Katalog

SAYFA CUMHURİYET 26 ARALIK 2011 PAZARTESİ 4 NÜKLEER İÇİN RUSLARA 2 KOŞUL HABERLER Halkı ikna et santralı kur FIRAT KOZOK ‘Hatalı projeyle kaynaklar heba olur’ demiryolu bağlantısı ciddi iddialarla gündeme geldi AHMET ŞEFİK ? ErzincanTrabzon ANKARA Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye’nin ilk nükleer santralını Mersin Akkuyu’da yapacak Rus Atomstroyexport şirketine Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu başvurusu sırasında iki koşul bildirdi. Bakanlığın Rus şirketten talep ettiği birim, sivil toplum örgütlerine, bölge halkına ve tüm kurumlara nükleer santrallar konusunda bilgilendirme yapacak. Birim bu bilgilendirmeleri, seminerler, basılacak broşürler ve yerelde uygulanacak simülasyon gösterileri ile yapacak. Birim ayrıca anında sorulara cevap verecek bir mekanizmaya da sahip olacak. Bakanlık, Ruslardan ikinci olarak nükleer santralın atıkları konusunda ne yapılacağına ilişkin bir çalışma istedi. Nükleer santralların, en riskli ayağını radyoaktif atıklar oluşturuyor. Bakanlık Rus şirketten radyoaktif atıkların nasıl bertaraf edileceği konusunda detaylı çalışma istiyor. Bakanlık Rus şirketten ayrıca nükleer santralın, 4800 megawatt kapasitesinde bir termik santralın doğaya vereceği zararların da karşılaştırılması olarak çalışmada yer almasını istedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çevre yönetimi alanından sorumlu Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu, halkın nükleer santrallar ile ilgili detaylı bilgilendirilmesi konusunda çok hassas olduklarını belirtti. Kadıoğlu, “OECD ülkeleri arasında nükleer santrala sahip olmayan tek ülkeyiz. Nükleerin tüm ayrıntılarını, halkımıza detaylı olarak anlatmamız ve bilgi kirliliğinin önüne geçmemiz gerek” diye konuştu. Türkiye’nin ilk nükleer santralının ÇED raporunu hazırlayacak komisyon için çalışmaların başlatıldığını ifade eden Kadıoğlu, “Akıllarda soru işareti kalmayacak. Tüm katılım göstermek isteyen kurumları bu ekibin içine dahil ederek, raporlar ve bilimsel çalışmalar ışığında tüm soru işaretlerini gidereceğiz” diye konuştu. TRABZON Trabzon Limanı’nın ulusal demiryolu sistemine bağlanması amacıyla üzerinde çalışılan ErzincanTrabzon demiryolu bağlantısı için yapılan toplantıda iddialar gündeme geldi. Demiryollar Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı (DLH) Genel Müdürlüğü tarafından, MGS Yüksel Domaniç Mühendislik Ltd. Şti’ye yaptırılan projenin 7 milyar TL’ye mal olacağı öngörülürken, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) tarafından yapılan proje önerilerinin 3 milyar TL’ye yapılabileceği öne sürüldü. Trabzon, Tirebolu, Gümüşhane, Erzincan demiryolu hattı projesi hakkında düzenlenen halka açık katılım toplantısı, ciddi iddia ve tartışmalara sahne oldu. Trabzon’da yapılan toplantıda, ihaleyi alan Yüksel Domaniç Mühendislik Şirketi’nden mühendisler proje AKP’Lİ BAŞKAN DA SERT ÇIKTI Projeye en sert tepkilerden biri, AKP’li Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’ndan geldi. Hem Trabzon’a hem de Tirebolu’ya yükleme limanı yapıldığına dikkati çeken Gümrükçüoğlu “Gümüşhane’ye geldikten sonra Tirebolu’ya gideceksek Trabzon’da liman, yükleme bindirme, indirme olmaz. Trabzon’da olacaksa Tirebolu’da olmaz. İkisini de sahilden birleştirelim. Samsun’dan Batum’a kadar demiryolu yapalım. Bu ülke oraya kadar tren yolu yapar mı, yapar efendim. Dolguyla yapmaz; tünelle, viyadükle yapar. Sahilden değil, azıcık iç kesimden yapar” dedi. Başbakan’a mektup yazdı KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Ulaştırma Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fazıl Çelik projeyi Başbakan Tayyip Erdoğan’a bir mektup yazarak şikâyet etti. Projenin yanlış olduğunu, ülke kaynaklarını heba edildiğini öne süren Çelik “En çok 3 milyar TL’lik bir bağlantı mümkünken 7 milyar TL’lik bir proje dayatılmıştır. Sadece kuş uçuşu 60 km. olan TorulTrabzon arasına 86.5 km. tünel önerilmesi bile ne denli yanlış çalışılmış olduğunu göstermektedir. Bu işlerin hatır gönül işi olmaması gerekir. Milletimizin kıt kaynaklarının ve tüysüz yetimin hakkının yanlış projelerle heba edilmeyeceğine inanıyorum. Sizden talebimiz; DLH’nin yaptırdığı yanlış projeye el koymanız ve doğru projenin ortaya çıkması için çalışma başlatmanızdır” ifadelerini kullandı . Fransa’yı Kınarken… Fransa’nın kabul ettiği yasa yanlıştır. Hem de açık bir yanlış. İnsanlar düşüncelerini açıkça söyleyebilmeli. Voltaire de bunu söylüyordu. Fransız aydınlanmasının büyük adı olan Voltaire. Bu tamam. Ama “düşüncelerini topluca söylüyorlardı” diye öğrencilerin aylarca hapis yatmasına ne diyoruz? Buna “yanlıştır” diyen bizim aydınlarımızı dinleyen var mı? Fransa Meclisi’nde tasarı oylanırken 5 bin Türk binanın arkasında toplanmış gösteri yapıyordu. Bizde 50 kişi Meclis’te görüşülen bir tasarı aleyhinde gösteri yapabilir mi? “Yapar elbette” diyen tek bir kişi var mı? Prof. Mehmet Haberal, 91 yaşındaki annesiyle “helalleşme izni” istiyor. CHP’nin eski başkanı da Başbakan’a ziyaretinde bu dileği iletiyor, Başbakan “Bir çare bulalım” diyor. Prof. Mehmet Haberal CHP milletvekili. Orada yatmasının ayıbını nasıl görmezden geliyoruz? Mustafa Balbay CHP milletvekili. Bin günü aştı tutuklu. Bu ayıpları nasıl taşıyoruz da başka bir ülkeyi kınıyoruz? Engin Alan MHP milletvekili. Hapisten çıkamıyor. Fransa’yı kınıyoruz. Tamam. Ama Fransızca eğitim yapan kurumların müdürlerini neden Ankara’ya çağırıp gözdağı veriyoruz? Galatasaray Üniversitesi Rektörü de Ankara’ya çağırılıyor. Neden mi? Fransa’daki tasarıya karşı çıkmaları isteniyormuş. Bu tutum savunulur bir yaklaşım mı? Fransız yazarlarının okunması da yasaklanacak mı? Paris’e gitmek vatana ihanet mi sayılacak? Zamanında yapılacak olanları yapmamak. Yerinde yapılacak olanları atlamak. Sonra da bağrış çağrış haklı olduğunu kanıtlamak.Kendi vatandaşlarını ürkütmek, tedirgin etmek. Asıl yanlış bu. ??? Bakın, biz kendi vatandaşlarımızı korkutuyoruz. Ermeni olaylarının gerginliği bizim Ermeni vatandaşlarımıza yansıyor. Yıllardır dostlarımız olan Agop’lar, Kirkor’lar, Vartkes’ler. Korkuyorlar. İsrail’le ilişkilerimiz bozuluyor. Yahudi vatandaşlarımız korkuyor. 1492’de biz İspanya’dan çağırmışız. İlk matbaayı onlar kurmuş. Dostluklar kurmuşuz. Rumlar, yüzyıllardır içimizde yaşamış. 67 Eylül olaylarından sonra kaçırmışız. Her Yunan gerginliğinde korkuyla birbirlerine bakarlar. Hepsi bizim vatandaşımız. Gelmişi geçmişi bir yana bırakalım. Günümüze bakalım. Korkmayan bir Türk vatandaşı var mı? ??? Günümüze bakıyorum. Türk’e en büyük zulmü gene Türk yapıyor. Günümüzde korkmayan bir Türk vatandaşı var mı? Hani, “Özgürüm. Anayasanın koruması altındayım. Suç işlemediğim sürece kimse bana dokunamaz” diyen tek bir Türk vatandaşı var mı? Varsa da ben bilmiyorum. Neden mi? Suçu artık yasalar tanımlamıyor. Suçu artık sadece siyasal iktidar tanımlıyor da ondan. Seni alırlar, hapsederler, sesini kısarlar. Yatarsın. Suçun mu? Onlar bilirler. Sen bilemezsin. Hiç öğrenemeden yıllarca yatarsın. Kafka’nın davası böyledir. Sen bilemezsin, onlar bilir. ??? ‘Çizgiyi aştın’ demişlerdi. Ama gerçekte çizgi yoktu. Budur. ??? Fransa’yı kınayalım. Arada bir aynaya da bakalım… hakkında açıklamalarda bulundu. Erzincan’dan Gümüşhane’nin Torul ilçesine geldikten sonra ikiye ayrılan demiryolunun, bir kolu Trabzon’a, diğer kolu Tirebolu’ya gidiyor. Hızlı tren olarak tasarlanan ve ara istasyonu bulunmayan hattın GümüşhaneErzincan bölümü 139 km’den oluşuyor. 8.4 km. uzunluğunda 17 viyadük, 48.7 km. uzunluğunda 34 adet tünel, 3 istas yon öngörülüyor. Hattın GümüşhaneTrabzon bölümü 108 km. Bu bölümde tam 86.5 km. uzunluğunda 24 adet tünel, 7.4 km. uzunluğunda 17 adet köprü ve viyadük, 1 istasyon tasarlanıyor. Yolcu için hız 160 km., yük için 90 km. öngörülüyor. Gümüşhane Tirebolu hattı ise 85 km. 8.8 km’lik 32 adet köprü ve viyadük, 56.3 km’lik 59 adet tünel ve 2 istasyon öngörülüyor. BABACAN: SÖZLER TUTULMADI ‘Bu kafayla yönetemezler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Genişletilmiş İl Danışma Kurulu Toplantısı’nda konuştu. Avrupa’daki ekonomik durgunluğa değinen Babacan, Avrupa’da siyasi liderlik gösterecek başbakan sayısının çok azaldığını ifade etti. Babacan, şöyle konuştu: “Fransa’da yaşanan bu akıl tutulması, bu kafa, bu krizi ekonomiyi yönetmeye çalışıyor. Nasıl ki Ermeni meselesinde akıllara durgunluk verecek bir yanlışa, bir bataklığın içine giriyorlarsa, o kafa işte ekonomiyi de idare etmeye çalışıyor ve beceremiyor... Bugün AKP iktidarını herhangi bir Avrupa ülkesine götürün koyun, bu anlayışla bu kararlılıkla, bu dürüstlükle inanın 3 ayda sorunlar çözüm yoluna girer.” Babacan, Fransa meclisindeki yasa teklifinin geçmeyeceği konusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ve Başbakan Recep Erdoğan’a söz verildiğini ancak bunun yerine getirilmediğini belirterek, “Bizzat kulağımla duydum bunu” dedi. KTÜ proje önerilerinin 3 milyar TL’ye yapılabileceği öne sürüldü. MGS’ye yaptırılan projenin 7 milyar TL’ye mal olacağı öngörülüyor. ÖSYM, KPSS’de alan kontrolü yapmadı, adaylar yanlış yerlere gitti Şimdi de yerleştirme skandalı MAHMUT LICALI ANKARA ÖSYM, ortaöğretim ve önlisans mezunlarına yönelik bazı kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarına KPSS puanına göre 17 bin kadroya yerleştirme yaptı. ÖSYM’nin kılavuzunda alan/dal şartları getirilmesine karşın, 2 Aralık 2011 tarihinde açıklanan sonuçlara göre yerleştirme işlemlerinde mezun olunan “ortaöğretim alan/program kontrolü” yapılmadı. Bu durum da kadroya yerleştirme şartına uygun olmayan kişilerin yerleşmesine neden oldu. Bir adayın yerleştirme işleminin düzeltilmesi talebiyle avukatlar Hasan Basri Korukluoğlu ve Ekrem Ayhan Kılıçarslan; ÖSYM’den verilen yanıtta; Devlet Personel Baş kanlığı’nca ortaöğretim mezunları için nitelik kod yapısının 2010 KPSS’den sonra tamamen değiştiği ifade edildi. Yanıtta, alan kontrolü yapılması durumunda büyük bir yerleştirme sorununun ortaya çıkacağı belirtilerek “Bugüne kadar yapılan yerleştirme işlemlerinde ortaöğretim düzeyi için alan kontrolü yapılamamıştır” denildi. UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİNE ALINMASI İÇİN BAŞVURU YAPILDI Hacıbektaş için ilk adım FARUK KESKİN NEVŞEHİR Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde bulunan, Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması için ilk adım atıldı. Alevi yurttaşlardan Cemal ve Nuran Kaya’nın, konuyla ilgili yaptıkları başvuruları değerlendiren Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması için gerekli adaylık dosyasının ilgili yerel idarelerce hazırlanıp gönderilmesini istedi. Daire Başkanvekili Şöhret Atasoy’un imzasını taşıyan 15 Aralık 2011 tarih ve 254357 sayılı yazıda, Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması için hazırlanacak adaylık dosyasının Dünya Miras Komitesi tarafından değerlendirilebilmesi için öncelikle söz konusu varlığın sözleşmeye taraf devletler tarafından sunulan geçici listelerde yer alması gerektiğine dikkat çekilerek şöyle deniliyor: “Bu kapsamda öncelikle başvuru formunun varlığın hangi kriterleri karşıladığına ilişkin bilimsel verilerle desteklenerek ilgili yerel idarelerce doldurulması ve bakanlığımız Kültür ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne iletilmesi gerekmektedir. Hacı Bektaş Veli Dergâhı ile ilgili başvuru formunun Nevşehir Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nce Hacı Bektaş Belediye Başkanlığı ile koordinasyon sağlanarak doldurulması halinde önümüzdeki yıllarda geçici listemizin güncellenmesi sırasında değerlendirilebilecektir.” Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması için eşi Nuran Kaya ile birlikte başvuruda bulunan Cemal Kaya da gelişmelerin sevindirici olduğunu belirterek “Bu konuda yurtiçi ve yurtdışında bazı Alevi örgütlerince başlatılan imza kampanyaları da devam etmektedir” dedi. ‘Odak noktamız özgür düşünce’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, “demokrasi paketiyle” ilgili “Şiddet taşımayan düşüncenin özgürlüğünü sağlama. Ana odak noktası bu” dedi. Atalay, 4. Büyükelçiler Konferansı programı çerçevesinde düzenlenen oturuma katılmak üzere geldiği Dışişleri Bakanlığı’nın girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, “demokrasi paketine” yönelik bazı açıklamalar olduğunu hatırlatarak değerlendirmesini sorması üzerine Bakan Atalay, “Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu gibi mevzuatlara da bakıp mümkün olabildiğince şiddet taşımayan bütün düşüncenin özgürlüğünü sağlama. Ana odak noktası da bu. Yeni dönemde üzerinde çalıştığımız ana motif de bu diyebilirim” yanıtını verdi. ‘Dedemi Ermeniler zehirledi’ ? KAYSERİ (Cumhuriyet) Kayseri’de, merkez Melikgazi AKP ilçe kongresine katılan AKP Milletvekili Pelin Gündeş Bakır, soykırımı inkâra hapis cezası getiren yasa tasarısını kabul eden Fransa’ya tepki göstererek, “Zaten saçma sapan oylamaya 40 kişi katıldı. Fransa’nın bu ucuz hamlesi, Sarkozy’nın ucuz siyaseti, tarihe kara leke olarak yazılacaktır” dedi. Bakır, “Eğer bir soykırım varsa bunun adı Türk soykırımıdır. Benim dedem, 1915’te Ermeniler tarafından zehirlenerek öldürülmüştür. Babaannem 8 yaşında babasız kalmıştır. Bütün ailedeki 8 erkek kardeşin hepsini öldürmüşlerdir” dedi. Arınç’tan MHP’ye ‘kart kurt’lu yanıt BURSA (Cumhuriyet) Partisinin 3. Olağan İl Gençlik Kongresi’n de katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis’te yaptığı, BDP’lilerce de alkışlanan konuşmasını eleştiren MHP lideri Devlet Bahçeli’ye “MHP ‘Kürt’üm’ diyen, Kürt kimliğini ifade etmek isteyenlere ‘hayır Kürt olamazsın, eskiden dağlarda yürürken kart kurt ses çıkardı, ismin oradan kaldı’ demek istiyor” diye tepki gösterdi. Arınç, kongrede konuşmasının “Recep Tayyip Erdoğan” diye tempo tutularak kesilmesine de “Sık sık, sayısı belli olmayan şekilde tezahürat yapmak doğru değil” tepkisini verdi. Fransa’ya tepkiler sürüyor ? İstanbul Haber Servisi Fransa meclisinin, sözde Ermeni soykırımını iddialarının inkâr edilmesini yasaklayan yasa tasarısını kabul etmesi, Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto edildi. Rumeli Balkan Federasyonu, Beyaz Hareket Derneği ve bir grup ülkücü tarafından yapılan ayrı ayrı gösterilerde Fransa halkının demokrasi yoluyla Sarkozy’ye tokat atması istendi. Ülkücü grubun protestosu sırasında bir kişinin laf attığı gerekçesiyle konsolosluk önünde kısa süreli gerginlik yaşandı. Polisin müdahalesiyle gerginlik büyümeden sonlandırıldı. C MY B C MY B