19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ARALIK 2011 PAZARTESİ 6 HABERLER EğitimSen üyesi öğretmenler, öğretmen açığına ve yapılmayan atamalara karşı 21 Aralık’ta derse girmeyecek Eğitimciler greve çıkıyor MAHMUT LICALI ANKARA EğitimSen üyesi öğretmenler; AKP iktidarında eğitimde artan sorunlara dikkat çekmek, öğretmen açıklarının kapatılması ve ataması yapılmayan öğretmenlere kadro verilmesi için 21 Aralık Çarşamba günü grev yaparak okullarda ders işlemeyecek. KESK’in bir günlük grevine destek veren eğitim emekçileri Türkiye’nin dört bir yanında 21 Aralık’ta ders işlemeyecek. Meydanlara çıkacak öğretmenler, hazırladıkları bildiriyle velileri de greve destek vermeye davet ediyor. Veliler için hazırlanan bildiride, AKP hükümetinin özelleştirme ve ticarileştirme politikalarıyla eğitimsağlık gibi kamusal hizmetlerin paralılaştırıldığı belirtilerek 1 Ocak 2012’den itibaren öğretmenlerin aylık gelirlerinden Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi adı altında kesinti yapılacağı vurgulanıyor. Öğretmenler 21 Aralık’ta grev yaparak piyasacı değil, kamusal, nitelikli ve demokratik bir eğitim talebiyle grev yapacak. Öğretmenler bütçeden eğitime ayrılan payın artırılması, okullara yeterli ödenek ayrılması, ek ders ücretlerinin günün şartlarına uygun olarak belirlenmesi ve eğitimde siyasi kadrolaşma, soruşturma ile sürgünlere son verilmesi için grev yapacak. EğitimSen 21 Aralık’ta gerçekleştirilecek grev öncesi AKP’nin 9 yıllık iktidarı döneminde eğitimde yaşanan dönüşüm ve öğretmenlerin hak kayıplarını da sıraladı. Buna göre 2002’de bir ilköğretim öğrenci velisi eğitim öğretim yılı içinde çocuğu için 720 TL eğitim harcaması yapıyorken 2011’e gelindiğinde eğitim harcaması 4.5 kat artarak 3 bin 200 TL’ye kadar yükseldi. 2002’de Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi içinde eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17.18 olarak hesaplanırken 2011’e gelindiğinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesi içinde eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 5.85’e geriledi. 3 Koltuk Boşalıyor 6 Erdoğan’a Hançer?! Dünkü yazımda, cemaat ve AKP’nin yakını Nihal B. Karaca’nın yazısından alıntı yapmıştım (11 Aralık Habertürk). Bir Bakan Pensilvanya’ya giderek F. Gülen’e, cemaatin devlet kadrolarına yerleşmek için doymak bilmez isteklerinden şikâyetçi olmuş, ver Allah verdikçe daha fazlasını istemelerinden rahatsızlıklarını dile getirmişti. Buradan, devlet kadrolarının cemaat tarafından yağmalandığı dışında çıkartılacak önemli bilgi, cemaat ile AKP arasındaki “bölüşüm ilişkileri”nin, AKP’yi taciz noktasına ulaştığıdır. Her zaman yazarım, cemaat ile AKP iki ayrı (siyasi) örgüttür. Tamamen farklı iki ayrı liderliği, amaç ve hedefleri vardır. Cemaat ile AKP tarihsel bir kesitte birbirleriyle örtüştü. Cemaat, AKP kabuğu altına girdi, oradan, partinin içini, üstünü, altını, Erdoğan’ı oyma faaliyetlerinde önemli bir mesafe aldı. AKP giysisi içinde herhalde bakanları da vardır, parti liderleri de. Cemaat, örgütlüyeminli bir güç, din tabanlı görünüşlü büyük bir toplumsal menfaat şebekesidir. Fatih Altaylı’nın F. Gülen’e yönelttiği “yani bir Mason örgütü gibi mi” sorusuna aldığı yanıt da “öyle de diyebilirsiniz..” olmuştu! Ama aynı zamanda büyük bir siyasi örgüte dönüşmüştür cemaat. (Bknz. 12 Temmuz 2010 tarihli “Cemaat Apolitik mi?” yazım) “Mason teşkilatlanması” gibi her yere nüfuz ediyorlar. Ama onları katbekat aştılar. AKP içinde, toplumu dönüştürme projelerini gerçekleştiriyorlar. Bu arada tabii ki AKP’yi de.. AKP bir “kabuk”tur. Kabuk içinde bir istila hareketi vardır. İşaretler, adalet mekanizmasını önemli ölçüde cemaatin denetlediği, siyasioperasyonel bütün işleri de (yargı, özel mahkemeler, polis) adamlarının yürüttüğü yönünde. ??? Erdoğan bunun ayırdında! Cemaat ile Erdoğan arasındaki gerilim, sandığımızdan çok fazla. Öyle ki bir bakan taaa Pensilvanya’ya gidiyor! Bizim günlük siyaseti izleyen gazeteci yorumcularımız sanıyor ki, karşımızda bütünsel bir blok var! “Onlar en sonunda anlaşırlar ve bütünleşirler” demek bir siyasi yorum değildir. Aralarında anlaşmauzlaşma olacaksa, bunun nasıl olacağı belirleyici olandır! Erdoğan ile adamlarının (B. Arınç) şüphesiz ki en barizi olan gazeteci tutuklamalarındaki işgüzarlıklar, hukuksuzluklar ve bütün davaların uzayarak işkenceye dönüşmesi konusunda rahatsızlıkları ciddidir. “Gözaltılar bizim talimatımız değil, güvenlik, emniyet, savcılık yetkilerini kullandı, bu süreçlerin süratle neticelendirilmesi arzumuzdur”, Erdoğan’ın rahatsızlığının dışavurumuydu. Çünkü bunun bütün siyasi yükünü Başbakan taşıyor. İnşa ettiği “dünya politika kariyeri”nin bunları taşıyamayacağını görüyor! Yargılama sürecini kontrol eden cemaatin ise böyle sorumluluğu yok. Hile hurda, sahtecilik, hukuksuzluk... Bunların hepsi birer araç onlar için! Toplumu istedikleri yönde dönüştürmedeğiştirmenin araçları! ??? Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve parti liderliği koltuklarının 2014’te boşalması, cemaat ile Erdoğan arasındaki gerilimi tırmandırdı ve yeni saflaşmaları erken tetikledi. Şike yasasını değiştirme sürecindeki yalpalanmalar, Erdoğan’ın çevresinin ne kadar kırılgan olduğunu ve çoğunun kendisini “satacağını” gösterdi! AKP büyük bir dalgalanma yaşadı! Hele Arınç! Özellikle Erdoğan’ın hastalığı döneminde sık pozisyon değiştirdi. Erdoğan’a karşı, “Biz biat eden kimseler değiliz” bile dedi! Erdoğan kesin talimatını verince, özür diledi! Bu özürün de büyük bir haslet olarak değerlendirilmesi çok komikti doğrusu! Siyasi bir derin yalpalanma sonucu gelen özür, ancak “durumu ve pozisyonu kurtarmak” demektir! Çünkü Erdoğan hâlâ güçlüdür ve önümüzdeki iki yıl bilinmezlikle doludur! Bu derin yalpalanma acaba şunu da gösterdi mi: Cemaatin, Erdoğan’ın yakın çevresinden bir kısmını esir aldığını ve etkisini? Erdoğan şunu gördü mü: Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün, günlük siyasette etkisinin kırıldığı bir “sürgün” yerine dönüştürülmek istendiğini? Bu amaçla, Erdoğan ve çevresinden bir kesim, Gül’ün başbakanlığına oynayacaktır. Yeni saflaşmalar bu eksende olacak. Erdoğan’ın anayasal bakımdan güçlendirilmiş bir başkanlık rüyası, sadece bir rüya olarak gözüküyor bugün için.. Erdoğan ya teslim olacaktır, o zaman siyasi kariyerini de sonlandıracaktır ya da gücünü en azından koruyacaktır. Bunu belirleyecek olan, boşalacak 3 koltuğun nasıl ve hangi ilişkiler ve uzlaşmalar çerçevesinde doldurulacağıdır.. Cumhurbaşkanlığı koltuğu da siyaseten bir bilmecedir! AKP bu koltuğu kaybedebilir; ekonomik ve toplumsal gelişmeler bunu gösterecek. Tabii bir de muhalefetin gücü! Acaba koşullar ne olursa olsun, Erdoğan, Cumhurbakanlığı’na aday olur mu? zel dershaneler 2’ye katlandı AKP’nin iktidara geldiği 2002’de Türkiye genelinde 2 bin 212 özel dershane bulunurken 9 yıl içinde özel dershanelerin sayısı yaklaşık iki kat artarak 4 bin 99’a çıktı. Özel dershanelere giden öğrenci sayısı da 2002’de 606 bin olarak hesaplanırken 2011’e gelindiğinde iki kat artarak 1 milyon 234 bine çıktı. 2002’de özel okullarda 223 bin öğrenci eğitim görürken 9 yıl içinde eğitimdeki özelleştirme politikalarıyla özel okullarda eğitim gören öğrenci sayısı ikiye katlanarak 498 bine yükseldi. Ö Sağlıkçılar AKP’yi protesto etti İstanbul Haber Servisi Sağlık çalışanları, AKP hükümetinin Sağlıkta Dönüşüm Programı ve 2 Kasım günü çıkardığı Sağlık Bakanlığı’nın teşkilat yapısını değiştiren 663 sayılı kanun hükmünde kararnameye (KHK) karşı “Her işin başı sağlık. Emeğimiz, mesleğimiz, geleceğimiz ve sağlık hakkı için” sloganlarıyla Tünel’den Taksim Gezi Parkı’na siyah önlüklü bir protesto yürüyüşü gerçekleştirdi. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ı istifaya çağıran sağlık emekçileri “Kamu hastanelerini satılığa çıkaran, sağlık hizmetlerini ticarileştiren, sağlık çalışanlarını köleleştirmeyi amaçlayan 663 sayılı kararnameye karşı 21 Aralık Çarşamba günü g(ö)revdeyiz” dediler. İstanbul Tabip Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Dişhekimleri Odası, İstanbul Veteriner Hekimleri Odası, Devrimci Sağlıkİş Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) şubelerinin dün düzenlediği Tünel’den başlayan eyleme, CHP İstanbul Milletvekili, dişhekimi Kadir Gökmen Ögüt, eski CHP milletvekili Prof. Dr. Sacid Yıldız, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, Havaİş Sendikası Başkanı Atilay Ayçin ile tıp fakültesi öğrencileri, asistanlar, hemşireler ile çok sayıda sağlık çalışanı destek verdi. eşit, ücretsiz sağlık”, “AKP sağlığa zararlıdır” sloganları attı. Taksim Gezi Parkı’nda açıklama yapan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, Bakan Akdağ hakkında “Sağlıkta Dönüşüm Programı’nı hayata geçirerek ilaç harcamalarını arttırdığı, ülke ekonomisine zarara uğrattığı için” suç duyurusunda bulunmak istediğini söyledi. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör ise eczacıların da sağlık alanındaki son uygulamalardan mağdur olduğunu belirterek “Vatandaşın tahsilatçısı olmak istemiyoruz” dedi. İstanbul Dişhekimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Serdar Çintan da halka daha nitelikli sağlık hizmeti sunabilmek için başta KHK ile getirilen uygulamalara ve diğer tüm düzenlemelere karşı olduklarını kaydetti. SS kesintileri yapılacak 1 Ocak 2012’den itibaren 1700 TL maaş alan bir eğitim emekçisi her ay 85 TL Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi ödeyecek. Öğretmenlerin sürekli artan altın ve döviz kuru karşısında aldıkları ücretler de büyük oranda eridi. Ocak 2011’de 1700 TL maaş alan bir eğitim emekçisi 14 küçük altın alabiliyorken Aralık 2011’de öğretmenler bütün maaşıyla yalnızca 9 küçük altına alabilecek duruma geldi. G KHK’ye karşı direniş “Ticarethane değil hastane, müşteri değil hasta”, “Sağlıkta kanun hükmünde darbeye karşı grevdeyiz” yazılı döviz ve pankartları açarak, yürüyüşe başlayan sağlıkçılar, “Sağlık, haktır satılamaz”, “Herkese ALEVİLERDEN ANAYASA KURULTAYI Çokkültür ve çokinançlı anayasa ? ABF’nin düzenlediği ‘Demokratik Anayasa Kurultayı’nın ardından yayımlanan bildiride yeni anayasanın tekçi anlayışlardan uzak olması gerektiğine vurgu yapıldı. MEHMET MENEKŞE ANKARA Alevi Bektaşi Federasyonu’nun (ABF) düzenlediği, Demokratik Anayasa Kurultayı’nda, yeni yapılacak anayasanın insanı merkeze alan bir anayasa olması gerektiğine vurgu yapılarak “Yeni anayasa, tekçi anlayışlar yerine çokkimlikli, çokkültürlü, çokinançlı bir anayasa olmalıdır” denildi. Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleştirilen Demokratik Anayasa Kurultayı’na inanç grupları, siyasi partiler, sendikalar, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, yerel dernekler, yazarlar ve sanatçılar katıldı. Dört oturumda gerçekleştirilen kurultay, ABF Genel Başkanı Selahattin Özel’in açış konuşmasıyla başladı. Oturumların ardından Alevi kurumlarının temsilcilerince yayımlanan sonuç bildirisinde, yeni anayasanın, tekçi anlayışlar yerine çokkimlikli, çokkültürlü, çokinançlı bir anayasa olması gerektiğine dikkat çekildi. Bildiride, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da anayasal bir kurum olmaktan çıkartılması gerektiği belirtildi. Alevi kimliğinin yasal olarak tanınması ve cemevlerinin inanç merkezi olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilen bildiride ayrıca şu maddelere dikkat çekildi: “Ülkemizde birden fazla etnik ve dinsel grubun varlığı resmen tanınmalı, vatandaşları arasındaki her türlü ayrımcılığa son verilmeli ve bütün yasal düzenlemeler bu doğrultuda yapılmalıdır. Ermenilerin, Rumların, Musevilerin, Süryanilerin bütün mal varlıkları iade edilmeli, örneğin 1971’den bu yana kapalı olan Heybeliada’daki Rum Ortodoks Ruhban Okulu açılmalı, Süryanilerin Mor Gabriyel Kilisesi başta olmak üzere dini eğitim yapmalarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.” Siirt’te çatışma: 1 PKK’li öldürüldü ? SİİRT (Cumhuriyet) Siirt’in kırsal kesiminde, güvenlik güçleri ile PKK’li bir grup arasında çıkan çatışmada 1 terörist öldürüldü. Teröristlere yardım ve yataklık yaptıkları iddiasıyla 3 kişi de gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı ekipleri, Siirt’in Tuzkuyusu ve Çevrimtepe köyleri arasındaki kırsal alanda ortak operasyon düzenledi. Önceki akşam, bölgede güvenlik güçleri ile çatışmaya giren PKK’lilerden biri öldürüldü. Öte yandan, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Dicle ilçesi yakınlarındaki Görese Dağı’nda 3 gün önce başlatılan operasyonun devam ettiğini açıkladı. Operasyonda 50’yi aşkın PKK’linin kıskaca alındığı, 10’un üzerinde teröristin ise öldürüldüğü belirtiliyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle