27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 ARALIK 2011 PAZARTESİ [email protected] 12 EKONOMİ Cep telefonunda kendi markasını üretemeyen Türkiye, ithal ettiği telefonlar için 10 yılda 21 milyar dolar harcadı Cebe servet harcadık Cep telefonunda henüz önemli yerli markası olmayan Türkiye’nin cep telefonu ithalatı katlanarak büyüyor. M Mobilera ve Datateknik’ten güç birliği Dijital reklam pazarlama firmalarından Mobilera ile sistem entegratörü Datateknik güçlerini birleştirdi. Mobilera Türkiye’de sermaye arttırımı yoluyla güçlerini birleştiren iki şirket, önümüzdeki iki yılda toplam 50 milyon dolar tutarında ek yatırım yapacak. Mobilera Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferda Kertmelioğlu ile Datateknik Yönetim Kurulu Üyesi Deha Türkel “Türkiye’yi, MerkezDoğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’yı da kapsayan geniş coğrafyanın dijital medya üssü haline getirme hedefiyle yola çıktık. Reklam ve pazarlamanın yeni dinamiklerinin Türkiye’de uygulanmasına öncülük edeceğiz. Mobil devletten mobil cüzdana, giyilebilir teknolojilerden entegre dijital içeriklere birçok alanda faaliyet göstereceğiz” açıklamasını yaptı. Krizde ithalat düşüyor Kriz yıllarında cep telefonu ithalatı önemli oranda düşerken 2001 ve 2008’in aksine ithalatta en büyük sıçrama 2 milyon 200 bin adetten 6 milyon 300 bin adede çıkılan 1999’da gerçekleşti. Türkiye 2005’te 9 milyon, 2006’da 12 milyon 880 bin, 2007’de 15 milyon 700 bin, 2008’de 15 milyon 500 bin, 2009’da 13 milyon, 2010’da 13 milyon 980 bin adet telefon ithal etti. Türkiye’nin cep telefonu ithalatının bu yıl 15 milyon adet olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Meclis’in Eziklerine Haram Olsun!.. Dikkatler Fransız meclisindeki malum yasaya dönükken bizim Meclis’te parmaklar, milletvekillerinin emekli maaşlarına zam önergesi için kalktı. Söylenenler doğruysa, BDP’li yoldaş Sırrı’lar ile iki CHP’li vekil de “Yağma Hasan’ın böreği”nin pişmesine katkılarını esirgememişler. Bu katmerli zam önergesi, bütün partilerin anlaşmasıyla, üzerinde hiçbir konuşma yapılmadan jet hızıyla kabul edilmiş. Böylece bu gece yarısı operasyonuyla emekli maaşları, önce eşitlenmiş, 7.7 bin TL’ye çıkarılmış. Operasyon, mevcut milletvekillerinden emekli olanlara da yansımış. Sonuçta, hem emekli hem milletvekili olanların maaşı 19.8 bin TL’ye çıkarken, sadece milletvekili olanlar 12 bin lira maaş alacaklar. ??? Ödenekleri, yollukları (tedavi ve sağlık giderlerini saymıyorum) ile ortalama 12 bin TL’ye gelen aylık milletvekili maaşı, 658 TL’lik net asgari ücretin tam 18 katı!.. Böyle sefil bir asgari ücret karşısında, Çankaya’da oturanın da aylığı 35 bin TL’ye yakın… Ayda ortalama 1.809 TL maaş alan kamu çalışanının geliri, milletvekilinin aldığının ancak yüzde 14’ü. Şimdi bu çalışanın, “Sizinki kamu hizmeti de bizimki ne? Bu kadar uçurum olur mu” diye sorması abes mi? Milletvekili emeklisi 7.7 bin TL alırken, onun ancak yüzde 10’unu alabilen ortalama işçi emeklisi isyan etmesin de ne yapsın? Dünyaya nam salmış ülke gelir adaletsizliğinin, gelirini kamu bütçesinden alanlar arasında da bu kadar büyük olması, kabul edilebilir değil. Hiçbir uygar ülkede ortalama memur maaşları ile milletvekili maaşları arasında, milletvekillerine sağlanan sosyal ayrıcalıklar arasında, bu kadar büyük uçurumlar yok. ??? Gel gelelim, bunu da kabullenebilirdik. Vekil maaşları, vekil emekli maaşları diyelim yılda 150 milyon TL’yi bulsun, 2012’de TBMM için ayrılan ödenek 651 milyon TL. Bütün bunlar 344.5 milyar TL’lik genel bütçede binde 2 yer tutar. Milli irade deyip sineye çekebilirdik. Helal hoş olsun, diyebilirdik. Ama ben kişisel olarak diyemiyorum. Ne yaptılar da vergilerimizden oluşan bu maaşları hak ettiler, diye sormadan edemiyorum. Bu sayın vekiller, CHP’lisi, BDP’lisi, AKP’lisi, MHP’lisi, Meclis’te kendi zamlarının kulisini yapıp önerge hazırladıkları gün, KCK’ye yönelik soruşturma kapsamında çoğu gazeteci olmak üzere 41 kişi göz altına alındı, sorgulandı ve 35’i tutuklandı. Böylece 18’si imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere tutuklu gazeteci sayısı 96’yı buldu. Bu vekiller kendi zamlarının derdine düşmüşken içeride, 8 milletvekili aylardır, bazıları yıllardır tutuklu. Onlar, zam lobisindeki BDP’li iki Sırrı, Süreyya ile Sakık’ın Diyarbakır’daki 5 milletvekili arkadaşları, onlar, zam lobisindekiadları her neyse CHP’li milletvekillerinin Silivri’deki 2 arkadaşları… MHP’nin kendi milletvekiline sahip çıktığını ise hiç duymadım. Dünyada milletvekilleri aylardır tutuklu olan bir başka parlamento var mı? Böyle bir zulmü içine sindirmiş milletvekili topluluğu var mı? Dünyada KCK, Balyoz, Ergenekon isimli çukurlara bunca insan, aydın, seçilmiş belediye başkanı atılmışken Meclis’e sekreterleri, danışmanları, özel şoförleri ile her şey olağanmış gibi gelip giden ve bu olup biten karşısında hiçbir şey, evet hiçbir şey yapmayan kaç milletvekili var? ??? Bunlar, bu ezikler, tutuklu milletvekilleri için yemin boykotu yaptılar mı? Evet. RTE, “Tükürdüklerini yalayacaklar” dedi mi? Evet. Yaladılar mı? Evet. Meclis’e döndüler, yemin billah ettiler, ama bugüne kadar tutuklu arkadaşları için, Terörle Mücadele Yasası’nın iptali için, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması için ne yaptılar, laf salatasından başka? Hiç!.. O Meclis’i AKP’ye dar edebilirlerdi. Tutukluluk zulmü sona erene kadar ölüm orucuna mı yatarlardı, kendilerini kürsüye mi zincirlerlerdi bilemem, ama sonuçta bugün 8 milletvekili yeni yıla içeride girecek; Ragıp, Deniz Zarakolu, Büşra Hoca, Ahmet Şık, Nedim Şener ve daha niceleri yeni yıla demir parmaklıklar arkasında girecek. Sonuçta 96 gazeteci, tutuklu olarak 2011’i geride bırakacak. Bütün bunlarda, bu cüzdanlarını vicdanlarının önüne çekenlerin, bu kifayetsizlerin vebali, sorumluluğu yok mu? Meclis’in ezikleri, dünyaya parlamenter demokrasi görüntüsü verirken birer kamuflaj malzemesi olarak kullanıldıklarının da farkında değiller. Büyük bir zulmün üstünü örten çalı çırpı, dal, yaprak, odun parçası gibi kamuflaj malzemesi… O maaşlar, birer kamuflaj malzemesi olmanın bedeli mi? O maaş zamlarını yasalaştırdıktan sonra 10 günlük tatile çıkmışlar. Çoluk çocuklarıyla yer içer, ezikliklerini unuturlar. Bunca aydır demokrasi adına, özgürlük adına geride bıraktıkları onurlu bir mücadele, kazanılmış tek bir mevzi yok!.. Helal olsun demek isterdim, ama diyemiyorum; haram olsun, haram… obil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İşadamları Derneği’nin (MOBİSAD) verilerine göre, Türkiye’de cep telefonu kullanımı gittikçe yaygınlaşıyor. Türkiye son 10 yılda cep telefonuna 21 milyar dolar para harcarken 1994’ten bu yana yaklaşık 29 milyar dolar tutarında cep telefonu ithalatı gerçekleşti. Eylül 2011 itibarıyla Türkiye’de yaklaşık yüzde 87.97 penetrasyon oranına karşılık gelen toplam 64.8 milyon mobil abone bulunuyor. Sabit hat penetrasyonu ise mobil telefon kullanımındaki artışın da etkisiyle düşme eğiliminde. Cep telefonunda henüz önemli yerli markası olmayan Türkiye’nin cep telefonu ithalatı katlanarak büyürken 1994’te sadece 175 bin adet cep telefonu ithal eden Türkiye bugün cep telefonuna önemli para harcayan bir ülke haline geldi. 1994’ten bu yana Türkiye, yaklaşık 135 milyon adet cep telefonu ithal ederken cep telefonunda ortalama birim maliyeti ise 1.150 dolardan 235 dolara geriledi. 1994 yılında 175 bin adet cep telefonu ithal eden Türkiye’nin bu yıl sonunda 15 milyon adet ithal etmesi bekleniyor. Bambudan notbook yaptı Asus, bambu ağacından ürettiği U53SD notebook ile de PAS 2060:2010 Nötr Karbon Standardını aldı. 2009’da ‘karbon ayak izi’ sertifikası alan ilk notebooku üreten Asus, Avrupa Komisyonu’nun Bütünleşik Ürün Politikası (IPP) kapsamında karbon emisyonunu azaltan çevre dostu ürünler geliştirmeyi amaçlıyor. Asus Bambu Serisi notebookların dış kısmı, birçok dizüstü bilgisayarda kullanılan plastik yerine bambu ile kaplı. Akıllı donanım ve yazılımlarıyla da çevre duyarlılığı ön planda tutan Bambu serisi, enerji tüketimini yüzde 20 oranında düşüren Super Hybrid Engine (SHE) teknolojisiyle raflarda yerini alacak. Windows şifresi görüntülü oluyor Microsoft’un dokunmatik ürünlerde kullanılacak yeni işletim sistemi Windows 8’de yer alacak özelliklerden biri, şifre giriş işlemini bir hayli değiştireceğe benziyor. Windows 8’in tasarımında çalışan mühendislerden biri tarafından internet blogunda yapılan açıklamada, tablet bilgisayar ve akıllı cep telefonlarının açılışında girilmesi gereken şifrelerin harf ya da rakamlardan değil resimlerden oluşacağı belirtildi. Kullanıcıların, ürünleri çalıştırabilmeleri için tercih ettikleri bir görsel üzerinde belirli hareketleri artarda yapmaları gerekecek. Örneğin, seçilmiş bir fotoğrafın beş ayrı noktasına doğru sırayla dokunulmadığı sürece akıllı telefonu kullanmak mümkün olmayacak. ‘THY’nin uçuş emniyeti zayıf’ diye haber yapan Danimarka gazetesine dava açacak olan THY yönetim kurulu başkanına göre: THY’yi artık çekemiyorlar MURAT GÜLDEREN Dünyada pek çok havayolu şirketi kapanırken THY’nin her alanda elde ettiği üstün başarının çamur atılarak karalanmak istendiğini belirten THY Yönetim Kurulu Başkanı Topçu “Dünya artık kalitemize yetişemiyor ve çirkin rekabete başlıyor” dedi. Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, bir süre önce Danimarka’nın günlük gazetelerinden Politiken’de yer alan “THY’de görevli Türk pilotlar İngilizce bilmiyor, bu ciddi felaketlere yol açabilir” haberi için “Bu iddiayı başlatanlar THY’ye başvuran, bizim de eğitimleri için Airbus ve Boeing’e gönderdiğimiz ancak yapılan sınavı geçemeyen pilotlar. Biz de işe almadık. Böyle olunca onlar da gazeteye demeç vermiş. Bu noktada haksız yayın yapanları dava edeceğiz” dedi. Türkiye’ye ve THY’ye karşı haksız bir propaganda yarışı başladığını savunan Topçu, “THY’nin Hollanda’daki kazası dünyaya afişe edilmişti. Ama Air Fransa kazasında kurumun logoso bile kullanılmadı” diye konuştu. Topçu şu noktalara dikkat çekti: L Kadromuzda 2 bin 442 pilot var. Bunların 267’si zaten yabancı. Yabancı pilotlar dahi bizde görev yapmak için İngilizce yeterlilik belgesi almak zorunda. 600 pilotumuz Toefl, kalanı ise ileri seviye havacılık İngilizcesi biliyor. L Yolcu sayısı artmadığı için havayolu şirketleri artık birbirinden yolcu çalmanın hesabını yapıyor. THY de bilançosu en sağlam ve en çok yolcu kapan şirket. Büyük yatırım haberleri vermeye devam edeceğiz. Gelecek yıl 20 hat daha açacağız. L THY, uçuş eğitim tesislerindeki hareket li hareketsiz 15 adet simülatörü ile Avrupa’nın en büyük merkezlerinden biri haline geldi. Arap ülkeleri, Balkanlar, İngiltere, Hindistan, Güney Afrika ve Türki Cumhuriyetler’den pilotlar simülatör eğitimleri için THY’ye geliyor. L 175 uçaklık filoya ulaşan THY’nin simülatör sayısı geçen yıla göre iki kat arttı. THY’de şu anda 3 Boeing 737, 2 Airbus 320, 1 Airbus 330340, 1 Boeing 777 ve 1 RJ simülatörü var. Bu 8 simülatörün yanı sıra hareketsiz sınıf ortamında 4, THY Uçuş Akademisi’nde 1 ve 1’i önümüzdeki ay gelecek olan kabin eğitimleri için 2 olmak üzere toplam 15 simülatör var. Türk Hava Yolları Uçuş Eğitim Başkanı Menderes Çakıcı da “Burada ortalama 34 aylık eğitimler alınıyor. Şu anda 20’den fazla müşterimiz var” dedi. Hazırlayan: PELİN ÜNKER H A F T A N I N NE OLDU? Küresel piyasalarda geçen hafta, önceki haftalara oranla kısmen olumlu bir hava vardı. Avrupa borç krizine yönelik belirsizliğin sürmesi ve Asya tarafından gelen Kuzey Kore liderinin ölüm haberi piyasaların haftaya düşüşle başlamasına neden oldu. ABD ekonomisinden gelen veriler, toparlanmaya işaret ederken piyasalara umut verdi. İtalya’da tasarruf paketinin Senato’dan geçmesi olumlu bir gelişme olarak algılandı. Diğer yandan kredi derecelendirme kuruluşlarının uyarıları devam etti. Fitch ABD’yi; Slovenya’nın notunu bir, Belçika’nın notunu iki kademe düşüren Moody’s İngiltere’yi not indirimine karşı uyardı. Standard&Poor’s, Macaristan’ın notunu kırdı. Bankalar da darbe yedi. Fitch’in, İtalya’nın en büyük bankası UniCredit’in notunu düşürmesi ve ara Ç İ Z E L G E S İ Bankalara not darbesi larında Societe Generale, Santander ve Intesa Sanpaolo’nun da bulunduğu 7 İtalyan, 8 İspanyol, 4 Fransız ve 2 Belçika bankasının kredi not görünümünü ‘durağan’dan ‘negatif’e çevirmesi piyasalarda düşüşe yol açtı. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB), bölge bankalarına 489 milyar dolarlık düşük faizli likidite sağlaması ise bankalara ve piyasaya rahat nefes aldırdı. NE OLACAK? Sakin seyir bekleniyor Faiz değişmedi İçeride, TCMB faiz oranlarında değişikliğe gitmezken döviz satım ihalelerini sürdürdü. PPK açıklamalarında bilinen söylemler devam etti. Önemli bir makroekonomik verinin açıklanmadığı haftada yurtdışı gelişmeler izlendi. Birleşmiş Milletler de kemerleri sıktı Avro kayıpta: Avro/dolar paritesi, hafta boyunca 1.29831.3197 aralığında dalgalandı ve haftalık bazda yüzde 0.06’lık kayıpla yüzde 1.3038’den kapandı. Petrol yükseldi: ABD ham petrolünün varil fiyatı yüzde 6.57 yükselişle 99.68 dolardan, Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı yüzde 4.46 artışla 107.96 dolardan kapandı. Faiz yüzde 10’u aştı: Gösterge faiz bir önceki haftaya göre yüzde 1.36’lık artışla yüzde 10.43 seviyelerinden haftayı kapattı. BORSADA SINIRLI YÜKSELİŞ Son iki haftalık düşüşten sonra borsa, yurtdışındaki gelişmelere paralel artıya geçse de yükseliş sınırlı kaldı. Yıl sonunun yaklaşması nedeniyle işlem hacminin düşük olduğu İMKB, yüzde 0.55 artışla 51 bin 949 puandan kapandı. ABD borsaları yüzde 3 yükselirken Avrupa borsaları, yüzde 2 ve 5 arasında yükseliş yaşadı. DOLARIN ATEŞİ DÜŞMÜYOR TCMB’nin döviz satım ihalelerinde tutar düşük bulununca dolar yeniden 1.90’lı seviyelere çıktı. TL, geçen hafta diğer gelişmekte olan para birimlerine göre zayıf bir seyir izledi. Serbest piyasada dolar yüzde 0.85 oranında artarak 1.9020 TL’den haftayı tamamladı. Uluslararası piyasalarda altın haftalık bazda yüzde 0.52’lik artışla 1607.20 dolara çıktı. Kapalıçarşı’da alınıp satılan 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı yüzde 1.65 artarak 98.30 lira, cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 1.38 artarak 662 lira oldu. ? Ekonomi Servisi Birleşmiş Milletler (BM), 1998’den beri ilk defa bütçesinde kesintiye gitti. 193 üyeli BM Genel Kurulu, iki yıllık dönemi kapsayan bütçeyi 50 yıldan beri ikinci kez kıstı. Kurul, 20102011 döneminde 5.41 milyar dolar olan bütçeyi 20122013 döneminde 5.15 milyar dolara düşürdü. BM gelecek iki yılda “daha az kaynakla daha fazla iş yapmayı” amaçlıyor. BM Genel Sekreteri Ban Kimun, dünyada tüm ülkelerin mali krizle baş edebilmek için harcamalarını kıstığı ve kemer sıkma tedbirleri aldıkları bu dönemde, BM’nin de aynı yönde karar almasından büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle