25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 2011 PAZAR 6 HABERLER CHP milletvekili Kart’tan Terorizmin Finansmanının Önlenmesi Yasa Tasarısı’na eleştiri ‘Şantaj için kullanılacak’ İLHAN TAŞCI ANKARA CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Terorizmin Finansmanın Önlenmesi Yasa Tasarısı’nda idareye tanınan geniş yetkilerin “şantaj ve tehdit” aracı olarak kullanılacağı uyarısında bulunurken, “Başta mülkiyet hakkı olmak üzere anayasal anlamda temel ve hak özgürlüklerin ihlal edilmesinden öte, yok edilmesi sürecini başlatan bir süreç ile Türkiye karşı karşıyadır” değerlendirmesini yaptı. TBMM’ye sevk edilen Terorizmin Finansmanının Önlenmesi Yasa Tasarısı’nda, bürokratlardan oluşacak “Mal Varlığının Dondurulması Değerlendirme Komisyonu”nun alacağı kararla, yargı kararı olmaksızın mal varlığının dondurulabilecek olması tartışma yarattı. Komisyon, terör ve terörün finansmanı ile ilgili gördüğü mal varlığı ve fonlara el koymakla görevlendiriliyor. Bu düzenleme ile idari bir komisyona yargısal yetki tanındığı eleştirileri dillendirilirken, temel hak ve özgürlükler kapsamındaki mülkiyet hakkını ve bu konudaki tasarruf yetkisini kısıtlama görevi de yüklenebileceğine işaret ediliyor. MASAK ‘K Ç Fotoğraf: AA HAKAN GOKTEPE Başkanı’nın başkanlığındaki yedi kişiden oluşan bu komisyonda, MİT ve Hazine Müsteşarlığı ile Başbakanlık, İçişleri, Dışişleri ve Adalet bakanlıklarındaki üst düzey bürokratlar yer alacak. laşılıyor ki hükümet polis devleti aşamasının, nihai uygulamalardan birini yapmaktadır. Kritik soruşturmalarda ve yargılamalarda hep görüyoruz, kolluğun hazırladığı yasadışı yollarla elde ettiği delilleri esas alarak, bu uyabul edilemez’ gulamayı yapacaktır. Anayasal CHP’li Atilla Kart, el koyma anlamda temel hak ve özgürlükkararını idarenin vereceğini belir lerin, başta mülkiyet hakkı olmak terek, “Bu yöntem kabul edile üzere anayasal anlamda temel mez. Burada çok açık bir şekilde hak ve özgürlüklerin ihlal edilyargının görev ve yetki alanına mesinden öte yok edilmesi sürecini başlatan bir süreç ile Türkiye karşı karşıyadır. Bu süreç bir Kart, “Başta mülkiyet hakkı olmak taraftan da özellikle üzere anayasal anlamda temel hak muhalif kişi ve kuruve özgürlüklerin ihlal edilmesinden luşlara karşı yerine öte, yok edilmesi sürecini başlatan göre tehdit, yerine göre de şantaj aracı olabir süreç ile Türkiye karşı kullanılacaktır. karşıyadır” değerlendirmesini yaptı. rak AKP iktidarının demokrasi anlayışındaki faşizan anlayışı gösmüdahale söz konusudur” diye teren vahim bir gelişmedir.” konuştu. Hukuk devletlerinde yaelişki ve handikap pılması gerekenin, sözü edilen finansmanın kaynakları konusunda Kart, “Bir temel çelişki şu, yesuç unsuru olanların idare tarafın ni anayasa yapma iddiasındadan raporlaştırılarak, yargıya baş yız. Birey odaklı temel hak ve özvurulması olduğunu anlatan Atilla gürlükleri esas alan anayasa idKart, şunları söyledi: “Yargının ve diasındayız. Bu tasarıyla, yeni receği kararın sonucuna göre anayasanın felsefesiyle bağdaşuygulama yapılır. Burada ev mayacak bir düzenlemeyi tasarı rensel hukuk kuralı tersyüz edil olarak getiriyor hükümet. Bu mek süretiyle idare yargının ye anayasa çalışmalarında bir diğer rine geçmiş olmaktadır. Öyle an handikapı yaratıyor” dedi. Ulusal Devletler Topluluğu AB Dağılıyor mu? Arada sırada ortaya çıkan ileri akıllılar der ya: “Ulusal devlet bitti arkadaşlar..” Eskiden sinirlenirdim, çünkü ulusal devletlerin bittiği görüşünün, Türkiye gibi ülkelere emperyalistlerin dayatması olduğunu bilirim. Sadece bu dayatmaya karşı çıkmak ve bu savın içinin nasıl kof olduğunu göstermek için, geçen yıl oturup kitap yazdım (Ulus Yıkıcılığı Zamanları). Bilir bilmez veya büyük güçlere yaranmak için ileri sürülen Ulusal Devlet Bitti zırvalığının en büyük dayanağı da Avrupa Birliği projesidir... Önce: Avrupa Birliği projesi konusunda bakışım net: Ulusların ayrılıp parçalanmasından değil birleşmesinden yanayım. Uluslar arasında barışı sağlayacak, uygarlığı, demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini geliştirecek her türlü girişim desteklenmeli. AB Projesi, ilgiyle izlediğim bir laboratuvar deneyidir. Projeye, ulusların kardeşliğini savunan sol bakışla yaklaşılmalı. Şüphesiz bu destek, AB’nin pek çok iç ve dış politikasını, Türkiye ile ilişkilerini onaylamak anlamına gelmez. AB, kapitalizmin küresel kriziyle birlikte, büyük bir sarsıntı içine girdi. AB ayakta kalacak mı, çökecek mi.. Bu depremde gövdenin bir kısmı çökecek de, Almanya ve Fransa ekseninde Kuzey Ülkeleri Grubu mu sürdürecek projeyi?.. Hepsi tartışma masasında... Çok net ortaya çıktı ki, AB içinde zayıf ülkeler ve güçlü ülkeler var. Kriz zayıfları “vurdu”. Almanya, AB içinde ekonomik bakımdan en kârlı çıkan, ticarette en çok kazanan ülkedir! Bu nedenle de maliparasal birliğin dağılmasını, bazı ülkelerin yeniden kendi para birimlerine dönmesini istemiyor! Almanlar, her zaman çok disiplinli, çok yüksek organize olabilen bir millettir. ??? AB’nin bugünkü “dağılma” tehlikesi, ülkeler arası büyük gelişmekalkınma farklılıklarından, özetle Birliğin, ulusal ülkeler topluluğu olma niteliğinden ileri geliyor. AB bunu aşamadı. Mali birlik, ortak iç pazar standartları, ortak değerler, kararlar, ilkeler, daha az gelişmiş ülkelere ve yörelere ortak kasadan yardımlar vb. birliğin ulusal devletler topluluğu olmasını önlemedi. Ülkeler arasında ekonomik alanda rekabet, var gücüyle sürdü. Ülkeler kendi çıkarlarını ençoklaştırmaya, kendi uluslarının refahlarını ön planda tutmaya baktılar. Alman Almandır, Fransız Fransız... İtalyan İtalyan.. İngiltere her zamanki İngiltere kaldı, para birliğine bile girmedi. Aralarında ortak bir dış politikadan bile bahsedemeyiz! Ulusal tercihler, oldukça yönetici konumdadır AB içinde! Tabii, AB oluşturulurken, açıkiç pazar birliği hep ön planda seyretti. Maliparasal ortak politikalar bunu izledi, ancak kalkınmışlık farklılıkları hep varlığını sürdürdü. “Avrupa Uluslar Devleti”, Federasyonu veya Birliği, her zaman tartışılan ana siyasi fikir oldu, ancak böyle bir siyasi birliğe adım adım yaklaşabileceklerini sandılar. Ülkeler arasında ekonomik rekabet var oldukça, temel sorunlarını aşamazlar. Ekonomide üstünlük sağlamak ve her zaman üten olmak, ulusal devlet varlığının özüdür. Kapitalizm, ulusal devletlerin varlığına dayandı bugüne kadar. Küreselleşen dünya, kapitalizmin bu temel özelliğinin, yani ülkeler arası rekabetçiliğin ve üstünlük sağlama çabasının alabildiğine devam ettiği bir dünyadır! ??? Ulusal devletler, AB’nin de temel özelliği olmayı sürdürüyor. Siyasi birlik oluşmadığı için, ülkeler arası rekabet, geri kalanlar ve ileri gidenler hep olacaktır. Avrupa çapında büyük bir devlet oluşturulabilseydi, bu kez bunu yaşatmak sorunu ortaya çıkardı, çıkabilirdi. O zaman da belki bugün, söz gelimi bir “Avrupa Devleti”nden ayrılmak isteyen ülkeleri konuşuyor olabilirdik! Tıpkı, belki de çok yakın bir gelecekte, ABD’den ayrılmak isteyen ülkeleri konuşuyor olabileceğimiz gibi! Zenginlik birleştirir, yoksulluk ayrıştırır! ABD ve AB’nin krizlerinin başka yönleri de var... BURUCERDİ’Yİ KABUL ETTİ Davutoğlu, İran İslami Danışma Meclisi Dış Siyaset ile Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi’yi kabul etti. Görüşmede Davutoğlu’nun Suriye ile ilgili gelişmeleri aktardığı kaydedildi. ‘Hesabı sorulacaktır’ Haber Merkezi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Almanya’da öldürülen Türk yurttaşlarına ilişkin “Bu, Almanya’daki her vatandaşımızın bir damla kanının dahi hesabı sorulacak bir meseledir. Kimsenin tereddüdü olmasın” dedi. Davutoğlu, İstanbul’da yapılan Dünya Türk Girişimciler Kurultayı kapsamındaki Bakanlar Oturumu’nda, son dönemde Almanya’da öldürülen Türk yurttaşlarıyla ilgili şunları kaydetti: “Hepsinin hakkını hukukunu sonuna kadar takip edeceğiz. Bunun en çarpıcı örneği Libya’daki tahliyelerde görüldü. Bir hafta içinde 25 bin vatandaşımızı şirketlerimizin yardımıyla aldık, çıkardık ve bir kişinin burnu kanamadı. Bu, aynı şekilde Almanya’daki her vatandaşımızın bir damla kanının dahi hesabı sorulacak bir meseledir. Özellikle son haberden sonra yakından takip ediyoruz.” ALMANYA Irkçılığa ortak tepki BREMEN (AA) – Almanya’da 8 Türk, bir Yunan ve bir de Alman polisini öldürdüğü ortaya çıkan aşırı sağcı terör örgütüne tepkiler devam ediyor. Almanya’nın aşırı sağcı Milliyetçi Demokratik Partisi’nin (NPD) Almanya’da yasaklanması tartışması çeşitli kesimlerde devam ederken, Bremen’de Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Sosyal Bütünleşme ve Fırsat Eşitliği’nden sorumlu AndreMichael Schultz ile entegrasyon çalışmalarını CDU’da sürdüren Levent Albayrak yaptıkları ortak açıklamada, NPD’nin kapatılmasını istediler ve yabancı düşmanlığının da bir suç unsuru olması gerektiğini belirttiler. Schultz, aşırı sağcıların terörist saldırılarından sonra bu alanda gizli ajan kullanma kararının da gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Albayrak da “Bu eylemler sadece göçmen kökenlilerde değil, toplumun uyumu için çalışanlarda da devlet birimlerine karşı bir güvensizlik oluşturuyor. Bu nedenle yabancı düşmanlığı artık bir suç unsuru olarak görülmelidir”‘ dedi. Avrupa Parlamentosu Üyesi İsmail Ertuğ ile Almanya’da görev yapan çok sayıda Türk kökenli milletvekili de ortak bir açıklamayla aşırı sağ ve ırkçılığa karşı mücadele çağrısı yaptı. Toplam 19 milletvekilinin imza attığı çağrıda, Almanya’da onlarca yıldan beri bir Neonazi örgütü insanları öldürürken güvenlik makamlarının ne yaptığı sorusuna yanıt arandı ve her geçen gün ulaşılan sonuçlarla daha da çok sorunun ortaya çıktığı ifade edildi. ALMANYA BAŞBAKANI MERKEL ‘Bu suçlar ülkemiz için bir ayıptır’ ALMANYA (AA) Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türk toplumuna yönelik yayımladığı video kaydında ırkçı cinayetlere ilişkin “Bu suçlar, ülkemiz için bir ayıptır” dedi. Merkel, Türk toplumuna yönelik mesajında şu görüşlere ver yerdi: “Onlarla birlikte yas tutuyorum ve Almanya’da milyonlarca insan da bize katılıyor. Sadece aileleri değil, bizler, hepimiz faillerin kim olduğunu, olayların birbiriyle bağlantısını bilen suç ortaklarının olup olmadığını öğrenmek istiyoruz. Bu olayları aydınlığa kavuşturana kadar huzura ermeyeceğiz. Almanya bir hukuk devletidir ve bu hukuk kaç yıldır bizimle yaşadığı ve ne zaman ülkemize geldiğine bakmadan, her bir insan için geçerlidir. Ülkemizde yaşayan insanları birleştiren bağ, hukukun gücüne olan inancımızdır.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle