de iktidar yanlıları ile muhalifler arasındaki şiddet büyürken ülkede, olaylarla ilgili görüntü çekilmesini engellemek için iPhone yasaklandı. Rejim karşıtları, çatışmaları cep telefonlarıyla görüntüledikten sonra, YouTube ve Facebook gibi sitelerde yayımlıyordu. Fransa İçişleri Bakanlığı ise ülkede yaşayan Suriyeli muhaliflerin can güvenliği için önlemleri arttıracağını açıkladı. Hindistan’da kast vahşeti ‘Üst kasttan bir aile, çocuklarıyla adaş diye alt kasttan bir çocuğu öldürdü.’ Dış Haberler Servisi Hindistan’da bir çocuğun aynı ismi taşıdığı gerekçesiyle üst kasta mensup bir ailenin üyeleri tarafından katledildiği belirtildi. Kast vahşetinin son kurbanı Hindistan’ın Uttar Pradeş eyaletinde yaşayan 14 yaşındaki Niraj Kumar oldu. Polis, Hindistan’da kast sistemi çerçevesinde toplumun en alt sınıfı “dokunulmazlar” olarak adlandırılan Dalit kastından Niraj Kumar’ın 23 Kasım’da bir tarlada cansız bedeni buldu. Yapılan soruşturmalar sonunda polis Niraj Kumar’ın babası Ram Kumar’in bir süredir üst kasttan Jawahar Çaudry tarafından ikisinin iki oğullarının da adaş olduğu Niraj Kumar gerekçesiyle rahatsız edildiğini ortaya çıkardı. Çaudry’nin Sumar’ı kendi çocuklarının isimlerini değiştirmesini yönünde uyardığı belirtildi. 22 Kasım’da akşam yemeği sonrası arkadaşında televizyon seyretmek için evden çıkan Niraj Kumar bir daha geri dönemedi. Polis bir gün sonra cesedini tarlada bulurken çocuğun boğularak yaşamını yitirdiği açıklandı. Suçlamaların hedefindeki Çaudry, cinayetle ailesinin ilgisi olduğuna yönelik iddiaları reddederken polis bu aileye yakın iki kişiyi cinayetlere karıştıkları suçlamasıyla gözaltına aldı. Çaudry’nin iki oğlunun ise kayıp olduğu belirtildi. Hindistan’da kast sistemi resmen yasak olsa da özellikle kırsal alanda hâlâ etkin. Devrim Yasamızın 77. Yılı Dinsel giysilerin görevliler dışındaki kimselerce giyilmesini önleyen bu yasanın, günümüzde ne boyutta delindiğini görmek için çevremize bakmak yeterli. Bu giysilerle giydirilip donatılmış çocuklarımızın, gençlerimizin “laik Cumhuriyet”i yaşatmaları beklenemez. Onlardan beklenen “1923 Atatürk Devrimi”ni gömmektir! Bunu önlemek için gerekenlerden biri “Devrim Yasaları”na sahip çıkmak ve bu yolda savaşım vermekten kaçmamaktır. KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ Yönetim Kurulu ARDA ÇOBAN 24.10.1982 05.12.2006 O bir candı… Dirençli kişiliği bir tek kanserle baş edemedi. Onu beş yıl önce kaybettik. Henüz 24 yaşındaydı ve hepimizin canı, Arda’sıydı… Sağlıklı, dik ve genç duruşunu ne devirdi Arda’nın? Neler sebep oldu Arda’sız kalmamıza? Dört yanımızı saran baz istasyonları mı? Gün içinde altından belki de birkaç kez geçtiğimiz yüksek gerilim hatları mı? Egzost gazları, delik deşik ozon tabakası ve güneş ışınları mı? Çernobil mi? Yoksa genetiği değiştirilmiş organizmalar mı? Ya da 9 Kasım 2007’de kabul edilerek yasalaşan Nükleer Güç Santralleri’nin kurulması ve işletilmesinin altına imza atanlar mı? Her yıl yeni bir olumsuzluk eklenilen bu ilanla HAK arıyoruz. Bugün ve bundan önce, rant ve politik çıkarlar uğruna bütün bunlara izin vererek, hayatımızın tehdit altında kalmasını umursamayanlara çok ciddi sözümüz var! Arda ve biz, hakkımızı helal etmiyoruz. Bize bir can borçları var! ‘Gidişini sessiz bırakmayacağız’ yeminimizi yarın mezarı başında tekrarlayacağız… C MY B Yer : Zekeriyaköy Mezarlığı /Sarıyer Saat : 12.00 Tarih : 04.12.2011Pazar (Yarın) Saint Benoit Lisesi ve Koç Üniversitesi’nden arkadaşları C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle