27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 2011 CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 içinde yüzde 10 paya sahip olan konut kredileri, 2006 sonrası toplamda yüzde 3334 paya sahip oldu. 2011’in Ekim sonu itibarıyla hanehalkı borç yükü 218 milyar TL’yi bulurken bunun 78 milyar TL’si yani yüzde 34’ü konut kredilerine ait. 2012’de konut kredilerinin, artan faizler karşısında eğilimi merak konusu. Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde gerileme, sektörü ilgilendiren bir başka boyut. 2007’de yaklaşık 25 milyar dolara ulaşan dış inşaat hacmi, 2010’da 24.5 milyar dolar. Gerileme var. Özellikle, 2010 yılında üstlenilen taahhütler bakımından Türkmenistan’dan sonra, ikinci sırada yer alan Libya’da ciddi sorunlar var. Yabancıların mülk alımlarına getirilen serbesti, sektör için yeni bir kaldıraç oldu. 2007 ve 2008 yıllarında 3 milyar dolara yaklaşan yabancılara mülk satışı 2009’da 1.8 milyar dolara düştü ama 2010’da yeniden 2.5 milyar dolara çıktı. Bu yılın ilk 9 ayında ise satışlar 1.8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bir yavaşlama var. ??? Ekonominin geneline hâkim yavaşlama, stok konutların ve ofislerin satışlarında, kiralanmasında yaşanan yavaşlama eğilimlerine ek olarak, dış taahhüt işlerinde düşme ve yabancıların mülk alımlarında yavaşlama, sektör için tatsız gelişmeler. AKP iktidarının, 2012’yi daha az hasarsız geçirmek için ivme vereceği sektörlerden inşaatın imdadına Van depremi ve muhtemel depremler, riskler yetişti sayılır. Kentsel dönüşümün, özellikle AKP yandaşı müteahhitlere büyük rantlar aktarmanın aracı yapıldığı, bugüne kadarki icraatla sabit. Aynı şey, bugün İstanbul’un yanı sıra diğer kentlerde de “deprem” bahane edilerek daha rahat yapılmak istenecek. Rant uğruna kentsel yağmaların önündeki engeller kaldırılırken bütçe kaynaklarının da aynı gerekçeyle sermayeye pompalanacağı günlerin eşiğindeyiz. Deprem bahanesiyle kent toprağının yağmalanmasına karşı uyanık olunmalı. GÜLE GÜLE HOCAM Server Hoca ile en son 2009 Tüyap Kitap Fuarı’nda, bir panelde birlikte olduk. Deniz Kavukçuoğlu da vardı. Panel sonrası vedalaşırken, “Bayrak sizlerde, sakın tökezlemeyin” diyerek elimi uzun uzun sıktı. Geride bıraktığı eserleri ile daha uzun yıllar, bir zenginlik ve insan örneği olarak unutulmayacaktır. Uluslararası Para Fonu’nun krize karşı kilit rolünü belirten Derviş ‘ortada liderlik göremiyor’ ‘IMF’nin başı Türk olmalı’ ? Türkiye’deki finans sisteminin diğerlerinden çok daha sağlam olduğunu ileri süren Derviş, Yunanistan’ın Avro Bölgesi’nden çıkma olasılığını ise “intihar” olarak değerlendirdi. MURAT GÜLDEREN ABD’Lİ KOBİ’LERE İŞBİRLİĞİ KÖPRÜSÜ merikada özellikle Yahudi, Ermeni ve Rum diasporalarının çok etkili olduğunu kaydeden TAA Başkanı Faruk Taban son yıllarda Türk diasporasının daha etkin olmak için çalışmalara yoğunluk verdiğini bildirdi. 35 eyalette dostluk grubu kurduklarını söyleyen Taban, “220 dernek ve 6 federasyon ABD’de Türkiye’nin etkinliğinin arttırılması için çalışıyoruz. Son 3 yıl içinde 50 grup, 500’ye A WASHINGTON TUSKON ile Türk Amerikan Birliği’nin Washington’da düzenlediği konferansta konuşan Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı, Sabancı Üniversitesi Danışma Kurulu üyesi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı (UNDP) eski Başkanı Kemal Derviş, “Krizin aşılabilmesinde IMF kilit rol oynar. Belli ki AB bunu tek başına aşamıyor. Avrupa’nın durumu ABD’ye göre daha iyi ama ortada bir liderlik göremiyoruz. Ciddi bir krizle karşı karşıyayız. Türkiye’deki finans sisteminin yapısı krizin odak noktası ülkelere göre çok daha sağlam. Bu açıdan IMF’nin başında Türk olmalı diye düşünüyorum” dedi. Turkic Amerikan Alliance (TAA) ve Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) işbirliğiyle ABD’nin 35 eyaletindeki Türk girişimciler, Amerikalı karar vericileri ve işadamları ile daha sıcak ilişkiler için girişimde bulundu. ABD’de 220 dernek ve 6 federasyonu çatısı altında toplayan TAA ve TUSKON ortaklaşa düzenlediği Washington’daki yıllık konferansına 8 Amerikalı senatör ve 60’a yakın kongre üyesi katıldı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de hazır bulunduğu toplantıya ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın yerine seçilen New York senatörü Kirsten Gillibrand ve Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ileana Ros Lehtinen de katıldı. “Yeni zorluklar ve Fırsatlar” başlıklı konferansta bir konuşma yapan Gillibrand, New York’ta yaşayan geniş ve gelişen bir Türk topluluğu olduğunu belirterek “Ekononomik ilişkilerimiz her geçen gün daha güçlü hale geliyor. Sadece bu yılın ilk 8 ayında karşılıklı ticaret yaklaşık yüzde 50 artış gösterdi. Önümüzdeki dönemde enerji işbirliğini arttıracak, İstanbul’un finans merkezi olmasına destek vereceğiz” diye konuştu. yakın eyalet temsilcisi, kongre üyesi, senatör, işadamı gibi kamuoyunda etkili isimleri Türkiye’ye getirdik” dedi. TUSKON Başkan Yardımcısı Ahmet Ciğer ise şunları söyledi: “ABD bizim için eskiden tekstil ihracatından ibaretti. Ama tekstilde gücümüzü kaybettik. Başka sektörlerde potansiyel var. ABD’li KOBİ’lerle işbirlikleri geliştirilebilir. Afrika, Ortadoğu gibi Türklerin rahat girdikleri ülkelere ABD’li şirketlerle işbirliği yapılabilir. Orta ölçekli birçok Amerikalı şirket Türkiye’nin bugünkü halini bilmiyor. Türk işadamları açısından büyüklüğünden dolayı ürkütücü olarak görülen ABD’de iş yapılabileceğini gösterdik.” Deprem, İnşaat ve Krize Merhem 2012 yılında yüzde 4 büyüme hedefleyen Türkiye ekonomisi, inşaat yatırımlarına ağırlık vererek bu hedefi tutturabilir, hatta aşabilir mi? Van depremi ile birlikte hızlanan konut yapma/yenileme, “kentsel dönüşüm” projeleri, önümüzdeki zaman diliminde, dünya krizi derinleştikçe, inşaata daha çok bel bağlanacağını gösteriyor. İnşaat sektörü, Türkiye milli gelirinde yüzde 6’ya yakın bir paya sahip. İmalat sanayisinin yüzde 15 paya sahip olduğu anımsandığında inşaat hâlâ tali bir sektör gibi algılanabilir ama inşaatın imalat sanayisine, ticaret ve ulaştırma gibi sektörlere, ilerigeri bağlantıları ile ivme katan bir sektör olduğu unutulmamalı. İnşaat kadar hızlı büyüyen bir alt sektör de gayrimenkul alımsatımı, kiralama, kısaca emlakçilik. Bu alt sektörün de milli gelirdeki payı yüzde 56’ya ulaşmış durumda. Böyle bakınca inşaat ve emlak ikilisinin Türkiye milli gelirindeki yüzde 1012. Bu alt sektörleri itekleyerek ekonomide ne kadar yol alınabilir? ??? İnşaat sektörü kriz dönemlerinde ekonominin geneline göre daha ciddi oranda küçülen, büyüme dönemlerinde ise ekonominin itici güçlerinden birisi haline gelen bir yapıda. 2009 yılında ekonomideki daralma yüzde 4.8 oranında iken inşaat sektörü yüzde 16.1 oranında daraldı, 2010 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 9 oranında büyürken inşaat sektörü yüzde 17.1 oranında büyüdü. 2011 yılının ilk altı ayında ise Türkiye ekonomisindeki büyüme oranı yüzde 10.2 iken. inşaat sektörü yüzde 13.9 oranında büyüdü. LEHTINEN: ORTAK DÜŞMANIMIZ PKK BD’nin gerçek zamanlı uydu görüntülerini, istihbarat ve başka lojistik destekler sağlayarak Türkiye’nin PKK’ye karşı yürüttüğü terörle mücadelede kritik bir rol oynadığını belirten Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ileana Ros Lehtinen, “PKK terörist grubu hem ABD hem Türkiye için ortak düşman” dedi. Lehtinen, şunları söyledi: “Yakında ABD, Türkiye’ye Süper Kobra hücum helikopterlerini A sağlayacak. Bu da Türk ordusunun Güneydoğu’da yürüttüğü operasyonlarda muazzam bir değer yaratacak. ABD desteği sessiz ve sahne arkasında, dolayısıyla fazla bilinmiyor, özellikle de Türkiye’de. Ancak ben çok daha kamuoyu tanınması gerektiğini düşünüyorum. Bu birçok Türk’ün, ülkelerimiz arasındaki ilişkinin duraksadığına ve artık yakın çıkarları paylaşmadığımıza dair yanlış kanılarını değiştirecektir.” Kaynak: TÜİK, GSYİH veri tabanı Sektör, konut kredilerinin kamçılanması ile büyük bir atılım yaptı. 2004’te hanehalkı kredileri Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve topluluk CEO’su Erdal Karamercan ile Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Erdener, Müge Yemişci ve Yusuf Yılmaz ödül sahipleriyle fotoğraf çektirdi. Eczacıbaşı Tıp Teşvik Ödülleri sahiplerini buldu Ekonomi Servisi Türkiye’de sağlık bilimlerinin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla Dr. Nejat F. Eczacıbaşı tarafından 1959 yılında kurulan Eczacıbaşı Tıp Ödülleri ve Bilimsel Araştırma Destekleri’nin bu yılki ödülleri sahiplerini buldu. Hacettepe’de düzenlenen törende Tıp Teşvik Ödülleri dalında Hacettepe Nörolojik Bilimler Psikiyatri Enstitüsü’nden Doç. Dr. Müge Yemişci Özkan ve Marmara Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji Bilim Dalı’ndan Dr. Yusuf Yılmaz ödül aldı. Marmara Tıp öğrencilerinden Nefize Turan ile Cerrahpaşa Tıp öğrencilerinden Yasin Yılmaz, Tıp Öğrencileri Bilimsel Araştırma Ödülü’ne değer bulunurken araştırma projeleri için gerekli finansman sağlanan Hacettepe Eczacılık Biyokimya Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Özden Tacal ve yine Hacettepe Onkoloji Enstitüsü Temel Onkoloji Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Güneş Esendağlı da Bilimsel Araştırma Destek Ödülü’nün sahipleri oldu. Mey İçki, marka sayısını 58’e yükseltti Ekonomi Servisi Mey İçki, alkollü içki üreticisi Diageo tarafından satın alınmasının ardından kendi markaları da dahil toplam 58 markanın satış ve pazarlamasını yürütmeye başladı. Diageo Avrupa Başkanı Andrew Morgan (solda) ve Mey İçki CEO’su Galip Yorgancıoğlu’nun katılımıyla düzenlenen toplantıda satış işleminin tamamlandığı duyuruldu. Andrew Morgan, “Mey İçki’yi bünyemize katmak, Türkiye’deki konumumuzu değiştirdi” dedi. Mey İçki CEO’su Yorgancıoğlu da “Dünyaca ünlü markalar, Türkiye’nin her yerine ulaşacak” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle