25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 KASIM 2011 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gençliğimizi yaşayamıyor, ciddiye alınmıyoruz. Eğitim sistemi kişiliğimizi bozuyor 3 Liseliler dert çukurunda İstanbul Haber Servisi 1118 yaş arası gençlerle birlikte çalışmalar yürüten Genç Hayat Vakfı, Yard. Doç Dr. Demet Lüküslü yönetiminde gerçekleştirdiği “İstanbul Liseli Profili” araştırmasını yayımladı. Gençler, gençlik dönemini; stresli, kaygıların ve korkuların yoğun olduğu bir süre olarak tanımlıyor. Araştırmaya İstanbul’da 21 liseden toplam 2 bin 035 öğrenci dahil edildi. İstanbul Liseli Profili araştırmasının sonuçları özetle şöyle: “Gençlerin yüzde 60’ı gençliğini yaşayamadığını düşünüyor. Gençlerin yüzde 57.2’si mevcut eğitim sisteminin bağımsız bir kişilik geliştirmeyi engellediğini düşünüyor. Gençlerin yüzde 51’i bir gencin en önemli sorumluluğunun iyi bir öğrenci olmak olduğunu düşünüyor. Aileler çocuklarından ders çalışmalarını, odalarını temiz tutmalarını ve ev işlerine yardımcı olmalarını bekliyor. Aile içindeki işbölümünde kız öğrenciler eviçi işlere yönlendirilirken erkek öğrencilere ev dışı sorumluluklar veriliyor. Gençlerin yüzde 56’sı şiddetin gençler arasında yaygın bir davranış olduğunu düşünüyor.Gençler, gençlik dönemini; stresli, kaygıların ve korkuların yoğun olduğu bir süre olarak tanımlıyor.” Araştırmaya göre gençlerin başlıca ortak sorunları da, “İstediği eğitimi görememek. Parasızlık, işsizlik, ciddiye alınmamak ve saygı görmemek, ailevi sorunlar” olarak sıralanıyor. İstanbul Liseli Profili araştırması, tüm ortak özelliklerine karşın liseli gençlerin birbirlerinden ayrıldıkları pek çok noktanın bulunduğunu, hatta farklı dünyalarda yaşayan farklı gençlerin olduğunu da gösteriyor. (Fotoğraf: VOLKAN BAYRAKTARAA) Acil karaciğer nakli gerekiyor Kırıkla kurtulmaları bir şans ? GAZİANTEP (AA) 4. Organize Sanayi Bölgesi’nde inşaatı süren bir un fabrikasının 7. katında kalıp işinde çalışan 5 işçi, kendilerini taşıyan iskelenin kırılması sonucu 2 kat aşağıya düştü. Vücutlarının çeşitli yerlerinde kırık olduğu tespit edilen işçiler Yılmaz Aslan, Selami Aslan, Mehmet Vural, İbrahim Vural ve Vedat Öner hastaneye kaldırıldı. Bir ‘çatapat’ vakası daha Soruşturma başlatıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “çatapat” isimli oyun malzemesini yuttuğu için öldüğü ileri sürülen Narin Ertaş’ın (4) ölüm nedeninin belirlenmesi için soruşturma başlattı. Valilik de esnaf hakkında suç duyurusunda bulunacak. Ailesi Ertaş’ın hastaneden “gazı vardır deyip gönderildiğini” ileri sürmüştü. Koca dayağı bunu da yaptırdı ? ADANA (Cumhuriyet) Dörtyol Kavşağı’nda Seralp Çelikünal, araçların önüne atlamak isterken devriye gezen polis ekibi tarafından engellendi. Sinir krizi geçiren Çelikünal, eşinden her gün dayak yediğini söyledi. Eşinin her gün bir bahane bularak kendisini öldüresiye dövdüğünü belirten Çelikünal’ın bir anlık dalgınlığından yararlanan polis, genç kadını ekip aracına bindirerek ifadesinin alınması için karakola götürdü. Kadına aile boyu şiddet ? KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Fatma O. (33) evine gelen ayrıldığı eşinin üvey amcası S.G ile tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine S.G, kadını yüzünden ve elinden bıçaklayarak kaçtı. Kanlar içinde sokağa çıkan Fatma O, yurttaşlardan yardım istedi. Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Fatma O’nun hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. MALATYA (AA) Aydın’da önceki gün 4 yaşındaki Narin Ertaş’ın zehirlenerek öldüğü iddiasının hemen ardından dün de Batman’da 5.5 yaşındaki Muhammet Furkan Bülbül, sert bir zemine sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan “çatapat” isimli kimyasal oyun malzemesini yutması sonucu zehirlendi. Karaciğer yetmezliği teşhisi konulan Furkan, acil nakil listesine alındı. Çocukların çok rahat bakkallardan bulabildikleri çatapatlar, merdiven altı imalathanelerde üretiliyor. Bu kez polisler biber gazına maruz kaldı LEVENT GENCELLİ BURSA Merkez Yıldırım ilçesi Esenevler Mahallesi Türkmen Başı Caddesi üzerinde seyir halinde bulunan Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü minibüsünde bulunan biber gazı tüpü bilinmeyen bir nedenle patladı. Patlamanın ardından olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Patlamayla birlikte yoğun gaz altında kalan polis minibüsü içerisinde bulunan Emre Karabıyık (25), Gürdal Utku (24), Süleyman Aydınalp (26) ve Eniz Ağırtaş (26) yaralandı. Polislerin durumunun iyi olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. Tecavüze uğradığını yazdı intihar etti TUNCELİ (Cumhuriyet) Ovacık’ta Esengül Akansel (17), evde çamaşır suyu ve çok miktarda ilaç içerek intihar etti. Küçük kız bıraktığı mektupta, ilçede G.D. adındaki kişinin kendisine tecavüz ederek hamile bıraktığını yazdı. Ovacık Cumhuriyet Savcılığı kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Akansel’in cesedini Malatya Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. İki kardeşi ve annesi ile birlikte yaşayan Esengül Akansel’in liseyi yeni bitirdiği belirtildi. Öldürdüler, dalga geçtiler ? TRABZON(Cumhuriyet) Balıkesir’de geçen yıl ocak ayında 4 kişiyi öldürdükten sonra iki çukura gömdükleri iddiasıyla, 4’er kez ömür boyu hapis istemiyle yargılanan 5 sanık dün Trabzon’da hakim karşısına çıktı. Sanıklardan Mehmet Erhan Çetin, “Hepsini planlı öldürdük. Allah’tan yakalandık. Yakalanmasaydık sayı artacaktı. Mustafa abinin elinde kabarık bir ölüm listesi vardı” dedi. Duruşmanın ardından mahkeme salonundan çıkan sanıklar, öldürdükleri kişilerin yakınlarına gülümseyerek el salladı. Maktül yakınlarının bazıları sinir krizi geçirdi, bazıları bayıldı. Medya, dünyada ve Türkiye’de nereye gidiyor? Gazetecilik, dünyada ve Türkiye’de “Can çekişen bir meslek” midir? Ülkemizde ve dünyada gazetelerin, televizyonların sorunları nelerdir? Elektronik çağ, dijital gelişmeler, internet, haber siteleri, elektronik haberleşme, sosyal iletişim ağları, klasik gazeteciliği ve televizyonculuğu nasıl etkileyecek? Gazetecilik gerçekten ölüyor mu? Haluk Şahin, genel olarak çağımıza, özel olarak günümüze ışık tutacak bu soruların yanıtlarını son kitabında arıyor: Say Yayınları’ndan çıkan kitap Can Çekişen Bir Meslek Üzerine Son Notlar adını taşıyor. Gerek dünyadaki gerekse ülkemizdeki değişme ve gelişmeleri son derece yetkin bir kalemden, bir bilge kişinin gözünden aktaran, irdeleyen ve eleştiren bir kitap bu. ??? Haluk Şahin bir gazetecidir… Bir yazardır… Bir akademisyendir… Bir gazete ve televizyon yöneticisidir… Ama bütün bunların ötesinde ve üstünde “iyi bir insandır”… Bilge bir kişidir. Daima kendini ve çevresini geliştirmeye çalışır… Sorumluluk duygusu çok gelişmiştir… Yardımseverdir... Tam bir beyefendidir… Çevresine her zaman saygıyla, nezaketle ve sevgiyle yaklaşır. ??? Haluk Şahin bu engin birikimi ve bilge kişiliğiyle çok ilginç bir kitap yazmış: Özelden genele, kendi deneyimlerinden Türkiye’ye ve dünyaya gidiyor, ülkemizi çağın değişme ve gelişmeleri içine oturtarak irdeliyor… Şahin’in bireysel deneyimleri ile dünyadaki ve ülkemizdeki olay ve süreçleri iç içe izleme olanağı veriyor… Böylece hem heyecanlı bir serüven romanı hem de çağımızdaki iletişim sorunlarını derinliğine inceleyen bir metin olarak iç içe, çok katmanlı bir okuma olanağı sunuyor. ??? Şahin’in kitabında yetkinlikle aktardığı iletişim dünyasının dünyadaki ve özellikle de Türkiye’deki resmi, esas olarak karanlık tonların hâkim olduğu bir manzara! Bir yandan gelişen elektronik teknolojinin dijital yenilikleri, öte yandan siyasetin iletişim üzerinde kurmak istediği ve ülkemizde olduğu gibi çoğu zaman da gerçekleştirdiği egemenlik, gerçekten insanı karamsarlığa sürükleyebilir. Haluk Şahin de bu manzaranın kötümser niteliğinin farkında… Bu nedenle kitabına bir bölüm eklemiş: “Hiç Umut Yok mu Dr. Watson?” Sherlock Holmes ve arkadaşı Doktor Watson’u çağrıştıran, tam Haluk Şahin’e yakışan bir başlık bu… İlgi çekici, cazip, iç gıcıklayıcı, okuru kucağına çeken bir davet! Ama Şahin’in Dr. Watson’u Sherlock Holmes’un Dr. Watson’u değil… Nobel ödüllü biyokimyacı Dr. James Watson. Canlıların yapıtaşı olan DNA’nın üç boyutlu, ikili sarmal yapısını keşfeden adam… Genlerin insan yapısını belirlediğini söyleyen ve bu yüzden de kimilerince ırkçılıkla suçlanan kişi. İşte Haluk Şahin bu ünlü Dr. Watson’a, araştırmacı gazetecilik yaptığı için hapiste olan Nedim Şener’in kendisine sorduğu bir soruyu soruyor: “İnsanlar neden soruşturmacı gazeteciliği seçer?” Dr. Watson bu soruya esas olarak empati yeteneğinin gelişmişliğiyle ilgili bir yanıt veriyor ama siz en iyisi hem bu yanıtın tümünü hem de kitabın tamamını okuyun… Hem çok zevkli bir okuma serüveni yaşayacaksınız, hem de çok şey öğreneceksiniz! Gazetecilik ‘Can Çekişen Bir Meslek’ midir? ‘Kızını erkeklere pazarlıyordu’ Canavar anneye 37.5 yıl istendi SAVAŞ KÜRKLÜ Durak hakkında 5 ay hapis ? ADANA (AA) İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden uzaklaştırılan Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aytaç Durak ile Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (ASKİ) 5 çalışanı, ASKİ’de görevli şube müdürünün usulsüz olarak Teftiş Kurulu Başkanlığına atandığı gerekçesiyle “görevi kötüye kullanma” suçundan 5’er ay hapis cezası aldı. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Suç örgütü operasyonu ? İstanbul Haber Servisi İstanbul polisi, silah tehdidiyle para alınması ve borç senedi imzalanması olaylarına ilişkin Eyüp’te bazı adreslere operasyon düzenledi. Suç örgütü elebaşı olduğu öne sürülen Yeter B’nin de aralarında bulunduğu 63 kişi yakalandı. Bu kişilerden çok sayıda silah, delici ve kesici aletler ile borç senetleri, elektronik malzemeler ele geçirildi. ADANA Adana’da öz kızı 13 yaşındaki F.H’yi iki erkeğe 5 lira karşılığında pazarladığı iddiasıyla tutuklanan 40 yaşındaki Kader H. hakkında 37.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Küçük kızla ilişkiye girdiği öne sürülen diğer sanıklar temizlik işçisi 45 yaşındaki Mehmet T. ile bir işyerinde güvenlik görevlisi olan 46 yaşındaki Mehmet Ali İ. hakkında ise 15’er yıla kadar hapis cezası istendi. 7. sınıf öğrencisi F.H, okulda rahatsızlanınca hastaneye götürülmüş ve çocuğun hamile olduğu ortaya çıkmıştı. Çocuk şube müdürlüğü ekipleri, 2 Kasım’da 26 haftalık hamile olan F.H’nin psikolog gözetiminde ifadesini almıştı. İfadesinde, diğer 2 erkekle ilişkisi olduğunu doğrulayan Kader H, “Bana kızımla birlikte olmak istediklerini söylediler. Ben de daha çok küçük olduğunu, buna izin veremeyeceğimi söyledim ama ısrar ettiler. Bunun üzerine ilişkiye girmemeleri şartıyla ellemelerine izin verdim. Kısa süreliğine baş başa kalmaları için mutfağa gittim. Geri döndüğümde kızım giyiniyor, onlarsa çıplaktı. Dolmuş parası olarak da 5 lira verdi” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle