19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ARALIK 2011 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Milletvekili emekliliğine ilişkin önergede imzası bulunan iki CHP’linin disipline sevk edildiği bildirildi 9 Emeklilik imzasına disiplin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanlığı, vekillerin emekliliğine ilişkin düzenlemenin CHP’nin muhalefetine rağmen yapıldığını, önergede imzası bulunan Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş hakkında ise grup disiplin kurallarının işletileceğini bildirdi. CHP Grup Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildiği hatırlatıldı. CHP Grubu’nun, emekli milletvekilleriyle eski ve yeni TBMM başkanları arasındaki eşitsizliklerin giderilmesini Kamalak artışı Van’a bağışlıyor Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak da düzenleme hakkında yaptığı açıklamada, kendisinin de emekli milletvekili olduğunu anımsattı. Söz konusu düzenlemenin kamuoyunda haklı bir rahatsızlığa neden olduğunu belirten Kamalak, yapılan maaş artışını Van’daki depremzedelere bağışlayacağını ifade etti. mıştır. Özetle bu düzenleme CHP’nin muhalefetine rağmen yapılmıştır. Önergede imzası bulunan iki milletvekilimizin imzaları, kişisel sorumlulukları kapsamında değerlendirilecek ve grup disiplin kuralları işletilecektir.” Genç Olmanın Türlü Halleri (2) Pazar günü Beyoğlu’nun kalabalığında yürüyorum, ilk rastladığım grupta kızlar, saçlarında kırmızı bantlar ve kapkara giysilerle karşılıyorlar beni. Oğlanlarda bant yok ama hepsi yılların kadim uygarlığından, yılların mücadele tarihinden gelmiş bir ağıdın peşinde yürüyorlar. Hep birlikte, sessiz bir çığlık gibi Beyoğlu’nun kalabalığında seslerine ses arıyorlar. Genç yaşlı herkese, yeniden yeniden hatırlatmak istiyorlar, bu ülkede 25 kişinin hoyratça yakıldığı, adı garip bir ironiyle “Hayata Dönüş” olan bir operasyon devlet eliyle yapıldı. Sonra yüzün üstünde insan, F tipi cezaevlerine gitmeyi, oralarda kobaydan beter, birer fare gibi yaşamayı reddettikleri için açlık grevinde öldü, yüzlercesi yakalandıkları WernickeKorsakoff hastalığı nedeniyle geçmişini ve geleceğini unuttu… Onları selamlayıp yoluma devam ediyorum, çok değil birkaç metre ötede, çok bildik bir marş çalıyor ve gencecik kızlar, oğlanlar ellerinde mevcut düzenle kol kola girmiş sözüm ona sermayenin ipliğini pazara çıkaran dergileri, yanlarından onlara aldırmaksızın geçen insanlara inat, kımıldamadan, morallerini hiç bozmadan dağıtmaya çalışıyorlar. Durup en gençlerinden birine yaklaşıyorum, o kalabalık arasında dimdik duran benden de yaşlı bir genç komünist, ihtimal ki, geçmişin anlı şanlı mitinglerinde, 1 Mayıs gösterilerinde aynı meydanlarda olduk, göz göze geliyoruz. Elinde dergisi bana uzatırken gülümsüyor: “Bu benim kutsallığına inandığım bir dava, ben geçmişi geleceğe bağlayan bir köprü üstünde hiç durmadan yürüdüğümü düşünüyorum. Kimi zaman yanımdakiler yarı yolda düşüp ölüyor, kimi zaman başka yollara sapıyorlar, kimi zaman koşarak geri gidiyorlar ama yanımda hep birileri var ve bu hiç değişmeyecek.” “Hoşça kalın” diyorum, az sonra genç bir grupla buluşacağım, kendi imkânlarıyla kendilerini anlatan bir film yaptılar. Adını hep birlikte koyacağız, en iyi ad şimdilik, “Ben de Sıkılmaktan Sıkılıyorum!” Dostlarımdan, genç bir ülke olduğumuz için özellikle gençlerin isteklerini, içinde bulundukları durumu anlamak isteyen firmaların yaptırdıkları anketlerin sonuçlarını aldım. Firmalar için bu anketler hayati değerde, ona göre üretim ve satış stratejilerini belirliyorlar. Ben de kendime düşen bölümüyle ilgili olarak yola çıktım. Benim bölümümde tüm anketlerde gençlerin çok “sıkıldığı” yazılı. Evet sıkılıyorlar ve işte yaptıkları bir filmle bunu anlatmaya çalışıyorlar. Bir küçük odada bulunan yedi genç, evet hepsinin ortak noktası sıkılmak. Özlem, az önce geldi, kendi yaşam masraflarını çıkarmak için, cumacumartesi Beyoğlu’nda sabaha kadar açık bir barda barmenlik yapıyor. Gözleri uykusuzluktan çakmak çakmak, “Bize bir rol biçildi” diyor, “bunların hiçbir idealleri yok, hiçbir inançları yok! Biz de hiç itiraz etmeden bu rolü kabullendik. Tuhaf, yapay bir hayatın içinde yaşamaya başladık, aşk desen aşk değil, arkadaşlık desen arkadaşlık değil. Bizim hiçbir şeye güvenimiz yok, bizim yani en azından benim hiçbir geleceğim yok. Ben kendimi sonbaharda düşmek üzere olan yapraklara benzetiyorum, biraz hızlı bir rüzgâr esti mi, savrulup gideceğim. Nereye bilmiyorum?” Özlem’in durumu iyi, oradakiler böyle diyor, en azından bir işi var, açıköğretimde okuyor ve annesiyle birlikte kalıyor, en azından sığınılacak bir anne kucağı, sofrada bir tas yemek var. Oysa Filiz, haftanın her günü başka bir arkadaşında kalıyor, onun ailesi taşrada, arkeoloji okuyor ama şimdiden bunun hiçbir işe yaramayacağına karar vermiş, bulduğu her işi yapıyor, en çok da garsonluk. “Sıkılmaktan iyidir” diyor, “iş yaparken en azından sıkılmayı unutuyorum, yoruluyorum en azından ve leş gibi uyuyorum. Hayatımdaki en güzel şey, dans etmek, bu nedenle ev tutamıyorum, topladığım para bir modern dans okuluna ancak yetiyor. Tek bir gün, sadece tek bir gün hallerimin kızı oluyorum.” Biz bunları konuşurken biri yüksek sesle, “Hadi” diyor, “şu hepimizi anlatan filmi izleyelim. Sıkılmaktan sıkılanları…” uygun görürken, aylıklarda yapılacak olağandışı artışa kesinlikle karşı çıktığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Nitekim, aylıklardaki fahiş artışa yol açan gece yarısı önergesi görüşülmeden önce (ek madde olduğu için) TBMM Genel Kurulu’nda Plan ve Bütçe Komisyonu çoğunluğu aranmış, CHP bu önergeye karşı çıktığı için üye vermemiştir. Çünkü gece yarısı operasyonlarıyla aylıklardaki olağandışı artışı etik bulmamıştır. Daha sonra aylıklarda yüksek artışa yol açan önerge TBMM Genel Kurulu’nda görüşülürken, CHP Grubu; hem bu önergeye hem de tasarının tümüne ret oyu kullan ‘Tüm partilerin ortak kararı’ Emekli vekillere önergeye imza atan Özcan, “Bolu halkını utandıracak bir şey yapmadım. Tüm partilerin aldığı ortak karara, partimin divan üyesi olarak imza attım” dedi. Toptaş da “Milletvekili para hesabı mı yapsın, geçim hesabı mı yapsın?” diye konuştu. ERGİN’DEN ‘TUTUKLU HASTA’ AÇIKLAMASI: Sessizce onaylanan yasa maddesiyle sağlıkta katkı payına zam yapıldı Yeni düzenleme yapılacak MEHMET ALİ SOLAK Vatandaş, hasta olma! ? Sayılkan, sosyal devlet anlayışından tamamen uzaklaşıldığına vurgu yaparken “Vatandaş, sağlık finansmanını kendisi karşılıyor” dedi. HİCRAN ÖZDAMAR ANTAKYA Adalet Bakanı Sadullah Ergin, hasta mahkumlarla ilgili yeni bir düzenleme yapacaklarını belirterek, “Ölen tutuklularla ilgili çalışmamız var. Bu serzenişi sona erdirecek çalışmamız önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacak” dedi. Ergin, kanser hastası hükümlü Mehmet Aras’ın yaşamını yitirmesiyle bu yıl cezaevlerinde yaşanan 31. ölüm olayını değerlendirdi. Son 10 yılda 913 hasta mahkumun cezaevlerinde yaşamını yitirdiğinin anımsatılması üzerine Ergin, “Biz hiç kimsenin tutukevinde ölmesini istemiyoruz. Bu konudaki çalışmalara hız kazandırmış bulunmaktayız. Bu serzenişi sona erdirecek çalışmamız önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacak” diye konuştu. YİNE İÇİŞLERİ BAKANI İDRİS NAİM ŞAHİN: Solculuk geçen yüzyıldı ESKİŞEHİR (AA) İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, AKP Eskişehir Merkez Tepebaşı İlçe Teşkilatı’nın kongresine katıldı. Şahin burada yaptığı konuşmada, PKK’yi eleştirerek “Geçen yüzyıldan bu yüzyıla, kokmuş ideolojilerin bu memlekette bıraktığı kötü bir miras. Solculuk adına yapılan özentilerle üretilen, türetilen bir şer örgütü, bir bölücü örgüt” diye konuştu. Şahin, şöyle devam etti: “Sosyalizm kalmadı, komünizm kalmadı, Mao, Stalin, Lenin gitti, neredeyse Castro da gitti gidiyor galiba ama bunların hepsinden kokteyl oluşmuş sapık ideoloji, iğrenç ideoloji üzerine inşa edilmiş bölücü bir örgüt 30 senedir bu memleketi meşgul ediyor. İZMİR TBMM Genel Kurulu’nda gece yarısı çıkan yasayla, milletvekilleri emekli maaşlarına 35 bin lira arasında zam yapılırken yurttaşlar aynı dakikalarda onaylanan yasa maddesiyle sağlık harcamalarına daha fazla bütçe ayıracak. Yurttaşlar, ilaçta 3 kaleme dek 3 lira, ilave her kalem için de en az 1 lira katkı payı verecek. Düzenlemeyle ücretsiz başvuru yapılan aile hekimlerinden de 3 lira reçete ücreti alınacak. Sağlık örgütleri temsilcileri, katkı paylarını taksimetreye benzeterek her geçen gün yurttaşların sağlık harcamalarına daha fazla ödediğini vurguluyor. İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Sayılkan, sosyal devlet ilkesinden tamamen uzaklaşıldığını belirterek “Vatandaşın gelir durumu ortadayken, kendilerine gül bahçesi kurarlarken katkı payının getirilmesi vicdansızlıktır. Vatandaşa hasta olmayın deniliyor. Yıllardır söylediğimiz paran kadar sağlık uygulamasına geçiliyor. Günde ortalama bir milyon reçete yazılıyor. Vatandaşlarımızın 3 lira katkı payı ödedikleri aile hekimliği dışında hiçbir kuruma gitmediğini düşünsek, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kasasına 3 milyon lira girecek demektir. Sağlığın finansmanını Türk halkı yapmaktadır” dedi. ‘Kubilay gibi hazırız’ yürüyüşü Türkiye Gençlik Birliği, Eğitimİş ve Atatürkçü Düşünce Derneği üyeleri, Fransa meclisinde 1915 olaylarının inkârını suç sayan yasa tasarısının kabul edilmesini protesto etmek için “Kubilay Gibi Hazırız” yürüyüşünü düzenledi. Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğu binası önünde bir basın açıklaması yapan grup daha sonra bir tiyatro gösterisi düzenledi. Gösteride mizansen olarak yer alan “Fransız Usulü Emperyalist Yalan Yemeği” de dikkat çekti. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ‘Dayatılan bölünme anayasası’ Anayasa Forumu’nun toplantısında Meclis’in tamamen yeni bir anayasa yapma yetkisinin olmadığına vurgu yapıldı İstanbul Haber Servisi Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu tarafından oluşturulan Anayasa Forumu, Meclis’in tamamen yeni bir anayasa yapmaya yetkisi ve hakkı olmadığına dikkat çekerek bu iktidarın tek amacının 1982 Anayasası’nı bahane ederek “bölünme anayasası”nı topluma dayatmak olduğunu belirtti. Prof. Dr. Meltem Dikmen Caniklioğlu da Türkiye’nin yeni bir anayasa yapması için hiçbir neden olmadığını savunarak, “Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkmak ve yerine bizim onaylamadığımız yeni bir devlet modeli inşa etmek üzere birtakım çalışmalar var” dedi. Anayasa Forumu, dün 3. kez İstanbul’da buluştu. İktidarın ve diğer partilerin anayasa değişikliği çalışmalarının değerlendirildiği forumlarda alınan ortak kararlar dün İstanbul Barosu’nda düzenlenen toplantıda kamuoyuna sunuldu. Cindoruk, Soysal, Özden ve Alemdaroğlu imzalı bildiride, yeni anayasa ile emperyalizme karşı kurtuluş savaşı veren TBMM’de cumhuriyetin kuruluş felsefesinin ve devrim kanunlarının ortadan kaldırılmasına izin verilmeyeceğinin altı çizildi. Anayasa Forumu’nun çalışmalarını toplum düzeyine yayarak kurultay oluşturmayı hedeflediği de kaydedildi. Kaynak sıkıntısı İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdener Özer de sağlık harcamalarındaki kaynak sıkıntısının yurttaşlardan çıkarılmak istendiğini söyledi. Hastaların bundan sonraki süreçte hekime başvurmaktan vazgeçeceğini, kendi hastalığına yönelik ilaçları alacağını kaydeden Özer, “Bu durumdan en kârlı çıkacak kurumlarsa uluslararası sermaye gruplarıdır” diye konuştu. AKP’Lİ BAŞKAN KİTAP TOPLATTI: Erdoğan ve Arınç’tan da ‘Rojin tepkisi’ geldi. Şahin: Maksadı aştım ‘Şahin’in açıklaması yakışıksız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TRT Şeş’te iki yıl önce program yapan sanatçı Rojin için “aşüfte kadın” benzetmesini yapan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’e Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da tepki gösterdi. Tepkilerin ardından bir açıklama yapan Şahin ise “Maksadı aştım, özür dilerim” dedi. Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile birlikte Rojin’i arayarak üzüntülerini ifade ettiği öğrenildi. Erdoğan’ın, Rojin’e konuyla ilgileneceğini söylediği belirtildi. Başbakan Yardımcısı Arınç da Şahin’in Rojin’e yönelik sözlerine ilişkin haberleri gazeteden öğrendiğini söyledi. Bunun üzerine bir araştırma yaptığını ifade eden Arınç, şunları kaydetti: “Şahin’in sanatçı Rojin’e yönelik sözleri son derece yakışıksızdır. Bu talihsiz sözleri, incitici ve devletin bir bürokratının taşıdığı vakara yakıştıramadım. Bu haberlerinin basına yansımasından dolayı incineceğini düşündüğüm için Rojin’i telefonla aradım” İbrahim Şahin de yaptığı açıklamada, hiç istenmeyen bir hadise yaşandığını belirterek “Kışkırtıcı soru ve ifadelerin ardından TRT 6’nın karşı karşıya kalınan zorlukları anlatırken sanatçı Rojin’le ilgili maksadı aşan bir ifade kullandım. Hem kendisinden hem de kamuoyundan özür diliyorum” dedi. Kapakta benim fotoğrafım var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, yeni piyasaya çıkan “Belediye İhale Dalavereleri” kitabını mahkeme kararıyla toplattı. Gazeteci Harun Gürek’in, AKP yönetimindeki Ankara, İstanbul, Bursa, Kocaeli, Konya, Samsun gibi belediyelerin ihalelerini mercek altına aldığı kitabının kapağında incelemeye konu belediyelerin başkanlarının fotoğrafları yer alıyordu. Kitap piyasaya çıktıktan sonra Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuran Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, kitabın kapağında resminin yer aldığını belirterek tedbir ve toplatma kararı verilmesini istedi. Mahkeme 16 Aralık’ta, kitabın tekrar baskısı yapılırsa Karaosmanoğlu’nun fotoğrafına yer verilmemesine, basılıp dağıtılmış kitaplardan ise fotoğrafın çıkartılmasına karar verdi. Mahkemeler tarafından verilen kararın hangi gerekçeyle, hangi yasanın hangi maddelerine dayanılarak alındığının belirtilmesinin zorunlu olmasına karşın, Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında hiçbir gerekçe göstermedi. ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER SORUNU REYTİNG SORUŞTURMASI Dinçer: Artık karışmayın GAZİANTEP (Cumhuriyet) Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, çeşitli ziyaret ve toplantılar için gittiği Gaziantep’te, Vali Erdal Ata’yı makamında ziyaret etti. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Dinçer, atanamayan öğretmenler ve öğretmenlerin KPSS’nin kaldırılmasını istediği yönündeki soru üzerine, atanmayan ya da atama bekleyen öğretmenlerle ilgili çok soruya cevap verdiğini, bu soruya cevap vermek istemediğini belirterek “Bunu sürekli kaşıyor olmanın hiçbir mantığı yok. Ülkenin bir gerçeği ve karşı karşıya kalınan sorunlar var. Bunlar da zamanı ve yeri geldikçe çözülecektir” diye konuştu. KPSS konusunda yapılan eleştirilere katılacağını kaydeden Dinçer, “Ama ‘sınav yapmadan öğretmen alın’ diyorsanız o zaman siz çocuklarınıza yeteri kadar önem vermiyorsunuz” dedi. Yapımcılar birbirine girdi İstanbul Haber Servisi Bazı televizyon kanallarının izlenme oranlarının belirlenmesinde usulsüzlük yapıldığı iddiasına ilişkin reyting ölçüm ve yapım şirketlerine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında mahkemece serbest bırakılan yapımcı Selçuk Çobanoğlu’nun avukatı Ömer Yeşilyurt, yapımcı Can Tanrıyar’ın “Elimde çok güçlü belgeler var, yer yerinden oynayacak” şeklindeki sözlerine dikkat çekerek “Bunun adı örtülü şantajdır” iddiasında bulundu. SoruşturCan Tanrıyar manın gönderilen epostadan sonra başladığını aktaran Yeşilyurt, “Operasyonu biz başlatmadık. 30 yapımcıya bu mail bir anda gönderiliyor. Yargılama sırasında her şeyi tek tek açıklayacağım” dedi. Yapımcı Çobanoğlu dün basın toplantısı düzenledi. Beşiktaş’taki The Plaza Otel’deki toplantıda açıklama yapan Çobanoğlu, TRT’nin bazı iddialar nedeniyle bir süre önce ölçüm yapan kuruluşu dava ettiğini belirterek, “TRT’nin açtığı davada, yine TRT’nin isteği üzerine tanıklık yaptım. Reyting ölçümleriyle ilgili yapılan bir programda bazı beyanlarım oldu. Bin kişi konuştu, bir tek AGB şirketi tarafından bana dava açıldı” diye konuştu. Çobanoğlu, “0.5 reyting bile alamayan bir kurumun hissedarı ve yapımcısı, reyting şikesi ile suçlanıyor. Reytingi evimize mi götürdük, cebimize mi koyduk, nerede bu reyting? Bir şike operasyonu var, şüpheli konumundayım” dedi. Dalavereci izlenimi çıkabilirmiş Mahkemenin kararına itiraza hazırlanan Togan Yayıncılık avukatı Hasan Gürbüz, Karaosmanoğlu’nun dava dilekçesinde, yazılanlara bir itirazının bulunmadığını ifade ettiğini vurgulayarak şöyle konuştu: “ Kendi resminin ‘dalavereler’ sözcüğünün tam altına geldiğini, bunun da kitabı okuyanlarda kendisinin ‘dalavereci’ olduğu izlenimini yaratabileceğini, bunun da kişilik haklarına saldırı olduğunu söylüyor.” Şahin: Özür dilerim C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle