19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 ARALIK 2011 PERŞEMBE 8 HABERLER ODATV DAVASINA ULAŞAN SON RAPOR: Alman Gazeteciler Birliği ve PEN, Türkiye’de basın özgürlüğü ihlallerini sert bir dille eleştirdi ‘Tutuklamalar korkunç ve düşündürücü bir boyutta’ ‘DEHŞET VERİCİ’ PEN Almanya Merkezi Genel Sekreteri Wiesner basın özgürlüğü açısından tutuklu gazeteciler sayısının “dehşet verici” olduğunu ifade etti. Wiesner “Bir kişinin sadece yazdıkları nedeniyle tutuklanması utanç verici bir durum” dedi. Alman Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Michael Konken de “Başbakan Erdoğan adeta bir diktatör gibi davranarak gazetecilerin hapsedilmesini istiyor” dedi. Bilgisayarda 13 trojan ve virüs var İstanbul Haber Servisi Odatv Genel Yayın Yönetmeni, tutuklu yargılanan Barış Pehlivan’a ait olduğu ileri sürülen bilgisayarın harddiskinin, uzaktan denetime açık olduğu, diskte 13 adet trojan ve virüs tipinde zararlı yazılımın bulunduğu ve bu zararlı yazılımların bilgisayarda çalıştığı tespit edildi. Yıldız Teknik Üniversitesi’nden bilirkişiler Prof. Dr. Coşkun Sönmez, araştırma görevlisi Dr. Göksel Biricik’in hazırladığı 22 Aralık 2011 tarihli rapora göre, tutuklu gazeteci Barış Pehlivan’a ait olduğu söylenen bilgisayarın harddiskinde bulunduğu belirtilen “ulusal medya 2010”, “Yalçın hoca.doc”, “teRTEmiz.doc”, “bilinçlendirm.doc”, “Sn.Komutanım.doc”, “SY.doc”,“prj60.doc” adlı veriler, disk üzerinde silinmiş ya da silinmemiş olarak mevcut değil. Bu durumun normal kullanıcı davranışlarıyla oluşamayacağı belirtilen raporda şöye denildi: “Pehlivan’a ait olduğu belirtilen harddiskte tespit edilen zararlı yazılımlar, bilgisayara uzaktan bağlantı kurma, bilgisayar kullanıcısının bilgisi dışında, uzaktan yönetme, bilgisayardaki dosyalara erişme, yükleme, silme, işlemleri yapmaktadır. Harddisk üzerindeki dosyaların kim tarafından yaratıldığı konusunda kesin bir yargıya varmak mümkün değildir. İncelenen harddiskte trojan ve virüs tipinde zararlı yazılımlar mevcuttur” FÜLE’DEN YARGI REFORMU YAPIN ÇAĞRISI BRÜKSEL (ANKA) AB Komisyonu üyesi Stefan Füle, Türkiye’de mevzuatın ifade özgürlüğünü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi doğrultusunda yeterince teminat altına almadığını, yargıçların kısıtlayıcı bir anlayışla yorum yapmalarına olanak tanıdığını belirterek Türkiye’yi yasalarında ve yargı sürecinde reform yapmaya çağırdıklarını bildirdi. AB Komisyonu, Ergenekon örgütünü ortaya çıkarmak için çaba gösteren gazetecilerin Ergenekon örgütü üyesi olmaktan hapse atılmasıyla ilgili çelişkiyi açıklamaya davet edildi. AP’nin İtalyan üyesi Mario Borghezio, “Türkiye’de hapishanelerde bulunan gazeteci ve yazarlar” başlıklı soru önergesini yanıtlayan Füle, Komisyon’un Türkiye’de, başlıca bileşeni ifade özgürlüğü olan siyasi kriterler altındaki gelişmeleri yakından izlediğini bildirdi. Haber Merkezi Berlin merkezli Alman Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Michael Konken, Odatv davasında tutuklu yargılanan gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’e yönelik suçlamaların dava dosyasında açık bir şekilde yer almamasını eleştirerek “Çok garip, dikkat çekici bir durum; insanlar yani iki gazeteci Emniyet ve ordudaki bazı korolayları açığa kavuşturmak için kunç” bir kitap yazıyor ama Türkiye diyen böyle kitapların yazılmasına Wiesizin vermiyor ve Başbakan Erner, gadoğan adeta bir diktatör gibi zeteciledavranarak gazetecilerin haprin tutuksedilmesini istiyor” dedi. PEN lanarak Almanya Merkezi Genel Sekretehapse atılri Herbert Wiesner de gazetecimasının, lerin serbest bırakılması çağrısınTürk yargı da bulunarak “Elbette serbest bısistemindeAB rakılmalarının yanı sıra yeniki sorunlarla Komisyonu den yazabilme imkânına da saüyesi bağlantısı hip olmaları gerekiyor. Ayrıca Stefan olduğunu itibarlarının iade edilmesi de Füle söyledi. şart. Bir kişinin sadece yazdıkAlman ları nedeniyle tutuklanması Gazeteciler utanç verici bir durum. KısacaBirliği Gesı bu gazetecilere yeniden yayın nel Başkanı Konken de, son yılyapabilmeleri için her türlü olalarda Türkiye’de basın özgürlünağın sunulması gerekiyor. Akğünün kısıtlandığını gözlemlesi takdirde basın özgürlüğü tehdiklerini belirtti. Konken, Başbalikeye girmekle kalmaz, ortakan Erdoğan’ın da bu dan kalkar” diye konuştu. konuda verdiği sözleri Alman Gazeteciler Birliyerine getirmediğini saği ve PEN Almanya Mervundu. Konken, “Başkezi, Türkiye’de basın özbakan Erdoğan üçüngürlüğü ihlallerini sert bir cü kez seçildikten sondille eleştirdi. PEN Ulusra basın özgürlüğülararası Yazarlar Birliği nün anayasa ile gügeçtiğimiz hafta yaptığı vence altına alınacağıaçıklamada, Türkiye’de nı söyledi. Böylelikle 30 gazeteci ve yazarın haTürkiye’de insanların pishanede olduğuna, tam olarak ifade ve Konken 70’ten fazla gazetecinin basın özgürlüğüne sayargılandığına ve son olahip olması öngörülürak da yaklaşık 25 gazetecinin yordu. Ama bugüne kadar bu gözaltına alındığına dikkati çekkonuda hiçbir adım atılmadı. mişti. PEN Almanya Merkezi Tam tersine gazetecilerin yaptıGenel Sekreteri Herbert Wiesner, ğı iş engellenmeye çalışılıyor” Deutsche Welle Türkçe Servidedi. si’ne yaptığı açıklamada, basın Konken, Türk hükümetine şu özgürlüğü açısından söz konusu çağrıda bulundu: “Türkiye’de rakamların “dehşet verici” oldubasın özgürlüğünün tam olarak ğunu ifade etti. “Dünya çapında sağlanmasını, gazetecilerin serdüşünüldüğünde bu sayılar tabestçe çalışabilmelerini ve debii ki dehşet verici. Bu şekilde mokratik uygulamalara geçilTürkiye gazetecilerin izlendiği mesini istiyoruz. Zira eğer Türülkeler arasında birinci sırada kiye Avrupa Birliği’ne üye olmak istiyorsa, gazetecilerin özyer alıyor. Avrupa’nın komşugür ve bağımsız olarak çalışasu olan bir ülkede bu durumun bilmesi gerekiyor. ” yaşanması düşündürücü, hatta İHALEYE ÇIKILAN 12 BÖLGEDEN 4’Ü ESKİ AKP’Lİ YÖNETİCİNİN ŞİRKETİNE Türksat’ta şaibeli ihaleye dava açıldı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Türksat Uydu Haberleşme ve Kablo TV İşletme AŞ’nin açtığı ve tekelleşmeyi önlemek için 12’ye bölünen “Kablo Sistemleri Hizmet Alım” ihalelerinden 4’ünü, müdürü olduğu iki farklı şirketle kazanan eski AKP Adana İl Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Köndel ve bu duruma “göz yuman” Türksat AŞ Genel Müdür Yardımcısı Ali Ok ile 4 ihale komisyonu üyesi hakkında dava açıldı. “İhaleye fesat karıştırmakla” suçlanan sanıklar için 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istendi. Türksat AŞ tarafından 15 Haziran 2009 tarihinde yapılan “Kablo Sistemleri Hizmet” alımı ihalesinde usulsüzlük yapıldığı ve şartname kurallarına uyulmadığı gerekçesiyle katılımcı şirket sahipleri suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Kocabey’in yürüttüğü soruşturma sonucunda 6 sanık hakkında iddianame düzenlenerek ağır ceza mahkemesinde dava açıldı. İddianamede yer alan bilirkişi raporuna göre, ihale Türkiye çapında 12 bölgeye ayrılarak gerçekleştirildi. Firmalar ihaleye girmeden önce de yazılı olarak “ihale konusu iş için kendimiz veya başkaları adına doğrudan veya dolaylı olarak, asaleten veya vekâleten birden fazla teklif vermediğimizi beyan ediyoruz” taahhüdünde bulundu. Bu yolla da “katılımcı firmaların tekelleşme veya haksız rekabete gitmeme yönünde önlerinin kesilmesi” hedeflendi. Ancak şartnamede belirtilen hedef gerçekleşmedi. İhalenin gerçekleştirildiği tarihte AKP Adana İl Yöneticisi olan İbrahim Köndel, ihalelere hem PAB firması hem de Gülinsa isimli şirket adına katılarak teklif verdi, sözleşme imzaladı. İddianamedeki bilirkişi raporunda yer alan Ticaret Sicil Gazetesi’nde İbrahim Köndel’in, ortağı olduğu PAB şirketi ile Gülinsa firmasının yetkili müdürü olduğu belirtiliyor. İddianamede, İbrahim Köndel’in usule aykırı olarak ihaleye girdiği vurgulanarak şöyle denildi: “İhale sonucunda hedeflenen yapıya tamamen aykırı bir sonuç ile karşılaşılmıştır. Her bölgede birden fazla teklif verilerek ve şartnamede belirlenen usule aykırı davranılmıştır. Türkiye çapında ihaleye çıkarılan 12 bölgeden 4’ünü aynı gruba dahil firmalarca (Gülinsa firması 2 ihale, Pab firması 2 ihale) kazanmıştır. Bu durum, idareye teslim edilen teklifihale dosyalarında kolayca görülebilmektedir. Aynı zamanda ihaleye katılarak teklif veren firmalardan Beten Elek. İnş. Bil. ve Tic. Ltd. Şti. bu hususta itirazda bulundu. İhale komisyonu tarafından bu itiraz göz ardı edilmiştir.” İddianamede, şu değerlendirme yapıldı: “Şüphelinin (İbrahim Köndel) bu şekilde Gülinsa ve Pab firmaları adına her iki şirketin yetkili müdürü sıfatıyla teklif hazırlayarak ihalelere katıldığı, her iki firmanın tekliflerinin bir kişi tarafından hazırlandığı, bu nedenle söz konusu ihalede serbest rekabet şartlarının tam oluştuğunun söylenmesinin mümkün olmadığı, şüpheli İbrahim Köndel’in Pab firması ile Gülinsa firmasının sahibi olduğunun ihale komisyon üyelerince de tespit edildiği, bu haliyle ihalede değerlendirilmesi durumunda söz konusu ihalelerde serbest rekabet şartlarının oluşmayacağı, bu duruma ihale komisyon üyelerinin göz yumdukları anlaşılmıştır.” Diğer raporlarda da benzer ifadeler Bilirkişiler Sönmez ve Biricik’in hazırladığı diğer raporda da “Ulusal Medya 2010” ve Ahmet Şık’ın tutuklanmasına gerekçe gösterilen “000KITAP.docx” ile birlikte de toplam 21 dokümanın, Soner Yalçın’a ait olduğu belirtilen bilgisayarda oluşturulmadığı belirtildi. ABD’li bilişim uzmanı Jashua Marpet tarafından 21 Aralık’ta hazırlanan raporda da Odatv’de el konulan bilgisayara elektronik posta ile virüs bulaştırıldığı belirtilerek “Makinede bulunan hiçbir şeye güvenilmez” denildi. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Ufuk Çağlayan’ın 7 Nisan’da hazırladığı raporda, Soner Yalçın’ın kullandığı ileri sürülen bilgisayarın hardiskindeki dosyalar dizinin, bir dakikalık bir zaman dilimi içinde yaratılıp silindiği tespit edildi. ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Göktürk Üçoluk ve araştırma görevlisi Gökdeniz Karadağ’ın 21 Ekim 2010 tarihli raporuna göre de tutuklu gazeteci Müyesser Yıldız’ın bilgisayarının disk imajında virüs ve trojan tespit edildi. Yargıtay’dan gizli kamera kararı ? ANKARA (ANKA) Yargıtay, bir iftira davasında “gizli kamerayla yapılan ses ve görüntü kayıtlarının yalnızca ve koşullar oluştuğunda savunma hakkına dayalı olarak delil olabileceğini ancak belirtilen istisna dışında hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin suçun kanıtlanmasında kullanılamayacağının kabul edilmesi gerektiğine” hükmetti. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin hukuka aykırı olduğu saptanan gizli kamera çekimine ilişkin kayıtların delil olarak kullanılamayacağını gözetmeksizin mahkumiyete ilişkin verdiği kararı bozma gerekçesi saydı. Şirketin müdürü eski AKP’li yönetici Adliyelerde basın sözcülüğü dönemi ? ANKARA (AA) Adalet Bakanlığı’nın Yargı Reformu Strateji Planı çerçevesinde, bilgi kirliliğinin önlenmesi amacıyla yeni yıldan itibaren adliyelerde “Basın Sözcülüğü” birimi kurulacak. Ankara Adliyesi’nin basın sözcülüğü biriminden, özel yetkili başsavcı vekilliğinin sorumluluk alanına giren konularda Hüseyin Görüşen, diğer konulardaysa Nuri Yiğit sorumlu olacak. Ertuğrul Mavioğlu ve Hasan Kılıç beraat etti Heyeti, “suç işleme kaİstanbul Haber Servisi sıtları bulunmadığı” geGazeteci Ertuğrul Mavirekçesiyle Mavioğlu ve Kıoğlu, Radikal gazetesinde lıç’ın beraatına karar verdi. yayımlanan, KCK Yürütme Duruşma sonrası açıklama Konseyi Başkanı Murat yapan Mavioğlu, birçok Karayılan röportajı nedegazetecinin hayatlarının büniyle yargılandığı davada yük kısmını adliye koriberaat etti. Davayı izleyen dorlarında geçirdiğine dikTGC Yönetim Kurulu üyekat çekerek “Amaçları bisi Ahmet Özdemir, “Gö Mavioğlu zi mesleğimizden alıkoyrülmekte olan 10 bine yamak ve üzerimizde bir tehdit kın basın davasının da böyle sooluşturmaktır” diye konuştu. nuçlanmasını diliyoruz” dedi. Ergenekon kapsamında tutuklu Beşiktaş 11. Ağır Ceza Mahkebulunan Aydınlık Dergisi Genel mesi’nde görülen duruşmaya tuYayın Yönetmeni Deniz Yıldırım tuksuz yargılanan Mavioğlu katıldı. da “Tayyip’in Voleleri” isimli kiTutuksuz sanık eski Radikal Gazetap nedeniyle açılan davanın ilk dutesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü ruşmasında beraat etti. Hasan Kılıç ise gelmedi. Mahkeme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BasınYayın Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, hapisteki gazetecilerle ilgili gündeme gelen sıkıntıların Basın Kanunu’ndan ziyade Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Kanunu’ndan kaynaklanan sorunlar olduğunu söyledi. Karakaya 4. Büyükelçiler Konferansı’ndaki konuşmasında, BYEGM’nin faaliyetleri hakkında bilgi vererek, “Biz devletin açık enformasyon kaynağıyız” dedi. Basın özgürlüğüyle ilgili son dönemdeki eleştirileri hatırlatan Karakaya, “Şunu ifade etmek istiyorum, basın özgürlüğü ile ilgili hapisteki gazetecilerle ilgili gündeme gelen sıkıntılar, Basın Kanunu’ndan ziyade Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Kanunu’ndan kaynaklanan sorunlar. Geçenlerde de Sayın Başbakan Yar İddianamede, İbrahim Köndel’in yanı sıra İhale Komisyon Başkanı ve üyesi şüpheli Ali Ok, Abdülkadir Şener, Huzeyfe Yılmaz, Kürşat Karabulutlu ve İsmail Kurt’un Türk Ceza Yasası’nda düzenlenen “ihaleye fesat karıştırmak” suçundan cezalandırılmaları istendi. Yüksek mahkemenin tanık yorumu ? ANKARA (ANKA) Anayasa Mahkemesi’nin 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu’nun bazı maddelerinin iptal istemini reddettiği gerekçeli kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Yüksek mahkeme, Tanık Koruma Kanunu’nun keyfiliğe neden olacağından söz edilemeyeceğine hükmetti. Dört yıllık tanık koruma bilançosu ? ANKARA (ANKA) CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın soru önergesine İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in verdiği yanıt, Tanık Koruma Kanunu kapsamından yararlananların bilançosunu ortaya çıkardı. Şahin’in verdiği bilgiye göre 43 kişinin kimliğinin, 39 kişinin yerinin ve 1 kişinin de yüzünün değiştiği ortaya çıktı. Karakaya: Sorunun kaynağı Ceza Kanunu dımcımız açıkladı, birkaç ay içerisinde bunun çözüme kavuşturulması, hapiste hiçbir gazetecinin kalmaması ile ilgili de bir kanuni değişiklik de bu yasama yılı içerisinde gerçekleştirilecek” dedi. Basın kuruluşlarına ve medya mensuplarına yönelik yaptıkları çalışmaları da anlatan Karakaya, Türkiye’de şu anda basın kartı taşıyan yaklaşık 13 bin basın mensubu olduğunu kaydetti. Eski validen 12 Eylül ifadesi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin olarak sürdürdüğü soruşturma kapsamında, 1980’deki Çorum olayları sırasında valilik görevinde bulunan Rafet Üçelli’nin talimatla ‘tanık’ olarak ifadesine başvuruldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek ifade veren Üçelli’nin, olaylarla ilgili bilgisine başvurulduğu kaydedildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle