Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 İstanbul Y Edirne B Kocaeli Y Çanakkale B İzmir PB Manisa B Denizli PB Zonguldak Y Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y Ankara K 10 8 10 10 14 13 13 9 10 11 10 9 5 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B K K B Y Y Y Y Y Y K Y K 6 3 4 17 17 18 12 15 12 12 2 6 1 HABERLERİN DEVAMI Oslo B Helsinki B Stockholm B Londra B AmsterdamPB Brüksel B Paris B Bonn A Münih A Berlin B Budapeşte B Madrid B Viyana B 3 6 5 13 12 12 12 13 10 8 7 15 7 Belgrad A 13 Sofya B 8 Roma A 16 Atina PB 16 Zürih A 11 Moskova K 1 Aşkabat PB 8 Taşkent Y 11 Baku B 6 Bişkek B 11 Tiflis Y 9 Kahire B 21 Şam PB 16 Ülke genelinin parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın doğusu, Orta ve Doğu Karadeniz, Karadeniz, İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Kırklareli, Tekirdağ ve Balıkesir çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışlar; Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Muş çevrelerinde kuvvetli, iç kesimlerde hafif olmak üzere, kıyılarda ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yağmur ve sağanak, iç ve doğu kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. 17 KASIM 2011 PERŞEMBE TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 17 Kasım GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Yıldız, kara ve denizde petroldoğalgaz aranması için masaya oturulacağını duyurdu ALMANYA’DAKİ IRKÇI SALDIRILAR ? Baştarafı 1. Sayfada yaptıkları söylenemez ama; kimi konulardaki açıklamalarıyla birbirilerine pekâlâ yardımcı oluyorlar. İktidarda olsun muhalefette olsun devletimizin uluları, artık askerlikten kaçmanın türlü yollarında üç aşağı beş yukarı anlaştılar. Muhalefet, iktidarı hâlâ bedelli sorununu neden çözmüyorsun diye sıkıştırıyor. İktidar; üç yüz bin mi, beş yüz bin kişi mi, sayısı hâlâ bilinmeyen, ne ki parayı bastırıp, üç hafta, bilemedin bir ay asker giysileriyle boy gösterenlere; vatan hizmetini yerine getirdiğinin kanıtı ruhsat vermenin hesabını yapıyor. Genelkurmay; hükümete bedelli yaşını 35’ten başlat ki asker sıkıntısı çekmeyeyim diye direniyor. Ama hükümet, hayır daha çok kişi bedelliden yararlansın, daha çok mangır Hazine’ye girsin diye Genelkurmay’dan haklı gerekçesini dolaba koymasını istiyor. Bu konuda son karar ne ilgili bakanın, ne Bakanlar Kurulu’nun. Bakanlar gururla açıkladılar: Son karar Başbakan’ın! RTE de askerlikten bu vesile fırtanların alkışları arasında; binlerce kişiye bahşettiği bu olanağın verdiği gururla, kuşkusuz gerine gerine kararını açıklamaya hazırlanıyor. ??? Oysa bu kadar uğraşı gereksiz. Askerlikten kaytarmanın daha basit yollarını neden aramıyorlar? Zorunlu askerliği bedelli ile zorlayacakları yerde; örneğin askerliği dilekçeye bağlasınlar. Hasdal’a kapatacaklarına, askerlerden daha pratik yöntemle kurtulmuş olmazlar mı... diye kimi olasılıkları tartışmaya hazırlanırken Adalet Bakanlığı zorunlu askerlikten kurtuluşun bir başka yolunu açıklayıverdi. Ülkemiz biliyorsunuz, Avrupa’dan gelen her esintiyi bilâ kaydı şart yerine getirerek Batılı olma yolunda büyük adımlar atıyor!.. Avrupa ülkelerine uygun düşen uygulamaların Türkiye’nin koşullarına ne ölçüde uyacağını soran da yok: Bu rahatlık içinde Avrupa Konseyi “vicdani ret” uygulamalarını ya başlatırsın ya da seni üyelikten azat ederiz deyince iktidarımız teslim oluverdi. ??? Ha meğer muhalefette de hükümet kararını dört gözle bekleyenler varmış; sonbaharı bekleyen çiçekler gibi açılıverdiler. BDP’nin genel başkanı Selahattin Demirtaş; “zaten talebimizdi” dedi. Vicdani redde tam destek verdi. Kürt partisinin vicdani reddi bu denli hararetle desteklemesinin gerçek nedeni acaba nedir? Bugüne kadarki ayrımcı tutumları amaçlarının aynası: BDP’nin, askerlik çağı gelen Kürtleri askere gitmeyi reddetmeye kışkırtmayacağına ancak kimi saftirikler inanabilir! Kürt cephesi sözcülüğüne soyunan, üstelik ana muhalefetin genel başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu; BDP’den geride kalacak değil ya. Telaşla, vicdani retle ilgili bir yasa önerisi hazırladıklarını açıkladı. Tanrının mı Kürtlüğün mü kulu olduğu tartışmalı Sezgin Bey’in partiyi bağlayan çıkışlarına onay veren Genel Başkan; bir zahmet, Kürt sorunuyla ilgili düşüncelerini kıvırmadan açıklasa da, ana muhalefetin çeşitli yönleriyle Kürt sorunu ile ilgili gerçek düşündüklerini öğrenebilsek! Öğrenebilir miyiz dersiniz? Shell ile ortaklık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İngilizHollanda enerji şirketi Shell ile TPAO’nun, kara alanlarında ve denizde petrol ve doğalgaz araması konusunda gelecek hafta bir anlaşma imzalayacağını açıkladı. Yıldız, Yunanistan’ın BOTAŞ’a 300 milyon dolar civarında borcu bulunduğunu anımsatarak “Bunun 185 milyon dolarını tahsil ettik. Ocak ayı sonuna kadar da 300 milyon doların tamamını almayı planlıyoruz” diye konuştu. Yıldız, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD) Başkanı Bakan Taner Yıldız, Suriye’ye verilen elektriğin kesileceği konusunda bir açıklama yapmadığını belirterek “Bu değerlendirmeyi basın mensupları yaptı. Ben durumun ‘gözden geçirileceği’ yönünde bir açıklama yapmıştım” dedi. Yıldız, “İran’la nükleer santral konusunda bir işbirliği şu anda söz konusu değil” şeklinde konuştu. Thomas Mirow’u kabulunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Yıldız, Suriye’ye verilen elektriğin kesileceği konusunda bir açıklama yapmadığını ileri sürdü. Yıldız “Kesmek kelimesini sürekli gazeteci arkadaşlarımız kullanıyor. Bugün itibarıyla Suriye’ye elektrik verilmeye devam edi liyor, ben bu kararımızı gözden geçirmek zorunda kalmayalım dedim” diye konuştu. Yıldız’ın konuya ilişkin önceki günkü sözlerini Anadolu Ajansı ve haber kanallarının internet yayınları “Şu anda oraya elektrik veriyoruz, fakat bu seyir devam ederse bu kararı tekrar gözden geçirmek zorunda ka labiliriz” şeklinde vermişti. Bir basın mensubunun, “İran’ın Türkiye’de kurulacak nükleer santrala yardım edebileceği konusunda haberler yer aldı, İran’dan bu konuda size bir teklif geldi mi” şeklindeki sorusunu da yanıtlayan Yıldız, İran’ın çok önemli bir komşu ülke olduğunu ve Türkiye’nin İran ile halen petrol ticareti bulunduğunu, elektrik üretimiyle alakalı da geliştirilmeye çalışılan projeleri bulunduğunu söyledi. Yıldız, “Fakat nükleer santral konusunda bir işbirliği şu anda söz konusu değil” dedi. Cinayetler derin devleti işaret ediyor OSMAN ÇUTSAY Petrol ve doğalgaz arama çalışmaları için istihbarat savaşları sertleşiyor ‘Akdeniz’ gerilimi MURAT İLEM ATİNA Doğu Akdeniz’deki bazı bölgelerde Rum kesimi ile İsrail’in doğalgaz arama çalışmaları başlatması üzerine MİT’in konuyla ilgili özel birim oluşturması Yunanistan, İsrail ve Rum kesimini harekete geçirdi. Yunanistan’da yayımlanan Eleftheros Tipos gazetesinde Manolis Kostidis ve Lambros Kanalitis imzalı habere göre MOSSAD, Yunan gizli haber alma teşkilatı EYP ve Rum kesimi istihbarat kuruluşu yetkililerini çok dikkatli olmaları konusunda uyardı. Haberde Kıbrıs’ta bulunan Rum ve Yunan subaylar ile askerlerin hiçbir şekilde KKTC’ye gitmemeleri istenirken böyle bir durumun ilerde olumsuz gelişmelere yol açabileceğinin altı çizildi. İstihbarat savaşları başta Doğu Akdeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölge ile bölgedeki farklı parsellerde bulunan doğalgaz ve petrolün niteliği ve miktarı ile Lübnan, Suriye ve Libya’daki hidrokarbon ve petrol yataklarının aynı doğrultudaki verileri konusunu içeriyor. MİT’in elinde Afrodit bölgesindeki hidrokarbon yatakları konusunda önemli bilgi bulunduğu belirtilen haberde, bu durumun istihbarat savaşlarını sertleştirdiği öne sürülüyor. Yunanistan ve İsrail istihbarat birimleri geçen aylarda Doğu Akdeniz’deki durumu dikkate alarak Türkiye’nin özellikle askeri alandaki faaliyetleri, hareketliliği başta olmak üzere, tüm ilgi alanlarında ortak hareket etme kararı almışlardı. Bu çerçevede Atina ve Tel Aviv’de oluşturulan merkezlere elemanlar tarafından iletilen bilgiler, ortak değerlendirme altına alınıyor. Öte yandan BM’nin Kıbrıs arabulucusu Aleksander Downer’ın geçen gün yaptığı bölgeden elde edilecek doğalgazın gelirlerinden bir kısmının adanın sorununun çözülmesi için ayrılması yönündeki isteği Rum tarafında büyük tepki gördü. FRANKFURT Federal Almanya tarihin en büyük ve en kanlı skandalı olma yolunda ilerleyen, şimdilik 8’i Türk 10 cesedin üzerinde yükselen Neonazi cinayetlerinde, soruşturma giderek devlet sorununa dönüşüyor. İntihar ettiği kaydedilen iki Neonazinin kaldığı karavanda ve ortak kadın arkadaşları Beate Zschäpe’nin havaya uçurduğu evin yıkıntıları arasında “ele geçirilen” bazı silah ve DVD’ler, giderek daha fazla kuşkuyla karşılanıyor. Bu arada, özellikle devlet kurumlarının Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı çetenin mensuplarına karşı “biraz fazla ihmalkâr”, hatta “koruyucu” bir rol üstlendiği ileri sürülüyor. 20002006 döneminde işlenen cinayetlerden sorumlu tutulan ve karavanlarında ölü bulunan Uwe Mundlos ile Uwe Böhnhardt’ın, halen tutuklu olan Beate Zschäpe ve gözaltındaki Holger G. dışında çok sayıda yardımcısı olduğu iddia edilirken Alman makamlarının bu olaylarda ağır hatalar yaptığı saptandı. Aşağı Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanlığı ile aynı eyaletin Anayasayı Koruma Dairesi, Neonazi çeteyi izlerken önemli hatalar yapıldığını kabul etti. Eyalet Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Hans Wargel, teröristlere yardımcı olmakla suçlanan Holger G. adlı Neonazinin, Thüringen eyaleti güvenlik birimlerinin talebiyle 1999’da yakın takibe alındığını ve daha sonra zararsız bir Neonazi olarak tasnif edildiğini bildirdi. Bu arada en çok Türk’ün yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki Anayasayı Koruma Dairesi, Köln ve Dortmund’da bu çetenin işlediği belirtilen cinayetlerle ilgili bilgilerin kimseden saklanmadığını ve imha edilmediğini açıkladı. Federal Adalet Bakanı Sabine LeutheusserSchnarrenberger Almanya’daki istihbarat kurumları ve güvenlik mimarisi üzerinde yeniden düşünülmesini isterken Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mazyek ise Alman güvenlik güçlerini aşırı sağcıların yeni saldırılarına karşı Müslümanları korumaya çağırdı. Öte yandan, Bielefeld kentinde iki tüfek ve üzerindeki patlayıcı maddelerle Türk marketine saldırıda bulunan bir zanlı, polis tarafından gözaltına alındı. Akli dengesinin bozuk olduğu belirtilen saldırgan, polise verdiği ilk ifadesinde intihar etmek amacıyla böyle bir saldırı gerçekleştirdiğini söyledi. Ems Nehri’nden çıkarılan ve saldırgana ait olduğu belirlenen çantada Nazi askeri birliğinin çelik miğferi bulundu. İstihbarat zaafları Atina ve Tel Aviv’den ortak hareket Libya elçiliğinde 38 silah Libya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde Kaddafi döneminden kalma 38 adet tabanca bulundu. Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Libya Büyükelçiliği yetkililerinin talebiyle, Cinnah Caddesi’ndeki elçilik binasının bahçesinde, özel yetkili savcı nezaretinde arama yaptı. Aramada 38 tabanca bulundu. Silahları emniyet inceleyecek. Aramanın üç gün önce gerçekleştiği belirtildi. PKK’YE ALTERNATİF ÖRGÜT TANIK: GÖKÇEK KAPATIRSA BİZ AÇARIZ Yunan uçakları İsrail’de tatbikata katılıyor Güney Kıbrıs Rum yönetimi ile İsrail’in Doğu Akdeniz havzasında doğalgaz arama çalışmaları başlatmaları üzerine Türkiye’nin tepkisi ile ortaya çıkan gerginlik ilginç bir gelişmeye yol açtı. Yunanistan, tarihinde ilk kez ortak tatbikat amacıyla savaş uçaklarını İsrail topraklarına gönderdi. Yunan basın organlarında yer alan haberlere göre Larissa şehrindeki 337. hava filosunda görevli “Fantasma” (hayalet) birliğinin F16 Block 52 Plus uçakları, C130 nakliye uçağı eşliğinde dünden itibaren ortak tatbikatlara başladı. Pilotlar İsrail’de teorik eğitim de alacak. Eylem alanı Suriye olarak açıklandı MAHMUT ORAL Ankara’da altgeçit kavgası büyüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kuğulu altgeçitleriyle ilgili planı iptal eden Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı yazılı açıklama yaparak bu konuda kendisini eleştiren ve altgeçitleri 23 Kasım’dan itibaren trafiğe kapatacağını açıklayan Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’e “İptal kararında belirtilen gerekçeleri göz önünde bulundurarak yeni bir plan yap” mesajı verdi. Çankaya Belediyesi’nin Başkanı Bülent Tanık ise yargının Kuğulu Kavşağı’na ilişkin aldığı kararı “yanlış karar” olarak nitelendirerek yargıyı töhmet altında bıraktığını kaydetti. Tanık, Kuğulu ve Akay altgeçitlerinin şu anda trafiğe açık olduğunu ve buna karşın Ankara trafiğinin sağlıklı işlemediğini ifade ederek “Orası mühendislik adına ucubedir... Belediye başkanın ‘Kavşağı ben kapatıyorum, yargı kararına bağlı olarak’ demesi yasadışıdır. Eğer 23 Kasım’da yaparsa, gider orayı açarız” dedi. Anakent Belediye Başkanı Gökçek ise “Çankaya Belediye Başkanı orayı açarsa beni sorumluluktan kurtaracağı ve kendi yaptıkları hatayı telafi etmiş olacakları için kendisini alkışlarım. 23 Kasım’da saat 07.00’de kendisini Kuğulu altgeçitlerinin başında bekleyeceğim. Biz kapatalım o açsın” diye konuştu. CHP, iktidarın İzmir Belediyesi üzerinde yıpratma politikası uyguladığını iddia etti ‘AKP baskısı gittikçe artıyor’ ? CHP’li Bayır, yerel seçimler yaklaşırken İzmir’i bir türlü ele geçiremeyen iktidarın, farklı bir strateji izleyerek yıldırma politikası uyguladığını savundu. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, AKP iktidarının CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerindeki yıpratma politikasının “olağan görevleri bile yaptırmama” boyutuna ulaştığını belirterek “Müfettişler, sadece bir bürokrattan 6 bin sayfanın fotokopisini istiyor. AKP’nin hedefi yerel seçimlere dek bu baskı politikasını arttırmak” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, belediyedeki denetimlerin “taciz” boyutuna ulaştığını vurgulayarak “Bu işkence bitsin” çağrısının ardından Bayır da CHP’li belediyelerdeki “özel denetimlere” tepki gösterdi. İzmir Büyükşehir’in yanı sıra CHP’li ilçe belediyelerinin tümünde müfettişlerin yıpratma politikası izlediğini belirten Bayır, “Bu kadar baskı olmaz. Ben belediye başkanlarından daha cesaretli kararlar almalarını istiyorum ancak onlar da haklılar. Önlerinde Urla, Alaçatı, Güzelbahçe örnekleri var. Bu ilçelerin belediye başkanları yargılandı ve serbest bırakıldı. Dikili Belediye Başkanımız Osman Özgüven hâlâ yargılanıyor” dedi. Yerel seçimlere yaklaşık 2 yıl kaldığını, İzmir’i bir türlü ele geçiremeyen AKP iktidarının bu kez farklı bir strateji izlediğini belirten Bayır, “İzmir’i alamayacaklarını anladıkları için hayali yatırımlar ortaya atıyorlar, belediyeler üzerinde baskılar kurarak, yolsuzluk varmış izlenimi yaratmak istiyorlar. Ne işe yarayacağı bile tartışılan Konak Tüneli’nin temeli, sanki yatırım tamamlanmış gibi şatafatlı törenlerle, üstelik İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Uçanyol Projesi ihaleye çıkacakken atıldı. Eskiden Erbakan da böyle yapardı. Temel atar, sonra projeyi uçağa yükler Ankara’ya geri götürürdü” diye konuştu. DİYARBAKIR Suriye’de Beşşar Esad’ın temsil ettiği Baas Rejimi’ne karşı, “Kürdistan Aslanları Ordusu” (Şeren Welate Kurd) adıyla Kürt silahlı direniş örgütü kuruldu. Terör örgütü PKK ve onun uzantıları olan Suriye’deki PYD, Kuzey Irak’taki PÇDK, İran’daki PJAK adlı örgütlerin taşeron olduğunu belirten örgüt, PKK dışında kalan tüm kesimleri ordu içinde yer almaya davet etti. Kürtler adına mücadele verdiğini iddia eden, tek silahlı örgüt olarak bilinen terör örgütü PKK’ye karşı Suriye’de bir silahlı örgüt kuruldu. Kürdistan Aslanları Ordusu (Şeren Welate Kurd) adıyla duyuru yapan örgüt, silahlı mücadele zeminini Suriye olarak açıkladı. Örgüt adına yapılan açıklamada, örgütün hiçbir parti ve örgütle bağı bulunmayan bağımsız Kürt gençleri tarafından oluşturulduğu, sosyalist, İslami veya başka bir yapının örgütü olmadığı, ana amacının Baas rejiminin yıkılmasından sonra Kürt halkının kendi yönetimini, kendi iradesi ile belirlemek olduğu bildirildi. Örgüt adına yapılan açıklamada ise terör örgütü PKK ile onun Suriye’deki alt örgütü olan PYD eleştirilerek şöyle denildi: “PKK dışında kalan ve PKK saflarında yer alıp hâlâ yurtseverliğini koruyabilen herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz. Suriye rejimine karşı Kürtlerin gösterilerde yer alması ve ulusal hakları dillendirmesi tarihi bir fırsat yaratabilecekken bunu engellemeye çalışan ve Esad’a uşaklık eden zihniyete karşı tavır alın artık.” C MY B C MY B