18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 İstanbul Y Edirne B Kocaeli B Çanakkale Y İzmir PB Manisa PB Denizli B Zonguldak PB Sinop PB Samsun B Trabzon B Giresun B Ankara K 13 9 11 11 14 13 11 10 10 10 11 11 6 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B K K Y Y Y Y Y Y Y K K K 6 4 5 16 17 16 12 13 9 12 4 6 0 HABERLERİN DEVAMI Oslo PB Helsinki PB Stockholm PB Londra B AmsterdamPB Brüksel PB Paris B Bonn B Münih PB Berlin PB Budapeşte B Madrid Y Viyana PB 3 3 5 12 8 10 12 10 8 6 10 16 8 Belgrad B 9 Sofya PB 9 Roma A 17 Atina Y 15 Zürih B 9 Moskova K 2 Aşkabat B 15 Taşkent PB 12 Baku Y 10 Bişkek K 3 Tiflis Y 4 Kahire PB 20 Şam Y 17 Ülkemiz genelinin parçalı ve çok bulutlu, Akdenis bölgesi, Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesi, Orta ve Doğu Karadeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun güney ve doğusu ile İstanbul, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Bandırma ve Ankara’nın güney ve doğu çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında kuvvetli olarak esmesi bekleniyor. 15 KASIM 2011 SALI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 15 Kasım GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada “tutmayın beni” diye karşı çıkmasına benziyor. Hükümetimiz devletlu konumuna getirdiği aşiret reisi Barzani’ye, “Ya Kandil’i söndür ya da biz gelir söndürürüz ha” dedi mi? Dedi! Güney Kıbrıs, Amerikalı, İsrailli ortaklarıyla Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramaya başlayınca… durdur, yoksa geliriz ha dedi mi? Dedi! Suriye’nin eli kanlı silahlı lideri Esad, “bak sonra fena olur ha” demeye varan çıkışlarımıza burun kıvırdı; organize ettiği kalabalıkları üzerimize saldı. Büyükelçiliğimize, konsolosluğumuza saldırttı. Şam’a, sorumluları bulmasını içeren iki nota ve… yoksa? Yoksa… açıklandı ki, “Türkiye gerekli önlemleri almaya kararlıdır.” Dışişleri’nden sızdırıldığına göre, gerekli önlemler ekonomik! Hükümetin gündeminde, “ne askeri bir operasyon var ne de bin kilometreye yakın ortak sınırımızda tampon bir bölge!” ??? Başka önlem yok mu gündemimizde? Olmaz mı? İşte önlem: Suriyeli muhaliflerle önce Dışişleri bakanının yaptığı toplantıdan sonra, Başbakan Beyefendi Suriye sınırı yakınlarında Hatay’daki sığınmacı kampına gidip Şam’a sert bir mesaj gönderecek(miş). Varılan sonuçlara gelince: K. Irak’ta Barzani, buradaki temaslarında, hükümeti Kandil’e operasyon yapamayacağımız konusunda “ikna” etti. Kandil yerli yerinde. KKTC’nin hak ortaklığını kabul etmeden petrol ve doğalgaz arayamayacağını, üstelik namlunun ucunu göstererek tehdit ettiğimiz Güney Kıbrıs petrol ve gaz yataklarına ulaştı. Hükümet çabalarının beyhudeliği ortaya çıktı. Esad’ı ancak iç dinamiklerin alaşağı edebileceği anlaşıldı. ABD, sınır ötesi operasyonları Barzani’ye ve Bağdat hükümetine verdiği destekle el altından engelledi. Operasyon rafa kaldırıldı. Güney Kıbrıs’ı engellemek için askersel kimi tehditlerle sonuç alacağını sanan hükümete, Washington’dan, “Ne yapmak istiyorsunuz? Araştırma ünitelerine saldıracak mısın?” diye bir soru geldi. Hükümet, “Ne münasebet! Saldırı aklımızın ucundan geçmez... Oralarda hangi türden balık avlanabileceğini araştırıyoruz” diyen bir yanıt verdi. Savaş gemileri çekildi. Savaş uçaklarımızın Rum arama tesislerinin üzerindeki uçuşlarına son verildi. ??? RTE iktidarının devlet gücü kullanarak (örneğin yüklü para cezaları ile Doğan Grubu’nu) terbiye ettiği medyamızda, burnumuzun ucundaki önemli üç dış sorunla ilgili yürüttüğü “Ya çöz ya da geliriz ha!” diye özetlenen politikaların iflas ettiğine değil eleştirene, değinene rastlanmıyor. Hükümetlere özgü ileriyi görme duyarlılığı nerede kaldı diyecek olursanız, Van depremzedelerinin bugün yaşadığı drama göz atmanız yeterli. Meteoroloji günlerce karın, soğuğun Van’da çadırlarda ısınmadan yoksun insanlara ulaşacağını neredeyse davul çalarak bildirdi. Bakanlar her türlü önlemin alındığını ilan buyurdular ve… bir çocuk soğuktan öldü. Çadırzedeleri güney illerine göndermek nihayet hükümetin aklına geldi. Van’a giden RTE’den de itiraf gibi bir suçlama medyaya yansıdı. Yanındaki on bakana, “Siz bana sorunu tam anlatmamışsınız. Burada sorun çok daha ciddi” dedi. Artık hesaplayın nasıl yönetildiğimizi... Bakanlar, Van’da her şey tıkırında diye halkı uyutuyor diyorduk. Meğer halk yalnız değilmiş. Bakanları, Başbakan’larını da uyutuyormuş! ‘Molotof atanı vuralım’ dürü Avcı, Adana Emniyet Mü polisin korsan gösterilerde için yasa silah kullanabilmesi r değişikliği istiyo SAVAŞ KÜRKLÜ Bizim Bilim, Sizin Bilim Türkiye Bilimler Akademisi’yle ilgili gelişmeler aslında ağustos ayında başlamıştı ama hem yurtdışından hem yurtiçinden bilim insanlarının ve kuruluşların yeni düzenlemeyi değiştirme çabasının sonuç vermesi beklendi. Tabii bu çabaların sonuç vermeyişine şaşıranlardan değilim. Örneğin YÖK kalkmayacak mıydı? YÖK, askeri vesayetin ve 12 Eylül rejiminin en somut simgesi değil miydi? YÖK kalkmadı, sadece yönetimi değiştirildi. Çünkü hiç kimse elindeki iktidarı, gücü bırakmaya yanaşmaz. Hele bu güç sayesinde geçmişten sorunlu gördüğü, düşman gördüğü birilerine ders verme şansı varsa, hele bu sayede kendi istediklerine paye dağıtma imkânı varsa... Bu yalnız üniversitelerde, bilim kurumlarında değil her alanda böyle... Geçmişteki uygulamaları eleştirenler, güç kendi ellerine geçtiği zaman aynısını yapmaya devam eder, yalnızca kendilerine göre düzenlemeler yaparlar. ??? Daha geçenlerde, bizde devletin, bilim dünyasına, bilimsel çalışmaya, akademisyenlere bakışını anlatan bir yazı yazmıştım. Bizdeki iktidarlar için akademisyenler, üniversiteler ülkenin gelişimi için itici güç değil sorun çıkartan ve zaptı rapt altına alınması gereken insanlar ve kurumlar... Bilimler Akademisi, TÜBİTAK ya da üniversitelerin yapısı, buralardaki çalışmalar, ne derece verimli oldukları elbette her zaman için tartışılabilir. Ama bilimsel çalışmaların hükümetlerin seçtiği kişilerce yönetilip denetlenmesi, dünyaca ünlü bilim insanlarının bu özerkliğinin gözardı edilmesi herhalde görülmüş şey değil. Gelen tepkiler ya da uluslararası bilim dünyasının tavrı bir şey değiştirir mi? Değiştirmez. Pek çok önemli bilim insanının istifası bir şeye yarar mı? Yaramaz. Çünkü aslında istenen gerek üniversitelerden gerekse bu tür kurumlardan birilerinin gitmesini sağlamak gibi görünüyor. Bilimin bile “sizden”i, “bizden”i olan başka bir ülke var mı bilmiyorum ama varsa da gelişmiş bir ülke olarak nitelenemez herhalde. ADANA Adana Emniyet Müdürü Mehmet Avcı, molotofkokteylinin “likit bomba” olarak kabul edilmesi gerektiğini savunarak “Molotofkokteyli atanlara karşı gerektiğinde silah kullanılmalı ve gösterici kimseye zarar vermemesi için o an vurulmalı” dedi. Avcı, korsan gösterilerde kullanılan molotofkokteylinin ölümle sonuçlanan üzücü olaylara yol açtığını anımsattı. Avcı, “Bu yanıcı ve yakıcı maddelerden oluşan, benzinle, mazotla muhtelif yanmayı geciktirici malzemelerden yapılmış çok özel bir bombadır. Bunun adının aslında hukukta, ‘likit bomba’ ya da buna benzer bir isimle değerlendirilmesi, Türk Ceza ve Terörle Mücadele Kanunu’na ‘likit bomba’ olarak girmesi gerekir” dedi. ‘Yasa çıkarılmalı’ Molotofkokteylinin atıldığı gösterilerde silah kullanılması gerekti ğini savunan ve bunun için bir yasa çıkarılmasını isteyen Avcı, “Bir yerde bir taarruz varsa ve bu taarruzu başka türlü püskürtemiyorsanız kademeli olarak silah kullanılabilmelidir. Molotofkokteyli, yani likit bomba bir eylemde kullanılıyor, halkın canına, malına kastediliyorsa, buna karşı silah kullanılabilmeli. Molotofkokteyli atan için Emniyet güçlerine vurabilme yetkisi verilmeli ve o an vurulmalıdır. Yoksa daha çok canımız yanar” diye konuştu. OPERASYONLARA TEPKİ BDP’liler kendilerini ihbar edecek MAHMUT ORAL Sibel Bahçetepe, ödülünü Bezmi Âlem Vakıf Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Başkanı Prof. Ertuğrul Taşan’ın elinden aldı. DİYARBAKIR Terör örgütü PKK’nin kent yapılanması olduğu belirtilen KCK Türkiye Meclisi operasyonları kapsamında birçok yöneticisi ve üyesi tutuklanan BDP, KCK operasyonlarına karşı 2 ayrı kampanya başlatıyor. BDP, KCK operasyonlarında tutuklananlara destek olmak amacıyla “Kendimi ihbar ediyorum. Ben de bu suçu işledim, işliyorum” adıyla ihbar kampanyası başlatacak. Bu kapsamda, BDP siyaset akademilerindeki üye ve yöneticileri savcılıklara yazılı başvuruda bulunarak kendini ihbar edecek. İlk başvuruyu ise BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, milletvekilleriyle birlikte önümüzdeki günlerde gerçekleştirecek. BDP, partinin üye sayısını 1 milyona ulaştırmak amacıyla “Ez livirim (buradayım)” adıyla yeni üye kampanyası da başlatacak. İki muhabirimiz ödül aldı 14 Kasım Dünya Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında Bezmi Âlem Vakıf Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı tarafından “Yılın En İyi Sağlık Muhabiri” ödülüne, gazetemizin sağlık muhabirlerinden Sibel Bahçetepe layık görüldü. Törende ayrıca “Yılın En İyi Ajansı” ödülü AA’ya “En İyi Sağlık Editörü Ödülü” Milliyet gazetesinin Cadde ekinden Tülin Açıkbaş’a, “En İyi Radyo Programı Ödülü” Âlem FM’den Nafiz Karagözoğlu’na, “En İyi Televizyonu Ödülü” Show TV’den Derya Bozdiç’e, “En İyi Buluş Ödülü” ise Neoderm’e verildi. Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ev sahipliğinde gerçekleştirilen “7. Türkiye Şehircilik Kongresi”nde gazetemiz muhabiri Murat Kışlalı Basın Ödülü’ne layık görüldü. Törende ödülü Kışlalı adına gazetemiz muhabirlerinden Kaan Sağanak aldı. Bakanlar Kurulu’nda gündeme gelmeyen konunun ayrıntıları Başbakan’da Sessiz Çığlık ? Baştarafı Arka Sayfada “Van’da artık deprem olmaz” diye halkı, hasarı tam tespit edilemeyen binalarda oturmaya çağıranlar hiç mi acı çekmiyorlar, sonra o otel inşaatında hangi bilimsel yöntemlerde araştırma yapıldı, kimler yaşanılabilir sözlerini verdi? Aklıma WikiLeaks belgeleri geliyor. Bu köşede yazmıştım, Amerikan Büyükelçisi “Türkiye’deki araştırma ve inşaat tekniklerinin, yazılımlarının çağdışı ve köhnemiş olduğunu” merkeze rapor etmişti. Deprem tornusol kâğıdı gibi her alanda yüzümüze bir ayna tutuyor. Hep birlikte görelim; bilimde, insan yaşamına değer vermede dünya sıralamasında en altlardayız. Kurtuba’da gök gri ve çok bulutlu; en iyisi şiire sığınmak, Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir’i Lorca’nın ölümsüz dizeleriyle sonsuzluğa uğurlamak, elimden başkaca bir şey gelmiyor: Aptal Şarkı: Ana. Gümüşten olmak istiyorum. Oğul, Çok üşürsün sonra. Ana. Sudan olmak istiyorum. Oğul, Çok üşürsün sonra. Ana. İşle beni yastığına. Olur oğul! Hemen! Atlının şarkısı: Kurtuba. Uzak, yalnız. Yağız at, kocaman ay heybemde zeytinler. Bütün yolları biliyorum ama Hiç varamayacağım Kurtuba’ya Ovada, rüzgârda, yağız at, kırmızı ay. Kulelerinden Kurtuba’nın Ölüm bakıyor bana. Ah yol ne uzun! Ah yiğit atım! Ah ölüm bekliyor beni Varamadan Kurtuba’ya Kurtuba uzak, yalnız Not: Şiirlerin Türkçesi Sabri Altınel. ‘Bedelli’de söz Erdoğan’ın ? Bakanlar Kurulu’nun ardından Arınç, bedelli askerlikte beklentilerin ‘püskürtülmemesi gerektiğini’ belirtirken son kararı da hükümetin vereceğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu’nda bedelli askerlik gündeme gelmezken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) asker ihtiyacı kapsamında yapılacak bedelli askerlik düzenlemesinde yaş sınırının kaç, bedelin ne olacağı gibi konuların Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanacağını belirtti. Basının bu konu üzerinde farklı beklentilere yol açabilecek haberler yayınladığını ifade eden Arınç, büyük bir hassasiyet taşıyan bu konuda beklentilerin köpürtülmemesi gerektiğini kaydetti. Arınç, şunları dile getirdi: “Bedelli askerlik konusunda bir düzenleme yapılacaktır. Bu düzenlemedeki temel gösterge, silahlı kuvvetlerimizin asker ihtiyacıdır. Bu düzenleme içinde de Genelkurmayımızın, TSK’nin asker ihtiyacı birinci derecede dikkate alınacaktır. Bir düzenleme yapılırken, siyasi kararı hükümetimiz verecektir. Yaş sınırının ne olacağı, bedel noktasında miktarın ne olarak düzenlenebileceği ve buna ilişkin detaylı bilgiler Sayın Başbakanımızca açıklanacaktır.” MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın gazetecilere yıpranma payı verilmesine ilişkin yasa teklifini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Arınç, Bakanlar Kurulu’nun bu konuda bir çalışma yapabileceğini ifade etti. Arınç, TRT Genel Müdürlüğü için İbrahim Şahin’in yeniden atanması kararının Bakanlar Kurulu’nda imzalandığını da belirtti. 3 KADIN TERÖRİST YAKALANDI ‘Yıpranma payı olabilir’ Sınırda canlı bomba iddiası HAKKÂRİ/KİLİS (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde 1 terörist öldürüldü. Kilis’in Elbeyli ilçesinden Türkiye’ye sızmak istediği belirlenen 3 kadın terörist ile onlara yardım ve yataklık yapan 5 kişi gözaltına alındı. Yakalanan kadın teröristlerden 2’sinin canlı bomba olabileceği üzerinde duruluyor. Elbeyli İlçesi Beşeriye Köyü sınır hattından 12 Kasım’da Türkiye’ye yaya olarak giriş yapmak isteyen 3’ü kadın 5 kişi yakalandı. Aynı gün KilisElbeyli ilçesi yakınlarında şüphe üzerine durdurulan 2 ayrı otomobilde ise 3 kişi gözaltına alındı. Yakalanan 8 kişiden 3’ünün terör örgütü PKK üyesi olduğu, 5’inin de onlara yardım ve yataklık yaptığı belirtildi. Canlı bomba olabileceği üzerinde durulan 2 kadın terörist ve yardım yataklık yaptığı iddia edilen 1 kişi adliyeye sevk edildi. 3 kadın teröristin, sınıra bir grup terörist tarafından getirilip bırakıldığı, bu durumun da termal kameralar tarafından görüntülendiği bildirildi. ‘Flört seviyesizlik’miş! SEYFETTİN METE Şehit ailelerinden tepki KAYSERİ (Cumhuriyet) Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şubesi Başkanı Ali Yavuz, bedelli askerliğe kesinlikle karşı olduklarını açıkladı. Yavuz, bedelli askerlikten gelen paranın şehit ve gazi ailelerine verileceği yönündeki haberlerin onurlarını kıran ve inciten bir durum olduğunu belirterek şöyle dedi: “Şu ana kadar şehitlerin içerisinde hiç zengin çocuğu yoktu ve olduğunu da tahmin etmiyoruz. Terörün bu kadar arttığı bir dönemde, milletvekilleri ve bürokratların askerlik çağına gelmiş çocukları var ki, onları kurtarmak için böyle senaryoların yazılıyor. Bedelli askerlikte şehit aileleri ve gazilerin adlarının kullanılmasına kesinlikle karşıyız.” ÇORUM Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER) Bölge Toplantısı Çorum’da gerçekleştirildi. Toplantının sonuç bildirisinde, “Gençliğin en önemli sorunu cinsellik algısıdır. Okullarımızda flört ilişkileri denilen kız erkek ilişkilerinin adı seviyesizliktir. Karma eğitimin masaya yatırıl masından korkulmamalıdır. Yeni anayasada, din düşmanlığı olarak tanımlanan laikliğin yeniden tanımlanması en önemli çalışma olacaktır” denildi. Bildirgede gençliğin “önemli sorunu cinsellik algısı” nın çözümü için akademisyenlerden bir kurul oluşturulması önerildi. Bildirgede, terör olaylarının “din kardeşliğiyle” çözüleceği savunuldu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle