28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 KASIM 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan, yasal düzenleme konusundaki çalışmaların son aşamaya geldiğini söyledi: 5 Daha sayayım mı? Madımak katliamının, Gazi Mahallesi’ndeki kanlı olayların arkasındaki büyük patron aradan yıllar geçmesine karşın niçin ortaya çıkarılmadı, bir düşünün... Benim güzel ülkemde savcılar darbecilere “devlet nezaketi” gösteriyor, Şırnak’ta PKK’yle vuruşan teğmenler, üsteğmenler yapılmamış bir darbeden ötürü yargılanıyor. Kardeşi Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceden ölen İpek Pınar Gür, Kenan Evren’in iki jandarma gözetiminde adliyeye getirilmesini isteyince savcı yukarıdaki yanıtı veriyor: “Biz ona devlet nezaketi gösterdik!” ??? Benim ülkemde basın özgürlüğü sizlere ömür... Gazeteciler tutuklanıyor... Özel yaşam internet sitelerine düşüyor... Telefonlar dinleniyor... Ülkeyi yönetenler sabah akşam “demokrasi ve özgürlük” üzerine konuşuyor bu arada. Bununla yetinmeyip Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da laiklik övülüyor: “Laik devlet yapısı kurun... Kişiler laik olmayabilir, devlet laik olur...” Başbakan böyle konuşunca benim aklıma ne mi gelmişti? Laik demokratik devletimizin üniter yapısı ne haldeydi? Ulus devlet kavramını, laikliği dinsizlik olarak gören öğretmenler uygulamalı din derslerini mezarlıklarda yapmıyorlar mıydı? Laik devlet din derslerini zorunlu ders yapar mıydı? ??? O anda aklıma başka bir olay geldi, toplumun pek umursamadığı. Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğrencisi Cihan Kırmızıgül. 22 aydır tutukluydu Cihan, Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde... İstanbul Kâğıthane’de bir markete molotofkokteyli atılmasından iki saat sonra, olay yerine yakın bir durakta boynunda poşu olduğu gerekçesiyle gözaltına alınıp, ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. İki yıl boyunca hem özgürlüğünden hem de yükseköğrenim hakkından yoksun bırakıldı Cihan... Cihan’ın dün İstanbul 14. Ağır Bedellide son adım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “bedelli askerlik” konusunda çalışmaların sonuna gelindiğini belirterek yasanın en geç önümüzdeki hafta çıkacağını söyledi. Erdoğan, Rixos Otel’de düzenlenen “Eşi Vefat Etmiş Kadınlar İçin Sosyal Yardım Programı Toplantısı”nda bedelli askerlik konusunda şunları söyledi: “Bedelli askerlik konusunda şu anda çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Ve inanıyorum ki bu hafta içinde olmazsa bile önümüzdeki hafta bu işi tamamlayıp hemen adımı atacağız ve bedelli askerlik ile ilgili inşallah yasayı çıkarmış olacağız. Ve bu da ülkemiz için hayırlı olsun diyorum.” Terör saldırılarında şehit olanların ailelerine yapılan yardımlarla ilgili açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, şehit ailesinden iş verilen kişi sayısının ikiye çıkarılacağını, aynı yardımın terör kurbanı olan ailelere de yapılacağını kaydetti. Başbakan Erdoğan, dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ile bir araya geldi. Erdoğan’ın bugün İstanbul’daki programı nedeniyle Özel ile haftalık olağan görüşmenin dün gerçekleştiği belirtildi. Görüşmede, bedelli askerlikle ilgili düzenlemenin de gündeme geldiği tahmin ediliyor. ‘Yazıklar olsun’ TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM Başkanlığı tarafından hazırlanan 10 Kasım Atatürk’ü Anma davetiyesi ile Sultan 1. Abdülmecit ile ilgili davetiyeleri eleştirdi. İnce, “Padişahlığa özenen bir Meclis Başkanı var. İşte 10 kasım davetiyeleri. Kâğıda yazılmış ve fotokopi bir davetiye. Burada da Abdülmecit için hazırlanan davetiye. Yazıklar olsun size. Şu davetiyelere bakın” dedi. Komisyonda Abdülmecit eleştirisi AYŞE SAYIN Kuytu Zamanlar... Boğaz’ın üzerine sis inerken inceden bir yağmur yağıyor akşam saatlerinde... Bir haftadır kışı yaşıyor İstanbul. İster kış olsun, ister ilkyaz, ister güz; sevginin kaynağı insanın yüreğinde boy verir. Suskunluğun egemen olduğu, unutkan ve tepkisiz toplumlarda siyaset çarkını elinde bulunduranlar sabah akşam demokrasiden ve özgürlüklerden söz ederler. Bu kandırmaca yıllardır sürüyor Türkiye’de... Emperyalizm ahtapotun kolları gibidir... ABD ve AB ülkeleri Ortadoğu’yu niçin kuşattı? Önce Irak, ardından Afganistan... Oralarda yaşananlardan ne denli etkilendik toplum olarak? Ölen, sakat kalan, kolu bacağı kopan gençlerin, kadınların sayısını bile bilmiyoruz. ??? Yağmurlu ve soğuk bir İstanbul akşamında Vicente Aleixandre’ın yazdığı dizeleri okurken yeşil gözlü kız çocuğunu düşünüyorum... Yıllar önce görmüştüm fotoğrafını. Otları dağlayan yeşil gözlerinden akan yaşlar pazaryerinde atılan bombadan ölen annesi, babası ve ağabeyi içindi. Afganistan’da ölenleri, kolları ve bacakları kopanları izlemiştim... Protez bacak ve kol taktırmak için bir çadırın önünde sıraya girmişlerdi. Demokrasi ve özgürlük için oradaydı NATO güçleri... Biliyorum şimdi gülümsediniz ve şöyle dediniz içinizden: “Güldürmeyin insanı!” Elbet haklısınız... ABD’nin asıl amacı 500 milyar dolarlık eroin ve yeraltı kaynakları... Petrol, altın, gümüş, elmas, yakut, şu bu! ??? Kuytu zamanlar içinde geçen yıllar... Genç ölümler... Faili meçhul cinayetler... Aynaya bakıp kendimizi ne zaman göreceğiz? Uğur Mumcu’nun, Çetin Emeç’in, Muammer Aksoy’un, Bahriye Üçok’un, Ahmet Taner Kışlalı’nın, Turan Dursun’un, Musa Anter’in, Vedat Aydın’ın, Behçet Cantürk’ün, Hrant Dink’in öldürülmesinin, Malatya Zirve Yayınevi katliamının arkasındaki güçler kimdi? Çiçek: Atatürk’e borçluyuz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, kahvaltıda bir araya geldiği parlamento muhabirlerinin soruları üzerine gündemdeki konuları değerlendirdi. Çiçek’in açıklamaları şöyle: Abdülmecit davetiyeleri: Davetiye ayrıdır, duyuru ayrıdır. Atatürk’e hepimizin çok şey borçlu olduğumuzun farkında olmalıyız. Bunun ayrıca davetiye yoluyla olmasına gerek yok. 150160 yıllık tarihimizde Abdülmecit dönemindeki önemli tarihi gelişmeler ve kararları yatmaktadır. Cumhuriyete giden yolda birçok önemli hareketler, çok önemli kararlar o zaman alınmıştır. Sempozyumda bunlar tartışılacaktır. Kürsüde saldırı: Meclis kürsüsünde herkes, her şeyi söyleyecek, katıldığımız olur, katılmadığımız olur. Ama içtüzükte konuşmaların nezih üslup içinde yapılmasına ilişkin düzenlemeye de dikkat edelim. olmuşsa, muhataplarının bir başka değerlendirmesi vardır. Türkiye’de bir makam, sıfat sahibinin söylediklerine cevap verecek yeteri kadar platform da var, makam da var, mekân da sıfat da var. Hiç olmazsa birilerinin bu tartışmaların dışında kalması lazım. KHK’ler: Hükümetin KHK’ler için aldığı yetki Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü. İptal edilmedi. Demek ki yapılabilir. Kadın vekillerin kavgası: Meclis’te kadın milletvekili sayısı arttı. Ne olduysa inşallah son olsun. Erdoğan’ın ‘Çekilseniz ne yazar’ sözleri: Sayın Başbakan’ın böyle bir ifadesi ANKARA Anayasa Uzlaşma Komisyonu, yeni anayasa konusunda, bütün kurumlardan görüş almak üzere 3 ayrı alt komisyon kurulmasını kararlaştırdı. Bu kapsamda, “anayasal kurumlar ve siyasi partiler”, “meslek örgütleri” ile cemaat ve derneklerin içinde yer alacağı “sivil toplum kuruluşları”ndan görüş alacak 3 alt komisyon oluşturuldu. Toplantıda, komisyonların Anadolu’ya giderek görüş alması kararlaştırıldı. Toplantıda, CHP’li Atilla Kart, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in Abdülmecit’in 150. ölüm yıldönümü nedeniyle Dolmabahçe Sarayı’nda sempozyum düzenlemesine tepki gösterdi. Çiçek’in, sempozyumun “anayasa çalışmalarına da katkı yapmak için” düzenlediklerini söylediğini belirten Kart, “O zaman, Mustafa Reşit Paşa’lara gidelim, Kanuni Esasi’ye gidelim. Böyle bir yaklaşım, hem komisyon çalışmalarıyla bağdaşmaz, hem de çalışmalarda zafiyet yaratır” dedi. VİCDANİ RET ‘Türkiye köşeye sıkıştı’ OZAN YAYMAN İZMİR Türkiye’nin ilk “vicdani retçilerinden” Osman Murat Ülke’nin avukatı Hülya Üçpınarlar, Türkiye’nin son Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin kararıyla köşeye sıkıştığını savunarak “Vicdani ret konusuyla ilgili çıkarılacak yasanın içeriği konusunda kaygılarımız var” dedi. Üçpınarlar, AİHM kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin son toplantısında Türk hükümetinden, Aralık 2011 tarihine kadar vicdani retle ilgili yapacağı yasal düzenlemeyi kendilerine bildirmesini istediğini anımsattı. Bu toplantıda, AİHM’nin Ülke’yle ilgili 5 yıl önce verdiği kararın da gündeme geldiğini belirten Üçpınarlar, “Hükümet son 5 yıldır, kendisine yöneltilen sorulardan kaçtı” diye konuştu. Üçpınarlar, hükümetin, komitenin istemi ve AİHM’nin son Ermenistan kararı sonrasında sıkıştığını savundu. Ceza Mahkemesi’nde duruşması vardı. Tutukluluk hali mahkemece kaldırdılmadı. İşin ilginç yanı, daha önceki savcı Cihan için beraat isteminde bulunmuştu. Yeni savcı ise dün 45 yıla kadar ağır hapis cezası istedi. Adaletin bu mu dünya! 12 EYLÜL SORUŞTURMASINDA ŞİKÂYETÇİ İFADELERİ ‘Mamak Askeri Cezaevi Nazi kampı gibiydi’ letildim. Bazen 3 gün yemek, su verilmiyordu. Sorguda bolca hakaret, ANKARA Devrimci 78’liler Fe küfür, kaba dayak, falaka, falaka derasyonu üyeleri Cumhur Yavuz ve sonrasında ıslak zeminde taşımakYener Turan, önceki gün 12 Eylül as ta zorlandığım ağırlıktaki sırtımda keri darbesine ilişkin soruşturmada askerle yalınayak dolaştırılmak, özel yetkili savcı Kemal Çetin’e kola şisesiyle tacizde bulunmak gimüşteki sıfatıyla ifade verdi. bi işkencelere maruz kaldım.” Edinilen bilgiye göre, 2 Aralık Fatsa’da kendisine işkence yapan 1980’de gözaltına alınan Cumhur Ya polislerden Mustafa Yayla’yı gözlevuz, savcıya verdiği ifadede, ilk gün ri açıkken bir yer gösterme sırasında den itibaren “baskı, işkence, hakaret “sesinden” tanıdığını belirten Yave kötü muamele yaşadığını” kay vuz, Ordu Efirli Cezaevi’ne götürüldetti. İşkence ve kötü muamelelerin düklerinde “hoş geldin dayağı” Ordu’nun Erenyurt beldeatıldığını belirtti. Yavuz, sinde karakol haline gedolaştırıldığı tutukev12 tirilmiş Merkez İlklerinden özellikle Eylül döneminde 11 yıl öğretim Okulu’nda Mamak Askeri başladığını dile cezaevlerinde işkence gören Cumhur Cezaevi’nin getiren Yavuz, “unutulacak Yavuz, yapılanlarla insanların siyasi “Operasyona gibi” olmadıkimliklerinden uzaklaştırılıp boyun eğen katılan askerğını vurguladı. bireyler olmasının amaçlandığını belirtti. lerin bir bölüYavuz, Mamü bana hamak CezaYavuz, cezaevleri içinde Mamak’ın özel bir karet ederek evin’e ilişkin yeri olduğunu, burada işkencelerin emir küfürler yağşunları anlattı: komuta zinciri altında dırdı, kaba da“Mamak Cezayak atarak bıyıkevi, Nazi toplama yapıldığını söyledi. larımı yoldular. Yakampı gibi çok özel pılan eziyet, hakaret ve bir programın uygulaküfürlere orada bulunan askerma alanıydı. İnsanlar siyasi kimlerin bir bölümü dayanamayıp mü liklerinden uzaklaştırılıp kişilikdahale etti. Alelacele askeri araca sizleştirilerek boyun eğen bireyler bindirilerek, adeta toplama kam olması isteniyordu. Tutukluların 24 pına dönüştürülmüş Fatsa Et ve Ba saatleri bir plan dahilinde proglık Kurumu’na götürüldüm” dedi. ramlanmıştı. Bütün ihtiyaçlar izYavuz, burada rütbeli subayların “iş ne bağlıydı. Dayak yemediğimiz birliği” teklifini reddedince hücreye gün yoktu.” konulduğunu belirterek şöyle devam İşkencelerin bu cezaevinde emirkoetti: “Ertesi günü soğuk hava de muta zinciri altında yapıldığını belirposuna konuldum. Ellerim ve göz ten Yavuz, 5 yıl kaldığı Mamak Celerim bağlı olarak kış mevsiminde zaevi’nin müdürü Albay Raci Tebeton zemin üzerinde günlerce bek tik’ten şikâyetçi olduğunu söyledi. ALİCAN ULUDAĞ Ergin’den geri adım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bedelli askerlikle birlikte düzenlenme yapılacağı belirtilen “vicdani ret” konusunda Adalet Bakanı Sadullah Ergin’den konunun tonunu düşüren sürpriz bir açıklama geldi. Ergin, konunun yanlış zeminde tartışıldığını, AİHM’nin Türkiye’yi “zorunlu askerlik” nedeniyle mahkum etmediğini belirtirken vicdani ret konusunda bir düzenleme olup olmayacağına ilişkin ısrarlı sorulara yanıt vermedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle