27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 İstanbul B Edirne S Kocaeli S Çanakkale B İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak B Sinop B Samsun PB Trabzon Y Giresun Y Ankara S 11 12 13 13 16 15 15 10 10 12 10 10 9 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars S S S B B B B B B B K B B 9 8 3 20 19 18 11 13 6 8 3 2 3 HABERLERİN DEVAMI Oslo K Helsinki B Stockholm K Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih B Berlin Y Budapeşte B Madrid B Viyana B 7 7 7 11 12 11 11 9 6 9 6 14 10 Belgrad B 7 Sofya A 11 Roma Y 18 Atina B 17 Zürih B 12 Moskova B 1 Aşkabat K 7 Taşkent K 7 Baku K 6 Bişkek Y 10 Tiflis PB 1 Kahire PB 19 Şam A 15 Ülkemizin kuzeydoğu kesimleri çok bulutlu, diğer yerlerin parçalı ve az bulutlu geçmesi bekleniyor. Doğu Karadeniz kıyıları ile Ordu, Artvin ve Ardahan çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; kıyı kesimlerde yağmur, iç ve doğu kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. İç ve doğu bölgelerimizde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer sis görüleceği tahmin ediliyor. 1 ARALIK 2011 PERŞEMBE TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 1 Aralık GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada olasılığı, 1000 gündür tutuklu milletvekili, işsizlik, enflasyon ise tarihsel yanılgı içindesiniz demektir. Bakın neden: Çünkü, amiral gemisi namıyla ünlü Hürriyet’in dört kaptanından üçü Enis Berberoğlu, Ahmet Hakan, Sedat Ergin. Dördüncü kaptan Ertuğrul Özkök’e göre Türkiye’nin sorunu sıralayıverdiğimiz sorunlar değil. Günlerdir ısrarla yazdığına göre: Ne şu ne bu; sorunumuz frak! Ülkemizin has sorununun frak ve fraklı gazeteciler olduğunu kanıtlamak istercesine, günlerdir yarım sayfaya yakın yazılar döktürüyor. Frakı sorunlaştırmaya; Kraliçe Elizabeth’in saraydaki akşam yemeğine çağrılan gazetecilerden hangisine frakın cuk oturduğunu yazmakla başladı. CHP’den milletvekili seçilip parti disiplinine gireli beri ülke sorunlarıyla ilgili görüş beyan etmek yerine frakı yeğleyen eski başyazar Oktay Ekşi’nin görüşlerine yer verdi sütunlarında. Dün de frak karesine girmeyen gazeteciler ile devam etti. Medya çevrelerinde Ekşi’nin eski genel yönetmenine vereceği okkalı ve tabii çok fraklı yanıt bekleniyor. Fakat Özkök’ün hakkını Özkök’e verelim. Gözünü budaktan sakınmayan bir yazar olduğunu kabul edelim. Zira: Kim ama kim; İngiltere Kraliçesi’nin Bayan Hayrünnisa’nın topuğu 15 santimetre ayakkabısına eleştiren gözlerle bakmasına fena halde içerleyebilir... Kim ama kim; hatta yandaş yalakalar dışında; Özkök gibi, Hayrünnisa Hanım’ın Londra’da endamına uygun giysileri “harika taşıdığını” özenle vurgulayabilir. Kim ama kim; Çankaya’nın takdirlerine aday; cesur, açık kalpli yazılarından dolayı kendisine yönelecek olası eleştirilere aldırmadan Kraliçe’yi eleştirebilir. Özkök’ten başka kim ama kim? Ülke sorunlarını bir yana bırakıp günlerce frakı sorunlaştırabilir? ??? Ülkemiz olmazların olduğu, olması gerekenlerin olmadığı bir süreçten geçiyor. Başbakan ameliyat oldu. Kalınbağırsakta kanser arandı. Hastane kapısında nöbet tutan gazetecilere el altından haber verildi. Laboratuvar incelemesi: “Kanser yok!” Ama ne Başbakanlık’tan ne de hastaneden “resmi” bir açıklama var! Anlaşılan Başbakan, kanser olasılığı nedeniyle ameliyat edildiğinin açıklanmasını istemiyor. Siyasetçilerimiz nedense hastalığı saklamaya, duyulmamasına özen gösteriyor. 1997 seçimlerinden önce Başbakan Ecevit’in ağır işleyen bir hastalığı olduğunu yazdım. Var veya yok diye açıklayacağı yerde, yalanlarken yazdıklarımı, söylemediğini bırakmadı. Oysa seçimi kazanması olası bir liderin kamuoyundaki olası söylentileri önlemek için gerçek neyse açıklaması gerektiğine inanarak hastalığından söz etmiştim yazıda. Daha sonraki yıllarda gerçek ortaya çıktı. Ecevit ağır işleyen hastalıkla uğraştı ve... Şimdi de RTE, ameliyata neden olan rahatsızlığının ne olduğunu açıklamaktan kaçınıyor. Oysa bağırsaktan alınan parçanın labaratuvar incelemesi sonucu kanser olmadığının saptadığını açıklamanın Başbakan’ın siyasal yaşamına zarar verici ne yanı olabilir? Gel de anlat dosta düşmana, tabii anlatabilirsen, olurların olmadığı bir ülkede yaşadığımızı! Eymür serbest bırakıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, 1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlerin araştırıldığı ikinci Susurluk soruşturmasında şüpheli sıfatıyla sorgulandı. 1990’larda terörle mücadele amacıyla MİT içinde de oluşturulan “yasadışı yapılanma”dan sorumlu tutulan Eymür’e “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da sorulduğu öğrenildi. Eymür savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Eymür, dün sabah Ankara Adliyesi’ne getirildi. Savcı Hakan Yüksel’in verdiği talimat üzerine ifadenin alınacağı özel yetkili savcılık katı gazetecilerin girişine yasaklandı. Savcı Yüksel, bu durumu gazetecilere açıklarken “Eymür, yıllarca terörle mücadelede önemli görevler üslenmiştir. Bu nedenle terör örgütlerinin hedefindedir. Kendisinin haklarını da savunmak zorundayız. Soruşturma gizlidir” dedi. Eymür’ün sorgusu 5 saatin üzerinde sürdü. Edinilen bilgiye göre, Mehmet Eymür’ün 1993’te Tansu Çiller’in Başbakan olmasının ardından terörle mücadelede yapılan strateji değişikliği kapsamında yaptığı görevlerin sorulduğu öğrenildi. Eymür’ün “söz konusu gayri resmi yapının MİT ayağını oluşturmakla” suçlandığı belirtildi. Bu kapsamda Mehmet Eymür’ün bazı eylemlerde kullandığı iddia edilen “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın karıştığı olayların da sorguda gündeme geldiği ifade edildi. Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, 1997’de TBMM Susurluk Kolerin olduğunu belirten Avcı şunları anlatmıştı: “‘Yeşil’ şu anda MİT içinde Eymür ve arkadaşları tarafından resmen eleman olarak kullanılıyor. Kocaeli çetesi olarak basına yansıyan Hadi Özcan sürekli MİT ile görüştü. MİT görevlisi Astsubay Duran Fırat, Eymür’ün temsilcisi ve kirli işleriyle ilgili olarak bütün mafyacılarla irtibattadır ve ayak işlerini yapmaktadır. Tarık Ümit ola Eski istihbaratçı Eymür’den 5 saat süren sorgusunda MİT içindeki çete ilişkilerini anlatması istendi EymürYeşil ilişkisi EymürYeşil ilişkisine organize suç örgütü Sedat Peker de işaret etmişti. Peker, faili meçhul soruşturmasında savcıya verdiği ifadede, “Yeşil isimli şahsın doğuda bir zamanlar JİTEM tarafından kullanıldıktan sonra MİT’le birlikte çalışmaya başladığı, MİT’te Eymür’ün kadrosunda olduğu, onun da şehirlerde birçok eylem gerçekleştirdiğini duyuyorduk” demişti. Eymür, Susurluk’taki trafik kazasından önce hazırladığı ikinci MİT raporuyla da gündeme gelmişti. Raporda, MİT elemanı Tarık Ümit’in 1995’te kaybolmasına da değinilerek “Ümit’in Çatlı ve ekibi tarafından sorguya tabi tutulduğu tarih itibarıyla sağ olduğu, uyuşturucu ve silah kaçakçısı Sami Hoştan’ın (Arnavut Sami) çiftlik evinde alıkonulduğu, Çatlı’nın olayın olduğu tarihlerde evine sabaha karşı geldiği, kimseyle görüşmediği tespit edilmiştir. Kaybolma olayından sonra Tarık Ümit’in yalnız yaşadığı Kızıltoprak’taki evinde hiçbir dokümanın bırakılmadığı, telefon rehberlerinin dahi alındığı öğrenilmiştir” ifadeleri kullanıldı. ? Mehmet Eymür’ün, Tansu Çiller’in başbakan olmasının ardından terörle mücadelede yapılan strateji değişikliği kapsamında yaptığı görevlerin sorulduğu öğrenildi. Eymür’ün “söz konusu gayri resmi yapının MİT ayağını oluşturmakla” suçlandığı belirtildi. misyonu’na verdiği ifadede bu iddialara atıf yapmıştı. Avcı, Emniyet teşkilatı içerisindeki yapının Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’a bağlı Özel Harekât Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in başkanlığında özel harekâtçılardan ve Korkut Eken’e bağlı sivillerden meydana geldiğini söylemişti. MİT’in içinde ise Mehmet Eymür’e bağlı özel harpten gelmiş subaylar, ülkücüler ve mafyadan isimyı ve Mehmet Ali Yaprak’ın kaçırılması olaylarında Mehmet Ağar ve Mehmet Eymür’e bağlı gruplar arasında anlaşmazlık çıktı. Emniyet ile MİT arasında aslında bir çekişme yoktur, olayın özünde Mehmet Ağar’la Mehmet Eymür’ün çelişkisi vardır ancak bu kendilerine bağlı mafya gruplarına yansımaktadır ve bunlar birbirlerini öldürmeye çalışmaktadır.” Dün adliyeye götürülen Mehmet Eymür’ün ifade vereceği özel yetkili savcılık katı gazetecilere kapatıldı. Savcı Hakan Yüksel, bu uygulamanın Eymür’ü korumak amacıyla gerçekleştirildiğine dikkat çekti. MİT’teki karanlık yapı Etrafa rasgele ateş açan Libya uyruklu saldırgan 2 kişiyi yaraladı ALMANYA Sultanahmet’te saldırı İstanbul Haber Servisi İstanbul’un en merkezi, turistik bölgesi Sultanahmet Meydanı’nda rasgele “Allahüekber” diyerek ateş açan Samir Selam Ali Elmahdhavri (36) adlı saldırgan iki kişiyi yaraladı. Topkapı Sarayı’nın içine kadar giren ve polisle yaklaşık 1 saat çatışan saldırgan vurularak öldürüldü. Saldırganın olay yerine Suriye plakalı bir araçla geldiği ve Libya vatandaşı olduğu açıklandı. Topkapı Sarayı’nın önüne dün sabah saatlerinde gelen silahlı bir kişi etrafa rasgele ateş açmaya başladı. Elinde tüfek, boynunda fişek, sırtında çanta olan zanlı, sarayın içine girerek ateş etmeye devam etti. Zanlının açtığı ateş sonucu saray girişinde nöbet tutan jandarma eri Şerafettin Eray Topçu (23) ve özel güvenlik görevlisi Mehmet Ballıcı (34) yaralandı. Görgü tanıklarına göre, akli dengesinin bozuk olduğu belirtilen zanlının “Allahüekber” diyerek ateş açmaya başladığı ifade edildi. Zanlının hedefinin Topkapı Sarayı’nın önünde bekleyen askerler olduğu iddia edilirken bölgeye çok sayıda güvenlik gücü ve ambulans sevk edildi. lemdir, eylemin amacı zarar vermektir” diye yanıt verdi. Operasyonu yöneten İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın ise operasyonun ardından, “Saldırgan, ölü olarak etkisiz hale getirilmiştir. Olayda iki yaralı var” diye konuştu. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu çatışmanın ardından yaptığı açıklamada, “Saldırganın verdiği herhangi bir mesajın olmaması nedeniyle adi, tamamen kişisel bir eylem arzusunda olduğunu değerlendiriyoruz” dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise yaşanan olayın Suriye’de yaşanan olaylarla ilgisinin olmadığını belirtti. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yazılı yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi sundu. Oran, İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda yaşanan eyleme dikkat çekerek “Emniyet güçleri elinde tüfek olan bir şahsın bu haliyle kamu düzenini tehdit edebileceğini öngörememiş midir, hangi nedenle müdahale gecikmiştir?” diye sordu. Bir Türk’ün daha evi yakıldı ÖZCAN YAŞAR Nöbet tutan bir jandarma eriyle birlikte özel güvenlik görevlisini yaralayan saldırgan Topkapı Sarayı’nın içine kadar girdi. habervesaire.com’dan alınmıştır. Özel harekât polisleri de sarayın çatısına çıktı. Saldırgan ile güvenlik güçleri arasında 1 saaten fazla süren çatışmanın ardından saldırgan öldürüldü. Çatışma sırasında polis helikopteri de Sultanahmet Meydanı üzerinde dolaşarak operasyona destek verdi. Olayda ağır yaralanan ve Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan güvenlik görevlisi Ballıcı ameliyata alındı. İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bacağın dan yaralanan ve ameliyat edilen Topçu’nun ise sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. Oran: Neden gecikildi aldırının Suriye’de yaşananlarla ilgisi yok’ İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, saldırıyı düzenleyen kişinin Libyalı olduğunu belirterek “Saldırgan 1975 doğumlu, Libya uyruklu Samir Selam Ali isimli bir kişidir” dedi. Şahin, saldırının amacıyla ilgili yönelik bir soruya “Eylem ey ‘S Almanya’nın Salzgitter kentinde Türklere ait olan bir ev daha kundaklama girişimi sonucu tamamen yandı. Yangın sırasında şans eseri evde kimsenin bulunmaması olası bir faciayı önledi. Salzgitter Thiede’de geçen cumartesi günü sabaha karşı meydana gelen yangında, 25 yıldır Almanya’da yaşayan ve bir otomobil fabrikasında çalışan Şenol Başer’e ait tek katlı ev kimlikleri henüz belirlenemeyen kişi veya kişilerce ateşe verildi. İtfaiyenin müdahalesine karşın kısa sürede alevler içinde kalan ev tamamen yandı. Yangın sırasında evde kimsenin bulunmaması, bir faciayı önledi. Görgü tanıkları, yangının hemen ardından Alman oldukları tahmin edilen iki kişinin olay yerinden koşarak kaçtıklarını söyledi. Okulda namaza ret kararı çıktı FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) Federal Almanya, okullarda kamuya açık bir biçimde namaz kılınamayacağını karara bağlarken bu kısıtlamanın mutlaklaştırılamayacağını da kabul etti. Berlinli bir Türk lise öğrencisi olan Yunus M. tarafından açılan idari davada, önceki aşamalarda çelişkili kararlara neden olan tartışma, Leipzig’deki Federal İdare Mahkemesi tarafından sonuçlandırıldı. Yüksek mahkeme, Yunus M.’nin itirazını yerinde bulmadı ve okuldaki öğrenimin huzur içinde yapılabilmesi için böyle bir kısıtlamaya gidilebileceğini belirtti. Kararda, itirazda bulunan lise öğrencisinin inanç özgürlüğüyle ilgili bu kısıtlamayı sineye çekmesi gerektiği, aksi takdirde okulda öğrenim barışının tehlikeye düşebileceği hatırlatıldı. Karayılan’ın Öcalan’ın kendisine iletilen mektuplarıyla ilgili iddiası: İddianameyi hicvettiler Ergenekon soruşturması kapsamında Odatv’deki aramalara ilişkin tutuklanan gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık, tutuklu bulundukları Silivri Cezaevi’nde çektirdikleri fotoğraf ile iddianameyi hicvetti. Odatv iddianamesine göre Nedim Şener, Ahmet Şık’ı “çalıştırarak”, varlığı iddia olunan “Ergenekon Terör Örgütü”nün amaçları doğrultusunda kitap yazdırmıştı. Şık’ın tutuklanmasının üzerinden 8 ay geçti ve Şık’ın “örgüt dokümanı” olarak toplatılan kitabı, “Dokunan Yanar” ismiyle 125 imzayla yayımlandı. Ahmet, Nedim ve Doğan Yurdakul’un Silivri Cezaevi’ndeki koğuşlarına ulaşan kitapla poz veren Ahmet ve Nedim, “talimatla çalıştırmanın” fotoğrafını sundu! Kuryeliği devlet yaptı MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Terör örgütü PKK’nin Kandil’deki yöneticisi Murat Karayılan, örgüte yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. KCK’ye yönelik operasyonların son dalgasında Öcalan’ın avukatlarının tutuklanmasına tepki gösteren Karayılan, Öcalan’ın mektuplarının devlet tarafından kendilerine getirildiğini söyledi. Karayılan, “Apo’nun bizzat kendi eliyle yazılmış olan 10’a yakın mektubu vardır. Hepsi, bizzat devletin heyeti tarafından bize ulaştırılmış mektuplardır. Eğer kuryelikten bahsedilecekse, kuryeliği yapan, devlet adına hareket eden heyettir” dedi. Öcalan’ın, avukatlarıyla 12 yıldır görüştüğünü anımsatan Karayılan, “Her şeyi devlet de dinliyor ve kayıt altına alıyordu. 2006 yılının Eylül ayında, avukatların görüş günü olmayan bir cumartesi günü siz devlet ve hükümet olarak, şimdi tutukladığınız avukatlardan birisini önderlikle görüştürmek üzere İmralı’ya götürmediniz mi? Peki, siz o insanları ne yüzle tutukladınız?” dedi. KCK operasyonlarının AKP hükümetine Gülen cemaati tarafından dayatıldığını iddia eden Karayılan, Başbakan Erdoğan ve Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin PKK’nin silah bırakması yönündeki açıklamalarına da “Ne olacaksa karşılıklı olmalı” yanıtını verdi. ‘PKK’Yİ DURDURABİLİRİZ’ ERBİL (AA) Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetiminin başkanı Mesud Barzani, terör örgütüyle bağlantı halinde olduklarını ve saldırılarını durdurması için en büyük baskıyı yapacaklarını söyledi. İngiliz Reuters haber ajansına konuşan Barzani, demokratik yollarla mücadelenin amaçlanması gerektiğini belirtti. Barzani, durum kötüye giderse İran sınırına yerel peşmerge güçlerini gönderebileceklerini de vurguladı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle