19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 ARALIK 2011 PAZARTESİ [email protected] 14 Haniye, Türkiye’ye geliyor ? Dış Haberler Servisi Gazze’deki yönetimin Başbakanı İsmail Haniye, Hamas’ın bölgede yönetimi ele geçirmesinden bu yana ilk yurtdışı ziyaretine çıktı. Haniye’nin yardımcısı Muhammed Avvad, ilk olarak Mısır’a giden Haniye’nin, Sudan, Katar, Bahreyn, Tunus ve Türkiye’yi kapsayan gezisinde, yetkililerle Batı Şeria ve Gazze’deki olası kalkınma projeleri, Filistin’de El Fetih ve Hamas yönetimlerinin uzlaşmasına yönelik gelişmeler ve İsrail’in Kudüs’te yerleşim birimi inşası konularını ele alacağını söyledi. DIŞ HABERLER Hakkında tutuklama kararı bulunan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi ‘Sıra Kürt liderlerde’ SÜLEYMANİYE (AA) Irak’tan son ABD askerinin ayrılmasından kısa süre sonra hakkında tutuklama kararı çıkarılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi, Başbakan Nuri el Maliki’nin ülkeyi yöneten “tek kişi” olmak istediğini ve “sıranın Kürt liderlere de geleceğini” söyledi. Irak’ın kuzeyindeki Süleymaniye kentine bağlı Kala Çolan bölgesinde, kendi ifadesiyle Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin misafiri olarak kalan El Haşimi, kendisine yönelik suçlamaların ABD güçlerinin çekilmesinden sonra gündeme geldiğinin hatırlatılması üzerine, “Zamanlama çok ilginç. Irak’ta siyasi boşluk var. Bunun, Başbakan El Maliki’nin Irak’ı tek kişi ve tek parti olarak yönetmek istemesinden kaynaklandığını düşünüyorum” diye konuştu. El Haşimi, “Belli ki El Maliki bütün muhalefeti silmek istiyor. Benimle başladı ve son açıklamasında diğer siyasi şahsiyetleri tehdit etti. Sıranın yakında diğer siyasilere geleceğini düşünüyorum. İleride sıra Kürt liderlerine de gelecek, çünkü El Maliki, Irak’ı tek başına yönetmek istiyor. Başbakan, karşı tarafın düşüncesini bile almak istemiyor ve kesinlikle hiçbir şekilde muhalif partiler ve siyasetçiler istemiyor” dedi. Irak’ın üçe bölüneceğine yönelik iddialarla ilgili El Haşimi, bu suçlamaları yapanların, ülkede mezhep çatışmasını alevlendirmek istediğini savundu ve ülkenin çok kötü bir yöne sürüklenmek istendiğini belirtti. “Gizli ve pis işleri olmadığını” söyleyen El Haşimi, anayasaya aykırı hiçbir şey yapmadığını, suçlamaların hem kendisini hem de Irak halkını şoke ettiğini belirtti. Yargının Irak’ın kuzeyinde daha bağımsız ve iyi işlediğini savunan El Haşimi, yargı sürecinin buraya taşınması gerektiğini, aksi takdirde ülkenin kaosa sürükleneceğini, bundan endişe ettiğini söyledi. Suçsuz olduğunun ortaya çıkacağını söyleyen El Haşimi, tutuklanan korumalarının ve yakınlarının televizyonda yayımlanan ifadelerinin işkenceyle alındığını savunarak “Değil bir Irak vatandaşını öldürmek, hayvanı bile incitmedim” diye konuştu. rı yaratıyor. Bugün Irak’ta yaşananlar bütün bölgeyi tehdit ediyor. Türkiye’nin, modern, mezhep sorunu olmayan, dışa açık, özgür ve hiçbir komşu ülkenin etkisi altında kalmayan bir Irak’ın inşa edilmesi için eskiden olduğu gibi bugün de yardım etmesini istiyorum” dedi. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Irak Başbakanı Maliki’yi ve Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başkanı Mesud Barzani’yi telefonla aradı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Biden’ın, ABD’nin çekilmesiyle Bağdat’ta tırmanan şiddet olaylarını ve mevcut siyasi iklime dair kaygılarını dile getirdiği kaydedildi. Ortadoğu’da Yeni Gelişmeler ve Türkiye Asya’da Çin hızla büyüyor ve silahlanıyor; mevcut trendler sürerse 1520 yıl içinde ABD’yi geçecek. Çin’in bu gidişinin kesinlikle durdurulması gerekiyor. Bunun için de geniş Ortadoğu’daki petrol ve doğalgaz rezervleri ile bunların geçiş yollarının denetim altına alınması gerekli. 20 yıl içinde Çin’in Ortadoğu petrolüne bağımlılığı (gereksinimi) 3 kat artacak, yıllık 12 milyar varile ulaşacak. Bu nedenle Arapların ve İran’ın Batı denetimi altına alınmaları zorunlu. Çin, Rusya ve diğer Asya ülkeleri ile yakın işbirliğine giren İran, Ortadoğu’da ABD ve AB çıkarlarına zarar veriyor. Ayrıca İsrail faktörü de var. Bu nedenle İran’ın Asya büyükleri ile işbirliğinin engellenmesi zorunlu hale geliyor. Türkiye bütün bu gerçekler çerçevesinde “Batı açısından stratejik bir önem kazanıyor”; Arap Ortadoğusu’nun denetiminde ve İran’ın koparılmasında işbirliğine gereksinim duyulan ülke... Bunlar ABD ve kısmen de Brüksel cephesinde yapılan değerlendirmelerdir. Arap dünyasının yeniden yapılandırılmasında ve İran’a yönelik politikalarda Türkiye bu bakımdan stratejik bir konumda bulunuyor. ABD Arap ülkelerinde yerel ortak olarak Müslüman Kardeşleri seçmiş görünüyor. Göreceli olarak en örgütlü siyasal güç gibi değerlendiriliyor. Mısır, Tunus, Fas, Libya, Yemen, Irak ve Suriye’de temelleri atılmış operasyonlar yürüyor. Erdoğan hükümeti bu politikalara tam destek veriyor hem de birçok Arap ülkesi ile ilişkilerin bozulmasını göze alarak. İçerdeki “ılımlı İslam modeli” öngörülen şablona uyuyor; her ne kadar ileride doğabilecek büyük riskler bulunsa bile. Bütün bu gelişmelerin paralelinde bir taşla iki kuş vuruluyor; Arap Ortadoğusu’nda Türkiye modeli doğrultusunda ilerleme sağlanırken bir yandan da 4 ayaklı Kürdistan yavaş yavaş oluşturuluyor. Arap Ortadoğusu’nun ve Türkiye’nin denetiminde koçbaşı olarak kullanılacak bir faktör şeklinde değerlendiriliyor. Kürdistan konusundaki en önemli sorun, hızla tırmanan etnik milliyetçilik ile İslami yapılanma arasında başgösteren kavga ve çelişkilerdir. Küresel odaklar tarafından desteklenen Kürdistan’daki etnik milliyetçilik ile “ılımlı İslam modeli” arasındaki çelişkiler ve çatışmalar “Batı’yı bölgede açmaza sokmuştur.” Sol cenahın Batı karşıtı durumu da eklenirse etnik milliyetçiler, solcular ve İslamcılar olarak ayrışmaya başladılar. Sol dışındakiler, ABD ve AB tarafından desteklenmektedir. Ancak İslamcı ve milliyetçi eğilimler, kendi aralarında çatışmaya başladılar. Müslüman Kardeşler zeminini Arap Ortadoğusu’nda esas alan Batı modeli, İran’ın saf dışı edilmesi politikasını pekiştirmiştir: Müslüman Kardeşler odaklı model, saf ve katıksız bir Sünni zemini gerektiriyor. Suriye’de yürütülen operasyonların gerisindeki en önemli neden budur. Bu da İran’ın Suriye ve Lübnan’dan tamamen elini ayağını çekmesine (çektirilmesine) bağlıdır. İran bölgede ve Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Batı Asya’daki önemli ayağı haline dönüştürülmektedir. Asya büyüklerinin yollarının kesilmesi için İran’ın devre dışına çıkarılması ve Batı’ya bağlanması gerekiyor. Tabii İran’ın nükleer silahlanma sınırına iyice yakınlaşmış olması ABD, AB ve İsrail’in bölge hesaplarını altüst eden bir gelişme oluyor. Rusya’nın İran kanalı ile Kafkasya ve Ortadoğu üzerinde elde edeceği avantajlar ABD ve kısmen de AB’yi rahatsız etmektedir. İran, ABD ve AB açısından, “kontrol edilemeyen bölgedeki tek ülke” konumundadır. Bu ülke bir de nükleer silah üretebilirse, Batı’nın bölgedeki yaşamsal çıkarları büyük zarar görecektir. İşte bütün bu nedenler, ABD ve kısmen de AB açısından, “İran’ın hal edilmesini gerektiren” faktörler olarak karşımıza çıkıyor. Bölgemizde Arap ülkeleri, İran ve Türkiye’nin içine itilmekte olduğu sorunlar, büyüklerin küresel çatışmalarının Ortadoğu’ya olan yansımalarıdır. Ve bu kargaşalar, bölgede petrol ve doğalgazın öneminin azalmasına dek sürdürülecektir. “Arap Baharı”, bu sürecin yeni bir dönüm noktasıdır. Arap Baharı, bölgede sert bir kışın gelmekte oluşunun çok ciddi sinyallerini veriyor. Daha şimdiden Irak da iç savaşın tırmandığı bir zemine doğru götürülüyor. ABD kaygılı ‘Yargı taşınsın’ Türkiye’ye mesaj Türkiye’ye de mesajı olduğunu belirten El Haşimi, “Türkiye’nin gözlerinin açık olması gerekiyor, çünkü bazı komşu ülkeler Irak’ın içişlerine karışıyor ve bu sorunla (Fotoğraf: AA) Televizyoncular saldırıya uğradı ? Dış Haberler Servisi İsrail’in Channel 2 televizyonu ekibinin, aşırı dinci Yahudilerin saldırısına uğradığı bildirildi. Channel 2 haber ekibinin aracında bulunan televizyon ekibinden bir kişi, Kudüs’ün dışındaki Beyt Şemeş şehrinde meydana gelen taşlı saldırıda hafif yaralandı. Saldırganların, ekibin araç gereçlerini de çaldığı öğrenildi. i Tarık el Haşim DEBKA’NIN İDDİASI ‘Türk gemileri ateş açtı’ Dış Haberler Servisi İsrail istihbaratına yakınlığıyla bilinen Debka internet sitesi, Türk savaş gemilerinin Kıbrıs Rum kesimiyle İsrail’in hak iddia ettiği Doğu Akdeniz’deki doğalgaz yataklarının bulunduğu bölgede ateş açtığını ileri sürdü. Haberde, savaş gemilerinin İsrail’e ait “Leviathan” bölgesi ile Rumların “münhasır ekonomik bölge” ilan ettiği “Afrodit” olarak adlandırılan 12. parseli arasında kalan bölgede 21 Aralık’ta ateş açtığı iddia edildi. Habere göre, İsrail ve Rum kesimi olayı rapor etmedi, buna karşılık iki ülke de bölgeye takviye deniz gücü gönderdi. Haberde, olayla ilgili ilk tepkiyi Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ın verdiği, Rum liderin geçen cuma günü yaptığı açıklamada, “Türkiye hücumbot diplomasisine ve bölgenin polis şefliğine oynamaya devam ederse, bunun en başta Kıbrıs Türkleri olmak üzere, bölgedeki Türk nüfusu için kötü sonuçları olacak” dediği belirtildi. Debka, İsrail’in 22 Aralık’ta, Türk ordusuna yaptığı 90 milyon dolarlık askeri izleme sistemi satışına ilişkin anlaşmayı iptal etmesinin de, doğalgaz yataklarıyla ilgili Ankara’ya uyarı niteliği taşıdığını belirtti. Arap Ortadoğusu’nda yardım... Afganistan’da intihar saldırısı ? Dış Haberler Servisi Afganistan’ın kuzeyindeki Talikan kentinde dün düzenlenen intihar saldırısında 20 kişi hayatını kaybetti, 50 kişi yaralandı. Bir hükümet yetkilisinin cenaze töreni sırasında düzenlenen saldırıda ölenlerden birinin milletvekili olduğu açıklandı. Ülkede son 24 saatte Taliban militanlarına karşı düzenlenen 11 ayrı operasyonda ise 30 kişinin öldürüldüğü bildirildi. Saldırılarda 32 kişi hayatını kaybetti. (Fotoğraflar: AP/REUTERS) Nijerya’da kiliselere saldırı Dış Haberler Servisi Nijerya’da üç ayrı kiliseye düzenlenen bombalı saldırılarda, Noel için toplanan 32 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Saldırıların sorumluluğunu radikal İslamcı Boko Haram örgütü üslendi. Başkent Abuja yakınlarındaki, Nobel Barış Ödülü sahibi Rahibe Teresa’nın adını taşıyan Aziz Teresa Kilisesi’ne düzenlenen saldırıda 32 kişi öldü. Nijerya Ulusal Acil Durum Dairesi yetkililerinin bildirdiğine göre yaralılar için yeterli ambulans bulunamadı. Başkentin ardından Jos kentindeki bir kilise de ikinci bombalı saldırıya hedef oldu. Görgü tanıkları, Ateş Dağı Kilisesi’nde bomba patladıktan sonra silah sesleri duyulduğunu bildirdiler. Daha sonra ülkenin kuzeydo ALMAN SPD BAŞKANI Ve İran meselesi... Resmi sonuçlar açıklandı ? Dış Haberler Servisi Mısır’da Hüsnü Mübarek rejimin yıkılmasının ardından yapılan ilk seçimlerin ikinci aşamasının resmi sonuçları açıklandı. Müslüman Kardeşler tarafından kurulan Hürriyet ve Adalet Partisi seçimlerin ikinci aşamasından da birinci olarak çıkarken, seçimlerin ilk aşamasındaki yüzde 36’lık oy oranını korudu. Seçimlerin birinci aşamasından sürpriz şekilde ikinci çıkan Selefi Nur Partisi ise ikinci aşamada oy oranını 4 puan arttırarak ikincilikteki yerini korudu. ‘Aşırı sağı hafife aldık’ BERLİN (AA) Alman Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Sigmar Gabriel, Almanya’da aşırı sağcıların yıllarca hafife alındığını belirterek bu durumun değişmesi gerektiğini söyledi. Gabriel, Almanya’da bu yıl kendisini en fazla sarsan olayın ırkçı cinayetler serisi olduğunu söyleyerek “Hangi makamların ne zaman ve neden hata yaptığı tümüyle aydınlatılmalı” dedi. Kamuoyunun da bu konuda aydınlatılması gerektiğine işaret eden Gabriel, “Politikacıların da bir açıklama borçlu olduğunu düşünüyorum. Ben Köln’deki Keupstrasse sokağında oturan insanlardan özür diledim. Her şeyden önce de burada gerçekleştirilen bombalı eylemden sonra yaralananların yakınlarından, aylarca, yasadışı işler yaptıkları gerekçesiyle şüphelenildiği için. Bu, çok kötü bir aşağılanma dönemi olmuş olmalı. Bu cinayet serisinden bağımsız olarak NPD (aşırı sağcı Milliyetçi Demokratik Partisi) kapatılmalı. Bir partinin, insanı hiçe sayan propaganda yapmasına ve vergi gelirleriyle finanse edilmesine katlanmak zor” diye konuştu. SPD Genel Başkanı, aşırı sağcı parti NPD’nin yasaklanmasının yeterli olmayacağını da vurgulayarak “NPD’nin yasaklanması şart ve en kısa süre içinde gerçekleşmeli. Ama bununla aşırı sağa karşı mücadele kazanılmış olmaz. Bu konuda siyasi tartışmalar yapmalı, önyargılara karşı mücadele etmeli ve azınlıkların korunmasını daha kararlı bir şekilde sürdürmeliyiz” dedi. Gabriel, “Bir röportajınızda ‘Bir grup İslamcı Almanya’da ardında böyle bir kan izi bıraksa ve kurbanlar Türkler ya da Yunanlılar değil de Almanlar olsa acaba Almanya’da neler olurdu’ dediniz. Bununla ne demek istediniz” sorusuna, “Bu aşırı sağcı şiddet olayları ortaya çıktığında çok büyük bir tepkinin olmaması dikkat çekici. Belirli devlet organları, ayrıca toplumumuzun ve medyanın büyük bir kesimi de belirli korku imajlarına sahip ve bu nedenle tehlikenin başka yönden geldiğini görmüyor. Almanya’da aşırı sağı yıllarca hafife aldık. Bu durum değişmeli” yanıtını verdi. ğusundaki Gadaka kentinde bir kilisede patlama meydana geldiği ve saldırıda yaralananlar olduğu duyuruldu. Yine ülkenin kuzeydoğusundaki Damaturu kentinde de bir intihar saldırısı düzenlendi ve intihar bombacısıyla birlikte 4 kişi hayatını kaybetti. Damaturu ve çevresindeki kasabalar, hafta başından bu yana Boko Haram örgütüyle güvenlik güçleri arasındaki çatışmalara sahne oluyor. Boko Haram örgütü, başkent Abuja ve Jos kentlerinde kiliselere düzenlenen saldırıların sorumluluğunu üstlendi. Örgütün Abül Kada takma isimli sözcüsü, bir ga zeteye yaptığı açıklamayla saldırıları kendilerinin düzenlediğini duyurdu. Vatikan, bombalı saldırıları kınadı. Vatikan sözcüsü Peder Federico Lombardi, “insan haklarına saygısı olmayan ve nefreti körükleyen terörü” kınadıklarını bildirdi. Başkentteki kiliseye düzenlenen saldırı Nijerya’da geçen ağustos ayında Birleşmiş Milletler binasına düzenlenen, 36 kişinin öldüğü terör eyleminden beri en büyük terör saldırısı. Ülkede Boko Haram örgütünün bu yıl düzenlediği saldırılarda 465 kişi öldü. DAĞILAN SOVYETLER’İN SON LİDERİ BİR KEZ DAHA MUHALİFLERE DESTEK VERDİ Gorbaçov: Putin istifa etmeli kuma gömüp poposunu dışarıda bırakmak yerine, büyük bir çabayla, devletimizin KİEV Dağılan Sovyetler Birliği’nin toprak bütünlüğünü korumaya son lideri Mihail Gorbaçov, Rusya çalışması gerekirdi” yanıtını vermişti. Başbakanı Vladimir Putin’i istifaya Gorbaçov, 4 Aralık’ta düzenlenen çağırdı. genel seçimler öncesinde halkı Moskova’nın Sesi radyosuna Putin’in başkanlığındaki Birleşik konuşan Gorbaçov, Moskova’da Rusya Partisi’ne karşı diğer partilere önceki gün Putin karşıtlarının oy vermeye çağırmış, seçimlerin düzenlediği protesto mitingi ile ilgili ardından yaptığı açıklamada da, değerlendirmede bulunarak, Putin’in seçimlere hile karıştırıldığını öne iki dönem devlet başkanlığı ve bir sürerek seçimlerin iptali talebinde dönem başbakanlık yaptığını belirtti ve bulunmuştu. Putin’in iktidarda yeterince uzun süre Sovyetler Birliği’nin son lideri kaldığını, artık toplumun daha fazla Gorbaçov, Ağustos 1991’de kendisine tepkisini çekmeden istifa etmesi karşı düzenlenen darbe girişimi ve gerektiğini ifade etti. Mihail Gorbaçov darbenin başarısız olmasının ardından, Sovyetler Birliği’nin dağılışının 20. “demokrasi kahramanı” olarak yıldönümü nedeniyle de görüşleri sorulan gösterilmeye başlanan siyasi rakibi, eski Rusya Gorbaçov, kendisinin Rusya’nın ilk Devlet Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in karşısında siyasi Başkanı Boris Yeltsin tarafından devrildiği kontrolü kaybetmişti. 8 Aralık 1991 tarihinde, yönündeki iddialara karşı çıkarak, Sovyetler Birliği dönemin Rusya, Ukrayna ve Belarus Sovyet liderliğinden kendi isteğiyle ayrıldığını savundu. Sosyalist Cumhuriyeti liderlerinin imzaladıkları Rusya Başbakanı Vladimir Putin ise, geçen anlaşmayla Sovyetler Birliği’nin varlığına son günlerde verdiği bir mülakatta, kendisine verilmesi kararlaştırılırken, süreci daha fazla yöneltilen “Sovyetler Birliği’nin dağılış denetleyemeyen Gorbaçov da 25 Aralık 1991 günü sürecinde siz devletin başında olsaydınız Sovyetler Birliği başkanlığından istifa ettiğini tavrınız ne olurdu” sorusuna, “o dönemde açıklamıştı. Gorbaçov, özellikle son dönemlerde, devletin başında bulunan bir kişinin, kafasını Putin karşıtı açıklamalarıyla gündeme geliyor. DENİZ BERKTAY Protestoculara ateş açıldı ? Dış Haberler Servisi Endonezya’nın doğusunda bir altın madeni kurulması planına karşı yapılan protesto gösterisinde polisin ateş açması sonucu 2 kişi öldü, 10 kişi de yaralandı. Polis açıklamasına göre, Batı Nusatenggara bölgesindeki Lambu köyünde, bin kişinin katıldığı protesto sırasında göstericiler hükümet binaları ve evleri ateşe verdi. Olaylar sırasında 47 kişi de gözaltına alındı. (AFP) HAİTİLİ GÖÇMENLER Tekne batınca 38 kişi öldü Dış Haberler Servisi Küba’nın doğusunda Haitili göçmenleri taşıyan bir teknenin batmasıyla 38 kişi boğularak hayatını kaybetti. Kazada ölenlerin 17’sinin kadın, 21’inin erkek olduğu açıklandı. Küba devlet televizyonunun haberine göre, Küba Sivil Savunma Teşkilatı’na bağlı kurtarma teknesi 4’ü çocuk 87 kişiyi kurtardı. Haiti, geçen yıl meydana gelen deprem ve kolera salgınıyla sarsılmış, ülkeden kaçış hızlanmıştı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle