19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 İstanbul B Edirne B Kocaeli B Çanakkale PB İzmir PB Manisa PB Denizli PB Zonguldak K Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y B Ankara 7 2 6 6 10 7 7 5 7 8 6 8 0 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B K K PB Y B K Y Y Y K K K 1 1 1 13 14 14 7 9 8 8 3 3 2 HABERLERİN DEVAMI Oslo B 2 Belgrad Helsinki K 5 Sofya Stockholm K 5 Roma Londra PB 11 Atina AmsterdamY 9 Zürih Brüksel B 8 Moskova Paris B 8 Aşkabat Bonn K 5 Taşkent Münih K 4 Baku Berlin K 7 Bişkek Budapeşte K 6 Tiflis Madrid B 12 Kahire Viyana B 5 Şam Y B Y Y K B K B B K B Y Y 4 1 13 11 3 6 11 6 7 2 8 16 13 Ülke geneli parçalı çok bulutlu, Batı Karadeniz Kıyıları, Orta ve Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun güney ve doğusu, Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi ile Isparta çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; kıyılar ile Güneydoğu Anadolu’nun güneyinde yağmur ve sağanak, yağış alan diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. 25 ARALIK 2011 PAZAR TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 25 Aralık GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada tepkiyi sergileyen ifadelerle manşetlerde... Duyarlı noktadan vuruyorlar milletimin temsilcilerini… Neymiş, nedenmiş efendim: Fransa’da Ermeni soykırımı yasası çıkarken Millet Meclisi’nde dar gelirli vatandaşı ilgilendiren 3 kutu ilaca 3, ilave her kutu için 1 TL katkı payı getiren yasa görüşülürken... …2.7 milyon memur emeklisi, 200250 lira zam için intibak yasasının çıkmasını aylardır beklerken… işçi emeklisinin ortalama aylık maaşı 825 TL iken… …Milletin vekillerinin, millete nispet, inadına emekli maaşlarına yüzde yüzü aşan zam yapmaları... milletle alay etmekmiş! Dört partinin milletvekillerini de suçlamayalım! Demokrasiye aykırı yasaları kabul eden çoğunluk milletvekilleri, yöneltilen eleştirileri milletin verdiği yetkiyi kullanıyoruz diye karşılamıyorlar mı? Üstelik, bu kez ulusal irade 100’de 100 tecelli etti Meclisimizde! ??? Dört partiyi el ele tutuşturan TBMM Başkanı Cemil Çiçek; zamları savunan gerekçesinde, “Kolay değil milletvekilliği. Milletvekili 100 düğüne gider. Küçücük bir altın 180 lira. Bir altın götürseniz vatandaş, ‘Koskoca milletvekilinin getirdiği altına bak’ der. Ortasını götürse 400 lira” diyor. Medyatik destek Çiçek’in arkasında. Gazetecilerden milletvekillerini haklı görenler (örneğin Kanal D’de MAB, Habertürk’te Fatih Altaylı gibi ünlü yazarlar) bakın ne diyorlar? Milletvekilleri maaşlarını az buluyorlar ama Altaylı farklı. Emekli maaşlarına zammı, aaaa bu kadarı da olmaz, diye karşılıyor. Ha bir de Çankaya’dakine seslenenler var, diyorlar ki: 2.5 milyon memur, 5 milyona yakın asgari ücretli, 5.5 milyon SSK emeklisi yaşam sıkıntısı çekiyor. Veto et yasayı! Çok düşüncelidir, halkının sesine kulak verir Çankaya’daki, veto edebilir yasayı. Şayet liderler gerekli müdahaleyi yapmazlarsa şikede olduğu gibi veto yiyen yasa aynen geçebilir. Çankaya’daki de ne yapayım parlamentonun takdiri der. Sonuç: Yasa yürürlüğe, zamlar cebe! ??? Milletvekili maaşlarına zamlara toplumsal tepki demokratik yaşamımızın yıllardır değişmeyen kurallarından biri. 1950’den önce CHP tek başına iktidar. Demokrat Parti muhalefette. Yine bir gece yarısı Millet Meclisi’nde çoğunlukta olan CHP, DP’nin karşı çıkmasına karşın milletvekillerine zam yasası getirdi ve kabul etti. DP’nin 4 kurucusundan biri, muhalefet önderlerinden Prof. Fuat Köprülü’nün Meclis kulisinde, “Zamma karşı çıkar, ama cebimize atarız” dediğini gazeteler yazdı. O günlerden bugüne demokratik yaşamımızda azımsanmayacak bir gelişme oldu. Köprülü anlayışında ufak bir fark yaşanıyor... Muhalefet partileri artık karşı çıkar görünüp zammı cebe atmıyorlar... Şeffaflık, söz ve düşünce özgürlüğü gereği, iktidarla muhalefet birlikte zam yasasını onaylıyorlar! ??? Mademki zamlardan söz açıldı. Kişisel durumumu arz edeyim. 1947’den beri gazeteciyim. SSK Yasası 1952’de yürürlüğe girdi. Bu tarihten, zorunlu olarak emekli olduğum 1997’ye kadar çalıştığım gazeteler tek bir ay aksatmadan, 45 yıla yakın SSK’ye yasa gereği ödenmesi gereken primleri yatırdı. O günden bugüne arada ufak zamlarla emekli maaşım ayda 1.100 TL! Günlerden bir gün, devletin tepesindeki büyüğümüze bu gerçeği anımsatacak oldum: “Ne iştir? Milletvekili kapıdan içeri giriyor, bir süre sonra çıkıyor. (O sırada) Emekli maaşı 45 bin. Bendeniz altmış yıllık gazeteciyim, emekli maaşım işte bu” dedim. “Onlar seçilmiş!” dedi. “Yani efendim. Bendeniz sıçılmışlardan mıyım?” dedim. Yanıt bile vermedi. Bilkent Senfoni Orkestrası pazartesi akşamı Irak’ın Erbil kentindeki İhsan Doğramacı Bilkent Erbil Koleji’nde bir konser verdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Türkiye’den özel olarak geldiği konsere, Irak’ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt yönetimi de çok üst düzey bir katılım sağladı. Bölgesel yönetimin başbakanı Berham Salih, kabinesinin tek Türkmen üyesi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sinan Çelebi’nin de aralarında yer aldığı yedi bakanıyla birlikte geldi. Salonu dolduranların çoğunluğu da bölgede yaşayan Türkmenlerdi. Konser arasında sohbet etme imkânı bulduk. Başbakan Salih, Erbil kökenli Doğramacı ailesinin kente eğitim standartları yüksek bir eğitim kurumu kazandırması ve Bilkent Senfoni gibi dünya çapında üne sahip bir orkestrayı getirmesinden duyduğu memnuniyeti “İhsan Doğramacı öyle bir efsane ki, ölümünden sonra bile Erbil’e sevinç ve kültür taşımaya devam ediyor” sözleriyle aktardı. “Erbil tarih boyunca medeniyet merkeziydi” dedikten sonra eliyle salonu işaret ederek Iraklı Kürtler: PKK’yi İknaya Uğraşıyoruz “Bu manzara da Türk ve Kürt kardeşliği, birlikteliği için örnektir. Artık her alanda birlikte çalışacağız. Kürtler Türkiye’nin kardeşidir. Siyasi, ekonomik ve kültürel alanda kaderimiz birdir, ortaktır. Bunları yürekten inanarak söylüyorum” dedi. yönetimin başkanı Mesud Barzani’nin kasım başındaki Türkiye’ye ziyaretinde yaptığı “Sorun silahla çözülmez” açıklamasını anımsatan Dizai, şunları söyledi: “Bunu sadece biz değil Türk yetkilileri de söylüyorlar. PKK sorunu aslında Türkiye’den kaynaklanıp bizim üzerimize saçılmış bir mesele. Şimdi herkes çözüm için uygun bir zeminin sağlanması için uğraşıyor. Öncelik PKK’yi ateşkese ikna etmek. Biz de söylüyoruz, bizim dışımızdakiler de söylüyor. Ateşkes ilan edilirse daha rahat bir atmosfer doğacak. Tabii sürecin ilerleyebilmesi için Türkiye’deki siyasi havanın da yumuşaması gerek.” ‘Demokratik açılım’ kapsamında 2009’daki Habur sürecinde yaşananlar için “Geçmişte hatalar olmuş olabilir. Ama takılıp kalmamak lazım. Yeniden çaba gösterilmeli” diyen Dizai, örgütün silah bırakma noktasına gelme olasılığı için de “O şimdi olmaz. Ancak, sürecin sonunda olabilir. İrlanda’da bu 9 yıl almış. ‘Türkiye’de de o kadar sürer’ demiyorum. Ama bir takvim uygulanarak aşama aşama gidilebilir.” GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Salih: Kaderimiz ortak ünay: Keşke bölge kendisi değişebilseydi Irak’taki ABD askerlerinin çekilmesinden sonra ülke kaosun eşiğine gelmiş durumda. Bölgesel yönetimin başbakanı Salih ve bakanlarının kulakları Bağdat’ta tırmanan siyasi gerilimdeydi. Türkiye’den gelen Ertuğrul Günay’a da “Irak’ta işlerin iyiye gitmediği” mesajını verdiler. 31 yıl aradan sonra ilk kez Erbil’e giden Günay, o yıllara ait gözlemlerini şöyle aktardı: “Saddam’ın iktidarda olduğu ve Batı tarafından desteklendiği dönemde dahi Irak’ın kuzeyinde bir bağımsızlık mücadelesi olduğu belliydi. Bize Kerkük’ü hiç göstermediler, Erbil’den de hızla geçirdiler. Bugün böyle olacağı o zamanlar belliydi. Keşke Ortadoğu, dışarıdan müdahale olmadan kendi iç dinamikleriyle, sakin bir şekilde değişim ve dönüşümü başarabilseydi. Ne yazık ki olmadı. Bölgedeki diktatörler bu bölgenin en büyük talihsizliği. Umarım bu bölgeye gerçekten insan hakları ve demokrasinin geldiğini görürüz!” diye konuştu. G izai: Türkiye’deki hava yumuşamalı Geçmişte Irak Kürdistan Demokrasi Partisi’nin (KDP) Ankara temsilciliği görevini yürütmüş olan Safin Dizai de konserdeydi. Bölgesel hükümette eğitim bakanı olan Dizai ile Türkiye ile aralarındaki en önemli sorun olan terör konusunu konuştuk. Bölgesel D Van ve Urfa’ya Bilkent kurulacak Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Ali Doğramacı, babası İhsan Doğramacı’nın ölmeden önceki son arzusu olduğunu vurguladığı Bilkent Erbil Koleji’ni konser öncesinde konuklarına gezdirdi. Eğitim, kültür ve sanat merkezi olarak tasarlanan okulda dersler Türkçe ve İngilizce veriliyor. Ayrıca yerel yönetimin koşulları uyarınca haftada 4 saat Kürtçe eğitim yapılıyor. Küçük yaşlardan itibaren müzik eğitimi alan öğrenciler, orkestra üyelerinin sınıflarda enstrümanlarla yaptığı sunumlardan büyük keyif aldılar. Ali Doğramacı, 2015 yılından itibaren Van ve Şanlıurfa’ya da birer Bilkent Lisesi kurmayı planladıklarını açıkladı. Çocuk yaştaki göstericinin kafasını dipçikle ezen polisin cezası ertelendi İstemeden vurmuş! Yurt Haberleri Servisi Hakkâri’de 23 Nisan 2009’da Seyfullah Turan adlı çocuğun başına defalarca vurarak hastanelik eden özel harekât polisi Bahadır Turan’a yargılandığı mahkamede taksirle (istemeden) yaralamak gerekçesiyle indirim üstüne indirim yapıldı. İyi hal indiri alan polisin, cezası da ertelendi. DTP’nin eyleminde çıkan olaylarda özel harekât polisinin kafasını dipçikle ezdiği çocuğun görüntüleri büyük tepki çekmişti. Kafatasında kırık ve çatlaklar oluşan, hayati tehlike yaşayan Seyfullah Turan, yoğun bakımda 4 gün kalmış, doktorların yoğun ? 2009’da Seyfullah Turan adlı çocuğun başına defalarca vuran özel harekât polisine yargılandığı mahkemede indirim üstüne indirim yapıldı. çabası ile kurtarılmıştı. Olayın ardından, polis Turan hakkında, mağdur avukatlarının “kasten öldürmeye teşebbüs ve işkence” suçlarından dava açılmasını talep etmelerine rağmen, “kasten yaralama” suçundan dava açıldı. Dava, güvenlik gerekçesiyle Hakkâri’de görülmeyerek Isparta’ya alındı. Davanın karar duruşması önceki gün yapıldı. Sanık avukatı çocuğun sadece 4 gün hastanede kaldığını iddia ederken, fiziki ve psikolojik arazının bulunmadığını da dile getirdi. Avukat, olayın meşru müdafaa olarak nitelendirilmesini istedi. Savcılık ise esas hakkındaki mütaalasında, özel harekât polisinin “kasten yaralama” suçundan 5 yıldan az olmamak üzere hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme ise polisin meşru müdafaa halinde ve psikolojisinin bozuk olduğu, zor kullanma yetkisini kullandığı gibi savunmala rı dikkate alarak, polis memuruna, genellikle trafik kazaları ve benzeri istemeden yaralamaya sebep olma hallerinde uygulanan “taksirle yaralama” suçundan ceza verdi. Mahkeme, bu suçtan 6 ay hapse mahkum ettiği polisin cezasını önce vücutta kemik kırılması meydana geldiği için 9 aya çıkardı, daha sonra ise zor kullanma sınırının kasıt olmadan aşılması halinde cezanın indirileceği hükmünü dikkate alarak, 7 ay 15 güne indirdi. Heyet, polis memuru Turan’ın mahkemeye karşı saygılı tutumu ve pişmanlığını gerekçe göstererek, iyi hal indirimi de yaptı. BDP’Lİ KÜRKÇÜ: Katliam sanığının intiharına takipsizlik ? ANKARA (AA) Mardin’in Bilge köyünde 44 kişinin öldürülmesi olayına ilişkin davada 44 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Süleyman Çelebi’nin, Sincan 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda banyo penceresine asılı olarak bulunmasıyla ilgili soruşturmada “takipsizlik” kararı verildi. Öte yandan, mahkeme tarafından, intiharda personelin kusurunun bulunmadığına kanaat getirildiği bildirildi. Türkiye’yi parlamento yönetmiyor ABİDİN YAĞMUR kendini yakmasıyla başlayan “Arap Baharı” birinci yılını doldurdu. Tunus’un ardından az ya da çok tüm Arap ülkelerini etkileyen o ateş, yanmaya devam ediyor. Kimi ülkelerde hızlı sonuç verdi, geçmişe ait pek çok şey kül oldu; yerine ne konacak, o tartışılıyor. Kimi ülkeler pamuk yanığı gibi içten içe tütüyor. Tunus, Zeynelabidin Bin Ali’nin devrilmesinin ardından 23 Ekim’de seçimini yaptı. Şimdi kim kime ne kadar tahammül edecek sorusuna yanıt aranıyor. Mısır, Mübarek’in devrilmesiyle hızla demokrasiye geçeceği konuşulan ülkelerden biriydi. Şimdi, “Askeri yönetim Mübarek’ten de beter” yorumları yapılıyor. Libya’da Kaddafi’nin devrilmesinden sonra kurulan Ulusal Geçiş Konseyi, halkın önünde değil, arkasında. Genel eğilim ne ise ona dayalı, yeni rejim tarifleri veriyor. Suriye’de mevcut rejim umudunu büyük ölçüde küresel güçlerin çıkar dengesine bağlamış görünüyor. Irak’ta 9 yıllık ABD işgali askeri olarak biter bitmez, ülke yönetimini elinde bulunduranlar, “nasıl kalkınırız”, “yönümüz ne olmalı” sorularına yanıt aramaktan çok, acımasız bir güç yarışına girdiler. Başbakan Yardımcısı, Başbakan için “Saddam’dan beter” diyor. Hükümet, Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısı El Haşimi hakkında, “terör faaliyetleri” nedeniyle tutuklama kararı çıkarıyor. ??? Yukarıda özetlemeye çalıştığımız tablonun anlattığı çok şey var. Bu sütunda yeri geldikçe şu vurguyu yapıyoruz; Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın ardından bir de en az onun kadar önemli olan “kuruluş savaşı” verdi. 9 Eylül 1922’de İzmir’de çevresindekiler Atatürk’e, “Mücadelemiz zaferle sonuçlandı Paşam” dediğinde o, “Hayır, asıl büyük savaş şimdi başlıyor” karşılığını verdi. 9 Eylül’den sonra katıldığı ilk büyük toplantı 22 Eylül’de Bursa’daki “Muallimler Kongresi”ydi. Bir ülkenin bir işgalden, bir diktatörden kurtuluş savaşı vermesi elbette çok önemli. Ama sonrasında yerine ne koyacağını bilmek, bir yön çizmek daha da önemli. Aksi halde gidiş ya başka bir işgale ya da yeni bir diktatörlüğe doğru olur. Russo’nun şu sözü, asırlar geçse de güncelliğini koruyor: “Bir ülkeyi aydınlatmak, yönetmekten zordur.” Kurtuluşla kuruluş arasında çok da önem sırası yapmayalım ama Atatürk’ü 21. yüzyılda da güncel kılan, ağırlıklı olarak 9 Eylül 1922’nin ardından yaptıklarıdır, yani devrimleridir. Bir yıl ülkelerin tarihinde çok uzun bir süre değil, ama Atatürk’ün tarihinde çok uzun bir süreydi, içine devrim sürecinin pek çok aşaması sığabilirdi. Zaten öyle oldu. ??? Bahreyn’den Fas’a Arap ülkelerinin pek çoğunu dolaştım. Sadece resmi gezilerle de değil, aldım sırt çantamı, görmeyi iş edindim. O gözlemlerimi bugünkü gelişmelerle birleştirince şunu paylaşmak isterim: Keşke bu bahar, demokrasi çiçeklerinin açılması, aydınlanma ışıklarının parlamasıyla sonuçlansa. Bu, hem o ülkeler hem de bizim için önemli. Zira tarih hep eteğimizden çekiyor, o coğrafyadaki akımlar bizi de etkiliyor. Arap dünyası içinde bende iz bırakan gezilerden biri Yemen’di. 20 milyon nüfuslu Yemen’de 500 bin kadar “Türk kökenliyim” diyen kişi var. Türkümüzdeki “giden gelmiyor, acep nedendir”in yanıtlarından biri bu. Bazıları Yemen’den dönmemiş, orada yaşam kurmuş. 1999’da Yemen’deyken bir kadın hareketi parlıyordu. Başında da Dr. Raufa Hasan vardı. Sana Üniversitesi’nde sohbet ederken ilk sözü halasının Yemen’de kalan bir Türkle yaptığı evlilik oldu. Duvarında kocaman bir resim vardı; Tansu Çiller. Dr. Raufa Hasan, Çiller’den büyük övgüyle söz etti, Müslüman bir kadının başbakanlık koltuğuna oturmasının kendilerine de örnek olduğunu anlattı. O dönem Çiller modaydı, şimdi Erdoğan. Moda, adı üstünde geçici... Kalıcı olan, kumaş. 1 kişiye 1 milyon 321 bin TL ? ANKARA (AA) Sayısal Loto’da kazanan numaralar “21, 23, 26, 31, 39 ve 47” olarak belirlenirken 6 bilen 1 kişi 1 milyon 321 bin 782 lira kazandı. Çekilişte 5 bilenler 1592 lira, 4 bilenler 21 lira ve 3 bilenler de 4.20 lira kazandı. CHP’den sözleşmeliler için teklif ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, seçimlerden önce çıkarılan kanun hükmünde kararnamede kapsam dışı kalan, belediye ve il özel idaresinde çalışan 16 bin 500 sözleşmelinin devlet memuru olabilmeleri için yasa teklifi verdi. Teklifle kapsam içine alınan 4B’li sözleşmeliler arasında mühendis, avukat, programcı, çözümleyici, tekniker, teknisyen gibi teknik personel yer alıyor. MERSİN BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “Türkiye parlamento olmadan yönetiliyor. Kararlar bakanlar, işadamları, cemaat temsilcileri ve çok uluslu şirketler arasında dönüyor, parlamentoya da noter gibi onaylamak düşüyor” dedi. Kürkçü, seçmenlerine, “Meclis’in gündemini belirlemek için sırtımızdan sopayı eksik etmeyin” önerisinde bulundu. Demokratik Alevi Derneği üyeleriyle bir araya gelen BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Aleviliğin, kadınerkek eşitliğinin yaşandığı ender alanlardan biri olduğunu belirterek, “Türkiye’de kadının yaşamı son 20 yıldır giderek daralıyor. Bu noktada Aleviliğin, eşitlik için önemli bir yeri var” dedi. Parlamento çalışmalarına 3 aydır katıldığını belirten Kürkçü, bu süre içinde, Türkiye’nin parlamento olmadan yönetildiği gerçeğini gördüğünü söyledi. Beyoğlu’nda korkutan yangın Şırnak’ın Cudi dağında düzenlenen operasyon sırasında çıkan çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Mehmet Bostanoğlu, memleketi Mersin’in Silifke ilçesinde törenle toprağa verildi. Şehit Bostanoğlu’nun (35) Silifke Devlet Hastanesi morgundan alınan cenazesi, önce Atik Mahallesi’ndeki annesi Sıdıka Bostanoğlu’nun evine götürülerek helallik alındı. Burada şehidin ailesi ve yakınları gözyaşlarına boğuldu. Şehidin cenazesi daha sonra Merkez Alaaddin Camisi’ne getirildi. Cenaze törenine Mersin İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Bedri Dursun, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, AKP, CHP ve MHP Mersin milletvekilleri, Silifke Garnizon Komutanı Personel Yarbay İbrahim Alan, Belediye Başkanı Bayram Ali Öngel, Silifke Jandarma Komutanı Yüzbaşı Hakan Sayılan ve çok sayıda vatandaş katıldı. Şehide son veda ? İstanbul Haber Servisi Beyoğlu Sadri Alışık Sokak’taki 5 katlı binanın çatısında henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangın kısa sürede alt katlara yayıldı. Beyoğlu itfaiyesinin yetersiz kalması üzerine Şişli, Fatih, Beşiktaş ve Mecidiyeköy itfaiye grupları, uzun uğraşının ardından yangını kontrol altına aldı. Yangın sonucu bina kullanılamaz hale geldi. ? DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır emniyeti, Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Hakkâri ve Gaziantep’te gerçekleştirilen operasyonda, terör örgütü PKK adına özel ve kamu kurumlarına ait web sitelerini çökerterek propaganda yaptığı belirlenen 7 kişinin gözaltına alındığı bildirdi. C MY B C MY B 5 ilde hacker operasyonu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle