19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 KASIM 2011 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 TÜSİAD’ın raporuna göre sürdürülebilir bir büyüme için kaliteli eğitim, finansmana erişimden bile önemli Para değil eğitim ? TÜSİAD’ın hazırladığı rapora göre Türkiye’nin yüksek oranlarda ve sürdürülebilir bir büyüme patikasında kalması için iki unsur zorunlu: 1 Eğitim düzeyi ve kalitesi ile bilişsel becerilerde önemli bir iyileşme. 2 Türkiye’de üretim ve ihracatın teknolojik içeriğinde ciddi bir iyileşme. Ekonomi Servisi Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından hazırlanan “Türkiye’de Büyümenin Kısıtları: Bir Önceliklendirme Çalışması”na göre Türkiye’nin yüksek oranlarda sürdürülebilir bir büyüme patikasında olabilmesi için “eğitim düzeyi ve kalitesi ile bilişsel becerilerde” ve “üretim ve ihracatın teknolojik içeriğinde” iyileşme gerekiyor. TÜSİAD’ın, Türkiye’nin büyüme ve rekabet gücünü sınırlayan etkenler arasında bir önceliklendirme yaparak, hangi etkenlerin yarattığı kısıtların hafifletilmesi halinde Türkiye’nin bü Nitelikli Oyçokluğu Gerek kamu, gerek özel hukukta önemli konularda karar alabilmek için nitelikli oyçokluğu, yetersayı aranır. Oylamaya katılanların yarıdan bir fazlasının oyu ile, adi çoğunlukla karar alınması yeterli görülemez. Karar almak için nitelikli oyçokluğu (karar yetersayısınisap) arandığı gibi karar alınacak toplantının yapılabilmesi için de nitelikli oyçokluğu, toplantı yetersayısı (toplantı nisabı) aranır. Mantık gereği, toplantı yetersayısının, karar yetersayısından daha fazla olması, en az karar yetersayısı kadar olması gerekir. Aksi halde sayı itibarıyla karar alınamayacak bir toplantının, karar için açılmasının, yapılmasının bir anlamı, bir mantığı olmaz. Toplantı ve karar yetersayıları, 2007 yılında cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında gündeme getirilmiş, karar için nitelikli oyçokluğu aranıyorsa toplantının açılması, yapılması için en az karar yetersayısı kadar bir çoğunluğun aranması, kamuoyunda bilinen şekliyle, TBMM üyelerinin 367’sinin toplantıya katılması gereği bazı politikacılar, yazarlar, hatta hukukçular tarafından eleştirilmiş, alaya alınmış, zorlama bir yorum olduğu konusunda kamuoyu oluşturulmuştur. Nitelikli oyçokluğu, toplantı yetersayısı, karar yetersayısı ve bunların gerekçeleri hakkında bilgi sahibi olmayanlarla, bilgi sahibi oldukları halde işlerine gelmediği için bilmezlikten gelenlerle konuları tartışmanın bir yararı olmuyor. Hukuku, özellikle uygulamaları zorlamalarla mantık kurallarının ve adalet algısının dışına çıkarma çabaları, ne yazık ki ülkemizde giderek yaygınlaşıyor. Mantık kurallarına, adalet anlayışına, algısına ters düşen bir hukuk düzeni, ne ölçüde geçerli olur, toplumca kabul görür? Ülkenin sıkıntıları, sorunları, eksikli, şibih demokrasi uygulaması altında büyük ölçüde böyle bir hukuk anlayışı, yasal düzenleme ve uygulaması yatmaktadır. Nitelikli oyçokluğu sorununu gündeme getirmenin nedeni, yeni anayasa hazırlıklarıyla ilgilidir. Toplumsal görüş birliği, mutabakat aranan, bir tür toplumsal sözleşme olarak nitelendirilen anayasanın, halkoylaması için mevcut düzenimizde ne katılım ne de kabul için nitelikli oyçokluğu aranmaktadır. Katılım hangi oranda olursa olsun geçerli oyların yarıdan bir fazlasının onayı halinde anayasa değişikliği gerçekleşiyor; anayasa kabul ediliyor. Halkoylamasında nitelikli oyçokluğu aranmaması, büyük bir eksiklik, anayasa anlayışına, kavramına da ters bir tutumdur. 01/07/2012 tarihinde, bir erteleme olmasa yerini 6102 sayılı kanuna bırakacak T. Ticaret Kanunu, bir anonim şirkette, şirketin nevi ve konusunun değiştirilebilmesi için üçte iki toplantı ve karar yetersayısı ararken; bir ülkenin temel yasasının, anayasasının kabulü için, nitelikli katılım sayısı ve nitelikli onay sayısı aranmaması büyük bir eksiklik, hatta haksızlıktır. Bu eksiklik, yapılan değişikliğin geçerliliğini, meşruluğunu da etkilemektedir. Anayasanın bir anlamda toplumsal sözleşme olması yönü de dikkate alınarak anayasa değişikliği ve/veya yeni anayasa kabulü için en az dörtte üç oya katılım ve katılanların en az üçte ikisi kadar da evet oyu koşulu aranmalıdır. Her konuda öykünmeye çalıştığımız ABD’de de belleğimde yanlış kalmadıysa anayasa değişikliği için aranan nitelikli oy oranı üçte ikidir. Öncelikle, anayasanın içeriğinden önce anayasa kabulü ve değişikliği, katılım ve onay için nitelikli oy oranları belirlenmelidir. Oylamanın sonucunu, konulan kurallar etkilemekte, hatta belirlemektedir. Kabul veya ret ya da kazanan, kaybeden bu kurallara göre saptanmaktadır. Örneğin ülkemizde milletvekili seçiminde yüzde 10 barajı olmayıp bir zamanlar uyguladığımız milli bakiye sistemi, tüm seçmen oylarının TBMM’ye yansıması kuralı geçerli olsaydı AKP, hiçbir şekilde tek başına iktidar olamazdı. Ya ana muhalefet partisi olarak kalır ya da koalisyonun büyük ortağı olurdu. Yine anayasa değişikliğinde halkoylamasında üçte iki nitelikli oyçoğunluğu aransaydı, AKP dönemindeki anayasa değişikliklerinin hiçbiri gerçekleşmezdi. Anayasa değişikliği ya da yeni anayasa için her vatandaşın görüşünü almak içten bir istekse, önerim öncelikle katılım ve kabul için nitelikli oyçokluğu oranları belirlenmelidir. Bu bağlamda önerim seçmen sayısına göre en az yüzde 75 katılım; kabul için de geçerli evet oylarının en az yüzde 66.7’si, nitelikli oyçokluğu yetersayısı olarak belirlenmelidir. Büyümenin önündeki engeller içinde ilk akla gelenin finansmana erişim olduğuna işaret edilen rapora göre finansmana erişimi kolaylaştırmaya yönelik politikaların tek başına büyümede bir sıçrama yapacağı şüpheli. Eğitim kalitesinin etkisi ise irdelenmeye değer bir önem taşıyor. SANAYİDE ATILIM GEREKİYOR TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner sanayinin öncelikli bir konu olduğunu belirterek, sanayide yapılacak atılımla sanayi konularına yapılacak inovasyon kapasitesi, teknoloji üzerine yatırımlarla Türkiye’nin önünün açılacağını söyledi. Boyner, cari açık sorununun tek kalıcı, yapısal çözümünün, Sanayi Strateji Belgesi’nde yer alan değişiklikleri hayata geçirmekten geçtiğini kaydetti. Toplantıya katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önümüzdeki dönemle ilgili yatırım teşvik konusunda bir yeni bakışlarının söz konusu olacağını açıkladı. Babacan, “Özellikle ithalatın yüksek olduğu kalemlerde, bu ürünleri Türkiye’de nasıl daha fazla üretebiliriz, Türkiye’de bu ürünler için sürdürülebilir bir rekabet gücümüz var mıdır yok mudur, bunları detaylı bir şekilde bugünlerde ele alıyoruz” dedi. yümesinin ve rekabet gücünün olumlu yönde etkileneceğine dair öngörülerde bulunmak ve tespit edilen darboğaz alanlara yönelik politika önerileri geliştirmek amacıyla hazırlanan çalışması, Çırağan Sarayı’nda düzenlenen, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da katıldığı “Sanayi Po litikaları Yuvarlak Masa Toplantısı” etkinliği kapsamında tanıtıldı. Finansman çözmez Büyümenin önündeki engeller içinde ilk akla gelenin finansmana erişim olduğuna işaret edi len rapora göre finansmana erişimi kolaylaştırmaya yönelik politikaların tek başına büyümede bir sıçrama yapacağı şüpheli. Eğitim kalitesinin yükselmesinin, verimliliğe olan potansiyel etkisi büyümenin önündeki engeller bağlamında irdelenmesi gereken bir konu olarak görülüyor. TMMOB BAŞKANI SOĞANCI: Enerji sektörü alarm veriyor İstanbul Haber Servisi altında tutmasının kabul ediTürk Mühendis ve Mimar lemez olduğunu söyledi. Odaları Birliği (TMMOB) adına Elektrik Mühendisleri oğalgaz altın Odası tarafından düzenlenen çağında TMMOB 8. Enerji Sempoz“Dünya Enerji Görünüyumu’nda son 20 yılda yerli kaynakların yeterince kulla mü” konulu özel oturumda nılamaması ve enerjide dışa konuşan Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Dr. bağımlılığın yüzde 100 Fatih Birol da doğalarttığına dikkat çekildi. gazın dünyada altın TMMOB Yöne?Son çağına girdiğini tim Kurulu Başka20 yılda söyledi. Birol, nı Mehmet Sopetrolde talebin ğancı “Türkienerji talebinin artmasına karye’nin 1990yerli üretimle şın üretimde 2011 dönekarşılanma oranının düşüş yaşanminde enerji dığını belirtetalep, üretim, yüzde 50’lerden yüzde rek , “Arap ithalat ve ih27’ye kadar düştüğünü Baharı’ndan racatının gebelirten TMMOB sonra ülkelişimi ile ilgiBaşkanı Soğancı, aynı lerin petrol li veriler inpolitikalarıncelendiğinde, politikalar sürerse da değişiklik1990’dan bu bağımlılığın daha da ler meydana yana dışa baartacağına dikkat geleceğini tahğımlılığın hızla min ediyoruz Bu arttığını görüyoçekti. da doğalgaz reruz. 1990’da yüzde zervlerinin artması 48.1 olan talebin yeranlamına geliyor” dedi. li üretimle karşılanma oranı, 2008’de yüzde 27.2’ye düştü. Son dönemeşil enerjiye dikkat lerde izlenen politikaların Ekonomist Gaye Yılmaz sürdürülmesi halinde, birincil enerji tüketiminde da yenilenebilir enerjinin dörtte üç oranında dışa ba metalaşmasını eleştirerek ğımlılığın devam edeceği “Yeşil projelere yapılan ve daha da artacağını söy yatırımlar üzerinden karbon kredisi kazanılıyor. lemek mümkün” dedi. Özelleştirmelere de değinen Karbon ticareti doğanın Soğancı, elektrik üretimi, top geri dönüşümsüz bir şetan satış ve dağıtımında reka kilde tüketilmesine yol açıbet edebilirliği azalttığı ge yor. Yenilenebilir enerjiyi rekçesi ile kamu varlığı yok savunuyoruz ancak bunun edilirken, tek bir özel şirketin ticarileşmesi masum desektörün yüzde 30’unu kontrol ğil” diye konuştu. THY’nin reklam yüzü Wozniacki İstanbul’da Ekonomi ServisiTürk Hava Yolları’nın (THY) yeni reklam yüzü dünya tenisinin yıldız ismi Caroline Wozniacki, reklam çekimleri için İstanbul’a geldi. THY’nin yeni dış hatlar CIP Salonu Lounge İstanbul’un tanıtımları için kamera karşısına geçen Wozniacki, gece kıyafetleri, hostes ve tenisçi kostümleriyle fotoğrafçı Candaş Arın’a poz verdi. PPR İstanbul ve Alametifarika işbirliğiyle gerçekleştirilen ve 20 kişilik bir ekiple yapılan çalışmalar büyük ilgi gördü. D Erdoğan’a göre krizi atlattık, diğer ülkeler Türkiye’yi örnek alsın ‘Finansı ürkütmeyiz’ Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve DEİK Başkanı Hisarcıklıoğlu, toplantıya katılımından dolayı ünlü cerrah Prof. Dr. Mustafa Öz’e (ortada) ve Hong Kong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Girişimcilik Merkezi’nde görev yapan Prof. Dr. Ali Beba’ya plaket verdi. Y Ekonomi Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün, küresel krizin ağır etkilerini üzerinde hisseden, bunun faturasını ödeyen her ülkenin, Türkiye’nin yaşadığı deneyimi dikkatle incelemesi gerektiğini ifade ederek, “Tedbirleri almaya, kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Para politikasından, mali politikalardan asla taviz vermeyecek, özel sektörü, finans sektörünü tedirgin edecek, güveni zedeleyecek hiçbir adım atmayacağız” dedi. Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nca (DEİK) düzenlenen “Dünya Türk Girişimciler Kurultayı”nda yaptığı konuşmada, larından biri yapmak için Yahudi, Ermeni, İrlanda, Hindistan, Çin ve diğer örnekleri inceleyip strateji oluşturduklarını kaydeden “2008 sonunda başlayan TOBB ve DEİK Başkanı M. Rifat Hisarkrizi şu ana kadar başacıklıoğlu, “Çin’i dünyanın üretim üssü, rıyla idare ettik, en az zaHindistan’ı dünyanın yazılım merkezi, rarla geride bıraktık” ifaİsrail’i inovasyon merkezi yapan kendi desini kullandı. diyasporaları ile iletişim içinde olmala9 yıl boyunca istikrar ve rı ve onları ortak hedefleri doğrultugüven ortamını zedeleyecek sunda birleştirmeleridir. Küresel hiçbir adım atmadıklarını, özel aktör olmamız ve dünyanın ilk 10 sektörü, yatırımları engelleyeekonomisi arasına girme hedeficek hatta tedirgin edecek hiçbir faani gerçekleştirmemiz için en liyetin içinde bulunmadıklarını kayönemli değerlerimizden bideden Erdoğan, “Karşılıksız para basrisi Türk diyasporasımayı modern hırsızlık olarak tanımladır” açıklamasını dık” dedi. yaptı. ? DEİK’nin düzenlediği Dünya Türk Girişimciler Kurultayı’nda pembe HİSARCIKLIOĞLU: tablo çizen Başbakan’a göre Türkiye krizin etkilerini HEDEF İLK 10 bertaraf etmeyi başardı. DEİK tarafından hazırlanan ve anaErdoğan, finans vatan ile dünyadaki Türk girişimcilerin sektörünü tedirgin yapabileceklerini listeleyen “Türk Diedecek hiçbir adım yasporası Yol Haritası” kurultay kapsamında Başbakan Erdoğan’a sunuldu. Türk atılmayacağını diyasporasını dünyanın en etkin diyasporasöyledi. Komşuda 2012 için tasarruf planı Ekonomi Servisi Yunanistan’da, Lukas Papadimos başkanlığındaki geçici hükümet tarafından hazırlanan 2012 bütçesi parlamentoya sunuldu. Bakanlar Kurulu’nda onaylanmasının ardından Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Evangelos Venizelos tarafından parlamentoya getirilen bütçe, 2012 yılı içinde devlet harcamaları kısıtlanarak, bazı vergilerin arttırılması yoluyla toplam 10.4 milyar Avro’luk tasarruf yapılmasını öngörüyor. PINAR 38 YAŞINDA Pınar, 38. kuruluş yıldönümünü çalışanları ve yönetimini bir araya getiren özel bir törenle kutladı. Kutlamada konuşan Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı, Pınar Süt, Pınar Et, Pınar Su ve Yaşar Birleşik Pazarlama gibi gıda şirketlerinin bayi, tedarikçi ve diğer iş ortakları ile oluşturduğu ekosistemin yarım milyonu geçen bir sayıya ulaştığını belirtti. Yaşar Holding İcra Başkanı Mehmet Aktaş da grubun 2011 yılını yaklaşık yüzde 15 büyümeyle kapatacağını, ciro hedeflerinin ise 3 milyar TL olduğunu söyledi. AYAKKABIDA TASARIM ATAĞI İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği ev sahipliğinde, Ekonomi Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği’nin (TASD) desteği ile gerçekleştirilen 1. Ayakkabı Tasarım Yarışması, genç yeteneklerin özgün tasarım yaratma isteklerinin teşvik edilmesini hedefliyor. Ekonomiye 5 milyar doların üzerinde katkı sağlayan ayakkabı sektörü, yarışma ile tasarımdaki gücünü daha da geliştiriyor. Yarışmada birinci olan Serdar Bozok ödülünü TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’den, ikinci olan Nilgün Altınbaş İDMİB Başkanı Lemi Tolunay’dan, üçüncü Yağmur Caner ise ödülünü Jüri Başkanı Ali Murad Kızıltaş’tan aldı. İŞ GİRİŞİM, ARAS KARGO’YA ORTAK Aras Kargo, İş Girişim Sermayesi ile ortaklığa gittiğini duyurdu. Aras Holding Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Aras, “7 Kıtada 7 Yıldızlı Hizmet” hedeflerini gerçekleştirmek için azınlık ortakları İş Girişim’den alınan destekle global pazarlara açılma yolunda adım atacaklarını belirtti. Aras, “Son 4 yılda yüzde 65 büyüdük. 8 bin 800 çalışan ve yüzde 20 büyüme ile 500 milyon lira ciroya ulaştık. 3 yıl içinde de 1 milyar lira ciro hedefliyoruz” dedi. İş Girişim Sermayesi Genel Müdürü Murat Özgen de Türkiye lojistik sektörünün, 2015 yılı itibarıyla pazar işlem hacminin 120 milyar dolara ulaşmasının öngörüldüğüne dikkat çekti. ‘GELECEĞİN KADIN LİDERLERİ’ KAGİDER, sanofiaventis’in desteği ile ikinci kez hayata geçirdiği “Geleceğin Kadın LiderleriGKL” projesini, üniversiteden yeni mezun 61 genç kadının katılımı ile tamamladı. Katılımcılar, 410 aday arasından seçilerek eğitime kabul edildiler. Genç kadınların iş arama süreçlerini kolaylaştırarak, toplum ve iş hayatındaki yerlerini kuvvetlendirmek amacıyla başlatılan proje kapsamında, katılımcıların profesyonel iletişim ağlarının genişletilmesi, teknik eğitimlerinin yanı sıra işgücüne katılımlarının sağlanması ve sosyal duyarlılıklarının geliştirilmesi hedefleniyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle