19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 ARALIK 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TBMM Başkanı, yeni anayasa konusuna üniversitelerin ilgisizliğinden yakındı 5 kadına yönelik şiddetin yüzde 40’ında silah kullanıldığını “Tam 12’den vurdular” başlığıyla verdi. Haberi okuyunca o eski kareli defteri açtım yeniden... Zamanın bilinmeyen diliminde Adonis’in esir pazarında dolaşmaya başladım Çiçek ‘ses’ istiyor MUSTAFA ÇAKIR ANKARA TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyeleri ile birlikte dün de Türkiye KamuSen ile MemurSen’i ziyaret etti. Çiçek, komisyon üyeleriyle birlikte minibüsle KamuSen Genel Merkezi’ne geldi. Görüşmenin ardından açıklama yapan Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türk Dayanışma Konseyi çerçevesinde anayasa çalıştayları düzenlediklerini, burada ortaya konulan görüşleri bir metin halinde TBMM Başkanı Çiçek’e sunduklarını söyledi. Koncuk, eşit işe eşit ücret uygulamasının eşitsizlikler yarattığını, memurların maaşlarına yönelik düzenlemeler beklerken, milletvekili maaşlarının “çok mik ? Cemil Çiçek ve anayasa komisyonu üyeleri Türkiye KamuSen ile MemurSen’i ziyaret etti. KamuSen, yeni anayasada, ilk dört maddenin tartışma konusu yapılmaması gerektiğini belirtirken Cemil Çiçek de üniversitelerin halen anayasa konusunda komisyona bir çalışma göndermediğine işaret ederek “Bir ülkenin en temel yasası konuşuluyor, anayasal kurum olan üniversiteler sessiz sedasız” dedi. tarda” arttırılmasının kamu çalışanlarına rahatsızlık verdiğini söyledi. Halkoylamasının üzerinden 15 ay geçmesine karşın memurların halen toplusözleşme masasına oturamadığını ve taleplerinin dikkate alınmadığını belirten Koncuk, bu konularda yapılması gerekenlerin bir an evvel hayata geçirilmesini istedi. Cemil Çiçek de, üniversitelerin halen anayasa konusunda komisyona bir çalışma göndermediğine işaret ederek “Üniversitelerden ses yok. Bir ülkenin en temel yasası konuşuluyor, anayasal kurum olan üniversiteler sessiz sedasız” dedi. Açıklamaların ardından Koncuk, Çiçek ve komisyon üyelerine nostaljik radyo hediye etti. Görüşmede, Türkiye KamuSen heyetinin, Çiçek’e sunduğu Türk Dayanışma Konseyi’nin gerçekleştirdiği anayasa çalıştayı raporunda, şu değerlendirmeler yer aldı: Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi ile taşınan değerlerin koruma altına alındığı ilk üç madde ve bu maddeleri koruma altına alan dördüncü madde asla anayasa tartışmalarının konusu yapılmamalıdır. Vatandaşlık tanımı ile ilgili 1982 Anayasası’nın 66. maddesindeki mevcut düzenleme aynen muhafaza edilmelidir. Laiklik ilkesi özgürlük boyutu ile ele alınmalı, din ve devlet işlerinin ayrılığının yanı sıra, din hürriyeti boyutu da anayasa ile korunmalıdır. Ayrıca devletin dinler ve inançlar karşısında tarafsızlığı da garanti altına alınmalıdır. Anayasada basın hürriyetinin iletişim özgürlüğü olarak benimsenmesi gerekir. Grev hakkının kamuözel ayrımı yapmaksızın tüm çalışanlara (Hâkim ve savcılar, kolluk kuvveti ile silahlı kuvvetler mensupları hariç), örgütlenme hakkı çerçevesinde eşit olarak tanınması gerekir. Seçim sistemi demokratik temsili sağlayacak şekilde yeniden ele alınmalıdır. Ülke barajı makul seviyeye indirilmeli, nispi temsil esaslı Türkiye milletvekilliği ve tercihli oy sistemi getirilmelidir. Parti kapatmaya ilişkin esaslar Venedik kriterleri paralelinde düzenlenmeli, bir partinin bu kriterlere göre kapatılması halinde artık kapatılan herhangi bir partinin devamı niteliğindeki yeni partilere de izin verilmemelidir. Kadınların Acıklı Öyküsü... Yıllar önce kareli bir deftere yazdıklarımı okudum dün sabah... Kırmızı toprak dolu bir saksıda güneşi arayan çiçek, dünya kayasının yosunlu yamacı üzerinde intihar eden, öldürülen, yaralanan, yüzlerine kezzap atılan genç kadınların umutsuzluklarını yansıtıyordu. Bir an durdum... Hiç soluk almıyordum... O anda aklıma CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın yaptığı açıklama geldi: “Şanlıurfa’da 2011 yılının ilk altı ayında 149 kadın intihar etti!” Toplum bu tür haberlere alışıktı... Van’dan, Batman’dan benzer haberleri okumuştuk yıllar önce. CHP milletvekili Nazlıaka, Bakan Fatma Şahin’den şunu öğrenmek istiyordu: “Kadın intiharları olarak kayıtlara geçen ve basına yansıyan olayların cinayet olup olmadıkları araştırılmakta mıdır?” Bakan Şahin’in bu konularda duyarlı olduğunu medyadan biliyorum. Sanırım derinliğine araştıracaktır! ??? Bu nasıl bir yalnızlıktır? Belki unutulmuş bir ışık dilidir şairin dizelerinde olduğu gibi. Çamurla, kanla, alın teriyle gizli bir hayat, dışlanmışlık. Mazıdağı’nda peşpeşe gelen kadın intihar girişimleri, kaygı verici bir boyuta ulaşıyor. 20 kadın ölüyor mu, öldürülüyor mu belli değil! Van Kadın Derneği (VAKAD), kuruluşunun yedinci yılını geride bırakırken, bu yılın ilk sekiz ayında 22 kadının intihar ettiğini açıklıyor. Bu arada evlenen kızların yaşları 1120 arasında... Sayısı ise 99... Derneğe başvuran kadınların yüzde 26.47’si enseste uğradığını söylüyor. Raporda şöyle bir bölüm var: “Zorla ve erken yaşta evliliklerin nedeni olduğu açık!” Arkadaşımız Figen Atalay, düşlerimle. Yüreklerin tahta evciklerle donanmış kapalı kapılarını açmaya çalıştım. Umutsuz ve yapayalnız bulutlara baktım... ??? Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2011 yılında devletin, kendisine sığınan kadınların yüzde 73’ünü koruyamadığını açıkladı. 160 kadını kocaları, sevgilileri, babaları, kardeşleri ve yakın aile bireyleri öldürmüş. Yine 2011 yılında 610 kadın tacize, 179 kadın tecavüze uğramış. Bu yıl intihar ettiği öne sürülen 70 kadından üçü öldürülmüş... Ev işçisi kadınlar bunlar... Tarlada, çapada, ev işlerinde çalışıyor hepsi... Bu köşede “çocuk gelinleri” çok yazdım; Necla’nın, Gurbet’in öyküsünü çok anlattım. Tüm kadınlar şiddetden, tecavüzden korunmalıdır... Küçük çocuklara toplu tecavüz edenlerin yargıca aklandığı bir ülkede kadına şiddet bitmez, ivme kazanır. Kadınların yüzde 48.9’u resmi nikâhlı, yüzde 15.6’sı bekâr, yüzde 11.67’si dul, yüzde 10.8’i dini nikâhla yaşıyor Van’da... VAKAD’a gelen kadınların yüzde 26.47’si ensest mağduru olduğunu söylüyor. Acı ama gerçek olan bu! ??? Toplumsal baskı... Cinsiyet rolleri ve eğitimden yoksunluk. Kurulan ölüm meclisleri... Şeyhler ve babalar... Erkek kardeşler, amcaoğulları... Namus kisvesi altında alınan ölüm kararları. Aşklarını, sevdalarını, özlemlerini, tutkularını yüreklerinin en derin köşesinde saklayıp kimseye açıklayamayan genç kızlar. Karanlık birer feneri onlar bu ülkemin... Yaşama tutunmak isteyenlerin acıklı öyküsü... Elbet anlayana! EMEKLİ MİLLETVEKİLİ MAAŞI TARTIŞMASI SÜRÜYOR Bahçeli’den Gül’e ‘zammı veto et’ çağrısı AYŞE SAYIN TARSUS MHP lideri Devlet Bahçeli, milletvekili emekli maaşlarına gece yarısı operasyonuyla yapılan yüzde 100’lük zam için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e veto çağrısı yaptı. Bahçeli, “Cumhurbaşkanı şike ve teşvik yasasında duymuş olduğu vicdani rahatsızlığı burada duyuyorsa veto etmek suretiyle TBMM’ye iade edebilir” diye konuştu. Bahçeli, çeşitli açılış törenlerine katılmak için geldiği Tarsus’ta gazetecilerin milletvekili emekli maaşlarına yapılan zam konusundaki sorularını yanıtladı. Milletvekilleri arasındaki emekli maaşı farkını gidermek için bütün partilerin uzlaşmayla gerçekleştirdiği düzenlemenin dışında farklı önergeler verilerek yeni bir zam daha yapıldığını belirten Bahçeli, MHP’li milletvekillerinin kullandığı “ret” oyuna vurgu yaptı. Bahçeli, “Sayın TBMM Başkanı bu değerlendirmeyi kimin üzerinden yapıyor, bilmemiz mümkün değil. Ancak TBMM’de emekli milletvekillerinin, farklı dönemlerde emekliye ayrılması sebebiyle, emekli maaşlarındaki farklılıkları yeniden düzenlemek amacıyla, TBMM’de temsil edilen siyasi partilerin görüş birliği içerisinde bu değişikliğin ve düzenlemenin yapılması arzusu ve bu arzunun yerine getirilmesinde ortaya çıkan farklı önergelerin oylanması ile beraber 217 milletvekilinin kabul oyu, 29 milletvekilinin ret oyu ile bu değişiklik yapılmıştır. MHP’nin o anda Meclis’te bulunan 10 milletvekili hayır oyu kullanmıştır” değerlendirmesini yaptı. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Gül’ün şi ke yasasında olduğu gibi vicdani sorumluluk hissederek zam düzenlemesini veto etmesi halinde emeklilere ilişkin intibak yasası için de daha adaletli bir düzenleme yapılabileceğini belirtti. Bahçeli, şunları söyledi: “Şimdi TBMM’den çıkan bu yasa Cumhurbaşkanı’nın önündedir. Sayın Cumhurbaşkanı şike ve teşvik yasasında duymuş olduğu vicdani rahatsızlığı burada duyuyorsa veto etmek suretiyle TBMM’ye iade edebilir. Ancak MHP olarak seçimlerden önce emeklilerin intibak yasasının yeniden düzenleneceğine dair, diğer siyasi partilerle beraber milletimize vermiş olduğu vaatler vardır. Emekli durumunun yeniden düzenlenmesi için intibak yasasının Meclis’e getirilmesi halinde, MHP üzerine düşen gayreti gösterecektir. Bu arada eğer Sayın Cumhurbaşkanı veto ederse bu veto edilen yasayı da geneldeki emeklilerin intibak yasası içerisinde tekrar gözden geçirmek suretiyle toplumu rahatsız etmeyecek bir düzenlemeye katkı sağlayabiliriz.” Açılışını yaptığı Tarsus Kırklar Stadı’nda halka hitap eden Bahçeli, AKP hükümetinin açılım politikalarını ve isim vermeden de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Kürtlere haklarının verileceği yönündeki sözlerine tepki gösterdi. Bahçeli, “Tarsus’tan tekraren ilan ediyorum ki, Türk milletinin; ‘Kimlikleri veriyoruz, hakları sunuyoruz, herkesi tanıyoruz’ diyerek kardeşlik bağlarını çözmeye, kutlu varlığını yıkmaya, devamlılığını sekteye uğratmaya çalışanlara aziz milletimiz mutlaka haddini bildirecektir. Ve bunlar gün gelecek bölücülükten sabıka giyen sefiller olmaya mahkum olacaklardır” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle