19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2011 PAZAR [email protected] 14 EKONOMİ Elde edilen gelir yerine tüketim üzerinden vergi toplanması, geniş halk kitlelerinin yükünü ağırlaştırıyor Vergi yoksulun sırtında Ekonomi Servisi Vergi Re büyük pay tüketim vergilerin vergilerin gelire oranı, en zenformu’nun konu edildiği Türk deki artış. Toplam vergiler, için gin yüzde 20’lik dilimden en faSanayici İşadamları Derneği’nin deki payı 2000’li yılların ba kir yüzde 20’lik gruba doğru gi(TÜSİAD) yayın organı Gö şında yüzde 50’ler düzeyine dildikçe artıyor. Toplam tüketim rüş’te çalışmasına yer verilen gelen 2000’li yılların ortaların vergilerinin yükü en zengin Prof. Dr. Ünal Zenginobuz’un dan itibaren yüzde 65 ve üzeri grup için tüm yıllarda Türkiye araştırmasına göre tüketim üze ne çıktı. Bu düzey, OECD ül ortalamasının altında seyrederken en fakir grup rinden alınan vergiler, yoksulun keleri içinde Türkiye’yi Mekiçin bu ortalabelini büküyor. Prof. Dr. manın 1.3 ila Zenginobuz’un TÜİK’in 1.4 katı civarınHane Halkı Bütçe Anketi ? Tüketim üzerindeki toplam vergilerin gelire da. En fakir yüzverilerini kullanarak yaptıoranı, en zengin yüzde 20’lik dilimden en fakir de 5’lik kesimin ğı tespitlere göre, toplam tüketim vergilerinin yükü en yüzde 20’lik gruba doğru gidildikçe artıyor. Toplam tüketim vergisi tüketim vergilerinin yükü en zengin grup için yükü, tüm yılzengin grup için tüm yıllarda Türkiye ortalamasının Türkiye ortalamasının altında. En fakir grup için bu larda en zengin 5’lik kealtında kalırken en fakir ortalamanın 1.3 katı. En fakir yüzde 5’lik kesimin yüzde simin yükünün grup için bu yük ortalama2 katından daha nın yaklaşık 1.3, 1.4 katı ci tüketim vergisi yükü, tüm yıllarda en zengin yüzde fazla. varında. 5’lik kesimin yükünün 2 katından daha fazla. Zenginobuz, Boğaziçi ÜniversiteGörüş dergisinsi’nden Prof. Dr. Zenginosika ile birlikte şampiyon yap de, eğer gelir vergisi tam olarak buz’a göre Türkiye’de devletin topladığı vergilerin makla beraber diğer ülkeler toplanabilseydi en zengin yüzGSYH’ye oranı başka ülkeler den çok farklı olmadığı görülü de 20’lik grup için yüzde 33’lele kıyaslandığında çok yüksek yor. Ancak Türkiye’de gelir re varan bir vergi yükü çıkacaolmamakla beraber son 20 yıl üzerinden çok az vergi toplan ğını hesapladı. Ancak bu yapıda ciddi oranda arttı. Vergiler, dığı için tüketim üzerinden top lamadığı için yandaki grafikte 1990’da GYSH’nin yüzde 15 lanan vergiler, gelir dağılımın görüldüğü gibi en zengin kesimden fakire doğru gidildikçe kadar iken 2010’da GSYH’nin da uçurumu derinleştiriyor. Tüketim üzerindeki toplam vergi yükü artıyor. yüzde 25’ine çıktı. Bu artışta en Süre Belirsizliği Bir ülkede organlar görevlerini yapmaz, kişiler gölgelerinden bile korkar, geldikleri orunları ne pahasına olursa olsun korumaya çabalar, kimileri iktidar nimetlerinden yararlanma peşinde koşar, kimileri de haksız işgal ettikleri mevkiler için minnet borçlarını ödemeye kalkışırsa sonuçta ülke tek kişinin kişisel hesaplarının, keyfi yönetiminin egemenliği altına girer. Ne hukuk kuralları, ne yönetim gelenekleri ne de devletin sürekliliği kalır. Türkiye işte “ileri demokrasi” yaftası altında böyle bir süreçten geçiyor. Sayın Abdullah Gül’ün görev süresi konusunda yaratılan belirsizlik, kuralların bir yana itilmesinin ve kararın nihai karar mercii olarak görülen kişinin eğilimine bırakılmasının tipik bir örneğini oluşturuyor. Sayın Gül, Cumhurbaşkanı olarak seçildiğinde görev süresi açıkça belirlenmedi; süre gelecekteki gelişmelere göre müphem bırakıldı. Kişi seçildiğinde sürenin de o zaman belirlenmesi gerekirdi. Sayın Gül’ün görev süresinin yedi yıl olduğuna ilişkin görüşler, savlar bırakın hukuk kurallarını, mantık sınırlarını dahi zorlayacak nitelikte, düzeyde... Ortaya atılan savları, görüşleri toparlamaya çalışayım. Bu bağlamda savlardan yaygın olanı; “Sayın Gül’ün seçildiği tarihteki anayasal düzenleme, Cumhurbaşkanlığı süresinin yedi yıl olduğu şeklinde idi. O tarihlerdeki geçerli düzenleme uygulanmalı, Gül’ün görev süresi yedi yıl olmalıdır.” Her olaya gerçekleştiği tarihteki yasaları, düzenlemeyi uygulamaya kalkışırsak tam bir karmaşa, kaos oluşur. Her olaya farklı yasaların uygulanması gerekir. “Her olaya, olayın gerçekleştiği tarihteki yasa uygulanır” şeklindeki bir yorum bırakın kamu hukukunu, özel hukukta bile sorunsuz uygulanamaz. Bir erteleme olmazsa, 01.07.2012 tarihinde yeni 6102 sayılı Ticaret Kanunu yürürlüğe girecek, bu durumda mevcut şirketler, “biz 6762 sayılı yasa döneminde kurulduk, bize eski yasanın uygulanması gerekir, yeni yasa yürürlük tarihinden sonra kurulacak şirketler için geçerli olmalı” şeklinde bir itiraz, bir yorum ileri sürebilirler mi? Sürseler böyle bir görüş genel kabul görür mü, uygulanır mı? ??? Diğer bir sav, Sayın Gül yedi yıl için seçildiğine göre, yedi yıl müktesap, kazanılmış haktır. Kamu hukukunda böyle bir kazanılmış hak söz konusu olabilir mi? Olamayacağına son milletvekili genel seçimi örnek oluşturmuştur. 2007 yılı milletvekili seçimi yapılırken dönem süresi anayasada beş yıl olarak belirlenmişti. Buna göre işleyen seçimin 2012 yılında yapılması gerekirdi. Seçim 2011 yılında yapıldı. Hiçbir milletvekili de “Ben beş yıl için seçildim, bu benim için kazanılmış haktır, milletvekilliği sürem 2012 yılında biter” diye bir itirazda bulunmadı. İleri sürseydi, geçerli olur muydu? Anayasa Mahkemesi tarafından, daha önemlisi Sayın RTE nezdinde kabul görür müydü? Kesinlikle “Hayır”. “Sayın Gül’e oy veren milletvekilleri, iradelerini yedi yıl için beyan etmişlerdir. Seçenin iradesine uygun olarak süre yedi yıldır” şeklinde bir gerekçe kamu hukukunda geçerli olabilir mi? O takdirde milletvekillerinin görev sürelerini değiştirmek, erken seçim yapmak olanağı ortadan kalkar. Herhangi bir seçmen “Ben irademi beş yıl için belirledim, bu süreyi dört yıla indiremezsiniz, benim irademe aykırı olur” diye itiraz edebilir mi? Etse bile genel kabul görür mü? Yine 2011 yılında yapılan milletvekili seçimi bunun en iyi yanıtı ve kanıtıdır. Herhangi bir seçmen “Ben filanca kişiye beş yıl görev yapsın diye oy verdim, siz süreyi dört yıla indirdiniz, hatta kişiyi liste dışı bırakarak geri kalan görev süresine son verdiniz” şeklinde bir itirazda bulundu mu? Bulunsaydı geçerli kabul edilir miydi? ??? Öyle anlaşılıyor ki süre, Sayın RTE’nin beklentisine, kendisi için çizdiği yol haritasına göre belirsiz bırakıldı. Sayın RTE, “Sayın Gül’ün görev süresi yedi yıldır, yedi yıl için seçilmiştir” yorumunu getirdiğine göre, kişisel yol haritası belirlemiş demektir. Buna göre, Sayın Gül’e yeniden aday olması yolu kapatılmıştır. Sayın RTE, yeni anayasanın getireceği “ileri demokrasi” düzeni içinde cumhurbaşkanı seçilecek, iki dönem on yıl başkanlık yapacak, Cumhuriyetin 100’üncü yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin başkanı Sayın RTE olacaktır. İşte bu yol haritasına göre Sayın Gül’ün süresi belirlenecektir... Sayın RTE süreyi belirledikten sonra, bu sürenin değiştirilmesi, farklı yorum getirilmesi hemen hemen olanaksız gibidir. AKP grubu, medya eğitim kurumları, hatta bürokrasi, Sayın RTE’nin yorumunu benimseyecektir. Bu bağlamda herhalde son kararın Anayasa Mahkemesi tarafından verilmesi gerekir. Bu kararda Anayasa Mahkemesi, hukuk anlayışı açısından yeni bir sınav verecektir. Bekleyip, yanılıp yanılmadığımızı göreceğiz. İnekler mışıl mışıl uyuyacak cari açık azalacak ? TİGEM’in önerisi üzerine İşbir Yatak tarafından geliştirilen, seri üretime başlanmasıyla ithalatı durdurulan inek yatakları, cari açığa yılda en az 10 milyon TL katkı sağlıyor. MURAT GÜLDEREN ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu ürünü üretebileceğimize karar verip ArGe çalışmalarına başladık ve ürünü piyasaya sürdük. Artık ithalat yapmıyor, cari açığın kapanmasına yılda en az 10 milyon TL katkı sağlıyoruz.” Almanya’da krizin kurbanları göçmenler ? Türklerin başı çektiği göçmenler ile Doğu Almanlar, ekonomik krizden en çok etkilenen kesimler. OSMAN ÇUTSAY ‘Artık fiyatı biz belirleriz’ Dünya çapında üretimin çok sınırlı olması nedeniyle yüksek fiyattan pazara sunulan yataklar için yeni dönemde artık Türkiye’nin de fiyat belirleyici konuma geleceğine dikkat çeken Gültepe, “Şu an için en büyük müşterimiz TİGEM. Besiciler de bilinçlendi. Ayrıca Hindistan’dan ciddi talep bekliyoruz. Küçükbaş hayvanlar için de ciddi yatak alternatiflerimiz var” dedi. Yerli üretim olmadığı için şu ana kadar yüksek fiyatlarla Avrupa’dan ithal edilen inek yataklarını kendi geliştirdikleri ArGe sayesinde daha iyi bir kaliteyle üretmeye başladıklarını anlatan İşbir Yatak Genel Müdürü Metin Gültepe, “Bu yatak sıcak yüzeyi ve konforu sayesinde ineklerin stresini azaltıp et ve süt verimini yüzde 25’in üzerinde arttırıyor. İzolasyon özelliğiyle soğuğa karşı etkili ve pislik barındırmıyor. 5 yıl garantili en az 10 yıl dayanıklığa sahip ürünlerimizin fabrika fiyatı ise sadece 160 TL. Üretimine başladığımız iki yıl içinde 50 binin üzerinde inek yatağı sattık. Kısa sürede kapasitemizi en az iki kat arttırıp üretimimizin yarısını dört kıtaya ihraç edeceğiz. Ürünlerimize başta ineklerin kutsal olduğu Hindistan olmak üzere Asya’dan Avrupa’ya kadar pek çok tarım ülkesinden ciddi ilgi var. İstatistiklere göre bir ineğin günde bir saate yaTaleplerin artmasıyla kın zamanı sağım odasında, iki saatten biyurtdışında da bu alanraz fazla zamanı yem yemekle ve süt sada üretime başlayabiliğım kuyruğunda beklemekle geçiyor. riz” dedi. Gültepe, inek İneklerin günün kalan zamanı da dinlenme salonunda yatağı üretme fikrinin Ta(biz ona ahır diyoruz) geçiyor. Bilim adamlarına göre rım İşletmeleri Genel bir inek bu dinlenme zamanını ne kadar mutlu ve asude geçirirse, sütü o kadar bol, verimi o kadar yüksek oluMüdürlüğü (TİGEM) tayor. Eski tip ahır anlayışında ineğin altına talaş konur, ot rafından geldiğini de bedöşek yayılır ama bunun temizliği önem taşımazdı. Delirterek şunları söyledi: vir değişti. Şimdi kauçuk yataklar konuyor ki ineğin kon“TİGEM yetkilileri foru artsın, stresi azalsın, keyfi yerinde, memeleri tertebize Türkiye’de yüksek miz olsun. Bunun için yatağın altında sıvı akışını kolaykonforlu inek yatağına NE KADAR MUTLU, O KADAR SÜTLÜ laştıran, hava sirkülasyonu sağlanmalı. tığını gösterdi. Rapora göre Almanya’daki yoksulluğun kökleri doğu KİŞİ BAŞINA AYLIK eyaletleriyle Türklerin en büyük biGELİR 582 AVRO rimi oluşturduğu göçmenlerin yerleşim bölgelerinde bulunuyor. Almanya’nın Alt gelir grupları arasında ise yaken büyük eyaleti laşık 2.8 milyon nüfuslu Türkiye köolan Kuzey Ren Vesfkenli toplulukla diğer göçmenler talya’daki Türk hanelerinilk sırayı aldı. Bölgesel harita, “göç de kişi başına düşen aylık gearka planına sahip” yoğun bir lir 582 Avro’da kalıyor Bu ranüfus içeren Kuzey Ren Vestkam Alman hanelerinde ise 1106 falya ile Berlin’in çok kötü bir Avro ile neredeyse iki kat yüksek. resim verdiğini gösterdi. KuBu verilere yer veren Türkiye ve zey Ren Vestfalya’da 1 milUyum Araştırmaları’nın raporunda yona yakın, Berlin’de ise şu değerlendirmeler de yer almıştı: 180 bini aşkın Türkiye kö“Eyaletteki Türk hanelerinin üçte kenli insan var. biri, ortalama gelirin yüzde 60’ından daha az gelire sahiptir. Göç arNEREDE YOKSULLUK ORADA TÜRKLER ka planına sahip olmayan insanların sadece yüzde 10’u göreli yokluk doğu eyaletlerini biAlman Yardım Kuruluşları Birlisulluk sınırı altında yaşarken, le gölgede bırakacak kaği’nin raporu, adeta, “Nerede yoksulTürk vatandaşlarıyla Türk köluk, orada Türkler” saptamasını doğ dar derinleşmiş durumda. kenli yeni Alman vatandaşları Almanya’nın derin topruluyor. Ülkedeki ortalama gelirin arasında bu oran yüzde 38’dir. lumsal ve bölgesel ayrımlayüzde 60’ını “eşik” kabul eden rapora Göçmenler çok daha yoğun ra maruz kaldığını hatırlatan göre Almanya’da dört kişilik bir ailebir yoksulluk tehdidi altında. rapor, kemikleşen yoksulluğa nin net geliri 1735 Avro’dan düşükse, Daha çok işsiz kalmaktakarşı uyarıda bulunurken, bu bu ailenin fertleri yoğun bir yoksulluk dırlar, daha çok çocuklaharitanın geleceğin sosyal patlatehdidi altında yaşıyor. Buna göre rı var ve gelirleri ortama merkezlerine de dikkat çektiği Türk nüfusun yoğun yaşadığı Ruhr lamanın altında.” mesajını iletti. Havzası’ndaki bazı bölgelerde yoksul FRANKFURT Almanya’nın son yoksulluk haritası, Avrupa’nın motor ülkesindeki zenginliğin, nüfusu hızla azalan doğu eyaletleriyle Türkiye kökenliler başta olmak üzere göçmenlerin büyük bir yoğunluk oluşturduğu bölgeler tarafından “finanse edildiğini” gösterdi. Yaklaşık 180 bin Türk’ün yaşadığı Berlin ile bir milyona yakın Türk’ün yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya eyaletlerinin, yoksulluğun ilk vurduğu merkezler arasında yer alması dikkat çekerken bu bölgeler yayılan yoksullukla birlikte sosyal patlamalara açık tam bir “sorunlar yumağı”na dönüştü. Alman Yardım Kuruluşları Birliği’nce hazırlanan ve geçen hafta içinde sonuçları kamuoyuna duyurulan “Yoksulluk Haritası”, Almanya’nın hem bölgesel hem de toplumsal açıdan derin ayrımlarla mücadele etmeye çalış Almanya’da alt gelir grubunu göçmenler oluşturuyor. BİLİN YAZILIM’DA GÖREV DEĞİŞİMİ Abdi İbrahim, Arçelik, Bayer, Denizbank, Doğuş Holding, Eczacıbaşı Topluluk Şirketleri, Finansbank, FORD ve Koç Grubu gibi şirketlere insan kaynakları yönetim hizmeti sunan Bilim Yazılım’da Dr. D. Zafer İnkaya Genel Müdürlük görevini 20 yıl önce kurumda stajyer olarak başlayan Kurtuluş Yılmaz’a devretti. Bilin Yazılım’ı kurup Humanist İK adlı yazılımı geliştiren İnkaya, şirkette Yürütme Kurulu Başkanı olarak devam edecek. İnkaya, bu şekilde hem firmanın yeni kuşağına yönetim ile ilgili birikimini, hem de ArGe ekibine yeni ürünlerin mimari tasarımı ile ilgili deneyimlerini daha kolay aktarabileceğini açıkladı. Bilin Yazılım’ın Hümanist yazılımı otomotiv, ilaç, bankalar ve sigortacılık sektörlerince yaygın olarak kullanılıyor. zde 10 a ihracatının yü Türkiye Mobily obilya Kenti, yeni pazar araM şılayan MASKO iyor. Soçi Bölgesi’nin Ticaret ed m va nko ve yışlarına de nı Vadim Levçe sı Türka aş B sı da O yi ve Sana nayi Oda onu Ticaret ve Sa Rusya Federasy silcisi İldar Fattakhov tarafındankiye Yetkili Tem SKO, böylelikle iki ülke arasın A pı ziyaret edilen M r için ilk adımı attı. 2014’te ya ile ’n şk çi n So in daki ticari ili yla adını duyura enti Yörı tla ya pi lim O obilya K lacak Kış yan MASKO M Başkanını ağırla kanı Hasan Karcı, “Kış olimpi k aş B ür T u , ul er ur sl K si te netim yapılan e rd hi şe an an ya rl yatlarına hazı ı için önemli ihracat fırsatları n ri ar al ile şk rm k ticari ili mobilya fi mlı buluşma sıca ratıyor. Bu anla ımı olacaktır” dedi. ilk ad nü MASKO, yüzü ü Soçi’ye dönd’nunu kar AYGAZ, LPG TAŞIMACILIĞI İÇİN ‘BEYLERBEYİ’Nİ FİLOSUNA KATTI Türk Bayraklı LPG gemi filosuna sahip enerji şirketi olan ve bu yıl 50. kuruluş yıldönümünü kutlayan Aygaz, iştiraki olan gemicilik şirketleri ile deniz yoluyla LPG taşımacılığındaki gücünü artırıyor. 2008’de Japonya’da inşa edilen ve “Beylerbeyi” adı verilen yeni gemiyi filosuna katan Aygaz, böylece Türk bayrağıyla LPG taşıma hizmeti veren en büyük deniz aracına sahip oldu. “Beylerbeyi” ile Aygaz’ın gemi sayısı beşe yükseldi ve taşıma kapasitesi yüzde 60 arttı. Özak GYO halka arz yolunda Özak GYO, sermayesinin yüzde 25 oranındaki paylarını, Deniz Yatırım Menkul Kıymetler liderliğinde, halka arz etmek üzere Sermaye Piyasası Kurulu’na ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’na başvurdu. 1985’te başladığı uluslararası çapta denim (kot) üretimi ile ismini duyuran grup 1997’de başladığı gayrimenkulde Antalya Belek’te 5 Yıldızlı Ela Quality Resort Otel, İkitelli’de A sınıfı ofis ve endüstriyel iş merkezi 34 Portall, Güneşli’de A sınıfı ofis ve perakende alanlarına sahip İstanbul 34, Bayrampaşa ve Bağcılar’da konut ve ticari alanların geliştirileceği arsalar ile geliştirmeyi planladığı projeleriyle yer alıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle