19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ARALIK 2011 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 20022011 yılları arasında meydana gelen 706 bin iş kazasında, 16 bin işçi sürekli iş görmezlik raporu aldı Sağlıkta Kapitülasyon Süreci Türkiye’de 1980’lerde önce üretim faaliyetlerinin özelleştirilmesi ve emeğin kazanımlarının geriletilmesiyle başlatılan neoliberal dönüşüm, giderek eğitim, sağlık ve tüm sosyal yaşamın da piyasanın ticari önceliklerine göre yeniden biçimlendirilmesine yönelmiş durumda. Sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesi ve sağlık sisteminin, deyim yerindeyse, kapitülasyonları andırır biçimde yerli ve uluslararası sağlık tekellerinin hizmetine sunulmasına karşı, sağlık emekçileri sürekli etkinliklerle seslerini kamuoyuna duyurma uğraşı içindeler. Bu haftaki Ekonomi Politik köşesini de Ege Üniversitesi’nden değerli arkadaşım Prof. Dr. Emre Kumral’ın İktisat Dergisi’nde yayımlanmak üzere olan önemli bir inceleme yazısına ayırmayı düşündüm. Sayın Emre Kumral’a bu olanağı sağladığı için teşekkür borçluyum. “Türkiye’de günümüzde sanayi, finans, iletişim, ulaşım, hizmet sektörlerinin uluslararası sermayeye sunulduğu gibi, sağlık sektöründe de kârlılık, ucuz emek yaratıp, bunun global sermayeye sunulmaya başlandığı bir süreç adım adım sürdürülmektedir. Türkiye’nin mevcut sağlık harcamaları yılda 50 milyar dolar civarında olup, toplam sağlık harcamalarının milli gelire oranı yüzde 6.1’dir. 10 yıl içinde, küçük veya büyük hastaneler, yardımcı incelemeler ve tedavi masrafları toplamında tahmini rakamlarla 100 milyar doların çok üzerinde gider ortaya çıkacaktır. Türkiye’de bugün yaklaşık 275.000 sağlık alanında çalışan insan bulunmaktadır. Sadece, Sağlık Bakanlığı’na bütçeden 17 milyar para ayrılmakta olup, bu rakam merkezi yönetim bütçesinin yüzde 4.8’ini, kamu yatırımlarının da yüzde 4.5’ini oluşturmaktadır. Bu oranlar, her ne kadar diğer Avrupa Birliği’ndeki ülke rakamlarına yakınsa da, gelecek yıllar içinde, hasta sayısındaki artış, inceleme yöntemlerindeki gelişmeler, ikinci ve üçüncü basamaktaki hastane gereksinimlerinin artması gereği düşünüldüğünde yetmeyecektir. Bugünkü siyasi iktidarın sağlık hizmeti sunmaya devam etmesi, kendi varlığını sürdürmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Zira sayıları giderek artan fakir kitleleri susturmak ve rahatlatmak; ve bu yığınların oyunu almak bir yönüyle ucuza sağlık hizmeti sunulmasıyla sağlanmaktadır. Doğaldır ki iktidar sahipleri bir yandan kitlelere sağlık hizmeti sunarak oy beklentisi içerisine girerken, bir taraftan da büyük sermayeyi mutlu etmek zorundadır. Bu amaçla, sağlık konusunda sağlık yatırımları daha da büyütülecek ve düşük emek ücretlerine dayandırılarak kârlılık maksimize edilerek, büyük ulusal ve global sermayeye yüksek kârlılık aktarması sağlanacaktır. Böylece, önümüzdeki süreçte sağlık alanında kamusal yarar değil, piyasa yararı ön plana çıkarılacaktır. Sağlık endüstrisine bağlı aktörlerin, değişime uğratılan mevcut kurumsal yapıdan mümkün olan en fazla faydayı elde edebilmesini sağlayacak bir ortamın olanaklı kılınması gerekmektedir. Bunun için son dönemde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) bu sürecin alt yapısı sağlanmaktadır. Bugün için, siyasi iktidar, sağlık sistemini yeniden oluştururken, sağlık çalışanlarını koruyan düzenlemelerin, uygulamaların tasfiyesini hedeflemektedir. Sağlık alanında bu süreç piyasalaştırma ve ticarileştirme ile sağlanmaktadır. Devletin yeniden yapılanma süreci sermayenin ihtiyaçlarına göre, ‘şirketdevlet’ oluşturularak ve ileride bu şirketdevlet yapılarının piyasaya sunulması şeklinde organize edilmektedir. Sağlık hizmetlerinde değişim süreci, totaliter yönetişim, piyasa hegemonyası ve siyasi otorite hegemonyası ile sağlanmaktadır. Son yıllardaki özel hastane sayılarının artması, özelleştirme uygulamalarına hız verilmesi ve kamu yatırımlarının azaltılması, sağlık sisteminde piyasaya, devletten büyük rakamların aktarılacağını göstermektedir. Net olarak vurgulamak gerekirse, Türkiye’deki hekim ücretleri büyük sermayeyi ve iktidarı ayrıca rahatsız etmektedir. Kısa sürede tıp fakültelerinin sayısı (hiçbir kalite kaygısı olmadan) 80’lere çıkarılmış ve ithal hekim alımı için de gerekli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Amaç, çok düşük ücretlerle, piyasaya hekim sürmek ve piyasanın ticari kârlarını iyice yükseltmektir. Sonuçta, Türkiye’deki sağlık işgücü, küresel sermayeye uygun bir şekilde, bireysel iş akdi ile belirlenen en kârlı koşullarda satılması için altyapı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu amaçla, esnek çalışma, güvencesizlik, taşeronlaştırma, sağlık üretiminde parçalanma, yalnızlaştırma, birbirine yabancılaştırma süreçlerinin her biri yürürlüktedir. Bugün, sağlık sistemini yönetenler, ülkenin sağlık alanında bölgesel bir cazibe merkezi haline getirilmesi, yabancı sermaye ve yüksek tıbbi teknoloji girişinin hızlandırılması amacıyla, sağlık serbest bölgelerinin kurulmasına yönelip, sağlık hakkı gibi topluma ait varlıkları özel ve global sermayeye bırakarak sağlıkta kapitülasyonlar sayfasını açmıştır. Ulusal ekonominin kamusal gelir ve harcamaları, büyük miktarda uluslararası sermayeye aktarılacak, uzun dönemde Türkiye bütçesinde büyük kayıplara yol açabilecektir. Bunun acısını, kısa zamanda sağlık çalışanları, uzun dönemde de Türk halkı çekecektir.”* *Kumral, Emre, “Türk Sağlık Sistemindeki Kapitülasyon Süreci”, İktisat Dergisi, baskıda. 10 yılda 10 bin ölü ? İş kazaları, çalışanı canından ediyor. Kazalar en çok kömür ve linyit çıkarılması, fabrikasyon metal ürünleri imalatı, ana sanayi ve bina inşaatında yaşanıyor. Ekonomi Servisi Son 10 yıldaki 706 bin iş kazasında 10 bin 297 kişi hayatını kaybetti. Bağımsız İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’in yazılı soru önergesini yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in aktardığı verilere göre, iş kazalarının en çok yaşandığı sektörler, kömür ve linyit çıkarılması, fabrikasyon, metal ürünleri imalatı, ana sanayi ve bina inşaatı. Bakanlık İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nda, 901 denetim elemanı bulunduğunu belirten Çelik, 465 denetim elemanının da görev yaptığını bildirdi. Bakan Çelik’in verdiği bilgilere göre, 2002’den bu yana 706 bin 608 iş kazasında, 15 bin 961 kişi sürekli iş göremezlik raporu aldı ve 10 bin 297 kişi öldü. Godiva: Büyümek için bir Türk’e ihtiyaç vardı NEW YORK (AA) Yıldız Holding tarafından 4 yıl önce alındıktan sonra büyük bir gelişme gösteren ve küresel krize rağmen büyümesini sürdüren ünlü çikolata markası Godiva’nın Üst Yöneticisi Jim Goldman, “Krizde büyümek için bir Türk’e ihtiyacımız vardı. Biz Campbell Soup ile bu başarıya ulaşamazdık” dedi. Godiva’nın New York’taki merkez ofisinde bir grup Türk gazeteciyle bir araya gelen Goldman, “Hiçbir alanda gerileme yaşamadık” dedi ve doğru şirket tarafından satın alındıklarını kaydetti. Goldman sözlerini şöyle sürdürdü: “Birleşmeden önce ciro 500 milyon doların altında idi, bu yıl 650 milyon dolar ciroya ulaştık.” Söktaş’tan 40. yıla yeni koleksiyon T Asgari ücret 29 Aralık’ta açıklanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Asgari Ücret Tespit Komisyonu, gelecek yıl geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere dün yeniden toplandı. Türkİş Genel Merkezi’ndeki toplantının ardından komisyonun çalışmalarına 29 Aralık Perşembe günü devam etmesi kararı alındı. Bu toplantıda asgari ücretin açıklanması bekleniyor. Türkİş Genel Eğitim Sekreteri Ramazan Ağar, TÜİK’in belirlediği 971 lira rakamına sıcak baktıklarını söyledi. ürkiye ve dünyada gömleklik kumaş tasarımı ve üretiminin önde gelen markalarından SÖKTAŞ, 40. yılını inovasyonla kutluyor. Şirket, Hindistan ve Aydın’ın Söke ilçesindeki 118 bin metrekaresi kapalı, toplam 265 bin metrekarelik entegre tesislerinde, 1.900 çalışanı ve yıllık 19 milyon metre üretim kapasitesiyle öne çıkan koleksiyonlar yaratıyor. 40. yılı nedeniyle şirket tarafından yapılan açıklamada, şirketin Türkiye’de ürettiği kumaşların yüzde 70’ini ve Hin distan’da ürettiği kumaşların yüzde 30’unu ihraç ettiği belirtildi. Şirket, 40. yılını dayanıklılığı kadar inceliği ile de öne çıkan bir kumaş koleksiyonu ile kalıcılaştırıyor: Meander 71. 2011’de tekstil grubu cirosunun 165 milyon TL, konsolide cirosunun 200 milyon TL olması beklenen şirketin süt ve peynir ürünleri markası Moova ekimden itibaren tüketici ile buluşuyor. Tekstilin başında Muharrem Kayhan, Moova’nın başında da Hilmi Kayhan bulunuyor. ile tesiste kaybolmaya son PELİN ÜNKER ANTALYA Avea tarafından ilk kez Rixos’un Antalya Beldibi’ndeki Sungate Oteli için hayata geçirilen ‘Zenginleştirilmiş Gerçeklik’ projesi kapsamında, Rixos Otelleri’ne gelenler, tesiste ulaşmak istedikleri noktaları cep telefonunda 3 boyutlu bulabilecek. Avrupa’da 3G kullanım oranı yüzde 30 iken Türkiye’de bu rakamın yüzde 44 olduğunun altını çizen Coşkun Şahin, bu durumun kendilerini memnun ettiğini, ancak bu talebi ciddi bir yatırımla karşılamak gerekti ğini bildirdi. Avea’nın kurulduğu tarihten bu yana 17 milyar liraya yakın yatırım yaptığını hatırlatan Şahin, son 4 ay içinde 14 bin olan istasyon sayısını 21 bin 500’e yükselttiklerini söyledi. Yeni proje ile de dünyada bir ilke imza attıklarını ifade eden Şahin, “Sistemi açıkladığımızdan itibaren, arkamızdan koşanlar olacaktır. Başka sektörlerde de sistemi uygulamak istiyoruz. Özellikle sağlık ve perakende sektörlerinde sistemin uygulanabileceğini düşünüyoruz. Bu sektörlerde de görüşmelerimiz devam ediyor” dedi. ComThe Dow Chemical Ekonomi Servisi rope Holding B.V. ve Akw Eu pany’nin iştiraki Do yii AŞ, karbon elyaf ve karna Sa ya m a çapında sa Akrilik Ki lerin üretimi ve düny laşması ün ür lı as es bon elyaf an im riş nda ortak gi pazarlanması konusu karbon elyaf olan kompozit si de ad k hizmet imzaladı. Hamm ün yelpazesi ve tekni endüstrisine geniş ür yılda 1 milyar dolar tutarında 5 çözümleri sunacak, tak girişimin yaklaşık 1.000 or n ye fle de he yatırım tması bekleniyor. kişilik istihdam yara bir Dow ve Aksa’dan rım milyar dolarlık yatı Arçelik laboratuvarları eğitimin hizmetinde Ekonomi Servisi Arçelik, ‘Meslek Lisesi, Memleket Meselesi’ projesi kapsamında yürütülen ‘Arçelik Elektrikli Ev Aletleri Teknik Servis Programı’ çerçevesinde, Kartal Atalar Endüstri Meslek ve Teknik Lisesi’nde ‘Arçelik Elektrikli Ev Aletleri Laboratuvarı’nın açılışını yaptı. Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı ve Arçelik Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, 2011’in hedeflerinin ötesine geçtikleri bir yıl olduğunu söyledi. Günümüzde güçlü ekonominin en önemli faktörlerinden birinin yetişmiş insan gücü olduğunun altını çizen Çakıroğlu, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınması ve ulusal rekabet gücünü arttırması ile işsizlikle mücadelede nitelikli işgücünün büyük önem taşıdığını, laboratuvarda eğitim gören öğrencilere mezun olduktan sonra istihdamda öncelik sağladıklarını dile getirdi. KISA... KISA... ? FransaBelçika ortaklığı Dexia Group, Lüksemburg iştirakini 950 milyon dolara Katar yatırım fonu Precision Capital’a sattı. ? Multi Development’in 250 milyon Avro yatırımla kurduğu Forum Kayseri Alışveriş Merkezi bugün kapılarını açıyor. ?Amazon.com, ciceksepeti.com’un azınlık hissedarı olmak için süreci başlattı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle