14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 ARALIK 2011 CUMA 8 HABERLER Hakkında tutuklama kararı bulan Tümamiral ‘Tedavimi yarıda keserek geldim’ dedi Ertuğrul teslim oldu HATİCE TUNCER Tutuklu arkadaşları için yürüdüler Halkların Demokratik Kongresi Gençliği’ne mensup bir grup üniversite öğrencisi, tutuklu bulunan öğrencilerin serbest bırakılması istemiyle Beyazıt’taki İstanbul Üniversitesi önünde eylem yaptı. Üniversitenin içerisinde “Tutuklu öğrenciler serbest bırakılsın” yazılı pankart açan öğrenciler, çeşitli sloganlar atarak dış kapıya doğru yürüyüşe geçti. Üniversite giriş kapısı önünde basın açıklamasını okuyan Dilek Yağlı, “Son 7 ay içerisinde aralarında öğrencilerin, akademisyenlerin, belediye başkanlarının ve BDP’li siyasetçilerinde bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. 500’ün üzerinde öğrenci arkadaşımız ‘terör’ suçlamasıyla tutuklandı” dedi. Baskıların öğrencileri yıldıramayacağını vurgulayan Yağlı, 9 Aralık’ta Ankara’da görülecek olan Hopa duruşmasına tüm ilerici kesimleri davet ettiklerini söyledi. SALDIRGANIN GÖRÜNTÜLERİ GÜVENLİK KAMERASINDA Şüpheli serbest ki işyeri çalışanları ifadelerinin ardından emniyetten ayrıldı. Soruşturma sürüyor. Balyoz Harekât Planı davasında ikinci iddianame sanıklarından hakkında yakalama kararı bulunan Tümamiral Ahmet Sinan Ertuğrul dün davaya bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne teslim oldu. Mahkeme “kuvvetli suç şüphesi, konumu nedeniyle delilleri karartma ihtimali” gerekçeleriyle Ertuğrul’un tutuklanmasına karar verdi. Ertuğrul’un tutuklanmasıyla 224 sanıklı davada tutuklu sayısı 185’e çıktı. Tümamiral Ertuğrul, uzun süre yurtdışı görevinde olduğunu, Hint Okyanusu’nda görev yapan Koalisyon Kuvvetleri’ne komuta ettiğini belirterek “Rahatsızlığım nedeniyle hastanede tedavi altındaydım. Duruşmalara gelmememin kamuoyunda olumsuz yansımaları oluyordu. Bu nedenle tedavimi kendi isteğimle yarıda keserek geldim” dedi. Tümamiral Ertuğrul’un adı Deniz Kuvvetleri’nin uygulayacağı iddia edilen Suga Harekât Planı’nın eklerinde geçtiği için daha önce ifadesi alınarak serbet bırakılmıştı. Ankara’da bulunan TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi’nde uzun zamandan beri tedavi gören Tümamiral Ertuğrul, “Özgürlüğümü tehdit eden hayal ürünü dosyaların tümü imzasızdır. Belgelerin hazırlandığı bilgisayarlar ortada yoktur. Bu iftirayı yapanlardan şikâyetçiyim. Darbe teşebbüsünün ne zaman ve kime karşı yapıldığı da belli değil” diye konuştu. KURUBAŞ: ROMA’DA MI SIKIYÖNETİM İLAN EDECEKTİM alyoz Harekât Planı davasının sabahki oturumu açan Başkan Ömer Diken, iddianamenin en önemli dayanağı olan “Balyoz Harekât Planı”nı içerdiği iddia edilen 11, 16 ve 17 No’lu CD’lerin imajlarının mahkemeye geldiğini ve isteyen avukatların alabileceğini açıkladı. Başkan Diken, 11, 16 ve 17 No’lu CD’lerin hash değerlerine ilişkin raporun da mahkemeye ulaştığını kaydederek CD’lerin imajlarıyla kopyaları arasındaki farkın “versiyon” değişikliğinden kaynaklandığının rapor edildiğini anlattı. Tutuklu sanık Pilot Tuğgeneral Mehmet Eldem, üniformasının 30 yıldır onurla taşıdığını ifade ederek “Vatana, millete karşılıksız hizmet demek ki bizi hapse gönderiyor. Allahıma bin şükürler olsun ki vatana hizmet için görevime devam etmişim ve iste B mesem de vatanım uğruna tutsak olmuşum” dedi. ‘İngiltere’deydim’ Dijital dosyaların son kayıt tarihi olarak görülen 6 Kasım 2003 tarihinde Türkiye’de olmadığını kaydeden Eldem, “Haziran 2003 ile Temmuz 2004 tarihleri arasında akademik eğitim maksadıyla İngiltere’de görevliydim” diye konuştu. Çapraz sorguda Orgeneral Bilgin Balanlı, Eldem’e “İddianamede Mart 2003 tarihinde 4. Ana Jet Üssü Komutanlığı’nda özel filo eğitimi yaptırdığınız iması var. O dönem üs komutanı kimdi?” diye sordu. Eldem henüz soruya yanıt vermeden bir izleyici, “AKP milletvekili” diye seslendi. Başkan Diken ise “Sanık, Şirin Güven’in milletvekili olduğunu biliyordur. Hangi partiden olduğunun ne önemi var” dedi. Eldem, kendisinin suçlanmasına neden olan dijital kayıtlardaki kullanıcı adının kendisinin olmadığını ifade ederek “Harp Akademileri’nde iken hazırladığım tez elektronik kütüphaneye kaydedildi. Bu tezi başka bir askeri personel alarak kendi çalışmasında kullanmış” dedi. Tümgeneral Nedim Güngör Kurabaş da savunmasında, Balyoz Planı eklerindeki “Sıkıyönetimde görev yapacak personel” listesinde adının bulunduğunu ifade ederek “Bu belgenin hazırlandığı iddia edilen Kasım 2003 tarihinde İtalya’nın başkenti Roma’da Silahlı Kuvvetler Askeri Ataşe olarak görev yapıyordum. Roma’da mı sıkıyönetim ilan edecektim” diye konuştu. Mahkeme Başkanı Ömer Diken, 5 ve 6 Aralık günlerinde de duruşma yapılacağını ve taleplerin de o günlerde alınacağını açıkladı. ‘İtalya’daydım’ ‘ ahiş hesap’ iddiası Ali’nin gerkçekleştirdiği saldırının ardından Sultanahmet’te saldırıdan önce gittiği bir kafenin güvenlik kameralarındaki görüntüleri de ortaya çıktı. Görüntülerde, Ali’nin yüzünü kasketle gizlemeye çalıştığı, elinde içinde silah bulunan karton kutunun yanı sıra siyah bir poşet ve sırt çantası olduğu görülüyor. Yaklaşık 5 dakika kafede kaldıktan sonra kafeden çıkan Ali’nin güvenlik kameralarına bakmaması dikkat çekiyor. Samir Selam Ali’nin kendisine bir barda kurulan “Fahiş hesap tuzağına” kızdığı için eylemi gerçekleştirdiği ileri sürüldü. İddiaya göre, 27 Kasım 2011’de İstanbul’a gelen Ali’nin Taksim’de yürüdüğü sırada, “İyi bir bar biliyorum, eğlenmek ister misiniz?” diye yanına gelen kişi ile birlikte bir bara gittiği, burada eğlenen Ali’ye yüksek miktarda hesap çıkartıldığı, ardından zorla üzerindeki paranın alındığı ileri sürüldü. Yapılanları kabullenemeyen Ali’nin kendi yurttaşı olan bir arkadaşından borç aldığı bu parayla silah alarak böyle bir eyleme kalkıştığı iddia edildi. F 1. ERGENEKON DAVASI İstanbul Haber Servisi İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda önceki gün çevreye “Allahüekber” diyerek ateş açan ve polislerle girdiği çatışma sonucu öldürülen Libya uyruklu Samir Selam Ali (36) adlı saldırganla ilgili dün bir kişi gözaltına alındı. Şüpheli, emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Samir Selam Ali’nin kaldığı Taksim’deki otelde arama yapan, kamera kayıtlarını inceleyen polis, saldırganın kaldığı otelde 2 gün içinde görüştüğü bir kişiyi tespit etti. Polisler söz konusu kişiyi gözaltına aldı. Saldırıya ilişkin ise görgü tanıklarından 12 kişinin ifadesine başvuruldu. Olayla ilgili Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gelen otel görevlileri, görgü tanıkları ve çevrede Susurluk dosyası istendi Balbay için meşaleli yürüyüş İstanbul Haber Servisi Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları (ANGA), gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın cezaevindeki 1001. gecesinde, “1001. Gecede Masal Değil Adalet İstiyoruz” sloganıyla meşaleli yürüyüş düzenledi. Taksim Meydanı’nda toplanan kalabalık grup, “Balbay çıkacak yine yazacak”, “Özgür basın, özgür toplum”, “Dokunan yansa da dokunacağız”, sloganları atarak Galatasaray Lisesi önüne kadar yürüdü. Burada grup adına açıklama yapan Alper Turgut, “Cezaevlerinde şu an 70 gazeteci bulunuyor. Düşünmenin, düşündüğünü yazmanın suç olduğu bir ülkenin demokratik bir ülke olduğunu söyleyemeyiz” dedi. Turgut, Odatv davasına da işaret ederek “Bu davalar ne kadar uzatılırsa uzatılsın, kamuoyunun ilgisi ne kadar dağıtılmaya çalışılırsa çalışılsın gazetecilerin yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Grup, geçtiğimiz günlerde KCK operasyonları kapsamında tutuklanan Özgür Gündem gazetesi yazarı Cengiz Kapmaz’ın da serbest bırakılmasını istedi. Eyleme, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da destek verdi. (Fotoğraf: CİHAN ORUÇOĞLU) GÖZALTINA ALINAN 22 ÜLKÜCÜDEN 8’İ TUTUKLANDI Gazi’deki reislere terör suçlaması ALİCAN ULUDAĞ DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, yarın hukuksuz uygulamaları protesto edecek ANKARA Gazi Üniversitesi’nde çıkardığı olaylarla sık sık gündeme gelen “reislerin” faaliyetleri artık “terör” kapsamına alındı. Üniversitede “tehdit, adam yaralama, bildiri dağıtma” gibi olaylara karıştığı tespit edilen ve gözaltına alınan 22 ülkücü, “halkı kin ve düşmanlığı sevk etmek ve kamu güvenliğini tehlikeye düşürmekle” suçlandı. Gözaltına alınanlardan sekizi tutuklandı. Özel yetkili Ankara Savcılığı’nın Gazi Üniversitesi’nde birçok olaya karışan ülkücü öğrencilere yönelik geçen ay yaptığı ve 36 kişinin gözaltına alındığı operasyonun ikinci dalgası, hafta başında gerçekleştirildi. Aralarında bir öğretim üyesinin de bulunduğu 22 kişi gözaltına alındı. Sorguların ardından özel yetkili mahkemede hâkim karşısına çıkarılan se kiz kişi tutuklandı. Zanlılar, “Silahlı suç örgütü kurmak”, “kasten yaralama”, “tehdit”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama”, “cumhurbaşkanına hakaret” ile kamuoyunda sıkça tartışılan TCK 301. madde kapsamında “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlarından ifade verdi. İfadede şüphelilere, iki ayrı yaralama olayı ile Kürt açılımının gündemde olduğu 2009’da özellikle başbakan ve hükümete “tehditler içeren” iki bildirinin dağıtılması olayı soruldu. 2009’da Gazi’de dağıtılan bir bildiride, Kürt açılımı sert ifadelerle eleştirilirken “Ölmemek içinse kavga gerek”, “Bekle Başbakan günü gelince aramızda yalnızca Azrail kalacaktır” ifadeleri yer aldı. Emniyet sorgu tutanağında, şüphelilerin bu bildiriyle üniversite öğrencilerini kışkırtmaya çalıştığı belirtildi. ‘Adalet doğru çalışsın’ MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Türk Tabipleri Birliği (TTB), yarın Türkiye genelinde yürüyüş ve basın açıklamaları ile başta özel yetkili mahkemeler olmak üzere uzun tutukluluk sürelerini ve terörle mücadele yasasını protesto edecek. İstanbul’da saat 13.00’te Taksim Tramvay Durağı’ndan Galatasaray Meydanı’na yürüyüş yapılacak. Ankara’da saat 12.00’de Kolej Kavşağı’ndan Sakarya Caddesi’ne, İzmir’de de 15.30’da Basmane Meydanı’ndan ? DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, açıklamalarda dile getirilecek 4 ana talebi şöyle sıraladı: “Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın, Terörle Mücadele Yasası kaldırılsın, gözaltı ve tutuklamalara son verilsin, tutuklananlar serbest bırakılsın.” Konak’a yürünecek. Diğer illerde de basın açıklamaları gerçekleştirilecek. Basın açıklamalarına, bazı meslek örgütleri, siyasi partiler ile sivil toplum örgütleri de destek verecek. Eylem hakkında bilgi veren DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Türkiye’de “demokrasiyi altüst eden” bir süreç izlendiğini söyledi. Özel yetkili savcıların tutumlarını eleştiren Görgün, “İzmir’deki sendikacılar ve belediye çalışanlarından tutun da öğrencilere, aydınlara kadar herkes tehdit altında. Bu artık AKP’nin bir sindirme silahı, baskı aracı olarak kullanılır hale geldi” dedi. Görgün, Terörle Mücadele Yasası’nın bazı maddelerinin “hükümetlerin sopası” haline geldiğine belirterek bu yasanın da değiştirilmesini istedi. Uzun tutukluluk sürelerinin cezaya dönüştüğünü vurgulayan Görgün, şunları söyledi: “Mustafa Balbay en önemli örnek. Tutukluluk süresi 1000 günü geçti. Böyle daha yüzlerce insan var. Günümüz dünyası ile çelişen bu yasaların yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Sendikacılar, Balbay, tüm hukuksuz tutuklananlar derhal serbest bırakılmalı.” ‘Kahramanların hain olduğunu öğreniyoruz’ MARDİN (Cumhuriyet)Mardin Valisi Turhan Ayvaz, geçmişteki liderleri suçlayarak, “Kahraman olarak bildiklerimizin aslında hain olduğunu yeni yeni öğreniyoruz” dedi. Mardin Valiliği, GAP İdaresi ve Dicle Kalkınma Ajansı işbirliği ile gerçekleştirilen Yatırımcı Buluşmaları toplantısı Mardin’de başladı. Toplantıda konuşan Mardin Valisi Turhan Ayvaz, “30 yıl öncesindeki Türkiye’nin durumunu anlatırken, ‘70 cent’e muhtacız’ diye ağladığımız günler oldu. Başbakanlar, cumhurbaşkanlarımız, bazı devletlere gidip 1’er milyar dolar için yalvarıyorlardı. Şimdi iş tam tersine döndü. AB’ye acaba girelim mi girmeyelim mi noktasına geldik. Bu gelişmeler elde edilirken şimdiye kadar ülkemizde gemi, uçak helikopter yaptırtmayan yöneticilerin ve bazı kurumların bizi bu hale getirdiğini yeni öğreniyoruz. Bir zamanlar kahraman olarak bildiklerimizin aslında hain olduğunu yeni öğreniyoruz” dedi. Türkiye’nin dünya genelinde ilk 1617. ülkeler arasında yer aldığını ve muassır medeniyetler seviyesine ulaştığını söyleyen Vali Ayvaz, bu yüzden Atatürk’ün bu konudaki vecizesini artık kullanmadığını söyledi. TİB kayıtları mercek altında İstanbul Haber Servisi 19 Ocak 2007’de öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin davada Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) kayıtları yaklaşık 5 ay sonra mahkemeye ulaştı. Dink ailesinin avukatları cinayet gününe ilişkin görüntülerde şüpheli bir kişinin 14.53’te Akbank önünde ve 11.16’da Saray Kumaşçılık önünde cep telefonu ile konuştuğunun tespit edildiğini bildirmişti. Uzun süre kayıtları göndermeyen TİB, temmuz ayında istenilen kayıtları dün mahkemeye ulaştırdı. Mahkemeye verilen CD’de görüşme kayıtlarının yanı sıra bölgedeki baz istasyonlarına ilişkin bilgi ve telefon numaralarının kim üzerine kayıtlı olduğu bilgisi de yer alıyor. İstanbul Haber Servisi 1. Ergenekon davasında mahkeme, 3 Kasım 1996 tarihinde meydana gelen Susurluk kazası dosyasının Susurluk Asliye Ceza Mahkemesi’nden istenilmesini kararlaştırdı. Mahkeme, Danıştay olayıyla ilgili daha önce tanık olarak dinlenmesine karar verilen Danıştay 2. Daire Başkanı Kamuran Erbuğa’nın davaya katılma talebini “Müşteki veya mağdur olarak iddianamede olmadığı gerekçesiyle” reddetti. Mahkeme, Danıştay baskınında yaralanan Ahmet Çobanoğlu’nun davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Kasım 2011 tarihli duruşmadaki taleplere ilişkin 30 Kasım’da aldığı ara kararları dün açıkladı. Mahkeme heyeti tutuklu sanık Ergün Poyraz’ın avukatı ve 2. Ergenekon davasında yargılanan avukat Hüseyin Buzoğlu’nun müdafilik görevinden 1 yıl yasaklanmasını kararlaştırdı. Mahkeme, Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların Osman Yıldırım’a verildiği iddia edilen Ataşehir’deki Pınar Sitesi’ni gören 3 GSM şirketinin baz istasyonu kayıtlarının Alparslan Arslan, Osman Yıldırım ve Danıştay dosyası sanıklarının 16 Mayıs 2006 gecesi kaldıkları otelin bulunduğu Eşdost Sokağı’ndaki baz istasyonu kayıtları ile karşılaştırılması ve ortak telefonların tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına hükmetti. Mahkeme, ifadeleri, 1. Ergenekon davasının en önemli dayanaklarından olan Tuncay Güney hakkında dava açılmışsa esas numarasının sorulmasını, yurtdışında ifadesi alınmışsa gönderilmesinin istenmesini kararlaştırdı. Kandıra Cezaevi yönetiminden 1 Ocak 200823 Temmuz 2008 tarihleri arasında adı “V” harfi ile başlayan tutuklu ve hükümlü isimlerinin istenmesini kararlaştırdı. Duruşma savcıları, sanıklara “Cumhuriyet’e molotofkokteyli atılması sanıklarının telefon görüşmelerinde Kandıra Cezaevi’nde yatan, adı ‘V harfi ile başlayan şahıs’ diye söz ettikleri şahsın ‘Veli Küçük’ olup olmadığına” yönelik sorular yöneltiyordu. Mahkeme, Veli Küçük’ün avukatı Zeynep Küçük’ün “Cumhuriyet gazetesine bomba atılması ve Danıştay saldırısı dosyasından sanık Süleyman Esen’in yeniden ifadesinin alınması” talebini reddetti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle